Çağdaş Türk Dünyası Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim
Türkmenistan Cumhuriyeti
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Türkmenistan ile Çin ilişkilerinin temel dinamikleri nelerdir?
Doğalgaz ticareti ve Uygur Türkleridir.
“Halk Maslahatı” olarak adlandırılan kurumun Türkmenistan siyaseti açısından nasıl bir işlevi vardır?
“Halk Kurulu” anlamına gelen bu kurum, 1992- 2008 yılları arasında faaliyet gösteren en yüksek iktidar kuruluşuydu. Halk Maslahatı’nın oluşturulmasıyla meclisin yetkileri sınırlandırılmış, hatta bu kurula meclisi feshetme hakkı tanınmıştı. Devlet başkanı, milletvekilleri, hâkimler, savcılar, valiler ve diğer idarecilerden (toplam 2507 üyeden) oluşan ve çok geniş yetkilere sahip olan bu kurul, devlet başkanının faaliyetlerini onaylamış, onun politikalarını meşrulaştırmıştır. Ancak tamamen Türkmenbaşı’nın kontrolünde olup yalnızca onun isteğiyle önemli kararların onayı için toplanmıştır.
Türkmenistan’da günümüzde kaç ibadethane bulunmaktadır?
Türkmenistan’da günümüzde 248 cami ve 8 kilise mevcuttur. Bu camilerin 244’ü bağımsızlık döneminde ibadete açılmıştır.
Türkmenistan hangi ülkelerle sınırdaştır?
Türkmenistan; Kazakistan, Özbekistan, İran ve Afganistan ile sınırdaştır.
Mahmutkulu kimdir?
Mahmutkulu, Türkmenlerin önde gelen şairlerindendir. Fiiirlerinde milli değerleri, adaletsizlikleri halkın da anlayabileceği bir şekilde dile getirmiş, Türkmenleri birlik ve beraberliğe çağırmıştır.
Türkmenistan petrol ve doğalgaz zengini olmasına rağmen neden ihracat sıkıntısı yaşamaktadır?
Günümüzde Türkmenistan’ın petrol ve doğalgaz üretimindeki ana sorunu, ürettiği bu ürünleri dış pazarlara ihraç etmesinde yaşadığı sıkıntıdır. Şu anda Türkmen doğalgazı sadece üç boru hattı üzerinden ihraç edilmektedir: • Bunlardan ilki, 1967 yılında inşa edilen ve Türkmenistan, Kazakistan ve Özbekistan gazını Rusya’ya taşı yan Orta Asya-Merkez Boru Hattı’dır. • Devletabad-Hangeran adlı boru hattı vasıtasıyla ise İran’a doğalgaz ihraç edilmektedir. • Aralık 2009’da tamamlanan Türkmenistan-Çin boru hattıyla Çin üzerinden satışlar yapılmaktadır. Bu üç doğalgaz boru hattı, Türkmenistan’ın bu konuda Rusya’ya olan bağımlılığını azaltsa da enerji güvenliği açısından yeterli değildir.
Gurbangulı Berdimuhammedov kimdir?
1957’de Aşkabat iline bağlı Babarap köyünde doğdu. 1979’da Türkmen Devlet Tıp Enstitüsü Dişçilik Fakültesinden mezun oldu. 1980’de bir köyde dişçi olarak çalışmaya başladı, 1997’de Sağlık Bakanı oldu. 2001’de Bakanlar Kurulu başkan yardımcılığına getirildi. 2007’de Türkmenistan devlet başkanı olan Berdimuhammedov, arkadag (hâmi) unvanıyla anılmaktadır.
Aksakallar Meclisi’nin Türkmenistan siyasetinde nasıl bir işlevi vardır?
1990’da kurulmuştur. Türkmenistan’ın bütün boy, tire, tayfaların yaşlılarından oluşan bu meclis, daha çok danışma organı görevini yapmaktadır. Eski gelenekler çerçevesinde devlet başkanı, ülkeyi ilgilendiren önemli konularda ülkenin aksakalları ile danışmakta, onların karar ve düşüncelerine önem vermektedir. Aksakallar meclisi yılda bir kere olmak üzere her sene ülkenin başka bir bölgesinde toplanmaktadır
Saparmurat Niyazov (Türkmenbaşı) kimdir ve Türkmenistan açısından önemi nedir?
1940’ta Aşkabad’a bağlı Kıpçak köyünde doğdu. 1967’de Leningrad (St. Petersburg) Teknoloji Enstitüsü’nden mezun oldu. Daha gençlik yıllarında partiye üye oldu. Partiye ve komünist sisteme olan hizmetleri sayesinde hızla yükseldi. 1985’te Türkmenistan Komünist Partisi birinci sekreteri (yani Sovyet Türkmenistan’ın bir numaralı adamı) olan Niyazov, 1991’de Sovyetler Birliği’nin yıkılışından sonra bağımsız Türkmenistan’ın devlet başkanı oldu. Ülkenin en güçlü lideri konumunda olan Niyazov, artık “Türkmenbaşı” unvanıyla anılmaya başlandı.
Türkmenbaşı döneminde ay ve hafta isimleri nasıl değiştirilmiştir?
Türkmenbaşı döneminde takvimdeki ay isimleri şu şekilde değiştirilmişti: • Ocak: Türkmenbaşı, • Şubat: Baydak (Bayrak), • Mart: Novruz (Nevruz), • Nisan: Gurbansultan (Türkmenbaşı’nın annesinin adı), • Mayıs: Mahtumkulu, • Haziran: Oğuz, • Temmuz: Gorkut Ata (Dede Korkut), • Ağustos: Alp Arslan (Selçuklu hükümdarı), • Eylül: Ruhname (Türkmenbaşı’nın kitabının adı), • Ekim: Garaşsızlık (Bağımsızlık), • Kasım: Sancar (Selçuklu hükümdarı) ve • Sancar: Bitaraplık (Bî-taraflık: Tarafsızlık). Haftanın günleri de değişmiştir: • Düşenbe (Pazartesi) yerine Başgün, • Sişenbe (Salı) yerine Yaşgün, • Çarşenbe (Çarşamba) yerine Hoşgün, • Penşembe (Perşembe) yerine Sogapgün, • Anna (Cuma) yerine Annagün, • Şenbe (Cumartesi) yerine Ruhgün, • Yekşenbe (Pazar) yerine Dinçgün.
Türkmenistan’ın idari yapısı nasıldır?
Türkmenistan idari yapı bakımından beş vilayete bölünmüştür. Bunlar 14 şehir ve 21 rayonu kapsayan Ahal, Balkan, Daşoğuz, Lebap ve Mari vilayetleridir. Bu vilayetleri devlet başkanı tarafından atanan (vali ve belediye başkanı yetkilerine sahip olan) hâkimler yönetmektedir. Devlet başkanı ise gizli oylamayla 5 yıllığına seçilmektedir.
Türkmenistan’da meclisin nasıl bir işlevi vardır ve nasıl bir değişime uğramıştır?
Ülkenin yasama gücünü meclis temsil etmektedir. 1993 yılında yasama faaliyetine başlayan meclis 2003 ve 2007 yıllarında çeşitli değişimlere uğradı. Türkmenbaşı meclisin yetkilerini dengelemek adına kendisinin başkanlık ettiği Halk Maslahatı’nı (Halk Kurulu) oluşturdu. Böylece devlet başkanlığı yetkilerinin yanında, Halk Kurulu üzerinden meclisi de kontrol etmeye başladı.
