Osmanlı Türkçesi Metinleri 1 Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim
Metin Okuma Ve Anlama: El Yazması Metinler-Iv
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Arapça yapılarda “Sülâsî mücerred masdar ism-i mef?ûlleri”ne örnek veriniz?
Mevcûd (vücûd) Mef?ûl.
Farsça yapılarda “birleşik sıfatlar”a örnek veriniz?
Umûr-dîde.
Farsça yapılarda “isim tamlamaları”na örnek veriniz?
Resen-i ıhlamur.
Farsça yapılarda “isim tamlaması”na örnek veriniz?
Tavâ’if-i asker.
Arapça yapılarda “Sülâsî mezîdün-fîh masdarlar”a örnek veriniz?
Tedbîr Tef?îl.
Farsça yapılarda “Sıfat tamlaması”na örnek veriniz?
Memâlik-i mahrûsa.
Arapça yapılarda “Cem?-i mükesser”e örnek veriniz?
Memâlik Mefâ?il.
Arapça yapılarda “sıfat tamlamaları”na örnek veriniz?
Menâsıb-ı celîle.
Farsça yapılarda “Atıf vavıyla yapılan birleşik isim”e örnek veriniz?
Âmed ü reft.
“Metârif-i me?ârif ü kemâlle mahfûf ve meşmûl ve inde’l-vüzerâ mu?teber ve makbûl ve bin yüz bir târîhinde Köprülü-zâde Mustafâ Paşa sadâretinde Küçük tezkirecilikden Haremeyn muhâsebesine menkul olmuşdur. Mürûr-ı zemânla menâsıb-ı celîlede mazhar- mübâhât ve ihtizâz ve yüz sekiz senesi hudûdunda Mâliye tezkireciliğinden Râmî Mehemmed Efendi yerine Re’isü’lküttâblık şerefin ihrâz etmekle beyne’l-emsâl mümtâz ve bâlâ-pervâz olmuşudu.” Metni bugünkü dile çeviriniz?
“Marifetin ve olgunluğun her çeşidiyle kuşatılmış ve çevrelenmiş, vezirler arasında hatırı sayılır ve makbul ve bin yüz bir tarihinde Köprülüzade Mustafa Paşa’nın sadrazamlığında Küçük tezkirecilikten Haremeyn muhasebesine nakl olunmuştur. Zamanın ilerlemesiyle büyük görevlerde övünç ve hareketlere mazhar olmuş; yüz sekiz senesi sonunda Maliye tezkireciliğinden Rami Mehemmed Efendi yerine Reisülküttablık şerefini kazanmakla benzerleri arasında seçkin ve yüksek mertebeye çıkmıştı.”
Arapça yapılarda “tamlamalar”a örnek veriniz?
Bi’l-maiyye, ma?lûmü’l-mıkdâr.
Farsça yapılarda “zincirleme tamlamalar”a örnek veriniz?
Dem-sâz-ı niyâz-ı cenâb-ı bî-enbâz.
Arapça yapılarda “Mükesser cem?ler ve vezinleri”ne örnek veriniz?
Evliyâ (velîler) Ef?ilâ.
Arapça yapılarda “Sülâsî mücerred masdarlar ve vezinleri”ne örnek veriniz?
Kitâbet Fi?âlet.
Arapça yapılarda “Tesniye (ikili çokluk)”ye örnek veriniz?
Tarafeyn.
“Mahrem-i esrâr” teriminin anlamı nedir?
Sırları bilip saklayan.
Arapça yapılarda “Sülâsî mücerred masdar ism-i fâ?illeri”ne örnek veriniz?
Mâlik (mülk) Fa?il.
“Zikr ü beyân olunduğu üzre cibâl-i mezkûrun fethi ve hüsn-i tedbîr ile tanzîmi kendüye mahsûs olacağını ve celî ve nihânî merâm-ı Hazret-i Cihân-bânı ifâde ve ba?de’lbeyân Libâs-ı âdemî-râ kem nemî sâzed Eğer cevher-i şinâsî tîğ-râ uryân temâşâ kon “Avn-ı inâyet-i bârî ile bu umûr mel?abe-i sıbyân makulesinden olup ancak, hemyân-ı vâfire ve derâhîm-i mütekâsire ibzâli ile kabil-i husûl olmak mukarrerdir” didikde müsâ?ade-i aliyye-i cenâb-ı evliyâ-yı ni?amî erzânî buyurulmağla feth-i dehân idüp takrire mübâderet eyledi.”Metni günümüz diline çeviriniz?
