Siyasi Tarih Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
Birinci Dünya Savaşı (1908-1928)
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahdı Arşidük François Ferdinand’ın öldürülmesinin arkasında kim olduğu tespit edilmiştir?
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahdı Arşidük François Ferdinand’ın Saraybosna’daki ordu manevraları ziyareti sırasında 28 Haziran 1914’te Gavrilo Prencip adlı bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi dünyayı savaşa sürükledi. Avusturya-Macaristan Hükûmeti yaptığı soruşturmada suikastın Sırbistan gizli servisi ile bağlantısı olan “Kara El” örgütü tarafından organize edildiğini tespit etti.
Osmanlı İmparatorluğu Goeben ve Breslau adlı iki Alman savaş gemisini ne yapmıştır?
Uluslararası hukuka göre gemilere savaş sonuna kadar el koyması gereken Osmanlı Hükûmeti, bunları satın aldığını açıkladı. Gemilere Türk bayrağı çekti, adlarını Midilli ve Yavuz olarak değiştirdi ve personele de fes giydirdi.
Osmanlı Hükümeti hangi tarihte Rus limanlarını bombalattı?
Osmanlı Hükümeti tarafından donanma komutanlığına getirilen Alman Amirali Souchon, başta Yavuz ve Midilli olmak üzere Osmanlı donanmasını 29-30 Ekim 1914’te Karadeniz’e çıkartarak Odessa ve Sivastopol gibi Rus limanlarını bombardıman ettirdi.
Hangi taraf ülke gizli anlaşmayla Üçlü İttifak blokunun karşısında yer almıştır?
İtalya, çıkar ilişkilerinin ve buna bağlı gerginliklerin doruk noktasına ulaştığı bir sırada, 1902’de Fransa ile gizlice anlaştı ve dünya savaşı başlayınca da ittifak blokunun karşısında yer aldı.
Wilson İlkelerinde öne çıkan temel değerler hangileridir?
Savaşın küresel düzeyde sona erdirilmesi ve yeni bir dünya düzeni kurulması yolunda atılan en önemli adımlardan biri ABD Başkanı Wilson’un 8 Ocak 1918’de Kongre’de yaptığı konuşmada barışın temel ilkelerini açıklamasıdır. Başkan Wilson açıklamasında; diplomasi alanında açıklık ilkesinin esas alınması, uluslararası ticarette engellerin kaldırılması ve ticari ilişkilerde eşitliğin kabul edilmesi, ulusların kendi kaderlerini tayin etmesi ve bütün devletlerin bağımsızlıklarını ve toprak bütünlüklerini garanti altına alacak bir uluslararası örgütün (Milletler Cemiyeti) kurulması gibi hususları gündeme getirdi.
Dretnot’ a sahip olmak ülkeler için hangi anlama gelmektedir?
Dretnot (dreadnought) adı verilen zırhlı savaş gemilerine sahip olmak, bir ülkenin küresel ya da bölgesel güçler dengesinde önemli bir yer edinmesi anlamına gelmekteydi.
Milletler Cemiyeti Misak’ın başlangıç kısmında devletlerin hangi dört ilkeyi kabul etmelerini istenmişti?
Misak’ın başlangıç kısmında devletlerin dört ilkeyi kabul etmeleri istenmişti:
- Savaşa başvurulmaması hususunda bazı taahhütlerin kabul edilmesi.
- Adalet ve şeref üzerine kurulu uluslararası ilişkilerin aleni (açık) olması.
- Devletler hukuku kurallarına kesinlikle uyulması.
- Antlaşmalara sıkı sıkıya uyulması.
İrredentizm nedir?
Bir devletin, kendi sınırına yakın yaşayan soydaşlarının oturduğu bölgeleri ilhak etme politikasıdır.
Monreo Doktrini nedir?
Monreo Doktrini: ABD Başkanı James Monroe tarafından 1823’te ilan edilen ve ABD’nin Batı Yarımküre sorunlarına Avrupalı güçler tarafından müdahale edilmesini kabul edemeyeceğini açıklayan doktrin.
Birinci Fas Krizi’nin çıkış gerekçesi nedir?
