Bahçe Tarımı 2 Dersi 5. Ünite Sorularla Öğrenelim
Turunçgiller Ve İncir Yetiştiriciliği
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Turunçgillerin anavatanı neresidir ve yetiştiriciliği hangi iklimlerde yapılmaktadır?
Turunçgillerin anavatanı Güneydoğu Asya’nın tropik ve semitropik bölgeleridir. Turunçgil yetifltiriciliği dünyada 40° kuzey enlemi ile 40° güney enlemi arasında ekvatorun sıcak- nemli ikliminden sıcak subtropik ve hatta serin subtropik iklimlere kadar yapılmaktadır. Bununla beraber ticari çeşitlerin çoğu kaliteli bir şekilde ancak subtropik iklim kuşağında yetişebilmektedir.
Kaliteli sofralık turunçgil üreticiliği nerelerde yapılmaktadır?
Kaliteli sofralık üretim Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu subtropik iklime sahip Akdeniz ülkeleri ile Kaliforniya, Arjantin, Güney Afrika Cumhuriyet’inde yapılmakta, diğer bölgelerdeki üretim genellikle meyve suyu sanayisine yönelik olmaktadır.
Dünyada en fazla turunçgil üretimi yapan ülkeler hangileridir?
Dünya toplam turunçgil üretimi 131.000.000 tondur. Ülkeler arasında Çin ilk s›ıada (32.221.000 ton) yer alır. Bunu Brezilya (20.259.000 ton) ve ABD (10.620.000 ton) izler.
Ülkemizde yetiştirilen önemli turunçgil türleri ve üretim payları nelerdir?
Ülkemizde yetiştirilen önemli turunçgil türleri portakal (Citrus sinensis), mandarin (C. reticulata), limon (C. limon) ve altıntop (C. paradisi)’ tur. Yıllık üretimimiz 3.7 milyon ton dolaylarındadır. Üretimde portakal %47, limon %19, mandarin %28, altıntop ise %6 ’lık paya sahiptir. Türkiye’nin dünya turunçgil üretimindeki payı %2.8 ’dir.
Turunçgillerin kullanım alanları nelerdir?
Turunçgiller çoğunlukla taze ve meyve suyu olarak tüketilir. Toplam üretimin %60’ı taze (sofralık) olarak değerlendirilir, %40 kadarı meyve suyuna işlenir. Az miktarda meyve de dilim konservesine işlenir. Meyve kabuğu, taze sürgünleri ve çiçeklerinden çıkartılan eterik yağlar, parfüm sanayisinin en önemli ham maddesidir. Bunun yanında meyve kabuğu ve çekirdekleri boya sanayi, hayvan yemi gibi birçok amaçla değerlendirilmektedir. Ayrıca son yıllarda kurutulmuş portakal kabuğu granül ve toz haline getirilerek bitkisel çaylarda, gıda ürünlerinde katkı maddesi ve aroma arttırıcı olarak kullanılmaktadır.
Turunçgillerin en önemli özellikleri nelerdir?
Turunçgil meyvelerinin içerdiği yüksek düzeyde C vitamini; kalsiyum, potasyum, magnezyum ve demir mineral maddeleri; glikozid ve flavonidler ile diğer fitokimyasalların yanı sıra meyvelerin kalitesinden herhangi bir şey kaybetmeden ağaç üzerinde uzun süre kalabilmesi turunçgillerin en önemli özellikleridir.
Turunçgillerin biyolojik özellikleri nelerdir?
Turunçgiller tek gövdeli ve herdemyeşil ağaçlara sahiptir. Anaç, tür ve çeşide bağlı olarak ağaçları 3-7 m kadar boylanabilmektedir. Ağaçlar dik, yarı dik ve yayvan gelişebilir. Örneğin limon ve turunçlarda genelde dik, satsuma mandarininde ise yayvan bir gelişim görülür. Genellikle küresel taç oluştururlar. Tacın sıklığı tür, çeşit ve ağacın yaşına göre değişkenlik gösterir.