“Anılıp anlatıldığı üzere adı geçen dağın fethi ve güzel bir yolla düzenlenmesinin kendisine mahsus olacağını, açık ve gizli Padişahın maksadını ifade ve beyan ettikten sonra Libâs-ı âdemî-râ kem nemî sâzed Eğer cevher-şinâsî tîğ-râ uryân temâşâ kün “Yaratıcının yardım ve ihsanıyla bu işler çocuk oyuncağı türünden olup ancak, dolu heybelere ve bol miktarda gümüş para harcanmasına bağlı olarak mümkün olacağı kararlaştırılmıştır.” dediğinde padişahın yüksek müsaadeleri layık görüldüğünden ağzını açarak anlatmaya başladı.”
“Ceste ceste” ifadesinin anlamı nedir?
Parça parça, kısım kısım.
Arapça yapılarda “Mezîdün-fîh ism-i mef?ûl”e örnek veriniz?
Mu?temed Müfte?al (ifti?âl).
“Kubbe-nişîn” terimini açıklayınız?
Topkapu sarayında “Kubbealtı” denilen ve divan toplantılarının yapıldığı yerdeki vezirlerin her biri.
“Ber-mûceb” kelimesi ne anlama gelmektedir?
Gereğince, gereği üzre.
“Keşf-i râz” kelimesinin anlamı nedir?
Sırrı açığa çıkarmak, anlatmak.
Arapça yapılarda “mimli masdarlar”a örnek veriniz?
Meymenet.
Arapça yapılarda “Mezîdün-fîh ism-i fâ?il”e örnek veriniz?
Mülâyim Mufâ?il (mufâ?ale).
“Taraflar, yönler” anlamına gelen terimin nedir?
Cevânib.
Farsça yapılarda “Zincirleme tamlama”ya örnek veriniz?
Cülûs-ı humâyûn-ı meymenet-lüzûm.
“Hayli müddetden berü taraf-ı düşmen-i dîn ile harb u kıtâl mütemâdî olmağla, her milletin hazîne ve askerine fütûr gelüp, ale’l-husûs re?âyâ ve berâyâ pâ-mâl olmuş iken, cülûs-ı humâyûn-ı meymenet-lüzûmları 106 senesinde vâkı? olup, Mora ve Azak ve Kamaniçe ve Üngürüs câniblerine gereği gibi mühimmât ve asker ile ser-askerler irsâline gayret ve Venedik üzerine mükemmel donanma-yı humâyûn tedârüküne bezl-i kudret ve üç def‘a bizzat Nemçe üzerine azîmet buyurulup, mansûren avdet olunmuşidi.” Metni günümüz diline çeviriniz?
“Epey zamandan beri, din düşmanlarıyla savaş ve vuruşma devam edegelmekle, her milletin hazine ve askerine gevşeklik gelip, özellikle halk ayaklar altında kalmışken, uğurlu tahta geçişleri 106 senesinde gerçekleşip, Mora, Azak, Kamaniçe ve Macaristan taraflarına gereği gibi savaş malzemesi, asker ve komutanlar gönderilmesine gayret edilmiş ve Venedik üzerine eksiksiz bir padişah donanması hazırlanması için çok güç sarf edilmiş ve üç defa Avusturya üzerine bizzat gidilip zaferle dönülmüştü.”
“Bi-nefsihî” teri mi hangi anlama gelmektedir?
Kendisi, bizzat.
Osmalı Türkçesi’nde iki tarafı anlatmak için kullanılan terim nedir?
Tarafeyn.
Farsça yapılarda “sıfat tamlamalaerı”na örnek veriniz?
Unvân-ı firâvân.
Arapça yapılarda “tamlamalar”a bir örnek veriniz?
El-hamdü li’llâhi te?âlâ ( hamd, Allâh ve te?âlâ ile), Övgü ve hamd yüce Allâh içindir.
