aofsoru.com

Alternatif Turizm Dersi 1. Ünite Özet

Alternatif Turizme Giriş

Giriş

Turizm kelimesi ilk olarak 20. yüzyılda İngilizlerin Avrupa’ya yaptığı yolculuklar için kullanılmıştır. II. Dünya Savaşı sonrası İngilizlerin yaptığı bu seyahatler, turizmi dünyanın en önemli sosyo-kültürel, psikolojik ve ekonomik etkinliği haline getirmiştir.

Turizm ilk kez, 1905 yılında Guyer-Feuler tarafından tanımlanmıştır. Farklı bilim dalları ve bilim adamlarının bakış açıları ile yapılan çok sayıdaki turizm tanımında göze çarpan tanımlama kıstasları şunlardır:

  • Sosyal
  • Ekonomik
  • Psikolojik
  • Yerel, ulusal ve uluslararası olması
  • Dinlence veya iş amaçlı vb. olması

Turizm, istihdam yaratma, döviz girdisi sağlama ve ödemeler dengesi üzerine olumlu etkisi gibi ekonomik nedenlerden ötürü yerel ve ulusal yönetimlerin en önemli ekonomik canlanma araçlarından biridir. Ekonomik açıdan yapılan tanımlar turizmi, insanların sürekli ikamet ettikleri yerlerden ayrılarak, gittikleri bölge, şehir veya ülkedeki turistik işletmelerin arz ettikleri ürün ve hizmetleri talep etmesinden doğan ilişkiler olarak ele alır.

Turizm kavramı boş zaman, eğlendinlen etkinlikleri ve turizm olayına katılım arasındaki ilişkinin analiz edilmesi ile anlaşılabilir.

Turizm, eğlendinlen etkinliklerinin en yaygını ve en uzun süreli olanıdır ama her eğlendinlen etkinliği turizm kapsamında ele alınmamalıdır. Eğlendinlen etkinliğinin turizm kapsamına girebilmesi için ön koşul, kişinin seyahat etmesi gerekliliğidir. Hangi eğlendinlen etkinliklerinin turizm kapsamında ele alınacağını, seyahatin amacı belirler.

Turizmin Gelişim Süreci

Günümüzdeki anlamıyla seyahat etme, özellikle turizm kapsamında II. Dünya Savaşı’ndan sonra geliştiği kabul edilir. Gerek I. Dünya Savaşı ve sonrasında yaşanan büyük ekonomik kriz gerekse II. Dünya Savaşı esnasında bastırılan psikolojik ve sosyal ihtiyaçlar, insanların seyahat alışkanlıklarını etkilemiştir. 1950’li yıllardan sonra insanların seyahat etme sıklıkları, seyahate ayırdıkları zaman, seyahat amaç ve nedenlerinde belirgin artış gözlemlenmiş, seyahat etme biçimlerinde de değişmeler olmuştur. Bunda, gelişen ulaştırma, iletişim teknolojileri, ekonomik gelişmeler ve küreselleşme de son derece etkili olmuştur.

Eğlendinlen amaçlı ilk seyahatlere ilk kez Romalılar döneminde rastlanmaktadır. Romalılar Mısır ve Anadolu’ya eğlendinlen amaçlı turlar düzenlemişlerdir. Günümüzdeki paket turların belki de ilk örneklerini bu turlar oluşturmaktadır. Turizm endüstrisinin gelişim süreci, altı dönemden oluşmaktadır (S:6, Tablo 1.1).

Turizmin bugünkü boyutuna ulaşmasının iki temel nedeni, arz ve talep boyutlarıdır. Endüstri devrimi sonucu ortaya çıkan teknolojik gelişmeler, boş zamanın artması, ücretli tatil hakkı, gelir düzeyinin artması, seyahat özgürlüğü gibi etmenler turizme olan talebi olumlu yönde etkilemiştir. Talep artışının önemli nedenlerinden biri de işletmelerin uyguladığı taksitlendirme, bankaların uyguladığı tatil kredileri, kredilendirme ve kredi kartına taksit ve son yıllarda giderek yaygınlaşan erken rezervasyon sistemidir. Diğer bir neden ise teknolojik gelişmelerin ulaşım ve iletişim gibi turizm faaliyetinde çok önemli olan araçları hızlandırması ve maliyetlerini düşürmesidir.

