Osmanlı Tarihi (1789-1876) Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
Iv. Mustafa’Nın Tahta Çıkışından Rum İsyanı’Na Kadar (1807-1821)
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
III. Selim, tahta oturduktan kısa süre sonra başlatacağı ıslahat programına ne ad vermiştir?
III. Selim’in şehzadelik dönemi, bir süre sonra oturacağı Osmanlı tahtına hazırlık süreci olarak değerlendirilmelidir. Tahta oturduktan kısa süre sonra başlatacağı ıslahat programına Nizâm-ı Cedîd adını verir.
25 Mayıs 1807 tarihinde başlayan III. Selim'in tahttan indirilip IV. Mustafa’nın tahta çıkarılmasıyla sonuçlanan olay nedir?
25 Mayıs 1807 tarihinde başlayan Kabakçı Mustafa isyanı, kısa sürede Osmanlı başkentini tehdit eden bir ayaklanmaya dönüşür. Ayaklanmanın başlamasından sadece birkaç gün sonra III. Selim tahttan indirilir ve IV. Mustafa, Osmanlı tahtının yeni sahibi olur.
Osmanlı Devleti’nde turnacıbaşı kime denir?
Turnacıbaşı: Yeniçeri Ocağı’nı oluşturan 196 ortadan 68. ortaya Turnacı, başındaki kişiye ise Turnacıbaşı denilmiştir. Yeniçeri Ocağı için alınan devşirme çocukların toplanması, görevleri arasındadır.
1792 yılında başlayan bütün Avrupa’nın 20 yıldan fazla ağır bir savaş dönemine sokan süreç nedir?
1792 yılının bahar aylarında başlayan İhtilal Harpleri ile bütün Avrupa 20 yıldan daha uzun süre devam edecek ağır bir savaş dönemine girer.
İhtilal Harpleri hangi devletler arasında geçmiştir?
20 Nisan 1792’de başlayan Birinci Koalisyon Savaşı’nda Fransa; Avusturya, Hollanda, İngiltere, İspanya, Napoli, Portekiz, Sardunya ve Sicilya ile savaşır. Bu savaş, 1797 yılında imzalanan Campo Formio Antlaşması ile son bulur. 1798 yılında başlayan İkinci Koalisyon Savaşı’nda Fransa, Danimarka, Helvetya (İsviçre), İspanya ve Norveç’ten oluşan ittifak; Avusturya, İngiltere, Malta, Osmanlı Devleti, Portekiz, Rusya ve Toskana ittifakına karşı savaşır.
Avrupa’nın 20 yıldan fazla ağır bir savaş döneminde olmasına yol açan İhtilal Harpleri’nin sona erdiğini duyuran antlaşma nedir?
1802 yılında imzalanan Amiens Antlaşması ile İhtilal Savaşları olarak bilinen süreç sona erer.
Osmanlı tarihinde Rusçuk Yârânı olarak anılan kişiler kimlerdir?
Özellikle Nizâm-ı Cedîd taraftarı olmakla suçlanan yetkililer, hem İstanbul’dan hem de Rumeli’deki ordudan kaçarak bu şartlar altında Alemdar Mustafa Paşa’ya sığınırlar. Osmanlı tarihinde Alemdar Mustafa Paşa’ya sığınan III. Selim ve Nizâm-ı Cedîd taraftarları Rusçuk Yârânı olarak anılacaktır.
Tilsit Antlaşması’nın Osmanlı Devleti açısından sonuçları nelerdir?
Antlaşmaya göre; Rusya’nın, Avrupa’da kendisine vereceği destek karşılığında Fransa, Osmanlı ile Rusya arasında arabuluculuk yaparak hâlen devam etmekte olan savaşın ateşkesle sonuçlanmasını sağlayacaktı. Ayrıca Napoleon, Osmanlı Devleti’nin, Eflâk-Boğdan’ı, Ruslara terk etmesine çalışacak; ikna edemez ise Rusya’nın bu bölgeleri kuvvet kullanarak alması için yardımda bulunacaktı.
Osmanlı-Rus Savaşı’na kısa bir ara verilmesini sağlayan Slobozia Ateşkesi’nin maddeleri nelerdir?