“Musâhib” ne anlama gelmektedir?
Biriyle sohbette bulunan, büyük bir zatın yanında bulunarak onu sözüyle sohbetiyle eğlendiren.
Arapça yapılarda “Mü’ennes cem”e örnek veriniz?
Mühimmât -ât eki ile.
Müellifi belli olmayan, Osmanlı tarihi anlatan, eserlere ne ad verilir?
Anonim Tevârîh-i Âl-i Osman
Koca Nişancı Celalzâde Mustafa Çelebi’den başlayarak Ragıb Paşa’ya kadar gelen reisülküttabların biyografilerini ihtivâ eden eserin adı nedir?
Halîkatü’r-rü’esâ
Ahvâl-i Anapa ve Çerkes ismiyle bilinen eserin müllefi kimdir ve kimin kâtibidir?
Anapa Kalesine gönderilen Ferah Ali Paşa’nın kâtibi olan Hâşim Efendi'dir.
Tahrik fiilinin ism-i mef'ûlü nedir?
Müteharrik: Tahrik eden, kışkırtan anlamlarındadır.
"Sultân Mehemmed Hân aleyhi’r-rahmeti ve’l-gufrân zemânında ibtidâ kendülere beğlerbeğilik ile Şehrizol eyâleti ihsân, ba?dehû Boğaz-hisârı muhâfazasında iken..."
Yukarıdaki metinde koyu yazılmış ifadenin anlamı nedir?
"Allâh’ın bağışlaması ve rahmeti üzerine olsun."
"...İngiltere Kralına varıp, adı geçen kral aracılığıyla başlanmak üzre haber getirdi. Avusturya Kayzeri, Venedik cumhuru, .............. Çarı, Leh Kralı ile bir defada barış yapılması arzu edilip..."
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere yazılabilecek en uygun kelime hagisidir?
Moskova
"Devlet-i aliyyenin ırzını sıyânet edüp, bunların bî-hûde sözlerine vücûd vermeyüp, ilka-i ma?kul ve sevk-i makbûl ile ol seng-dilleri râm eyledi."
Yukarıdaki cümlede koruyup, kollama anlamlarına gelen sözcük hangisidir?
Sıyânet
"Devlet-i aliyye tarafından dahi murahhas âdemler taleb olunmağla, Re’isülküttâb Râmî Mehemmed Efendi, hatt-ı humâyûn-ı şevket-makrûn ile murahhas ve Baş tercemân İskerlet-oğlu Aleksandra mahrem-i esrâr-ı devlet olmak üzere elçilik nâmiyle koşulup ve mutavassıt olan İngiltere ve Felemenk elçileri ile ordu-yı humâyûndan mukaddemce Belgrad’a gönderildi."
Yukarıdaki metinde koyu yazılmış sözcüklerin anlamı nedir?
Delege, ruhsatlı, izinli anlamlarındadır.
"Gerçi üç aya dek mükâlemeye mübâşeret olunmadı, lâkin mukaddemce elçiler ta?yîn olunmamış olsa mükâleme ve sulh sene-i âtiyeye kalup, tekrâr asker cem? olup, tedârük-i sefer görülmeğe muhtâc olurdu."
Yukarıdaki cümlede yer alan sözcüklerden hangisi Tefâ?ul vezni ile yazılmıştır?
Tedârük
"...Re’isülküttâb Râmî Mehemmed Efendi bir reşîd ü âkıl ve bir racül-i kâmil olup, rizâ’en li’llâhi te?âlâ azîmet ve Devlet-i aliyyenin ırzını sıyânet edüp..."
Yukarıdaki metinde geçen sözcüklerden hangisi sıfat-ı müşebbeheye örnektir?
Reşîd
"Hayli müddetden berü taraf-ı düşmen-i dîn ile harb u kıtâl mütemâdî olmağla, her milletin hazîne ve askerine fütûr gelüp..."
Yukarıdaki cümlede hangisi atıf vavıyla yapılmış Farsça bileşik isme örnektir?
