Hellen ve Roma Tarihi Dersi 3. Ünite Özet
M.Ö. 5. Yüzyıl Savaşları
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Persler
Aynı kökene dayanan Medler ve Persler bugünkü İran Devleti’nin bulunduğu topraklarda yaşıyorlardı. “Büyük” lakaplı Pers Kralı Kyros (M.Ö. 559-529) Pers Devleti’nin kurucusu sayılmaktadır. Pers Kralı Kyros M.Ö. 546 yılında Lydia Kralı Kroisos’u yenilgiye uğratarak başkent Sardeis’i ele geçirmiştir. Böylece Anadolu 200 yıl sürecek Pers egemenliğine girmiştir. Büyük Kyros sınırlarını genişletmek amacı ile Babil Krallığı’nı da yıkmıştır. Kyros yönetimde kolaylık olsun diye ülkesini bir tür yerel yönetim sistemi olan satraplıklara ayırmıştır. Satraplıklar coğrafi bölgelere göre değil, halk esasına dayalıdır. Kyros’un ölümünden sonra yerine oğlu Kambyses (M.Ö. 529-522) geçmiştir. Bu Kral zamanında Mısır egemenlik altına alınmıştır. Persler gelişkin bir yol şebekesi de kurmuşlardı. Batı Anadolu’daki Ephesos ve Sardeis kentlerinden başlayıp İran’daki Susa’ya kadar uzanan “Kral Yolu” Doğu-batı ticaretinde önemli bir rol oynadı. Persler ve Hellenler birbirlerine o kadar uzak değildiler. Birbirlerinin kültürlerini ve siyasal-toplumsal yapılarını az çok biliyorlardı.
Ionia Ayaklanması
M.Ö. 6. Yüzyıl sonlarında Trakya ve Karadeniz’in batı kıyıları Pers egemenliğine girmişti. Böylece kentdevletlerinin özellikle Miletos’un buradaki ticareti engellenmiş oldu. Perslerin Batı Anadolu’da kurdukları satraplık bu bölgedeki kentler için hoş olmayan bir durumdu ve Ionıa bölgesindeki rahatsızlık dışa vurulmaya başlanacaktı. Miletos’un başında tiran olarak bulunan Histiaios, kent dışına çıktığında yerine damadı Aristagoras’ı bırakmıştı. Miletos Tiranı Aristagoras, Nakos Adasındaki ayaklanmanın bastırılması için Sardeis Satrabı Artaphernes’i ikna etti. Ada ele geçirildiğinde Nakos adasına bir donanma gönderildi. Fakat sefer başarısız oldu. Aristagoras, faturanın kendisine çıkacağından korkarak Miletos’ta bağımsızlığını ilan etti ve halkı Perslere karşı ayaklandırdı. Ionıa’daki Pers destekli diğer tiranlara da savaş açarak, bölge kentlerinin desteğini kazandı. Böylece Ionia bölgesindeki bazı kentler Perslere karşı ayaklandılar. M.Ö. 494’te Lade açıklarında mevzilenmiş olan bir Ionia donanması Persler tarafından bozguna uğratıldı. Bir süre sonra da Miletos ele geçirildi ve ayaklanma bastırıldı. Ionia Ayaklanmasının nedeni olarak Perslere karşı duyulan hoşnutsuzluk ve Miletos’un ticari çıkarları ön plana çıkarıldı ise de; bir başka görüşe göre Miletos daha önce olmadığı kadar refaha ulaşmıştı dolayısıyla ticari çıkarlar söz konusu olamazdı.