Avrupalı büyük devletler Kuzey Afrika’da ve Akdeniz’de stratejik bir öneme sahip bulunan Fas’ı egemenlikleri altına almak için çaba göstermişlerdir. Özellikle Fransa, bu küçük ülkenin polisini, ordusunu ve gümrüklerini kontrol altına almanın planlarını yaptı. Fas Sultanı Abdülaziz’in, bu durumu Alman büyükelçisiyle görüşmesi ve büyükelçinin bu ülkenin yabancı devletlerin uyruklarıyla olan ilişkilerini düzenleyen 1880 tarihli Madrid Konvansiyonu’nu işaret etmesi krize neden olmuştu. Krizin çözülmesi için diplomatik çaba gösterildi.
Birinci Dünya Savaşı’nın nedenleri nelerdir?
Sömürgecilik ve ekonomik yayılma/emperyaliz, Alman siyasi birliğinin kurulması ve Avrupa’da Alman-Fransız rekabeti, Balkanlarda Rusya, Avusturya-Macaristan rekabeti, Büyük güçler ittifakı ve bağlantılar sistemi: Bloklaşma, Silahlanma, Aşırı milliyetçilik, Dinsel ve kültürel yayılma.
Osmanlı İmparatorluğu’nda “boykot” kime karşı uygulandı?
İlk kez Kuzeybatı İrlanda’da bulunan County Mayo’da ortaya çıkan boykot, “zayıfın silahı” olarak İran’dan Hindistan’a, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Çin’e kadar dünyanın birçok bölgesine yayılmıştır. Bu eylem metodu Osmanlı İmparatorluğu’nda politik bir silah olarak ilk kez Avusturya-Macaristan’a karşı uygulandı. Halk, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yönlendirmesiyle bu ülkenin mallarını satın almadı. Fes boykotu da denilmektedir. En önemli toplumsal-iktisadi sonucu “mili iktisat” fikrini doğurmasıdır.
Almanya, İtalya ve Avusturya-Macaristan arasında imzalanan Üçlü İttifak antlaşmasına göre taraflar hangi politikayı izleyeceklerdir?
Almanya, İtalya ve Avusturya-Macaristan arasında 20 Mayıs 1882’de Üçlü İttifak adlı bir antlaşma imzalanarak Avrupa kıtasının iki bloka ayrılmasına yol açan en önemli adım atıldı. Üçlü İttifak Antlaşması’na göre taraflardan biri, iki veya daha fazla büyük devletin saldırısına uğraması hâlinde, diğer iki devletin ona yardım etmesi, İtalya’nın Fransa’nın saldırısıyla yüzyüze gelmesi karşısında da diğer iki devletin ona yardımda bulunması karara bağlandı. Ayrıca bu durumların dışında devletlerden biri saldırıya uğrarsa diğerleri lehte tarafsızlık politikası izleyeceklerdi. Bu antlaşma ile Bismarck’ın Fransa’yı tecrit etme politikası büyük çapta başarıya ulaştı.
“Genel Senet” nedir?
Daha önce Madrid Konvansiyonu’na imza atan devletler İspanya’nın Algeciras kentinde düzenledikleri konferansta, 7 Nisan 1906’da “Genel Senet” adı verilen bir belge imzaladılar. Buna göre, Fas’ın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı yeniden tanındı. Ticaret eşitliği ilkesi kabul edildi. Bu düzenlemelere ek olarak, İspanya ve Fransa’nın Fas-Cezayir sınırında güvenliği sağlamak için önlemler alması karara bağlandı. Bu Konferans ve alınan kararlar Almanya’nın aleyhine sonuçlar verdi.
Panslavizm nedir?
Panslavizm; 19. yüzyılın ilk yarısında Avusturya- Macaristan egemenliğinde yaşayan Çek ve Slovaklar arasında edebi ve felsefi bir akım olarak ortaya çıkan Slavcılık, aynı yüzyılın ikinci yarısında siyasi bir nitelik kazandı. Orta ve Doğu Avrupa’da yaşayan Slavların Rusya’nın yönetiminde birleşmesini ifade etmek için kullanılmaya başlandı. Panslavist akım 1858’de Moskova’da kurulan “Slav Yardım Komitesi” ile ivme kazandı.
Almanya’nın denizlere açılma projesinin ilk adımını ne oluşturmuştur?
Almanya, 1895’te Kuzey Denizi’ni Baltık Denizi’yle birleştirerek Kiel Kanalı’nı açması, denizlere açılma projesinin ilk adımını oluşturdu.
