Uluslararası Ticaret Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Uluslararası Ticaret Teorisi: Arz Ve Talep Faktörleri İle Analiz
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Ricardo’ya göre ülkelerin yurtiçi üretim maliyetleri neyi belirler?
Ricardo’ya göre, ülkelerin yurtiçi üretim maliyetleri oranı uluslararası ticarette denge fiyatlarının veya ticaret hadlerinin sınırlarını belirler. Ancak, bu sınırlar arasında uluslararası ticaret dengesini sağlayan göreceli fiyat oranının (dış ticaret hadlerinin) hangi düzeyde oluşacağını Ricardo modeline (veya genel olarak arz modellerine) dayanarak açıklama olanağı yoktur. Çünkü bu, ülkelerin arz faktörlerinin yanında aynı zamanda onların talep koşullarına bağlıdır.
“Fiyat oluşumunda talep ve arz bir makasın iki koluna benzer, biri olmadan diğeri iş görmez.” Bu ifadeyi uluslararası fiyatların oluşumu bakımından açıklayınız.
Modern iktisat teorisi analizlerine göre, bir malın fiyatını piyasa arzı ile piyasa talebi birlikte belirler. Tek başına ne talep, ne de arz fiyatı belirlemeye yeterlidir. Bu kural ulusal piyasalar için olduğu kadar uluslararası piyasalar için de geçerlidir. Oysa uluslararası ticaret teorisindeki ilk analizler (Smith ve Ricardo) yalnızca arz koşullarına dayanarak yapılmıştır. Bu geleneğe dayanılarak arz yönünü inceleyen analizler uluslararası ticaret teorisinde ağırlıklı bir yer tutmuştur. Ancak, yalnız talebe yer vermeyen analizler eksik sayılır. Şöyle bir örnek verelim. Diyelim ki, ülke emeğe bol bir şekilde sahip olduğu için tekstili ucuza üretmektedir. Arz koşullarına göre ülke tekstili ucuza ürettiğinden bu malda karşılaştırmalı üstünlük elde edecek ve bu malı ihraç edecektir. Oysa, öyle olabilir ki o ülkede halkın tercihleri aşırı biçimde tekstile yönelik olabilir ve maliyete göre ucuz olması gereken tekstilin yurtiçi satış fiyatı göreceli olarak dünya fiyatlarından yüksek olabilir. Böyle olunca da ülke gerçekte tekstili dışarıdan ithal etmek zorunda kalabilir.
Talep koşullarının analize katılması Ricardo modelinde nasıl bir boşluğu gidermiştir?
Ricardo’nun karşılaştırmalı üstünlük modeli, Smith’in mutlak üstünlük modeli gibi bir arz modelidir. Bu modelde fiyatlar yalnızca arz faktörü (Ricardo modelinde emek maliyetleri) ile açıklanır. Yurtiçi maliyet ile yurtiçi fiyat (değişim oranı) aynı kavramlardır. Oysa çağdaş iktisat biliminin en temel bir ilkesi, fiyatın arz ve talep tarafından birlikte belirlenmesidir. Yalnız arz faktörüne dayalı analizler eksiktir. Nitekim, talep faktörüne yer verilmedikçe uluslararası ticaret teorisi analizlerinde şunları belirlemek olanağı yoktur: (a) Dönüşüm eğrisi üzerinde, dış ticaret başlamadan önceki denge noktası (kapalı ekonomide genel denge), (b) denge uluslararası fiyat oranı (denge dış ticaret hadleri) ve (c) dış ticarete açık bir toplumdaki üretici ve tüketici denge noktaları. O bakımdan teklif eğrisi ve toplumsal kayıtsızlık eğrisi ile talep koşullarının analiz edilmesi,
analizleri geliştirmiş ve onlara daha genel bir geçerlik alanı kazandırmıştır.
Karşılıklı talep ne demektir?
İki ülkeli bir modelde, bir ülkenin karşılıklı talebi, onun kendi malından vereceği bir birim için, öbürünün malından talep edeceği miktarlarla ölçülür. Bunu tersinden söylemek gerekirse karşılıklı talep, bir birim yabancı mal karşılığında teklif edilen ulusal mal arzına eşittir. Ülke, belirli miktar yerli mal karşılığında ne kadar az yabancı mala razı oluyorsa, ithal malına olan karşılıklı talebi o derece şiddetli demektir. Doğaldır ki böyle bir durum ithal mallarına karşı büyük bir gereksinim olduğunu ifade eder. Tersine, fazla gereksinim duyulmuyorsa o derece az miktarda mal verir.
