Türkiye´de Demokrasi Ve Parlemento Tarihi Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim
Darbeler Dönemi Ve Demokrasiyi Yaşatma Çabaları I
- Sorularla Öğrenelim
- Özet
Türkiye’de tek parti olarak Cumhuriyet Halk Partisi
bulunuyordu. Ancak İnönü, 1939 seçimlerinden sonra
Meclis’te Müstakil (Bağımsız) Grup adı altında bir grup
oluşturdu. Bu gelişmenin ardından 18 Temmuz 1945
tarihinde ve 7 Ocak 1946 tarihinde hangi partiler
kurularak çok partili rejime geçildi?
18 Temmuz 1945 tarihinde Milli Kalkınma
Partisi ve 7 Ocak 1946 tarihinde ise Demokrat Parti
kurularak çok partili yaşama geçildi.
Demokrat Parti’nin kurulmasından sonra Seçim
Kanunu’nda değişiklik nasıl bir seçim sistemine
geçilmiştir?
Demokrat Parti’nin kurulmasından sonra Seçim
Kanunu’nda değişiklik yapılarak tek dereceli seçim
sistemine geçilmişti.
27 Mayıs İhtilaline kadar hangi partiler iktidara
gelmiştir?
1950’ye kadar Cumhuriyet Halk Partisi, 1950,
1954 ve 1957 seçimlerini Demokrat Parti kazanmış ve 27
Mayıs 1960 İhtilali’ne kadar iktidarda kalmıştı.
Demokrat Parti’nin hangi tutumları onun sonunu
hazırlamıştır?
Demokrat Parti’nin başta basın olmak üzere iç
politikada baskı politikası izlemesi, ekonomik sıkıntılar ile
İsmet İnönü’nün katılacağı parti kongrelerinin
yasaklanması, verdiği demeçlere yayın yasağı konulması
DP iktidarının sonunu getirmiş, Silahlı Kuvvetler 27
Mayıs 1960 yönetime el koymuştu. 29 Eylül 1960’da da
esas amacından ayrıldığı, dini siyasete alet ettiği, bir grup
vatandaşı diğer gruba düşman ettiği, vatandaşlar arasında
eşitlik haklarını ihlal ettiği, parti ileri gelenleri tarafından
Anayasanın ihlaline yol açıldığı, seçmenlerine karşı güven
bırakmadığı, parti teşkilatına hesap vermekten korkup
değişik tarihlerdeki genel kongrelerin yapılmasına engel
olduğu ve sosyal bir parti olma özelliğini kaybettiği
gerekçeleriyle Demokrat Parti kapatılmıştı.
27 Mayıs 1960’ta Silahlı Kuvvetler yönetime el
koyduğunda Cumhurbaşkanı ve Başbakan kimdir?
27 Mayıs 1960’ta Silahlı Kuvvetler yönetime el
koyduğunda Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan ise
Adnan Menderes’tir.
30 Mayıs 1960’ta kurulan hükümet kimin liderliğinde
kurulmuştur?
Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Cemal Gürsel,
Devlet ve Hükümet Başkanı olarak bütün icrai yetkileri
üzerine aldı ve 30 Mayıs 1960’da ilk Gürsel Hükümeti
göreve başladı.
27 Mayıs süreci içinde bir taraftan Demokrat Parti
kapatılırken öte yandan duruşmaları da başlamıştı. Bu
duruşmalar tarihte ne olarak anılır?
27 Mayıs süreci içinde bir taraftan Demokrat
Parti kapatılırken öte yandan da başlayan duruşmalar
Yassıada duruşmalarıdır.
Yassıada duruşmaları sonunda Yüksek Adalet
Divanı’nın yaptığı yargılamalar ve MBK onayı sonrası
kimler ölüm cezasının çarptırılmıştır?
Yassıada duruşmaları sonunda Yüksek Adalet
Divanı’nın yaptığı yargılamalar ve MBK onayı sonrası
Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve
Maliye Bakanı Hasan Polatkan ölüm cezasına çarptırıldı.