Pers-Hellen Savaşları
M.Ö. 492 yılında Pers ordusu Trakya’ya bir sefer yaparak, bölgedeki Pers egemenliğini güçlendirdi. Fakat Persler için potansiyel tehlike olan Yunanistan hala Pers egemenliği alanının dışındaydı. Bu nedenle M.Ö. 490 yılında Pers donanması Yunanistan’a ayakbastı. Persler, Hellenlerden toprak ve su istediler; bu, “teslim olun” anlamına geliyordu. Kısa sürede kent yakılıp yıkıldı. Pers ordusu Marathon Körfezi’ne ulaştı. Atinalılar Persleri büyük bir yenilgiye uğrattılar. Herodotos Atinalıların zaferini şöyle anlatır: “Maraton ovasında çarpışma uzun sürdü. Düşmanı yenmişlerdi ve onu bozgun halinde kaçmaya bırakmışlar, iki kanatta birleşerek, merkezi çökertmiş olan düşmana karşı savaşa girmişlerdi. Zafer Atinalılar’da kaldı.” Marathon Körfezi’nin hemen gerisindeki ovada yapılan savaşta Atinalılar yalnızca 200 civarında kayıp verirken, Perslerin kaybı 6.000’den fazlaydı.
İktidardan indirilen Miltiades’in yerine devletin başına geçen Themistokles’in çabasıyla, Atinalılar güçlü bir donanma getirdiler. Sparta da, Perslere karşı Atina’nın yanında yer aldı. Persler Tselya sınırına dayandılar. Bunun üzerine, Atinalılar güneye çekilerek Thermopylai ve Artemision’da mevzilendiler. Atinalılar fazla dayanamadılar ve geri çekildiler. Persler Orta Yunanistan’ı ele geçirdiler.
Thermopylai bozgunundan sonra Atinalılar Korinthos Körfezi ve Salamis Adası’na çekildiler. Pers donanması Hellen donanmasını izleyerek Salamis’e geldi. Bu sırada Pers donanması da Atina’ya gelerek akropolis’i yakıp yıktı. Savaşta Hellenler Perslere karşı kesin bir zafer kazandılar.
Pers kralı Kserkses Persia’ya dönmüş, Hellenlerle mücadele için Mordonios’u bölgede bırakmıştı. Mordonios M.Ö. 479’da güneye inerek Boiotia ve Attika’da Hellenlere zor anlar yaşattı. Ordu Plataia’da Persleri yenilgiye uğrattı. Aynı gün Hellen donanması Persleri püskürttü. Plataia ve Mykale savaşları sonunda Batı Anadolu Perslerden temizlendi. Buradaki kentler ayaklanarak Pers boyunduruğundan kurtuldular. Bundan böyle Hellenler savunan değil saldıran taraf olacaklardı.
Adalar ve Anadolu’daki kentler için Pers tehlikesi sürmekte idi. Bu nedenle Hellenlerin bir birlik kurmaları kaçınılmazdı. Hellenlerin tek vücut olmalarını sağlayan birlik, Atina’nın bir deniz imparatorluğu kurma düşüncesinin de temelini oluşturdu. M.Ö. 478/ 477 tarihinde kurulan birliğin merkezi Delos Adası idi. Üye müttefik kentler ekonomik güçlerine göre katkıda bulunuyorlardı. Delos Birliği aynı zamanda “Attika-Delos Deniz Birliği” olarak da bilinir. Birliğin ilk işi Karadeniz ile olan ticaret yolunun açık tutulması için Trakya ve boğazları Perslerden temizlemek oldu; hatta Byzantion ele geçirildi. Atina’nın hegemonya sevdası Birliğin sona ermesine de neden oldu. Atina ve Sparta bundan böyle karşı kutuplarda yer alacak birbirlerine karşı savaşacaklardı (Peloponnesos Savaşı). Bu savaş birliğinde sonu oldu.
