Türk Dış Politikası 1 Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim
1960-1970 Dönemi Türk Dış Politikası
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
1960-1970 döneminde, Türk dış politikasının en önemli değişkenini açıklayınız.
Bu dönemde, Demokrat Parti (DP) dönemindeki kesin uzaklık politikası reel politik bağlamda değerlendirilip değiştirilmiş ve SSCB ile ilişkiler yakınlaştırılmaya başlanmıştır. Bu nokta, bu dönemde Türk dış politikasının en önemli değişkenidir.
Esnek Karşılık Doktrini (Flexible Response Doctrine) nedir?
Esnek Karşılık Doktrini (Flexible Response Doctrine), 1960’lardan itibaren NATO’nun askerî strateji olarak kabul ettiği, karşı taraftan gelecek bir saldırının niteliğine uygun olarak bir karşılık verilmesi stratejisidir.
ABD ile yaşanan sorunların sonunda Türkiyenin dış politikasındaki değişiklikler neler olmuştur?
Türkiye, SSCB ve başka ülkelerle alternatif ilişkiler geliştirme arayışına girmiştir. Bundan sonraki Türk dış politikası daha reel politikaya dayalı ve ülkenin çıkarlarının daha ayrıntılı hesaplandığı bir yöntemle belirlenmeye çalışılacaktır.
Türkiye’nin ABD ve Batı Bloku’na yakınlaşmasında SSCB nasıl etkili olmuştur?
II. Dünya Savaşının hemen ardından, özellikle Boğazlar ve Türkiye’nin doğusundaki bazı illerin SSCB’ye verilmesi gibi konularda Türkiye üzerinde baskı oluşturan Stalin’in temel amacı bu sayede Türkiye’yi SSCB’ye bağımlı kılmak ve bu ülkeden çekinilmesini sağlamaktır. Ne var ki bu strateji ters tepmiş ve SSCB’nin baskıcı ve yayılmacı politikaları Türkiye’yi ABD ve Batı Bloku’na yakınlaştırmıştır.
Türkiye ile ABD arasında 1962 yılında yaşanan Küba krizinin nedeni nedir?
Türkiye ile ABD arasında 1962 yılında Küba krizi yaşanmıştır.Kriz çıkmadan hemen önce ABD, İzmir Çiğli’ye yerleştirmiş olduğu Jüpiter füzelerini kaldırmak istemişse de bu füzelerin Türkiye için sembolik bir öneminin olması duruma engel olmuş ve füzeler Türkiye’de kalmıştır. Ne var ki SSCB Türkiye’ye yerleştirilen bu füzelerden oldukça rahatsız olmuş ve buna karşılık ABD’yi vurabileceği nokta olan Küba’yla anlaşarak bu ülkeye füze rampası kurma kararı almıştır. Durumdan haberdâr olan ABD 24 Ekim 1962 tarihinde Küba’yı ablukaya alarak bu füzelerin Küba’dan kaldırılmasını sağlamaya çalışmış, 24 Ekim’de Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, Türkiye’nin bu girişime tam destek verdiğini açıklamış ve SSCB ile neredeyse nükleer bir çatışmaya varacak krizin tetiği çekilmiştir. SSCB, ancak Türkiye’ye yerleştirilen ABD füzelerinin kaldırılması karşısında bu kararından vazgeçeceğini açıklamış ve ABD başlangıçta çok sıcak bakmadığı bu şartı sonuçta kabul etmiş ve Jüpiter füzeleri Nisan 1963’te sökülmüştür.
Kıbrıs Cumhuriyeti kaç yılında kurulmuştur?
Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 Anayasası’yla kurulmuştur.
1967 yılında Kıbrıs sorunuyla ilgili Yunanistan'a gönderilen sert notanın içeriği nedir?
Bu notayla bazı taleplerde bulunan Türkiye, bunlar yerine getirilmediği taktirde adaya müdahalede bulunacağını belirtmiştir. Temelde, Türkiye adada bulunan Yunan askerlerinin geri çekilmesini, adadaki Ulusal Muhafızlar’ın dağıtılmasını, Kıbrıslı Türkler’in yaşadığı bölgelerde kendi polis ve yerel yönetim teşkilatlarını kurma haklarının tanınmasını, Kıbrıslı Türkler’in saldırılardan doğan can ve mal kayıplarının tanzim edilmesini talep etmiştir.
3 Temmuz 1969’da imzalanan Ortak Savunma İşbirliği Anlaşması’nın içeriği nedir?
3 Temmuz 1969’da imzalanan Ortak Savunma İşbirliği Anlaşması’yla belli başlı noktalar hükme bağlanmıştır. Buna göre Türkiye’deki ABD üslerinden bir başka ülkeye düzenlenecek saldırılarda üslerin kullanımı Türk tarafının iznine bağlanmış, bu üslerin mülkiyetinin Türkiye’ye ait olduğu kabul edilmiş, üslerin Türk makamlarınca denetlenebilmesinin önü açılmış ve gerektiğinde bunların kullanımının Türk tarafınca sınırlandırılabileceği öngörülmüştür.
Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak, İngiliz ve Yunan tarafının 26 Aralık 1963’te ortak bir barış gücünün oluşturulmasını kabul etmesinin nedeni nedir?
İngiliz ve Yunan tarafının 26 Aralık 1963’te ortak bir barış gücünün oluşturulmasını kabul etmesinin nedeni Türkiye'nin, krizi tırmandırma taktiğiyle ada üzerinde beş Türk savaş uçağının alçak irtifada uyarı uçuşu yapmalarıdır.