İkinci Fas krizi neden önemlidir?
İkinci Fas krizi ya da Agadir Olayı Avrupa güç dengesinin hangi boyuta ulaştığını göstermesi açısından önemlidir.
Birinci Dünya Savaşı denizaltılar açısından neden önemlidir?
Almanya, savaşın ilk aylarında o tarihe kadar keşif yapmak ve karakol görevleri için kullanılan denizaltıları birer öldürücü silah olarak kullanmaya başladı. U-21 ve U-9 adlı Alman denizaltıları İngiliz donanmasına ait dört kruvazör ve beş savaş gemisini batırarak dünyanın ilgisini çekti.
Rusya Birinci Dünya Savaşından ne zaman çekilmiştir?
Bolşevik Hükûmet, Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Bulgaristan ve Osmanlı İmparatorluğu ile 2 Aralık 1917’de Brest-Litovsk’ta görüşmeler yaptı. Öncelikle taraflar arasındaki görüşmelerden sonra 15 Aralık 1917’de ateşkes imzalandı. Ardından da 3 Mart 1918’de taraflar arasında Brest-Litovsk Barış Antlaşması kabul edildi. Böylece Rusya tamamen savaştan çekildi.
Osmanlı Hükümeti ile Almanya arasında 2 Ağustos imzalanan ittifak antlaşmasının en önemli hükümleri nelerdir?
Osmanlı Hükûmeti üyelerinin bir bölümünün haberi olmaksızın imzalanan ittifak antlaşmasının en önemli hükümleri şunlardır:
- İki devletin, Avusturya-Macaristan ile Sırbistan arasında çıkan bir anlaşmazlıkta tam bir tarafsızlık içinde bulunması,
- Avusturya-Macaristan ile Rusya’nın savaşa tutuşması hâlinde Almanya’nın da buna katılmak zorunda kalması durumunda, Osmanlı İmparatorluğunun da savaşa girmesi,
- Almanya’nın Osmanlı İmparatorluğu’nun tehditle yüz yüze kalması durumunda silahla Osmanlı’yı savunması
Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya savaşına girme nedenlerini nelerdir?
Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşa girme nedenlerini şöyle sıralamak mümkündür:
- İtilaf blokunda yer alan devletlerin Osmanlı İmparatorluğu’na karşı izledikleri saldırgan politikalar
- Son savaşlarda kaybedilen toprakların geri alınması
- Ekonomik bağımsızlığın kazanılması
- Almanya’nın savaştan üstün çıkacağı düşüncesi
- Osmanlı-Alman yakınlaşması
- Turan İmparatorluğu kurma düşüncesi
Versailles Barış Antlaşmasının önemli noktaları nelerdir?
Versailles Antlaşması, 28 Haziran 1919’da Versailles Sarayı’nın Aynalı Salonu’nda imzalandı. Almanya’nın cezalandırılması anlayışıyla hazırlanan antlaşma, 440 maddeye sahipti. Önemli noktaları şunlardır:
- Alsace-Lorraine’nin Fransa’ya; Malmédy, Moresnet Belçika’ya; Memel yeni kurulan Litvanya’ya; Poznan ve Batı Prusya’nın büyük bölümü Polonya’ya terk edilmesi,
- Almanya’nın Avusturya’yla birleşmesinin “Anschluss” yasaklanması,
- Avusturya’nın, Çekoslovakya’nın ve Polonya’nın bağımsızlıklarının tanınması,
- Donanmanın İtilaf Devletleri’ne teslim edilmesi, zorunlu askerliğin kaldırılması, denizaltı ve uçak yapılmaması
- Savaştan zarar gören İtilaf Devletleri uyruklarının zararlarının ödenmesi,
- Savaş tazminatının ödenmesi (Tazminat miktarı daha sonra Müttefikler arasında kurulacak bir komisyon tarafından saptanacaktı.)
Mondros Ateşkes Antlaşması’nın bazı önemli hükümleri nelerdir?