Harb u kıtâl
"Gerçi üç aya dek mükâlemeye mübâşeret olunmadı, lâkin mukaddemce elçiler ta?yîn olunmamış olsa mükâleme ve sulh sene-i âtiyeye kalup, tekrâr asker cem? olup, tedârük-i sefer görülmeğe muhtâc olurdu."
Yukarıdaki cümlenin günümüz Türkçesiyle karşılığı nedir?
"Gerçi üç aya kadar konuşulmaya başlanmadı, fakat önceden elçiler atanmamış olsa,
görüşmeler ve barış gelecek seneye kalacağından, tekrar asker toplayıp sefer hazırlıkları yapmak gerekecekti."
"Osmanlı Devleti elçilerinin yanına yaya ve atlı iki bin kadar asker ve gedikli müteferrika ve çavuşdan tayin edilmiş adamlar koşulup, büyük bir alay ile Sava köprüsünden karşıya geçirilip yimi beş gün mikdarı beklenildi."
Yukarıdaki cümlenin Osmanlı Türkesiyle karşılığı nedir?
"Devlet-i aliyye murahhaslarının yanlarına piyâde ve süvârî ikibin mikdârı asker ve gediklü müteferrika ve çavuşdan müte?ayyin âdemler koşulup, azîm alay ile Sava cisrinden ubûr etdirilüp ve yirmibeş gün mikdârı dahi meks olunup, şiddet-i şitâ hulûl etmekle, tavâ’if- i askere ceste ceste izin verilüp ve Belgrad kal?asına kifâyet mikdârı muhâfazacı ta?yîn olunup, vezîria?zam hazretleri dahi avdet eylediler."
"Gâhî nevâziş ile lebin gâhî hattını
Gâh elde para gâh kitâb istemez misin?"
dizeleri kime aittir?
Nedim
"Metârif-i me?ârif ü kemâlle mahfûf ve meşmûl ve inde’l-vüzerâ mu?teber ve makbûl ve
bin yüz bir târîhinde Köprülü-zâde Mustafâ Paşa sadâretinde Küçük tezkirecilikden Haremeyn muhâsebesine menkul olmuşdur."
Yukarıdaki metinde târif edilen şahıs kimdir?
Küçük Çelebi Mehemmed Efendi
"Devr-i Sultân Mehemmed Hânî’de Matbah emîni olan Köse Hüseyin Efendi’nin perverdehân-ı sadrı, a?nî ferzend-i necâbet-manzarıdır."
Yukarıdaki cümlenin günümüz Türkçe'sindeki karşılığı nedir?
Sultan Mehemmed Han devrinde Matbah Emini (Saray mutfağı emini) olan Köse Hüseyin Efendi’nin baş sofrasında yetişen, yani soyluluk alametleri görülen çocuğudur.
"Yukarıda İstanbul kadılığından ayrılmış, erdem severliği ve güzel konuşması meydanda olan Çelebi-zade Asım İsmail Efendi hazretlerinin yeri bağışlanma olan babaları ve onun gibi yaşayanlar ölmez manası vasıflarının neticesi ve defterlerinin özetidir."
Yukarıdaki cümlenin Osmanlı Türkçe'sindeki karşılığı nedir?
"Ânifâ, İstanbul Kazâsından munfasıl, fezâ’il-perver, belâgat ve benâ?at-küster Çelebi-zâde Âsım İsmâ?îl Efendi cenâblarının peder-i mağfiret-makarları ve mâ mâte men kâne beka’uhû mislühüm mazmûnu netîce-i evsâf ve hulâsa-i defterleridir."
"Vezîr-i müşârun-ileyh merhûm Köprülü Mehemmed Paşa birâderi Hasan Aga-zâde Hüseyin Paşa’dır -ki Devlet-i aliyyede niçe hidmetlerde istihdâm olunup..."
Yukarıdaki cümlede yer alan sözcüklerden hangisi İstif?âl vezni ile yazılmıştır?
İstihdâm
"Muşârun-ileyh Medîne-i Ebî Eyyûb-ı Ensârî’de tevellüd eyleyüp anda temyîz-i beyâz u
sevâd mertebesine tahsîl-i isti?dâd itdükde..."
Yukarıdaki cümlede koyu yazılmış olan sözcük hangi vezinle yazılmıştır?
Tef?îl