Siyasi Tarih Dersi 4. Ünite Sorularla Öğrenelim
İkinci Dünya Savaşı (1929-1945)
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Neden 1919 barış antlaşmaları daha mürekkepleri kurumadan son derece sert eleştirilerle yüz yüze kalmıştır?
Ortak kanı antlaşmaların ağır hükümler içermesi ve cezalandırıcı bir yaklaşımla kaleme alınmalarından dolayı dünyaya arzu edilen huzuru getirmeyecekleri noktasındaydı. Bu nedenle sert eleştirilere maruz kalmıştı.
“Barışın” aslında “yirmi yıllık bir ateşkesten” başka bir şey olmadığını kim söylemiştir?
Fransız Mareşali Ferdinand Foch büyük bir ileri görüşlülükle “barışın” aslında “yirmi yıllık bir ateşkesten” başka bir şey olmadığını ileri sürmüştür.
Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden itibaren ekonomide izlenen hangi ilke ciddi darbe yemiştir?
Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden itibaren ekonomide izlenen laissez-faire ilkesi ciddi darbe yedi ve denetimli piyasa sistemi yükselişe geçti.
Almanya imzalamak zorunda kaldığı Versailles Antlaşması sonucunda hangi ekonomik kaynaklarında kayıplar yaşamıştır?
Almanya, imzalamak zorunda kaldığı Versailles Antlaşması sonucu ekilebilir topraklarının %15’ni, demir cevherinin %75’ni ve kömür kaynaklarının %26’sından mahrum oldu. Ticaret filosunun %90’ını kaybetti.
Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra hangi ülkenin ekonomisi yükselmiştir?
Bu kaos ortamında ekonomisi yükselen tek ülke ABD idi. Savaş ekonomisi bu ülkeyi dünyanın en büyük ekonomik gücü hâline getirdi, savaştan önceki 33 milyar dolarlık millî geliri savaştan sonra 61 milyar dolara yükseldi. ABD, ikili antlaşmalarla gücünü pekiştirdi ve hegemonyanın İngiltere’den kendisine geçmesini sağladı. 1920’lerde ABD’nin petrol üretimi dünyadaki üretimin üçte ikisine yükseldi elektrik üretimi ise Avrupa ülkelerinin toplamına ulaştı. Çelikte de dünya liderliğini elde etti ve dünyadaki toplam üretimin yarısını gerçekleştirdi. ABD, 1920’lerde dünyanın en büyük ihracatçısı ve İngiltere’nin ardından en büyük ithalatçısı konumuna yükseldi. Bu büyük güç, savaş sonrasında Avrupa’ya büyük miktarda mali fonlar aktardı.
John Maynard Keynes kimdir?
John Maynard Keynes 1883’te Cambridge’de doğdu. İlgi alanı matematikti ancak ekonomiye yöneldi. 1902’de dönemin en düzeyli entelektüel grubu Cambridge Havarileri’ne seçildikten sonra okutman olarak para ekonomisi dersleri vermeye başladı. 1909’da King’s College’ın sürekli akademisyen kadrosuna dahil oldu. Birinci Dünya Savaşı boyunca Hazine’de çalıştı. 1919’da “The Economic Consequences of the Peace’ı (Barışın Ekonomik Sonuçları)” yayınladı ve aynı zamanda Paris Barış Konferansı’na İngiltere Hazine Baştemsilcisi olarak katıldı. Bu kitap, yalnızca yenilenlerden alınan tazminat maddesinin etkili bir eleştirisi olmayıp Keynes’e uluslararası ün getiren bir yapıttı. Ardından 1925’te Winston Churchill’in iktisadi politikasını eleştiren “The Economic Consequences of Mr. Churchill (Bay Churchill’in Ekonomik Sonuçları)” adlı kitabını yayınladı. 1930’larda ekonomiyi kökünden değiştiren ve bir mihenk taşı olan “The General Theory of Employment, Interest and Money (İsthdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi” başta olmak üzere kuramsal yapıtlar kaleme aldı. Değişime verilen adıyla Keynesyen Devrim, klasik iktisadın “ her arz kendi talebini yaratır” varsayımının hatalı olduğunu, zira gelirlerin tümünün harcanmadığını kanıtladı. Keynesyen kuramın özü, efektif talebin yaratılmasıydı. Keynes Nisan 1946’da öldü.