Ülke 1960 darbesinden sonra kaç yılında sivil
yönetime geçmiştir?
1961’de.
1960 İhtilali’nden sonraki ilk cumhurbaşkanı kimdir?
Cemal Gürsel.
Hangi anayasa Cumhuriyet tarihimizin en demokratik
ve özgürlükleri genişleten anayasası olarak kabul
görmüştür?
1961 Anayasası Cumhuriyet tarihimizin en
demokratik ve özgürlükleri genişleten anayasası olarak
kabul görmüştür.
Kurucu Meclis çalışmaya başladıktan sonra Milli
Birlik Komitesi kimlerin seçimlere katılabileceğini
açıkladı. İlk genel seçimlere katılmak isteyen siyasal
partilerin 13 Şubat 1961’e kadar kuruluş işlemlerini
tamamlamış olması gerekiyordu. Bu açıklama yeni siyasi
partilerin arka arkaya kurulmasını sağladı. Bu kurulan
partiler hangileridir?
Sosyalist Parti, Mutedil Liberal Parti bunlar
arasındaydı. Arkasından Adalet Partisi, Çalışma Partisi,
Cumhuriyetçi Mesleki Islahat Partisi, Memleketçi Serbest
Parti ilk kurulan partiler oldu. Seçime katılmak için son
gün olan 13 Şubat’ta ise yedi parti daha kuruldu. Bunlar
Yeni Türkiye Partisi, Türkiyeİşçi Partisi, Güven Partisi,
Musavat Partisi, Millete Hizmet Partisi, Muhafazakâr Parti
ve Cumhuriyetçi Parti idi.
Çok sayıda parti kurulmuş olmakla beraber kapatılan
Demokrat Parti’nin mirasına aday iki parti dikkati
çekiyordu. Bu partiler hangileriydi?
İlki Adalet Partisi, ikincisi ise Yeni Türkiye
Partisi’ydi.
Seçim Kanunu’nda 1961 Anayasası’nın halkoyuna
sunulmasından önce önemli değişiklikler yapılmıştı. Bu
değişiklikler nelerdi?
Seçmen yaşı 21’e düşmüş, temsilciliklerin
partiler arasındaki dağılımında nispi sistem kabul
edilmişti. Milletvekili sayısı 450 ile
sınırlandırılmıştı.Siyasi partilerin seçime katılabilmeleri
için 25 seçim çevresinde örgütlenmiş olmaları ve ilin çıkaracağı milletvekili sayısı kadar aday göstermeleri
gerekiyordu. Seçim çevresinde değerlendirilemeyen artık
oyların bir milli seçim çevresinde birleştirilerek partiler
arasında dağılmasını öngören ve adına milli bakiye sistemi
denilen bir sistem benimsenmişti.
27 Mayıs İhtilali’nden sonra ilk millet meclisi genel
seçimleri hangi tarihte yapılmıştır?
15 Ekim 1961’de.
Hangi tarihte yapılan seçimlerde ilk kez nispi seçim
sistemi uygulanmıştır?
15 Ekim 1961’de.
1960-1965 arasındaki dönemi siyasal yapılanma
açısından değerlendirdiğimizde bu beş yıllık süre
içerisinde sonraki yılların siyasi yaşamını oldukça
etkileyecek olan yeni isimlerin Türk siyasal yaşamına
girdiği görülür. Bunlar kimlerdir?
1960-1965 arasındaki dönemi siyasal yapılanma
açısından değerlendirdiğimizde bu beş yıllık süre
içerisinde sonraki yılların siyasi yaşamını oldukça
etkileyecek olan yeni isimlerin Türk siyasal yaşamına
girdiği görülür. Bunlardan ilki 1964 yılı sonlarında Adalet
Partisi lideri olacak olan Süleyman Demirel’dir. İkinci
isim ise 1961 yılından sonraki İnönü Hükümetleri’nde
görev alan Bülent Ecevit’tir.
1961 Anayasası’nın en önemli özelliklerinden birisi
çalışma hayatına dair getirdiği yeniliklerdir. Anayasanın
46. ve 47. Maddeleri işçilere hangi hakları tanımıştır?