Uluslararası ticaret dengesi ne demektir? Uluslararası denge fiyat oranının (dış ticaret hadleri) ne gibi özelliklere sahip olması gerekir?
tandart uluslararası ticaret modellerinde talep koşullarını incelemek için geliştirilen iki geometrik araç vardır: Teklif eğrileri ve toplumsal kayıtsızlık eğrileri. Teklif eğrisi, karşı ülkenin malının belirli miktarını elde etmek için ülkenin kendi malından vereceği miktarları gösteren bir eğrisidir. Teklif eğrisi üzerindeki her nokta arz edilen miktar, talep edilen miktar ve ikisi arasındaki değim oranı demek olan uluslararası fiyatları gösterir. Toplumsal kayıtsızlık eğrileri, tüketici kayıtsızlık eğrilerine benzerler. Toplumun talep koşullarını ve refah düzeylerini gösterirler.
Teklif eğrileri ne ifade eder? Açıklayınız.
Ülkenin belli miktar veya hacimdeki ithal malı karşılığında önerdiği ihraç malı tutarına teklif (offer) adı verilir. Buna göre bir teklif, aynı anda şu üç şeyi ifade eder: İhraç miktarı, ithal miktarı ve uluslararası fiyat oranı. Ticaret hacmine bağlı olarak ülkenin teklifleri de değişir. Ancak bu değişme belirli özellikler gösterir. Şöyle ki, örneğin ithalat her defasında belli miktar artırılırken ülkenin her ilave birim ithal malı karşılığında kendi malından teklif edeceği miktarlar giderek azalır ve hatta bir noktada sıfıra düşer. Bu noktada toplam ihracat hacmi en yüksek düzeydedir. Bundan sonra ise, ithal malı miktarı artırılmak istenirse ülkenin kendi malın dan teklif edeceği miktarlar toplam olarak da düşmeye başlar. Teklif eğrileri: İthal malı birer birim artırılırken, bunların karşılığında ülkenin kendi malından önereceği miktarları gösteren eğriye teklif eğrisi denir. Ya da tersine, teklif edilen ihraç malları birer birim artırılırken talep edilen ithal malı miktarlarını gösteren eğri biçiminde de tanımlanabilir. Teklif eğrisi üzerindeki her nokta, hem teklif ve talep edilen miktarları, hem de bunların birbirine oranı olan uluslararası göreceli fiyatı, yani ticaret hadlerini gösterir.
Teklif eğrilerinin şeklinin taşıdığı özellikler nelerdir?
İç maliyet doğrusundan ayrıldıktan sonra eğri giderek dikleşmekte (eğimi yükselmekte) ve belli bir ticaret hacminden sonra tersine dönmektedir (eğimin negatif olması). Eğimin yükselmekte olduğu kısımda, her yeni ithal malı birimi karşılığında ihraç malından önerilen miktarlar azalmaktadır. Eğrinin tersine döndüğü kısımda ise, daha fazla ithal malı kabul edebilmesi için ülke, teklif ettiği ihraç malının toplam miktarını azaltıyor. Artan ithal malı miktarlarının ülkeye sağladığı marjinal fayda giderek azalır. Oysa ticaret hacmi genişledikçe ihraç malı arzı daralacağı için, önerilen her ihraç malı biriminin doğuracağı marjinal fayda kaybı büyümektedir. Kuşkusuz ithal malı birimlerinin sağladığı marjinal fayda ne kadar hızla azalır veya ihraç malı birimlerinin doğurduğu marjinal fayda kayıpları ne kadar şiddetle artarsa teklif eğrisi, belirli ticaret hacimlerinde o kadar dikleşecek, ya da ticaret hacmi o kadar düşük olacaktır. Bir teklif eğrisi hem arz, hem de talep eğrisi olmak özelliklerine sahiptir. Ticaret hacmi genişledikçe ihraç mallarının arzı kıtlaşmakta ve dolayısıyla ancak daha fazla miktarlarda ithal malı karşılığında aynı miktar ihraç malı arz edilmektedir (ticaret hadlerinin yükselmesi). Böylece eğrinin şekli, ülkenin üretim teknolojisi, faktör donatımı, ekonomik yönetimde etkinlik vs. gibi arzla ilgili özelliklerini yansıtmaktadır.
Teklif eğrilerindeki kaymalar ne tür sonuçlar doğururlar?
Teklif eğrilerindeki bir kayma normal olarak iki sonuç doğurur: Ticaret hadleri etkisi ve ticaret hacmi etkisi.