1929 ekonomik krizinin nedenleri nelerdir?
Bu ekonomik krizin nedenleri üzerine çeşitli tezler olmakla birlikte, iki görüş öne çıkmıştır. Birincisi, ABD ekonomisinin savaş sonunda aşırı büyümesinden dolayı uluslararası ekonomide büyüyen dengesizliktir. İkincisi ise ünlü İngiliz iktisatçısı John Maynard Keynes’e aittir. Keynes, 1921-1929 yılları arasında düşük ham madde fiyatlarının ve ılımlı bir biçimde yükselen ücretlerin, fiyatları ve de sanayi kârlarının artmasına yol açtığını öne sürdü. Buradan hareketle büyük oranda kârların ve yatırımların artışındaki çekicilik, borsa spekülasyonlarının artmasına neden oldu, böylece üretim potansiyeli talepten daha hızlı arttı. Bu fazla kapasite, sermayenin kâr oranının düşmesine yol açtığından, borsa endişe ve paniğe kapıldı.
Risorgimento ne demektir?
19. yüzyıl ile 20. yüzyılın başlarında İtalya yarımadasında bulunan devletleri tek çatı altında birleştirmeyi amaçlayan siyasi ve sosyal hareket.
Fascio di Combattimento nedir?
Savaş birliği anlamına gelmektedir.
Benito Mussolini neye dayalı bir siyasi hareket kurmuştur?
Benito Mussolini 1919’da “savaş birliği” anlamına gelen Fascio di Combattimento’ya dayalı yeni bir siyasi hareket kurdu.
Benito Mussolinin kurduğu hareket iktidara ulaşmak için hangi yöntemlere başvurmuştur?
Bu hareket iktidara ulaşmak için şiddet dahil her yönteme başvurdu. Militanları, sendikaların, sol-komünist grupların ve seçimle gelmiş devlet adamlarının üzerinde baskı kurarak, bu kesimleri yıldırdı. İş yerlerini yakıp yıktı.
Benito Mussoli bu aşırı sağcı sokak hareketini hangi adla birleştirmiştir?
Mussolini, bu aşırı sağcı sokak hareketini 7 Kasım 1921’de Partito Nazionale Fascista adıyla partileştirdi.
Savaş birlikleri adı verilen sokak güçleri hangi adla partinin alt örgütü olarak yapılandırılmıştır?
Savaş birlikleri adı verilen sokak güçlerini “Kara Gömlekler” adıyla Partinin alt örgütü olarak yeniden yapılandırdı.
Alman Hükûmeti, Birinci Dünya Savaşı’nda yenilginin kesinleşmesi üzerine hangi tarihte ABD Başkanı Wilson’a başvurarak ateşkes istemiştir?
Alman Hükûmeti, Birinci Dünya Savaşı’nda yenilginin kesinleşmesi üzerine 27 Ekim 1918’de ABD Başkanı Wilson’a başvurarak ateşkes istedi.
Almanya Komünist Partisi hangi tarihte kurulmuştur?
Alman sosyalistleri arasında görüş ayrılıkları artınca bir grup sosyalist Rosa Luxemburg ile Karl Liebknecht’in liderliğinde 31 Aralık 1918’de Almanya Komünist Partisi’ni kurdu.
Demokratik sosyalizmin öncüleri olarak kimler kabul edilir?
Demokratik sosyalizmin öncüleri olarak Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht kabul edilir.
Ulusal Meclis hangi tarihte Friedrech Ebert’i devlet başkanlığına seçmiştir?
Ulusal Meclis, 11 Şubat 1919’da Friedrech Ebert’i devlet başkanlığına seçti.
Versailles Antlaşması’nın imzalanması neden tepkiyle karşılanmıştır?
28 Haziran 1919’da ağır koşullar taşıyan Versailles Antlaşması’nın imzalanması, siyasi yelpazenin sağında ve solunda bulunan tüm Almanların tepkisine yol açtı. Alman kamuoyu, barış antlaşmasının öngördüğü ödemelerin yapılmasını, Alsace- Lorraine’nin Fransa’ya verilmesini, Kuzey Scheswig’in Danimarka’ya bırakılmasını, Eupen ve Malmedy’in Belçika’ya terk edilmesini büyük bir öfkeyle izledi.
