aofsoru.com

Osmanlı Türkçesi 2 Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim

Metinler

1. Soru

Sultân Mehmed Gâzi Trabzon gazâsı niyyetine Anadolu’ya geçdi, her ne kim niyyet itdi Hakk te‘âlâ müyesser itdi. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Sultan Mehmed Gazi, Trabzon gazası niyetiyle Anadolu’ya geçti. Bu seferinde neye niyet ettiyse Hak teala onu ona müyesser eyledi. şeklindedir.


2. Soru

Her tarafın pâdişâhlarından ilçi geldi, Han’a ‘vilâyet mübârek olsun’ deyu. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Her tarafın padişahlarından tahta geçişini kutlamak için elçiler geldi. şeklindedir.


3. Soru

Âdet-i muhabbet terk olundı; adâvete bir bahâne bu oldı. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Muhabbet âdeti terk edildi. Aralarındaki düşmanlığa bir sebep de budur. şeklindedir.


4. Soru

Ve hem bu Hoşkadem ki sultân-ı Mısırdır, her tarafa yağı olmağa başladı. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Mısır Sultanı Hoşkadem her tarafa düşmanlık yapmaya başladı. şeklindedir.


5. Soru

Âhır fursat buldı ‘Mekki Arslan Bey’i helâk itdi, cum‘a mescidinde. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Sonunda bir fırsatını buldu, Mekkî Arslan Bey’i Cuma mescidinde öldürdü. şeklindedir.


6. Soru

Budak dahi gitdi Şâm’a düşdi. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Budak da gitti Şam’a yerleşti. şeklindedir.


7. Soru

Ve bundan sonra nice yıl mahfîce kinâyetle zindegânî olundı, biribirine ilçi göndermediler. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Bundan sonra nice yıl gizlice ve üstü örtülü bir şekilde ilişki kuruldu. Birbirlerine elçi göndermediler. şeklindedir.


8. Soru

Ol vakıfların hâsılların ol Arablara vireler kim anlar o burkeleri dolduralar. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi ‘Çöl Araplarına kuyuları suyla doldurmaları için bu vakıflardan para versinler’ dedi. şeklindedir.


9. Soru

Karaman-oğlu dahi pâdişâhın bu fi’iline muttali‘ oldı, kendi bir tezvîr ilçi gönderdi kim sana yağı oldı Osmanoğlı deyu. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Karamanoğlu padişahın bu işinden haberdar olunca kendisi Mısır’a bir aldatıcı elçi gönderdi. ‘Osmanoğlu su kuyuları bahanesiyle Mekke sultanına yüklerle para gönderdi. Osmanoğlu sana düşman oldu.’ dedi. şeklindedir.


10. Soru

Hem-ân ki mukabil oldılar, Şâm nâ’ibi Mısır sultanına âsî oldı, Şâh-süvâr’a döndi. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Ordular karşılaştığında Şam naibi, Mısır sultanına isyan etti. Taraf değiştirerek Şehsuvâr’ın yanına geçti. şeklindedir.


11. Soru

Tiz tedbîr itdiler ol bürkeleri yapmağı men‘ iden kişileri öldürdiler. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Hemen harekete geçtiler. Önce o su kuyularının yapılmasını engelleyen kişileri öldürdüler. şeklindedir.


12. Soru

Selâm dahi virmedi. Ediğin dahi çıkarmadı, geçdi oturdı. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Selam vermeden ve çarığını çıkarmadan geçti oturdu. şeklindedir.


13. Soru

Yaya atlıya selam virmek sünnet değildir ve hem ediğim çıkarmadığım budur kim siz kânun üzerine kondurmadınız. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Yayanın atlıya selam vermesi sünnet değildir. Çarığımı çıkarmayışımın sebebi ise sizin beni gelenek üzere karşılamadığınızı görünce ihtimal ki ayakta da bekletirsiniz diye düşünmemdir. şeklindedir.