Turunçgillerde dal ve sürgünler nasıl olmaktadır?
Genç sürgünler yeşil renklidir ve üçgen kesitlidir, olgunlaştıkça yuvarlaklaşır. Bu özellik limonlarda çok daha belirgindir. Sürgünler üzerinde yapraklar ve her yaprağın koltuğunda bir tomurcuk ve diken bulunmaktadır. Dal ve sürgünlerde ayrıca çiçek ve meyveler oluşur.
Turunçgillerde sürgün faaliyeti ilkbahar döneminde bafllar. Hem vegetatif hem de generatif gelişmenin olması nedeniyle çok önemli bir sürgün dönemidir. Süren tomurcuklardan oluşan genç sürgünlerde çiçek ve yaprak tomurcukları bulunur. Yaz ve sonbahar dönemleri genellikle vegetatif gelişmenin olduğu sürgün dönemleridir. Ancak, bu dönemlerde ilkbahar sürgün dönemlerine göre daha az fakat uzun, kuvvetli ve iri yapraklı sürgün gelişimine rastlanmaktadır.
Turunçgillerin yapraklarının yapıları nasıldır?
Turunçgillerin yaprakları genellikle basit yaprak yapısındadır. Yaprak, yaprak ayası ile kanatçık olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Kanatçığın gelişmiş olması turunçgillerde türler arasında farklılık göstermektedir. Altıntop ve şadoklarda kanatçıklar oldukça iri ve geniş, portakal ve mandarinlerde küçük, limonlarda ise iz şeklindedir. Fotoğraf 5.2'de de görüldüğü gibi kanatçık ile yaprak ayası arasında eklem olarak isimlendirilen çok belirgin bir çizgi bulunmaktadır. Yapraklar ilk aşamada açık yeşil renklidir, ancak tam olgunluğa ulaştıklarında koyu yeşil ve derimsi yapı almaktadır. Limon gibi ekşi turunçgil türlerinde çıkan genç yapraklar mor renklidir.
Turunçgillerin kök yapısı nasıldır?
Turunçgillerde ana kökler, yan kökler ve saçak kökler vardır. Bitkiler su ve besin maddelerini saçak kökleri vasıtasıyla alır. Turunçgillerin kök sistemleri bir kazık kök ile şekillenir. Turunç anacında çok baskın bir kazık kök vardır. Anaç olarak kullanılan diğer bir tür olan üç yapraklı ise saçak köklüdür.
Turunçgillerin çiçek yapıları nasıl olmaktadır?
Turunçgillerde çiçekler erseliktir. Bir çiçekte 5 çanak, 5 taç yaprak, 1 dişi organ ve 20-25 adet erkek organ bulunur. Çanak yapraklar yeşil; taç yapraklar beyaz olup etlidir ve içerisinde uçucu yağ kesecikleri vardır. Limonda çiçek tomurcukları önce genelde mor renklidir. Açıldıktan sonra beyaz renge döner. Çiçekler ilkbahar sürgün dönemi ile birlikte genç sürgünlerin yaprak koltuklarında oluşmaktadır.
Turunçgillerde hangi tip tomurcuklar görülmektedir?
Turunçgillerde 4 tip tomurcuk görülmektedir:
Yaprak ve sürgün tomurcukları; Bu tomurcuklardan yaprak ya da sürgünler oluşur.
Yaprak miktarı yüksek, çiçek miktarı düşük çiçek salkımı oluşturan tomurcuklar; Bu tomurcuklardan salkım şeklinde gelişen, sürgün üzerindeki, çiçek sayısı az yaprak sayısı fazladır. Bu tip tomurcuklarda yaprak miktarının fazla olması çiçek ve meyvelerin beslenmesi açısından oldukça önemlidir ve bu nedenle yetiştiriciler tarafından tercih edilir.
Çiçek miktarı yüksek, yaprak miktarı düşük çiçek salkımı oluşturan tomurcuklar; Tomurcuklardan salkım şeklinde gelişen sürgün üzerinde hemen hemen her yaprak koltuğunda 1 tane çiçek oluşur.