Türkmenistan’ın nüfus yoğunluğu nasıldır?
2012’de yapılan nüfus sayımına göre ülkenin nüfusu 6 milyona yaklaşmıştır. Nüfusun % 79’nu Türkmenler, % 10’nu Özbekler, % 3’nü Ruslar ve % 3’ünü Kazaklar oluşturmaktadır. Göç sebebiyle nüfus içindeki payları hemen hemen yarıya düşen Rusların çoğu başkent Aşkabat ve diğer büyük şehirlerde oturmaktadır. Türkmenistan’da Türkmenlerin sayısı özellikle bağımsızlık sonrasında önemli oranda artmıştır. Rusların göç etmeleri de bunda etkili olmuştur.
etmeleri de bunda etkili olmuştur. 5. Muhammednazar Gapurov’un Türkmenistan açısından nasıl bir önemi vardır?
Ersarı kabilesine mensup olup, 1922’de Çarcou iline bağlı bir köyde doğdu. Pedagoji Enstitüsü’nden mezun olduktan sonra uzun süre öğretmen olarak çalıştı. 1944’te partiye girdi ve özellikle propaganda işlerindeki başarısından dolayı çok hızlı bir şekilde yükseldi. 1969’da Türkmenistan Komünist Partisi birinci sekreteri oldu.
Transhazar Doğalgaz Boru Hattı Projesi Türkmenistan açısından neden önemlidir?
Hazar bölgesindeki gazın (Rusya devre dışı bırakılarak) Kafkasya üzerinden Türkiye’ye ve buradan da Avrupa’ya ulaştırmasını öngören projedir. Avrupa ülkeleri, enerji alanında Rusya’ya olan bağımlılıktan kurtulmak için bu projeye destek vermektedirler.
Türkmenistan ekonomisinde tarımın yeri nasıldır?
Türkmenistan’da hâkim ekonomik faaliyet alanlarından birini de tarım sektörü oluşturmaktadır. Ülkenin % 71’i kumlarla kaplıdır. Tarıma elverişli alan toplam sadece % 7’dir. Türk cumhuriyetleri arasında Özbekistan’dan sonra ikinci büyük pamuk üreticisidir. Özellikle doğalgaz ve petrolü bol olduğundan dolayı, ülkede jeofizik etütlere büyük önem verilmektedir. Ülkede üretilen başlıca tarım ürünleri pamuk, arpa, buğday, mısır, tütün, çeltik, susam, kavun, karpuz, üzüm, meyan kökü ve doğal ipektir.
Türkmenistan’da dini eğitim sistemi nasıldır?
Bağımsızlık sürecinde Niyazov Türkiye’den ilahiyat fakültesi açılmasını talep etmiştir. Türkiye Diyanet Vakfı’nın desteğiyle ilahiyat lisesi ve ilahiyat fakültesi açılmıştır. Her iki kurum da Mahtumkulu Türkmen Devlet Üniversitesine bağlı olup Türkmenistan’ın din görevlileri ihtiyacını karşılamaktadır.
Türkmenistan ile ABD ilişkileri nasıldır?
ABD-Türkmenistan ilişkileri, Soğuk Savaş sonrası başlayan ve özellikle 2000’lerden sonra daha da canlanan “Yeni Büyük Oyun”un bir parçası olarak ortaya çıkmaktadır. ABD’nin Türkmenistan konusunda Rusya ve Çin’le anlaşamadığı temel sorun, enerji ve güvenlik alanlarında kendini göstermektedir. Türkmenistan yeraltı kaynaklarını ihraç etme yollarını çeşitlendirme hususunda ise ABD-AB birlikte hareket etmektedirler.
Türkmenistan ile Türkiye ilişkileri ticari açıdan nasıl değerlendirilebilir?
Türkiye ile Türkmenistan arasındaki ticari ilişkiler, özellikle müteahhitlik alanında 2008 yılında hızlı bir artış göstermiştir. 2011 yılında ticaret hacmi 1,7 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. İnşaat alanında büyük oranda Türkiye kökenli malzemelerin kullanılması, Türkiye’den yapılan ihracatı artırmıştır. Piyasada Türk mallarının kalitesi nedeniyle artan talebe bağlı olarak giyim ve gıda sektöründe mal hareketleri de artmıştır. Ayrıca, bavul ticareti olarak adlandırılan yolcu beraberi ticarette de büyük bir yoğunluk gözlemlenmektedir.
Türkmenistan’da bulunan Karakum Çölü Türkmenistan açısından nasıl bir öneme sahiptir?
Karakum Çölü, 350 bin km2 ’lik bir alanı kaplamaktadır. Petrol ve doğalgaz kaynaklarının bulunduğu bir alandır.
Türkmenistan’ın coğrafi konumu nasıldır?
Orta Asya’nın güneyinde, Hazar Denizi’nin doğusunda yer alan Türkmenistan’ın yüzölçümü 489 bin km2’dir. Türkiye ile hemen hemen aynı enlemler arasında yer alan Türkmenistan, topografik bakımdan daha çukur bir arazi üzerinde bulunmaktadır. İran ile arasında sınır oluşturan ve en yüksek noktası 2.942 metreye ulaşan Kopet Dağları dışında, ülkenin % 95’lik kısmı düzlüktür ve denizden yüksekliği 150-300 metre arasındadır. Ülkenin önemli bir kısmını Karakum Çölü kapladığından nüfusu fazla değildir.
ürkmenistan ekonomisinin dayandığı başlıca kaynaklar nelerdir?
Türkmenistan ekonomisi, yeraltı kaynaklarına dayanmaktadır. Başlıca doğal kaynakları doğalgaz ve petroldür. Türkmenistan’da madencilik ve enerji sektörü oldukça gelişmiştir. Özellikle, Karakum Çölü’nde yer alan sülfür rezervi dünya rezervlerinin dörtte birini oluşturmaktadır. Türkmenistan, doğalgaz rezervleri bakımından dünyada 4. sırada yer almaktadır. Dünyanın ikinci büyük gaz yatağı (Galkınış), Türkmenistan’da bulunmaktadır. Bu yatakta 21.2 trilyon metre küp gazın ve 300 milyon ton petrolün bulunduğu ileri sürülmektedir. Eğer Hazar’daki petrol varlığını katarsak, Türkmenistan’ın azımsanmayacak derecede petrol zengini bir ülke olduğu görülür.
Manas Hava Üssü’nün Türkmenistan açısından nasıl bir önemi vardır?
Kırgızistan’ın başkenti Bişkek yakınında bulunan Manas Uluslararası Havaalanı’nın sınırları içerisinde 2001’de açılan Amerikan askerî üssüdür. ABD, bu üssü, Afganistan’a müdahale sırasında aktif olarak kullanmıştır. 2009’da üs, transit nakliyat merkezine dönüştürülmüştür.
Türkmen kültüründe halı nasıl bir anlam taşımaktadır?
Bir başka önemli kültürel objeleri yünden veya ipekten dokunan Türkmen halılarıdır. Her kabilenin kendine has halısı olduğundan, halıya bakarak hangi yörede hangi tire veya boy tarafından dokunduğu bilinmektedir. Türkmenistan bayrağındaki halı desenleri beş boyu temsil etmektedir.