14. Soru

Müstağnî-i ta‘rîf oldığı üzre Devlet-i aliyye’de dört tarîk olup anın birincisi mülkiyedir ki erbâbı ne-vechile terakkî eyledikleri zikr olundı. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Bilindiği gibi Osmanlı Devleti’nde dört memur sınıfı vardır: Birincisi mülkiyedir ki bu sınıfa dahil olanların ne şekilde yükseldikleri daha önce anlatıldı. şeklindedir.


15. Soru

Ve defterdârlara dahi vezâret virilmek ka‘ide hükmüne girmekle erbâb-ı seyf ve kalem yekdigeri manâsıbına irtika idebilmek kapusı açıldı. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Defterdarlara da vezirlik rütbesi verilmek sanki kuralmış gibi uygulandığından askeri zümre ve kalemiye zümresi içinde olanlara, diğer mesleğin makamlarına geçebilme yolu açılmış oldu. şeklindedir.


16. Soru

Bu sebeble yüzer ve ikişer yüz sekbân ve levendi câmi‘ pek çok bölükbaşılar hâdis olup vüzerâ ve ümerâ hıdmetlerinde imrâr-ı vakt iderler. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Bu sebeple yüzer ve ikişer yüz sekban ve levendi toplayan pek çok bölükbaşı rütbesinde adam türeyip vezirlerin ve beylerin hizmetlerinde vakit geçirir oldular. şeklindedir.


17. Soru

İşbu yedi (Hicri 1227) senesi evâ’ilinde Mısır’dan âmed u reft münâsebetiyle İzmir’e tâ‘ûn hastalığı sirâyet itmiş-idi. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Olaylarını anlatmakta olduğumuz 1227 senesinin ilk aylarında Mısır’dan geliş-gidişler sırasında İzmir’e veba hastalığı bulaşmıştı. şeklindedir.


18. Soru

Fakat ba‘zı kesân sâ’irler-ile ülfet ü ihtilâttan kesilerek hânelerinde inzivâ ile tehaffuza kıyâm eylediler. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Yalnız bazı insanlar diğerleriyle yakınlaşmaktan ve onlara karışmaktan kaçınarak evlerine kapandılar ve kendilerini koruma altına almaya başladılar. şeklindedir.


19. Soru

Tesliyyet-ile melâl-i hâtırı teskîn eyledik. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Bütün bunlardan yılmış olan gönlümü çeşitli avuntularla yatıştırdım. şeklindedir.


20. Soru

El-Hâsıl ol-vaktin hükmünce usûl-i tehaffuziyyeye ri‘âyet olunamayup tâ‘ûn ise Der-sa‘âdetde hükmüni bervech-i bâlâ bir sûret-i müdhişede icrâ itmekde ve gitdikce şiddetlenmekde idi. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Sonuç olarak o zamanın şartları gereği korunma yöntemleri uygulanamamakta; veba ise İstanbul’da hükmünü yukarda anlatıldığı şekilde dehşet verici bir şekilde sürdürmekte ve gittikçe şiddetlenmekteydi. şeklindedir.


21. Soru

Lâkin îd-ı fıtr takrîbiyle halkın birbiriyle kesret-i ihtilâtından nâşî illet-i sâriye-i mezbûre bi-iznillahi te‘âlâ evâsıt-ı Şevvâl’e doğru gitdikce derece-i vefrete urûc ve yalnız nefs-i İstanbul’dan yevmiyye üçbin kadar mevtâ hurûc itmeğe başladı. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Lakin Ramazan bayramı dolayısıyla insanların birbirleriyle karışık bulunmalarından dolayı adı geçen bulaşıcı hastalığın derecesi -Allahın izniyle- Şevval ayının ortalarına doğru gittikçe fazlalık derecesine ulaştı. Yalnız İstanbul’un merkezinden günde üç bin kadar ölü çıkmaya başladı. şeklindedir.