Talep artınca, genel ekonomik kural gereği arz da artmıştır. Turizmin ekonomik anlamda gerek yerel gerek ulusal yönetimlerce ekonomik kurtarıcı olarak kabul edilmesinin nedenleri şunlardır:

  • Turizm talebi her geçen gün artmaktadır.
  • Turizm döviz dar boğazına çözüm olmaktadır.
  • Turizm endüstrisinin gelişme maliyetleri düşük olabilmektedir.
  • Turizm ekonomik kısıtlamalardan, tarife ve kotalardan daha az etkilenmektedir.

Turizmin Gelişme Nedenleri

1950’li yıllarda gelişen günümüzün en ağırlıklı turizm biçimi, deniz-kum-güneş üçlüsüne dayanan ve “dinlence turizmi” olarak bilinen turizm çeşididir.

Endüstri toplumlarının çalışan insanlarının fiziksel dinlenme ihtiyacını gidermek için daha önce yararlanılan geleneksel dinlence yöntemleri deniz kenarlarına ve toplu seyahat etme biçimine dönüşmüştür. Bu dönüşüm ve hızlı gelişimin nedenleri:

  • Boş zamanların artması
  • Refah seviyesinin yükselmesi
  • Ulaşım ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler
  • Eğitim ve entelektüel bilgi düzeyinin artması
  • Küreselleşme, pazarlama tekniklerinin gelişmesi
  • Şehirleşmenin ortaya çıkardığı sorunlar ve toplumsal hareketliliğin artışı

Boş Zamanın Artması: Boş zaman; normal çalışma zamanları dışında kalan zamanlar olarak günlük mesai saatleri dışındaki saatler, hafta sonu izinleri, raporlu olunan dönemler, resmî veya dinî tatiller, yıllık ücretli izinler ve emeklilik sonrasıdır. Endüstri Devrimi sonrası, “boş zaman” olarak adlandırılan süre artmıştır. Bunun nedenleri:

  • Sendikalaşma sonucu gelişen ve iyileşen çalışma koşulları
  • Hafta sonu tatillerinin iki güne çıkartılması
  • Ücretli yıllık izin hakkının elde edilmesi
  • Emeklilik yaşının 65 olması ve tıp bilimindeki gelişmelerle insan ömrünün uzaması
  • Sosyal güvenlik uygulamaları
  • Demokratikleşme sonucu insan haklarında meydana gelen gelişmeler
  • Ulaşımın hızlanması
  • Eğlendinlen amaçlı seyahatlere uygulanan formalitelerin azalması ve vizelerin kalkması

Ulaşım ve İletişim Teknolojilerindeki Gelişmeler ve Kullanımının Yaygınlaşması: Seyahat etmek, turizme katılabilmenin veya bir eğlendinlen etkinliğinin turizm kapsamında sayılabilmesi için ön koşuldur. Ulaşım, turizmde son derece önemli avantajlar sağlamaktadır. Bir çekim merkezine kara, deniz, demir ve hava yolu ulaşımı sayesinde ne kadar hızlı, konforlu ve güvenli ulaşılabiliyorsa o merkezin turizm anlamında gelişmesi o derece kolaydır. Günümüzde bölünmüş otobanlar, hızlı tren hatları, yakıt takviyesi yapmadan kıtalar arası uçabilen hava araçları ve yüzer otel olarak adlandırılan 4000-5000 kapasiteli kurvaziyerler turizmin hizmetindedir ve seyahat eden kişilere zaman avantajı sağlamaktadır. Zaman avantajına ek olarak maliyetlerin düşmesi turizme ayrılan boş zaman ve bütçede artışlara neden olmuştur.