Çok ağır koşullara sahip 25 maddelik bu antlaşmanın bazı hükümleri şöyledir: Çanakkale ve Karadeniz Boğazları’nın geçişe açılması ve bunların istihkâmlarının İtilaf Devletleri askerlerine bırakılması, İtilaf Devletlerince iç düzenin korunması için kararlaştırılacak sayıdaki kuvvetlerin dışında kalan ordunun dağıtılması, donanmanın teslim edilmesi, silah, cephane bütün araç ve gereçlerin teslim edilmesi, demiryolu merkezlerinin, limanların denetim altına alınması, Toros tünellerinin, telgraf ve posta merkezlerinin kontrol edilmesi ve İtilaf Devletlerinin güvenliklerini tehdit edecek bir durum olduğunda herhangi bir stratejik noktayı işgal etme hakkına sahip olması gibi.
Paris konferansında “On’lar Konseyi” ni hangi ülkeler oluşturdular?
Büyük devletlerin temsilcileri (ABD, İngiltere, Fransa, Japonya, İtalya) konferansta etkili olmak için “On’lar Konseyi” ni oluşturdular. On’lar Konseyi ise ABD, İngiliz, Fransız, İtalyan ve Japon Başbakanı (ABD’ninki devlet başkanı) ile Dışişleri Bakanlarından oluşacaktı ve Konferans’ın temel organı görevini görecekti.
Versailles Barış Antlaşmasının Almanya açısından önemi nedir?
Bu antlaşma, Almanya’nın topraklarının bölünmesine ve ekonomik gelişme olanaklarının ağır baskı altına alınmasına yol açtı. Alman toplumu, ekonomik yıkımı ve işsizlikle yüz yüze kaldı. Faşizm toplumda uç vermeye başladı.
“Siyah Savaş Planı” nedir?
ABD ve Almanya 19. yüzyılın sonlarından itibaren uluslararası pazarlarda rekabete girmişlerdi. İki ülkenin Pasifik ve Latin Amerika’daki çekişmeleri zaman zaman diplomatik krizlere yol açmıştı. ABD donanması yetkilileri Almanlara karşı olası bir çatışma hâlinde Atlantik ve Karayipler’de nasıl hareket edileceğine ilişkin “Siyah Savaş Planı” adıyla stratejiler belirlemişti.
Niçin “Dörtler Konseyi” oluşturulmuştur?
Büyük devletler, On’lar Konseyi’nin çalışmalarının hızlı ilerleyememesi nedeniyle Japonya’nın devreden çıkarılmasına ve sadece Başbakanlar ile ABD başkanından oluşan “Dörtler Konseyi”nin kurulmasına karar verdi.
Balkan Savaşı hangi tarihte başlamıştır?
Balkan Savaşı, Karadağ’ın 8 Ekim 1912’de Osmanlı’ya savaş ilan etmesiyle başladı.
“Hakemlik Genel Senedi” nedir?
Milletler Cemiyeti bu gerçekten hareketle 26 Eylül 1928’de “Hakemlik Genel Senedi” adı verilen bir belge hazırlayarak üye olan ve olmayan ülkelerin onayına sundu. Bu girişimle; uzlaştırma, hakemlik ve yargı yöntemlerinin bağdaştırılmasına çalışıldı. Buna göre diplomasi yoluyla çözüme kavuşturulamayan uyuşmazlıklar, uzlaştırma yoluyla çözülmeye çalışılacaktı. Hukuki uyuşmazlıklarda ancak bütün taraflar anlaşırlarsa uzlaştırma yoluna gideceklerdi. Eğer hukuki bütün anlaşmazlıkları, taraflar aralarında hakeme sunmak için uyuşmuş değillerse “Uluslararası Daimi Adalet Divanı”na göndereceklerdi. Hakemlik Genel Senedi ile bütün anlaşmazlıklar, tarafların rızası veya bu olmadan bir tarafın istemi ile hakemliğe götürülebilecekti.
“Manda” nedir?