Türkmen toplumunda öne çıkan folklorik değerler nelerdir?
Türkmen toplumunda halılara, Ahal Teke atlarına, Türkmen milli oyunlarına ve milli giyimlerine, konuklara ikram edilen Türkmen pilavına, Tecen, Kızılarvat kavununa ve yemeklerine, Türkmen takılarına, bahşilerin dutar eşliğinde söylediği halk ezgilerine, aileye ve aile içi değerlere büyük önem verilmektedir. Özellikle doğum, ölüm, düğün, sünnet, Kadir Gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı, Nevruz, toylar ve dinî törenler, bağımsızlıktan sonra coşku ile yaşatılmaktadır.
Türkmenistan’ın dış politika öncelikleri nelerdir?
Türkmenistan’ın dış politika öncelikleri; • Dünyaya açılma çabaları, • Güvenlik kaygıları ve • Komşularıyla iyi ilişkiler olmak üzere üç ana başlık altında ele alınabilir.
Türkmenistan ile Türkiye ilişkileri siyasi açıdan nasıl değerlendirilebilir?
Türkmenistan-Türkiye ilişkilerini ekonomik açıdan analiz edecek olursak, bu ilişkilerin 2007 yılından başlayarak “Bir millet, iki devlet” ilkesine uygun olarak ivme kazandığına tanık olmaktayız. Her iki tarafın yüksek devlet görevlilerinin ziyaretleri bu ilişkileri olumlu etkilemiştir. Son beş yılda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dört, Başbakan Tayyip Erdoğan ise iki kez Türkmenistan’a gitmiş, Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhammedov ise ikisi 2012 yılı içinde olmak üzere beş kez Türkiye’yi ziyaret etmiştir.
Türkmenistan’ın önemli dış politika sorunu nedir?
Ülkenin önemli dış sorunlarından biri, Hazar’ın statüsü konusundadır. Bununla ilgili olarak Hazar’a kıyısı olan ülkelerle görüşmeler devam etmektedir. Hazar’daki doğalgaz kaynaklarının paylaşımı konusunda Azerbaycan’la birtakım sorunlar da vardır. 1998’de Türkmenistan ile Azerbaycan arasındaki sınırın orta hat prensibine göre belirlenmesi kabul edilmiştir, fakat bu hattın nereden geçeceği konusunda henüz bir anlaşma sağlanamamıştır.
Türkmenistan eğitim sistemi Sovyet döneminden bu yana nasıl değişiklikler göstermiştir?
Bağımsızlığın ilk yıllarında Türkmenistan’daki eğitim sistemi (ilk, orta ve yüksek öğretim) eski Sovyet sistemine göre devam etmiştir. Ancak 1993 yılında dönemin Devlet Başkanı Türkmenbaşı 9 yıllık eğitime geçiş yapmıştır. Berdimuhammedov iktidarında tekrar eski sisteme dönüş yapılsa da eğitim sisteminde yapılan sık değişimler, bu alana zarar vermiştir. Bağımsızlığının hemen sonrasında, Saparmurat Türkmenbaşı ve Turgut Özal’ın katkılarıyla, Türkmen-Türk liseleri, Uluslararası Türkmen-Türk Üniversitesi ve dil merkezleri açılmıştır. Ayrıca Türkmenistan kültür ve eğitim alanında ABD, İran, Kuveyt, Rusya ile de ikili ilişkilere girmiştir. O dönemde Kuveyt ile 6 vilayette 6 ortaokul açmak için anlaşma yapılmıştır. Yüksek öğretim alanında ise dört üniversite bulunmaktadır: • Mahtumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi, • Saparmurat Atayeviç Niyazov Türkmen Ziraat Üniversitesi, • Türkmen Devlet Tıp Üniversitesi, • Uluslararası Türkmen-Türk Üniversitesi (özel üniversite). Bunların tamamı başkent Aşkabat’ta bulunmaktadır. Bunların dışında 13 enstitü, 3 akademi ve 1 konservatuvar bulunmaktadır.
Avrupa Birliği ilişkilerin geliştirilmesi için Türkmenistan’dan hangi konuların çözümlenmesini istemektedir?
Çözümlenmesi istenen ilgili konular şöyle sıralanabilir: 1. Kollektif cezalandırma geleneğinin kaldırılması, 2. Hapse mahkûm edilenlerin aile fertlerinin zarar görmemesi, 3. Mahkûmların sağlığa zararlı alanlarda çalıştırılmaması, 4. Azınlıkların kendi kültür ve geleneklerini yaşayabilmeleri için gerekli imkânların yaratılması, 5. Bağımsız medyanın oluşturulması, 6. Sivil toplum örgütlerinin bağımsız hareket etmesini sağlama ve sivil toplum örgütü yasasının değiştirilmesi, 7. Muhalefet üzerindeki baskının sona erdirilmesi, 8. Vatandaşların ülke dışına çıkışlarının kolaylaştırılması, özellikle öğrencilere yurtdışına gidip okumalarına imkân tanınması, 9. Doğalgaz ihracatından elde edilen gelirlerin nasıl harcandığı konusunda halka hesap verilmesi.
Türkmenistan’da basın yayın alanındaki yasaklar hangi dönemde kaldırılmıştır?
2002 yılında alınan bir kararla yabancı dergi ve gazetelere abone olmak yasaklanmıştır. 2005 yılında opera, bale, sirk ve sinemaların kapanmasının ardından büyük kütüphaneler de kapatılmıştır. Bu alandaki yasaklar, Berdimuhammedov döneminde kalkmıştır.
Nabucco nedir?
Nabucco; Rusya devre dışı bırakılarak, Orta Asya ve Orta Doğu doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırmasını öngören doğalgaz boru hattı projesidir. Avrupa ülkeleri ve Orta Asya cumhuriyetleri, bu projenin hayata geçmesi konusunda isteklidirler. Proje hayata geçtiği takdirde Avrupa ülkeleri, Rus doğalgazına, Orta Asya cumhuriyetleri de Rus boru hatlarına olan bağımlılıklarını biraz da olsa azaltacaklardır.
Güney Akım projesinin Türkmenistan açısından nasıl bir önemi vardır?
Rusya’dan başlayan ve Karadeniz üzerinden geçen bu hat, Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan, Macaristan, Slovenya üzerinden Avusturya’ya ulaşmaktadır. Rusya için Güney Akım hattı sadece ekonomik açıdan değil, siyasi açıdan da önem arz etmektedir. Çünkü eğer Nabucco hattı Orta Asya’ya kadar uzanacak olursa AB ülkeleri Rusya’nın arka bahçesi olarak algıladığı Orta Asya’ya ekonomik olduğu kadar siyasi açıdan da etki edebilecektir.
Türkmenistan’da dini hayatın işleyişinden sorumlu siyasi lider kimdir?
Türkmenistan’da doğrudan cumhurbaşkanına bağlı, dinî işlerden sorumlu cumhurbaşkanının müşavirine Geneş denilmektedir. Geneş, Din İşleri Başkanı olup üç yardımcısı bulunmaktadır: Türkmenistan Müslümanları genel müftüsü, din işleri koordinatörü ve Türkmenistan Hıristiyanları temsilcisi (Taşkent’te bulunan Orta Asya Ortodoks Ruhaniler meclisine bağlıdır). Türkmenistan’da her vilayette bir baş imam olup doğrudan Geneş’e bağlıdırlar.
