Hellen ve Roma Tarihi Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Ege Göçleri, Kent-Devletleri Ve Kolonizasyon
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Kaçıncı yüzyılda Ege coğrafyasında Tunç Çağı sona ermiş Demir Çağı’na geçilmiştir?
Akha merkezlerinin yıkılışının yanı sıra Ege ve Dor Göçlerinin damgasını vurduğu M.Ö. 12. yüzyılla birlikte Ege coğrafyasında Tunç Çağı sona ermiş, Demir Çağı’na geçilmiştir.
Batı Anadolu’ya ilk gelenler kimlerdir ve nereden gelip nereye yerleşmişlerdir?
Batı Anadolu’ya ilk gelenler Aioller idi. Yunanistan’daki Thessalia ve Boiotia bölgelerinden gelen Aioller, Lesbos Adası ile Batı Anadolu’nun kuzeydoğu kesimine (Edremit Körfezi ve civarı) yerleştiler. Bu nedenle bu bölge Aiolis adını aldı.
Heksapolis nedir?
Heksapolis: Anadolu’nun güney-batı köşesinde Kos, Knidos, Halikarnasos ile Rhodos Adası’ndaki Lindos, Ialysos ve Kamiros tarafından oluşturulan “Altıkent” Birliği.
Dorların Knidos toprakları içinde bulunan dinsel merkezleri neresiydi?
Ionların on iki kent-devleti gibi, Dorların da altı kentten (Heksapolis) oluşan bir birlikleri vardı ve dinsel merkezleri Knidos toprakları içinde bulunan Triopion Tapınağı idi.
Herodotos’un anlattığına göre Heksapolis, Pentapolis’e (Beşkent) dönüşmesinin nedeni nedir?
Herodotos’un anlattığına göre (I. 144) Halikarnassoslu Agasikles, Apollon onuruna düzenlenen yarışmalardan birinde kazandığı üçayaklı kazanı, âdet olduğu üzere tapınağa adamak yerine evine götürmüş ve bu yüzden diğer beş Dor kenti, Halikarnassos’a tapınağın kapılarını kapatmışlardı. Halikarnassos’un Birlik dışı kalmasıyla, Heksapolis, Pentapolis’e (Beşkent) dönüşmüştü.
Akha merkezlerinin Ege Göçleri sonrasında ortadan kalkmasından sonra, Ege dünyasında yaşanmış olan suskunluk dönemine ne ad verilmiştir?
Akha merkezlerinin Ege Göçleri sonrasında ortadan kalkmasından sonra, Ege dünyasında ‘Karanlık Ça¤ğ veya “Yunan Orta Çağı” adı verilen bir suskunluk dönemi yaşanmıştır.
Ege dünyasında yaşanmış olan ‘Karanlık Çağ’ veya “Yunan Orta Çağı” hangi dönemlerde yaşanmıştır ve kaç evrede incelenmiştir?
Kabaca M.Ö. 1100 ile 750/700 yıllarının arasını kapsayan bu döneme ilişkin bilgilerimiz, ne yazık ki, çok azdır. Bildiklerimiz daha çok Homeros’un destanlarına dayanmaktadır. Karanlık Çağ, erken (M.Ö. 1100-900) ve geç (M.Ö. 900-750/700) olmak üzere iki evre altında ele alınmaktadır.
Karanlık Çağ'ın erken ve geç dönemi nasıl adlandırılır ve nedeni nedir?
Karanlık Çağ'ın erken dönemi aynı zamanda “Protogeometrik” Dönem, geç evresi ise “Geometrik” Dönem olarak adlandırılır. Bu adlandırmalar o dönemde imal edilen vazolardaki süsleme tarzına göre yapılmıştır.
Önce sağdan başlayarak sola doğru yazılan ve dönüşümlü olarak (sağ-sol) bu şekilde devam eden yazı türüne ne ad verilir?
Boustrophedon
Tarihçi Herodotos'a göre yazıyı Yunanistan’a getiren kimdir?
Tarihçi Herodotos (V.58), yazıyı Yunanistan’a getirenin Fenikeli Kadmos olduğunu söylemektedir.
Kuzey Suriye’de yaşayan Fenikeliler alfabelerini ne zaman ve kaç harf ile oluşturmuşlardır?
Kuzey Suriye’de yaşayan Fenikelilerin 22 sessiz harften oluşan alfabe yazısını meydana getirmeleri M.Ö. 2. binyılın sonlarında (M.Ö. yak. 1100) gerçekleşmiştir.
Yunanlar Eski Yunan alfabesini nasıl oluşturmuşlardır?
Yunanlar da, ataları olan Akhaların kullandığı Linear B yazısını, Fenikeliler ile ticaret ilişkileri sonucunda daha da geliştirmişler ve onlardan aldıkları sessiz harfler ile Eski Yunan alfabesini oluşturmuşlardı.