Slobozia’da varılan uzlaşmaya göre; Rusya başta Eflâk ve Boğdan olmak üzere savaş sırasında kazandığı toprakları 35 gün içinde boşaltacaktı. Ancak boşaltılan bölgelere barış antlaşması imzalanıncaya kadar hiçbir Osmanlı askeri de giremeyecekti. Osmanlılar yalnızca İsmail, İbrail ve Yergöğü kalelerinde sınırlı sayıda asker bulundurabilecekti. Bununla birlikte Rus askerleri çekildikçe Osmanlı kuvvetleri Tuna’nın karşı yakasına geçebilecekti. Osmanlı Devleti açısından bu ateşkes Antlaşmasının sağladığı en önemli avantaj ise Boğazların güvenliği ile ilgiliydi. Antlaşmaya göre Rus donanması Bozcaada’daki işgaline son verecek ve Boğazlara dönük ablukayı da kaldıracaktı.
Alemdar Mustafa Paşa’nın beş-altı bin askerle Sadrazam Çelebi Mustafa Paşa ile anlaşarak İstanbul’a yürümesinin asıl amacı nedir?
Sadrazam Çelebi Mustafa Paşa, daha özgür ve güçlü bir iktidara sahip olacağına inanıyordu. Alemdar’ın asıl niyeti ise, III. Selim’i yeniden tahta geçirmekti.
III. Selim’in katledilmesinin hemen ardından Şehzade Mahmud’a acilen ve geleneklere dikkat edilmeksizin biat töreni düzenlenmesinin gerekçesi nedir?
Mustafa tahttan indirilmiş ve Osmanlı Devleti’nin yeni padişahının II. Mahmud olduğu ilan edilmiş olacaktı.
Osmanlı tarihinde hangi taşra âyanı biraz da kendi dayatmasıyla sadrazam olma hakkını ilk defa elde etmiştir?
Alemdar Mustafa Paşa elde etmiştir.
Osmanlı tarihinde 7 Ekim 1808’de devlet adamları ile âyanlar arasında imzalanan metne ne ad verilir?
Müzakereler sonucunda devlet adamları ile âyanlar arasında Osmanlı tarihinde Sened-i İttifak (7 Ekim 1808) olarak anılacak bir metin kaleme alındı.
Sened-i İttifak’ın metin kısmında yer alan maddeler nelerdir?
- Padişahın ve vekili olarak sadrazamın emirlerine uyulacaktı. Ancak sadrazam kanun dışı uygulamalara kalkışırsa âyanların buna itiraz etme hakkı saklı kalacaktı.
- Âyanlar, yönetimi altında bulunan bölgelerde devletin asker toplamasına yardımcı olacak; karşı çıkanlara müdahale edecekti.
- Ordunun yeniden örgütlenmesi ve ıslahat çalışmalarına, özellikle yeniçerilerle diğer ocaklar muhalefet ederse âyanlar devleti destekleyecek; ayrıca bir başkaldırı olması durumunda padişahın iznini beklemeksizin İstanbul’a hareket edeceklerdi.
- Vergiler adil ve eşit salınacaktı.
- Âyanlar bölgelerinde adil bir yönetim sağlayacak ve birbirlerinin toprağına ve özerkliğine saygı gösterecekti. Ayrıca devlete hizmet ve bağlılıklarına karşılık devlet de onların kazanımlarını tanıyacaktı.
Tarihte Magna Carta diye bilinen belge hangi ülkede imzalanmıştır ve önemi nedir?
Magna Carta: İngiltere’de, Kral ile Feodal Beyler arasında 1215 tarihinde imzalanan belge. Magna Carta ile birlikte İngiltere’de parlamento, giderek Kralın gücünün üstüne çıkarak iktidarın asıl sahibi konumuna yükselecektir. Magna Carta İngiltere’de, yüzyıllar içinde demokrasiye doğru gelişen bir yönetim biçiminin doğmasının başlangıcını oluşturur.
Sened-i İttifak ile Magna Carta arasındaki farkları kısaca belirtiniz.
