Eğitim Tarihi Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Eski Çağ’Da Eğitim
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Toplum kültürü nedir?
Bir toplumun hayatı yaşama biçimine ve ortak düşünsel dünyasına, o toplumun kültürü denir.
Eğitim nedir?
İnsanın kendine, çevresine, içinde yaşadığı topluma, tabiata ve diğer bütün varlık dünyasına ilişkin bilgiler edinmesine, bunlardan hareketle toplum içinde bir takım davranış kalıpları geliştirerek bunları yeni nesillere aktarma sürecine eğitim diyebiliriz.
Eski Çağ ya da ilk Çağ (Antik Çağ) neye denir?
Yazının bulunmasından Roma devletinin MS 375 yılında ikiye ayrılışına kadar olan dönem, Eski Çağ ya da ilk Çağ (Antik Çağ) olarak adlandırılır.
Sümerler ile yazı arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
Arkeolojik kaynaklardan edinilen bilgilere göre insanlığın yazılı tarihi MÖ8000 tarihlerine kadar gider. Ancak toplumsal hayatın farklı yönlerine ilişkin bilgiler, yazının icadından sonraki dönemler için söz konusudur. Yazının ilk olarak MÖ 3000-3500 seneleri arasında Sümerler tarafından keşfedildiği bilinmektedir. Sümerler günlük hayatın çok farklı yönlerine ilişkin kayıtlar tutmuşlardır. Devlet işlerinden, gelenek ve göreneklere, tapınaklardaki usul ve esaslardan ekonomiye ve kütüphane kataloglarına varıncaya kadar geniş bir alanda yazılı miras bırakmışlardır. Bu mirasın önemli ayrıntılarından biri de Sümerlerde eğitim ve okul faaliyetleridir.
Sümerlerde okul kültürünü açıklayınız.
Sümer medeniyetine ait bulunan tabletlerde okul günlükleri, hikâyeleri ve faaliyetlerine ilişkin bilgiler yer almaktadır. Buna göre Sümer’de, daha çok dinî ve mesleki nitelikte okullar açılmıştır. Memleketin, özellikle de saray ve mabetlerin iktisadi ve idari ihtiyaçları için memurlar yetiştirmek gerekli görülmüştür. Bu sebeple okullarda yazı yazmak ve hesap tutmak önemli sayılmıştır. Sümerlerde okul genel halk için değildi. Zenginler, idareciler ve din adamlarının çocukları okuyabiliyordu. Aynı zamanda kadın ve kızların da eğitimde yer almadığı bilinmektedir. Okul zorunlu değildir ve belli bir zaman aralığında eğitim yapılmaktadır. Okulda ummia (üstad, hoca) adında bir baş eğitici ya da yönetici vardır. Bu baş eğiticinin yanında yardımcı personeller vardır ve onlara okul ağabeyi denilir. Öğrencilere de okul oğlu denilirdi. Ayrıca sınıfta disiplinden, yoklamadan ve ödevleri kontrolden sorumlu sınıf başkanı statüsünde birileri de bulunurdu. Sümer okullarında bilimsel ve edebî dersler okutulurdu. Okulun asıl amacı Sümer dilinin nasıl yazılacağını öğretmekti. Bunun için dil ve yazı öğrenimine yönelik ileri düzeyde yöntemler kullanılıyordu. Okulda tarih, aritmetik, matematik, geometri, astronomi ve astroloji derslerinin de okutulduğu bilinmektedir. Bunun yanında hekimliğe ve din adamlığına yönelik ileri düzey dersler de veriliyordu. Müzik, resim ve mimarlığa ilişkin dersler programda yer almıştır. Okullar bir taraftan düşünce eğitimini kuvvetlendirmeye, diğer taraftan esaslı ahlak eğitimini tamamlamaya çalışırdı. Sümer okullarında sıkı bir disiplin vardı. Okul sabahın erken vakitlerinde başlar, akşam vaktine kadar devam ederdi ve mutlaka tatil günleri vardı. Okulda ödevler verilir, kontrol edilir ve teneffüs yapılırdı. Ödevini iyi yapanlar ödüllendirilir, kötü yapanlar da çeşitli şekillerde cezalandırılırdı. Bütün bunların yanında nüfuzlu ailelerin çocuklarına karşı öğretmenler ve idareciler tarafından kayırma, üstün tutma vb. davranışlar da gösterilebilirdi.
Dünya eğitim tarihinde Sümerlerin yeri ve önemi hakkında neler söylenebilir? Sümer okul sistemi ile bugünün eğitimi ve okul sistemi arasında ne tür benzerlikler vardır?