Buğday açısından zengin bir ülke olan Mısır, öteden beri Atina’nın ilgisini çekiyordu. Bu nedenle, M.Ö. 459’da Atina donanması Mısır’da patlak veren Pers karşıtı ayaklanmayı desteklemek üzere yola çıktı. Hellenler, Memphis yakınında büyük bir yenilgiye uğradılar (M.Ö.454). Helenler M.Ö. 450’de Doğu Akdeniz’e iki ordu gönderdiler. Kimon komutasındaki donanma Kıbrıs’a giderken diğer ordu ise Mısır’a isyanı canlandırmaya gitti. Fakat Kimon’un hastalanarak ölmesi Hellenleri zor durumda bıraktı. Atinalı devlet adamı Perikles, perslerle barış yapmak zorunda kaldı. Hellen tarafını temsilen Kallias katıldı. Bu nedenle bu barış “Kallias Barışı” olarak anılır. Bundan böyle Ege Denizi Pers donanmasına kapandı. M.Ö. 490’da Marathon’da başlayan Pers –Hellen Savaşları, yaklaşık yarım yüzyıl sonra Kallias Barışı ile son bulmuş oldu.
Peloponnesos Savaşı
Atina ile Sparta arasında M.Ö. 431-404 yılları arasında olan savaş “Peloponnesos Savaşı” olarak bilinir. Atina’nın diğer Hellen kentlerinin aleyhine güçlenmesi, bu kentlerin bağımsızlığı açısından büyük bir tehlike oluşturuyordu. Ekonomik çıkarlar söz konusu olunca Atina ve Sparta arasında küçük bir kıvılcım savaş için yeterliydi. Bu kıvılcım Peloponnesos Birliği üyesi Korintos ile kolonisi Korkyra arasındaki çatışmaya Atina’nın karışması oldu. Sparta ise her harekette Atina’nın karşısında yer alıyordu; çünkü Atina’nın saldırgan tutumuna maruz kalan kentler, Sparta’nın önderlik ettiği Peloponnesos Birliğinin üyeleriydi. Sparta Atina ile görüşmeye başladı. Görüşmelerden bir sonuç alınamayınca, M.Ö. 431’de Peloponnesos Savaşı başladı.
Peloponnesos Savaşının ilk on yılı (M.Ö. 431-421) “Arkhidamos Savaşı” olarak anılır. Sparta Kralı II. Arkhidamos, Peloponnesos Birliği üyelerinden oluşan bir ordu ile Attika’ya girer. M.Ö. 430’da Atina’da baş gösteren veba salgınına rağmen Atinalılar M.Ö. 429 yılında Potidaia’yı ele geçirdiler. Spartalı komutan Brasidas, M.Ö. 424 yılında Amphipolis’i ele geçirdi. Bu arada Atinalıların bölgeye gönderdiği ordu bozguna uğradı. Amphipolis’ teki çatışmalardan iki tarafta karlı çıkmayacaktı.
M.Ö. 421 yılında Atinalı komutan Nikias’ın çabasıyla Atina ile Sparta arasında barış imzalandı. Bu barış “Nikias Barışı” olarak bilinir. Bu anlaşma ile Arkhidamos Savaşı son buldu. Bu barış Atina için bir zaferdi; çünkü Sparta, Atina’nın Delos Birliğindeki önderliğini tanıyordu. Fakat bu barış, Peloponnesos Savaşına değil, yalnızca savaşın bir bölümüne son vermiştir.
Atinalı Alkibiades, büyük bir ordu ile Sicilya’ya hareket etti. Amacı Peloponnesos’un batı yolunu kapatmaktı. Fakat Sicilya’ya vardığında onu kötü bir sürpriz bekliyordu. Kendisine karşıt gruplar yargılanması için mahkemeye başvurmuşlardı. Alkibiades kaçıp Sparta’ya sığındı ve Scilya seferinin planını açıkladı. Sparta ordusu hemen Sicilya’ya gitti. Atinalılar Demosthenes komutasında bir destek gücü gönderdiler. Fakat büyük bir yenilgiye uğradılar. Böylece Sicilya seferi büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı.
Artık Persler de Atina’ya karşı Spartalıların yanında yer alıyorlardı. Spartalıların başında Lysandros, Perslerin başında ise Kral II. Dareios bulunuyordu. Atina donanması Lysandros tarafından bozguna uğratıldı (M.Ö. 406).
Lysandros’un yerine göreve gelen Kallikratidas ise, Kanon komutasındaki Atina filosunu Lesbos adası açıklarında abluka altına almıştı. Fakat Arginussai Adaları civarında Kanon’a yenildi ( M.Ö. 406).