961 Anayasası’nın en önemli özelliklerinden
birisi çalışma hayatına dair getirdiği yeniliklerdir.
Anayasanın 46. maddesi çalışanlara sendika hakkı, 47.
maddesi ise işçilere grev ve toplu sözleşme hakkı
tanımıştır.
Türk anayasa tarihinde ilk defa yükseköğretime ilişkin
hükümler getiren bir anayasa hangisidir?
61 Anayasası.
Türkiye hangi tarihte işçi eylemeleriyle tanışmıştır?
27 Mayıs 1960’tan sonra.
İlk işçi eylemi hangi tarihte ve nerede yaşanmıştır?
İlk işçi eylemi 1962 yılında İstanbul’da Kavel
fabrikasındaki işçilerin greve gitmesi nedeni ile olmuştu.
İşçilere sendika kurma hakkı, toplu sözleşme ve grev
hakkını veren 274 ve 275 sayılı yasaların çıkmasından
sonra ilk işçi eylemi nerede olmuştur?
İşçilere sendika kurma hakkı, toplu sözleşme ve
grev hakkını veren 274 ve 275 sayılı yasaların
çıkmasından sonra ilk işçi eylemi Zonguldak’ta olmuştu.
Adalet Partisi’nin iktidarda bulunduğu 11 Mart 1965’te
Zonguldak’taki kömür işçileri greve gittiler.
1962 yılında İstanbul’da Kavel fabrikasındaki
işçilerin greve gitmesi ile11 Mart 1965’teZonguldak’taki
kömür işçileri greve gitmesinin sonuçları arasında nasıl
bir fark vardır?
1962 yılında İstanbul’da Kavel fabrikasındaki
işçilerin greve gitmesi ile Zonguldak’taki kömür işçileri
greve gitmesinin sonuçları farkı, ikincisinin çatışmalarla
sonuçlanmasıdır. İki işçi yaşamını yitirdi, elli işçi
yaralandı.
1962 yılında İstanbul’da Kavel fabrikasındaki
işçilerin greve gitmesi, 11 Mart 1965’teZonguldak’taki
kömür işçileri greve gitmesi ve bu olaydan bir yıl sonra
İzmir’deki Kula Yün Mensucat Fabrikası’nda 64 gün
devam edecek grev başladı. işçilerin bağlı bulunduğu
sendikanın 7 şubat 1966’da düzenlediği mitingin ardından
polisle yaşanan çatışma sonucu 20 işçi, 12 polis ve 4
gazeteci yaralandı, 43 işçi ise tutuklandı. Türk-İş’e bağlı
Genel İş Sendikası’nın tüm belediyelerde örgütlenmesinin
ardından 1966 yılında ilk işçi yürüyüşü Çorum
Belediyesi’nde çalışan temizlik işçilerinin yürüyüşü oldu.
İşçiler, Çorum’dan Ankara’ya ve Ankara’dan İstanbul’a
kadar 716 kilometrelik yolda günler boyu devam eden bir
protesto yürüyüşü gerçekleştirdi. 1966 ve sonrasında ise
büyük kapsamlı işçi eylemleri görüldü. Öyle ki eylem
sayısı yılda elliyi bulmaya başladı. Bu süreç içerisinde ne
gibi gelişmeler yaşanmıştır?
Bu süreç içerisinde sendikalar da güçlenmiş ve
sosyal sorunlara eğilme alışkanlığı tabana doğru inmeye
başlamıştı.
1967 yılı sendikaların birleşme yılı oldu. Türkiye
Maden-İş, Lastik-İş, Basın-İş, Gıda-İş ve Türkiye Madenİş
(Zonguldak) sendikaları İstanbul’da fiafak
Sineması’nda ortak (kuruluş) bir genel kurul toplantısı
yaptı. Bu toplantının ardından sendikaların delegelerinin
ortak kararıyla kurulan konferasyonun adı nedir?
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları
Konfederasyonu yani DİSK.