Küreselleşme ve Pazarlama Tekniklerinin Gelişmesi: Genel olarak ekonomik ve ticari açıdan ele alınan küreselleşme, ülkeler arasında mal, hizmet, uluslararası sermaye akımları ve teknolojik gelişimin hızlı bir şekilde artmasını, serbestleşmesini ve bunlar sonucu ortaya çıkan ekonomik gelişmeyi ifade eder. Küreselleşme, dünyanın her anlamda ortak kullanımı ve tüketim kültürüne dayalı bir gelişim sürecidir. Bu süreci etkileyen ve hızlandıran çevresel faktörler; ülkeler ve bölgelerarası talebin benzeşmesi, Ar-Ge maliyetlerinde artış, artan ölçek ekonomisi, hükümet politikalarının rolü, dünya genelinde faktör maliyetlerindeki değişim, yeni dağıtım kanallarının ortaya çıkışı ve taşıma, iletişim ve depolama maliyetlerindeki azalmadır.

Turizm farklı kültürleri bir araya getiren ve kültürler arası etkileşim yaratan bir etkinliktir. Bu etkileşim, başka faktörlerle birleşerek küreselleşmeyi hızlandırmaktadır.

Son yıllarda turizm pazarında ortaya çıkan değişimlerden bazıları şunlardır:

  • Tüm tatil mekânları, ev ve ofisle kolay iletişim kurma şansını vermektedir.
  • İyi ulaşım ağına sahip şehirler, kullanıcı dostu havaalanları ve çekici doğa; kültürel etkinliklerde bulunma, eğlenme ve iyi alışveriş yapma imkânı sunmakta ve kısa süreli tatil eğilimi artmaktadır.
  • Temalı parklar, aileler için eğlence ve çeşitli aktivitelerde bulunma imkânı verecek şekilde düzenlenmiş iyi ulaşım ağına sahip mekânlar olarak ilgi görmektedir.
  • Kurvaziyerler, ailelere yüzen mekânlar olarak çok sayıda eğlence ve serbest zaman opsiyonu sunmaktadır.
  • Özel ilgi turları kapsamında; kültürel turizm, doğa ve sağlık amaçlı tatiller gibi çok çeşitli ürün çeşitleri sunulmaktadır.

Eğitim ve Entelektüel Bilgi Düzeyinin Yükselmesi: Eğitim, insanların entelektüel bilgi düzeylerini geliştirerek hayat ve olaylara bakış açılarını değiştirir. Bunun yanında gelir düzeylerini yükselttiği için son derece önemlidir. Entelektüel bilgi gereksinimi, farklı kültürleri tanıma ve kendini gerçekleştirme veya aşma gibi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak turizm faaliyetlerine katılır.

Refah Düzeyinin Yükselmesi: Endüstri bölgelerinde kurulan fabrikalarda kitlesel üretime geçilmesiyle ortaya çıkan işgücü gereksinimini karşılamak için, kırsal alanlardan endüstri ve sanayi bölgelerine yoğun göçün başlamasıyla kentleşme ve toplumların sosyal, kültürel ve ekonomik yapılarında değişmeler meydana gelmiştir. İnsan haklarının kabulü, çalışanların sendikalaşarak güçlü hale gelmeleri, siyaset üzerinde etkili olmuş ve çalışma koşulları her geçen gün iyileşmiştir. Ücretler yükselmiş, fazla mesai ücreti, sağlık harcamaları, hafta sonu tatilleri, ücretli yıllık izin ve emeklilik hakkı gibi sosyal güvenlik haklarının kazanılması ülkelerde refah seviyesini yükseltmiştir.

