Osmanlı İktisat Tarihi Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Sosyal Yapı
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Osmanlı toplumsal sistemini oluşturan siyasal-idari, sosyal ve ekonomik yapılar sistem olarak, hangi ana dönemlere ayrılır?
Osmanlı toplumsal sistemini , gelişme ve dönüşüm tarihleri, birbiri ile farklılaşan zaman dilimlerine karşılık gelse de ana hatları ile iki döneme ayrılır; a) klasik dönem (nizâm-ı kadîm) ve b) yenileşme dönemi (nizâm-ı cedîd) Klasik dönem kuruluştan başlayıp 18. yüzyıl sonlarına kadar uzanan dönemi, yenileşme dönemi de 19.yüzyıl başlarından devletin çöküşüne kadarki dönemi içine alır.
Osmanlı Klasik Dönemi hangi alt dönemlere ayrılır?
Osmanlı Klasik dönemi : oluşma, olgunlaşma ve esnekliğini kaybetme şeklindeki alt dönemlere ayrılır.
- Oluşma (1299 - 1453).yüzyılın sonlarından başlayıp istanbul’un fethine kadar geçen yüz elli yıllık dönem.
- Olgunlaşma (1453 - 1699). istanbul’un fethinden Karlofça andlaşmasına kadar geçen yaklaşık ikiyüzelli yıllık dönem.
- Esnekliği kaybetme Klasik sistemin gelişmeler karşısında onları algılama, sistem gereklerine göre uyumlandırma, dönüştürme gücü ve esnekliğini kaybetmeye başladığı 18. yüzyıl
Osmanlı da yenileşme dönemi nedir?
Yenileşme dönemi, Osmanlı Devleti ileri gelenlerinin 18. yüzyılın sonlarından başlayıp 20.yüzyılda devletin çöküşüne kadarki zaman diliminde var olan problemlere yeni çözüm arayışlarını iç dinamiklerden ziyade Batı dünyasında bulmaya çalıştıkları, sistemi bu doğrultuda yenileme çabası içinde oldukları dönemi ifade eder. Bu yönü ile bir modernleşme projesi dönemidir.
Kaynaklara göre, Osmanlı Devletin de Anadolu nüfusunun en fazla 16. yüzyılda artığı görülmektedir .Bu artışın temel nedeni nedir?
16.yüzyılda toplumsal sistemin siyasal-idari, ekonomik ve sosyal açıdan düzen ve istikrar kazanmasının bir göstergesi olarak Anadolu da önemli nüfus artışı görülmektedir. Verilere göre Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mısır, Irak ve Tuna ötesi bölgeler hariç tutulup bugünkü Türkiye sınırları dikkate alındığında Anadolu da 12-13 milyon insan yaşamaktadır.
Celali isyanları nedir?
Celali isyanları:
- yüzyıl sonlarında çıkan ve Osmanlı Devleti’nde 17. yüzyılda da görülen isyanlar için kullanılan eşkiyalık hareketlerinin genel adıdır.
I. Dünya savaşı öncesine kadar Anadolu da sürekli bir nüfus artışı olmuştur.Ancak buna rağmen Doğu Anadolu’da nüfus yoğunluğu sürekli artarken neden Batı Anadolu da nüfus artışı fazla olmamıştır?
Anadoluya gelen nüfusun Doğu Anadolu’ya geçişinin ve bu bölgelere yapılan iskânların devlet eli ile teşvik edilmesi önemli bir etken olmuştur.
- yüzyıl Osmanlı kentinde hangi toplumsal örgütlenme alanlarının belirleyici olduğu söylenebilir?
19.yüzyıl Osmanlı kentinde dört toplumsal örgütlenme alanının belirleyici olduğu söylenebilir. Bunlar:
1.Devlet örgütlenmesi
2.Toplumun dini gruplar-mezhepler arasında örgütlenmesi
3.Esnaf-ahi örgütleri (loncalar)
4.Mahalleler (sosyo-ekonomik ve dini açıdan homojen özellik gösteren kom- şuluk birimleri)
Osmanlı Devletin de şehirler kimler tarafından yönetilirdi?
Osmanlı da şehirler, kadı veya kadı naibi tarafından yönetilirdi.
Osmanlı da Klasik dönem boyunca tabii bir akış içinde ortaya çıkmış olan kent yerleşim organizasyonunun, 16.yüzyıldan itibaran değişmesine yol açan gelişmeler nelerdi?
16.yüzyıl sonlarında ortaya çıkan Celâli isyanları sonrasında yaşanan nüfus hareketleri bu tabii akışı bozucu etkide bulunmuşlardır.
Ancak bölgesel ilişkiler açısından daha büyük değişim, sanayileşen Batı ile 19. yüzyıl ve özellikle yüzyılın ikinci yarısında içine girilen yeni ilişkiler ile ortaya çıkmıştır.
Bu genel durumu etkileyen bir diğer önemli gelişme de yüzyılın ikinci yarısından itbaren yaşanan büyük göç hareketleridir.
Osmanlı şehirlerin de oturan halk hangi zümrelere mensuptu?
Bunların başında: âyân ve eşraf vardır. ikinci zümreyi memurlar oluşturmaktadır. Sonra esnaf ve tüccar gelmektedir.
Osmanlı Devletinin 17. yüzyılın sonlarından itibaren başlayıp 18. yüzyıl boyunca yürüttüğü iskân siyaseti,nedir?