Manda, İtilaf Devletleri’nin toprak elde etme istekleriyle Wilson’un “toprak katmama” ilkesi arasında orta bir yol bulmak amacıyla Güney Afrikalı devlet adamı General Smuts tarafından ortaya atıldı. Buna göre Osmanlı İmparatorluğu’nun Arapların oturduğu kimi bölgeler ve Alman sömürgeleri Sevr, Lozan ve Versailles Antlaşmalarıyla İtilaf Devletlerine verilmiş, bunlar da haklarını Milletler Cemiyeti’ne bırakmışlardı. Bu örgüt de bu bölgelerin yönetimi için bazı devletlere vekalet verecek ve böylece İtilaf Devletleri istedikleri toprakları elde etmiş olacaklardı. Milletler Cemiyeti bu bölgeleri geçici olarak bırakacaktı ve istediği zaman geri alabilecekti. Hazırlanan ilkelere göre A, B ve C tipi mandalar olacaktı. Osmanlı’dan ayrılan bölgelerde A tipi manda kurulacaktı. Sözü edilen düzenlemeye göre gelişmemiş bir ülke gelişinceye kadar gelişmiş büyük bir devletin vekaleti altında bulunacaktı.
Versailles Barış Antlaşması Almanya ve Avrupa’nın tümü için makul çözümler getirmekte midir?
Birçok devlet adamı, bilim insanı ve uluslararası ilişkiler uzmanı Versailles Barış Antlaşması’nın Almanya ve Avrupa’nın tümü için makul çözümler içeren bir siyasal belge olmadığı konusunda hemfikirdiler. Hatta gelecekteki savaşın (İkinci Dünya Savaşı’nın) hatlarını baştan belirlediğini öne sürmüşlerdir.
Milletler Cemiyeti kararlarına uymayanlara karşı nasıl yaptırımlar öngörülmüştür?
Milletler Cemiyeti kararlarına uymayanlara karşı ekonomik, mali ve askerî yaptırımlar öngörülmüştür. Ancak askerî yaptırımların zorunlu bulunmaması ve nasıl uygulanacağının belirtilmemesi, bu yöntemin etkili olmamasına yol açmıştı.
“Karşılıklı Yardım Antlaşması” nedir?
Milletler Cemiyeti, 1923’te, bir “Karşılıklı Yardım Antlaşması” hazırlayarak üye devletlerin onayına sundu. Bu antlaşmaya göre, devletlerden birinin saldırıya uğraması hâlinde Milletler Cemiyeti Konseyi’nin dört gün içinde kimin saldırgan olduğuna karar vermesinden sonra, diğer devletlerin doğrudan doğruya saldırıya uğrayana yardım etmesi gerekecekti. Fransa ve bazı devletler bu projeyi kabul etti. Ancak İngiltere, Dominyonlar, İskandinav ülkeleri ve Hollanda çok fazla yükümlülük altına gireceklerini öne sürerek reddettiler.
Balkan savaşının başladığı gün, Avrupa’nın büyük devletleri hangi açıklamayı yaptılar?
Savaşın başladığı gün, Avrupa’nın büyük devletleri ortak bir bildiri yayınlayarak barışın ve statükonun bozulmasına karşı olduklarını, statükonun bozulması halinde toprak değişikliğini kabul etmeyeceklerini açıkladılar. Yine bu bildiriyle Osmanlı İmparatorluğu’ndan Makedonya’da ıslahat yapmasını da istediler.
Sevr Barış Antlaşmasının Osmanlı İmparatorluğu açısından önemi nedir?
Sevr Barış Antlaşması, içerdiği ağır koşullarla Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalamış ve Türklerin egemenliğinde bırakılan kısmı üzerinde de siyasi, ekonomik, mali ve askerî alanlarda altından kalkılamayacak bir denetim öngörmüştü. İmparatorluğun sahip olduğu toprakların önemli bir İngiliz ve Fransız manda rejimleriyle yönetilmeye başlandı.
Uçakların savaşta kullanılması nasıl olmuştur?
Fransız ve Alman Ordusu Batı Cephesi’nde 1914’ün sonlarında siper savaşları başladığında uçakları gözlem ve keşif yapmak için kullanmışlardı. Almanlar makineli tüfeği uçağa monte ederek dünyanın ilk gerçek avcı uçağını yapmayı başarmışlardı. Bu uçağı ilk olarak 1916’da Verdun Savaşı’nda kullandılar. 1917 yılının başında da Alman mühendisler ilk olarak uzun menzilli bombardıman uçaklarını dizayn ettiler. Alman bombardıman uçakları ilk saldırılarını 13 Haziran 1917’de Londra’ya gerçekleştirdiler.
Brest-Litovsk antlaşması ile nereler Almanya’nın uydusu haline geldi?