Türkmen toyu nedir ve hangi türleri vardır?
Kültürel değerlerden birisi de Türkmen toyları olup, beş bölümden oluşmaktadır. Bu toylar arasında en büyüğü evliliktir. Türkmenlerde toy denilince akla düğün gelmektedir. Diğer dört toy ise kısaca şöyle açıklanabilir: • Beşik toyu: Hamile kadına “toylu kadın” denir ve bebeğin doğmasıyla birlikte bebek toyu kutlanır. Bu kutlamada ezan okunur, bebeğe isim verilir ve değişik ikramlarda bulunulur. • Kalpak toyu: Türkmenler yeni doğan bebeğin saçını keser ve kalpak toyu kutlarlar. “Oğlan dayısına çeker” denildiğinden, bebeğin saçı dayısına kestirilir ve ona hediye verilir. • Diş toyu: Çocuğun dişi ilk çıktığında diş toyu yapılır. Bunun manası ise çocuğa sağlık, afiyet, bol rızık ve çocuğun cesur biri olmasını dilemektir. • Ak koyun toyu: 63 yaş toyudur. Türkmenler bu yaşa geldikleri vakit, Hz. Muhammed’in yaşına kadar yaşamak kendilerine nasip olduğu için bir düğün ve kutlama yapmaktadırlar.
Türkmenistan’da yayımlanan gazete ve dergilerin yönetimini kimler ellerinde bulundurmaktadır?
Türkmenistan’da yayımlanan 39 gazete ve dergilerin hepsi devlete aittir. En popüler gazeteler Rusça yayımlanan ve yaklaşık 50 bin tiraja sahip olan Neytralnıy Türkmenistan (Tarafsız Türkmenistan) ve Türkmence yayımlanan 40 bin tirajlı Türkmenistan gazeteleridir.
Türkmenistan’da bulunan TV ve Radyo kanalarının şu anki durumu nedir?
Ülkede 7 TV ve 5 radyo kanalı bulunmaktadır. 2011’de Berdimuhammedov, uydu antenlerinin şehrin görüntüsünü bozduğunu söylemiştir. Uluslararası kamuoyu ve basın, bu açıklamaya çok sert tepki vermiş ve bunun açıkça sansür olduğunu ifade etmiştir.
Türkmenistan bilim adamlarının uluslararası etkinliklere katılımı nasıldır?
Sovyetler Birliği zamanında olduğu gibi, bugünkü Türkmenistan’da da bilim adamlarının yurtdışındaki toplantılara pek katılmadıkları, katılanların da sıkı denetim altında oldukları bilinmektedir.
Türkmenistan edebiyat eserleri hangi dönemden sonra artamaya başlamıştır ve ne yönde gelişmiştir?
1950’li ve 60’lı yıllarda Türkmen şiiri sanat değeri ve içerik açısından zenginleşti. Bu dönemde Karakum kanalının yapılarak çöle su getirilmesi ve diğer sosyal konular işlendi. Düzyazı tarzında eserler çoğaldı, dram ve çocuk edebiyatı gelişti. Önceki dönemlerle kıyaslandığında bu dönem eserleri estetik ve sanat endişelerini ön planda tuttular. Bu eğilim 1970’li ve 80’li yıllarda da gelişerek devam etti. Düzyazıda özellikle roman tarzında eserler çoğaldı. II. Dünya savaşında yaşanan acılar, Türkmenlerin geçmişlerini ve kahramanlarının hayatını ele alan tarihî romanlar kaleme alındı. Türkmenlerin güncel meselelerini ele alan romanlar da yazıldı. Kitap çeşidi ve sayısı önemli ölçüde arttı. 1990’lı yıllarda ve sonrasındaki gelişmeler edebiyat alanını da etkiledi. Türkmenlik vurgusu ön plana çıkarken, edebiyatçılar dönemin yönlendirici ve kısıtlayıcı etkilerinden uzak kalamadılar.
Sovyet tarih yazımına göre Türkmenistan Rusya’ya nasıl katılmıştır?
Sovyet tarih yazımına göre, Türkmenler XIX. yüzyılda kendi istekleriyle ve gönüllü olarak Rusya’ya katılmışlardı. Bu anlatım açıkça gerçeklerle çelişmekteydi, zira Orta Asya’da Rus istilasına karşı en güçlü direnişi gösterenler Türkmenler olmuştu. Bu direniş yıllarca sürmüş, Göktepe’de ve başka yerlerde Türkmenlerin destansı mücadelesi o zamanlar bütün dünyanın gündeminde kalmıştı.
Bağımsızlıktan sonra Türkmenistan tarih yazımı nasıl şekillenmiştir?
Bağımsızlıktan sonra Türkmenistan tarihi yeniden yazılırken, Türkmen tarihçilerinin ilk işi Sovyet tarihçiliğini eleştirmek ve saptırılan tarihî gerçekleri düzeltmek oldu. Devlet başkanı Saparmurat Türkmenbaşı bu konuya özel bir önem verdi. Ruhname adlı eserinin önemli bir kısmı Türkmen tarihinin yeniden yorumlanmasına ayrılmıştır.
Türkmenistan ile Rusya arasındaki ilişkiler nasıldı?
Rusya Federasyonu ile ikili ilişkileri sancılı süreçlerden geçmektedir. Rusya-Türkmenistan arasındaki ilişkilerin yoğunlaştığı temel alan yakıt ve enerjidir. Güvenlik alanında ise ikili ilişkiler daha çok terörle mücadele alanında gelişmektedir.
Türkmenistan'ın sahip olduğu demografik özellikleri açıklayınız.
Orta Asya’nın güneyinde, Hazar Denizi’nin doğusunda yer alan Türkmenistan’ın yüzölçümü 489 bin km2’dir.Ülkenin önemli bir kısmını Karakum Çölü kapladığı için nüfusu fazla değildir. 2012’de yapılan nüfus sayımına göre ülkenin nüfusu 6 milyondur.Türkmenistan; Kazakistan, Özbekistan, İran ve Afganistan ile sınır komşusudur.
Karakum Çölü'nün Türkmenistan açısından önemini açıklayınız.
Türkmenistan çöl ve vaha olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Ülke topraklarının önemli bir kısmını Karakum Çölü kapladığından, ülkenin nüfusu azdır. Ancak; 350 bin kilometrekarelik bir alanı kaplayan bu çöl, petrol ve doğalgaz kaynaklarının bolca bulunduğu bir alandır.
Türkmenistan'daki nüfus dağılımını kısaca açıklayınız.
Nüfusun % 79’nu Türkmenler, % 10’nu Özbekler, % 3’nü Ruslar ve % 3’ünü Kazaklar oluşturmaktadır. Göç sebebiyle nüfus içindeki payları hemen hemen yarıya düşen Ruslar'ın çoğu başkent Aşkabat ve diğer büyük şehirlerde oturmaktadırlar. Türkmenistan'da Türkmenler'in sayısı özellikle bağımsızlık sonrasında önemli olaranda artmıştır. Ruslar'ın göç etmelerinin bunda etkisi oldukça büyüktür.
Türkmenistan'ın Sovyet yönetiminden bağımsızlığa geçişi nasıl olmuştur?