Saf çiçek tomurcukları; Sadece tek çiçek oluştururlar. Daha çok kalın, yaşlı dallarda ve bazen de ana dallar üzerinde oluşurlar. Bu çiçekler iyi beslenemediklerinden genelde çiçek veya meyve döneminde iken dökülürler.
Turunçgillerin meyve yapısı nasıl olmaktadır?
Botanik olarak özelleşmiş bir üzümsü meyvedir. Bir meyvede 8-18 dilim bulunmaktadır. Flavedo denilen renkli dış kabukta eterik yağ kesecikleri bulunur.
Turunçgiller içerisinde ticari değer taşıyan türler itibariyle meyve iriliği, meyve şekli, kabuk rengi, meyve et rengi ve diğer meyve özellikleri bakımından büyük farklılıklar vardır. En iri tür şadoktur. Onu sırasıyla altıntop, portakal, limon, mandarin ve laym izler. Meyve kabuk rengi açık saman sarısından patlıcan moruna, meyve et rengi açık yeşilden koyu kırmızıya kadar değişim gösterir.
Turunçgillerde çiçek ve meyve dökümleri nasıl olmaktadır?
Turunçgillerde iyi bir verim için doğal koşullar altında açan çiçeklerin %0.2-%1.0 kadarının olgun meyve dönemine ulaşması yeterli olmaktadır. Ağacın bütün çiçeklerini beslemesi ve olgun meyve dönemine ulaştırması mümkün değildir. Bu nedenle ağaç kendi doğası içerisinde değişik dönemlerde çiçek ve meyve dökümleri yaparak meyve yükünü düzenler. Önemli olan bu dökümlerin aşırı olmamasıdır. Turunçgillerde çiçek dökümü, küçük meyve dökümü, Haziran dökümü ve hasat önü dökümü olmak üzere 4 tip çiçek ve meyve dökümü görülür. Bunlar içerisinde en önemlisi ve tehlikelisi Haziran dökümü’dür.
Turunçgillerde döllenme biyolojisi nasıl olmaktadır?
Bir tohum içinde birden fazla embriyo (poliembriyoni) bulunabilmekte ve böyle bir tohum ekildiğinde genelde ana bitkinin bütün özelliklerini taşıyan yeni bir bitkiler meydana gelmektedir. Altıntop ve portakallarda poliembriyoniye eğilim yüksektir.
Portakallar içerisinde göbekli portakallar tohum içermediği için döllenmeye ihtiyaç duymaz. Diğer portakallar da genellikle tozlayıcı çeşide gereksinim duymadan yeterli meyve oluşturur.
Mandarin hibritlerinin çoğu (Orlando tangelo, Minneola tanjelo, Robinson mandarini, Nova mandarini, Osceola mandarini ve Klemantin mandarini) kendine uyuşmaz ve tozlayıcı çeşit ister. Satsuma grubu mandarinler ve diğer mandarinler genelde yabancı tozlamaya gereksinim duymaz.
Limonlarda ve altıntoplarda tozlanmaya gerek yoktur. Buna karşın, şadok çeşitlerinin çoğu kendine uyuşmaz ve tozlayıcı çeşit gerektirir.
Çiçeklenme döneminde tozlanma arı ile gerçekleştiği için bahçede yeterli sayıda arı kovanı bulundurulmalıdır.
Düşük sıcaklıklara en duyarlı turunçgil türleri hangileridir?
Düşük sıcaklıklara en duyarlı türler ağaç kavunu, laym ve limondur. Daha sonra şadok ve altıntop gelir. Bunları portakal, mandarin ve turunç izler. Laymlar -1°C, -2°C’de, limonlar -2°C, -3°C’de zarar görürken; portakallar - 3°C, - 4°C ve mandarinler -7°C, -8°C’ye kadar dayanabilir.
