Web Okuryazarlığı Dersi 8. Ünite Özet
Web Etiği
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Telif Hakları
Genel olarak alanda ortak bir tanımı olmamasına rağmen, insan zekâsının ve zihinsel yaratıcılığın ortaya çıkarmış olduğu entelektüel birikimin, müzikten edebiyata, endüstriyel tasarımdan bilimsel buluşlara kadar uzanan geniş bir yelpaze içinde yer alan düşünce ve ürünleri içeren kavramlar Fikri Mülkiyet Hakları (FMH) kapsamı içine alınmaktadır. Fikrî mülkiyet; telif hakları (copyrights) olarak da bilinen fikir ve sanat eserleri ve sınai mülkiyet hakları şeklinde iki ana kategoriye ayrılmaktadır. Telif hakları, eserin meydana getirilmesiyle kendiliğinden doğar. Buna karşılık patent, faydalı model, marka ve tasarım gibi sınai mülkiyet kategorisinde yer alan haklar Türk Patent Enstitüsü (TPE) gibi bir idari kurumda tescil ettirilmektedir. Bir makale, resim, not, poster, podcast veya video oluşturulduktan sonra otomatik olarak uluslararası telif hakkı yasası tarafından korunmaktadır. Telif hakları aslında beş temel hak grubundan oluşur. Bunlar, eseri oluşturan kişiye diğerlerinin bu eseri nasıl kullanabileceğine karar vermesine izin verir.
Yaratıcı bir eser; orijinal yazı, sanat, fotoğraf, ses, görüntü, müzik puanı, şarkı sözü veya hatta bir bale şirketinin dans adımları olabilir. Bazı istisnai durumlarda eserin kullanılması için izin gerekmeyebilir. Bu durumlar ise şu şekilde sıralanabilir:
- Güvenlik ve adli gerekçelerle kamu yararı için kullanım
- Mahkeme ve mevzuat kararları ile kullanım
- Nutuklarda kullanım
- Herkese açık eğitim ve öğretim gerekçeleriyle kullanım
- Hayır amaçlı düzenlenen gösterilerde kullanım
- Eğitim ve öğretim gerekçesiyle yapılan seçme ve toplama işlemlerinde kullanım
- Bazı bölümlerinin belirgin hâlde kaynak gösterilmesi yoluyla kullanım
- 24 saat sonrasında kullanma sınırlamasına uyacak şekilde günlük haberlerde kullanım
- Basın özetlerinde kullanım
- Röportaj olarak yayımlama amaçlı kullanım
- Kâr amacı taşımadan ve eser sahibinin menfaatlerine uygun hâlde şahsi kullanım
Telif Haklarının Özellikleri
Bir eserde telif hakkının doğabilmesi için bazı özelliklerin bulunması gerekmektedir.
- Telif hakkının doğması için tescile gerek yoktur. Fikir ve sanat eserleri üzerindeki haklar eserin üretilmesiyle birlikte doğar.
- Telif hakları soyut niteliğe sahiptir.
- Telif haklarında ülkesellik ilkesi geçerlidir.
- Mutlak hak niteliğine sahiptir.
- Fikrî mülkiyet hakları belli bir süre boyunca korunurlar.
- Fikrî ürünler özel kanun, tüzük ve yönetmelikler çerçevesinde düzenlenmektedir.
Telif Hakkıyla Korunan Materyalleri Kullanma İzni
Birçok kişi sadece materyal üzerinde telif hakkı sembolü bulunursa izin almak gerektiğine dair yanlış bir inanca sahiptir. Günümüzde “özgün çalışma” oluşturulur oluşturulmaz Telif Hakkı Yasası tarafından otomatik olarak koruma altına alınmaktadır.
Web Sitelerinde Telif Hakları
Web sayfalarının oluşturulmasında fiziksel emek ve zaman harcanması dışında zihinsel emek bulunduğu da yasa çerçevesinde net olarak belirtilmiştir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 2/1 nolu maddesinde “her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucunu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları” şeklinde yer alan ifade sayesinde HTML vb. kodlar da “eser” olarak kabul görmektedir. Ancak bir web sitesindeki içerik arayüzü oluşturmak adına bir bilgisayar programı ile ilgili bir ögeyi meydana getiren düşünce ve ilkelerle oluşturulduysa eser olarak adlandırılmayabilir. Web’in telif hakları açısından özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
- Web ortamında eserler son derece kolay çoğaltılabilmekte ve dağıtılabilmektedir.
