Ekoloji ve Çevre Bilgisi Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
İklim Elemanları Ve Tarımsal Üretim İle İlişkileri
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Işık, bitkiler üzerinde hangi aşamalarda rol oynayan bir etmendir?
Işık; bitkilerde sırasıyla tohumların çimlenmesi, tomurcuklanma, çiçeklenme ve ürün verme aşamalarında başlıca rol oynayan iklimsel bir etmendir. Örnek olarak, fasulyenin çimlendirilmesi deneyinde ıslak pamuk arasına konulan fasulye tanesinin gün geçtikçe filiz vermeye başlaması gösterilebilir. Burada fasulye, gündüzleri yaptığı fotosentez ile kendisine besin maddesi üretmekte ve böylece büyümektedir.
Theodore Engelman, ışığın dalga boyunun fotosentez üzerine etkisi üzerine yaptığı deneyle neyi kanıtlamıştır?
Işığın dalga boyunun fotosentez üzerine etkisi Theodore Engelman tarafından yapılan bir deneyle gösterilmiştir. Bu deneyde, beyaz ışık prizmadan geçirilerek kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi ve mor ışık tayflarına ayrılmıştır. Farklı renklerdeki bu ışık tayfları akvaryumda bulunan yeşil alg ve aerobik solunum yapan bakteriler üzerine düşürülmüş ve süreç gözlemlenmiştir. Deney sonucunda, bakterilerin en fazla mavi ve mor, daha sonra kırmızı ışınların bulunduğu bölgelerde toplandığı görülmüştür.
Elektromanyetik dalgalardaki 1. bölgenin bitkiler üzerindeki etkisi nedir?
Elektromanyetik dalgalar bitki büyümesi açısından çeşitli bölgelere ayrılmaktadır. 1. Bölge (1000 nm’den daha büyük dalga boyundaki bölge, kızılötesi), bitkiler üzerinde özel bir etki göstermez. Bitki tarafından absorbe edilen bu radyasyon, biyokimyasal bileşimlere karışmadan sıcaklığa dönüştürülür.
Elektromanyetik dalgalardaki 3. bölgenin bitkiler üzerindeki etkisi nedir?
Elektromanyetik dalgalar bitki büyümesi açısından çeşitli bölgelere ayrılmaktadır. 3. Bölge (720-610 nm, görünür ışık), klorofil tarafından çok hızlı absorbe edilir. Vejetatif büyümeyi, fotosentezi, çiçeklenmeyi ve tomurcuklanmayı kuvvetli bir şekilde etkiler.
Uzun gün (kısa gece) bitkilerinde çiçeklenme hangi durumda gerçekleşir?
Uzun gün (kısa gece) bitkilerinde kritik gece uzunluğu maksimum karanlık saat sayısıdır. Gece uzunluğunun kritik karanlık süresinden daha kısa olması durumunda bu bitkilerde çiçeklenme gerçekleşir. Başka bir ifade ile gündüz ışıklanma süresi 13-14 saatten fazla olduğu, gündüzlerin gecelere oranla daha uzun olduğ günlerde çiçeklenen bitkilerdir. Uzun gün bitkileri gündüzlerin uzamaya başladığı ilkbahar sonu ve yaz başında çiçeklenirler.
Kısa gün (uzun gece) bitkilerinde çiçeklenme ne zaman gerçekleşir?
Kısa gün (uzun gece) bitkilerinde kritik gece uzunluğu minimum karanlık saat sayısıdır ve çiçeklenme gece uzunluğu, kritik karanlık süresini aştığı zaman gerçekleşir. Bir diğer deyişle, uzun gün bitkilerinin tam tersine, kısa gün bitkileri 13-14 saat ışıklanma süresinin altındaki sürelerde çiçeklenirler.
Nötr gün bitkilerinin temel özellikleri nelerdir?
Nötr gün bitkileri fotoperiyotta yani gün uzunluğundan etkilenmeyen bitkilerdir. Bu bitkilerin çiçeklenmesinde rol oynayan faktörler; sıcaklık, nem, topraktaki besin maddesi miktarı ve bitkilerin yetişme ortamındaki sıklıklarıdır. Fasulye, domates, pirinç, karahindiba gibi bitkiler nötr gün bitkilerine örnek olarak verilebilir.
Işık şiddetinin fotosentez ile ilişkisi nedir?