22. Soru

Gerek İstanbul’da ve gerek Galata’da hedm ve tahliye olunan odaların ba‘zısında henüz tâ‘ûn ile fevt olmuş ba‘zı kimesnelerin meytelerini ebnâ-yı cinsleri zokaklarda gasl itdirdiler. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Gerek İstanbul’da, gerek Galata’da yıkılan ve boşaltılan odaların bazısında daha yeni vebadan ölmüş bazı kimselerin cesetlerini, yine kendi arkadaşları sokaklarda yıkadılar. şeklindedir.


23. Soru

Bu kerre Anadolu hudûdunun takviyyeti içün Canik muhassılı olan Hazînedâr-oğlu Süleyman Ağa uhdesine evâ’il-i Rebî‘u’l-evvel’de rütbe-i vezâretle Trabzon Eyaleti tevcîh buyuruldı. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Yine Anadolu sınırlarının kuvvetlendirilmesi amacıyla Canik muhassılı tayin edilmiş olan Hazînedâr-oğlu Süleyman Ağa, Rebiülevvel ayının ilk günlerinde vezirlik rütbesine yükseltilerek Trabzon Eyaleti valiliğine getirildi. şeklindedir.


24. Soru

Canik Sancağı dahi dergâh-ı âlî kapucı-başılarından ve Rize vucûhundan Tuzcu-oğlu Memiş Ağa’ya Batum Kal‘ası muhâfazası şartıyla tevcîh edildi. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Canik Sancağı da Dergâh-ı âli kapıcıbaşılarından ve Rize’nin önde gelenlerinden Tuzcu-oğlu Memiş Ağa’ya, Batum Kalesi muhafazasını da üzerine alması şartıyla verildi. şeklindedir.


25. Soru

Mîrimîrândan sâbıka İşkodra Sancağı mütesellimi olan Mustafa Paşa uhdesine Rebî‘u’l-ahırın yirmisinde rütbe-i vâlâ-yı vezâretle İşkodra Sancağı tevcih buyuruldu. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Beylerbeyi zümresinden daha önce İşkodra Sancağı mütesellimliği görevinde bulunmuş olan Mustafa Paşa’ya, Rebiülahır ayının yirmisinde vezirlik yüksek rütbesi ile birlikte İşkodra Sancakbeyliği görevi verildi. şeklindedir.


26. Soru

Cumâde’l-ulâ’nın onuncu Pazar günü bir sultân tevellüd idup Şâh Sultân tesmiye buyurulmuş ve anın içün dahi üç gün top şenliği edilmişdir. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi Cemaziyelevvel ayının onuncu gününe denk gelen Pazar günü padişâhın bir kızı dünyaya geldi ve adını Şah Sultan koydular. Onun için de üç gün boyunca top atışlarıyla kutlamalar yapılmıştır. şeklindedir.


27. Soru

Hiddet ile kalkup gitmiş olmasıyla müddet-i nasbı henüz dört mâha resîde olmuş-iken Rebî‘ü’l-âhır’ın onuncu güni azl ile Mağnisa’ya nefy olundı ve yerine hâlâ imâm-ı evvel-i şehriyârî ve sâbıka sadr-ı Anadolu olan Hâfız Mehmed Kâmilî Efendi nasb u ta‘yîn kılındı. cümlesini günümüz Türkçesine çeviriniz?

Cevap

Cümlenin günümüz Türkçesine çevirisi İzin almadan sinirli bir halde toplantıyı terk ettiği için göreve atanması henüz dört ay olmuş olmasına rağmen Rebiülahır ayının onuncu günü azl edilerek Manisa’ya sürüldü. şeklindedir.


28. Soru

"Sultân Mehmed Gâzî Trabzon gazâsı niyyetine Anadolu’ya geçdi, her ne kim niyyet itdi
Hakk te‘âlâ müyesser itdi. Her vilâyetin hutbesi, sikkesi kendinin oldu, devletle yine tahtına teveccüh itdi. Her tarafın pâdişâhlarından ilçi geldi, Han’a “vilâyet mübârek olsun” deyu."