- Web sayfaları ya da içeriği ile ilgili korumanın sınırları tam olarak belirlenememektedir.
- İnternet, etkileşimli yapısıyla ve sanal gerçeklik uygulamaları gibi teknolojik gelişmeler ile klasik eser tanımını zorlamaktadır.
- İnternet’in hiçbir hukuki kişiliğe ya da kuruma ait olmayan bir yapıda bulunması ve bu şekilde gelişmesi yapılacak düzenlemeleri zorlaştırmaktadır.
- İnternet’in bir özgürlük ortamı olarak fazladan yasal ya da teknik düzenlemelerle gelişiminin kısıtlanması istenmemektedir.
- İnternet üzerinden yapılan hak ihlallerinde, ihlali yapanın tespiti ve bu ihlalin önlenmesi son derece güç olmaktadır.
- Uygulanacak hukukun tespiti yani Devletler Hususi Hukukuna ilişkin sorunlar bulunmaktadır.
Web Sitelerinde Eser Sahibi
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda “bir eserin sahibi onu meydana getirendir” ifadesi geçmektedir. Bu temel kural üzerinden gidildiğinde İnternet’te yayımlanan içerik, onu hazırlayan kişiye aittir. Bir web sitesinin sahibi bu siteyi bir web tasarım firmasına yaptırmışsa durum değişmektedir. Site ve içerik eğer başka birisi tarafından yapılmış ve bu iş bir sözleşme ile düzenlenmemiş, dahası bu sözleşmede hak devri belirtilmemiş ise siteyi hazırlayan kişi ve/veya firma eser olarak görülen tüm ögelerin sahibi olmaktadır.
Eser Sahibinin Onayı ve Web Üzerinde Yayımlama
Daha önce hiçbir şekilde yayımlanmamış ve sahibi dışında sınırlı hâlde birkaç. kişinin bilgisinde olan bir eser (veri tabanı ve site de dâhil olmak üzere) İnternet üzerinde yayımlandığı durum hukuken “umuma arz” olarak değerlendirilmektedir ve umuma arz hakkı tamamen eser sahibine ait olmaktadır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 52. Maddesinde eseri sunmak ve eseri yayımlamak hakkı sadece eser sahibine verilmiş ve bu hakkı sadece yazılı bir sözleşme ile bir başka şahıs veya kuruluşa (sözleşme maddeleri içeriğine g.re oluşacak şartlarla) vermesi belirtilmiştir. Facebook, Twitter ve benzeri sosyal medya üzerinde paylaşımların da sadece içeriğe bağlantı vererek yapılması doğrudur. İçeriği kopyalayıp yapıştırarak sosyal medya üzerinde paylaşmanız durumunda bile Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun yaptırımları ile karşılaşmanız mümkündür.
E-posta Mesajlarında Telif
E-posta mesajları da kanunun hükümleri arasında yer almaktadır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 85. maddesinde mektup, günlük ve benzeri yazılı materyaller eser olarak kabul edilmekte ve sahiplerinin izinleri alınmadan yayımlanması yasaklanmaktadır.
Lisanslama
Patent veya marka gibi soyut bir mülkiyetin belli bir süre için kullanım hakkını bir telif ücreti karşılığında başka bir firmaya satmaya lisanslama denir.
Özgür ve Açık Kaynak Kodlu Yazılım Lisansları
Fikrî mülkiyet haklarına ilişkin ulusal ve uluslararası düzenlemelerin çok önemli hale geldiği günümüzde yazılım alanında özel mülk yazılım firmalarının tekel gücü ile baş edebilmek ve özgür ve açık kaynak kodlu yazılım topluluğunun hukuki hakların koruyabilmek için özgür ve açık kaynak kodlu yazılımların özgün bir biçimde lisanslanması zorunluluk haline gelmiştir.
