Web’de Telif Hakları ve Etik Dersi 3. Ünite Özet
Web’De Fikri Mülkiyet
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Giriş
Türk Hukukunda eser sahibinin ve bağlantılı hak sahibinin hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda (FSEK) düzenlenmiştir. FSEK’te yer alan düzenlemelerle eser sahibine herkese karşı ileri sürülebilen mutlak haklar verilmiştir. Söz konusu haklar sayesinde eser sahibi çoğaltma, iletim, dağıtım, satım, kira, ödünç verme gibi eserin tüm yararlanma şekillerine sadece kendisi sahip hale gelmekte ve eser üzerindeki mali haklarını kime, ne kadar ve nasıl kullandıracağını belirleme yetkisine de kavuşmuş olmaktadır. Eser sahibinin hakları mali ve manevi haklar olmak üzere iki ana başlık altında incelenir ve bu haklar üzerinde tasarruf etme yetkisi ise sadece eser sahibine aittir.
Eser ve Eser Olmanın Şartları
Kanun bir eserde belirli şartlar aramaktadır. Bunlar:
Genel Şart: Ortada eser sahibine ait fikri bir çabanın sonucu oluşmuş bir fikri ürün olmalıdır.
Şekli Şart: Eserin öncelikle Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) m. 1/B’de sayılan eser türlerinden birinin özelliklerini taşıması gerekmektedir. Bu eser türleri:
- İlim ve edebiyat eserleri
- Musiki eserleri
- Sinema eserleri
- Güzel sanat eserleri
Subjektif Şart: Sübjektif şart ya da esasa ilişkin şart olarak da ifade edilen bu şart eserin sahibinin hususiyetini yani kişisel özelliklerini yansıtması gerekliliğini ve eserde mutlaka bulunması gereken, eser sahibi ile ilgili bir niteliğin varlığını ifade etmektedir.
Objektif Şart: Fikri ürün tasarrufa elverişli olacak ve üçüncü kişilerce algılanabilecek nitelikte bir şekle bürünmüş olmalıdır.
Bilgisayar Programları
Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa Patent Konvansiyonu’na (European Patent Convention – EPC) göre bilgisayar programlarını patent ile de korumak mümkündür. Hukukumuzda Avrupa Birliği’nin Bilgisayar Programlarının Hukuki Korunmasına İlişkin 14.5.1991 tarihli Yönergesi doğrultusunda 7.6.1995 tarihinde FSEK’te yapılan değişiklik sonucunda bilgisayar programlarının telif hakları kapsamında ilim ve edebiyat eseri olarak korunması açıkça düzenlenmiştir. FSEK m. 6/10’a göre bir bilgisayar programının uyarlanması, düzenlenmesi veya herhangi bir değişiklik yapılmasıyla ortaya çıkan yeni bilgisayar programı da “işleme eser” olarak korunur. FSEK m. 38’e göre, fikir ve sanat eserlerinin yayımlanma ve kar amacı güdülmeksizin şahsi kullanım amacıyla çoğaltılması mümkündür. Fakat genel kural bu olmakla beraber, 38. maddenin gerekçesinde, şahsi kullanım serbestisinin bilgisayar programları için uygulanmayacağı belirtilmektedir. FSEK m. 38’de bilgisayar programının meşru hak sahibine dahi, ancak belirli şartların gerçekleşmesi halinde ve çok sınırlı olarak çoğaltma yapabilmesine hak tanınmaktadır.
Veri Tabanları
Hukukumuzda veri tabanlarının korunması hem Bern Sözleşmesi’ne hem de Avrupa Birliği’nin 96/9 sayılı Veri Tabanlarının Hukuki Korunmasına Dair Yönerge ’ye dayanır. FSEK’teki düzenlemeler orijinal ve özgün özellikte olan veri tabanlarının yanı sıra sui generis (kendine özgü) nitelikteki veri tabanlarının korunmasını da kapsar.
Dijitalleşen Eser ve İnternet
Dijitalleşen dünyada eserlerde kendine düşen payı almış ve dijitalleşmeye başlamıştır. Fakat burada sorun teşkil eden şey eserlerin dijitalleşmesi değil geniş bir bant internetin yaygınlaşmasıyla teknik ve hukuki olarak engellenemeyen eserin saniyeler içinde paylaşılmasıdır. Paylaşım teknikleri her geçen gün evrilirken tespit ve engelleme tekniklerinin ve hukukun aynı hızla gelişmemesi daha farklı bakış açılarının geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Eser Sahibinin Hakları
Eser sahibinin hakları manevi ve mali haklar olmak üzere iki başlık altında incelenir.