Fotosentez miktarı ışık şiddetine bağlıdır. Işık şiddeti arttıkça fotosentez miktarı da artar fakat belirli bir noktadan sonra ışık miktarı artsa da fotosentez miktarında bir değişiklik olmaz. Işık şiddetiyle fotosentez miktarında artış bitkiden bitkiye de değişir. Işık isteği fazla olan bitkilerde (zeytin, antep fıstığı, domates, ayçiçeği, pamuk) en yüksek derecede fotosentez ışık şiddetinin ancak 1/3’ü veya 1/4’ü oranında olmaktadır. Işık isteği fazla olmayan, gölge bitkileri olarak tanımlanan bitkiler ise düşük ışık şiddetlerinde bile yüksek derecede fotosentez yapma özelliğine sahiptirler.
Işık şiddetinin yüksek veya düşük olması bitkiler üzerinde ne çeşit bir etki yaratır?
Işık şiddetinin yüksek veya düşük olması bitkiye zarar verebilir. Işık şiddetinin artmasıyla bitkilerde bodurlaşma, tüyleşme ve renk değişimleri görülür ve terleme (transpirasyon) artar. Terleme fotosentez için gereklidir fakat terlemenin artması yaprak hücrelerinde su miktarının dolayısıyla fotosentezin azalmasına yol açar. Bitkinin terleme (transpirasyon) adı verilen suyun buhar halinde atılması olayı stomalar yoluyla gerçekleşir. Stomalar, açılıp kapanarak terlemeyi kontrol ederler. Bitkiler, fotosentezi en verimli şekilde sürdürebilmek için geniş yaprak yüzeyine sahip olmalıdırlar. Işık şiddetinin azalması ise bitkinin cılızlaşmasına, sararma, beyazlaşma ve yapraklarda küçülmeye neden olur. Yapraklarda küçülme olması durumunda ise gözenekler küçülmekte ve bitkinin CO2 alımı zorlaşmaktadır. Bu durum fotosentezi dolaylı olarak etkilemektedir.
C-4 bitkilerinin temel özelliği nedir?
C-4 bitkileri, düşük karbondioksit konsantrasyonuna, yüksek sıcaklığa ve daha düşük oranda suya ihtiyaç duyan, mevsimsel kuraklığa dayanıklı, başlangıçta 4 karbon atomu içeren organik molekülleri bağlayan, ışık şiddetini kullanma yetenekleri yüksek bitkilerdir.
Termoperiyodizm nedir?
Her gün güneşin doğmasıyla ışık ve sıcaklık artmaya başlar, buna karşılık havanın nispi nemi azalır. Bu durum öğle saatlerine kadar sürer. Öğleden sonra ise ışık şiddetinde ve sıcaklıkta azalma ile birlikte nispi nemde yükseliş başlar. Nispi nem artışı güneş battıktan sonra hızlı bir şekilde artar. Güneşin doğuşu ve batışı arasındaki havadaki sıcaklık değişimlerine karşı bitkiler de uyum sağlamışlardır. Bitkilerin bu şekilde nöbetleşe olarak gece ve gündüz sıcaklıkları arasındaki değişim istemelerine termoperiyodizm denir.
Bitkilerin gelişmelerini sürdürebilmeleri için istedikleri sıcaklık nedir?
Bitkiler uyum sağladıkları sıcaklık ve nem koşullarının dışındaki ortamlarda normal büyüme ve gelişme gösteremezler. Bitkilerin gelişmelerini sürdürebilmeleri için istedikleri sıcaklıklar birbirinden farklıdır. Bitkilerin sıcaklık istekleri yetişme dönemlerine göre değişiklik gösterir. Bitkilerin büyük kısmı 7-38 °C sıcaklıklar arasında optimum gelişmelerini sürdürmektedirler.
Düşük sıcaklığın bitkilerde farklı tepkilere neden olmasında hangi etmenler önemli rol oynamaktadır?
Düşük sıcaklığın bitkilerde farklı tepkilere neden olmasında;
• Düşük sıcaklığın miktarı ve süresi,
• Sıcaklık düşmesinin ani ya da zamana yayılmış bir biçimde oluşu,
• Bitki morfolojisi,
• Bitkinin büyüme hızı ve gelişme devresi,
• Bitki bünyesindeki besi elementi ve su miktarı,
• Bitkinin bölge koşullarına uyma özelliği önemli rol oynamaktadır.
Nispi nem nedir?
Belirli bir sıcaklık derecesinde 1 m3 havada bulunan su buharı miktarının, aynı sıcaklık derecesinde 1 m3 havayı doygun hale getiren su buharı miktarına nispi nem denilir ve % ile gösterilir.
Havadaki nispi nemin ürünlerin depolanmasındaki rolü nedir?