1980’li yılların ilk yarısında halkın kültürüne sahip çıkma konusunda gösterdiği kararlılık Türkmen yöneticileri ister istemez Moskova'ya karşı yeni bir taktik uygulamaya sevk etmiştir. Moskova'nın emirlerini uyguluyor gibi davranarak, Türkmen aydınlarına daha müsamahakar davranmaya başlamışlardır. Özellikle, Gorbaçov'un uygulamaya başladığı daha demokratik ve şeffaf siyaset Türkmenistan'da etkisini gösterdi. 1990'da Türkmenistan'da parlamento seçimleri yapılarak, Türkmen Türkçesi resmi dil olarak kabul edilmiştir. Aynı yıl ağustos ayında egemenliğini ilan eden Türkmenistan, 1991 yılı ekim ayında da bağımsızlığını ilan etmiştir.
Muhammednazar Gapurov kimdir ve Türkmenistan açısından nasıl bir etkiye sahiptir?
Moskova'nın Sovyetleştirme politikalarına uzun süre destek veren Türkmen yöneticilerin başından Muhammednazar Gapurov (1969-1985) gelmektedir. Gapurov, görev yaptığı yıllarda Türkmen çıkarlarını savunan milliyetçi eğitimli aydın çevrelere karşı büyük bir baskı uygulamıştır. Aydınları ve gençleri milliyetçi düşünceleri terk etmeye sevk etmiş ve buna uymayanları da takibe almıştır. Ateist bir eğitim sistemini Türkmenistan'a yerlşeitrmek için büyük bir gayret sarfetmiştir.
Türkmenistan'ın idari yapısını kısaca açıklayınız.
Türkmenistan idari yapı bakımından beş vilayete bölünmüştür. Bunlar, 14 şehir ve 21 rayonu kapsayan Ahal, Balkan, Daşoğuz, Lebap ve Mari vilayetleridir. Bu vilayetleri devlet başkanı tarafından atanan hâkimler yönetmektedir.Ülkenin yasama gücünü meclis temsil etmektedir.
Halk Maslahatı nedir?
Halk Maslahatı: “Halk Kurulu” anlamına gelen bu kurum, 1992-2008 yılları arasında faaliyet gösteren en yüksek iktidar kuruluşuydu. Halk Maslahatı'nın oluşturulmasıyla meclisin yetkileri, sınırlandırılmış ,hatta bu kurula meclisi feshetme hakkı tanınmıştır.. Devlet başkanı, milletvekilleri, hâkimler, savcılar, valiler ve diğer idarecilerden (toplam 2507 üyeden) oluşan ve çok geniş yetkilere sahip olan bu kurul, devlet başkanının faaliyetlerini onaylamış onun politikalarını meşrulaştırmıştır. Ancak tamamen Türkmenbaşı'nın kontrolünde olup yalnızca onu isteğiyle önemli kararların onayı için toplanmıştır.
Aksakallar Meclisi'nin görev ve yetkilerini açıklayınız.
1990’da kurulmuştur. Türkmenistan’ın bütün boy, tire, tayfaların yaşlılarından oluşan bu meclis daha çok danışma meclisi olarak görev yapmaktadır. Eski gelenekler çerçevesinde devlet başkanı, ülkeyi ilgilendiren önemli konularda ülkenin aksakallarına danışmakta, onların karar ve düşüncelerine önem vermektedir. Aksakallar meclisi yılda bir kere olmak üzere her sene ülkenin başka bir bölgesinde toplanmaktadır.
Saparmurat Niyazov kimdir?
Saparmurat Niyazov 1940’ta Aşkabad’a bağlı Kıpçak köyünde doğdu. 1967’de Leningrad (St. Petersburg) Teknoloji Enstitüsü’nden mezun oldu. Daha gençlik yıllarında partiye üye oldu. Partiye ve komünist sisteme olan hizmetleri sayesinde hızla yükseldi. 1985’te Türkmenistan Komünist Partisi birinci sekreteri (yani Sovyet Türkmenistan’ın bir numaralı adamı) olan Niyazov, 1991’de Sovyetler Birliği’nin yıkılışından sonra bağımsız Türkmenistan’ın devlet başkanı oldu. Ülkenin en güçlü lideri konumunda olan Niyazov, art›k “Türkmenbaşı” unvanıyla anılmaya başlandı.
Berdimuhammedov'un Türkmenistan üzerindeki etkisini kısaca açıklayınız.
Türkmenbaşı’nın ölümünden sonra ülkede karışıklık ortamının olacağı konusunda uzmanlar hemfikirdiler. Ancak beklenen olmadı. Türkmenbaşı’nın ani ölümü halktan gizlendi; ölümünden birkaç gün sonra duyuruldu. Birkaç ay süreyle cumhurbaşkanlığı görevini önceki dönemde yükselen Gurbangulı Berdimuhammedov yaptı. Şubat 2007’de yapılan seçimlere ise Berdımuahmmedov resmî olarak devlet başkanı seçildi. Berdimuhammedov’un ilk faaliyetleri, Türkmenbaşı kültünü yıkmak oldu. Ülkedeki Türkmenbaşı anıtlarının bir kısmı (en önemlileri) yıkıldı; Ruhname’nin önemi azaltıldı, Türkmenbaşı’nın adı milli marş sözlerinden çıkartıldı, ay ve gün isimlerinde yeniden eskiye dönüldü, Türkmenbaşı’nın resmi paralardan çıkartıldı.Türkmenbaşı döneminde kapatılan kütüphane, okul ve tiyatrolar yeniden açıldı.
Türkmenistan ekonomisinin özellikleri nelerdir?
Türkmenistan ekonomisi, yeraltı kaynaklarına dayanmaktadır. Başlıca doğal kaynakları doğalgaz ve petroldür. Türkmenistan’da madencilik ve enerji sektörü oldukça gelişmiştir. Özellikle, Karakum Çölü’nde yer alan sülfür rezervi dünya rezervlerinin dörtte birini oluşturmaktadır. Türkmenistan, doğalgaz rezervleri bakı- mından dünyada 4. sırada yer almaktadır. Dünyanın ikinci büyük gaz yatağı (Galkınış), Türkmenistan’da bulunmaktadır. Bu yatakta 21.2 trilyon metre küp gazın ve 300 milyon ton petrolün bulunduğu ileri sürülmektedir. Eğer Hazar’daki petrol varlığını katarsak, Türkmenistan’ın azımsanmayacak derecede petrol zengini bir ülke olduğu görülür. Günümüzde Türkmenistan’ın petrol ve doğalgaz üretimindeki ana sorunu, ürettiği bu ürünleri dış pazarlara ihraç etmesinde yaşadığı sıkıntıdır.
Özellikle doğalgaz ve petrolü bol olduğundan dolayı, ülkede jeofizik etütlere büyük önem verilmektedir. Ülkede üretilen başlıca tarım ürünleri pamuk, arpa, buğday, mısır, tütün, çeltik, susam, kavun, karpuz, üzüm, meyan kökü ve doğal ipektir. Türkmenistan ekonomisinin önemli özelliklerinden biri de sanayi, tarım, enerji, ulaşım ve iletişim gibi önemli alanların hâlâ tamamen devletin kontrolünde olmasıdır. Türkmenistan’ın başlıca ihracat ürünleri, petrol, gaz, petrol ürünleri, halı ve tekstil ürünleri olup ihracat yaptığı ülkeler Ukrayna, Polonya ve Macaristan’dır. İthal ettiği ürünlerin başında sanayi maddeleri, kimyasal ürünler ve ilaçlar gelmektedir. Rusya, Çin, Türkiye, Ukrayna, Almanya’dan ürünler ithal etmektedir. Berdimuhammedov’un öncekine göre daha dışa açık bir politika izlemesi, dış ticaret hacmini de arttıracaktır.