Açık Lisanslama
İnternet, insanlar için paylaşımı ve çalışmaların ortaklaşa kullanımını kolaylaştırır. Eğer eseri oluşturan kişi paylaşma, kullanma ve hatta yeniden düzenleme hakkını başkalarına vermek istiyorsa eseri Yaratıcı Beraberlikler (CC - Creative Commons) lisansı ile işaretlemelidir. CC lisansı eser sahibine hangi hakları elinde tutmasını istediğine karar verme imkanı sağlar; ayrıca eseri kullanacak olanlara, bunu, eser sahibinin iznini önceden almaksızın ne şekilde kullanabileceklerini bildirmeyi sağlar. Yaratıcı beraberlikler lisansı açık lisans türlerinden sadece biri olup, açık kaynak girişimi tarafından onaylanan seksene yakın lisans bulunmaktadır. En yaygın kullanılan açık lisans türleri şu şekildedir:
- Yaratıcı Beraberlikler (CC) Lisansı
- Genel Kamu Lisansı (GPL) Lisansı
- MIT Lisansı
- Apache Lisansı
Yaratıcı Beraberlikler
Yaratıcı Beraberlikler (Creative Commons - CC) kar amacı gütmeyen, telif hakları alanında esneklik ve paylaşımı yaygınlaştırmak amacıyla kurulmuş bir düşünce hareketi ve organizasyonudur.
Genel Kamu Lisansı
GNU Genel Kamu Lisansı (GPL), yazılım ve diğer ürünler için kamu malı haline getirilmiş, özgür bir lisanstır. Pek çok yazılım ve diğer ürünlerin lisansları, bu ürünlerin paylaşımını ve ürünleri değiştirme özgürlüğünü önleyecek şekilde tasarlanmıştır. Genel Kamu Lisansı, özgür yazılımın kopyalarını dağıtma özgürlüğünü; bu yazılımların kaynak kodlarına erişimi ya da istenildiğinde sunumunu, yazılımı değiştirebilme ya da parçalarını yeni özgür yazılımda kullanmayı ve bu eylemlerin gerçekleştirilebileceğinden haberdar olmayı garanti altına almak için tasarlanmıştır.
Genel kamu lisansı avantajları şu şekilde sıralanabilir:
- Kullanıcı yazılımının içinde ne olduğunu bilir.
- Yazılım çok büyük bir kitle tarafından kullanılması sonucunda hataların keşfedilmesi ve yine çok büyük bir kitle tarafından geliştirildiği için düzeltilmesi süreci çok hızlı gerçekleşmektedir.
- Üretici firma, kullanıcı kitlesini geliştirmek için büyük bir şansa sahiptir.
- Kullanıcı yazılımda beğenmediği kısımları değiştirmekte özgürdür.
- Üretici firma, dünyaca popüler bir GPL yazılımın üreticisi olarak büyük bir prestij elde eder.
- GPL bir yazılımın kodunun üzerinde oynayan kişi sayısı bazen binleri bulmaktadır.
- GPL, yazılım sektöründe bir rekabet ortamı yaratmayı sağlar. Ücretli ve kapalı kod olarak sunulan yazılımların ücretsiz ve açık kodlu olanlara nispeten çok daha kaliteli olmasının gerekliliği ortaya çıkar.
- Kullanıcı, ürünün gelişmesi için üretici firmaya bağımlı kalmaz.
GNU Genel Kamu Lisansı’nı kullanan geliştiriciler, haklarını iki adımda korumuş olurlar:
1.Adım. Yazılım üzerindeki telif haklarını kanıtlarlar.
2.Adım. Kullanıcıya bu lisansı sunarak yazılımı çoğaltmak, dağıtımını yapmak ve/veya değiştirmek için yasal hak tanırlar.
MIT Lisansı
1988 yılında Massachusetts Teknoloji Enstitüsü tarafından ortaya çıkan GPL ile uyumlu bir özgür yazılım lisansıdır. MIT Lisansı, hiçbir ücret talep edilmeden yazılımın bir kopyasını ve belgelendirme dosyalarını elde eden herkese verilen izin; kullanma, kopyalama, değiştirme, birleştirme, yayımlama, dağıtma, alt lisanslama ve/veya yazılımın kopyalarını satma eylemleri de dahil olmak üzere ve bununla kısıtlama olmaksızın, yazılımın sınırlama olmadan ticaretini yapmak için verilmiş olup bunları yapmaları için yazılımın sağlandığı kişilere sunulur.
Apache Lisansı
GNU kendi lisanslarının dışındaki en çok kullanılan bir lisans türü olan Apache Lisansı, Genel Kamu Lisansı ile uyumlu bir lisans türüdür. Diğer özgür yazılım lisanslarında olduğu gibi Apache Lisansı, yazılımın kullanıcılarına yazılımı herhangi bir amaç için özgürce kullanma, dağıtma, düzeltme ve yazılımın değiştirilmiş sürümlerini dağıtma hakkını vermektedir.