Alman işçi partisinin 24 Şubat 1920’de Münih’te düzenlenen bir toplantıda okunan programının belli başlı ilkeleri nelerdir?
Programın belli başlı ilkeleri şunlardır: Bütün Almanların bir büyük Almanya içinde birleşmesi, Versailles Antlaşması’nın ilgası, sömürgelerin yeniden kazanılması, Yahudilerin toplum yaşamından dışlanması ve yabancı sayılarak yabancılar yasasına tabi tutulması, faizci anlayışın ortadan kaldırılması, büyük işletmelerde kâra ortaklık, yaşlılık sigortası, toprak reformu, eğitimin halka yayılması, bir halk ordusunun kurulması, ücretli askerliğin kaldırılması ve çalışanlarının asla Yahudi olmadığı bir basınının oluşturulması gibi.
Hitler, konuşmacı olarak katıldığı birçok toplantıda hangi konuları işlemiştir?
Hitler, konuşmacı olarak katıldığı birçok toplantıda Versailles Antlaşması’nın getirdiği tutsaklıktan kurtulma, Alman ırkının üstünlüğünü savunma, Yahudi düşmanlığı (anti-semitizm) ve işsizliğe çare bulma gibi konuları işledi.
Hitler tutukluluğu sırasında hangi kitabı yazmıştır?
Tutukluluğu sırasında ideolojisini ve demagojisini net bir şekilde ortaya koyan Mein Kampf ’ı (Kavgam) yazmıştır.
Hitler hani tarihte başbakanlığa atanmıştır?
Cumhurbaşkanı Hindenburg, 30 Ocak 1933’te önlenemeyen ve dizginlenemeyen Hitler’i, 1933 ilkbaharında yeni seçimlere gitme koşuluyla başbakanlığa atadı. Böylece, demokratik bir ortamda ırkçı söylemler benimseyen Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi iktidara ulaştı.
Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi hangi tarihte Almanya’nın tek partisi ilan edilmiştir?
14 Temmuz 1933’te çıkarılan bir yasayla Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi “Almanya’nın tek partisi ilan edildi. Nasyonal Sosyalist ideolojiyi benimsemeyenler ya öldürüldü ya da toplama kamplarına gönderildi.
Hitler hangi tarihte “führer” olmuştur?
Hitler, Cumhurbaşkanı Hindenburg’un 2 Ağustos 1934’te ölümü üzerine Cumhurbaşkanlık ve başbakanlık makamlarını şahsında birleştirerek “führer” oldu.
Brest-Litovsk Antlaşması hangi tarihte imzalanmıştır?
Bolşevik Hükûmet savaştan çekilerek Almanya ve müttefikleriyle 3 Mart 1918’de Brest-Litovsk Antlaşması’nı imzaladı.
Lenin başkanlığındaki Bolşevik Hükûmet, Çarlık yönetiminin savaş sırasında yapmış olduğu gizli antlaşmaları neden açıklamıştır?
Lenin başkanlığındaki Bolşevik Hükûmet, Çarlık yönetiminin savaş sırasında yapmış olduğu gizli antlaşmaları açıklamıştır. Bolşevik Hükûmet savaştan çekilerek Almanya ve müttefikleriyle 3 Mart 1918’de Brest-Litovsk Antlaşması’nı imzaladı. Lenin’in bu yolu tercih etmesindeki temel neden yeni rejimi güçlendirmekti.
Lenin’in Yeni Ekonomi Politikası (NEP) olarak bilinen ünlü önerisi nedir?
Lenin, Komünist Partinin 1921 yılının Mart ayında yapılan X. Kongresi’nde Yeni Ekonomi Politikası (NEP) olarak bilinen ünlü önerisini ortaya attı. NEP’le köylülerin tahılına el koymak yerine bu kesime çok daha düşük oranlı yeni bir vergi getirilmesine, köylülerin ellerindeki fazla ürünü satmak için serbest ticaret yapabilmelerine, başta tarım olmak üzere küçük ticaret ve atölye üretiminde kapitalist girişimlere izin verilmesine olanak sağlandı. Böylece ekonomi yeniden yapılandırılarak kapitalist ülkelerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeyine ulaşılacaktı. Özellikle de köylülüğün talepleri karşılanarak rejimin istikrara kavuşturulması sağlanacaktı.
Japon yayılmacılığının temel nedenleri nelerdir?
