Bizans Tarihi Dersi 4. Ünite Sorularla Öğrenelim
Bizans Ve Kuzeyli Türk Komşuları (4-14. Yüzyıl)
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Kavimler Göçü hakkında kısaca bilgi veriniz.
Hunların Bizans’ı asıl etkilemesi 374 yılı
civarında İdil nehrinin batısına geçip önlerinde bulunan
kavimleri yerlerinden oynatarak Karadeniz’in kuzeyine
doğru ilerlemesiyle olmuştur. Bu olay tarihte Büyük
Kavimler Göçü olarak bilinen büyük bir nüfus hareketine
yol açmıştır.
Margus kenti günümüzde hangi ülke sınırları
içerisindedir?
Margus: Günümüzde Sırbistan’da Castra
Constantinia’nın karşısında Morava ve Tuna’nın birleştiği
noktada bulunan kenttir.
Bulgar kelimesi ne anlama gelmektedir?
Bulgar” sözcüğü, Atilla’nın oğlu İrnek ile birlikte
Orta Avrupa’yı terk edip doğuya gelen Hunların
Karadeniz sahillerinde karşılaştıkları diğer bir Türk boyu olan Ogurlarla karışmaları neticesinde ortaya çıkmıştır.
“Bulgar” kelimesi Türkçe olup karışmak anlamına gelen
bulgamak fiilinden türemiştir.
I. Balkan seferi sonucunda ne olmuştur?
Sigidinum (Belgrad), Sirmium (Sremska
Mitrovica) ve Naissus (Niş) üzerinden Trakya yönünde
ilerlerdi. Batı Roma orduları başkumandanı Aetius, Atilla
ile Bizans arasında barış için aracı oldu. Bizans’ın
antlaşma şartlarına uyacağını garantilemek için kendi oğlunu Hun sarayına rehine olarak gönderdi. Böylece
barış sağlandı. I. Balkan seferi sonucunda Tuna boyundaki
kaleler Hun idaresine geçmiş, daha geri hatlardaki
tahkimat yıktırılmıştır.
Atilla öldükten sonra Hun imparatorluğunun başına
kim geçmiştir?
453 yılında Atilla’nın ölümü üzerine Hun
İmparatorluğunun idaresi, onun üç oğluna yani İlek,
Dengizik ve İrnek’e kaldı. Atilla’nın ölümünden sonra
Hun İmparatorluğuna tabi olmuş pek çok kavim Hun
Birliğinden ayrılarak devletin dağılmasına sebep oldular.
Bizans tarihçisi Dionisios’a göre Hunlar nereden
gelmişlerdir?
Bizans tarihçisi Haraks’lı Dionisios’a göre 330-350
yılları civarında Hunlar, Aşağı İdil boyundan hareketle
Güney Kafkasya istikametinde yayılarak Hazar Denizi’ne
dökülen Terek nehri ile Karadeniz’e dökülen Kuban nehri
arasındaki havzaya gelmişlerdir. Hunlar, Kuban-Terek
bölgesindeki İran asıllı bir kavim olan Alanlara baskı yaparak
bu bölgedeki bozkırları ele geçirmişlerdir. Buradan da
Hunlar, Daryal ve Derbent geçitlerinden hareketle Doğu
Anadolu istikametinde akınlara başladılar.
Bizans – Sasani savaşı neden dolayı başlamıştır?
Göktürk Kağanı İstemi Yabgu’nun Bizans’la
dostluk kurma politikası neticesinde 571 yılında BizansSasani
Savaşları başlamış oldu. Göktürkler ise, batı
istikametindeki ilerleyişini sürdürerek Kafkasların
kuzeyindeki Kuban Irmağı havzasına ve daha sonra da
Azerbaycan’a sahip oldular. Ancak 576 yılında GöktürkBizans
ittifakının bozulduğu anlaşılmaktadır. Bu tarihlerde
İstemi Yabgu ölmüştür.
Büyük Bulgaristan’ın kuruluşu ve Kubrat hakkında
kısaca bilgi veriniz
Kutrigur ve Utrigur Bulgarları üzerindeki Gök
türk hakimiyeti 630 yılına kadar sürmüş ve bundan sonra
Bulgarlar kendi devletlerini kurma çabası içerisine
girmişlerdir. Bu arada Onogur boyunun Dulo ailesinden
olan Kubrat (605-642), Ogur boylarını birleştirip “Büyük
Bulgaria” adı altında güçlü bir devlet kurmayı başarmıştır.
(Zlatarsky, 1970, s. 131) Sınırları doğuda Kuban, batıda
Dinyeper, kuzeyde Doneç nehirleri ve güneyde Karadeniz
ile Azak Denizi olan Büyük Bulgaristan, Bizans’la
dostane ilişkiler kurmuş ve hükümdarı Kubrat’a, Bizans
İmparatoru Heraklios (610-641) tarafından patrikios
unvanı verilmiştir.