Bilişim Hukuku
Bilişim Hukuku, teknolojik gelişmeler çerçevesinde insanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlarda kullandığı bilginin, elektronik ve benzeri makineler aracılığıyla toplanması, işlenmesi, saklanması ve korunması ile bunlardan doğan ihtilafların çözümü ile ilgilenen hukuk dalıdır.
Yasa Dışı Yayınlar
Yasa dışı olarak kabul edilen unsurların bilgisayar sistemleri, ağları, İnternet aracılığıyla yayımlanması ve dağıtılması olarak ifade edilir. Yasa dışı yayınları üç gruba ayırmak mümkündür. Bunlardan birincisi, vatanın bölünmez bütünlüğüne aykırı olarak hazırlanmış terör içerikli İnternet siteleridir. Yasa dışı yayınların bir diğeri ise toplumun genel ahlakına, ar ve haya duygularına aykırı düşen yayınlardır. İnternet aracılığıyla fiilen işlenen suçlardan üçüncüsü ise bir kişiye, kuruma vb. karşı yapılan hakaret ve sövme suçudur.
Telif Hukuku
Telif hukuku, fikri yaratıcıların hakları ile ilgili hukuk dalının bir parçasıdır. Telif hukuku yaratıcılığın özellikle kitle iletişimiyle ilgili olan belirli bir şekliyle ilgilenir. Telif hukuku, buna karşın, fikirlerin kendilerini değil, ifade şeklini korur.
Bilişim Suçları
Bilişim suçları literatürde değişik şekillerde sınıflandırılmaktadır. Bilişim ortamındaki suçlar şu şekilde gruplandırılabilir:
- Bilgisayar sistem veya ağlarına hakkı olmadan girmek
- Hak sahibinin rızası olmadan bilgisayar veri ve programlarına zarar vermek, bilgisayar veri ve programlarını silmek, bozmak, tahrip etmek ve elde etmek
- Bilgisayarların işlemesini veya telekomünikasyon sistemini engellemek amacıyla bilgisayar veri ve sistemlerini tahrip etmek, veri yüklemek, değiştirmek, silmek veya elde etmek
- Hukuk dışı olarak iletişime müdahale etmek
- Menfaat temin etmek için ticari sırları izin almadan veya hukuken bir hak olmaksızın ifşa etmek veya kullanmaktır.
Diğer yandan bilişim sistemi ile işlenen suçlar da dörde ayrılmaktadır:
- Bilgisayarla işlenen ekonomik suçlar
- Bilgisayarla işlenen sahtecilik suçları
- Bilgisayarla işlenen ahlaki suçlar
- Bilgisayarla işlenen şahsi haklara tecavüz suçları
Verilere Yönelik Suçlar
Bilişim sistemlerinde bulunan verilerin oluşturduğu suçlardır. Bunlar verilerin durdurulması, değiştirilmesi, bozulması ve çalınması eylemleridir.
Bilişim Ağlarına Yönelik Suçlar
Değişik yöntemlerle bilişim sisteminin veya iletişim sisteminin işlevlerini yerine getirmesinin engellenmesi eylemleridir. Hakaret ve sövme suçuna da sanal alemde çok sık rastlanılmaktadır.
Taciz ve Sabotaj: Kişilerin posta kutularına saldırgan, ürkütücü veya müstehcen içerikli mesajların gönderilmesi durumunda taciz eylemi ile karşı karşıya kalınmaktadır.
Manüpilasyon: Sanal ortamı kullanarak yalan, yanıltıcı ve abartılı haberler yapmak ve yaymak yoluyla borsada hisse fiyatlarının artmasını ya da düşmesini sağlamak, bir bankanın itibarını zedeleyici site yapmak ya da e-posta mesajı göndermek bu suça örnek olarak verilebilir.
Dolandırıcılık: Bilişim sistemleri kullanılarak kişiler; kendileri veya başkaları lehine hukuka aykırı yararlar sağlayabilirler.
Sahtekârlık: Sanal ortamda mevcut olan verilerin değiştirilmesi hem de sahtelerinin hazırlanması şeklinde gerçekleşebilir.