Dış ticaretteki değişmelerin Türkiye’nin refahı üzerinde nasıl etkileri olur?
Dış ticaretteki değişmeler Türkiye'nin refahı üzerinde birbirine ters iki etki doğurur: Dış ticaret hacmindeki genişleme refahı olumlu, dış ticaret hadlerinde bozulma ise olumsuz yönde etkiler. Refahtaki gerçek değişmeyi bu iki etkinin sonucu belirler. Eğer ticaret hadleri etkisi sonuçta ağır basarsa ülkenin refah düzeyinde bir düşme olacaktır. Türkiye'de halkın zevk ve tercihleri ithal malına karşı yönde, yani ihraç malına doğru değişirse teklif eğrisi sola kayar, ticaret hadleri ülke lehine değişir ve dış ticaret hacmi daralır. Refah düzeyindeki değişme ise yine bu iki zıt etkinin sonucuna bağlıdır.
Teklif eğrilerini etkileyen arz faktörleri nelerdir?
Teklif eğrilerini etkileyen arz faktörleri arasında ise teknolojik gelişme, faktör artışları, yönetim bilgisinde ilerleme, vs. gibi bir dizi faktör yer alır. Örneğin, eğer ihraç malı üretiminde bir teknolojik ilerleme olursa Türkiye'nin teklif eğrisi sağa doğru kayar. Buğday üretiminde maliyetler düştüğü ve üretim hacmi genişlediği için ülke ilk ticaret hadlerinden daha fazla ticaret yapmak isteyecek, bu da dış ticaret hadlerini ülke aleyhine çevirecektir.
Dış ticarette küçük ülke olmanın önemini açıklayınız.
Eğer ticaret ortaklarından birisi çok küçük, diğeri çok büyük bir ülke ise, o takdirde karşılıklı talep kanununun özel bir durumu ortaya çıkar ve uluslararası ticaret, büyük ülkenin iç maliyet oranından ya da ona çok yakın bir fiyattan yapılabilir. Dolayısıyla dış ticaret kazançlarının önemli bir payı ufak ülkeye gider. İki ülkeden birinin Türkiye, diğerinin ufak bir ülke olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) olduğunu varsayalım. Türkiye elbise üretiminde, KKTC ise peynir üretiminde karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olsunlar. KKTC bu malların dünya ticaretinde önemsiz bir ülke olduğundan, onun karşılıklı talebi dünya fiyatları üzerinde hissedilir bir etkide bulunmaz. Dolayısıyla dünya fiyatları Türkiye’nin iç fiyatlarına eşit veya ona çok düzeylerde oluşur. KKTC, malını Türkiye’deki yüksek fiyattan ihraç edip ithalâtını yine Türkiye’deki göreceli düşük fiyattan yapacağı için dış ticaret kazançlarının tamamına yakın bir bölümünden yararlanır. Türkiye’nin yararları ise çok düşüktür. Gerçek dünyada belirli malların uluslararası fiyatları o malların başlıca üretici ve tüketicilerinin karşılıklı talebine bağlıdır. Ufak ülkeler bu şekilde oluşan fiyatları veri olarak kabullenir ve bu fiyattan dış ticaretlerini sürdürürler. Belirtmek gerekir ki, ticarette "büyüklük" kavramı her zaman ülkenin coğrafi ya da fiziki büyüklüğü ile ilgili değildir. Nitekim coğrafi bakımdan büyük sayılan birçok ülke, çoğu malların dünya ticaretinde önemsiz bir alıcı veya satıcı durumundadır. Yüksek bir nüfusa veya geniş topraklara sahip birçok az gelişmiş ülkenin dünya sanayi malları ticaretindeki paylarının düşük olması buna bir örnektir.
İki ülkeli modele dayalı teklif eğrisi analizindeki denge fiyatlarının oluşumu yaklaşımı ile çok mallı gerçek dünyada bireysel malların uluslararası fiyatları açıklanabilir mi? Nasıl?
İki ülkeli standart modellerde ticaretin dengede olması demek, bir tarafın satmak istediği miktarın, diğer tarafın satın almak istediği miktara eşit olması demektir. Bu eşitliği sağlayan uluslararası fiyat oranı (dış ticaret hadleri) denge fiyat oranıdır. Eğer söz konusu eşitlik sağlanmamışsa, uluslararası fiyat oranı bunu gerçekleştirecek biçimde değişir. Örneğin bir maldan satın alınmak istenen miktar, satın alınmak istenen miktardan büyükse, o malın fiyatı (uluslararası fiyat oranı) yükselir; böylece de sonunda denge sağlanır. Arz edilen miktarın talep edilen miktardan büyük olması durumunda ise, tersine, eşitlik sağlanıncaya kadar fiyat oranı düşer.