Turunçgillerin büyüme hava sıcaklıkları nedir?
Turunçgiller genel olarak hava sıcaklığı 12.8°C’ye ulaştığında büyümeye başlar. Hızlı büyümeye başlama sıcaklığı 18°C, 19°C’ dir. En iyi büyüme sıcaklığı ise 26°C, 28°C arasıdır.
Şiddetli rüzgarların turunçgillere ne zararı vardır?
Şiddetli rüzgarlar bahçelerde önemli kayıplara neden olabilmektedir. Kuvvetli esen rüzgarlar mekanik zararlanmalara (dal kırılmaları, meyve sürtünmeleri, meyve dökümleri vb.) ve aşırı su kaybına yol açarak fizyolojik olarak meyve dökümlerine neden olabilmektedir. Washington Navel ve diğer göbekli portakal çeşitleri ile Yafa portakalı çiçeklenme dönemi, küçük meyve dönemi ve Haziran dökümü döneminde esen kuru rüzgarlardan çok etkilenir ve şiddetli dökümler gerçekleşir.
Turunçgil yetiştiriciliğinde topraktaki kil, kum ve kireç miktarı ne kadar olmalıdır?
Toprakta kil oranı %8-10 düzeyinde olmalı ve %20’yi geçmemelidir. Kum oranı ise %50 civarında olmalıdır. Daha fazla olması çok süzek bir ortam oluşmasına neden olacağı için istenmez. Toprakta aktif kireç miktarı %10’u geçtiği zaman bitki besin elementlerinin alınması ile ilgili sorunlar başlamakta ve özellikle demir klorozu görülmektedir. Toplam kireç ise toprakta %40’ı geçmemelidir.
Turunçgiller ülkemizde hangi bölgelerde yetişmektedir?
Turunçgiller, ülkemizde subtropik iklimin bulundupu 3 bölgede yetişmektedir. Bunlar önem sırasına göre şöyledir;
Akdeniz Bölgesi: Türkiye toplam turunçgil üretiminin %89 kadarını karşılamakta ve Doğu Akdeniz bölgesi (%77) ile Batı Akdeniz bölgesi (%12) olmak üzere iki önemli alt üretim bölgesini içine almaktadır.
Ege Bölgesi ve Marmara Bölgesinin Ege iklimi gösteren kısmı: Türkiye toplam turunçgil üretiminin %11 kadarını karşılamaktadır.
Doğu Karadeniz Bölgesi: Bu bölgedeki turunçgil üretimi önemini kaybetmiş olup, üretim miktarı ihmal edilebilecek düzeydedir (%0.2).
Turunçgil yetiştiriciliğinde dikim yöntemleri nelerdir?
Dikim şekli olarak normal dikim veya sırta dikim yöntemleri kullanılabilmektedir. Normal dikim yönteminde portakal için uygun sıra arası ve sıra üzeri mesafesi 7x7 m’dir. Bununla birlikte, yarı sık dikim yapılarak (7x3.5 m) 2 katı ürün alınması ve ağaç tacının biribirine çok yaklaştığı 10-12 yaşlarında birer sıra atlayarak ağaçların sökülmesi ile 7x7 m, yani normal dikim sistemine dönülmesi önerilmektedir. Normal dikimde mandarin için uygun dikim mesafeleri 5x5 m veya 6x6 m; yarı sık dikim yapılacaksa 5x2.5 m veya 6x3 m’dir. Limon ve altıntop ağaçları daha çok büyüdükleri için normal dikimde 8 m x 8 m, yarı sık dikimde ise 8x4 m önerilmektedir.
Portakal çeşitleri nelerdir?
Fotoğraf 5.3'te görüldüğü gibi portakallar meyve özelliklerine göre 4 gruba ayrılır;
Normal portakallar; Dünyada en çok üretilen portakal gruplarından birisidir. Yaygın olarak üretilen çeşitler Valencia ve Yafa portakalıdır. Ayrıca Finike Yerli Portakalı, Kozan Yerli Portakalı gibi genelde çekirdekli olan yerli çeşitlerimiz vardır.