Toplumsal Hareketliliğin Artışı ve Şehirleşmenin Ortaya Çıkardığı Sorunlar: Sanayileşmenin belli ülke veya bölgelerde yoğunlaşması, tarım alanlarında iş gücü ihtiyacının azalması ve hızlı nüfus artışı gibi nedenler başta göç etme olmak üzere toplumsal hareketlilik ve kentleşmeye neden olmuştur. Sanayileşmesini tamamlayan ülkeler veya bölgeler turizme yönelmekte ve kırsal kesimde yaşayanlar ticaret ve turizmin geliştiği bölgelere göç etmektedir.

Kentleşme süreci pek çok bölgede çok hızlı ve plansız gelişmiş; betonlaşma, hava ve gürültü kirliliği, ulaşım zorlukları gibi fiziksel, toplum içinde yalnızlık, yabancılaşma gibi sosyal ve psikolojik sorunlara neden olmuştur. İnsanlar kendini yenileme ve dinlenme gibi fiziksel, eş-dost akraba ziyareti, kökenlerini araştırma, bilgi ve kültür arama, dini tatmin gibi sosyal ve manevi nedenlerle seyahat etmeye başlamıştır. Ayrıca, ticari ve ekonomik nedenler de önemli bir seyahat nedeni olmuştur. Tüm bu gelişmeler turizme olan talebi artırmaktadır.

Alternatif Turizm Olgusunun Ortaya Çıkması

1987 yılında yayınlanan Brundlant Raporu ile birlikte sürdürülebilir gelişim kavramı ortaya atılmış ve çok kısa bir sürede kabul görmüştür. Endüstriyel üretim alanında ortaya atılan “sürdürülebilirlik”, 1990’ların başında her alana yayılmış ve her sektör kendi içinde sürdürülebilirliği sorgulamaya başlamıştır. Üretim ve tüketim anlayışını değiştiren sürdürülebilirlik, bugünün yaşam standartlarını artırmak ve korumak için, üretim ve verimlilik adına, doğal ve kültürel kaynakların kullanımında, gelecek nesiller için tehlikeli ve riskli olan uygulama ve politikaları kabul etmeyen bir yaklaşımdır. Sürdürülebilir gelişimin amaçları:

  • Genel yaşam kalitesini korumak,
  • Doğal kaynaklara sürekli erişimi sağlamak,
  • Çevre üzerinde kalıcı zararlar verecek etkinlikleri engellemek,
  • Gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılayacak kaynakları tehlikeye atmamak.

Alternatif turizmin ortaya çıkış nedenlerinin başında denizgüneş-kum üçlüsüne bağlı olarak gelişen ve doğal ve kültürel kaynaklara zarar veren kitle turizmine sunulan seçeneklerdir. Alternatif turizm, kitle turizmine bir tepki olarak kabul edildiği gibi kitle turizminin olumsuz etkilerini azaltacak bir araç olarak da kabul edilmektedir.

Alternatif turizmin tanımları:

  • Sosyal ve ekolojik uyuma, yerel ve yabancı girişimcilerin işbirliğine ve gelişmede yerli malzeme kullanılmasına öncelik verme amaçlarını güden turizm çeşitleridir.
  • Deniz-kum-güneş gibi sahil kesimlerine yayılmış geleneksel ve klasik kitle turizmi ve şehir turizminin olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla oluşturulmuş, yeni turistik ürünlerin bir araya getirilmiş olduğu turizm çeşitleridir.

İlk tanım, alternatif turizm gelişiminin doğal ve sosyal çevreye saygılı, bu çevrelerin özelliklerini dikkate alan ve yerel halka öncelik veren türler olduğunu vurgulamaktadır. İkinci tanım ise seyahat etmede klasik dinlence dışında da çekiciliklerin var olduğunu ve bunlar kullanılırsa kıyı şeridine yönelik baskının azalabileceğine dikkat çekmektedir. Alternatif turizm çeşitleri, turizmin yıl geneline yayılmasını ve mekânsal olarak sıkışmasının önüne geçmeyi hedeflemektedir. 1990’lı yılların başında popülerlik kazanan alternatif turizm olgusunun işaret ettiği noktalar şunlardır:

  • Yeniye, özele olan ilgiye bağlı araştırma isteği
  • Küçük gruplarla, başka insanlarla bir arada olma, sosyal deneyim isteği
  • Dağ yürüyüşlerinde, spor etkinliklerinde biotik bir deneyim sağlama eğilimi
  • Açık havada yaşama sevgisi

Alternatif Turizm Kavramını Ortaya Çıkaran Etkenler

Alternatif turizm çeşitleri doğal ve kültürel çevreye saygılı; koruyarak kullanmayı ve kullananın bedelini ödemesini ön gören turizm çeşitleridir. Alternatif turizm kavramının ortaya çıkmasının nedenleri:

  • Kıyı şeridine sıkışan kitle turizminin çevresel etkilerinin her geçen gün artması ve geri dönülemez çevre ve sosyal sonuçlar yaratması,
  • Tüketici tercihlerinde meydana gelen değişmeler sonucu tüketicilerin yeni turizm çeşitlerine özgü ürün arayışlarına başlaması ve bu tüketicilerin giderek artması,
  • Tüketicilerin daha bireysel ancak sosyalleşmeleri ve dünyayı tanımalarına olanak veren ürün ve hizmetler talep etmesi,
  • Kıyı şeritlerinde yapılaşmanın, büyük kentlerdeki gibi plansız çarpıklaşması sonucu büyük kentlerde yaşayan tüketicilerin bu tip destinasyonlardan kaçmaya başlamaları,
  • Çevre bilincinin artması sonucu çevresel etkenlerin önem kazanması,
  • Turizme olan talebin her geçen gün artması ve kıyı şeridi dışındaki bölgelerin turizmi ekonomik gelişim aracı olarak görmesi,
  • Yerel yönetimlerin turizm gelişimini altyapı ve üstyapı eksikliklerinin giderilmesinde bir araç olarak görmesi,
  • Birleşmiş Milletler, Dünya Turizm Örgütü ve UNESCO gibi kuruluşların alternatif turizm çeşitlerinin teşvik edici çalışmaları,
  • Dünya Bankası, Avrupa Birliği gibi dünya ekonomisinde önemli aktörlerin küçük girişimcilik politikalarını finansal açıdan desteklemesi

Alternatif Turizmin Özellikleri

Alternatif turizm çeşitlerinin kendine özgü bir takım özellikleri olmakla beraber, genel olarak ele alındığında alternatif turizmin özellikleri şunlardır:

Küçük Ölçeklilik: Alternatif turizm çeşitlerinin küçük ölçekli olması öngörülmektedir. Bunun nedeni, kitlelerin doğal, sosyal ve kültürel yapıya verdiği zararların bilinmesidir. Doğal ve kültürel kaynakların kontrollü kullanımı sağlanmalıdır.

Yerel Halka Öncelik Vermesi: Alternatif turizm çeşitlerine yönelik yatırımların ve bu yatırımlarda istihdam edilecek kişilerin öncelikle o bölge insanı olması öngörülmektedir. Yeterli düzeyde sermaye birikimi, turizm işletmeciliğinde yeterli derecede tecrübe ve bilgi birikimi olmayan yerel halk, zaman zaman modern işletmeciliğin gerektirdiği davranış özelliklerini sergileyememekte ve özellikle son zamanlarda popülerlik kazanan yabancı sermayenin çekilmesi gibi politikalar nedeniyle yerel olmayan girişimcileri ve çalışanları bölgeye çekmektedir. Pazarlama konusunda yeterli olamayan işletmeler veya destinasyonlar, büyük tur operatörlerine teslim olarak, onların taleplerine göre sürdürülebilirlik politikalarından uzaklaşmak zorunda kalabilmektedir.