Yukarıdaki ifadelerde “vilâyet mübârek olsun” ifadesinde kastedilen en doğru hüküm  nedir?

Cevap

En doğru hüküm  "Tahta geçişini kutlamak için" olmalıdır.


29. Soru

âh-süvâr’a dahi Rûm pâdişâhından destûr oldı, vardı. Budağı vilâyetinden sürüp çıkardı, yerine kendi pâdişâh oldı. Budak dahi gitdi Şâm’a düşdi. Mısır pâdişâhı eyitdi. "Rûm pâdişâhı benimle yağı oldı” didi. Adâvete bir sebeb dahi bu oldı." 

Yukarıdaki metinde koyu yazılmış cümleden kastedilen nedir?

Cevap

Kastedilen; "Rum padişahı benimle düşman oldu." ifadesidir.


30. Soru

Buluşdı birbirine iki sultân
Gör-imdi nidiser takdîr-i Sübhân

Yukarıdaki dizelerde koyu yazılan ifadenin anlamı nedir?

Cevap

Allahın takdiri anlamındadır.


31. Soru

"Ve bu mâcerâların târîhi hicretin sekizyüz altmışikisinde vâkı‘ oldı. Sultân Mehmed Gâzî zamanında. Ve bundan sonra nice yıl mahfîce kinâyetle zindegânî olundı, biribirine ilçi göndermediler." 

ifadesinde vurgulanmak istenen düşünce nedir?

Cevap

İki devlet arasındaki münasebetlerin gayri resmi olarak cereyan ettiğidir.


32. Soru

"...Ve bu mâcerâların târîhi hicretin sekizyüz altmışikisinde vâkı‘ oldı. Sultân Mehmed
Gâzî zamanında. Ve bundan sonra nice yıl mahfîce kinâyetle zindegânî olundı, biribirine
ilçi göndermediler. Şâh-süvâr Mısır’a yağı oldı. Mısır pâdişâhı Şâh-süvâr üzerine defe‘âtle leşker gönderdiler. Ve her bâr ki vardı, Mısır leşkeri sındı. Mısırlu Şâh-süvârla ceng ü cidâlde iken Rûm pâdişâhı katından bir âlim-i fâzıl Mekke’ye gitdi. Yolda su bürkeleri vardı. Anları harâb gördi . O bürkeler harâb oldığı sebebden hacılar ziyâde zahmet çekdiler. Ol azîz kim Mekke’den geldi, Rûm pâdişâhına ol bürkelerin harâblığın haber virdi."

Yukarıdaki metinde kastedilen Rum Padişahı kimdir?

Cevap

Osmanlı Padişahı II. Mehmed(Fatih)'dir.


33. Soru

"Bunun oğlu Murad Han Gâzî’nin ömrü altmışsekiz yıl oldu. Atası vefâtında otuzyedi yaşında idi. Bunun dahi otuzbir yıl hutbesi okundu. Vefâtına sebeb Las Kralı uğraşında şehîd oldu. Allah rahmetine vardı."

Yukarıdaki metinde koyu yazılmış cümlede kastedilen nedir?

Cevap

Saltanat süresinin otuzbir yıl olmasıdır.


34. Soru

"Bunun oğlu Murad Han Gâzî’nin ömrü altmışsekiz yıl oldu. Atası vefâtında otuzyedi yaşında idi. Bunun dahi otuzbir yıl hutbesi okundu. Vefâtına sebeb Las Kralı uğraşında şehîd oldu. Allah rahmetine vardı."

Yukarıdaki metinde bahsi geçen Las Kralı hangi ülkenin kralıdır?