Göbekli portakallar; Meyvenin çiçek ucu kısmında ikinci bir meyve niteliğinde bir göbek bulunan portakallardır. En önemli göbekli portakal çeşitleri Washington Navel, Navelina, Navelate, Lane Late, Fukumoto ve Cara Cara’dır.
Kan portakalları; Meyve eti kırmızı olan portakallardır ve kırmızı rengi veren ‘antosiyanin’dir. Dünyada en yaygın kan portakalı çeşitleri Moro ve Taracco’dur.
Şeker portakalları; meyvedeki asit miktarı çok düşük olduğu için ekşiliği fark edilemeyen ve ticarete pek konu olmayan portakallardır.
Mandarin çeşitleri nelerdir?
Fotoğraf 5.4'te görüldüğü gibi mandarinler meyve özellikleri bakımından temel olarak 4 gruba ayrılmaktadır;
Satsuma grubu; Meyveleri genelde orta irilikte, fakat bazı çeşitlerde küçük olabilmektedir. Meyve şekli genelde yassıdır, bazen boyunluluk görülebilir. Ticari anlamda çekirdeksizdirler (1-3 çekirdek/meyve). Meyve kabuğu henüz yeşilken meyve olgunlaşır. Ağaçları soğuk koşullara en dayanıklı olan gruptur. Bu grupta yer alan önemli çeşitler Owari, Okitsu Wase, Clausellina, Miho Wase ve Dobashi Beni’dir.
Akdeniz mandarini (Yerli Mandarin); Türkiye’de Akdeniz bölgesinde ve Ege bölgesinde Muğla ilinde (Bodrum, Fethiye ve Marmaris) yetişir. Bodrum mandarini de denir. Çok verimlidir, ancak mutlak periyodisite gösterir. Meyveleri küçük- orta iriliktedir ve yassı şeklidir. Olgunluk döneminde meyve kabuk rengi açık sarıdır. Meyvenin puflaşmaya eğilimi yüksektir. Kabuğu kolay soyulur ve kabuğundaki eterik yağlar nedeniyle kendisine özgü çok hoş bir kokuya sahiptir.
King mandarini; Ülkemizde pek yaygın olmayan ve geç olgunlaşan bir çeşittir.
Normal mandarin; Satsumaya göre daha zor soyulur ve daha az puflaşma eğilimi gösterirler. Klemantinler (Nules, Oroval, Marisol, Hermandina, Nour), Nova, Robinson, Fremont ve Fortune gibi çeşitleri içine alır. Ayrıca mandarinler içerisinde Minneola Tangelo ile W. Murcott ve Ortanique gibi melezleri vardır.
Limon çeşitleri nelerdir?
Limonların genç sürgünleri, küçük meyveleri, çiçek tomurcukları ve çiçekleri mor renklidir. Yediverenlilik özelliği vardır. Yaprak kanatçığı iz halindedir. Yetiştirilen önemli limon çeşitleri Interdonato, Kütdiken, Meyer, Lamas, Eureka, Lizbon ve Aydın’dır.
Altıntop çeşitleri nelerdir?
İri meyveler oluştururlar. Önemli altıntop çeşitleri Star Ruby, Rio Red, Henderson, Redblush ve Marsh Seedless’dir.
Ülkemizde kullanılan turunçgil anaçları hangileridir?
Ülkemizde kullanılan turunçgil anaçları Yerli turunç, Carrizo sitranjı, Troyer sitranjı, C-35 sitranjı ve Üç yapraklı'dır.
Ülkemizde kullanılan trunçgil anaçları hangi bölgelerde kullanılmaktadır?