Hangi tarihte öğrenci eylemlerinin sıklaştığını
görürüz?
1968.
1968 yılında öğrenci eylemlerinin sıklığının arttığı
dönemde başbakan kimdir?
Süleyman Demirel.
1970 yılında kurulan Milli Nizam Partisinin kurucusu
kimdir?
Necmettin Erbakan.
1968 yılında öğrenciler hangi taleplerle boykot ve
işgallere girişmiştir?
Kitapların ucuzlaması, bursların arttırılması,
yurtlarda daha iyi yaşam koşulları, öğrencilerin yönetime
katılması gibi demokratik ve insanı talepler
1969 yılında hangi üniversitenin öğrencileri ABD
büyükelçisi Komar’ın otomobilini ateşe vermiştir?
ODTÜ.
21 Kasım 1970’te hangi cumhurbaşkanı Hava
Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur’a 12 Mart
Muhtırasının kilometre taşı olan bir mektup göndermiştir?
Cevdet Sunay.
1971 yılında yaşanan hangi olaylar 12 Mart
Muhtırası’na giden süreci hızlandırmıştır?
Muhtıranın ülke gündemine oturduğu, üniversite
olaylarının hızla sürdüğü böylesine bir ortamda 1971
yılının ilk Milli Güvenlik toplantısı Ocak ayında yapıldı.
Mart ayına gelindiğinde ülke; dört Amerikalı havacının
kaçırılması, banka soygunları ve peş peşe bombaların
patlaması gibi eylemlerle yüzyüze kaldı. Amerikalı
subayları kaçırma eylemini üstlenen Türkiye Halk
Kurtuluş Ordusu isimli örgütün karargâhı olarak kabul
edilen ve Prof. Dr Erdal İnönü’nün rektörü olduğu ODTÜ
güvenlik güçleri tarafından kuşatıldı. Türkiye Halk
Kurtuluş Ordusu’nun lideri Deniz Gezmiş’i arıyordu.
Deniz Gezmiş ve kaçırılan Amerikalılar bulunamadı ancak
9 saat süren çatışma sonunda 3 kişi yaşamını yitirdi. 26
kişi de yaralandı. Amerikalı askerler ise bir süre sonra
serbest bırakıldı. Ancak ülkenin adeta bıçak sırtındaki bu
tablosu 12 Mart muhtırasına giden süreci hızlandırdı.
12 Mart 1971 tarihli Memduh Tağmaç, Faruk Gürler,
Celal Eyiceoğlu ve Muhsin Batur imzasını taşıyan
muhtıraya göre hükümetin ne gibi tutumları ülkeyi bir iç
karışıklığa sürüklemiştir?
12 Mart 1971 tarihli Memduh Tağmaç, Faruk
Gürler, Celal Eyiceoğlu ve Muhsin Batur imzasını taşıyan
muhtıraya göre; Parlamento ve Hükümet süregelen tutum,
görüş ve icraatı ile ülkeyi anarşi, kardeş kavgası içine
sokmuş, anayasanın öngördüğü reformları yapmamış,
Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini tehlike içine
düşürmüştü. Türk Silahlı Kuvvetleri bu durum karşısında
duyduğu üzüntü ve ümitsizliği giderecek, reformları
Atatürkçü bir görüşle ele alacak, İnkılâp kanunlarını
uygulayacak, kuvvetli ve inandırıcı bir hükümetin
demokratik kurallar içinde oluşturulmasını zaruri
bulduğunu ilan etmişti. Bunun gerçekleşmemesi
durumunda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Türkiye
Cumhuriyetini koruyup kollama görevini yerine getirerek,
idareyi doğrudan ele alacağı da eklenmişti.
12 Mart 1971 tarihli muhtıra, 27 Mayıs 1960 tarihli
muhtıradan nasıl bir fark gösterir?