Hazar hakanlığının çöküşü ne zaman başlamıştır?
Kısaca açıklayınız.
10. yüzyılın ortalarına kadar Hazar Hakanlığı
varlığını devam ettirmiştir. Bu tarihten sonra da hızla
çökmeye başlamıştır. 940 yılından itibaren Hazarların
önemli ticaret merkezleri Rus-Slav saldırılarına
uğramıştır. 9. yüzyılın sonuna doğru ise, Oğuzlara mensup
bazı zümreler, Sırderya nehrinin aşağı boyuna gelmişler
ve buradaki Peçenekleri tazyike başlamışlardır. Bunun
üzerine Peçenekler, Hazar ülkesine doğru hareket
etmişlerdir. Hazarlar, Peçenek saldırılarını önlemek için
860 yılında Uzlarlarla (Oğuzlarla) anlaşmışlardır. Ancak
Hazarlar, Peçeneklerle olan mücadelelerinde bu ittifaka
rağmen başarılı olamamışlardır. Bununla beraber Hazar
Devleti yaklaşık bir yüzyıl daha ayakta kalabilmiştir. 968
yılında Rus knezi Svyatoslav, Hazar topraklarına
saldırmıştır. Ayrıca bu tarihlerde Türkistan menşeli yeni
bir göç dalgası yani Kuman ya da Kıpçak olarak bilinen
Türklerin göç dalgası yaklaşmaktaydı. Bu göç dalgası
Hazar ülkesinin Türkistan’la irtibatını kesecek ve bu
bölgeyle yapılan ticari faaliyetler sona erdirecektir. Hazar
Kağanlığına son darbeyi Kıpçaklar indirecekti.
Rua hakkında kısaca bilgi veriniz.
422 yılına gelindiğinde Hunların başında Rua
bulunmaktaydı. Rua, iç karışıklıklarla çalkalanan Bizans
İmparatorluğuna saldırmış, Trakya ve Makedonya
bölgeleri Hunlar tarafından istila edilmiştir. Bu sefer
sonucunda Bizans, Hunlara 350 libra altın ödemeyi kabul
etmiştir. Rua, 434 yılında yeniden Trakya’ya sefer
düzenlemek üzere hazırlıklara girişti. Bu arada Esla adlı
bir elçiyi de Bizans’a gönderdi. Bu elçi, Hunlara bağlı
kavimlerle Bizans’ın habersiz anlaşma yapmaması istendi,
aksi takdirde savaş yapılacağını bildirdi. Bizans da kendi
elçisini Hunlara gönderdi. Bizans’ın Hunlarla anlaşma
yolunu aradığı bir anda Rua aniden öldü.
Deşt-i Kıpçak hangi bölgededir?
Selçuklu ve Osmanlı Türkleri dışında kalan diğer
Türk boylarının Bizans’la ilişkisi coğrafi olarak Anadolu
üzerinden değil Deşt-i Kıpçak olarak adlandırılan
Karadeniz’in kuzeyinden ve Balkanlar yolu ile
gerçekleştirilmiştir. Altay Dağlarından doğan İrtiş ırmağı
ile Moldavya üzerinden Karadeniz’e dökülen Dinyester
ırmakları arasındaki bölgeye Deşt-i Kıpçak denilmiştir.
Peçeneklerin dağılması hangi yılda gerçekleşmiştir?
Kısaca açıklayınız.
Bizans, Uzları takip ederek Balkanlara kadar
gelmiş olan Kumanların, Tugorkan (Tugor Han) ve Bönek
(Bonyak) adlı başbuğları ile anlaştı. Sonra onları Meriç
nehri kenarında Lebunium’da (Umurbey mevkiinde)
karargah kurmuş olan ve Çaka’nın donanmasını bekleyen
Peçenek kuvvetleri üzerine gönderdi. Peçenekler, 40 bin
Kuman süvarisi tarafından bozguna uğratıldılar (29 Nisan
1091). Bu savaş sonucunda geri kalan Peçenekler
dağıldılar. Bir kısmı Macaristan’a gitti. Bir kısmı da Uzlar
ve Kumanlarla karıştı. Balkanlarda kalanlar Vardar nehri
boyunca yerleştirildiler. Sofya civarındaki fioplar ile
Makedonya’daki Megleno-Ulahlarının köken itibarıyla
Peçeneklere dayandıkları düşünülmektedir. Anadolu,
Balkanlar ve Kafkaslardaki bazı yer adları ve efsanelerde
Peçeneklerin izlerini görmek hala mümkündür.
1 Libra kaç gr’dır?
1 Libra = 327.45 gr’dır.
Güney Besarabya hangi bölgeye verilen isimdir?