Türkiye toprakları, özellikle Akdeniz bölgesi, kireçli topraklara sahip olduğu için ülkemizde kullanılan turunçgil anaçlarının %95'i Yerli turunç anacı oluşturmakta olup, Akdeniz bölgesi ve Ege bölgesinde kullanılmaktadır. Limon için uygun anaç Yerli turunçtur. Üç yapraklı anacı kireçli topraklara çok duyarlıdır, bu nedenle Ege bölgesinde asitli toprakların bulunduğu yerlerde ve Doğu Karadeniz Bölgesinde kullanılır. Diğer anaçlar kireçli topraklara orta düzeyde tolerans gösterirler ve Akdeniz bölgesinin az kireçli topraklarında Carrizo sitranjı ve C-35 sitranjı; Ege bölgesinin kireci düşük topraklarında Troyer sitranjı kullanılır.
Turunçgillerde budama nasıl uygulanır?
Turunçgillerde budama bitkiye şekil vermek, meyve verimini düzenlemek ve ağaçları gençleştirmek amacıyla kuru, kırık, hasta, yaşlı, obur, ışıklanmayı azaltan dalların kesilmesi şeklinde uygulan›r.
Turunçgil yetiştiriciliğinde sulama nasıl olmalıdır?
Yağışların olmadığı dönemlerde portakal ağaçlarının sulanması gerekir. Su ihtiyacı tansiyometre ile belirlenmelidir. Genel olarak Akdeniz ve Ege bölgelerinde yağışların olmadığı Mayıs ayından başlanarak Ekim ayı sonuna kadar sulama devam eder. Değişik sulama yöntemleri vardır, ancak su tasarrufu ve gübrelemeye de olanak tanıması bakımından damla sulama yöntemi önerilmektedir.
Turunçgillerde görülen önemli hastalıklar ve zararlılar nelerdir?
Turunçgillerde görülen önemli hastalıklar uçkurtan, kahverengi çürüklük ve gövde zamklanmas›, kahverengi leke, mavi küf, yeşil küf, turunçgil dal yanıklığı, turunçgil kavlama hastalığı, taşlaşma hastalığı ve palamutlaşma (yediverenlileşme)’dir.
Önemli zararlılar ise turunçgil unlu biti, torbalı koşnil, kırmızı kabuklu bit, Akdeniz meyve sineği, turunçgil kırmızı örümceği, turunçgil pas böcüsü, harnup güvesi, portakal güvesi, yaprak galeri güvesi, yaprak biti, turunçgil beyaz sineği, turunçgil pamuklu beyaz sineği, yıldız koşnili ve kanlıbalsıradır.
Türkiye'de incir üretimi en çok nereden karşılanır?
2015 yılı TÜİK istatistik verilerine göre 300.600 tonluk Türkiye incir üretiminde kuru incir üretiminin önemli bir bölümü incirin anavatanı olarak kabul edilen Ege Bölgesi'nden ve Aydın ilinden (6.743.306 ton) karşılanmaktadır.
İncir ağacının biyolojik özellikleri nelerdir?
İncir ağacı, tek veya çok gövdeli, don tehlikesinin olduğu bölgelerde ocak şeklinde yetiştirilen, basık veya 8-10 metre kadar boylanabilen yayvan taçlı, seyrek dallı bir ağaçtır. Dalları gevrek olup, kül renklidir. Sürgünler emzik gözlerinden meydana gelir.
Yapraklar, dal üzerinde spiral durumda, genellikle, kültür formlarında el şeklinde olup, parmak sayısı 3-7 arasında değişir. Çiçekleri, çiçek gözlerinden ilk belirdiği andan itibaren incir meyvesi adını alan, yuvarlakça veya armudumsu içi boş çiçek kılıfı içerisinde sıra sıra dizilmiş bir durumdadır. Çiçek kılıfının sap kısmının karşısında bulunan ağız (ostiolum) üç köşe ve küçük bir kaç sıra pul ile örtülmüştür.
Dişi incirler döllenmeye gereksinimleri bakımından kaç gruba ayrılırlar?
Döllenmeye gereksinimleri bakımından dişi incirler dört grup altında toplanabilir;
-
Döllenmeye gereksinim duymadan, partenokarpi yoluyla ilkbahar ve yaz ürünü verenler (Sofralık incirler).