Siber Terör: Elektronik araçların bilgisayar programlarının ya da diğer elektronik iletişim biçimlerinin kullanılması aracılığı ile ulusal denge ve çıkarların tahrip edilmesini amaçlayan kişisel veya politik olarak motive olmuş amaçlı eylem ve etkinlikler, enformasyona, bilgisayar programlarına ve doğrudan savaşın içinde olmayan hedeflerin verilerine karşı önceden planlanmış, politik nedenlerden kaynaklanan bir saldırı, belirli bir politik ve sosyal amaca ulaşabilmek için bilgisayar veya bilgisayar sistemlerinin bireylere ve mallara karşı bir hükümeti veya toplumu yıldırma, baskı altında tutma amacıyla kullanılması, siber terör olarak tanımlanmaktadır.
Yasalarımızda Bilişim Suçları
İnternet kullanarak sunucular içindeki veya kişisel kullanıcılara yönelik herhangi bir bilgisayarın içinde bulunan bilgilere, verilere ve veri tabanlarına, programlara, görüntü, resim, fotoğraflara veya yazı şeklindeki her türlü oluşuma yönelik hareketler bilişim suçu kapsamına girer. Sistemin engellenmesi teriminden, gereği gibi çalışmasının önlenmesi, faaliyet ve kapasitesinin sınırlandırılması, sistemin işleyişinin yavaşlatılması ya da tamamen kilitlenme noktasına getirilmesi anlaşılmalıdır.
Web Etiği
İnternet’in günümüzde yaygın bir iletişim aracı olarak kullanılması, dikkat edilmesi gereken birtakım kuralları da beraberinde getirmektedir. “Web ve etik” denildiğinde ortaya çıkan konular, “kişilik haklarının korunması, özel yaşamın gizliliği, mahremiyet, haber-reklam ayrımının belirsizleşmesi, ticari sır, veri güvenliği” gibi başlıklar altında alan yazında yoğun bir biçimde tartışılmaktadır. İnternet’in ilk oluşumundan itibaren standartların tutulduğu doküman arşivi RFC (Request For Comments) dokümanlarının RFC 1855 başlıklı belgesinde tavsiye edilen temel davranış kuralları özetlenmiştir. Bazı davranış biçimleri ve kurallar şu şekildedir:
- Eğer kişiye gelmiş bir mesaj bir başka kişiye ya da bir gruba yönlendiriliyorsa (“forward” ediliyorsa) orijinal mesajın metni değiştirilmemelidir.
- E-posta ile asla zincirleme mektuplar gönderilmemelidir.
- Bir şey gönderirken muhafazakâr, alırken liberal olunmalıdır. Kişi provoke edilse bile “sert” mesajlar göndermemelidir.
- Gönderilecek mesajın alıcısının kültürünün, dilinin, eğlence anlayışının sizinkinden farklı olabileceği akılda tutulmalıdır. özellikle alaycılık konusunda dikkatli olunmalıdır.
- Büyük ve küçük harfler birlikte kullanılmalıdır.
- Bir mesaja duygusal yanıt vermeden önce aradan bir gece geçmesi beklenmelidir.
- Gönderilecek mesajın konu başlığında içeriği ile ilgili bir ifade yer almalıdır.
- Bir e-posta listesine ya da haberleşme grubuna herhangi bir mesaj göndermeden önce o listedeki mesajlar bir iki ay süreyle takip edilmelidir. Böylece o grubun kültürüne aşina olunur.
- Yazılanların geniş bir kitle tarafından görüleceği dikkate alınmalıdır.
- Kişilerin kendi adlarına konuştukları ve kullandığı sözlerin kurumlarının görüşü olmadığı farz edilmelidir.
- Bir mesaja yanıt verirken dikkatli olunmalıdır. çoğunlukla yanıtlar asıl mesajın geldiği adrese gider ve çoğu zaman bu bir listenin veya grubun adresi olabilir.
- Eğer kişisel bir mesaj kazara bir liste veya gruba gönderilirse hemen ilgili kişi ve gruba birer özür mesajı gönderilmelidir.
Türkiye’de web etiği konusunda güçlü bir bilinç yaratılmak istense de henüz bu yönde oluşturulan çabaların istenenden az olduğu görülmektedir. Bu çabalardan birini gerçekleştiren Türkiye Bilişim Vakfı’nın iletişim kuralları metni şu şekildedir:
- Toplum karşısında kişinin kendisine yakıştırdığı tavrı İnternet’in sanal ortamında da sürdürmesi gerekmektedir, kimliğini saklayabileceğini umarak gerçek yaşamda benimsenmeyen davranışlar sergilenmemelidir.
- Başkalarına karşı saygılı olunmalıdır, bunun kendilerine olan saygının ve başkalarının göstereceği saygının ön koşulu olduğu unutulmamalıdır.