Güney Besarabya: Besarabya, Prut ve Dinyester
nehirleri arasında kalan günümüzdeki Moldavya’nın adıdır.
Ancak Güney Besarabya, Bizans kaynaklarında Onglos diye
geçen, Türk literatüründe Bucak olarak bilinen ve ismi geçen
iki ırmağın Karadeniz’le buluştuğu bölgenin adıdır.
Avarlar, hangi bölgenin hâkimiyetini kazandıklarında
Orta Avrupa’da en kudretli devlet haline gelmiştir?
Avarlar, Küçük Skitia diye bilinen bugünkü
Dobruca bölgesi ile Aşağı Tuna bölgesinde yer alan Eşak
ovasını ele geçirmişlerdi. VI. yüzyılın yarısından itibaren
Cermen asıllı Lombardlar, İtalya’da hâkimiyeti ele
geçirerek Batı Balkanlara doğru yayılmışlardır. Bunun
üzerine Bizans İmparatoru, Avarlara Panonya’daki
topraklara yerleşmelerini teklif etti. 568 yılında Panonya
ve çevresi Avarların hâkimiyeti altına girdi. Böylece
Avarlar, Orta Avrupa’da en kudretli devlet haline
gelmişlerdir.
Hunların, Vizigotları ve Ostrogotları yenilgiye
uğratılması sonucu neler olmuştur?
Hunlar, Alanları yenilgiye uğratıp onlarla ittifak
anlaşması yapmışlardır. Daha sonra Ostrogot ve
Vizigotların hareketlenmesine ve batı istikametinde
ilerlemelerine yol açmışlardır. Hunlar, 374 yılında
Ostrogotları, 376 yılında da Vizigotları yenilgiye
uğratmışlardır. Bunun sonucunda Vizigotların bir kısmı
Roma İmparatorluğuna başvurarak sığınma izni istemişler
ve Tuna’nın güneyindeki bazı bölgeleri iskân etmişlerdir.
Peçenekler hakkında kısaca bilgi veriniz.
Karadeniz’in kuzeyindeki coğrafyada Türk
boylarının 9. ila 11. yüzyıllar arasında yeniden Orta Asya’dan
hareketle Karadeniz’e, Balkanlara ve Orta Avrupa’ya büyük
bir göç dalgası başlattığı görülmektedir. Bu göç dalgası
esnasında Peçenekler, Uzlar ve Kumanlar Bizans sınır
bölgelerine gelerek Bizans’la gerek siyasi ve gerek ticari
münasebetler kurmuşlardır. Bu gelişmeler, Karadeniz’in
kuzeyi ve Balkan coğrafyasındaki halkların tarihi seyrini
etkilemiştir. Bu tarihlerde Karadeniz-Balkan coğrafyasında
görülen ilk kavim Peçenekler olmuştur. Peçenekler Göktürk
hakanlığında yer alan kavimlerden birisi idi. Kaşgarlı
Mahmut bunları Oğuz boyları listesinde saymaktadır.
Bizans ile Kumanların arasındaki ilişkiler hangi yıldan
sonra yoğunlaşmıştır?
Bizans’la Kumanların arasındaki ilişkiler, 1090
yılından sonra yoğunlaşmıştır. Çünkü Bizans imparatoru I.
Aleksios Komninos (1081-1118) döneminde İzmir ve
civarında hakimiyet kurarak güçlü bir donanma oluşturan
Çaka Bey, İstanbul’un fethini planlamaktadır. Bu amaçla
da Balkanlarda Peçeneklerle ve Anadolu’nun büyük
kısmını ele geçiren Selçuklularla birlikte Bizans’a karşı
ittifak oluşturmuştur. Bizans, bu zor durumdan kurtulmak
için Peçeneklerle rekabet halinde olan Kumanlarla
işbirliğine gitmiştir. Bizans’ın bu girişimi, 29 Nisan 1091
tarihinde Kuman kuvvetlerinin Meriç nehri yakınlarında
Umurbey mevkiinde Peçenekleri ağır bir yenilgiye
uğratması ile netice vermiştir. Bu savaştan sonra
Peçenekler hızla tarih sahnesinden silinmeye yüz
tutmuşken Kumanların etkinliği ise artmaya başlamıştır.
Hun imparatoru batı kanadı hükümdarı Uldız
hakkında kısaca bilgi veriniz.
V. yüzyılın başlarında eski Aşina ailesine mensup
başbuğlar Hunların çeşitli boylarını birleştirerek kuvvetli
bir devlet düzeni kurmayı başardılar. İsmi bilinen ilk Hun
hükümdarı Balamir de büyük olasılıkla Aşina ailesinden
gelmekteydi. Balamir’in soyundan gelen Uldız, Doğu
Roma yani Bizans’ı daima baskı altında tutarken Batı
Roma ile iyi münasebetler sürdürmek şeklindeki Hun dış
siyasetinin esaslarını belirledi. Sınırları Asya’da Aral
Gölünün doğusundan Avrupa’ya kadar uzanan Hun
İmparatorluğunun batı kanadı hükümdarı Uldız, 404-405
yılları ve özellikle 409 senesinde Tuna’yı geçerek nehrin
güneyinde bazı önemli geçit yerlerini tutmak suretiyle
Bizans’ı tehdit eden bir güç haline geldi.