Sürdürülebilirlik İlkesi Kapsamında Her Türlü Taşıma Kapasitesini Dikkate Alması: Bölgeye özgü doğal yapı, yerel mimari ve kültür konularını dikkate alan anlayışları kabul etmektedir. Alternatif turizm çeşitleri, farklılık arayan kişilerin ilgilendiği aktivitelerdir. Münferit veya küçük grupların ilgilendiği ziyaretleri ön görmekle beraber, bazı türlerde kitlesel yoğunlaşmalar olabilmektedir. Bu alanlar, büyük operatörlerin ölçek ekonomisine uygun türlerdir.

Gelişim Sürecinde Tüm Paydaşların Katılımını Öngörmesi: Turizm günümüzün en önemli ekonomik faaliyetlerinden biri olmakla beraber, turizmin geliştiği bölgelerde turistik gelişimden olumsuz etkilenecek paydaşlarda vardır. Turizmin geliştiği bölgelerde arsa veya kira fiyatlarındaki aşırı yükselmeler, turizmden ekonomik anlamda gelir elde etmeyen yerel halk için olumsuz sonuçlar yaratmakta ve gerilimlere neden olmaktadır.

Yerel Halkın ve Tüketicinin Yaşam Kalitesine Öncelik Vermesi: Sunulan ürün ve hizmetler yerel unsurları taşımalı ve yerel halkın üretimde zorlanmamasını sağlamalıdır. Yerel ürün peşinde farklılık arayan ziyaretçiler yerel yaşam kalitesine uygun olmalı ve yerel unsurlara karşı hassas olmalıdır. Yerel halk tarafından üretilen, yerel unsurlar ziyaretçilerin yaşam kalitesine uygun olmalıdır.

Sosyal ve Fiziksel Taşıma Kapasitelerini Aşmayan Gelişim: Sosyal ve fiziksel taşıma kapasiteleri belirlenerek öncelikle tamamlanması gereken alt ve üstyapı yatırımları bitirilmelidir. Taşıma kapasiteleri aşılmamalı ama ekonomik rasyonelliğe uygun miktarda arz olmalıdır. Toplum değişmelere karşı eğitilmeli ve olumsuz tepkiler en aza indirilmelidir. Alternatif turizm tüketicileri seçici tüketiciler olduğundan, işletmelerde istihdam edilecek işgücünün de eğitilmesi öngörülür.

Yerel Halk ve Ziyaretçiler Arasında Pozitif Etkileşimi Öngörmesi: Alternatif turizm yerel halk ile turistler arasında pozitif değerli bir etkileşimi öngörür. Doğal, sosyal ve toplumsal değerlerle tutarlı, çevre bilincinin ön plana çıktığı turizm çeşididir. Alternatif turizm, kültürler arası diyaloğa olanak verecek ve kültürlerin birbirlerini olumlu etkileyecek şekilde tasarlanmalıdır.

Kitlesel Tüketim Yerine Bireysel Turizm Faaliyetlerini Ön Planda Tutması: Alternatif turizm çeşitleri, yerel ve kültürel öğelerin ön plana çıkarıldığı, küreselleşmenin etkisinden daha uzak, küçük ve orta ölçekli girişimci veya sermaye sahipleri tarafından işletilen ve ağırlıklı olarak yerel halkın istihdam edildiği küçük ve orta ölçekli konaklama ve turizm tesislerinde hizmet sunumu yapmayı ve bu şekilde ziyaretçilerin temel gereksinimlerini karşılamayı öngörmektedir. Seyahatler charter seferler yerine, tarifeli seferler veya daha küçük kara, hava, deniz ulaşım araçlarıyla sağlanmalıdır.

Kitle turizmi ile alternatif turizm çeşitli yönlerden farklılıklar göstermektedir (S:16, Tablo 1.2).