Bu Antlaşma’yla Polonya, Baltık devletleri (Letonya, Estonya, Litvanya), Ukrayna, Finlandiya ve Kafkasya Almanya’nın uydusu haline geldi.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşında Savaştığı Cepheler nerelerdir?
- Kafkasya ve Doğu Anadolu Cephesi
- Irak Cephesi
- Kanal Cephesi
- Çanakkale Cephesi
- Galiçya Cephesi
Versailles Antlaşması’nın tazminat ödenmesine ilişkin hükmü nedir?
Versailles Antlaşması’nın tazminat ödenmesine ilişkin hükmü: İtilaf Devletleri ve onlara bağlı olan hükûmetlerin ileri sürdüğü ve Almanya’nın kabul ettiği üzere, İtilaf devletleri ve onlara bağlı hükümetler ve milletlerin Almanya ve müttefikleri tarafından yapılan saldırı sonucunda uğradıkları kayıp ve zarardan Almanya ve müttefikleri sorumludur (Madde 231). İtilaf Devletleri ve onlara bağlı olan hükümetler, eldeki anlaşmanın başka maddelerinden doğacak sürekli bir küçülmeyi dikkate aldıktan sonra, bu tür kayıp ve zararları tam olarak tazmin etmeye, Almanya’nın kaynaklarının yeterli olmadığını kabul ederler (Madde 232).
Avrupa’da milliyetler sorunu çerçevesinde nerelerde anlaşmazlıklar ortaya çıktı?
Paris Barış Konferansı’nda yapılan antlaşmaların sonucunda Orta ve Doğu Avrupa’da birçok yeni devlet kuruldu. Siyasi haritanın yeniden çizilmesi azınlık sorununu da alevlendirdi. Polonya Devleti’nin sınırlarının çizilmesi sırasında Almanya ile anlaşmazlık yaşanılması, Yukarı Silezya’nın geleceğinin belirlenmesi, Litvanya ile Polonya arasında da Vilna (Vilnius) kenti nedeniyle çatışma çıkması, Romanya ve Çekoslovakya’da ciddi bir Macar azınlık bulunması, Polonya ile Çekoslovakya’nın Teschen bölgesi, Avusturya ve Yugoslavya (Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı) Drava Vadisi için rekabete girişmesi ve İtalya’nın, Adriyatik’te bazı çıkarlar elde etmek için Fiume Limanı’nı için yeni Yugoslavya ile çatışması milliyetler sorunun başat konuları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Filistin üzerinde kurulacak olan “mandat” sisteminin temelini ne oluşturmuştur?
Balfour Deklarasyonu ;İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Balfour 2 Kasım 1917’de Uluslararası Siyonizm Hareketi’nin liderlerinden Lord Rothschild’e bir mektup göndererek, Filistin’de Yahudilere bir “ulusal yurt” kurulması çabasının ülkesi tarafından destekleneceğini bildirdi. Ancak bölgenin Yahudi olmayan halklarının hakları ihlal edilmeyecekti. İngiliz Dışişleri Bakanı bu girişimle, çok sayıda Yahudi’nin yaşadığı ABD’nin sempatisini ve desteğini sağlamayı amaçladı. Diğer İtilaf Devletleri Hükümetleri tarafından da desteklenen bu bildiri, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Filistin üzerinde kurulacak olan “mandat” sisteminin temelini oluşturdu.
Milletler Cemiyeti’nin etkili bir politika yürütememesinin belli başlı nedenleri nelerdir?
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra barışı ve güvenliği sağlama konusunda anahtar rol oynaması düşünülen Milletler Cemiyeti, kuruluş anlarından itibaren etkisiz kalmıştı. Avrupa devletlerinin tamirat borçlarının ödenmesi konusunda uyuşmazlığa düşmesi ABD, Sovyetler Birliği ve Almanya’nın Milletler Cemiyeti’nde yer almaması ve Fransa ile İngiltere arasında görüş ayrılıklarının derinleşmesi bu kurumun etkili bir politika yürütememesinin belli başlı nedenleri arasında yer almaktadır.
Ortak Güvenlik nedir?
Ortak Güvenlik: Uluslararası kamuoyunu saldırganlığı kınama yönünde seferber ederek devletler arasındaki barışı koruma ilkesi. Genel olarak Milletler Cemiyeti ve Birleşmiş Milletler gibi uluslar arası örgütlerin temel amacı olarak görülür.