Dünya eğitim tarihinde Sümerlerin yeri ve önemi hakkında neler söylenebilir? Sümer okul sistemi ile bugünün eğitimi ve okul sistemi arasında ne tür benzerlikler vardır? Cevap: Dünyada ilk olarak yazıyı Sümerlerin kullandığı bilinmektedir. Böylece insanlık tarihinin yazılı tarihi başlamıştır. Sümerler, bu günün okul sistemine benzer eğitim ortamlarında çocuklarına yazı ve diğer bilgileri öğretmişlerdir. Okulda sıkı bir disiplin ve program uygulanmıştır. Okula gidenler daha çok zengin, seçkin ve üst düzey idarecilerin çocuklarıdır.
Antik Mısır medeniyetinin eğitim ve bilim alanındaki en önemli icatları nelerdir?
Antik Mısır medeniyetinin eğitim ve bilim alanındaki en önemli icadı hiyeroglifadı verilen resim yazısıdır. Bunun yanında Nil nehrinin ve güneşin hareketlerini öğrenebilmek için takvim icat edilmiştir. Bu sayede insanlar daha verimli tarım yapabilme, ani taşkın ve su baskınlarına karşı önlem alabilme imkânı elde etmişlerdir. Bu ihtiyaçların bir gereği olarak, topoğrafya, meteoroloji, astronomi ve diğer birçok mühendislik alanlarında gelişme sağlanmıştır. Sümerlerde olduğu gibi, Mısır’da da gelişmiş kütüphaneler meydana getirilmiştir. Devlet ve toplumsal hayatta yazı önemli bir araç olmuştur. Örneğin, kölesi kaybolan biri, duvar ilanları vererek isteğini topluma duyurmak istemiştir. Mısırlılar, özellikle mühendislik ve astronomi bilimlerinde hayli ileriydiler. Güneş takvimini icat etmişler ve güneşin hareketlerini, yıl, ay, gün olarak hesaplamışlardır. Tabiat ilimleriyle de uğraşarak, kimya ve fizik alanında büyük icatlar yapmışlardır. Tıpta ise pek çok hastalığın ameliyatı yapılacak düzeyde gelişme sağlanmıştır. Bunun yanında sanat ve zanaat öğreten yerler de vardı. Antik Mısır’a ait eğitim araçlarına bakıldığında, öğretmenlerin yazı aracı olarak papirüsleri kullandığı görülmüştür
Sümerler’de eğitim ve okul kültürünü açıklayınız.
Antik Mısır’da düzenli ve nitelikli eğitimden büyük ölçüde soylular, zenginler ve üst düzey din adamlarının çocukları yararlanırdı. Ancak diğer toplum kesimleri, kendi hayat biçimlerini, duyuş ve düşünüşlerini çocuklarına aktarmayı önemli görmüşlerdir. Mısır’da toplum içinde çocuğun beslenmesine, aile ve toplumun alışkanlıklarının kazandırılmasına önem verildiği de bilinmektedir. Bu kültürde çocuğun hayli önemsendiğini, onlar için oyuncaklar icat edildiğini gösteren birçok kalıntı vardır. Özellikle seçkin kesimin çocukları beş yaşına geldiğinde okula gönderilir ya da özel eğiticiler tutulurdu. İlkokula benzer okulların yanında, ortaöğretim ve yükseköğretim düzeyinde az sayıda kurumlar da bulunuyordu. Burada bazı alanlarda ihtisaslaşma söz konusuydu ve ileri düzeyde eğitimler yapılırdı. Yüksekokul olarak görülen bu yerlerde lirik şiir, dil ve edebiyat metinleri yanında, hukuk, resim, musiki, tarih, coğrafya ve tıp eğitimi alınırdı. Burada matematik ve diğer mühendislik bilimleri de üst seviyede öğretilmiştir. Tarihçi Herodot, Eflatun ve Aristo, matematik ve geometriyi icat edenlerin Mısırlılar olduğunu söylemişlerdir. Antik Mısır’ın eğitim sisteminde günümüz vakıf sistemine benzeyen yapıların olduğu bilinmektedir. Burada öğrencilerin maddi ihtiyaçları karşılanırdı. Yatılı ya da sadece okula gidip gelme şeklinde eğitim yapılırdı. Bu uygulama özellikle dinî okullar için söz konusuydu. Zaten eğitim büyük ölçüde din adamlarının marifetiyle gerçekleşiyordu. Rahipler birçok bilginin kaynağı olan kutsal kitabı okuma ve yorumlama hakkına sahiplerdi. Bunların dışında kimse, kutsal metinleri okuyamaz, yorumlayamaz ve oradan hükümler çıkaramazdı. Eğitimde yoğun bir dinî etki vardı. Bu etki sanat ve toplumsal hayatı da etkilemiştir.
MÖ 550-334 yılları arasında Eski İran’da hâkimiyet kuran krallık ve bu krallığın sınıfsal yapısı nedir?
MÖ 550-334 tarihleri arasında etkin olan Pers Krallığı, bugünün İran bölgesinde hâkimiyet kurmuştur. Pers toplumu sınıf yapısına sahipti ama bu Hindistan’daki kast sistemi gibi katı bir yapı değildi. Toplum, asilzadeler, muğlar ve halk tabakası olarak ayrılıyordu. Eski İran toplumunda özellikle seçkinler zümresinde eğitime önem verilmiştir.