Cevap

Sırbistan


35. Soru

"Merreten ba‘de uhrâ icmâl ü tafsîl kılındığı vechile devşirme çocuklarının güzîde ve
münâsibleri sarây-ı hümâyûnlara ahz olunup terbiyye ve telkin-i şerâ’it-i İslâmiyye olundukdan sonra efrâdı sipâh ve silahdâr ve ulûfeciyân-ı yemîn ü yesâr ve gurebâ-yı yemîn ü yesâr dinilen süvârî bölüklerine çıkarılur ve sarây-ı hümâyûnda kat‘-ı merâtib eyleyenleri zikr olunan bölüklerin ağalıklarıyla veyâhûd üzengi ağalıkları ta‘bîr kılınan mîr-alemlik ve mîr-âhûrluk ve kapucılar kethudâlığı ve kapucı-başılık me’mûriyetleriyle çırâğ olunup ba‘dehû mîr-livâlık ve mîrimîrânlık ile taşraya gönderilür idi."

Yukarıdaki metine göre devşirme çocuklarının göze batanları ve seçilmiş olanları hangi bölüklere dağıtılırlardı?

Cevap

Sipahi ocağına, silahdar ocağına, sağ ve sol ulufeciler cemaatlerine, sağ ve sol garipler denilen süvarî bölüklerine dağıtılırlardı.


36. Soru

"Merreten ba‘de uhrâ icmâl ü tafsîl kılındığı vechile devşirme çocuklarının güzîde ve
münâsibleri sarây-ı hümâyûnlara ahz olunup terbiyye ve telkin-i şerâ’it-i İslâmiyye olundukdan sonra efrâdı sipâh ve silahdâr ve ulûfeciyân-ı yemîn ü yesâr ve gurebâ-yı yemîn ü yesâr dinilen süvârî bölüklerine çıkarılur ve sarây-ı hümâyûnda kat‘-ı merâtib eyleyenleri zikr olunan bölüklerin ağalıklarıyla veyâhûd üzengi ağalıkları ta‘bîr kılınan mîr-alemlik ve mîr-âhûrluk ve kapucılar kethudâlığı ve kapucı-başılık me’mûriyetleriyle çırâğ olunup ba‘dehû mîr-livâlık ve mîrimîrânlık ile taşraya gönderilür idi."

Yukarıdaki metne göre devşirme olmanın temel şartı nedir?

Cevap

Müslüman olmaktır.


37. Soru

"Dördüncisi tarîk-ı seyfiyyedir ki gerek piyâde ve gerek süvârî ocaklarının zâbıtânı usûl-i mer‘iyyeleri vechile kesb-i terakki idüp fakat serdârlık ve kumandanlık mertebeleri mîrimîrân ve vüzerâya tefvîz olunagelmiş-idi." 

Yukarıdaki cümleden ordu komutanlıklarının yalnızca kimlere verildiği anlaşılmaktadır?

Cevap

Beylerbeylerine ve vezirlere verilmiştir.


38. Soru

"Vâkı‘â kavânîn-i devlet karîn-i iğtişâş oldukça beylerbeyi ve mîr-livâlar dürlü dürlü
mekârihe meyl ile emvâl-i vafîreye dest-res ola-gelüp hâslar bi’t-tedrîc mukata‘âta ilhâk kılındı ise de bu sûret mezâlim ü te‘addiyâta ruhsat-ı resmiye ma‘nâsını işrâb eyledi."

Yukarıdaki metne göre hasların, sancakbeyleri ve beylerbeyleri nazarında, gözden düşmesinin nedeni nedir?

Cevap

Kanunlar bozuldukça sancakbeyleri ve beylerbeyleri çeşitli hilelere başvurarak, büyük miktarlarda servetler ele geçirmişlerdir. Bu nedenle haslar onlar için itibarsızlaşmıştır.


39. Soru

"Binâ’en-alâ zâlik vâlî ve mîr-livâlar hazeriyye ve seferiyye nâmıyla ahâlîye aynî ve
bedelî virgüler tarh u tevzî‘ itmekle ve mahlûl olan ze‘âmet ve tîmârları her kim ziyâde
rüşvet verir ise ona arz eylemeğe ve havza-i hükûmetinde bulunan ağniyâyı birer sebeb
tasnî‘ iderek musâdereye koyuldular."

Yukarıdaki metinde koyu yazılmış ifadelerden kastedilen zaman dilimleri nelerdir?