Türkmenistan dış ilişkilerinde nasıl bir politika izlemektedir?
Türkmenistan’ın dış politika öncelikleri, dünyaya açılma çabaları, güvenlik kaygıları ve komşularıyla iyi ilişkiler olmak üzere üç ana başlık altında ele alınabilir. İlk Devlet Başkanı Türkmenbaşı zamanında bölgesel girişimlere karşı mesafeli bir siyaset izlenmişti. Nüfus bakımından küçük olan Türkmenistan’ın doğal kaynaklarının zenginliğinden duyduğu endişe dolayısıyla bu şekilde hareket ettiği anlaşılmaktadır.Türkmenistan, aynı zamanda tarafsızlık siyasetiyle bölge güçleriyle olan ilişkilerinde de ekonomik ve siyasi ilişkilerini taraf gözetmeyerek izleme niyetini ortaya koymuştur. Bağımsız Devletler Topluluğu içinde ekonomik işbirliğine pek yanaşmak istememektedir. Fakat Batı’ya açılma hedeşeri doğrultusunda, 1992’de aralarında Türkiye, İran ve Pakistan’ın da bulunduğu, “gevşek bir işbirliğine” dayalı olan Ekonomik İşbirliği Örgütü’ne (ECO) (diğer Orta Asya cumhuriyetleri ile birlikte) üye olmuştur.
Türkmenistan'ın en büyük dış sorunu olan Hazar sorununu açıklayınız.
Ülkenin önemli dış sorunlarından biri, Hazar’ın statüsü konusundadır. Bununla ilgili olarak Hazar’a kıyısı olan ülkelerle görüşmeler devam etmektedir. Hazar’daki doğalgaz kaynaklarının paylaşımı konusunda Azerbaycan’la birtakım sorunlar da vardır. 1998’de Türkmenistan ile Azerbaycan arasındaki sınırın orta hat prensibine göre belirlenmesi kabul edilmiştir, fakat bu hattın nereden geçeceği konusunda henüz bir anlaşma sağlanamamıştır. Özellikle son yıllar içerisinde KepezSerdar, Çırag-Osman, Azeri-Hazar ve fierg-Altın Asır yataklarının sahipliği konusunda iki ülke arasında tartışmalar giderek sertleşmiştir. İki ülke ayrıca Türkmen gazını Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Türkiye’ye taşıyacak Hazar geçişli doğalgaz boru hattının paylaşımı konusunda da anlaşamamaktadırlar. Azerbaycan’da doğalgaz bulunmasının ardından bu ülkenin önce Transhazar boru hattının bir kısmının kendi gazına ayrılmasını istemesi, bu projenin sekteye uğraması üzerine kendi gazını doğrudan Türkiye’ye satmak için girişimde bulunması ilişkileri gerginleşmiştir.
Türkmenistan-Rusya ilişkisini kısaca açıklayınız.
Rusya Federasyonu ile ikili ilişkileri sancılı süreçlerden geçmektedir. Türkmenistan, 2008 Ağustos ayındaki Rusya-Gürcistan savaşına olumsuz bakmış ve Rusya’nın Gürcistan’a yönelik askerî eylemlerini desteklemeyen bir tavır sergilemiştir. Rusya-Türkmenistan arasındaki ilişkilerin yoğunlaştığı temel alan yakıt ve enerjidir. Moskova, Türkmenistan’ın askerî-siyasi anlamda ABD, NATO ve Türkiye ile ilişkilerini güçlendirmesini, doğalgaz boru hattının Batı’ya açılmasını baltalayan dış politika stratejisi geliştirmektedir. Türkmenistan’ı doğalgaz konusunda kendisine bağımlı tutmak için Orta Asya-Merkez Boru Hattı’nı modernize etmeyi, Hazar Kıyısı Doğalgaz Boru Hattı projesini bir an evvel bitirip, ülkedeki doğalgaz alımı tekelini korumak istemektedir.Türkmenistan doğalgaz ihracatı konusunda sadece Rusya’ya bağımlı olmak istememektedir. G. Berdimuhammedov, 2009 yılında dönemin Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev ile yaptığı görüşmede, kendi doğalgaz boru hatlarını çeşitlendirme konusundaki isteğini teyit etmiştir. Genel olarak Aşkabat’ın Rusya’ya karşı temel baskı enstrümanları daha çok doğalgaz boru hatları üzerinden gerçekleşmektedir. Bunların başında Batı’ya yönelen Nabucco ve Çin’e yönelen Türkmenistan-Çin Boru Hattı gelmektedir. Ayrıca anlaşmaya varılan ve Afganistan ile Pakistan üzerinden Hindistan’a bağlanacak olan TAP‹ (Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan) boru hattı projesi de bu çerçevede değerlendirilebilir. Bu boru hatları ile Türkmenistan, Rusya’ya olan bağımlılığı azaltmayı ve doğal olarak çoklu boru hatları stratejisini hayata geçirmeyi istemektedir.
Türkmenistan-ABD ilişkilerini kısaca açıklayınız.
ABD-Türkmenistan ilişkileri, Soğuk Savaş sonrası başlayan ve özellikle 2000’lerden sonra daha da canlanan “Yeni Büyük Oyun”un bir parçası olarak ortaya çıkmaktadır. ABD’nin Türkmenistan konusunda Rusya ve Çin’le anlaşamadığı temel sorun, enerji ve güvenlik alanlarında kendini göstermektedir. Türkmenistan yeraltı kaynaklarını ihraç etme yollarını çeşitlendirme hususunda ise ABD-AB birlikte hareket etmektedirler. ABD’li uzmanlar Türkmenistan’ı Gürcistan ile kıyaslayarak, coğrafî anlamda ülkenin doğrudan Rusya ile sınırı olmadığından dolayı Rusya’dan daha kolay kopabileceğini teyit etmişlerdir. Onlara göre Türkmenistan’ın Rusya’dan uzaklaşmasını sağlayan temel etkenler şöyledir: 1) Rusya ile doğrudan sınırının olmaması ve halkın büyük çoğunluğunun daha çok ülkenin güneyinde yer alması; 2) İran’la sınırının olması ve bu durumu Rusya’yı dengelemek için kullanabilmesi; 3) Rusya ile kara bağlantısını sağlayan ülkelerin bir değil, iki olması; 4) Rusya’nın Türkmen doğalgazına bağımlı olması Moskova’nın doğrudan Aşkabat’a baskı yapmasını engellemesi. Amerikalı uzmanlar, Türkmenistan’ın TAP projesine katılarak, Moskova’ya karşı ciddi anlamda bağımsızlığını güçlendirebileceğini ileri sürmektedirler. Rusya, Türkmenistan’ı BDT Füze Kalkanı Sistemi’nin bir parçası haline getirmeyi isterken, ABD buna karşı çıkarak ülkede kendi askerî üslerini yerleştirmeyi hedeflemektedir. Türkmenistan tarafsız dış politikası gereği her iki ülkeye de askerî konuda yanaşmamaya özen göstermektedir. Ruslara göre ABD açısından Türkmenistan’ın önemi sadece enerji alanında olmayıp daha çok güvenlik alanındadır. Türkmenistan’ın Afganistan’a doğrudan sınırının olması ve Kırgızistan’daki Manas Hava Üssü’nün yerini tutabilecek en önemli ülke olması açısından, Aşkabat’ın önemi ortadadır. Ancak, Türkmenistan Batı’daki hiçbir ülkeye güvenmemekte ve güçlü bölgesel aktörleri tedirgin edici eylemlere başvurmamaktadır.