I. Göktürk Devleti hangi yılda ikiye ayrılmıştır?
576 yılından sonra Bizans kaynakları, BizansGöktürk
münasebetlerinden ve Göktürklerden
bahsetmemektedir. Muhtemeldir ki, hem Bizanslılar hem
de Göktürkler, ülkelerinin iç ve dış sorunlarıyla uğraşmak
zorunda kalmışlardır. Zaten 582 yılında I. Göktürk
Devleti, iç mücadeleler sonucunda Doğu ve Batı olmak
üzere ikiye ayrılacak ve yıkılma sürecine girecektir.
Bizansın Rua ile başlattığı barış görüşmeleri ne ile
sonuçlanmıştır?
Rua’nın ölümü üzerine Hun devlet yönetimini
yeğenleri olan Muncuk’un oğulları Bleda ve Atilla kardeşler
üstlenmişlerdir. Bizans’ın Rua ile başlattığı barış
görüşmelerini Atilla sonuca bağladı. 434 yılında Margus
şehrine gelerek buradaki Plintas başkanlığındaki Roma elçilik
heyeti ile görüşerek onlara bütün isteklerini kabul ettirdi.
Margus barışı olarak bilinen anlaşmaya göre Bizans, bundan
böyle Hunlara 300 yerine 700 libra altın ödeyecekti.
Büyük Bulgaristan ne zaman dağılmıştır?
Kubrat’ın 642 yılında ölümü üzerine Büyük
Bulgaristan, Hazar Devletinin baskısı neticesinde dağılmış
ve Kubrat’ın oğulları arasında paylaşılmıştır
Panoya hangi bölgenin adıdır?
Panonya: Balkan Yarımadasında Dalmaçya
kıyılarından başlayarak Bosna Hersek, Slovenya, Sırbistan,
Hırvatistan, Avusturya ve Macaristan’ın bulunduğu ülkelerin
bir bölümünü kapsayan bölgenin adıdır.
Klokotnitsa nerenin ismidir?
Klokotnitsa: Bulgaristan’ın güneyinde Haskova
iline bağlı bir köy. Türkler tarafından Semihçe köyü
olarak adlandırılmaktadır.
Bizans’a karşı son Tatar baskını ne zaman
gerçekleşmiştir?
Bizans’a karşı son Tatar baskını 1337’de
gerçekleşmiş ve bu saldırı esnasında Çanakkale’ye kadar
Bizans’ın elindeki bütün Trakya toprakları
yağmalanmıştır. 1341’de Tatarların muhtemel saldırısına
karşı Bizans imparatoru bir takım kaleleri tamir ettirerek
ve Tatarlara elçi göndererek tedbirler almaya çalışmıştır.
Ancak Tatarlar kendi iç sorunları nedeniyle Bizans’a
saldırmaktan vazgeçmişlerdir. 1341’de Altın Orda hanı
Özbek Han’ın ölümünden sonra Tatarlar, Balkanlara olan
ilgisini yitirdiler ve dikkatlerini Kırım bölgesine
yoğunlaştırdılar.
Bizans’ı etkileyen Tatar etkisi hangi yıllar arasında
gerçeklemiştir? Kısaca açıklayınız.
Bizans’ı da etkileyecek şekilde Balkan
coğrafyasındaki Tatar etkisi 1242 yılından 1357 senesine
kadar sürmüştür. 1242 yılında Tatarlar, Tuna nehrini
geçerek Bulgaristan topraklarını yağmaladılar. 1204
yılından sonra İstanbul’u ele geçirerek 1261 yılına kadar
bir devlet kuran Latinler ile çarpıştılar. 1253’de
Bulgaristan Tatarlara haraç öder duruma geldi. 1250’li
yıllarda Altın Orda Hanı Berke Han, Müslüman oldu. Muhtemelen yine bu tarihlerde yeğeni Nogay Han da
amcası Berke gibi Müslüman oldu. 1260’lı yıllardan
itibaren Nogay Han’a bağlı Tatar kuvvetleri Altın Orda
Devletinin batı illerini kontrolü altına aldı. Bu tarihten
itibaren de Nogay Han’ı önce Bulgaristan’daki, daha sonra
da Bizans’taki taht mücadelelerine müdahale ederken
görmekteyiz.
Avarlar hakkında kısaca bilgi veriniz.