Manevi Haklar
Manevi Hakların Özellikleri: Kanun eser sahibinin kişiliğine bağlı manevi hakların çeşitlerini sınırlı olarak belirlemiştir. Bu münhasır haklar eserin meydana getirilmesiyle doğar, kural olarak bizzat eser sahibi tarafından kullanılabilir, mirasla intikal etmez, sağlar arası işlemle devredilemez ve ölüme bağlı tasarrufun konusu olamazlar. Eser sahibi manevi haklarından vazgeçemez. Eser sahibinden sonra manevi hakların kullanım hakkı sadece kanunda belirtilen kişilere geçer ve bu kişiler eser sahibinin ölümünden itibaren 70 yıl eseri kendi namlarına kullanabileceklerdir. İstisnai olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da söz konusu haklar kullanılabilir.
Manevi Hakların Çeşitleri: Bunlar:
- Kamuya Sunma Hakkı
- Eser Sahibinin Adının Belirtilmesi Hakkı
- Eserde Değişiklik Yapılmasını Önleme Hakkı
- Eserin Aslına Ulaşma Hakkı
- Teşir Hakkı
- Eseri Tahrip Etmeyi Engelleme Hakkı
Mali Haklar
Mali Hakların Genel Özellikleri: Bir eserin yasada sınırlı olarak belirlenmiş mali haklarının değerlendirilmesi, vasiyet, lisans, yazılı bir sözleşme yoluyla devredilmesi veya bu hakların kullanım yetkisinin verilmesi başta olmak üzere her türlü hukuki işleme konu edilmesi münhasıran eser sahibine aittir. Bu haklar manevi haklardan farklı olarak miras ile mirasçılara intikal ederler. Eser sahibinin bu mutlak hakları yasa tarafından yer, süre ve esas bakımından sınırlandırılmıştır. Söz konusu sınırlamalar eser sahibine münhasıran tanınan mutlak hak ve yetkilerin istisnasını ve çerçevesini oluştururlar. Mali haklar, eser sahibinin yaşamı boyunca ve ölümünden itibaren ise 70 yıl müddetle Türkiye sınırları içinde korunur.
Mali Hakların Çeşitleri: Bunlar:
- Çoğaltma Hakkı
- Yayma Hakkı
- Umuma İletim Hakkı
- İşleme Hakkı
- Temsil Hakkı
Veri Yükleme (Upload) ve İndirme (Download) Fiillerinin Hukuki Durumu
Telif hakkı olan bir eserin umuma açık bir ortamda paylaşılması için internete yüklenmesi durumunda eser sahibinin FSEK m. 25 II’de düzenlenmiş olan umuma iletim hakkı ihlal edilecektir. Çünkü eserin internet gibi sanal, dijital bir ortamda umumun yani kamunun erişimine sunulması hakkı sadece eser sahibine verilmiştir. FSEK m. 38, eser sahibinin çoğaltma hakkı için kullanıcıya serbest kullanım imkânı tanımışsa da bu serbesti FSEK m. 25 II’de düzenlenen umuma iletim hakkını kapsamaz. İnternete yüklemenin kişinin sadece kendisinin göreceği şekilde gerçekleştirilmesi ise m. 22 kapsamında bir çoğaltmadır. İndirme fiili eser sahibinin m. 22’de düzenlenmiş olan çoğaltma hakkını ihlal eder. Çünkü indirme fiili ile bilgisayarın hafızasına bir kopya kaydedilmiş olur. Bu şekilde eserin çoğaltılması hakkını kanun sadece eser sahibine vermiştir.
Bağlantılı (Komşu) Hak Sahibinin Hakları
FSEK ile sadece eser sahibinin hakları korunmaz. Telif hukukunun koruduğu asıl kavram eserdir. Kanun koyucu, bir eserin açıklanmasında, anlatılmasında, yorumlanmasında ve icra edilmesi evrelerinde, 61 Web’de Telif Hakları ve Etik eserin değerinin ortaya çıkmasını, anlaşılmasını, tanıtılmasını sağlayan, topluma sunulmasına, yaygınlaşmasına, benimsenmesine fiilen veya mali olarak katkıda bulunan kişilerin hakları da korunur. Bu korumanın altında yatan neden bağlantılı hak sahiplerinin ortaya koydukları icra ve yatırımların yokluğu halinde eserin hitap ettiği kitlelere gereği gibi ulaşmasının imkânsız olmasıdır.