12 Mart 1971 tarihli muhtıra ile gelen askeri
müdahale; üniversitelerdeki şiddet olaylarının önünün
alınamaması, büyük şehirlerdeki eylemler gibi bir dizi
nedenin etkisi altında gerçekleşmişti. Muhtıra metnine
göre generaller anarşi, ekonomik ve sosyal
huzursuzlukların sorumlusu olarak parlamentoyu ve
hükümeti görüyor, çözümü ise yine parlamento içinde
arıyorlardı. Tarafsız bir başbakanın başkanlığında Adalet
Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin temsil edildiği bir
kabinenin iyi bir formül olacağı düşünülüyordu. Muhtıra,
hükümet kanadında yanıtını buldu. Başbakan Demirel
görevinden ayrıldı. Ordu; 27 Mayıs 1960 yılından farklı
olarak parlamentoyu dağıtmadan ve siyasal partileri
kapatmadan sorunu çözmüş, Nihat Erim 26 Mart 1971’de
on dört teknokrat ve sekiz siyasetçiyle partiler üstü yeni
bir hükümet kurmuştu.
Nihat Erim 26 Mart 1971’de on dört teknokrat ve
sekiz siyasetçiyle partiler üstü yeni bir hükümet kurmuştu.
Bu kabinenin ismi, kadrosu ve sorumluluk ve icraatları
nelerdir?
Nihat Erim 26 Mart 1971’de on dört teknokrat ve
sekiz siyasetçiyle partiler üstü yeni bir hükümet kurmuştu.
Kabinenin beş üyesi AP’li, 3 üyesi CHP’li, 1’i Milli Birlik
Grubu 14’ü ise parlamento dışından seçilmiş üyelerdi.
Reform kabinesi olarak adlandırılan bu kabinede Sadi
Koçaş ve Atilla Karaosmanoğlu’nun yanı sıra İsmail Arar,
Ferit Melen, Hamdi Ömeroğlu, Osman Olcay, Sait Naci
Ergin, fiinasiOrel, Ayhan Çilingiroğlu ve Türkan Akyol
gibi kimi isimler bakan olarak görev aldılar. Meclisten
güvenoyu alan hükümet, şiddet olaylarına karşı bazı
illerde sıkıyönetim ilan ederek icraatlarına başladı.
Hükümetten beklenen, reform paketlerini uygulamaya
koymasıydı. Ne var ki hükümet daha ilk günden iç ve dış
sorunlarla yüz yüze kaldı. En önemli olaylardan biri İsrail
Başkonsolosu Efraim Elrom’un kaçırılması oldu. Eylemi
gerçekleştirilenlere yönelik oldukça sert bir bildiri
yayınlanmasına karşın Elrom öldürüldü. Olay, hükümet
içinde önemli bir çatlak yarattı.
3 Aralık 1971’detarihimizde 11’ler olarak anılan 11
bakanın Erim hükümetinden istifasına hangi gelişmeler
neden teşkil etmiştir?
Muhtıra sonrası ülke gündemini ordudan
tasfiyeler, tutuklamalar, yargılamalar, idamlar ve parti
kapatmaları işgal etti. 12 Mart 1971 askeri müdahalesinin
ardından muhtıracı komutanlar ordu içinde sol darbe
hazırladığı iddia edilenleri tasfiye ettiler. 5 general, 1
amiral ve 35 albayı Silahlı Kuvvetlerden çıkardılar. Bu
arada Komünizm propagandası yaptıkları gerekçesiyle
Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Mümtaz Soysal,
Selahattin Eyüboğlu, Vedat Günyol gibi
akademisyenlerden, yazar, sendikacı, doktor, avukat,
subay, işçi ve öğrencilerden tutuklananlar oldu. Bir kısmı
idam cezasına çarptırıldı, bir kısmına ağır hapis ve sürgün
cezaları verildi. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf
Aslan hakkındaki ölüm cezaları 1972 yılında infaz
edilirken Milli Nizam Partisi ile Türkiye İşçi Partisi
Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. DİSK, TÖS gibi
işçi, gençlik, öğretmen örgütleri ve üyeleri yargılandı.
Tüm bunlar Erim Hükümeti’nde sorunlar yarattı.