557-805 yılları arasında Avrupa tarihinde önemli
yeri olan Avarların menşei uzun süre tartışmalara neden
olmuştur. Hala bir Türk kavmi olup olmadığı tartışılan bir
konu olmasına rağmen son dönemde yapılan araştırmalar
bunların Türk menşeli oldukları konusunu
kuvvetlendirmektedir. Bizans tarihçisi Teofilaktos
Simokates “Hakiki Avarlar” ve “Sahte Avarlar” diye iki
Avar topluluğundan bahsetmektedir. “Sahte Avar” Türk
kökenli olup Avrupa Avarları olarak adlandırılmaktadır.
Bizans kaynaklarında “Hakiki Avar” olarak geçenler ise
köken itibarıyla Moğol asıllı Juan-Juanlara dayanmakta ve
Asya Avarları olarak bilinmektedir.
Avarların askeri ve siyasi varlığı hangi yıl sona
ermiştir?
Gerek Slavlarla beraber gerekse tek başına
hareket ederek Avarlar, Bizans’a karşı baskı ve
saldırılarını sürdürmüşlerdir. Bu baskıların doruk noktası
Avarların, Heraklios döneminde Sasanilerle beraber 626
yılında gerçekleştirdikleri İstanbul’un kuşatılması
olmuştur. Ancak İstanbul’un kuşatmasında başarılı
olamayan Avarlar giderek güç kaybetmişler ve Bulgarların
güçlenmesi neticesinde batıya Panonya-Tisa-Tuna
civarına çekilmek zorunda kalmışlardır. Burada bir
müddet Franklarla savaşmışlar ve nihayet 796-805
yıllarında Frank kralı Büyük Karl, Avarların askeri ve
siyasi varlığına son vermiştir.
Bulgar halkının Hristiyanlığı kabul etmesi hangi yılda
gerçekleşmiştir?
Presyan’ın ardından oğlu knez Boris (852-889)
döneminde Frank kralı Karlman’la Hıristiyanlığın Katolik
mezhebini kabul etmeye yönelik görüşmelere
başlanmıştır. Bu durumdan endişe duyan Bizans
imparatoru III. Mihail (842-867) askeri baskılar yaparak
Bulgarların Hıristiyanlığın Ortodoks mezhebini
benimsemesini sağlamıştır. İstanbul’a gelen Bulgar elçileri
Bizans din adamları tarafından vaftiz edilmiş, kısa süre
sonra Boris ve yakın çevreside Hıristiyanlığı kabul
etmiştir. Hıristiyan olunca Bulgar hükümdarı, Bizans
imparatorunun ismini alarak Mihail-Boris olmuştur.
Bulgar kilisesi de İstanbul patrikhanesine bağlanmıştır.
Boris’in ve Bulgar halkının Hıristiyanlığı kabul etmesi
865 yılının eylül ayında gerçekleşmiştir.
Bulgar ismi ilk defa ne zaman kaynaklarda
kullanılmıştır?
Türk kavimlerinden biri olan Ogurlara dayanan
Bulgarlar, bu adla ilk defa 482 yılında Bizans İmparatoru
Zenon’un Ostrogot Kralı Teodorik’e karşı yardım talebi
ile ilgili olarak kaynaklarda geçmektedir.
Libra nedir?
Libra: 1 libra=327.45 gr
Panonya neresidir?
Panonya: Balkan Yarımadasında Dalmaçya kıyılarından başlayarak Bosna Hersek, Slovenya, Sırbistan, Hırvatistan, Avusturya ve Macaristan’ın bulunduğu ülkelerin bir bölümünü kapsayan bölgenin adıdır.
Hunlar bugünkü Macaristan topraklarını ele
geçirdiklerinde yönetimde kim bulunmaktaydı?
Hunlar, Karpat civarını, Transilvanya (Erdel) ve
bugünkü Macaristan topraklarını ele geçirdiklerinde Aşina
ailesinden Rua ya da Rugila, Muncuk ve Oktar adında üç
kardeş yönetimde bulunmaktaydı. Bunlar arasında giderek
Rua ön plana çıkmıştır. Muncuk’un ölümünden sonra
yerini kardeşi Aybars almıştır.
Avarlar ilk temasını kimler ile gerçekleştirmişlerdir?
Avarlar ilk önce Kuzey Kafkaslarda yaşayan
Alanlarla temasa geçtiler.
Bulgaristan hangi yılda Bizans hakimiyeti altına
girmiştir?
1014 yılında 15000 askerden oluşan Bulgar ordusu,
Bizans imparatoru II. Vasil (976-1025) tarafından büyük bir
bozguna uğratılmıştır. Esir 15000 askerin her 100 kişiden 99’unun gözleri kör edilerek Bulgaristan’a gönderilmesi
üzerine II. Vasil tarihte Bulgarkıran manasında
Bulgaroktonos lakabıyla anılmıştır. Bu yenilgi üzerine
Bulgaristan 1018 yılında Bizans hakimiyeti altına girmiştir.