Bağlantılı haklar dendiğinde aklımıza ilk gelen hak sahipleri icracı sanatçılar (Örn. orkestra, oyuncu, yönetmen), yapımcılar (Örn. müzik, film yapımcıları) ve radyo televizyon kuruluşlarıdır (Örn. Kanal D, atv, BestFM). Bu kişilerin esere sunduğu tespit, program, icra vb. profesyonel katkıların sonucunda yeni bir eser oluşmaz o nedenle kanun, onların bu katkılarını eser sahibinin hakları gibi korumaz, nitelik itibarıyla ayrı kategoride farklı bir hak grubu oluşturarak, eser sahibinin haklarına bağlantılı hak olarak korur.
İcracı Sanatçılar
İcracı sanatçı kanunda (FSEK m. 80), eser sahibinin izniyle bir eseri özgün bir biçimde yorumlayan, tanıtan, anlatan, söyleyen, çalan ve çeşitli biçimlerde icra eden sanatçı olarak tanımlanmıştır. İcracı sanatçıların manevi hakları:
- İcralarının sahibi olarak tanıtılma
- İcralarının kendi itibarlarını zedeleyebilecek şekilde tahrif edilmesi ve bozulmasının önlenmesini talep etme
İcracı sanatçıların mali hakları:
- Canlı icranın mahallinden başka yere nakli, bunun çoğaltılması ve ticari mevkiine konması • İcrasının tespit edilmesi
- Tespitin çoğaltılması
- Tespitin satılması, dağıtılması, kiralanması
- Tespitin yayınlanması ve yeniden yayınlanması,
- Tespitin umuma iletim ve erişilebilir kılınması, yeniden iletimi
- Tespitin temsili
Fonogram Yapımcıları
Fonogram yani ses taşıyıcılarının yapımcıları komşu hak sahiplerinin ikinci grubunu oluşturur. Sözlü ya da sözsüz tüm eserlerin ilk tespitini yapan ve bu durumun hukuksal sorumluluğunu yüklenen kişiye fonogram yapımcısı denir. Fonogram yapımcılarının mali hakları:
- Tespitin doğrudan veya dolaylı olarak çoğaltılması
- Tespitin satılması, dağıtılması, kiralanması ve kamuya ödünç verilmesi
- Tespitin yayınlanması ve yeniden yayınlanması Tespitin umuma iletim ve erişilebilir kılınması, yeniden iletimi
Yayın Kuruluşları
Yayın kuruluşları yayın hizmeti sunan, özel veya kamu tüzel kişilikleri olan kuruluşlardır. Yayın için katlandıkları yüksek maliyetler FSEK tarafından korunmalarının nedenini oluşturmaktadır. Yayın kuruluşlarının mali hakları:
- Tespit
- Eş zamanlı, gecikmeli ve yeniden iletim
- Uydu veya kablo ile dağıtım
- Özel kullanımlar hariç olmak üzere çoğaltma Dağıtma
- Umuma açık yerlerde iletme
- Umuma iletim ve erişilebilir kılınma, yeniden iletim
- Yayın sinyallerinin umuma iletim
- Şifreli yayınların çözülmesi
Film Yapımcıları
Film yapımcısı, sinema eserini, sermayesi ve işletmesel örgütleme gücü ve yeteneğiyle gerçekleştirip, filme yani şerit üzerine tespit eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Fonogram yapımcısının bağlantılı haklarına dair açıklamalar film yapımcıları için de geçerlidir.
Telif Hakları İhlali ve Bu İhlallerin Önlenmesi
Eser sahibine veya bağlantılı hak sahibine FSEK tarafından tanınan hakları bu kişilerin izni olmaksızın kullanan kimse o hakkı ihlal etmiş sayılır. İhlali gerçekleştiren kişi bu ihlalin yol açtığı zararı tazmin etmenin yanında kanundaki hukuki ve cezai düzenlemelerdeki davalarla karşı karşıya kalacaktır. Kanunda belirtilen suçların kovuşturması şikâyete tabidir. Kanun koyucu, 2004 yılındaki değişikliklerle müzik ve sinema eserlerinin çoğaltılmış nüshaları ile süreli olmayan yayınlara bandrol zorunluluğu getirmiştir. Anılan tüm düzenlemelerin ana hedefi eser sahibinin ve bağlantılı hak sahiplerinin haklarının gerektiği gibi korunmasını sağlamaktır. Bandrol zorunluluğunun her ne kadar fiziki nüshalarla eser kullanımının devam ettiği alanlarda etkin olduğu iddia edilebilirse de dijital kullanım alanında etkin bir koruma yöntemi olmadığı açıktır.