Tüketici kayıtsızlık eğrisi nedir?
Fayda hiç ölçülemez de değildir. Faydayı karşılaştırmalı olarak ölçme olanağı vardır. Bu amaçla tüketici kayıtsızlık eğrileri (consumer’s indifference curves) denilen bir araçtan yararlanılır. Bir tüketicinin kayıtsızlık eğrisi, iki ülkeli modelde geometrik olarak, o tüketiciye aynı faydayı sağlayan çeşitli mal bileşimlerini gösteren noktaların birleştirilmesinden elde edilir.
Marjinal ikame oran kavramını açıklayınız.
Tüketiciyi aynı tatmin düzeyinde bırakırken, birbiri yerine geçebilen (ikame edilebilen) mal miktarları arasındaki orana marjinal (uçsal) ikame oranı (marginal rate of substitution) denmektedir. X’ in Y malı yerine geçirilmesi durumunda marjinal ikame oranı ?Y/?X biçiminde gösterilir. ? X ve ?Y’nin nispeten ufak miktarlar olması durumunda kayıtsızlık eğrisi üzerinde bulunan herhangi bir noktanın marjinal ikame oranı, kayıtsızlık eğrisinin o noktadaki eğimine eşit olur. Kayıtsızlık eğrisinde bir noktadan diğerine geçildiğinde, toplam fayda değişmediğine göre bu demektir ki, tüketicinin bir malın artan miktarından aldığı fayda, öteki malın azalan miktarı dolayısıyla uğradığı fayda kaybına eşitleniyor. Kayıtsızlık eğrisi boyunca hareket etmekle tüketicinin bir maldan elde ettiği miktar artarken, öteki maldan sahip olduğu miktar azalır. Azalan uçsal fayda veya marjinal fayda kuralı uyarınca, bir maldan tüketilen her yeni birimin sağladığı fayda giderek düşer. Bunu tersinden söylersek, vazgeçilen her birim mal dolayısıyla uğranılan fayda kaybı bir öncekinden daha büyük olur. Kayıtsızlık eğrisinin orijine göre dış-bükey olmasının nedeni budur.
Belli bir anda toplumun talep koşullarını gösteren kayıtsızlık eğrileri haritası neyi ifade eder?
Belli bir anda toplumun talep koşullarını gösteren kayıtsızlık eğrileri haritası, toplumun o andaki göreceli gelir dağılımını yansıtır. Gelir dağılımı değiştikçe kayıtsızlık eğrilerinin de değişmesi gerekir. Oysa izlenen hemen hemen tüm iktisat politikaları toplumun gelir dağılımını değiştirir. Örneğin, iktisadi büyüme, fiyat istikrarı, işsizlikle mücadele, ihracatın teşviki, vs. gibi.
Zararı karşılama ilkesi nedir?
Buna göre, gelir dağılımının gerçekte değişmiş olduğu durumlarda toplumun refahının arttığını söyleyebilmek için kazananların gelirlerindeki artışla zarara uğrayanların bu zararları karşılanabilmekte ve hâlâ geriye bir gelir fazlası kalmış olmalıdır. Örneğin, hükümetin geliri artan kimselere, diğerlerinin zararını tam olarak karşılayacak miktarda bir vergi koyduğunu ve bunu sübvansiyon olarak onlara ödediğini varsayabiliriz. Gerçekte gelirleri azalan kişilerin gelirlerindeki düşüşün karşılandığına bakılmamakta ve bazı kişilerin gelirlerindeki artışın diğerlerinin gelirlerindeki düşüşten büyük olduğu sürece, refahın arttığı öngörüsünde bulunulmaktadır. Çünkü teorik olarak, hiç değilse artan gelirle zararın karşılanabileceği varsayılmaktadır.
Standart uluslararası ticaret modellerinde talep koşullarını incelemek için hangi geometrik araçlar kullanılır?
İki ülkeli teklif eğrisi analizinde denge fiyatlarının oluşumu ile çok mallı gerçek dünyada her bir malın fiyatının oluşumu arasında çok yakın bir benzerlik vardır. Böyle bir durumda mallarının her birisi için o malı satın almak isteyen tüm ülkelerin toplam ithalâtı ile, o malı satmak isteyen tüm ülkelerin toplam ihracatını dikkate almak gerekir. Eğer cari fiyat düzeyinde bu eşitlik sağlanmışsa o fiyat düzeyi uluslararası denge fiyat oranı (denge dış ticaret hadleri)’dir. Eğer denge sağlanamamışsa fiyat aşağı veya yukarı doğru değişerek dengenin sağlanması gerçekleşir.