Doğu Mözya hangi bölgeye verilen isimdir?
Doğu Mözya: Bulgaristan ile Romanya arasında
kalan Tuna nehrinin güneyinden Balkan Dağlarına kadar
uzanan toprakların Roma dönemindeki adıdır. Türk
literatüründe bu bölge için daha çok Deliorman-Dobruca
tabiri kullanılır.
I. Göktürk Devleti nasıl kurulmuştur?
M.S. 552 yılında Bumin Kağanın Orta Asya’da Moğol asıllı Juan Juanları mağlup etmesi ile bağımsızlığını ilan eden Göktürkler, tarihte I. Göktürk Devleti olarak bilinen siyasi teşekküllerini kurmuş oldular.
I. Balkan seferi neden dolaı başlamıştır?
Bizans, askeri güçlerinin büyük bir kısmını
doğudaki sorunlar nedeniyle İran’a Sasaniler üzerine
gönderdi. Bu durumdan haberdar olan Atilla, Bizans
topraklarına saldırdı. Bizans’ın başında bulunan II.
Teodosios (408-450), bir süreden beri Margus
anlaşmasının şartlarını yerine getirmek istemiyordu.
Bundan dolayı 441 yılında Atilla, Bizans’a yönelik I.
Balkan seferini düzenledi. Atilla, Margus’u ele geçirerek
I. Balkan seferini başlatmış oldu.
Patrikios ne anlam ifade etmektedir?
Patrikios: Bizans devlet geleneğinde imparator
tarafından verilen en büyük yedinci unvandır. I. Konstantinos
tarafından verilmeye başlanan bir şeref unvanıdır. Fildişi
yazmalı bir tabletle beraber tevcih edilirdi. 8. yüzyıla kadar
patrikios unvanı yüksek rütbeli memurlara, hadımlara ve
yabancı devlet adamlarına verilmiştir.
Ortaçağ Türk tarihinin en önemli kaynak gruplarından birini neden Bizans tarihi eserleri oluşturur?
Ortaçağ Türk tarihinin en önemli kaynak gruplarından birini Bizans tarihi eserleri oluşturur. Çünkü 4. yüzyılın sonundan itibaren Türklerin Bizans İmparatorluğu ile ilişkileri olmuş ve bu münasebetler Bizans Devleti’nin ortadan kalktığı 15. yüzyıla kadar Bizans tarihi kayıtlarına yansımıştır. Yaklaşık 11 asır boyunca Bizans kaynakları bu Türkleri, Hun, Göktürk, Avar, Bulgar, Ogur, On Ogur, Sarı Ogur, Utrigur, Kutrigur, Hazar, Peçenek, Oğuz/Uz, Kıpçak/Kuman, Tatar, Selçuklu ve Osmanlı adları ile kaydetmiştir.
Kardam’dan sonra Bulgar tahtına kim geçmiştir?
Kısaca bilgi veriniz.
Kardam’dan sonra Bulgar tahtına oğlu Krum Han
(802-814) çıkmıştır. Krum Han babasının savunma
politikasını terk ederek Bizans’a karşı saldırı politikası
izlemeye başlamıştır. İdare ettiği süre boyunca Bulgar
Devletinin sınırlarını genişletmek için uğraşmış ve tahta
geçer geçmez dikkatini önce devletin kuzey-batı sınırına,
daha sonra da güneye Bizans’a çevirmiştir.
II. İustinianos hakkında kısaca bilgi veriniz.
Bizans İmparatoru IV. Konstantinos ile İsperih
arasındaki barış, II. İustinianos (685-695; 705-711)
tarafından bozulmuştur. Doğudaki savaşları tamamlayan
II. İustinianos, Bulgarlara karşı sefer düzenlemiş, ancak
Güney Rodop geçitlerinde bozguna uğrayarak ordusunun
büyük bir kısmını kaybetmiştir. Ancak İsperih’in oğlu
Tervel (700-718), Bizans İmparatoru II. İustinianos’la iyi
ilişkiler kurmuş ve onun başlıca destekçisi olmuştur. II.
İustinianos, tahttan indirilip Kırım’a sürgün
gönderildiğinde oradan kaçmayı başarmış ve Tervel’in
yanına sığınmıştır. Bizans İmparatoru kendisine tekrar
Bizans tahtına geçmek için yardım eden Tervel Han’a
hediyeler ve sezar (çar) unvanı vermiştir.
Bizans ve Avarlar arasında ilk olarak nasıl bir anlaşma yapılmıştır?
Bizans, Kutrigurlara karşı Avarlardan istifade etme niyetindeydi. Bu elçilik münasebeti neticesinde Bizans, her yıl Avarlara bir miktar vergi ödemeyi kabul etti. Bunun karşılığında da Avarlar Bizans topraklarını düşman saldırılarından korumak için savaşmayı taahhüt ettiler.