- Düşünceleri dile getirirken olumlu yaklaşmanın ve nazik bir ifade kullanmanın sağ duyunun gereği olduğu hatırlanmalıdır.
- Tartışmaların özelleşmesine ve kişiselleşmesine yol açacak davranışlardan kaçınılmalıdır.
- İnsanları duygusal yönden zedeleyici ve rahatsız edici iletilerin yayılmasına olanak verilmemelidir.
- İstenmeden yapılan yanlışlar hoşgörü ile karşılanmalı, anlayışla yardımcı olmaya çalışılmalıdır.
- Kişilerin istemleri dışında iletiler alarak rahatsız olmaları olabildiğince önlenmelidir.
- Gelen bir ileti, başkasına aktarmak istendiğinde, bu iletiyi gönderenin bunu isteyip istemediğinden emin olunmalıdır.
- Açık kimlik geçerli bir gerekçe olmadıkça gizlenmemelidir, her iletide açık kimlik net olarak belli olduğundan emin olunmalıdır.
- Kimliğin önem taşımadığı durumlarda görüş ve düşünceler anonim olarak açıklamak uygun ise bunu kötüye kullanmadan özenli yapıldığına emin olunmalıdır.
- Konu kısmı yeterince açık olan, dili anlaşılır, .özlü kısa iletiler ile iletişim kurmaya ve etkileşmeye özen gösterilmelidir.
- Her zaman yanıtlanan iletinin konu başlığı korunarak yanıt verilmelidir.
Web Site Yayıncılığında Etik Kurallar
- Web sitesinde doğrudan büyük resim dosyaları sergilenmemelidir. Pul büyüklüğündeki versiyonlar kullanılmalıdır.
- Web sayfalarında sadece metinden oluşan sürümler de tasarlanmalıdır. özellikle düşük bağlantı ile bağlanan kullanıcılar için bu yararlı bir hizmet olacaktır.
- Web sayfalarına görsel ya da ses malzemeleri eklenecekse, ilgili dosyaların yanına büyüklüğü yazılmalıdır.
- Her web sayfasının, özellikle de ana sayfanın, en alt kısmına iletişim bilgileri belirtilmelidir.
Sosyal Medyada Etik
- Özel yaşamın gizliliği: Bireyin insan olmasından kaynaklı “insan onuru” nun temelinde yatan özel yaşamın gizliliği hakkı sosyal medyada çeşitli şekillerde ihlal edilmektedir.
- Üretilen içeriklerin olgunlaşmadan ve doğruluğunun teyit edilmeden yayılması: Geleneksel medya için geçerli olan “haberin/olayın doğruluğunu teyit etmek” sosyal medya için de geçerliliğini korumaktadır.
- Kişisel verilerin güvenliğinin sağlanamaması: Teknolojinin getirdiği dezavantajlardan biri, verilerin güvenli şekilde saklanamaması ve bir şekilde başkasının eline geçebilme olasılığıdır.
- Veri madenciliği: Sosyal medya ortamlarında kullanıcıların verilerinin işlenmesi ve ortamda bırakılan dijital izler üzerinden yapılan veri eşleştirmesi ile kullanıcılara yönelik profil bilgileri çıkartılmaktadır.
- Dijital gözetim olgusu: Dijital gözetim olgusu, veri madenciliği özelliğiyle birlikte ele alınmalıdır.
- Yoğun reklam içeriği: Sosyal medyada reklamlar, geleneksel medyaya oranla çok daha rahat ve kuralsızca yayınlanabilmektedir.
- Anonimlik olgusu: Anonimlik olgusuna, sahte kimlikli kullanıcı da denebilir.
- Trol olgusunun görülmesi: Trol, İnternet’te insanların keyfini kaçırmak ya da münakaşa başlatmak için tohum ekmeye çalışan; forumlar, bloglar, sohbet odaları gibi çevrimiçi topluluklarda kasten alevlendirici, konu ile ilgisi olmayan mesajlar göndererek okuyucuları provoke edip duygusal cevaplar verdirtme ya da bir başlığın konusunu dağıtma niyetinde olan kişilerdir.
Mahremiyet
Mahremiyet geniş bir tartışma alanına sahip bir konu olarak web hizmetinden yararlananların dolaştıkları sitelerde bıraktıkları dijital izden e-posta adreslerine ve epostaların içeriğine kadar her ögeyi içermektedir.