XIV-XV. Yüzyıllar Türk Dili Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim
Eski Anadolu Türkçesi Metin İncelemeleri
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
SÜHEYL Ü NEVBAHAR metnindeki "ta?rı" kelimesinin imlasını açıklayınız.
Bu kelimenin imlasında özellik vardır. /?/ ünsüzü, bu metinde de olduğu gibi
Eski Anadolu Türkçesi metinlerinde büyük çoğunlukla sadece “kef ” harfi ile yazılmaktadır. Ancak, “ta?rı” kelimesi yine bu metinde de olduğu gibi bazı eserlerde “ng” şeklinde (nun+kef) yazılmaktadır. Dinî bir kavram olan bu kelimenin Eski Uygur Türkçesinden
sonra Arap harflerine geçildiği dönemde kural hâline gelen “nun+kef ” yazımın değiştirilmemiş şekli olarak düşünmek doğrudur. Yani bu özel kelimenin yazılışında eski yazım
kuralına bağlı kalınmıştır.
SÜHEYL Ü NEVBAHAR metnindeki dirdi keimesi hangi anlama gelmektedir?
dirdi: ‘söylerdi, söylerlerdi’
di-: ‘demek, söylemek’
-rdi: geniş z. hikâyesi 3.çk
SÜHEYL Ü NEVBAHAR metnindeki ganá kelimesi hangi anlama gelmektedir?
ganá: (< Ar.) ‘zengin’
kıl-: ‘kılmak yardımcı fiili’
-dı: görülen geçmiş z. 3.tk
[hazinelerin] kelimesindeki +lar çokluk ekinden sonra gelen ekler dilciler tarafından nasıl açıklanır?
Yaygın olan ve genel kabul gören açıklama, +ı+ ekinin 3. kişi
iyelik eki olduğu, arkasındaki +n ekinin de yükleme hâli olduğudur. Ancak burada sorgulanması gereken hususlar vardır. Birinci husus: İyelik 3. kişi ekinin şu özelliği bilinmektedir: Kendisinden sonra bir hâl eki getirilince, kaynaştırmaya gerek olsa da olmasa da, arkasından zamir n’si ortaya çıkar (evin ön+ü+n+den, vb.). Yukarıdaki gibi durumlarda 3.
kişi iyelik eki üzerine eğer bir +n yükleme hâli eki getirildiyse niçin zamir n’si ortaya çıkmamış ve hazineler+i+n+in gibi bir yapı oluşmamıştır? İkinci husus da şudur: Eski nadolu
Türkçesinde belirtili nesne konumunda olan kelimelerde 1. ve 2. kişi iyelik ekleri üzerinde yükleme hâli eki beklenirken (örneğin hazineler+üm+i aç-, hazineler+ü?+i aç-, gibi)
farklı bir yapı ile karşılaşılır. 1. ve 2. kişi iyelik ekleri üzerinde herhangi bir ek getirilmeyebilir ve yine de orada bir ‘gizli’ yükleme hâli fonksiyonu bulunur. Şöyle ki: hazáler+üm+Ø
aç-, hazineler+ü?+Ø aç, gibi. Demek ki 1. ve 2. kişi iyelik ekleri üzerinde bir +Ø yükleme
hâli eki vardır. O hâldei 3. kişi üzerinde de aynı +Ø yükleme hâli ekinin bulunması normaldir. Bizce, yukarıdaki “hazinelerin” yapısının doğru izahı şudur: hazine+ler+i+n+Ø
(+ler çokluk eki; +i+ iyelik 3. tk.; +n+ zamir n’si, +Ø yükleme hâli).
(eger … hasıl ol-a) ifadesini nasıl inceleriz?
“Eger” kelimesiyle birlikte kullanılan fiiller istek kipleri ile çekimlendiğinde, zarf-fiil yapısı oluşturulur. Bu yapı “hasıl olduğunda, hasıl olursa” tarzında günümüze aktarılabilir.
(be?ze-) kelimesini nasıl inceleriz?
Bu kelime Oğuzcaya aittir. Kıpçak ve Karluk lehçelerinde bunun yerine okşafiili kullanılır.
KİTABU EVSAF-I MESACİDİ’Ş-ŞERÎFE metnindeki "arşun" kelimwsi hangi anlama gelir?