Göktürk yazıtlarında geçen Apurum kelimesi ne
anlama gelir?
Göktürk yazıtlarında geçen Apurum kelimesinin
Çinlilerin kullandığı Büyük Fu-lin tabiri ile aynı
coğrafyaya işaret ettiği ve Bizans’ı ifade etmek için
kullanıldığı bilinmektedir
Krum Han’dan sonra Bulgar tahtına kim geçmiştir?
Kısaca bilgi veriniz.
Krum Han’dan sonra Bulgar tahtına oğlu
Omurtag (814-832) geçmiştir. 816 yılında Omurtag Han
ile Bizans Devleti arasında 30 yıllık bir barış anlaşması
imzalanmıştır. Bu anlaşma Bizans imparatoru II. Mihail’in
(820-829) döneminde yenilenmiştir. Bundan sonra BulgarBizans
ilişkileri barış içinde devam etmiştir. Hatta Bulgar
hükümdarı müttefik olarak 823 yılında Bizans
İmparatorluğunda meydana gelen Tomas isyanının
bastırılmasına yardımda bulunmuştur.
Hazarlar hakkında kısaca bilgi veriniz.
Hazarlar da Türk kavimlerinden biridir. Bir müddet
Hun Devleti içerisinde yer almışlardır. Atilla’nın öldüğü
tarihlerde yani 453 yılında Aşağı Volga boyunda
bulunmaktadırlar. Hazarlar, köken itibarıyla Volga-Kama
civarında yaşamış olan Sabir Türklerine dayandırılmaktadır.
Hazarların bağımsız devletlerini kurmaları ise Göktürklerin
Volga civarındaki hakimiyetinin sona ermesinden sonra
olmuştur.
Hazarların bulunduğu bölge neresidir?
Hazarların ülkesi, Kafkas Dağlarının kuzeyinde
Hazar Denizi ile Karadeniz arasında kalan topraklardır.
Hazarlar, ilk önce Terek nehri civarına, daha sonra Aşağı
Volga boyuna yerleşmişlerdir. Bu bölge aslında dört
nehrin havzası konumundadır. Bu nehirler: Volga, Yayık,
Don ve Kuban’dır. Ayrıca bölge, devrin en büyük ticaret
yollarının kavşağında yer almaktadır.
Uzlardan başka kaynaklarda ne olarak
bahsedilmektedir?
868-880 yılları arasında Peçenekler İdil (Volga)
nehrini geçip batıya doğru ilerlemelerinde Uzlar önemli
rol oynamışlardır. Uzlar, Oğuzların batı kısmını
oluşturmaktaydı ve Rus kaynaklarında bunlara Tork,
Torki, Toruki ve bazen Torkmen denilmekteydi. Bizans
kaynaklarında ise Uz olarak kaydedilmişlerdir.
Uldız, Hun dış siyasetini nasıl şekillendirmiştir?
Balamir’in soyundan gelen Uldız, Doğu Roma yani Bizans’ı daima baskı altında tutarken Batı Roma ile iyi münasebetler sürdürmek şeklindeki Hun dış siyasetinin esaslarını belirledi.
Uzlar hakkında kısaca bilgi veriniz.
Uzlar, Peçeneklerin bulundukları bölgeleri işgal
ettikten sonra uzun süre Yayık-İdil bölgesinde
kalmışlardır. Yaz aylarında Uzların Kama Bulgarlarının
sahasına ve daha kuzey bölgelere kadar gittikleri
bilinmektedir. Rus vakayinamesi, 985 yılında knez
Valdimir’in İdil-Kama Bulgarlarına karşı sefer
düzenlediği ve bu sefere Torkların yani Uzların da
katıldığını söylemektedir. Torklar, Güney Rusya’ya 985
yılından sonra gelmişlerdir. Kiev Rusya’sı topraklarında
ise muhtemelen 1036 yılındaki Peçenek yenilgisinden
sonra görülmüşlerdir. Batıya göç eden Uzlarla ilgili Rus
vakayinamesindeki ilk kayıt, 1054 yılına ait olup onların
Aşağı Don nehrinden Dnyeper nehrine doğru hareketleri
ve bu olayın Kıpçak/Kuman baskısı neticesinde
gerçekleştiği kaydedilmektedir. 1060 senesine
gelindiğinde Uzların bu bölgede kalabalık bir zümre
oluşturdukları görülmektedir. Uzlara karşı Rus knezlerinin
sefer düzenledikleri bilinmektedir. Bu seferler karşısında
dayanamayan Uzlar, 1065 yılında Bizans ve Bulgarların
mukavemetini kırarak Tuna nehrinin güneyine geçmeyi
başarmışlardır. Tuna’yı geçen Uzlar, Selanik üzerinden
Mora’ya kadar ilerlemişlerdir.