Japonya’da yönetici seçkinler, 19. yüzyılın ortalarından itibaren devlet aygıtını militarist ve modernleşmeci anlayışla biçimlendirmişlerdir. Bu seçkinlerin temel hedefi Uzak Doğu’da büyük bir imparatorluk kurmaktı. Ancak bir ada devletine sahip olan Japonlar, belli başlı madenlere sahip olmadıkları için sanayilerine gerekli hammaddeleri ülkelerinin dışından sağlamak zorunda kalmışlardır. Amaçlarına ulaşmak için Mançurya’ya ve Çin’e yönelmişlerdir.
Japonya Mançurya’ya neden saldırmıştır?
Japonya, ekonomisi için hayati önem taşıyan Mançurya’daki kömür, demir ve maden yataklarına sahip olmak ve 1929 Dünya ekonomik bunalımının olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için 18 Eylül 1931’de bütün Mançurya’yı ele geçirmek amacıyla saldırıya geçti.
Mançurya’da hangi devlet kurulmuştur?
Mançurya’da kukla Manchukuo Devleti kuruldu.
Japonya hangi gerekçe ile Şanghay’a girmiştir?
Japonya, 1932’de Çinlilerin Japon mallarını boykot etmeleri üzerine Şanghay’a girdi.
Hitler silahlanmak için neler yapmıştır?
Silahlanma yönündeki kısıtlamaların kaldırılması ve büyük bir silah endüstrisinin inşası için ekonomik olanakları seferber etme kararı aldı. 4 Ekim 1933’te Silahsızlanma Konferansı’ndan ve Milletler Cemiyetinden çekilerek, kara, deniz ve hava kuvvetlerini güçlendirme çalışmalarına hız verdi. Hitler, 16 Mart 1935’te Alman halkına yayınladığı bir demeçte, Almanya’ya dayatılan silahlanma kısıtlanmasını tanımadığını ifade etti. Hatta Alman Hükümeti’nin de “Alman Reich’nın bütünlüğünü korumak”, Almanya’ya karşı “uluslararası saygıyı sağlamak” ve genel barışı garanti altına almak için zorunlu askerlik sistemini getirdiğini açıkladı. Aynı gün çıkartılan bir yasayla da Alman Ordusu teşkilatında önemli değişiklikler yapıldı. Hitler, Eylül 1936’da da tam bir savaş ekonomisi öngören Dört Yıllık Planı yönetmesi için Mareşal Göring’i görevlendirdi. Almanya, Versailles Barış Antlaşması’nın en önemli hükümlerinden biri olan silahsızlandırılma hükmünü tek taraflı olarak feshederek, statükonun bozulması yönünde önemli bir adım attı. Almanya’nın silahlanma politikası İngiltere ve Fransa’yı endişelendirmiş ise de bu ülkeler etkin önlemler alamamışlardır.
Hitler, Versailles Antlaşması’nın öngördüğü düzeni hangi aşamalardan geçerek bozmayı hedeflemiştir?
Hitler, 1933’te iktidara geldikten sonra, Versailles Antlaşması’nın öngördüğü statükoyu bozmak ve Cermen ırkına dayalı büyük bir imparatorluk kurmak için geniş bir program hazırlamıştı. İlk aşamada Almanya’nın yeniden silahlandırılması, Orta ve Doğu Avrupa’da yeni toprakların elde edilmesine çalışılacaktı. İkinci aşamada, Rusya’nın Avrupa’daki topraklarının işgal edilmesine, Doğu’daki “yaşam alanını” konsolisdasyonun ve ekonomik alanda acımasızca sömürülmesinin önü açılacaktı. Son aşamada ise küresel üstünlüğün ele geçirilmesi için ABD ile bir savaşa girişilmesine ve başarı kazanılmasına yönelinecekti.
İtalya neden Habeşistan ile ilgilenmiştir?
İtalya’nın el değmemiş zenginliklere sahip Habeşistan’la ilgilenmesinde, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra nüfusun hızla artması, endüstrinin hammaddeye ihtiyaç duyması ve 1929 Dünya ekonomik krizinin ülkeyi sarsması önemli rol oynadı.
İtalya’nın Habeşistan’ı işgali hangi tarihte başlamıştır?