Cevap

Hazeriyye:Barış

Seferiyye: Savaş şeklindedir.


40. Soru

"Beylerbeyi ve mîr-livâların vazîfe-i me’mûriyyetleri havza-i hükûmetini tasallut-ı
eşkıyâdan muhârese ve zîr-i idâresinde kal‘a var ise anları muhâfaza itmek ve aşâ’ir-i
kabâ’ili taht-ı fermân-berîde bulundurmak ve mahlûl olan tîmâr ve ze‘âmetleri ehl ü
erbâbına tevcîh itdirmek ve sefere me’mûr oldukda zîr-i livâsında bulunan dirlik ashâbını cem‘ ile ta‘yîn olunan mahalle azîmet eylemek kazıyyelerine münhasır olup mevâdd-ı hukukiyye ile şehir ve kasabaların mu‘âmelât-ı husûsiyyeleri hükkâm-ı şer‘-i şerîfe ve cizye ve mukata‘iyyât ve sâ’ir mürettebât-ı mîriyyenin cibâyet ü tahsîli defterdâr ve muhassıl-ı emvâl olanlara â’id vezâ’ifden iken ümerâya medâr-ı te‘ayyüş olan hâsların ekserisi vakten be-vakt ref ‘ ü ilga olunarak mukata‘ât-ı mîrîyyeye ilhâk olunmağla ümerânın ta‘ayyüşi bâd-ı hevâ vâridâtına vâbeste oldı." 

Yukarıdaki metinde geçinme aracı, geçim kaynağı anlamlarına gelen isim tamlaması hangisidir?

Cevap

Medâr-ı te‘ayyüş


41. Soru

"Bu sebeble yüzer ve ikişer yüz sekbân ve levendi câmi‘ pek çok bölükbaşılar hâdis olup vüzerâ ve ümerâ hıdmetlerinde imrâr-ı vakt iderler ve kapusuz kaldıkları hengâmda bir mahalle intisâb idinceye kadar köyden köye dolaşup kendülerini ahâlîye besletdirirler idi ki vakten be-vakt zuhûr iden Celâlîlerin menba‘-ı menşe’i bunlardır."

Yukarıdaki metinde koyu yazılmış tamlamanın anlamı nedir?

Cevap

İmrâr-ı vakt: Vakit geçirmek anlamındadır.


42. Soru

"İşbu yedi (Hicri 1227) senesi evâ’ilinde Mısır’dan âmed ü re münâsebetiyle İzmir’e tâ‘ûn hastalığı sirâyet itmiş-idi. İzmir’den İstanbul’a bir ticâret gemisi gelürken içinde tâ‘ûndan birkaç kişi fevt ve mellâhândan bazıları hasta oldukları hâlde Der-sa‘âdet’e lede’l-vürûd gemiden çıkanlar Galata ve Beyoğlu ve Tatavla’ya dağılup anlardan tâ‘ûn hastalığı sirâyet ile ol taraflarda zuhûr itdi."

Yukarıdaki metne göre veba salgının İzmir'e nereden geldiği düşünülmektedir?

Cevap

Mısır'dan geldiği düşünülmektedir.


43. Soru

"Lâkin îd-ı fıtr takrîbiyle halkın birbiriyle kesret-i ihtilâtından nâşî illet-i sâriye-i
mezbûre bi-iznillâhi te‘âlâ evâsıt-ı Şevvâl’e doğru gitdikce derece-i vefrete urûc ve yalnız nefs-i İstanbul’dan yevmiyye üçbin kadar mevtâ hurûc itmeğe başladı. Sûre-i şerîfe-i Ahkaf helâk-i kavm-i Âd’ı muhbir olduğu ecilden böyle eyyâmda tilâveti müheyyic-i gazab-ı İlâhî olur dimeğe cesâret iden ba‘zı âlim-i sûrînin kavline i‘tikaden yine üç-beş günden sonra men‘ olundı."