Osmanlı Devletin göçebelere ilişkin genel politikası, onları iskân etmek olmuştur. İskan politikası,devletin göçebeleri kırsalda belirli bir yere kalıcı olarak yerleştirmesidir. iskân siyaseti, kırsal kesimin yerleşim yapısının güçlendirilmesi bakımından önemlidir. Savaşlar ve iç güvensizlik sebebiyle azalan ziraî üretimi arttırmak, boş ve harap kalan yerleri şenlendirmek ve bunun yanında kendileri bir güvensizlik unsuru olan konar-göçerlerin bu durumuna bir son vermek için uygulanmıştır.
Osmanlı Devleti’nin kuruluş dönemi olan 14 ve 15. yüzyıllar sürekli olarak yeni yerleşim birimlerinin ortaya çıktığı dönemlerdir.Anadolu da yeni yerleşim yerleri oluşturulurken ,devlet kontrollü nüfus hareketlerinde devletin beklediği bazı önemli yararlar nelerdi?
Bunlar;
- Üretim artışı
- Gelir elde etme
- Askeri yarar
- islamlaştırma
- Bölgenin sistemle bütünleştirilmesi
- Terkedilen bölgedeki bazı olumsuzlukların ortadan kaldırılması idi.
Osmanlı da nüfus ve iskân politikası genel olarak hangi yerlerde uygulanmıştır?
Genel olarak:
- Yeni fetholunan yerler
- Daha verimli olan araziler
- Ulaşım yolları
- Tımar sisteminin uygulama imkânı olan yerler de uygulanmıştır.
Osmanlı Devletinde bir iskân yöntemi olarak kullanılan Sürgün olayı neydi?
Sürgün: Osmanlı Devletinde bir iskân yöntemi olarak devlet eli ile bir başka bölgeye yerleştirme anlamında kullanılan bir tabirdir. Siyasal nüfuzun kurulmasına engel teşkil eden kişi, topluluk veya aşiretlerin başka bölgelere gönderilmesidir. Sürgün emri çıkan kişi veya grup sahip olduğu bütün mal varlığı ile devletin kendisine tahsis ettiği bölgede, ehl-i ziraatten ise üretim için gerekli arazi, ehl-i zanaatten ise üretim hakkı ve gerekli araç-gereç ile iskân olunurdu.
Osmanlı da Yerleşim politikası, bütün yerleşim birimlerinin sistemin işleyişine katkıda bulunması ve buna bağlı olarak da varlıklarını devam ettire bilmeleri için hangi zorunlu teşkilatlanmalar ile birlikte uygulanmıştır?
Yerleşim politikası:
Askerî, maliî ve hukukî teşkilatlanmalar ile birlikte uygulanmıştır.
Osmanlı devleti 15. yüzyıl sonu ile 16. yüzyıl başlarında, Nüfusun azlığı ortamında emeğe olan ihtiyaç hangi yollarla karşılamıştır?
Nüfusun azlığı ortamında emeğe olan ihtiyaç bu dönemde daha belirgindir. Bu çerçevede emek açığı önceleri savaşla ele geçen Balkanlardan sağlanan esirler, daha sonra ise Kafkasya ve Afrika ve diğer bölgelerden getirilen köleler aracılığı ile bir ölçüde giderilebilmiştir. Yakın ve Orta Doğu klasik dönem tüccarı mal ticareti yanında ikinci bir iş olarak da esir ticareti yapmıştır.
Osmanlı da Merkezî otoriteye bir başkaldırı niteliğinde ortaya çıkan eşkiyalık hareketleri devleti ve toplumu nasıl etkilemiştir?
Ortaya çıkan eşkıyalık hareketleri sadece siyasal otoriteye bir baş kaldırı anlamının ötesinde bütün siyasal ve sosyo-ekonomik yapıyı etkileyecek duruma ulaşmıştır.
Ahalinin surlarla çevrili kale yerleşim birimlerine toplanmasına,
Yamaçlara köyler kurulmasına neden olan bir nüfus hareteki aynı zamanda
Kırsal kesimdeki arazilerin boş bırakılması yanında kentlerdeki dış mahalle arazilerinin de ekimden uzak kalmasına neden olmuş, sosyo-ekonomik seviye soygunların da ilavesi ile düşmüştür.
Merkezî otoriteye bir başkaldırı niteliğinde ortaya çıkan eşkiyalık hareketleri kimlerin katılımı ile ortaya çıkmıştır?
Eşkiyalık hareketleri :
Askerî zümre,
Taşradaki eşraf ve
Öğrencilerin hareketleri olarak üç farklı zümrenin katılımı ile oluşmuştur.
Osmanlı toplumsal hayatında Batı’daki anlamı ile bir sınıfsal yapının ne klasik dönemde ne de yenileşmeci dönemde görülmemesinin nedeni nedir?
Bunun nedeni, sosyal sınıflaşma için gerekli olan sosyal gruplar arasındaki ilişkinin sınıf bilinci düzeyine ulaşmaması ve sosyal gruplar arasında geçişliliğin (bazı sınırlar olsa da) mevcudiyetidir.
Osmanlı Devletin de yabancıların şehir ve kasabaların içindeki ve dışındaki köylerde Osmanlı tebasının tabi olduğu kanunlara tabi olmak kaydı ile mülk edinmelerine imkân veren kanun hangisidir?
1868 yılında çıkarılan “Tebai Ecnebi- yenin Emlake Mutasarrıf Olmaları Hakkında Kanun” ile bu imkan sağlanmıştır.