İtalyan uçakları 3 Ekim 1935’te Kuzey Habeşistan’daki Adowa ve Adigrat şehirlerini bombardıman ederek işgali başlattı.
Anti-Komintern Paktı kaç kısımdan oluşmaktadır?
Almanya ve Japonya 25 Kasım 1936’da Berlin’de “Anti-Komintern Paktı”nı oluşturdu. Pakt, açık ve gizli olmak üzere iki kısımdan oluşmaktaydı. Açık kısma göre, taraflar Komünist Enternasyonalin (Komitern) faaliyetleri ve buna karşı savunma önlemleri hakkında birbirlerine danışacaklardı ve temas hâlinde bulunacaklardı. Ülkelerindeki komünist faaliyetlere karşı ise sert önlemler alacaklardı ve bu konuda etkin bir iş birliği sağlamak için de devamlı çalışacak bir komite kuracaklardı. Gizli kısma göre de taraflardan biri Sovyetler Birliği’nin herhangi bir saldırısına uğrarsa ortak çıkarları korumak için alınacak önlemler hakkında birbirlerine danışacaklardı. Ayrıca birbirlerine haber vermeden Sovyetler Birliği ile hiçbir siyasal anlaşma yapmayacaklardı.
Dörtlü Güçler Konferansında hangi konular tartışılmıştır?
Münih’te 29 Eylül 1938’de Mussolini, Hitler, Chamberlaine ve Fransız Başbakanı Edouard Daladier’in katıldığı Dörtlü Güçler Konferansı düzenlendi. Konferansta; Südetler bölgesinin Almanya’ya verilmesine, Çekoslovakya’nın yeni sınırlarının saptanması için bir uluslararası komisyonun kurulmasına, saptanan sınırların uluslararası güvence altına alınmasına ve Almaya ile İngiltere’nin birbirlerine karşı savaşmayacaklarına ilişkin konular tartışıldı.
Sovyetler Birliği ile Almanya arasında yapılan Saldırmazlık Paktı hangi konuları kapsamaktaydı?
Dışişleri Bakanı Molotov’un izlediği yoğun diploması sonucu 23 Ağustos 1939’da “Sovyetler Birliği- Almanya Saldırmazlık Paktı” imzalandı. Bu Pakt’la taraflar birbirlerine saldırmayacaklar, taraflardan biri üçüncü devletle savaşa tutuşursa, diğer taraf üçüncü devlete hiçbir şekilde yardım etmeyecekti. Ortak çıkarlar konusunda birbirleriyle ilişki kuracaklardı. Böylece her iki totaliter devlet karşılıklı olarak kendi nüfuz alanlarını belirlediler ve Polonya’yı paylaşma konusunda önemli bir adım attılar.
Almanya’nın Polonya’yı işgali hangi tarihte başlamıştır?
Hitler, Alman kruvazörü Schleswig’in askerlerine 1 Eylül 1939’da Holstein Danzig’deki Westerplatte adlı askerî üssü bombalama emri vererek işgali başlattı.
İngiltere ve Fransa, Almanya’ya neden savaş ilan etmiştir?
İngiltere ve Fransa, Almanya’dan işgalin sona erdirilmesini ve birliklerini Polonya’dan geri çekmesini istedi. Ancak bir yanıt alamadıkları için 3 Eylül 1939’da Almanya’ya savaş ilan ettiler.
Sovyetler Birliği hangi tarihte savaşa katıldı?
Sovyetler Birliği 17 Eylül’de Doğu Polonya’yı işgal ederek savaşa katıldı.
Hitler neden Danimarka ve Norveç’i işgal etme kararı vermiştir?
Hitler, İngiliz donanmasının Norveç karasularında bulunan bir Alman gemisine saldırmasını bahane ederek - gerekçe silah üretimi için gerekli olan demir cevherini güvenlik altına almaktı- 9 Nisan 1940’da Danimarka ve Norveç’i işgal etme kararı verdi.
Fransa da hangi hükümet “Nazi Yeni Düzeni”ne bağlı kalınarak Fransız egemenliğinin yeniden sağlanabileceğine inanmaktaydı?
Vichy Hükümeti, “Nazi Yeni Düzeni”ne bağlı kalınarak Fransız egemenliğinin yeniden sağlanabileceğine inanmaktaydı.
İtalya, Japonya ve Almanya arasında neden Üçlü Pakt denilen bir ittifak antlaşması imzalanmıştır?