ABD'nin 1960-1963 yıllarında Kıbrıs konusunda oldukça çekinceli davranıp herhangi bir harekette bulunmamasının temel nedenleri nelerdir?
Bunun temel nedenlerinden biri iki NATO üyesi ülke olan Türkiye ile Yunanistan arasında bir denge bulmaya çalışmasıdır. Bir diğer neden ise Makarios’un adada güçlenmeye başlayan komünist parti AKEL’le bir iş birliğine gidebileceği ve bunun da ada yönetimini SSCB’ye yakınlaştırabileceği endişesiydi.
Türkiye, Avrupa Ekonomik Topluluğu’na başvurusunu hangi yılda yapmıştır?
Türkiye, Avrupa Ekonomik Topluluğu’na başvurusunu 1959 yılında yapmıştır.
Türkiye ile AET arasındaki ilişkilerin en sorunsuz geçtiği yıllar hangi yıllardır?
Türkiye ile AET arasındaki ilişkilerin en sorunsuz geçtiği 1964-1972 yıllarında AET, Türkiye’ye bazı ticari kolaylıklar sağlamış ve mali yardımlarda bulunmuştur.
12 Eylül 1963’te Türkiye ile AET arasında imzalanan Ankara Anlaşması'nın temel amacı nedir?
Ankara Anlaşması'nın temel amacı “Türkiye ekonomisinin hızlandırılmış kalkınmasını ve Türk halkının çalışma düzeyinin ve hayat şartlarının yükseltilmesini sağlama gereğini tümüyle göz önünde bulundurarak taraflar arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri aralıksız ve dengeli olarak güçlendirmeyi teşvik etmek”ti
Dehşet Dengesi (Ballance of Terror) politikaları nedir?
Bu politika, nükleer güce sahip ülkelerin her birinin, diğerinin de kendisini yok edecek bir karşılık vereceğinden çekinerek nükleer silaha dayalı bir ilk saldırıdan kaçınması durumudur. Günümüzde geçerli nükleer denge anlayışı hâlâ dehşet dengesidir.
Konvansiyonel savaş nedir?
Konvansiyonel savaş, nükleer olmayan silahlarla yapılan savaştır. Konvansiyonel savaşın temel mantığı topyekûn bir yok etmekten çok, caydırıcılık taşımasıdır.
ABD, Başkan Eisenhower’ın Kitlesel Karşılık Doktrini’ni, SSCB’nin ABD topraklarını vurabilecek silahlar elde etmesi dolayısıyla terk etmiştir.
Yukarıdaki olayın en önemlisi göstergesi sayılan olay nedir?
Bunun en önemli göstergesi 1962 yılında yaşanan Küba Krizi olmuştur.
1960-1970 döneminde, Türk dış politikasını şekillendiren temel unsurlar nelerdir?
1960-1970 döneminde, Esnek Karşılık Doktrini uyarınca ABD ve SSCB nükleer saldırılardan kendilerini koruyabilecekken Türkiye’nin böyle bir saldırıya açık hâle gelmesi, Türkiye’deki nükleer silahların ABD’nin kontrolünde olması ve herhangi bir saldırı karşısında NATO’nun vereceği tepkinin belirsizliği bu dönemde Türk dış politikasını şekillendiren temel unsur olmuştur.
1963 yılında başlayan ve Türkiye-ABD arasındaki ilişkilerin iyice zayıflamasına neden olay olaylar nelerdir?
Cemal Gürsel, ABD Başkanı Lyndon Johnson’a 25 Aralık 1963 tarihinde bir mektup yollayıp adadaki saldırıların durdurulması için Rumlara baskı yapılmasını istemiştir. Ne var ki meseleye ilgiliymiş gibi görünen Johnson, gerek Türkiye’nin yanında taraf olmamak gerekse ABD’deki Rum lobisini kaybetmemek için ciddi anlamda konuya eğilmemiş ve tedbir almamıştır.
ABD’nin konuya ciddi anlamda eğilmediğini gören Türk tarafı, bu defa kendi bazı girişimlerde bulunmuş ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios ile iletişime geçmişse de Türklere yönelik saldırılar son bulmamış ve bu durum da yine ABD’yi harekete geçirmemiştir. Bunun üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 16 Mart 1964’te İsmet İnönü Hükûmeti’ne adaya gerektiğinde askerî müdahalede bulunma yetkisi vermiştir. Bu yetkiden sonra İnönü Hükûmeti’nin adaya müdahalede bulunmaya hazırlandığı bir dönemde ABD Başkanı Johnson’ın İnönü’ye yolladığı ve Johnson Mektubu olarak bilinen mektup Türkiye-ABD ilişkilerini yeniden bir sorunla karşı karşıya getirmiştir.
Johnson Mektubu, uzun yıllar Türkiye-ABD ilişkileri üzerinde etkili olmuştur.
Hangi tarihten itibaren SSCB ile olan ilişkilerimiz iş birliğine dönüşmeye başlamıştır?
Normalleşmeye başlayan ikili ilişkiler, 1965 yılından itibaren iş birliğine dönüşmeye başlamıştır.
1960-1963 yıllarında Kıbrısta yaşanan sorunlara ABD'nin tutumu ne olmuştur?
ABD Kıbrıs konusunda oldukça çekinceli davranmış ve konuya ilişkin herhangi bir harekette bulunmamıştır.