Türkmenistan- AB ilişkilerini kısaca açıklayınız.
Avrupa Birliği, Türkmenistan’daki antidemokratik yapıyı gündeme getirmekten çekinmemektedir. Devlet Başkanı G. Berdimuhammedov önceki yöneticiye göre bazı önemli adımlar atsa da Batılı ülkeler Türkmenistan’ı siyasi muhalefete, sivil toplum örgütü ile ifade özgürlüğüne, insan hakları ile diğer siyasi sorunların görüşülmesine izin vermeyen bir devlet olarak tanımaktadırlar.AB-Türkmenistan ilişkilerini olumsuz etkileyen diğer bir konu ise 2009 yılındaTürkmen hükümetinin dışa öğrenci gönderme ile ilgili kabul etmiş olduğu yasadır. Bu yasaya göre bundan böyle Türkmen gençlerinin dış ülkelere gidip okuması yasak hale getirilmiş, okuyanlara geri dönme mecburiyeti getirilmiştir. Dış ülkede okuyup gelenler ise siyah listeye alınarak, güvenlik birimleri tarafından aileleri ve kendileri takibe alınmışlardır .Türkmenistan-AB arasındaki ilişkileri etkileyen temel güncel konu ise enerjidir. AB, Türkmen doğalgazının bölge güçleri olan Rusya, Çin Halk Cumhuriyeti veİran’a bağlı olmayan yollar üzerinden, yani Hazar Denizi’nden geçmesini istemektedir. Böyle bir durum doğal olarak Rusya’yı tedirgin etmektedir. Çünkü Rusya kendisine bağımlı olmayan boru hatlarının gelişiminin Türkmenistan’ı kendisinden uzaklaştıracağını ve bunun diğer Orta Asya ülkelerine kötü bir örnek teşkil edeceğini düşünmektedir. Bundan dolayı Rusya, Nabucco’yu baltalayacak olan GüneyAkım doğalgaz boru hattı projesini geliştirmiştir.Bununla birlikte Türkmen doğalgazını Batı sınırına, yani Hazar kıyısına taşıyacak olan Doğu-Batı Boru Hattı inşa edilmektedir. Bu hat bittiği an, doğudaki doğalgaz ya kuzeye, yani Hazar Denizi Kıyısı boru hattına (Rusya’ya), ya da Batı’ya, yani Transhazar boru hattına (AB’nin desteklediği) bağlanacaktır. Bu konuda AB ile Rusya birbirleriyle ciddi olarak rekabet halindedir.
Türkmenistan-Çin ilişkilerini kısaca açıklayınız.
Türkmenistan-Çin ilişkileri de önem taşımaktadır. 1991-1995 arası dönemde Çin, Rusya’nın bölgedeki etkisinin azalmasını fırsat bilerek Türkmenistan’la diplomatik ilişkilerini genişletmeye, hızla büyüyen gücünden endişe duyan Orta Asya ülkelerinin korkularını yatıştırmaya, Türkmenistan’ın Uygur Türklerine dolaylı yollarla yapması muhtemel yardımları önlemeye çalışmıştır. Çin, bölgede yaşanan iç istikrarsızlıkların (Tacikistan iç savaşı gibi) kendi ülkesine sızmasını önlemek için güvenliğe daha fazla önem veren dış politika izlemiş, bu çerçevede bir “güvenlik kuşağı” oluşturmayı ulusal güvenliğinin en önemli amacı olduğunu dile getirmiştir. Dış politika hedeflerindeki ilk aşamayı başarılı diplomatik hamlelerle gerçekleştiren Çin’in, ikinci aşamada (1996-2001) dış politika stratejisinin temel felsefesini Türkmenistan’a daha sağlam bir şekilde yerleşmek ve bölgeyi ejderha hizasında kendi merkezine bağımlı şekilde kuşatmak oluşturmuştur. Bölgenin zengin doğal kaynaklarını ele geçirmeyi hedefleyen ve Türkmen devletini kendi ekonomik kalkınmasına yardımcı olacak şekilde Çin merkezli ekonomik işbirliği çabalarına yönlendirmeye gayret etmiştir. Bu dönemde Çin dış politikası daha çok ekonomik çıkarları tatmin etme bağlamında gelişmiştir. Özellikle Çin’in liderliğinde Şanghay İşbirliği Örgütü kurulmuştur. Her ne kadar örgüte Türkmenistan üye olmadıysa da, örgütün temel amacı Orta Asya bölgesini Çin’e kenetlemektir. Zaten Orta Asya ülkeleri üzerinde nüfuz kurması Türkmenistan’ı da kaçınılmaz olarak etkileyecektir. Çin’in üçüncü aşamadaki hedefi 2001 yılından başlamış olup, günümüzde de devam etmektedir. 11 Eylül saldırılarından sonra Orta Asya bölgesinin coğrafi ve stratejik önemi artmış, Çin bölgeye daha sağlam yerleşmeyi, varlığını sürdürmenin ön koşulu olarak algılamıştır. Diğer taraftan Çin artan enerji ihtiyacını karşılamak için bölgenin enerji kaynaklarını kontrol etmeyi ve bu kaynakları dünya pazarlarına kendi toprakları üzerinden taşımayı amaç edinmiştir. Bu bağlamda Aralık 2009’da Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan topraklarından geçen Türkmenistan-Çin Doğalgaz Boru Hattı’nın tamamlanarak açılmasını sağlamıştır. Bu Çin açısından büyük bir diplomatik başarıdır.
Türkmenistan-Türkiye arasındaki ilişkileri kısaca açıklayınız.