Eski İran’da çocuk yetiştirmede önemli konuları açıklayınız.
Çocukların fiziksel olarak yetiştirilmesine dikkat edilmiştir. Burada savaşçı bir neslin yetişmesi önemli görülmüştür. Çocuğun yetiştirilmesinde anneye büyük görev düşmekte idi. Özellikle ilk beş yaş tam anlamıyla anne sorumluluğunda geçerdi. Beş yaşından sonra ise çocuğa ata binmek, ok atmak, ava gitmek, savaşmak için gerekli davranışları öğretmek ve doğruyu söyletmek öğretilmeye çalışılırdı. Çocukları cesur yetiştirmek ve aynı zamanda itaate alıştırmak, ailelerin öncelikli eğitim görevleri arasında sayılırdı. Çocukları n cezalandırılmasına yedi yaşından sonra başlanırdı. Bu yaştan sonra başta anne babaya daha sonra da diğer kişilere itaatte kusur edenler cezalandırılırdı. Her çocuk büyük ölçüde baba mesleği üzerine bir meslek sahibi olmak üzere yetiştirilirdi. Eski İran toplumunun eğitiminde dil ve edebiyat önemliydi. Sarayda mutlaka okuma yazmadan sonra İran tarihi ve edebiyatı öğretilirdi. Özellikle hukuk ön planda yer alırdı. Çocukların, hukuk bakımından gelişmesi için mahkemelere götürülür ve duruşmaları izlemeleri sağlanırdı. Ticari ve mali işlere ilişkin de eğitimlerin verildiği bilinmektedir.
Zerdüştlük nedir?
İranlıların dinî ve ahlaki eğitiminde güçlü ve devamlı etki yapan kişi Zerdüştidi. İran kültür ve medeniyetinin özünü oluşturan Zerdüştlükte toplumsal hayatın düzeni ve korunması önemli bir yer tutar.
Fenikelilerin yaşadığı coğrafi bölge ve tarih hakkında bilgi veriniz.
mezopotamya bölgesinin bir diğer Antik Çağ medeniyeti Fenikelilerdir. MÖ1200’lerden yine MÖ 700’lü yılların başına kadar Lübnan, Adana ve Filistin arasındaki bölgelerde yaşamışlardır. Akdeniz’e kıyı bölgelerde yaşadıkları için özellikle denizcilik alanında gelişme göstermişlerdir
Eski Mısır, İran ve Fenikelilerin dünya eğitim tarihine en önemli katkıları nelerdir? Bu kültürlerin temel eğitim anlayışları hakkında neler söylenebilir?
Eski Mısır’da özellikle Nil nehri dolayısıyla takvim, astronomi, ziraat, kimya ve geometri alanlarında gelişmeler yaşanmıştır. Mısırlılar resim yazısı hiyeroglif kullanmışlardır. Gelişkin bir hukuk ve askerî sistemleri vardır. Kütüphanecilik gelişmiştir, okumaya değer verilmiştir. Anne, baba ve toplum önderlerine saygı eğitimde önemsenen değerlerdir. İran’da toplum yapısına paralel bir eğitim gelişmiş Zerdüşt inancı etkili olmuştur. Fenikeliler bugünkü Latincenin kökeni olan alfabeyi kullanmışlar ve denizcilikte ileri gitmişlerdir.
İbranilerde eğitim kültürünü açıklayınız.
İbranilerde eğitimin, dönemin diğer medeniyetlerine benzer bir yapısı vardır. Anne babaya, dinî ve toplumsal önderlere saygı ve itaatin esas olduğu bir çocuk yetiştirme sistemi ön plandadır. Ataerkil bir toplum olan İbranilerde güçlü kültürel gelenekler, eğitimin niteliklerini ve yöntemlerini de büyük ölçüde belirlemiştir. Çocuğun eğitiminde annenin rolü büyüktür. Halk eğitiminde dinî bilgi ve davranış öğretimi önemliydi. Ağırlıklı olarak Kutsal kitaptan metinler ezberletilirdi. Yahudi şeriatının kutsal metni olan Tevrat’ın okunduğu, yorumlandığı ve toplum yararına hükümlerin çıkarıldığı Haham okulları, İbranilerin en önemli eğitim kurumlarıdır. 15-16 yaşını bitiren çocuklar buraya alınırlar ve sıkı bir dinî eğitimden geçirilirlerdi. Zira bunlar din adamı olarak yetişeceklerdi. Eğitim dili İbranice olup skolastik bir yöntem uygulanmaktaydı. Bu okullarda dinî eğiminin alt yapısı olarak görülen dil, güzel konuşma, yazma ve tartışma sanatının yanında geometri, kozmografya ve tarih de okutuluyordu. İbrani toplumunda da seçkinlerin çocuklarının gittiği özel okullar vardı. Seçkinler, çocuklarını eğitmek ve önemli gördükleri ilimleri öğretmek için geleneksel bir uygulama olan özel hoca da tutmaya başvuruyorlardı. İbranilerdeki eğitim yöntemleri büyük ölçüde skolastik idi. Ezber ön planda olup, otorite hoca ve klasik kitaplar dikkatle takip edilirdi. Eğitimde disiplin sıkıydı ve hocaya itaat şarttı. Fiziksel cezaların verilmesi sıradan bir uygulamaydı. Ancak İbrani eğitiminde zamanla katı eğitim yöntemlerinin terkedildiği ve kuralların yumuşadığı bilinmektedir. Çocuklar bir elle cezalandırılmalı, iki elle okşanmalı düsturu, İbrani eğitiminin önemli bir ilkesi hâline gelmişti.