‘arşın (uzunluk ölçüsü birimi)’
KİTABU EVSAF-I MESACİDİ’Ş-ŞERÎFE metnindeki "tog" kelimesi hangi anlama gelmektedir?
tog-: ‘doğmak, zuhur etmek’
tog-ış: ‘doğu’
-ış: fiilden isim
+ı+: iyelik 3.tk.
+n+ zamir n’si
+a: yönelme h.
+dur: bildirme 3.tk.
KİTABU EVSAF-I MESACİDİ’Ş-ŞERÎFE metnindeki "hacerü’l-esved" ifadesi hangi anlama gelmektedir?
hacerü’l-esved: (< Ar.) ‘Kâbe’nin
duvarındaki meşhur taş’
KİTABU EVSAF-I MESACİDİ’Ş-ŞERÎFE metnindeki "işiK" kelimesini analiz ediniz.
işiK: ‘eşik, kapı’
+i+: iyelik 3.tk.
+n+ zamir n’si
+e: yönelme h.
[işik] kelimesinin günümüze kadar kullanım süreci nasıldır?
[işik] Köktürkçedeki “kapıg” kelimesi daha sonra Eski Anadolu Türkçesinde “kapu”,
günümüz Türkiye Türkçesinde ise “kapı” olarak devam etmiştir. Ancak Orta Türkçe döneminde Oğuzca olmayan lehçelerde bu kelimenin yanı sıra, aynı anlamda
“eşik / işik” kelimesi de kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde Türkiye Türkçesinde hâlâ “kapı” kullanılmaktadır. Kıpçak ve Karluk lehçelerinde ise “eşik / işik” tercih edilmiştir. Ancak, Azerbaycan Oğuzcasında da bu anlamda “eşik /işik” yaygındır.
Anadolu’da ise o kelime “kapının altı veya önü” için kullanılır
MİFTAHU’L-CENNE metnindeki "huri" kelimesini nasıl analiz ederiz?
huri: (< Far.) ‘huri, cennet kızı’
+ler: çokluk
+den: ayrılma h
MİFTAHU’L-CENNE metnindeki "işit" kelimesini nasıl analiz ederiz?
işit-: ‘işitmek, duymak’
-düm: görülen geçmiş z. 1.tk
MİFTAHU’L-CENNE metnindeki "bag" kelimesini nasıl analiz ederiz?
bag: ‘bağ, bağcık’
bagla-: ‘bağlamak, kilitlemek’
+la-: isimden fiil
-rlar: geniş z. 3.tk
MİFTAHU’L-CENNE metnindeki "az" kelimesini nasıl analiz ederiz?
az-: ‘yoldan çıkmak, günah işlemek’
-dur-: geçişli-ettirgenlik
-alar: istek-emir k. 3.çk.
"kürsá" hangi anlama gelmektedir?
kürsá: (< Ar.) ‘arş-ı azamın altında bir
düzlükte olan, lehv-i mahfuzun bulunduğu yer’
"ümmet" kelimesi hangi anlama gelmektedir?
ümmet: (< Ar.) ‘bir peygambere inanıp
bağlanan cemaat’
+i+ iyelik 3.tk.
+n+: zamir n’si
+ü?: ilgi h.
"yarlıga" kelimesi hangi anlama gelmektedir?
yarlıga-: ‘bağışlamak, merhamet
etmek; buyurmak’
-yu: zarf-fiil
Miftahu’l-Cenne metninde “örtmek” anlamında hangi fiiller kullanılmıştır?
[yap-] Günümüz Türk lehçelerinde “örtmek” anlamında iki ayrı fiil kullanılmaktadır:
Oğuz lehçeleri “ört-”, Kıpçak ve Karluk lehçeleri ise bu anlamda “yap-” fiillerini kullanır.
Eski Anadolu Türkçesi de bir Oğuz yazı dili olduğundan, metinlerde “ört-” şekli karakteristiktir. Ancak, Türk dilinin bu anlamdaki diğer kelimesi olan “yap-” da metinlerde bazen yazılmıştır. Miftahu’l-Cenne adlı eserde de daha çok “ört-” kullanılmış olmasına rağmen 2 kez “yap-” fiili tercih edilmiştir.
(ŞEYYAD HAMZA) YUSUF U ZELİHA metninde kullanılan "ögey" kelimesi hangi anlamda kullanılmıştır?
‘üvey’ [ög+ey]
ög: ‘anne’
+ey: isimden isim