Hükümeti oluşturan bakanlar arasındaki görüş
farklılıklarını belirginleştirdi. Görüş ayrılıkları özellikle
üniversite öğretim üyeleri başta olmak üzere yapılan kimi
tutuklamalar ve reformların uygulanması konusunda oldu.
Köklü reformların gerçekleştirilmesine yönelik çabalarının karşılıksız kalması ya da bunun engellenmesi
gerekçeleriyle 11 Bakan kabineden istifa etti.
1973 genel seçimlerine gelindiği zaman ülkedeki
siyasi tabloda beş siyasal parti dikkati çekiyordu. Bunlar
hangi partilerdi?
Cumhuriyet Halk Partisi, Adalet Partisi, kapatılan
Milli Nizam Partisi’nin yerine kurulan Milli Selamet
Partisi, Adalet Partisi’nden ayrılan bir gurup tarafından
kurulan Demokrat Parti ve Alparslan Türkeş’in
başkanlığındaki Milliyetçi Hareket Partisi idi.
1973 seçimlerine gidilirken demokrasi adına önemli
bir gelişme yaşandı. Bu gelişme neydi?
12 Mart’ta İstanbul Üniversitesi’nden
uzaklaştırılan 10 öğretim üyesinden 5’i yürütmeyi
durdurma için dava açmıştı. Danıştay 12 Mart’tan sonra
Üniversiteden uzaklaştırılan öğretim üyelerini göreve iade
etti.
Türkiye’nin 25 Ocak 1974’te hangi iki partinin
ortaklığında kurulan 37. Hükümetinin hangi açılardan
Türk siyaseti açısından bir ilk olduğu söylenebilir?
Türkiye’nin 37. Hükümeti 25 Ocak 1974’te CHP
ve MSP ortaklığında kuruldu. CHP ile MSP’nin bu
ortaklığı Türk siyaseti açısından bir ilk oldu. Kendini
solda tanımlayan bir parti ile dinsel eğilimleri güçlü bir
partinin ittifakı olması açısından önemliydi.
Türkiye’nin25 Ocak 1974’te CHP ve MSP
ortaklığında kurulan 37. Hükümeti 1974 Eylülünde sona
ermiştir. Bunun nedenleri nelerdir?
17 Eylül 1974’teBülent Ecevit istifa etmiş,
Kıbrıs, haşhaş ekimi, genel af gibi konularda taraflar
arasındaki görüş ayrılıkları CHP ve MSP koalisyon
hükümetinin sonunu getirmiştir.
1975 yılında Demirel başkanlığında yeni bir hükümet
kuruldu. Bu koalisyonda hangi partiler yer almaktaydı?
Bu hükümet AP-MSP-CGP-MHP dörtlüsünden
oluşmaktaydı.
1977 yılında yaşanan hangi olaylar sonucunda
Demirel hükümetinin gensoru ile devrilmesine neden
olmuştur?
Türkiye ölümlerle sonuçlanan işçi eylemleri ile
karşı karşıya da kaldı. Bu koşullar içinde yapılan 11
Aralık yerel seçimlerinin ertesinde Demirel Hükümeti bir
gensoru ile devrildi.
Hangi tarihli darbenin ortaya çıkardığı hangi
gelişmeler işçi haklarında geriye gidişin başlangıcı
olmuştur?
2 Mart 1971 İşçi haklarında geriye gidişin
başlangıç tarihidir. 1961 Anayasası’nın işçilere yönelik
verdiği haklar bu tarihten sonra kısıtlanmaya başlanmıştır.