Hun toplumunun genel özellikleri nelerdir?
MÖ 1000 yıllarında Altay Dağları civarında kurulan Büyük Hun Devleti MS 50’de Çinliler tarafından yıkılınca Hunlar batıya doğru göç ettiler ve Ural Dağları bölgesinde Avrupa Hun Devleti’ni kurdular. Bu devlet de MS 450 civarında Bizans Devleti tarafından vergiye bağlandı ve egemenliği ortadan kalktı. Hunlar, bozkırlarda yaşayan, temel geçimleri hayvancılık olan bir topluluktu. Geniş bozkırlarda yaşayabilmek için avcılık ve savaşçılık yeteneklerini geliştirmek zorundaydılar. Tam anlamıyla yerleşik bir kültüre sahip olmamak, bazı kültürel, sanatsal ve ilmî kurumların oluşmasına da engel olmuştur. Buna karşın Hun toplumunun kendine özgü bir eğitim anlayışından, çocuklarını yetiştirme kültüründen bahsetmek mümkündür. Zira varlıklarını devam ettirebilmek için, gelenek ve göreneklerini (törelerini), kendilerine özgü hayat biçimlerini yeni nesillere sağlam bir şekilde aktarmaları gerekiyordu. İçinde yaşadıkları coğrafyanın bir gereği olarak Hunlar güçlü ve disiplinli ordular kurmuşlardır. Gelişkin askerî sistemleri sayesinde Çinlilere ve Avrupalılara karşı üstünlük sağlamışlardır. Güçlü ordunun temelinde de sağlam toplumsal töreler vardır. Bu töre, öncelikle çocukların doğumlarından itibaren yetiştirilmesi esasına dayanır. Hunlarda çocukların cesur bir savaşçı (alp) olarak yetişmesine önem verilirdi. Onun için daha küçüklükten itibaren savaşçı yeteneklerinin gelişmesine yönelik davranışlar öğretilirdi. Çocuğa ad verme töreni de bunun bir parçasıydı. Çocuk büyüyüp geliştikten ve ancak bir kahramanlık gösterdikten sonra ad alabilirdi.
Eski Türklerin yaşam biçimleri ve eğitim anlayışları arasında ne tür bir ilişkiden söz edilebilir?
Eski Türkler bozkır hayatı yaşıyorlardı. Dolayısıyla tam yerleşik değillerdi. Bu yaşam biçimime uygun olarak, savaşçı, atılgan, alp tipinde insan yetiştirmek, eğitimin temel amacı olmuştur. Buna step sanatı denmiştir. Türklerin bir arada yaşayabilmesi için güçlü bir kültür bilinci ve töre anlayışları vardır. Bunu çocuklarına öğretmeyi önemsemişlerdir.
Hititler hangi yazı tipini kullanmaktadır?
Hititler, Sümerlerden etkilenerek, kendilerine özgü bir çiviyazısı geliştirmişlerdir. Bunun yanında bir de hiyeroglif yazısı kullanmışlardır. Çivi yazısı daha çok devletin resmî işlerinde, diğeri ise halkla ilgili konularda kullanılmıştır ki buradan, en azından halkın bir kesiminin de okuma yazma bildiği anlaşılmaktadır.
Anadolu’da Hititlerden başka hüküm süren Eski Çağ medeniyetlerine örnek veriniz.
Urartular, Frigler, Lidyayılar, İonyalılar buna örnek verilebilir.
Çinlilerde kadının toplumsal yerini açıklayınız.
Çinliler aileyi çok kutsal saymışlar veyeni yetişen neslin aileye bağlı olması için eğitim vermişlerdir. Bunun için öncelikle evlenme sıkı kurallara bağlanmıştır. Her ne kadar çok kadınla evlenme âdeti olsa da ilk evlenilen baş kadının diğerlerinden üstün bir statüsü olmuştur. Buna karşın kadınlara gereken hakların verilmediği söylenmiştir. Kadının temel görevinin kocasına hürmet ve hizmet olduğu vurgulanmıştır. Kadınlar, daha çok evde çalışır, ipek işleriyle uğraşır ve çocukların büyümesini sağlarlardı.