“Daimi Danışma Komisyonu” neden kurulmuştur?
Milletler Cemiyeti’nin taşıdığı zaafların giderilmesi, uyuşmazlıkların zorunlu olarak hakem önüne çıkarılmasının sağlanması ve bir uluslararası ordunun kurulması için 1920’de “Daimi Danışma Komisyonu” kuruldu.
Mondros Ateşkes Antlaşması’nın temel niteliği nedir?
Bu ateşkes antlaşmasının temel niteliği, Osmanlı İmparatorluğu’na son verilmesi, İmparatorluk topraklarının paylaşılmasına zemin hazırlanması ve egemenliğinin kısıtlanmasıdır.
Küçük Antant neden yapılmıştır?
Küçük Antant, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun ardından kalan boşluğu doldurmak, Tuna ve Balkanlar bölgesinde istikrarı kurmak üzere yapılmıştı.
Briand-Kellogg Paktını hangi maddelerden oluşmuştur?
Pakt, giriş ve iki maddeden oluşmuştur. Devletler, uluslararası ilişkilerde savaşı ulusal politikalarına alet etmeyeceklerini, anlaşmazlıkların çözümü için savaş yoluna gitmeyeceklerini, uyuşmazlıklarını barışçı yollardan çözeceklerini kabul etmişlerdir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşa katılması sürecini ne hızlandırmıştır?
Akdeniz’de İngiliz donanmasının takibinden kaçan Goeben ve Breslau adlı iki Alman savaş gemisinin 10 Ağustos’ta Çanakkale Boğazı’nı geçerek Marmara Denizi’ne girmesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşa katılması sürecini hızlandırdı.
Birinci Dünya Savaşı’nda gidişatı kökten değiştiren iki önemli olay nedir?
Birinci Dünya Savaşı’nda gidişatı kökten değiştiren iki önemli olay meydana geldi. İlki Rusya’da Bolşevik Devrimi’nin gerçekleşmesi, ikincisi de Amerika Birleşik Devletleri’nin savaşa girmesidir.
Osmanlı imparatorluğu hangi tarihte Birinci Dünya Savaşından çekilmiştir?
Osmanlı İmparatorluğu, 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzalayarak savaştan çekildi.
Milletler Cemiyeti Komisyonu hangi ülkelerden üye ile oluşturulmuştur?
Milletler Cemiyeti Komisyonu, beş büyük devletin 10 temsilcisi ile Brezilya, Belçika, Çin, Portekiz ve Sırbistan’dan birer üye ile oluşturuldu. Fakat diğer ikinci derecedeki devletlerin itirazı üzerine Yunanistan, Romanya, Lehistan ve Çekoslovakya’dan da üye alındı ve üye sayısı 19’a çıkartıldı.
Milletler Cemiyeti Misakı’nda üye devletlerin kendi aralarındaki ihtilafları çözme yöntemi nasıl gösterilmişti?
Milletler Cemiyeti Misakı’nın 12. Maddesi üye devletlerin kendi aralarındaki ihtilafları çözme yöntemi gösterilmişti. Bu durumda üye devletlerin “ya tahkime, ya yargısal çözümleme usulüne ya da Konsey’in soruşturmasına havale etmeyi kabul” edeceklerini ve “hakem kararının veya yargısal kararın veya Konsey raporunun verilmesinden itibaren 3 ay geçinceye kadar hiçbir şekilde savaşa başvurmamayı” yükümlenecekleri belirtilmişti. Barışçı çözüm yolunu kabul eden ve verilen hükümleri yerine getiren devlete karşı savaş açılamayacağı hükmü getirilirken kararların yerine getirilmemesi hâlinde savaş için üç aylık bir sürenin geçmesi gerektiği hükmü konulmuştu. Bu süre içinde (üç ay) uzlaşma olmaması durumunda savaş meşrulaşacaktı.
Briand-Kellogg Paktını hangi ülkeler imzalamıştır?
Briand-Kellogg Paktı, Paris Paktı ya da Kellogg Paktı adlarıyla anılan belge 27 Ağustos 1928’de 9 devlet arasında (ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Çekoslovakya, Polonya ve Belçika) imzalandı. Bu sayı İngiltere ile birlikte hareket eden Dominyonlar da eklendiğinde 15’e çıkmaktadır.