Magna Carta’nın aksine Sened-i İttifak, Osmanlı Devleti’ndeki bütün âyanlar tarafından imzalanmadığı gibi Alemdar’ın daveti ile İstanbul’a gelen âyanların bir bölümü de senedin özerkliklerini sınırlayacağını düşünerek imza atmamışlardır. Ayrıca Magna Carta ile Sened-i İttifak arasındaki en büyük fark, iki belgenin yol açtığı sonuçlarda dikkati çeker. Magna Carta İngiltere’de, parlamentonun giderek Kral’dan daha güçlü bir konuma yükselmesinin yolunu açarken Sened-i İttifak, Osmanlı Devleti’nde benzer bir değişime sebep olmamıştır. Dolayısıyla Sened-i İttifak, Magna Carta’nın aksine sınırlı bir etkiye sahip olmuştur.
Mahmud döneminde Nizâm-ı Cedîd’in izinden gidilerek kurulan yeni ordunun adı nedir?
Nizâm-ı Cedîd’in izinden gidilerek yeni bir ordu kurulur ve Yeniçeri Ocağı içindeki sekbân ortalarının adından esinlenilerek Sekbân-ı Cedîd ismi verilir.
Yeniçerilerin 16 Kasım 1808’de ayaklanmasının sonuçları neler olmuştur?
Alemdar Mustafa Paşa ve adamları ile birlikte köşkün tavanında bulunan yüzlerce yeniçeri hayatını kaybetti. II. Mahmud, tahtın tek varisi olarak kalmak amacıyla IV. Mustafa’nın öldürülmesini emretti ve eski padişah 17 Kasım 1808’de idam edildi. Bu isyan aynı zamanda Sekbân-ı Cedîd Ocağı’nın da kapanmasına yol açtı (17 Kasım 1808). II. Mahmud, şimdilik Yeniçeriler karşısında mağlup olsa da aslında bu hatıra, bir süre sonra girişilecek olan köklü ıslahat çabalarına güç vermekten başka bir işe yaramayacaktı.
5 Ocak 1809’da İngilizlerle imzalanan Kala-i Sultaniye Antlaşması’nın önemi nedir?
Antlaşma ile yaklaşık iki yıldan beri İngiltere’nin, Boğazlara dönük tehdidi son bulmuş oldu. Fransa’nın, Osmanlı siyaseti üzerindeki etkisi zayıflatılırken II. Mahmud da rahat bir nefes alıyordu. Belge, Osmanlı Devleti’nin, Fransa ile kurduğu birlikteliği terk ederek yeni bir ittifaka dâhil olduğunu gösterdi. Kala-i Sultaniye Antlaşması, Osmanlı Devleti’ni, iki yıla yakın zamandan beri meşgul eden bir tehlikenin bitmesi anlamına geliyordu. Antlaşma sayesinde Osmanlı Devleti, İngiltere ile girdiği savaşı sonuçlandırdığı gibi Fransa’nın sebep olduğu enkazı da kısmen telafi etmeyi başardı. Ayrıca yeniden İngiltere ile bir uzlaşma sağlayarak İstanbul’daki Fransız nüfuzunu kırma şansını yakaladı. Bununla birlikte, Boğazların yabancı donanmalara kapatılmasına dönük hakkı tekrar elde ederek bu iki önemli suyolu üzerindeki her türlü yetkinin kendisine ait olduğu İngiltere tarafından da onaylanmış oldu.
Boğazların statüsünü uluslararası bir konu hâline getiren ve 1841 yılında imzalanacak olan Londra Antlaşması’na başlangıç oluşturan gelişme nedir?
Kala-i Sultaniye Antlaşması'dır.
28 Mayıs 1812 tarihinde Ruslarla imzalanan Bükreş Antlaşması’nın maddeleri nelerdir?
- Birinci Madde: Her iki devlet de bu antlaşma ile düşmanlığa son verip barış ve dostluğa dönecekler; bunu devam ettirerek bu antlaşmanın esaslarını kabul edeceklerdir.
- İkinci Madde: Her iki taraf da savaş sırasında askerî ve diğer işlerde uygunsuz davranan kendi tebaasını affedecektir.