Alternatif Turizm Pazarı

Alternatif turizm pazarının özellikleri:

  • Katılımcılarına amaçları doğrultusunda aktif bir dinlence olanağı sağlar.
  • Katılımcılarının ziyaretleri esnasında ihtiyaçları organize edilir ancak zaman kullanımı kendilerine bırakılır.
  • Yerel esnaf ve halk ile temas halinde olmasına olanak verir.
  • Katılımcısına yapay değil ziyarete konu olan çekiciliği otantik bir şekilde deneyimlemesine olanak sağlar.
  • Tüketiciye farklı alternatifler ve ürün çeşitliliği sunar.
  • Her yerleşim merkezi turizmden gelir elde ederek ekonomik fayda sağlamasına neden olur.
  • Ürün çeşitliliği sağlayarak tur operatörlerinin, pazarı istedikleri gibi yönlendirmelerini önler.
  • Küçük yerel işletmelere ve yerel ekonomilere katkı sağlar.
  • Turizm gelirlerinin yıl geneline yayılmasına ve dengeli dağılmasına olanak sağlar. Kıyı şeridi dışında kalan  alanlarında kalkınmasına neden olur.
  • Kıyı şeridi dışında kalan alanların alt ve üst yapının yerel estetiğe uygun gelişimlerine zemin hazırlar.
  • Turizmin mevsimsel yoğunlaşmasını ve kitlesel tüketimin zararlarını önler.
  • Oluşan rekabet tüketici lehine sonuçlar yaratır.
  • Doğal ve kültürel değerleri korumaya çalışarak gelecek nesillerin ihtiyaçlarını dikkate alır.
  • Refah düzeyine katkı vererek kırsal alanlardan büyük kentlere göçün önüne geçmeye çalışarak sosyal yapının korunmasına katkı sağlar.
  • Kaybolmaya yüz tutmuş yerel otantik değerlerin canlanmasına yardımcı olur.

(S:18, Şekil 1.2) Alternatif turizm pazarlama modeli, turizm pazarlamasında yerel kontrolü öne çıkarmaktadır. Yerel kontrol sayesinde kaynakların aşırı ve kontrolsüz kullanımının önüne geçilmek ve planlı ve kontrollü bir gelişim sürecinin gerçekleşmesi hedeflenmektedir.

Alternatif turizm çeşitlerinde pazara sunulan ürünlerin otantik, özgün ve yerel estetiğe uygun ürünler olması gerekir. Doğayı temel alan alternatif turizm çeşitleri geliştirilirken de yerel değerlerin korunması ve pazara çok dikkatli girilmesi gerekir. Doğal ve yaban hayata zarar verecek üretim ve pazarlama politikalarından uzak durulmalıdır.

Alternatif Turizme Yönelik Eleştiriler

Alternatif turizmin geliştirilmesini savunanlar her ne kadar sürdürülebilirlik ilkelerine uygun gelişim modelleri önerse de çevreye duyarlı turizm çeşitlerinin geliştirilmesine yönelik eleştiriler de bulunmaktadır. Alternatif turizme yönelik eleştiriler şunlardır:

  • Ziyaretçi - ev sahibi ilişkisinin birbirlerini tehdit edebilmesi,
  • Dış yatırımların yerel kontrolün etkisini azaltması,
  • Mekânsal gelişmenin geniş alanlara yayılabilmesi,
  • Kontrol edilemediği takdirde yerel halkın kitle turizmine benzer bir eğilime girmesine olanak sağlaması,
  • Bazı türlerin kontrol edilmediği takdirde ciddi çevresel sorunlara yol açabilmesi,
  • Daha az yumuşak turizm çeşitlerinin gelişiminde alternatif turistlerin öncü rolü,
  • Alternatif turizm çeşitlerinin bazılarının gelişmiş ülkelerin elit tabakalarının değerlerini yaygınlaştırıcı rol  oynaması,
  • Turizm yatırımlarında güçlü yerel seçkinlerin kontrol yeteneğini artırması,
  • Ekonomik anlamda düşük ve yavaş geri dönüş oranı,

Alternatif turizme yöneltilen en önemli eleştiri, bazı turizm çeşitlerinde yerel halk ile ziyaretçi arasında meydana gelebilecek çatışma ve kontrolün kaybedileceği ile av turizmi gibi türlerde doğal sorunları artırıcı etkisi olabilmesidir.


Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email