Kapalı bir ekonomide denge nasıl oluşmaktadır?
Dış ticarete kapalı bir toplumda üretim ve tüketim dengesi sonsuz sayıdaki kayıtsızlık eğrilerinden herhangi birisi dönüşüm eğrisine teğet olduğu noktada gerçekleşir. Ülke, üretim olanakları eğrisi üzerinde sonsuz sayıdaki bileşimler arasından yalnız bu noktadaki mal miktarlarını üretir. Bu noktayı toplumun zevk ve tercihleri belirler. Kapalı bir ekonomide tüketim üretime eşitlenmek zorundadır. Bir toplumda optimal dengenin sağlanabilmesi için halk nelerin, hangi miktarlarda üretilmesini istiyorsa, üretimin de buna uygun biçimde yapılması gerekir. Piyasa ekonomilerinde bunu sağlayan mekanizma ise fiyat mekanizmasıdır. Halkın talep ettiği malların fiyatı, dolayısıyla o alandaki karlılık yüksek olur. Üreticileri yönlendiren ana etken de budur. Ekonominin genel denge noktasında dönüşüm ve kayıtsızlık eğrilerine teğet olarak çizilen bir doğrunun eğimi, iki mal arasındaki yurtiçi değişim oranını (iç fiyatları) ifade eder.
Açık bir ekonomide denge kavramını açıklayınız.
Açık ekonomilerde üretim ve tüketim miktarları birbirinden ayrılır. Hangi malların ne miktarlarda üretileceğine, kâr maksimizasyonu amacı doğrultusunda, üreticiler karar verir. Üreticinin denge koşulu, malın marjinal maliyetinin piyasa fiyatına (dış fiyatlara) eşitlenmesidir. Tüketici de fayda maksimizasyonuna göre tüketimini belirler. İki mal arasındaki marjinal ikame oranının piyasa fiyatına eşitlenmesi ile tüketici dengesi sağlanmış olur. O halde optimizasyon kuralı uyarınca geometrik olarak üretici dengesi, dönüşüm eğrisinin fiyat doğrusuna, tüketici dengesi de bir kayıtsızlık eğrisinin yine fiyat doğrusuna teğet olduğu noktalarda gerçekleşir.
Dış ticaretin kalkınmaya olan dinamik yararları nelerdir?
- Üretim ve kaynak açığını karşılama: Gelişmekte olan ülkeler kalkınmaları için gerekli olan, ancak kendileri üretemedikleri mal, hizmet ve kaynakları yurtdışından ithal ederler. Yatırım malları ile ara malları, ham maddeler ve zorunlu tüketim maddeleri bunların arasında yer alır.
- İç ekonomideki ürün fazlasına çıkış (pazar) sağlama: Dış ticaretin bulunmadığı bir ekonomide iç talep yetersizliği dolayısıyla, ülke kaynakları eksik çalıştırılabilir. Bu, özellikle tarım ürünleri ve hammaddeler için söz konusudur. Dış ticaretin yarattığı talep artışları ile bu kaynakların kullanılması sağlanabilir.
- Geniş bir piyasa hacmi: Kapalı ekonomilerde üretim iç piyasa hacmi ile sınırlıdır. Piyasa darlığı çoğu mallarda üretimin en etkin yöntemlerle yapılmasını ya da en uygun teknolojilerin kullanılmasını engeller. Çünkü özellikle kitlesel üretim teknolojileri, belli bir kapasitenin altında verimli olarak kullanılamazlar. Böylece dış piyasalar için üretim, piyasa darlığı engelini ortadan kaldırır.
- Rekabet: Dış ticaret, yerli üreticileri yabancı üreticilerin rekabeti ile karşı karşıya getirir. Bu da üretimde etkinliği artırır, teknolojiyi geliştirir ve iş bilen, becerikli işadamlarının ortaya çıkmasına neden olur. Rekabetin olmadığı yerde tekelleşme eğilimleri başlar, verimlilik azalır ve kaynak israfı artar. O bakımdan rekabet kaynak verimliliğini artırmanın etkili bir yolu olarak kabul edilir.
