aofsoru.com

Osmanlı Türkçesi Metinleri 2 Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim

Nesih Yazısı İle Metinler: Defterlerden Örnekler-I

1. Soru

Teşrifat defteri nedir?

Cevap

Teşrifat defterleri devletin resmi olarak belirlenmiş tören
ve uygulamalarının kayıtlı bulunduğu defterlerdir.


2. Soru

Teşrifat defterleri üzerinden tespit edilebilecek hususlar nelerdir?

Cevap

Devlet işleyişindeki tören ve protokol uygulamaları teşrifat defterleri üzerinden takip edilebilir ve tanınabilir.


3. Soru

Nesih yazı türünün tarihî metinlerde tercih edilme sebebi nedir?

Cevap

Nesih yazı türü yazarken kolay yazılması ve işlekliği dolayısıyla genelde kitap yazılarında kullanılmıştır.


4. Soru

El yazması metinleri okurken dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

Cevap

Harflerin tek tek özelliklerine girmeye yer ve gerek
yoktur. El yazılarında temel olarak okumayı harflerin tek tek durumu belirlemekle beraber etkin öğrenmenin bir yolu da kelimeleri bütün olarak hafızada tutmak ve kelime
hazinesinin geniş olmasını sağlamaktır. Kelime bilgisi yanında tarihî terimler ve bilgi de okumayı kolaylaştıran diğer etkenlerdir.


5. Soru

"Yevm-i mezbûrda tebrîk-i cülûs-ı hümâyûn-ı husrevânîyi hâvî nâme ile vürûd iden Moskov orta ilçisi bilâ-hediye yalnız sâde tebrîk-nâme ile gelüp..." ifadesinden çıkarılabilecek bilgiler nelerdir?

Cevap

Padişahın tahta oturduğu günden bahsedilir.

Cülusu tebrik için Rus orta elçisi gelmiştir.

Rus orta elçisi yalnız bir tebrikname getirmiştir.

Elçi tebriknameden başka hediye getirmemiştir.


6. Soru

Bâb-ı âsafî ve cülûs-ı hümâyun kavramlarını açıklayınız.

Cevap

Bâb-ı âsafî: Bâb-ı âlî'nin önceki adıdır. Sadrazamın devlet işlerini yürüttüğü yerdir. Kelime anlamı paşa kapısıdır.

cülûs-ı hümâyûn: Padişahın tahta oturmasını ifade eder. Yeni tahta geçen padişah için düzenlenen törene verilen isimdir.


7. Soru

Telhîs kîsesi nedir?

Cevap

Sadrazamın istenen konuda sultana sunduğu kısa bilgi notuna telhis denir. Telhislerin konulduğu zarfa da telhis kîsesi denir. Osmanlılar Tanzimat’tan evvel zarf yerine bez atlas ve kumaş kese kullandıkları için bu tâbir meydana gelmiştir.


8. Soru

Hâcegân terimini açıklayınız.

Cevap

Dîvân-ı hümâyûn kalemlerinin şeflerine ve pâye olarak bunlara denk olanlara verilen ünvandır. Aslında efendiler anlamına gelir. Osmanlı hiyerarşisinde kullanılan bu terimi Nakşibendi geleneğindeki hacegan kavramıyla karıştırmamak gerekir.


9. Soru

Vekil-i harc'ın görevleri nelerdir?

Cevap

Vekîl-i harc, eski konaklarda, paşa kapılarında her türlü masrafı gören kimseye denmektedir. Her yeniçeri orta ve bölüğünde odabaşından küçük, bayraktardan büyük olmak üzere vekil-i harç isminde bir âmir bulunmaktaydı. Vekil-i harc kısaca, para işlerini döndüren kişidir.


10. Soru

Hudâvendigâr-ı sâbık Sultân Ahmed Han-ı sâlis hazretlerinin bi-emri’llâhi te‘âlâ sağ taraflarına nâzile isâbet ve iki üç gün mürûrunda ol illet-i gayr-i mümkinü’d-devâ ile âhirete rıhlet itmeleriyle... 

Yukarıdaki metinden çıkarılabilecek bilgiler nelerdir?

Cevap

Sultan değişmiştir. Bir önceki padişah Sultan III. Ahmed'dir.

III. Ahmed'in ölmeden önce sağ tarafına felç gelmiştir.

İki-üç gün boyunca hastalık geçmemiştir.