Anayasanın sendika hakkını çalışanlara veren 46.
maddesindeki “çalışanlar’ ifadesinin ‘işçiler’ olarak
değiştirilmesi ile memurların sendika kurma hakkı
ellerinden alınmıştır. 12 Mart döneminde D‹SK
yöneticilerine ve üyelerine karşı adli kovuşturmanın
yapılması, DİSK üst yönetimine dahil sendikacıların
Elrom olayı gerekçe gösterilerek bir süre tutuklanması ile
başlayan gerginlikler 12 Mart sonrasında da devam
etmiştir. 1971 Muhtırası’ndan sonra ilan edilen sıkı
yönetim döneminde askıya alınan grevler ve işçi
gösterileri 1973 yılından sonra yeniden canlılık
kazanmaya başlamıştır. 1975 yılından sonra ise işçilerin
siyasi nitelikli gösteri ve yürüyüşlerinde gözle görülür bir
artış başlamıştır. Devlet Güvenlik Mahkemeleri’ne karşı
eylemler düzenlenmiş, Demokratik hak ve özgürlükler
adına kampanyalar başlatılmış, toplantı, miting ve
gösteriler yapılmıştır.
12 Mart döneminden çıkıldıktan sonra üniversite
gençliği arasında birtakım çatışmalar yaşanmıştır. Bu
çatışmaları nelerin tetiklediği söylenebilir?
2 Mart döneminden çıkıldıktan sonra sağ ve sol
gençlik grupları arasında Üniversitelerde ve öğrenci
yurtlarında egemenlik kurma mücadelesine dayalı şiddet
olayları da ülke gündemine oturmuştur. 1974 yılı Mart
ayından itibaren başlangıçta can kaybı ile sonuçlanmayan
ancak dozu giderek artan nitelikte öğrenci olayları
yaşanmıştır.
1979 yılında çatışmaların önlemediğini, ekonominin
dibe vurduğunu eleştiren basın sözlü ve silahlı saldırıya
uğramıştır. 1979 yılında öldürülen ve Milliyet Gazetesi
genel yayın yönetmeni olan isim kimdir?
Abdi İpekçi.
1979 yılında kurulan Demirel hükümeti hangi
partilerin desteği ile kurulmuştur?
MSP ve MHP’nin desteğiyle.
1979 yılında Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet
Komutanlarının Cumhurbaşkanına bir uyarı mektubu
vermiştir. .Bu mektup hangi gelişmeler üzerine kaleme
alınmıştır?
1978 yılı içinde şiddet olayları sonucunda
yaşamını kaybedenlerin sayısı 900’ü bulmuş, şiddetin
artması üzerine 13 ilde sıkı yönetim ilan edilmiştir.
Çatışmaların bir türlü önlemediği, iç güvenliğin
sağlanamadığı, ekonominin neredeyse dibe vurduğu 1979
yılında bu koşulları eleştiren basın da sözlü ve silahlı
saldırılardan kendini kurtaramamıştır. Milliyet Gazetesi
Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi 1979 yılında
düzenlenen suikast sonucunda öldürülmüştür.
1979 yılında Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet
Komutanlarının Cumhurbaşkanına bir uyarı mektubu
vermiştir. Bu mektup neyin başlangıcı olmuştur?
12 Eylül 1980 darbesine giden sürecin başlangıcı
olmuştur.
27 Mayıs 1960'ta meydana gelen askeri darbenin ardından devlet ve hükümet başkanı kim olmuştur?
27 Mayıs 1960'ta meydana gelen askeri darbenin ardından devlet ve hükümet başkanı Cemal Gürsel olmuştur.
27 Mayıs 1960 darbesinin Demokrat Parti üyelerinin kamusal ve siyasal hakları hangi kanunla geri verilmiştir?
27 Mayıs 1960 darbesinin Demokrat Parti üyelerinin kamusal ve siyasal hakları 1966'da çıkarılan Af Kanunu ile geri verilmiştir.
27 Mayıs 1960 darbesinin ardından Kurucu Meclis tarafından hazırlanan yeni anayasa hangi tarihte halk oylamasına sunuldu?
27 Mayıs 1960 darbesinin ardından Kurucu Meclis tarafından hazırlanan yeni anayasa 9 Temmuz 1961'de halkoylamasına sunuldu.
Anayasa Mahkemesi'nin kurulması ve TRT'nin özerkleştirilmesi hangi anayasa ile gerçekleşmiştir?
Anayasa Mahkemesi'nin kurulması ve TRT'nin özerkleştirilmesi 1961 Anayasası ile gerçekleşmiştir
Hangi seçimle birlikte parlementaya ilk kez sosyalist bir parti girmiştir?