Konfüçyüs kimdir?
Çin’in din ve kültür büyüklerinden biri Konfüçyüs’tür. MÖ 551 yılında doğan Konfüçyüs’ün dinî ve felsefi öğretileri, çağlar boyu sadece Çin’i değil, dünyanın diğer bölgelerini de etkilemiştir. Onun öğretileri, diğer büyük din önderlerinde olduğu gibi, insanlığın kadim değerleriyle paraleldir. Hak ve adaletin dünyada hâkim kılınması, doğruluk, yalan söylememe, hak yememe, dürüst olma, zorba davranmama, başkalarına kin ve nefret beslememe, temel değerler olarak benimsenmiştir.
Hint toplumunda aile yapısını açıklayınız.
Eski Çağ Hint toplumunda eğitimin temeli ailede atılır anlayışı hâkimdir. Çocuk kendini idare etmeye başlayınca önce mesleğini icra etmeye başlar ve böylece hayata başlamış olur. Eski Hint toplumunda çok eşlilik yaygın değildir. Aile hayatındaki samimiyete ve bağlılığa büyük önem verilmiştir. Kadınların erkeklerle büyük oranda eşit görüldüğü bir kültür gelişmiştir. Kadınlar, sosyal hayatın birçok yerinde bulunabilir ve itibar görürlerdi. Hint toplumunda sağlıklı bir ailenin oluşabilmesi için evlenmeye önem verilmiştir. iyi bir ailenin oluşması için evlenmenin sağlıklı kurallar çerçevesinde olmasına dikkat edilmiştir. Evlenmek kutsal bir görev olarak kabul edilmiş, evlenmenin amacı çocuk yetiştirmek olarak görülmüştür. Kadının özellikle erkek çocuk doğurması için dua edilirdi. Doğumdan sekiz gün sonra çocuk törenle yıkanır, büyüyünceye kadar annesi tarafından emzirilirdi. Kızlar genelde anneleriyle evde, ev işleriyle meşgul olurken erkeklere de ileride yapacakları işler öğretilirdi.
Hint eğitimimin felsefesini oluşturan, Buda’nın beş prensibi nedir?
• Canlı olan hiçbir şeyi öldürmemek. • Başkasının karısına, kızına dokunmamak, saygı göstermek. • Başkasının malına dokunmamak. • Yalan söylememek. • Sarhoş eden her türlü içkiden sakınmak.
Antik yunanda eğitimin temel amacı nedir?
Antik Yunan’da eğitimin temel amacı, bedenin ve ruhun güzel ve uyumlu bir tarzda geliştirilmesidir. Toplumun devamı için yeni nesillerin güzel bir vücuda, gelişmiş bir zihnî yapıya, hem güzel hem de temiz bir ruh ve ahlaka (kalokagathie) sahip olması amaç edinilmiştir. Böylece vücudun disiplin altına alınması, ruhun ise neşeli ve cesur duruma sokularak çevik bir savaşçı yetiştirmek istenmiştir. Bu eğitim, temelde iki unsuru içerir: Jimnastik eğitimi ve müzik eğitimi.
Sofist nedir?
‘Sofist’ Protagoras’ın kurduğu felsefi ekolün adıdır. Para ile ders veren felsefecilere sofist denmiştir. Sofistlerin ana ilkesi, her şeyin ölçüsü insandır prensibine dayanır. Buna göre, herkes için geçerli bir hakikat yoktur.
Trivium nedir?
Sofistlerin icat ettiği Gramer, Retorik ve Diyalektik derslerinin derin bir şekilde öğretildiği eğitim dönemine denir.
Antik Yunan’da Sofistler, Sokrat, Platon ve Aristo’nun eğitim görüşleri kısaca nasıl özetlenebilir? Aralarındaki temel farklar nelerdir?
Antik Yunan’da Sofistler bozulmaya yüz tutmuş toplumu düzeltmek istemişlerdir. Bunun için isteyene parası miktarınca eğitim vermişlerdir. Her şeyin ölçüsü insandır felsefesinden hareketle herkes için geçerli bir hakikatin olmadığını savunmuşlardır. Yedi hür bilginin ilk kısmı trivium bu dönemde ortaya çıkmıştır. Sokrat, bir şey biliyorum, o da hiçbir şey bilmediğimdir ilkesinden hareketle, insanlara hakikatleri kendilerinin bulması yolunu öğretmeye çalışmıştır. Bunun için ironi ve doğurtmaca yöntemlerini geliştirmiştir. Platon, gerçeğin varlık dünyasının ötesindeki idealar dünyasında olduğunu ve eğitimin asıl amacının, en yüksek ide olan Tanrı’yı tanımak olduğunu iddia etmiştir. Aristo ise gerçeğin maddenin kendisi olduğunu ileri sürerek, canlılık ilkesini savunmuştur. Ona göre eğitimin amacı, insanı toplumun sadık bir üyesi hâline getirmektir.