Geçmeyen hastalık sebebiyle iki üç gün sonra vefat etmiştir.


11. Soru

Ağayân teriminin anlamı nedir?

Cevap

Osmanlı askerî sınıfında rütbe sahibi görevlilere verilen isimdir. Askerî sınıfa ait bir rütbedir.


12. Soru

Kaimmakam paşa kime denir ve görevi nedir?

Cevap

Sadrazamın İstanbul'da bulunmadığı zamanlarda onun görevine bakan kişiye kaimmakam paşa denir. Kaimmakam kelimesi bugün kullanılan kaymakam kelimesinin de aslıdır.


13. Soru

Reisülküttab terimini açıklayınız.

Cevap

Divân-ı hümâyûn ve Bâbıâlî’de kâtiblerin en yüksek amiri ve devletin dışişlerinden sorumlu görevlisine verilen isimdir. Reisülküttab terimi tarihi metinlerde sıklıkla karşımıza çıkar.


14. Soru

Şıkk-ı sânî (defterdarlığı) kavramını açıklayınız.

Cevap

16. yüzyıl ortalarında Rumeli ve Anadolu defterdarlıklarına bağlı sahil bölgeleri ayrılıp, İstanbul’daki mukataalar da bunlarla birleştirilmek suretiyle devlet merkezinde kurulan defterdarlığa verilen isim. Başındaki defterdâra da şıkk-ı sânî efendi denilirdi.


15. Soru

Ve ulemâ efendilere üst kürk giymek iktizâ itmez ferâce ve örf giyerler. Resm-i kadîm böyledir.

Yukarıdaki cümleden yola çıkarak ulaşılacak bilgiler nelerdir?

Cevap

Ulemâ(âlimler) sınıfına mensup olanlar ayrı bir kategoride değerlendirilmiştir.

Bir tören ritüelinden bahsedilmektedir.

Buna göre âlimlerin üst kürkü giymeleri mecburi değildir.

Onların ferace ve örf giymeleri yeterlidir.

Bu durum eskiden beri uygulanagelen bir gelenektir.


16. Soru

Bu def ‘a bâ-avn-i inâyet-i cenâb-ı hayrü’n-nâsırîn kabz ve teshîr olunan Venedik’den münfekk Korfu ve Zanta ve Kefalonya ve Ayamavra ve Pakso ve İtaki ve Çuka ve bunla-
rın muzâfât u mülhakatından meskûn ve gayr-ı meskûn ne-kadar adalar var ise taraf-ı Devlet-i aliyye’den karîn-i kabûl (olunmuştur).

Yukarıdaki cümleye göre Korfu, Zanta gibi yerlerin durumuyla ilgili neler söylenebilir?

Cevap

Korfu, Zanta, Kefalonya, Ayamavra, Pakso, İtaki, Çuka ve buna bağlı yerler Venedik'in fethinden sonra Venedik'ten ayrılmış ve Osmanlı toprağı olmaya uygun görülmüştür. 


17. Soru

an-asl, ba'dezîn ve vakten mine'l-evkât ibarelerinin anlamlarını belirtiniz.

Cevap

an-asl: Aslından

ba'dezîn: Bundan sonra

vakten mine'l-evkât: Herhangi bir zaman


18. Soru

Tanzîm kelimesinin anlamı nedir? Kök harflerinden türetilmiş başka kelimeler bulunuz.

Cevap

Düzeltme, düzenleme, düzen verme, yoluna koyma, nazım olarak yazma gibi anlamlara gelir. Kelime n, z, m kök harflerinden türemiştir. Tef'îl veznindedir. Aynı kökten türeyen başka kelimeler şunlardır: Nâzım, manzûm, intizâm, muntazam, munazzım vd.


19. Soru

Ber-mu'tâd ve düstûru'l-amel ibarelerinin anlamlarını belirtiniz.

Cevap

Ber-mu'tâd: Alışıldığı, âdet olduğu, her zaman olduğu üzere.

Düstûru'l-amel: Gereği gibi uygulanacak olan kanun.


20. Soru

Teşrifat metinlerinde geçen kapu terimini açıklayınız.

Cevap

Hükümet merkezi, önceleri dîvân-ı hümâyûn daha sonra Bâbıâlî için kullanılan terimdir. Bu terimi cins isim olan kapı ile karıştırmamak gerekir.


Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email