-
Meyve tutumu için mutlaka döllenmeye gereksinim duyanlar (Kurutmalık incirler).
-
İlkbahar ürünü için döllenmeye gereksinim duymayıp, yaz ürününü olgunlaştırmak için döllenme isteyenler (San Pedro tipi).
-
İlkbahar ürünü için döllenmeye gereksinimleri olup, yaz ürününü olgunlaştırmak için döllenme istemeyenler (Adriyatik tipi).
Erkek incirlerdeki meyve doğuşları nasıl olmaktadır?
İlek Ürünü: Meyvelerin ve erkek çiçeklerin olgunlaşması Haziran ayında olur. En bol meyve ve çiçek tozu ilek ürünü içerisinde bulunur.
Ebe Ürünü: Meyvelerin olgunlaşması, ağustos sonu ile Eylül ayı içerisinde olur. En az çiçek tozu ebe ürününde bulunur.
Boğa Ürünü: Boğa ürünü meyvelerinde bulunan gal çiçekleri sayısı fazla, ancak erkek çiçek sayısı azdır. Bu nedenle içlerinde çiçek tozu miktarı az veya yoktur.
Dişi incirlerdeki meyve doğuşları nasıl olmaktadır?
Yel Lop: Kurutmalık incirlerde genellikle bu ürün olgunlaşmadan dökülür. Bazı sofralık çeşitlerde ise bu ürün partenokarp olarak oluşur ve Haziran ayı içerisinde olgunlaşır.
İyi Lop (Ana ürün): Meyveler Ağustos-Ekim ayları arasında olgunlaşır. Asıl ürün iyilop ürünü olup, olgun meyvelerin derimi bir iki ay sürmektedir.
Son Lop: Dişi çiçekler Eylül ayında, meyveler sonbahar aylarında olgunlaşır. Kurutmalık çeşitlerde son lop ilekleme olmadığından olgunlaşmadan dökülür.
İncir nasıl bir iklimde yetişir?
İncir bir subtropik iklim bitkisi olup kışları ılık, yazları sıcak ve kurak yerleri sever. Yıllık ortalama sıcaklığın 18-20°C olmasını, Temmuz-Eylül ayları arasında 25- 30°C’nin altına, kış aylarında ise -9°C’nin altına düşmemesini ister. Soğuk yerlerde incir ocak şeklinde yetiştirilir. İncir ağacının yıllık ortalama yağış isteği 625 mm kadar olup, yağışın Kasım-Haziran ayları arasında olması ve kurutma mevsimi olan Temmuz-Eylül aylarının yağışsız ve bulutsuz geçmesini ister.
İncir yetiştiriciliğinin yapıldığı ekolojik bölgeler hangileridir?
Büyük ve Küçük Menderes orta havzaları; Büyük ve Küçük Menderes orta havzaları kuru incir yetifltiriciliği için ideal koşulları oluşturmaktadır.
Kıyı bölgeleri; Ege, Akdeniz, Marmara ve Karadeniz kıyı bölgelerindeki iklim koşulları daha çok sofralık incir yetiştiriciliğine uygundur.
Güney-Doğu Anadolu bölgesi.
İç bölgelerde dağınık mikroklima alanlar.
İncir ağaçlarında görülen önemli hastalıklar ve zararlılar nelerdir?
İncir ağaçlarında, beyaz kök çürüklüğü (kök uyuzu), incir mozayik virüsü, iç çürüklüğü (Endosepsis), aflatoksin, Armillaria kök çürüklüğü, emzik marazı, maya, bakteri ve mantar türlerinin meydana getirdiği ekşime, sürme, küfler ve yüzey çürüklüğü gibi hastalıklar görülmektedir.
İncirin önemli zararlıları kanlı balsıra, incir nematodları, incir kurdu veya incir güvesi, ekşilik böcekleri, sirke sinekleri, Homotoma spp., Aceria ficus ve kuru incir akarlarıdır.