Helenistlik dönemin kapsadığı dönemi kısaca açıklayınız.
Helenistik Dönem, Yunanlıların bağımsızlığını kaybetmesinden Roma İmparatorluğu’nun kuruluşuna kadar olan zaman aralığını (MÖ 323-MS 30) kapsar. Bu dönemde Atina’nın yanında İskenderiye, Antakya, Bergama, Rodos, Tarsus ve daha sonra da Roma gibi önemli bilim ve kültür merkezleri oluştu. Bunlar içinde İskenderiye, bilim ve araştırma merkezleri ve kütüphanesiyle ün kazandı. Bu devirde dil bilimi, tabiat bilimleri, mantık, astronomi ve tıp gibi ilimler büyük gelişme kaydetti ve geniş coğrafyalara yayıldı. Bu dönemde Öklid, Arşimet, Heron, Aristark gibi meşhur kişiler yetişti.
Stoacı okul nedir?
Stoacı okul, MÖ 300 civarında Atina’da Zenon tarafından kurulup MS 6. yüzyıla kadar devam etmiştir. Stoa felsefesi üç bölüme ayrılır: Mantık, Fizik ve Ahlak. Stoa felsefi öğretisinin temeli ahlaktır. Onlara göre tabiata ve akla uygun yaşamak esastır. Ruhun esas gücünü akıl temsil eder. İnsan hiddet ve heyecanına hâkim olmalıdır. Ancak bundan sonra bilge insan olunabilir. Bilge kişi iç özgürlüğe ulaşabilir. Bundan sonra bilge kişiyi hiçbir şey sarsamaz. Buna Stoacı sükûnet denir. Bilge kişi, dış dünya ile ilgili zevkleri hor gördüğü ölçüde iç sarsılmazlığa erişir ve kendi iç mutluluğuna ulaşır. Karakter eğitimine büyük önem veren Stoacı görüş, daha sonra İngiliz aristokrat eğitimi üzerinde etkili olmuştur.
Quadrivium nedir?
Quadrivium: Hellenistik Dönem’de Trivium eğitim sisteminin üzerine eklenen dört disiplini ifade eder. Bunlar: Aritmetik, Geometri, Astronomi ve Müziktir.
Helenistik ve Antik Hristiyanlık Dönemin’de eğitim alanındaki gelişmelerin dünya eğitim tarihine olan katkıları nelerdir? Bu katkıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Helenistik Dönem’de birçok yeni bilim ve kültür merkezi kurulmuştur. Yedi hür sanat hiyerarşisinin ikinci kısmı quadrivium bu dönemde gelişmiş ve yakın döneme kadar üniversite ders programlarının temelini oluşturmuştur. Bu dönemde felsefî görüşlerden Stoacılar ve Epikürcüler çok taraftar toplamıştır. Antik Hristiyanlık Dönemi’nde ise eğitim, iyice dinî etkiler altına girmiş ve Orta Çağ skolastizmi doğmuştur.
Seneca kimdir?
Roma medeniyetinin önde gelen isimlerinden biri olup eğitimle ilgili eserler yazmıştır. Seneca, dönemin her konuda bilen ansiklopedist insan tipini temsil eder. Ona göre önemli olan insanın tabiata uygun yaşamasıdır. Buradan hareketle eğitim görevini, insan okul için değil, hayat için öğrenmelidir şeklinde tanımlar. Eğiticilerin örnek olma zorunluluğuna dikkat çeken Seneca, bunun için dinî eğitimin gereğini vurgulamıştır. Zihinsel eğitimin erken başlaması gerektiğini savunmuştur. Ancak sürekli ve kararlı bir zihinsel çalışma zihni güçlendirebilir demiştir.
Eski Çağ ya da İlk Çağ olarak adlandırılan dönemin başlangıç ve bitiş olayları nelerdir?
Yazının bulunmasından Roma devletinin MS 395 yılında ikiye ayrılışına kadar olan dönem, Eski Çağ ya da İlk Çağ (Antik Çağ) olarak adlandırılır
Sümerlerde eğitim nasıldır?
Tarihte okula benzer ilk yapıların Sümerler tarafından kurulduğu varsayılmaktadır. Sümer medeniyetine ait bulunan tabletlerde okul günlükleri, hikâyeleri ve faaliyetlerine ilişkin bilgiler yer almaktadır. Buna göre Sümer’de, daha çok dinî ve mesleki nitelikte okullar açılmıştır. Memleketin, özellikle de saray ve mabetlerin iktisadi ve idari ihtiyaçları için memurlar yetiştirmek gerekli görülmüştür. Bu sebeple okullarda yazı yazmak ve hesap tutmak önemli sayılmıştır. Sümer okullarında bilimsel ve edebî dersler okutulurdu. Okulun asıl amacı Sümer dilinin nasıl yazılacağını öğretmekti. Sümer okullarında sıkı bir disiplin vardı. Okul sabahın erken vakitlerinde başlar, akşam vaktine kadar devam ederdi ve mutlaka tatil günleri vardı.