Yukarıdaki metne göre Ahkaf suresinin okunmasından neden vazgeçilmiştir?

Cevap

Ahkâf suresi Ad kavminin helâkini haber veren bir sûre olduğu sebepten “böyle günlerde okunması Allah’ın gazabını uyandırır” şeklinde görüş bildirenler olmuş, nihayetinde bunların fikri kabul görmüştür.


44. Soru

"Bu kerre Anadolu hudûdunun takviyyeti içün Canik muhassılı olan Hazînedâroğlu Süleymân Ağa uhdesine evâ’il-i Rebî‘ü’l-evvel’de rütbe-i vezâretle Trabzon Eyâleti
tevcîh buyuruldı."

Yukarıdaki metinde koyu yazılmış kısımda kastedilen zaman dilimi nedir?

Cevap

Rebiülevvel ayının ilk günleridir.


45. Soru

"Bu kerre Anadolu hudûdunun takviyyeti içün Canik muhassılı olan Hazînedâroğlu Süleymân Ağa uhdesine evâ’il-i Rebî‘ü’l-evvel’de rütbe-i vezâretle Trabzon Eyâleti tevcîh buyuruldı. Ve Erzurum vâlîsi ve Şark cânibi Ser-askeri Mehmed Emin Paşa ile ve ol tarafda bulunan sâ’ir serhaddât-ı Hâkaniyye muhâfızları ve vâlîleri ile bi’l-muhâbere Ahılkelek Kal‘ası’yla Tiflis taraflarının feth ü teshîrine dilîrâne sarf-ı makderet eylemesi içün fermân-ı âlî yazıldı. Canik Sancağı dahi dergâh-ı âlî kapucı-başılarından ve Rize vücûhundan Tuzcu-oğlu Memiş Ağa’ya Batum Kal‘ası muhâfazası şartıyla tevcîh edildi. Ve Batum havâlîsinin emr-i istihkâmına ihtimâm ve a‘dânın men‘-i tecâvüzine ikdâm eylemesi içün kendüsine emr-i âlî gönderildi. Ve Karaman vâlîsi Vezîr Ali Paşa’nın kethudâsı olup mukaddemce uhdesine Rumili beylerbeyiliği pâyesi ve rütbe-i mîr-i mîrânî tevcîh olunan Mehmed Paşa’ya Akşehir Sancağı tevcîh buyuruldı. Sâbıka Akşehir Sancağı Mutasarrıfı Derviş Hasan Paşa’ya dahi kemâ-kân Süzebolu muhâfazası şartıyla Sultanönü Sancağı virildi."

Yukarıdaki metnin ana konusu nedir?

Cevap

Osmanlı taşra teşkilatındaki görev dağılımıdır.


46. Soru

"Cumâde’l-ulâ’nın onuncu Pazar günü bir sultân tevellüd idüp Şâh Sultân tesmiye buyurulmuş ve anın içün dahi üç gün top şenliği edilmişdir."

Yukarıdaki metne göre meydana gelen olay nedir ve nasıl karşılanmıştır?

Cevap

Padişahın bir kızı olmuş ve üç gün top atışıyla kutlanmıştır.


47. Soru

"Sâbıka Anadolu Kadî-askeri Köstendilî Tâhir Efendi tavr-ı kudemâya taklîden lâübâliyâne ta‘rîzât ile bâlâ-pervâzlık itmekde oldığından Cumâde’l-ulâ’nın yirmiüçünci güni arpalığı olan Tire’ye nefy ü iclâ ve orada nâ’ib ta‘yîn itmeyerek bi’n-nefs icrâ-yı ahkâm-ı şerî‘at-i garrâ eylemesi emr olundı."

Yukarıdaki metne göre Köstendilî Tâhir Efendi'nin sürgün nedeni nedir?

Cevap

Kendinden önceki şöhretli âlimlere özenerek, lâubâli tavırlarla hicivler yaparak, kendisini yükseklerde görmeye başladığından sürgün edilmiştir.


Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email