Havanın nispi nemi ürünlerin depolanmasında da önemli rol oynar. Ambar içindeki havanın nispi nemi fazla olduğunda, depolanan ürünün su miktarı artar ve bu da kızışma, bozulma ve çürümelere yol açarak ürün kaybına neden olur. Ayrıca, nispi nemin %70’in üzerinde olması durumunda depolanan ürünlerde küf oluşmakta, bu küfler de aflatoksin denilen toksik ve kanserojen küf sporlarını oluşturmaktadır.
Uzun süreli bol yağışların temel özellikleri nelerdir?
Uzun süreli bol yağışlar, üç saatten fazla devam edip 10 mm’den, 5 saatten fazla devam edip 15 mm’den daha fazla su bırakan yağışlardır. Bitkisel üretim için en yararlı yağış grubu olup aşırı olduğu zaman ise zararlı olabilen yağışlardır. Bu grup yağışlar ilk başladığında su toprağa işlemekte fakat zaman geçtikçe su toprak tarafından alınamayıp yüzeyde birikmektedir. Toprak yüzeyi önceden yapılan yanlış uygulamalar ile dane boyutu küçük hale getirilmiş ise geçirimliliği de azalacağından suyun yüzeyde birikmesi daha fazla olacaktır. Bu yüzeyde birikme de bitkilere zarar vermektedir.
Uzun süreli az yağışların başlıca özellikleri nelerdir?
Uzun süreli az yağışlar, 3 saati aşan sürede 5 mm, 5 saati aşan sürede 10 mm’den az olan yağışlardır. Toprağa işleyen su miktarı daha fazla olduğu için belirli hızın üstünde (5 mm/gün) tarımsal yönden en yararlı olan yağışlardır. Yağan su miktarı, buharlaşan su miktarından fazla ve buharlaşma kaybının az olduğu uzun süreli az yağışlar daha faydalıdır. Bu açıdan kar yağışı bitkiler için faydalı bir yağış türüdür.
Rüzgârın morfolojik etkileri nelerdir?
Bitkiler rüzgârın kurutucu etkisinden kendilerini koruyabilmek için stomalarını kapatır. Bu durum normal gaz alış verişini engellediği için bitkilerde büyüme ve gelişme durur. Rüzgâr nedeniyle CO2’i bol olan hava az olan hava ile yer değiştirir. Bu nedenle bitkilerin fotosentez hızları düşer ve büyüme yavaşlar. Rüzgârı bol yerdeki bitkilerde cüceleşme görülür.
İklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki doğrudan etkileri nelerdir?
İklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki doğrudan etkileri şu şekildedir:
• Yağış ve sıcaklıktaki mevsimsel değişimler büyüme mevsimlerini, ekim ve hasat takvimlerini, suya erişimi, haşere, yabani ot ve hastalık yapıcı organizma popülasyonlarını değiştirerek tarımsal üretimdeki klimatik koşulları etkileyebilir.
• Yükselen sıcaklıklar ve yağış rejimlerinin değişmesi; tarımsal ürünler üzerinde doğrudan etkiler gösterebildiği gibi, tarımsal alanların sulanması için kullanılan sulara erişimi de etkileyebilmektedir.
• Buharlaşma, fotosentez ve biyokütle üretimi değişir.
• Arazi uygunluğu değişir.
• Artan CO2 seviyeleri bitki büyümesinde hem olumlu (karbonun gübre etkisi) hem de olumsuz rol oynayabilir. İçinde pirinç ve buğdayın bulunduğu C3 sınıfı olarak nitelenen bitkiler artan karbondioksit miktarından olumlu etkileneceklerdir. Bunun yanı sıra, büyük ölçüde Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde yetişen mısır, şeker kamışı gibi C4 sınıfı bitkiler ise artan karbondioksit miktarından olumsuz yönde etkileneceklerdir.
İklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki dolaylı etkileri nelerdir?
Ülkelerin su havzalarının doluluk oranı yağış miktarına bağlı olduğu için iklim değişikliğinin su havzaları ve akiferler üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olması beklenmektedir. Gerçekleştirilen iklim senaryolarında iklim değişikliğinin yeryüzüne düşen yağış miktarını azaltacağı sonucuna ulaşılmaktadır. Yağış miktarındaki değişiklikler, iklim değişikliği nedeniyle artan sıcaklıkların etkisiyle tarım ürünlerinin suya olan ihtiyacını arttıracak fakat ısınmanın artması nedeniyle de kullanılabilir su miktarı azalacaktır.