Ege coğrafyasında Yunan karakterli kent-devletlerinin ortaya çıkışı neyden sonra olmuştur?
Ege coğrafyasında Yunan karakterli kent-devletlerinin ortaya çıkışı Akhaların saray merkezli yerleşimlerinin çökmesinden sonra olmuştur.
Eski Yunan siyasal ve toplumsal yaşamının en karakteristik örgütleniş biçimine ne ad verilir?
Eski Yunan siyasal ve toplumsal yaşamının en karakteristik örgütleniş biçimi olan kent-devleti, polis (çoğulu poleis) terimiyle ifade edilmektedir. “Politika” sözcüğü de polis’ten türetilmiştir.
Kent-devletinin yapısı nasıldır?
İstihkâm edilmiş bağımsız bir devlet olan polis, hem kent merkezini (asty) hem de kendisine bağlı köylerin bulunduğu kırsal alanı (khora) kapsıyordu. Burada kent-devletinin merkezi ile kırsal kesimi arasında ortaklaşa bir yaşam (symbiosis) söz konusudur. İlk kent-devletleri belirli bir toprağa sahip, kendi kendine yeterli, tarımsal karakterli bir toplumsal yapı gösteriyordu. Kent-devletini genelde tek bir kent oluşturmakla birlikte, bazen birkaç kent ya da daha ufak yerleşim biriminin bir araya gelerek bir kent-devletini meydana getirdiğini görüyoruz (synoikismos). Esas olarak kamusal, dinsel ve özel olmak üzere üç yaşam alanının bulunduğu bir kent-devleti, Eskiçağ’da, devletin adından ziyade içinde yaşayan yurttaşların adıyla anılırdı (örneğin, Atina yerine Atinalılar, Korinthos yerine Korinthoslular gibi); bu da bize kent-devletinde yurttaşlara verilen önemi göstermektedir.
Kent-devletinde yurttaşlara verilen önemi gösteren nedir?
Esas olarak kamusal, dinsel ve özel olmak üzere üç yaşam alanının bulunduğu bir kent-devleti, Eskiçağ’da, devletin adından ziyade içinde yaşayan yurttaşların adıyla anılırdı (örneğin, Atina yerine Atinalılar, Korinthos yerine Korinthoslular gibi); bu da bize kent-devletinde yurttaşlara verilen önemi göstermektedir.
Solon anayasada yaptığı değişikliklerle yurttaşları neye göre sınıflandırdı?
Solon, aynı zamanda anayasada da yeni bir düzenleme yaparak yurttaşları soyluluk değil, fakat servetlerine göre dört sınıfa ayırdı. Servet ölçüsü olarak yılda kaç kile /ölçek (medimnos) buğdaya ya da aynı değerde başka ürüne veya paraya sahip oldukları esas alındı. 1 medimnos, 38 kilogram veya 50 litre demekti.
Yasaların yazılı hale getirilmesini isteyen toplumun aşağı kesiminin, aristokrat kesim ile yaptığı mücadele sonucunda ne olmuştur?
Böylece kanunların yazı ile saptanması sonucu herkes, hangi tür suça ne ceza verileceğini ya da nelerin suç sayılıp sayılmayacağını öğrenmiştir. Âdeta tanrı buyruğu olarak kabul edilen ve aristokratların işine yarayan sözlü yasalardan (thesmoi), toplumun her kesiminin sosyal ve siyasal yaşamını adil bir şekilde düzenleyen yazılı yasalara (nomoi) geçiş, demokrasi için de önemli bir adımdı.
“Kolonizasyon” nedir?
Bir toplumun ya da bir kent-devleti halkının tarımsal veya ticari faaliyetlerde bulunmak için kendi sınırları dışında elverişli toprakları yurt edinmesine ve bu sürece “kolonizasyon” denir.
Kolonizasyonun nedenleri nelerdir?
Kolonizasyonun birkaç nedeni vardır. Bunlardan biri, tarım yapılabilecek topraklara olan gereksinimdi. Bu tür nedenlerle kurulmuş koloniler “tarımsal” nitelikli idiler. Bir başka neden, kendi ülkelerindeki olanaksızlıklar idi. Yani kendi kendine yeterli olabilmek için öz kaynaklara sahip olmamak, yaşam koşullarını zorlaştırıyordu. Bu nedenle, ticari faaliyetlerde bulunarak gelişmek istiyorlardı. Bu tür nedenlerle kurulmuş koloniler “ticari” nitelikli idiler. Antik kaynaklarda kolonizasyon nedenlerine ait bazı bilgiler bulmak mümkündür. Bunlar arasında, kıtlık, düşman tarafından bozguna uğratılma, komşularıyla geçimsizlik, yoğun nüfus artışı maden yataklarına sahip olma arzusu bulunmaktadır. Dolayısıyla, kolonizasyonu tek bir nedene bağlamak doğru değildir.