Bir yıl sonra tekrar göreve gelen Spartalı Lysandros, Lampsakos’u işgal etti. Bunun üzerine Hellespontos’a gönderilen Atina donanması Aigospotamoi’da yenilgiye uğradı. Atina yenilgiyi kabul etti. Yirmi yedi yıllık savaşın sonunda “Atina İmparatorluğu” çökmüştü. Peloponnesos Savaşı sırasında Perslerle Spartalılar bir dayanışma içine girseler de Spartalılar Anadolu kentlerinin koruyuculuğunu üstlenerek Perslere savaş açacaktır.
Satrap Kyros’un Ayaklanması
Perslerin kendi aralarındaki taht kavgaları birçok kez yaşandı. Peloponnesos Savaşı sona erdiğinde, Pers Kralı II. Dareios da ölmüş, yerine büyük oğlu II. Artakserkses geçmişti. Artakserkses kardeşi Kyros’u Batı Anadolu’ya satrap olarak gönderdi. Bati Anadolu’da gücünü arttıran Kyros artık ağabeyini tahtan indirmenin zamanının geldiğini düşünüyordu. İki ordu Kunaksa’da karşılaştı (M.Ö. 339). Kyros ağabeyini yaraladı ama kendisi de öldü. Kyros’un öldüğünü duyan askerler geri çekildiler.
Korintos Savaşı
Peloponnesos Savaşı’nın yenilgisini atmaya çalışan Atina, Boiotia’ nın da desteğini sağlamıştı. Bundan rahatsız olan Sparta onların üstüne bir ordu gönderdi. M.Ö. 395’te yapılan Haliartos Savaşı’nda Spartalılar yenilgiye uğradı. Atina ve Boiotia’nın bu başarısı, Korinthos ve Argos’un da onların tarafında yer almasını sağladı ve böylece dörlü koalisyon oluşturuldu. Sparta ordusu M.Ö. 394 yılında Koroneia’da yapılan savaşta koalisyon ordusunu yenilgiye uğrattı. Spartalı Komutan Antialkidas yeniden perslere yakınlaşmaya başladı. Amacı bir Sparta-Pers dayanışması ile Atina’yı barışa zorlamaktı. Bu barış “Antialkidas Barışı” olarak ya da “Kral Barışı” olarak anılır. Sparta ile Atina arasında M.Ö. 395 yılında başlayan Korinthos savaşı, Spartalılara yalnızca prestij kazandırmış oldu savaşın asıl galibi ise kuşkusuz Perslerdi.
İkinci Delos Deniz Birliği
Atina, M.Ö. 378’de ikinci kez bir Deniz Birliği oluşturdu. İlk deniz birliği Perslere karşı kurulmuştu ikinci deniz birliği ise Spartalılara karşı kuruldu. Atina’nın güçlenmeye başlaması bir süre sonra başka kentleri rahatsız etti ve isyan hareketine katılan bazı kentler birlikten çıkmak istediler. Birlik içindeki savaşlar “İç Savaş” ya da “Müttefikler Savaşı” (M.Ö. 357-355) olarak anılır. Bu çarpışmalar sırasında yenilgiye uğrayan Atina, Birliğin dağılmasını önleyemedi. TAR109U-HELLEN VE ROMA TARİHİ Ünite 3: M.Ö. 5. Yüzyıl Savaşları 3 Thebai’ın Üstünlük Dönemi M.Ö. 386 yılında imzalanan Antialkidas Barışı’dan sonra Spartalılar, Boiotia’nın diğer kentlerini Thebai’den ayırdılar ve kentin kalesinde bir garnizon kurdular. M.Ö. 378’de Thebailılar kaleyi tekrar ele geçirdiler. M.Ö. 371’de ünlü Leuktra Savaşı’nda topraklarını istila eden Spartalılara karşı büyük bir zafer kazandılar ve onları Orta Yunanistan’dan attılar.