27 Eylül 1940’da İtalya, Japonya ve Almanya arasında Üçlü Pakt denilen bir ittifak antlaşması imzalandı. Bu Pakt’la, Almanya ve İtalya Avrupa’da; Japonya ise Uzak Doğu’da istilaya dayalı “yeni düzenler” kuracaklardı.
Hitler yeni topraklardan bahsettiği zaman ilk hangi ülkeyi söylemiştir?
Hitler’in en önemli hedeflerinden biri Sovyetler Birliği ve Bolşevizmi yok etmekti. 1924’te Mein Kampf (Kavgam) adlı kitabında, “varoluş mücadelesinde Alman halkına yaşam alanı sağlamak üzere yeni topraklardan bahsettiğimiz zaman, ilk olarak Rusya ve sınır devletlerini düşünmemiz gerekir” diye yazmıştı.
Alman ordusunun Sovyetler Birliğinin işgalinde başarısızlığının nedenleri nelerdir?
Alman ordusunun başarısızlığında Sovyet güçlerinin direnişinin yanı sıra, kış mevsiminin bastırması ve ordunun kış koşullarına göre organize edilememesi gibi etkenler de bulunmaktaydı.
ABD’nin Japonya’dan gerginliğin azalması için uyulmasını istedikleri ilkeler nelerdir?
ABD yetkilileri, gerginliğin azaltılması için Japonya Başbakanı Tojo’dan dört ilkeye uymalarını istemişlerdi. Bunlar; toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığa saygı, içişlere karışmama, ticarette ayırım gözetmeme ve güç kullanılarak statükonun değiştirilmemesiydi.
Japonya neden ABD’nin uyulmasını istediği ilkeleri reddetmiştir?
Japonya’daki militarist yönetim, bu ilkeleri reddederek Almanların Sovyetlerde ilerlemesinden ve Anglo-Saksonların Pasifik’te zayıf bulunmasından cesaret alarak, eskiden beri özlemini duyduğu Büyük Pasifik İmparatorluğu’nu kurmak için harekete geçti.
“Atlantik Bildirisi” hangi tarihte yayınlandı?
ABD Başkanı Roosvelt ve İngiltere Başbakanı Churchill, 1941 yılının Ağustos ayının başlarında savaşla ilgili gelişmeleri görüşmek üzere Kanada açıklarında bir savaş gemisinde bir araya geldi. İki lider görüşmelerden sonra 14 Ağustos 1941’de “Atlantik Bildirisi” adı verilen ortak bir metin yayınladı.
Atlantik Bildirisi’nin maddeleri nelerdir?
Bildirinin maddeleri arasında; savaştan sonra toprak kazanılmaması, ilgili halkın onayı alınmadan toprak değişikliği yapılmaması, ulusların kendi geleceklerini belirleme hakkına sahip olması, uluslararası iş birliğinin geliştirilmesi, temel ham maddelerden eşit biçimde faydalanılması, insanların korku ve açlıktan kurtarılması, açık denizlerde ticaret serbestliğinin gerçekleştirilmesi, Mihver devletlerinin silahtan arındırılması ve savaştan sonra topyekûn silahsızlanmaya gidilmesi gibi hususlar vardı.
“Birleşmiş Milletler Bildirisi” hangi tarihte yayınlandı?
ABD’nin savaşa katılmasından sonra Almanya’ya karşı savaşa giren 26 devletin imzasıyla 1 Ocak 1942’de Atlantik Bildirisi esas olmak üzere “Birleşmiş Milletler Bildirisi” yayınlandı.
Kazablanka Konferansında hangi kararlar alındı?
Bu konferans ABD Başkanı Roosevelt ve İngiltere Başbakanı Churchill ile üst düzey komutanlar arasında, 14-24 Ocak 1943 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Taraflar; ABD kuvvetlerinin Kasım 1942’de Fas ve Cezayir’e çıkarma yapmasını, Kuzey Afrika Savaşlarının gidişatını, çeşitli stratejik ve diplomatik sorunları görüştüler. Konferansın sonunda; Sovyetler Birliği üzerindeki baskıyı hafifletmek için Sicilya’ya çıkarma yapılması, Balkanlarda ikinci bir cephenin açılması, bunun için de Türkiye’nin savaşa katılmasını sağlamak üzere hazırlıklara girişilmesi, Mihver devletlerinin kayıtsız şartsız teslimine kadar mücadeleye devam edilmesi gibi kararlar alındı.