- İç piyasa talebini geliştirme: Geniş bir iç piyasaya sahip olan Türkiye, Brezilya ve Hindistan gibi ülkelerde, önceleri ithal edilen yeni sanayi ürünleri, zamanla yurtiçi talebi genişletmiş ve bu şekilde söz konusu malların yurtiçinde etkin biçimde üretilmesine olanak sağlamıştır.
- Ekonomik dinamizm: Uluslararası ticaret sayesinde ülkeler birbirine yaklaşır, farklı ülkelerdeki tüketiciler diğerlerinin davranışlarından, ihtiyaçlarından, yaşayışlarından ve kullandıkları mallardan haberdar olurlar. Böylece yeni ihtiyaçlar doğar, farklı kalitede mallar talep edilir ve ekonomik yapılanmada değişiklikler oluşur. Bütün bunlar ekonomiye dinamizm kazandırır, kaynakların daha iyi kullanılmasına ve tüketici refahının artmasına katkıda bulunabilir.
Ticaret Hadleri terimi nasıl tanımlanır?
Uluslararası İktisat Teorisi’nde göreceli fiyatlar, ticaret hadleri (terms of trade) ismini almakta ve ihraç mallarının ithal mallarıyla değişim oranı olarak tanımlanmaktadır.
Dış ticaret yapan ülkelerin talep koşullarına yer verilmedikçe,analizlerin hangi yönlerini belirlemek zorlaşır?
Dış ticaret yapan ülkelerin talep koşullarına yer verilmedikçe, analizlerin şu gibi yönlerini belirlemek olanaksızlaşır: (1) Dönüşüm eğrisi üzerinde dış ticaret öncesi
denge noktası, (2) Uluslararası denge fiyat oranı (dış ticaret hadleri), (3) Dış ticaret sonrası tüketim ve üretim noktaları.
Niçin göreceli fiyat oranının (dış ticaret hadlerinin) hangi düzeyde oluşacağını Ricardo modeline (veya genel olarak arz modellerine) dayanarak açıklama olanağı yoktur?
Ricardo’ya göre, ülkelerin yurtiçi üretim maliyetleri oranı uluslararası ticarette denge fiyatlarının veya ticaret hadlerinin sınırlarını belirler. Ancak, bu sınırlar arasında uluslararası ticaret dengesini sağlayan göreceli fiyat oranının (dış ticaret hadlerinin) hangi düzeyde oluşacağını Ricardo modeline (veya genel olarak arz modellerine) dayanarak açıklama olanağı yoktur. Çünkü bu, ülkelerin arz faktörlerinin yanında aynı zamanda onların talep koşullarına bağlıdır.
Dünya piyasalarında denge fiyatları arz ve talep edilen miktarları, yani ihracat arzı ile ithalât talebini birbirine eşitleyen fiyatlardır. Bu eşitliği sağlamayan fiyatların denge fiyatı olamamasının sebebi nedir?
İç piyasada olduğu gibi, dünya piyasalarında da denge fiyatları arz ve talep edilen miktarları, yani ihracat arzı ile ithalât talebini birbirine eşitleyen fiyatlardır. Bu eşitliği sağlamayan fiyatlar denge fiyatı olamaz. Çünkü örneğin ihracat arzı ithalat talebini aşıyorsa bu fazlalığın doğurduğu baskılar sonucu uluslararası fiyatlar denge sağlanıncaya kadar düşecektir. Tersine, eğer cari ticaret hadlerinden bir ithalat talebi fazlası varsa, bu kez dünya fiyatları yükselecek ve yeni bir denge oluşacaktır
Klâsik İktisatçılar’dan dış ticarette talep koşullarına ilk kez yer veren düşünür kimdir?
Klâsik İktisatçılar’dan dış ticarette talep koşullarına ilk kez yer veren düşünür John Stuart Mill (1806-1873) olmuştur.
John Stuart Mill'in dış ticaret hadlerinin oluşumuyla ilgili açıklamaları nelerdir?
Mill’e göre iki-ülkeli modelde eğer ülkelerden birinin, diğerinin malına karşı talebinin ne derece şiddetli olduğu bilinirse, ticarette denge fiyatları belirlenebilir. Mill’in dış ticaret hadlerinin oluşumuyla ilgili açıklamaları karşılıklı talep kanununa (reciprocal demand law) dayanır.
İki ülkeli bir modelde Karşılıklı Talep Kanunu nasıl açıklanır?