Bağımsızlığını ilan eden Türkmenistan’ı ilk tanıyan ülke Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Bunu göz önünde bulunduran Türkmen yetkililer diplomatik plakalarında 01’i Türkiye’ye uygun görmüşlerdir. Türkiye ile Türkmenistan arasındaki diplomatik ilişkiler 1992 yılı başında kurulmuş ve bu tarihten sonra ülkeler arasında kültür, eğitim ve ekonomik alanlarda işbirliği gelişmeye başlamıştır. Eğitim alanındaki işbirliğinin temelleri Şubat 1992’da atılmış, 1996’da yapılan ek protokolle bu işbirliğinin gelişimi teyit edilmiştir. Türkiye 1990’ların ilk yıllarında Büyük Öğrenci Projesi’ni hayata geçirmiştir. Bu projenin temel amacı Orta Asya’dan 10 bin öğrenci okutarak, Türkiye ve Orta Asya arasında kültürel bağları sağlamaktır. Türkmenistan-Türkiye ilişkilerini ekonomik açıdan analiz edecek olursak, bu ilişkilerin 2007 yılından başlayarak “Bir millet, iki devlet” ilkesine uygun olarak ivme kazandığına tanık olmaktayız. Her iki tarafın yüksek devlet görevlilerinin ziyaretleri bu ilişkileri olumlu etkilemiştir. Son beş yılda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dört, Başbakan Tayyip Erdoğan ise iki kez Türkmenistan’a gitmiş, Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhammedov ise ikisi 2012 yılı içinde olmak üzere beş kez Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Türkiye ile Türkmenistan arasındaki ticari ilişkiler, özellikle müteahhitlik alanında 2008 yılında hızlı bir artış göstermiştir. 2011 yılında ticaret hacmi 1,7 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. İnşaat alanında büyük oranda Türkiye kökenli malzemelerin kullanılması, Türkiye’den yapılan ihracatı artırmıştır. Piyasada Türk mallarının kalitesi nedeniyle artan talebe bağlı olarak giyim ve gıda sektöründe mal hareketleri de artmıştır. Ayrıca, bavul ticareti olarak adlandırılan yolcu beraberi ticarette de büyük bir yoğunluk gözlemlenmektedir. Türkmenistan, yatırım ortamının henüz yeterince gelişmemiş olmasına rağmen Türkiye’nin doğrudan yatırımlarının Orta Asya’da en fazla gittiği ülkelerin başında gelmektedir. Türk firmaları, Türkmenistan’a genellikle ortak girişim kurarak girmektedirler. Ülkede özelleştirmenin yaygın olmaması nedeniyle yerel ortaklar genellikle bir kamu kuruluşu olmaktadır. Türkmenistan’da gerçekleştirilen Türk sermayeli yatırımlar yaklaşık olarak 1,5 milyar dolar tutarındadır. Türk firmaları, özellikle inşaat ve tekstil alanında büyük projelere imza atmış, kurdukları modern tekstil tesisleri ile Türkmenistan’daki tekstil sanayisinin temelini oluşturmuşlardır.
Türkmenistan'da dini hayat nasıldır?
Türkmenistan’da doğrudan cumhurbaşkanına bağlı, dinî işlerden sorumlu cumhurbaşkanının müşavirine Geneş denilmektedir. Geneş, Din ‹şleri Başkanı olup üç yardımcısı bulunmaktadır: Türkmenistan Müslümanları genel müftüsü, din işleri koordinatörü ve Türkmenistan Hıristiyanları temsilcisi (Taşkent’te bulunan Orta Asya Ortodoks Ruhaniler meclisine bağlıdır). Türkmenistan’da her vilayette bir baş imam olup doğrudan Geneş’e bağlıdırlar (Yazıcı, 2003: 59). Bağımsızlık sürecinde Niyazov Türkiye’den ilahiyat fakültesi açılmasını talep etmiştir. Türkiye Diyanet Vakfı’nın desteğiyle ilahiyat lisesi ve ilahiyat fakültesi açılmıştır. Her iki kurum da Mahtumkulu Türkmen Devlet Üniversitesine bağlı olup Türkmenistan’ın din görevlileri ihtiyacını karşılamaktadır (Uçar, 2007: 204). Türkmenistan’da günümüzde 248 cami ve 8 kilise mevcuttur. Bu camilerin 244’ü bağımsızlık döneminde ibadete açılmıştır.
Türkmenistan'ın sanat ve folklör açısıdan özellikleri nelerdir?
Türkmenistan'da milli giyimlerine, konuklara ikram edilen Türkmen pilavına, Tecen, Kızılarvat kavununa ve yemeklerine, Türkmen takılarına, bahşilerin dutar eşliğinde söylediği halk ezgilerine, aileye ve aile içi değerlere büyük önem verilmektedir. Özellikle doğum, ölüm, düğün, sünnet, Kadir Gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı, Nevruz, toylar ve dinî törenler, bağımsızlıktan sonra coşku ile yaşatılmaktadır (Dinç ve Çakır 2008: 33-4) Türkmenlerin kendilerine özgü el sanatları da önemli kültür unsurları arasındadır. Örneğin Türkmen kadınlarının takıları oldukça dikkat çekicidir. Takkenin üstüne şelpeli guppa, alına takılan manlaylık, saça takğlan düğmeler, boyna takılan gargılıklar, boncuklar, göğse takılan gülyakalar her biri değişik anlam yüklü süs takılarıdır. Bir başka önemli kültürel objeleri yünden veya ipekten dokunan Türkmen halılarıdır. Her kabilenin kendine has halısı olduğundan, halıya bakarak hangi yörede hangi tire veya boy tarafından dokunduğu bilinmektedir. Türkmenistan bayrağındaki halı desenleri beş boyu temsil etmektedir.
Türkmen toyları nelerdir?
Kültürel değerlerden birisi de Türkmen toyları olup, beş bölümden oluşmaktadır. Bu toylar arasında en büyüğü evliliktir. Türkmenlerde toy denilince akla dü- ğün gelmektedir. Diğer dört toy ise şu şekildedir: Beşik toyu: Hamile kadına “toylu kadın” denir ve bebeğin doğmasıyla birlikte bebek toyu kutlanır. Bu kutlamada ezan okunur, bebeğe isim verilir ve değişik ikramlarda bulunulur. Kalpak toyu: Türkmenler yeni doğan bebeğin saçını keser ve kalpak toyu kutlarlar. “Oğlan dayısına çeker” denildiğinden, bebeğin saçı dayısına kestirilir ve ona hediye verilir. Diş toyu: Çocuğun dişi ilk çıktığında diş toyu yapılır. Bunun manası ise çocuğa sağlık, afiyet, bol rızık ve çocuğun cesur biri olmasını dilemektir. Ak koyun toyu: 63 yaş toyudur. Türkmenler bu yaşa geldikleri vakit, Hz. Muhammed’in yaşına kadar yaşamak kendilerine nasip olduğu için bir düğün ve kutlama yapmaktadırlar.
Türkmenistan tarihinin yazımı nasıl gerçekleştirilmiştir?
Türkmen milli kimliğinin yeniden ortaya konulmasının en önemli adımı, Türkmenistan tarihinin yeniden yazılması oldu. 1980’lerin sonlarından itibaren Türkmen yazarlar, Türkmen topraklarının Rus egemenliğine geçmesi konusundaki Sovyet anlatımını açıkça sorgulamaya başladılar. Sovyet tarih yazımına göre, Türkmenler XIX. yüzyılda kendi istekleriyle ve gönüllü olarak Rusya’ya katılmışlardı. Bu anlatım açıkça gerçeklerle çelişmekteydi, zira Orta Asya’da Rus istilasına karşı en güçlü direnişi gösterenler Türkmenler olmuştu. Bu direniş yıllarca sürmüş, Göktepe’de ve başka yerlerde Türkmenlerin destansı mücadelesi o zamanlar bütün dünyanın gündeminde kalmıştı. Bağımsızlıktan sonra Türkmenistan tarihi yeniden yazılırken, Türkmen tarihçilerinin ilk işi Sovyet tarihçiliğini eleştirmek ve saptırılan tarihî gerçekleri düzeltmek oldu. Devlet başkanı Saparmurat Türkmenbaşı bu konuya özel bir önem verdi. Ruhname adlı eserinin önemli bir kısmı Türkmen tarihinin yeniden yorumlanmasına ayrılmıştır.