Babil ve Asurların son dönemlerinde eğitim nasıldır?
Babil ve Asurların son dönemlerinde kadın ve çocuk eğitimine yönelik bir değişim ve çöküntü meydana gelmiştir. Çocukların eğitiminde bir düzen kalmamıştır. Bu dönemde okullarda daha çok dinî musiki ön plana çıkmıştır. Yakın bölgedeki diğer pek çok kültür ve medeniyet bunlardan etkilenmiştir.
Hiyeroglif nedir?
Antik Mısır medeniyetinin eğitim ve bilim alanındaki en önemli icadı hiyeroglif adı verilen resim yazısıdır.
Mısırlıların mühendislik ve astronomi alanındaki katkıları nelerdir?
Mısırlılar, özellikle mühendislik ve astronomi bilimlerinde hayli ileriydiler. Güneş takvimini icat etmişler ve güneşin hareketlerini, yıl, ay, gün olarak hesaplamışlardır. Tabiat ilimleriyle de uğraşarak, kimya ve fizik alanında büyük icatlar yapmışlardır. Tıpta ise pek çok hastalığın ameliyatı yapılacak düzeyde gelişme sağlanmıştır.
Ptah-Hotep nedir?
Mısır’da eğitimle ilgili en eski metinlerden biri Ptah-Hotep tarafından kaleme alınmıştır. Eserin amacı, gençlere vazifelerini öğretmenin yanında, onların diğer toplumlarla ilişkisini sağlamak; aile, devlet ve toplum hayatındaki görevlerini hatırlatmaktı. Bu dönemin önemli eğitimcilerinden biri Ani’dir. Oğluna yazdığı eğitim içerikli öğüt mektuplarıyla bilinmektedir. Ani, bu öğütlerinde özellikle ana babaya saygı, kadınlara adil davranma üzerinde durmuştur
Eski Mısırda eğitim ve vakıf sistemi arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
Antik Mısır’ın eğitim sisteminde günümüz vakıf sistemine benzeyen yapıların olduğu bilinmektedir. Burada öğrencilerin maddi ihtiyaçları karşılanırdı. Yatılı ya da sadece okula gidip gelme şeklinde eğitim yapılırdı. Bu uygulama özellikle dinî okullar için söz konusuydu. Zaten eğitim büyük ölçüde din adamlarının marifetiyle gerçekleşiyordu. Rahipler birçok bilginin kaynağı olan kutsal kitabı okuma ve yorumlama hakkına sahiplerdi. Bunların dışında kimse, kutsal metinleri okuyamaz, yorumlayamaz ve oradan hükümler çıkaramazdı. Eğitimde yoğun bir dinî etki vardı. Bu etki sanat ve toplumsal hayatı da etkilemiştir.
İran'daki sınıfsal yapıyı açıklayınız
İran sınıfsal yapısı olan bir topluma sahiptir. İran toplumu asilzâdeler, muğlar ve halk tabakası olarak ayrışır. Bu ayrışma farklı biçimlerde bugüne kadar gelmiştir.
Zerdüştlük hakkında bilgi veriniz.
İranlıların dinî ve ahlaki eğitiminde güçlü ve devamlı etki yapan kişi Zerdüşt idi. İran kültür ve medeniyetinin özünü oluşturan Zerdüştlükte toplumsal hayatın düzeni ve korunması önemli bir yer tutar. Öldükten sonra dirilmeye ve bu dünyadaki eylemlerin karşılığını görme benzeri bir dinî inanç sistemi olduğu için, temizliğe, düzene, hak ve adalete önem verilirdi. Aynı zamanda çalışmak, gayret etmek ve insanlarla iyi geçinmek de bu inancın temel prensipleriydi. Onun için aileye, evlenmeye, aile içi geçinmeye sıkı kurallar getirilmiştir. Özellikle toplumun ahlak bakımından kötü yollara düşmemesi açısından sert tedbirler alınmıştır. Çocuk sahibi olmak ve büyütmek de son derece önemli görülmüştü. Onun için toplumda kadının önemli bir yeri vardı.
İran eğitimindeki dil ve edebiyatın önemini açıklayınız.
Eski İran toplumunun eğitiminde dil ve edebiyat önemliydi. Sarayda mutlaka okuma yazmadan sonra İran tarihi ve edebiyatı öğretilirdi. Özellikle hukuk ön planda yer alırdı. Çocukların, hukuk bakımından gelişmesi için mahkemelere götürülür ve duruşmaları izlemeleri sağlanırdı. Ticari ve mali işlere ilişkin de eğitimlerin verildiği bilinmektedir.
Fenikelilerin geliştirdikleri alfabe hakkında bilgi veriniz
Babil, Asur ya da Mısır’dan öğrendikleri yazıyı daha da geliştirmişler ve deniz yoluyla başka kültürlere yaymışlardır. Fenikelilerin geliştirdikleri 22 harflik alfabe, önce Yunan’a sonra İtalya ve derken bütün Avrupa’ya geçmiştir.