İki ülkeli bir modelde, bir ülkenin karşılıklı talebi, onun kendi malından vereceği bir birim için, öbürünün malından talep edeceği miktarlarla ölçülür. Bunu tersinden söylemek gerekirse karşılıklı talep, bir birim yabancı mal karşılığında teklif edilen ulusal mal arzına eşittir. Ülke, belirli miktar yerli mal karşılığında ne kadar az yabancı mala razı oluyorsa, ithal malına olan karşılıklı talebi o derece şiddetli demektir.
Karşılıklı talep teorisini teklif eğrileri ile inceleyen ünlü iktisatçı kimdir?
Karşılıklı talep teorisi, ünlü İngiliz iktisatçısı Alfred Marshall (1842-1924) tarafından geliştirilen ve teklif eğrileri (offer curves) adı verilen şekillerle incelenmiştir.
Teklif eğrisi nasıl tanımlanır?
Teklif eğrisi şöyle tanımlanabilir: İthal malı birer birim artırılırken, bunların karşılığında ülkenin kendi malından önereceği miktarları gösteren eğriye teklif eğrisi denir. Ya da tersine, teklif edilen ihraç malları birer birim artırılırken talep edilen ithal malı miktarlarını gösteren eğri biçiminde de tanımlanabilir. Teklif eğrisi üzerindeki her nokta, hem teklif ve talep edilen miktarları, hem de bunların birbirine oranı olan uluslararası göreceli fiyatı, yani ticaret hadlerini gösterir.
Teklif eğrilerin iç maliyet doğrularının altına inmeyeceğinin varsayılması neyin sonucudur?
Teklif eğrilerin iç maliyet doğrularının altına inmeyeceğinin varsayılması yurtiçi üretim özelliklerinin (arz koşullarının) bir sonucudur. Daha sonra bunların, iç maliyet doğrularından ayrılıp kavisleşmeleri ise tamamen ülkelerin talep koşulları ile ilgilidir.
Teklif eğrilerindeki bir kaymanın doğurduğu sonuçlar nelerdir?
Teklif eğrilerindeki bir kayma normal olarak iki sonuç doğurur: Ticaret hadleri etkisi ve ticaret hacmi etkisi.
Teklif eğrilerini etkileyen arz faktörleri nelerdir?
Teklif eğrilerini etkileyen arz faktörleri arasında ise teknolojik gelişme, faktör artışları, yönetim bilgisinde ilerleme, vs. gibi bir dizi faktör yer alır.
Dış ticarette küçük ülke olmanın avantajı var mıdır? Açıklayınız.
Eğer ticaret ortaklarından birisi çok küçük, diğeri çok büyük bir ülke ise, o taktirde karşılıklı talep kanununun özel bir durumu ortaya çıkar ve uluslararası ticaret, büyük ülkenin iç maliyet oranından ya da ona çok yakın bir fiyattan yapılabilir. Dolayısıyla dış ticaret kazançlarının önemli bir payı ufak ülkeye gider.
Ticarette "büyüklük" kavramının açıklamasında dikkat edilmesi gerekenleri örneklendiriniz.
Belirtmek gerekir ki, ticarette "büyüklük" kavramı her zaman ülkenin coğrafi ya da fiziki büyüklüğü ile ilgili değildir. Nitekim coğrafi bakımdan büyük sayılan birçok ülke, çoğu malların dünya ticaretinde önemsiz bir alıcı veya satıcı durumundadır. Yüksek bir nüfusa veya geniş topraklara sahip birçok az gelişmiş ülkenin dünya sanayi malları ticaretindeki paylarının düşük olması buna bir örnektir.
Teklif eğrisi modelinin yararları nelerdir?
Teklif eğrilerine dayalı model uluslararası ticaret analizlerine ilişkin birçok temel bilgi içermektedir. Örneğin ülkelerin arz ve talep koşulları, karşılaştırmalı üstünlük yapıları, ticaret dengesini sağlayan uluslararası fiyat oranı, malların uluslararası denge ihracat ve ithalat oranları, her ülkenin dış ticaretten sağladığı toplam kazançlar, vs. gibi.Model iki ülke, iki-mal ve iki-üretim faktörünü (emek ve sermaye) kapsamakta olup, tam bir genel denge analizi durumundadır. Arz ve talep koşullarındaki bir değişmenin etkileri de model yardımıyla kolayca gösterilebilir.
Dünya ticaretinin denge koşulu için tüm satıcıların satmak istedikleri mal miktarı, alıcıların almak istedikleri mal miktara eşitleyen bir dış ticaret haddi gerekmektedir. Bu koşul gerçekleşmezse malın fiyatında nasıl bir değişim olur?