- Üçüncü Madde: Osmanlı Devleti ile Rusya arasında daha önce imzalanan ve bu antlaşma ya da evvelki antlaşmalarla değiştirilmeyen hükümler eskisi gibi yürürlükte kalacaktır.
- Dördüncü Madde: Tuna ve Prut bölgelerindeki sınırları ve kuralları ortaya koyan maddedir.
- Beşinci Madde: Prut Nehri’nin doğusunda kalan kısım dışında Boğdan, Eflak ve Eflak’ın kara kısmı savaştan önceki hâli ile Osmanlı Devleti’ne iade edilecek; bu yerler için önceki antlaşmalarda kararlaştırılan ve değiştirilmeyen hükümler yürürlükte kalacaktı. Ayrıca antlaşmanın imzalanmasını takip eden iki yıl boyunca bu bölgelerdeki ahaliden vergi alınmayacaktı.
- Altıncı Madde: Anadolu tarafındaki sınır, savaş öncesindeki gibi kalacak ve Ruslar aldıkları toprakları Osmanlı Devleti’ne iade edecekti.
- Yedinci Madde: Rusya’ya bırakılan bölgelerdeki Müslüman ve Türk ahali, mallarını, bedeli karşılığında satarak Osmanlı topraklarına göç edebilecek; aynı haktan Osmanlı tarafında kalan Hristiyanlar da yararlanabilecekti.
- Sekizinci Madde: Savaş sırasında yaptıklarından dolayı Sırplar cezalandırılmayacak ve savaştan öncekiler dışında savaş sırasında yapılan askerî istihkâm yıkılacaktı. Ayrıca Sırplara da birtakım ayrıcalıklar tanınacaktı.
- Dokuzuncu ve Onuncu Madde: Esir değiş-tokuşu ve iki taraf tebaası arasındaki alacak-verecek sorunlarının çözümüne ilişkin madde.
- On Birinci Madde: Antlaşmanın imzalanmasının ardından tarafların karşılıklı olarak asker ve donanmalarını çekmesini düzenleyen madde.
- On İkinci Madde: Yaş Antlaşması’na kaydedilmiş olan Garb Ocakları korsanlarının Rusya ticaretini düzenleyen maddesinin teyidi.
- On Üçüncü Madde: Rus-İran antlaşmazlığının çözümünde Osmanlı Devleti’nin arabuluculuğu, Rusya tarafından kabul edilecekti.
- On Dördüncü Madde: Antlaşmanın imzalanması ve onaylanmasının ardından her iki taraf da cephedeki komutanlarına düşmanlığın bittiğini belirtecekler ve imzadan sonra alınan yerler varsa alınmamış sayılacaktı.
- On Beş ve On Altıncı Maddeler antlaşmanın imzalanması, onaylanması ve karşılıklı olarak değiştirilmesiyle ilgilidir.
Bükreş Antlaşması’nın Rusya ve Osmanlı için sonuçları neler olmuştur?
Bükreş Antlaşması ile 1806 yılında başlayan; 1807 yılı Ağustos ayında fiilen bir ateşkes dönemine girilse de 1809 baharı ile birlikte yeniden devam eden Osmanlı-Rus Savaşı sona erdi. Ruslar, savaşın sonunda Besarabya dışında, elde ettikleri bütün toprakları geri vermek zorunda kaldılar. Ancak Kili Boğazı, Ruslarda kaldığı için Tuna’nın bu tarafında da Osmanlı Devleti kadar var olacaklardı. Osmanlı Devleti ise Eflak-Boğdan’ı tekrar aldığı gibi Prut Nehri de iki devlet arasında sınır olarak kalıyordu. Eflâk, bir takım ayrıcalıklar elde ederken savaşın etkisiyle isyan eden Sırplar, bekledikleri bağımsızlığa kavuşamadılar. Ancak elde ettikleri yeni ayrıcalıklar, diğer gayrimüslim topluluklara örnek olacaktı. Her ne kadar Rusya, elde ettiği galibiyetin karşılığını Bükreş Antlaşması’nda alamasa da daha büyük bir tehlikeye hazırlanmak için mantıklı davrandı. Napoleon’un, bütün Avrupa’yı aşarak Rusya’ya doğru ilerlemesi, Çar I. Alexander’ı, bir an evvel Osmanlı ile girdiği savaşı bitirmek zorunda bıraktı.