1965 seçimleriyle birlikte ilk kez parlementoya sosyalist bir parti olan Türkiye İşçi Partisi girmiştir.
27 Mayıs İhtilali’nden sonraki ilk Millet Meclisi genel seçimleri hangi tarihte yapılmıştır?
27 Mayıs İhtilali’nden sonraki ilk Millet Meclisi genel seçimleri 15 Ekim 1961’de yapılmıştır.
1961 Genel Seçimleri'nin ardından mecliste milletvekili bulunan kaç parti bulunmaktadır?
1961 Genel Seçimleri'nin ardından mecliste milletvekili bulunan dört parti bulunmaktadır.
Hangi anayasa ile işçilere sendika kurma, toplu sözleşme ve grev hakkı tanınmıştır?
1961 Anayasası ile işçilere sendika kurma, toplu sözleşme ve grev hakkı tanınmıştır.
Hangi anayasa ile üniversitelerin özerkliği anayasal güvence altına alınmıştır?
1961 Anayasası ile üniversitelerin özerkliği anayasal güvence altına alınmıştır.
İşçilere anayasa ile grev hakkı tanınmasının ardından ilk işçi eylemi nerede gerçekleştirilmiştir?
İşçilere anayasa ile grev hakkı tanınmasının ardından ilk işçi eylemi Zonguldak'ta gerçekleştirilmiştir.
12 Mart muhtarısının ardından başbakanlık görevinden ayrılan devlet adamı kimdir?
12 Mart muhtarısının ardından başbakanlık görevinden ayrılan devlet adamı Süleyman Demirel'dir.
12 Mart muhtırasının ardından 6 Nisan 1973’te Türkiye’nin 6. Cumhurbaşkanı olan devlet adamı kimdir?
12 Mart muhtırasının ardından 6 Nisan 1973’te Türkiye’nin 6. Cumhurbaşkanı olan devlet adamı Fahri Korutürk'tür.
12 Mart muhtarası ile başlayan ara rejim dönemi hangi seçimle sona ermiştir?
12 Mart muhtarası ile başlayan ara rejim dönemi 1973 Genel Seçimleri'yle sona ermiştir.
1973 yılında gerçekleştirilen genel seçimlerinden hangi parti iktidar olarak çıkmıştır?
1973 yılında gerçekleştirilen genel seçimlerinden Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olarak çıkmıştır
Türkiye, 14 Ekim 1973 seçimlerine hangi hükümetin önderliğinde gitmiştir?
Türkiye, 14 Ekim 1973 seçimlerine Naim Talu Hükümeti'nin önderliğinde gitmiştir.
1973 Genel Seçimi'nin ardından Türkiye'nin 37. Hükümeti hangi partilerin ortaklığında kuruldu?
1973 Genel Seçimi'nin ardından Türkiye'nin 37. Hükümeti Cumhuriyet Halk Partisi ve Milli Selamet Partisi ortaklığında kuruldu.
Memurların sendika kurma hakları hangi tarihte yapılan değişiklik ile engellenmiştir?
Memurların sendika kurma hakları 12 Mart 1971'de yapılan değişiklik ile engellenmiştir.
1978 yılında İstanbul Üniversitesi’nden çıkan öğrencilerin öldürülmesi ve yaralanmasını protesto etmek üzere DİSK tarafından hangi eylem gerçekleştirilmiştir?
1978 yılında İstanbul Üniversitesi’nden çıkan öğrencilerin öldürülmesi ve yaralanmasını protesto etmek üzere DİSK tarafından "Faşizme İhtar Eylemi" gerçekleştirilmiştir.
Hangi sendika 1 Mayıs 1977'de yaşanan olaylarının ardından tüm siyasi parti liderlerine bir muhtıra göndererek yasa teklifinde bulunmuştur?
TÜRK-İŞ Sendikası, 1 Mayıs 1977'de yaşanan olaylarının ardından tüm siyasi parti liderlerine bir muhtıra göndererek yasa teklifinde bulunmuştur.