Haham okulları hakkında bilgi veriniz.
Yahudi şeriatının kutsal metni olan Tevrat’ın okunduğu, yorumlandığı ve toplum yararına hükümlerin çıkarıldığı Haham okulları, İbranilerin en önemli eğitim kurumlarıdır. 15-16 yaşını bitiren çocuklar buraya alınırlar ve sıkı bir dinî eğitimden geçirilirlerdi. Zira bunlar din adamı olarak yetişeceklerdi. Eğitim dili İbranice olup skolastik bir yöntem uygulanmaktaydı. Bu okullarda dinî eğiminin alt yapısı olarak görülen dil, güzel konuşma, yazma ve tartışma sanatının yanında geometri, kozmografya ve tarih de okutuluyordu.
Step sanatı nedir?
Hun Türklerinin yazı kullandıklarına dair bilgiler vardır. İlk kullandıkları yazı hiyeroglif cinsindendi ve resimle ifade ediliyordu. Aradan yüzyıllar geçtikten sonra yazıda gelişmeler oldu. Saka, Uygur ve Göktürklerdeki gelişkin dil, edebiyat ve kültür kurumlarının kökenleri Hunlara dayanır. Hunlar, demir, bakır, altın gibi madenleri hayatın birçok alanında kullanmışlardır. Buradan hareketle el sanatları
ve zanaatta gelişmeler olmuş, güzel eserler meydana getirmişlerdir. Bunlara “step sanatı” denmiştir
Antik Dönem Çin’de bulunan okullara örnek veriniz.
Antik Dönem Çin’de, cemaat okulları, kanton okulları, büyük kasaba okulları ve büyük şehir okulları olmak üzere farklı türde okullar bulunurdu.
Hint kast sisteminin temel tabakaları nelerdir?
Hint kast sisteminin temel tabakaları: Brahmanlar, Kşatriyalar, Vaysiyalar ve Südralardır
Hint krallarından Rama hakkında bilgi veriniz.
Hint krallarından Rama’nın çocuk eğitimiyle ilgili yazdığı bir kitap, pedagoji tarihinin ilk çocuk psikolojisi eseri olarak kabul edilir. Burada çocuğun farklı zamanlardaki psikolojik hâlleriyle ilgili tasvirler yapılmıştır.
Buda’ya göre doğrunun beş ayrı prensibi olup bu ilkeler Hint eğitiminin felsefesini oluşturur. Bu ilkeler nelerdir?
1. Canlı olan hiçbir şeyi öldürmemek.
2. Başkasının karısına, kızına dokunmamak, saygı göstermek.
3. Başkasının malına dokunmamak.
4. Yalan söylememek.
5. Sarhoş eden her türlü içkiden sakınmak.
Kalokagathie ne demektir?
Antik Yunan’da “kalokagathie” hem temiz hem de güzel bir ruh ve ahlak birlikteliğini ifade eder.
Bunun sağlanabilmesi için jimnastik ve müzik eğitimine çok önem verilirdi.
Eski Yunandaki pedagog hakkında bilgi veriniz.
Zengin aileler çocukları için “eğitici, mürebbiye ya da bakıcı” anlamına gelen “pedagog” tutarlardı. Pedagog, çocuğun davranış ve zihinsel bakımdan gelişmesi için her zaman görevi başında olurdu. Güzel havalarda çocukları şehre çıkarır, kırlarda gezdirir, eğlendirirdi. Çocukların iyi alışkanlıklar edinmesini sağlar ve onları ahlakını bozacak şeylerden korurdu. Pedagoglar, genelde esirlerden temin edildiği için, çocuklar onlara kötü davranabilirdi. Anne baba da her zaman çocuğunu haklı
görürdü. Çocuk, okul çağına gelince, pedagogun görevi biter, okula gönderilirdi.
Platon ve Aristo’nun kurduğu okulların adı nedir?
Platon (Eflatun)’un kurduğu felsefe okulunun adı Akademia, Aristo’nun kurduğu okul ise Lyse (Lise)’dir.
Trivium nedir?
Trivium: Sofistlerin icat ettiği Gramer, Retorik ve Diyalektik derslerinin derin bir şekilde öğretildiği eğitim dönemine denir.
Quadrivium nedir?
Quadrivium: Hellenistik Dönem’de “Trivium” eğitim sisteminin üzerine eklenen dört disiplini ifade eder. Bunlar: Aritmetik, Geometri, Astronomi ve Müziktir.
Roma mediniyetinin eğitim, sanat, edebiyat vb. alanlarda yetiştirdiği en önemli isimler kimlerdir?
Roma mediniyetinin eğitim, sanat, edebiyat vb. alanlarda yetiştirdiği en önemli isimler: Cicero, Seneca, Quintilianus, Plutarch’tır.