Osmanlı Devleti’nden ayrıcalık elde eden ilk toplum kimdir?
1812 yılında imzalanan Bükreş Antlaşması ile Sırplara birtakım idari ayrıcalıklar tanındı ve Sırplar, Osmanlı Devleti’nden ayrıcalık elde eden ilk toplum oldular.
Knez ne demektir?
Knez: Karadağ’dan Romanya’ya kadar Slav kökenli milletlerin yaşadığı topraklarda, Osmanlı idaresi ile yerel halk arasındaki ilişkilerde aracılık yapan resmî temsilci.
Tarihe Napoleon Savaşları olarak geçen savaşlar nasıl bir seyir izlemiştir?
Napoleon Savaşları: Napoleon’a karşı beş koalisyon kurulmuştur. İhtilal Savaşları’na son veren Amiens Antlaşması’nda sonra Napoleon’a karşı Üçüncü Koalisyon (1803-1806) oluşturuldu. 1806 yılında Fransa’nın zaferinden sonra imzalanan Pressburg Antlaşması ile koalisyon dağıldı. 1806-1807 yıllarında ortaya çıkan Dördüncü Koalisyon’da da Napoleon galip taraftı. Schönbrunn Antlaşması (1809) ile kurulan Beşinci Koalisyon da Napoleon’u mağlup edemedi. Nihayet Altıncı Koalisyon (1812- 1814) ile müttefikler, Napoleon’u yenerek Elbe adasına sürgün ettiler. Ancak sürgünden kaçmayı başaran Napoleon ile müttefikler bir defa daha karşılaşmak zorunda kaldılar. 1815 yılında kurulan Yedinci Koalisyon, müttefiklerin kesin zaferi ile sonuçlandı ve Napoleon, Atlas Okyanusu’ndaki St. Helena adasına sürgün edildi.
Tarihte ilk defa Şark Meselesi ve Büyük Devletler tabirlerinin kullanıma girdiği olay nedir?
Viyana Kongresi'dir.
19. yüzyılın başlarında merkezî idarenin güçlenmesinde hangi olayların etkileri vardır?
- Osmanlı-Rus Savaşı (1806-1812)’nın, Bükreş Antlaşması ile sona ermesi
- Devletin kendi topraklarındaki asayişi sağlaması
- Avrupa devletlerinin Napoleon ile uğraştığı yıllar
- Napoleon sonrasında kurulan yeni düzenin ilk seneleri, Osmanlı’ya nefes alma fırsatı ve merkezî idaresini güçlendirme olanağı sağlar.
19. yüzyılın başlarında boy gösteren Vahhâbi İsyanı’nın yayılım gösterdiği topraklar nereleridir?
Suudi-Vahhâbi ittifakı, 19.yüzyılın başlarından itibaren kuzeyde Irak ve Suriye, güneyde Uman ve batıda Hicaz topraklarına doğru yayılmaya çalıştı. 1801 yılındaki Kerbelâ baskınının ardından 1803-1805 yılları arasında Taif, Mekke ve Medine’yi ele geçirdiler.
19. yüzyılın başlarında Bilecik ve civarında Kalyoncu Ali Ağa, Divriği bölgesinde Yusuf Paşa, Rumkale’de Bekir Bey, Trabzon valisi Süleyman Paşa, Rize’de Tuzcuoğlu Memiş Ağa, Rumeli’de Hasköylü Emin Ağa, Dimetoka’da Çelebi Hamid Paşa gibi âyanların tasfiye edilmesi ile Osmanlı hükûmeti neyi amaçlamıştır?
18.yüzyıl boyunca, İstanbul’un taşradaki otoritesi zayıfladıkça bununla eşzamanlı şekilde yeni güç odakları ortaya çıktı. Osmanlı tarihinde âyan olarak isimlendirilen bu yeni tabaka, devletin otoritesinin karşısında adeta bağımsız iktidar sahipleri hâline geldiler. II. Mahmud, Anadolu, Balkanlar ve Arap topraklarında İstanbul’un otoritesini tekrar tesis etmeyi amaçlamıştır.