Washington Konferansında hangi kararlar alındı?
Roosevelt ve Churchill’in başkanlığında 12-16 Mayıs 1943’te gerçekleştirilen konferansta, İtalya’nın işgal edilmesi, Türk hava alanlarından yararlanılması, ikinci cephenin Fransa’da açılması, savaş sonrasında kurulacak barışın korunması sorumluluğunun ABD, İngiltere, Sovyetler Birliği ve Çin’e verilmesi kararlaştırıldı.
Potsdam Konferansı’nda hangi kararlar alındı?
17 Temmuz-2 Ağustos 1945 tarihleri arasında düzenlenen Potsdam Konferansı’nda şu kararlar alındı: Almanya’nın kontrolünün ABD, İngiltere, Sovyetler Birliği ve Fransa işgal bölgeleri komutanları aracılığıyla yapılması, Almanya’nın silahsızlandırılması ve askerlikten arındırılması, Almanya silahlı kuvvetlerinin, Nazi birlik ve örgütlerinin tümüyle kaldırılması, Alman savaş endüstrisinin ortadan kaldırılarak yeniden düzenlenmesi ve Alman ekonomisinin Müttefikler tarafından kontrol edilmesi, savaş suçlularının tutuklanması ve kontrol edilmesi, Almanya’nın savaş tazminatı ödemesi, Almanya’da demokratik bir düzenin kurulması, barışla ilgili düzenlemelerin yapılması için ABD, İngiltere, Sovyetler Birliği, Çin ve Fransa dışişleri bakanlarından oluşan bir “Dışişleri Bakanları Konseyinin” kurulması, oluşturulan konseyin Romanya, Bulgaristan, Macaristan ve Finlandiya barış sözleşmelerini hazırlamakla yükümlü olması gibi.
Almanya’nın kayıtsız-şartsız teslim olduğunu içeren belge hangi tarihte imzalanmıştır?
Alman delegeleri 7 Mayıs 1945’te Reims kentindeki Eisenhower’in ana karargâhında ülkenin kayıtsız-şartsız teslim olduğunu içeren belgeyi imzaladı.
Uzak Doğu’da savaş ne zaman sona ermiştir?
Japonya, 10 Ağustos 1945’te yenilgiyi kabul ettiğini ABD’ye bildirdi. Tarafların yaptıkları diplomatik görüşmeler sonunda Tokyo Koyu’nda demirli bulunan ABD’ye ait Missouri adlı savaş gemisinde 2 Eylül’de Japonya’nın teslim belgesi imzalandı. Böylece Uzak Doğu’da savaş sona erdi.
Neden Türkiye’yi yönetenler ülkeyi herhangi bir savaşın dışında tutmayı ana hedefleri arasına almışlardı?
Genç Türkiye’nin yöneticileri, Birinci Dünya Savaşı’na sürüklenen Osmanlı İmparatorluğu’nun nasıl ortadan kalktığını, Türk Ulusu’nun nasıl yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını unutmamışlardı. En önemli amaçları ülkeyi her yönden kalkındırmak ve modernleştirmekti. Bu nedenle ülkeyi herhangi bir savaşın dışında tutmayı ana hedefleri arasına almışlardı.
Türkiye savaş sırasında nasıl bir politika izledi?
Türkiye savaş boyunca tarafsız bir politika izledi. Ancak her iki tarafla da ticari ilişkileri sürdürmeye çalıştı. Türkiye, savaşın bitimine yakın 23 Şubat 1945’te Almanya ve Japonya’ya savaş ilan etti. Bu kararın alınmasında Yalta Konferansı’nda 1 Mart 1945 itibarıyla Almanya ve Japonya’yla savaş durumunda olan devletlerin Nisan ayı sonunda San Fransisco’da toplanacak Konferans’a davet edileceğinin ve Birleşmiş Milletler Örgütünün kurucu üyeleri arasında yer alacağının açıklanmış olması önemli rol oynadı.
Türkiye, Almanya ve Japonya’ya ne zaman savaş ilan etti?
Türkiye, 23 Şubat 1945’te Almanya ve Japonya’ya savaş ilan etti.