Eğer bu koşul gerçekleşmeyerek örneğin arz edilmek istenen toplam miktar talep edilmek istenen toplam miktardan büyük olursa, söz konusu malın göreceli fiyatı (dış ticaret hadleri) bu eşitlik sağlanıncaya kadar düşer, tersi durumda ise yükselir.
Tüketici kayıtsızlık eğrisi nasıl elde edilir?
Bir tüketicinin kayıtsızlık eğrisi, iki ülkeli modelde geometrik olarak, o tüketiciye aynı faydayı sağlayan çeşitli mal bileşimlerini gösteren noktaların birleştirilmesinden elde edilir.
Tüketici Kayıtsızlık Eğrilerinde, Marjinal (uçsal) ikame oranı ne demektir?
Tüketiciyi aynı tatmin düzeyinde bırakırken, birbiri yerine geçebilen (ikame edilebilen) mal miktarları arasındaki orana marjinal (uçsal) ikame oranı (marginal rate of substi-tution) denmektedir.
Normatif Ekonomi kuralına göre, toplumun refahının yükseltilmiş sayılması nasıl açıklanmaktadır?
Normatif Ekonomi kuralına (Paretian ethics) göre, bir toplumda ancak hiç kimsenin geliri düşürülmeden bazı kişilerin gelirleri artırılabiliyorsa, o toplumun refahı yükseltilmiş
sayılır. Bu ise, gelir dağılımının hiç değişmemesi veya gelirleri azalan kişilerin gelirlerindeki bu düşüşün karşılanması koşulları altında gerçekleşebilir.
Açık ekonomilerde üretici ve tüketicilerin üretim ve tüketim davranışları nasıl şekillenmektedir?
Açık ekonomilerde üretim ve tüketim miktarları birbirinden ayrılır. Hangi malların ne miktarlarda üretileceğine, kâr maksimizasyonu amacı doğrultusunda, üreticiler karar verir. Üreticinin denge koşulu, malın marjinal maliyetinin piyasa fiyatına (dış fiyatlara) eşitlenmesidir. Tüketici de fayda maksimizasyonuna göre tüketimini belirler. İki mal arasındaki marjinal ikame oranının piyasa fiyatına eşitlenmesi ile tüketici dengesi sağlanmış olur.
Dış ticarete kapalı bir toplumda kayıtsızlık eğrilerinde üretim ve tüketim dengesinin gerçekleştiği nokta neresidir?
Sonsuz sayıdaki kayıtsızlık eğrilerinden herhangi birisi dönüşüm eğrisine teğet olur. Dış ticarete kapalı bir toplumda üretim ve tüketim dengesi bu noktada gerçekleşir.
Ülke, üretim olanakları eğrisi üzerinde sonsuz sayıdaki bileşimler arasından yalnız bu noktadaki mal miktarlarını üretir. Bu noktayı toplumun zevk ve tercihleri belirler. Kapalı bir ekonomide tüketim üretime eşitlenmek zorundadır.
Üretim olanakları ve toplumsal kayıtsızlık eğrileri analizindeki uluslararası ticaret dengesi, teklif eğrileri analizindeki hangi koşulla aynıdır?
Üretim olanakları ve toplumsal kayıtsızlık eğrileri analizindeki uluslararası ticaret dengesinin daha önce teklif eğrileri analizinde belirtilen koşulla aynı olduğuna dikkat ediniz. O da şudur: Her maldan satın alınmak istenen miktarın o maldan satılmak istenen miktara eşit olması. Bu koşulu sağlayan uluslararası fiyat oranı (dış ticaret hadleri) ticaret dengesini de sağlamış olur.
Gerçek dünyada talep koşullarının ülkeler arasında birbirinden çok farklı olmamasının nedenleri nelerdir?
Gerçek dünyada talep koşullarının ülkeler arasında birbirinden çok farklı olmadığı gözlemlerle ortaya konmaktadır. Günümüzün küreselleşen dünyasında kitle iletilim araçlarının
gösterdiği baş döndürücü gelişmeler, ülkeleri birbirlerine daha da yaklaştırmış ve tüm ülkelerde az çok benzer talep koşullarının ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Dış ticaretin kalkınmaya olan dinamik katkıları nelerdir?
Dış ticaretin kalkınmaya olan dinamik katkıları şu şekilde belirtilebilir:
a. Üretim ve kaynak açığını karşılama
b. İç ekonomideki ürün fazlasına çıkış (pazar) sağlama
c. Geniş bir piyasa hacmi
d. Rekabet
e. İç piyasa talebini geliştirme
f. Ekonomik dinamizm