Hakiki Avarlar kimlerdir?
557-805 yılları arasında Avrupa tarihinde önemli yeri olan Avarların menşei uzun süre tartışmalara neden olmuştur. Hala bir Türk kavmi olup olmadığı tartışılan bir konu olmasına rağmen son dönemde yapılan araştırmalar bunların Türk menşeli oldukları konusunu kuvvetlendirmektedir. Bizans tarihçisi Teofilaktos Simokates “Hakiki Avarlar” ve “Sahte Avarlar” diye iki Avar topluluğundan bahsetmektedir. “Sahte Avar” Türk kökenli olup Avrupa Avarları olarak adlandırılmaktadır. Bizans kaynaklarında “Hakiki Avar” olarak geçenler ise köken itibarıyla Moğol asıllı Juan-Juanlara dayanmakta ve Asya Avarları olarak bilinmektedir.
Deşt-i Kıpçak hangi bölgeye denilmektedir?
Karadeniz ile Kafkas Dağlarının kuzeyinde Altay
Dağlarından doğan İrtiş ırmağı ile Moldavya üzerinden
Karadeniz’e dökülen Dinyester ırmakları arasındaki
bölgeye Deşt-i Kıpçak denilmektedir. . Bu bölgeye adını
veren Türk topluluğu Kıpçaklardır. Bu bölgeye adını
veren Türk topluluğu Kıpçaklardır. Kıpçaklar, Orta Asya,
Yayık (Ural)-İdil (Volga), Don-Doneç, Aşağı Dinyeper ve
Tuna olmak üzere geniş bir coğrafyaya yayılmışlardır.
Doğu kaynaklarında Kıpçak adıyla anılan bu Türk
topluluğu Bizans kaynaklarında Kuman olarak
isimlendirilmektedir.
Bulgarların ve Romalıların Çarı ünvanı kime ve ne zaman verilmiştir?
917 yılında Simeon komutasındaki Bulgarlar harekete geçerek Tesalya’da Aheloos nehri civarında imparatorluk ordusunu yenilgiye uğrattılar, hatta kaçan Bizans askerlerinin peşine düşerek İstanbul’a kadar geldiler. Bu arada İstanbul’daki otorite boşluğunu Romanos Lakapinos’un (920-944) “basileopator” unvanını alarak ve Bizans imparatoru olarak doldurması üzerine Simeon’un İstanbul’u ele geçirme ümitleri suya düşmüş oldu. Ancak savaşın neticesi olarak 919 yılında Simeon “Bulgarların ve Romalıların Çarı” unvanını almış, 920’de de Bulgar kilisesinin başına patrik unvanı verilmiştir. Simeon, 923’de Edirne’yi ele geçirdikten sonra 927’de İstanbul’a yapacağı seferin hazırlıkları sırasında ölmüştür.
Cengiz Han hakkında kısaca bilgi veriniz.
Cengiz Han: Gerçek adı Timuçin olan Cengiz
Han Moğol Börçigin ailesinden gelmektedir. 1162-1227
yılları arasında yaşamıştır. Yaşadığı dönemde Cengiz Han
Çin’den Polonya’ya kadar uzanan bir alanda dünya
tarihinin gördüğü en büyük imparatorluğunu kurmuştur
Megas Dük kavramı ne anlama gelmektedir?
Megas Dük: Bizans Devletinin son dönemlerinde bu unvan deniz kuvvetlerinden sorumlu komutanlar için kullanılmıştır.
Peçenekler hangi bölgelerde yaşamışlardır?
Peçenek sözcüğü, Bizans kaynaklarında Pacinak
şeklinde geçmektedir. Peçenekler, 9. yüzyılın ilk yarısında
Hazar Denizinin kuzeyinde yer alan Cim (Emba) ve Yayık
(Ural) nehirleri havalisinde yaşıyorlardı. 860-880
yıllarında Hazar Denizi ile Karadeniz arasında yer alan
Don-Kuban bölgesine geldikleri bilinmektedir. Peçenekler
889-893 yılları arasında Don nehrinden Dnyeper’in
batısına kadar uzanan bozkırlara geldiler.
Peçenekler hangi savaş sonrası Filibe, Edirne ve
Keşan’a kadar olan Trakya bölgesine hakim olmuşlardır?
1081-1091 yılları arasında Bizans imparatoru I.
Aleksios Komninos (1081-1118) dönemlerinde de Bizans
ile Peçenekler arasında şiddetli çatışmalar devam etmiştir.
1087’de Peçenekler Kumanlarla birleşerek Silistre’de
imparatorun komutasındaki Bizans ordusunu büyük bir
hezimete uğratmışlardır. 1088-1090 yılları arasında
Peçenekler yeniden Bizans kuvvetlerini yenerek Filibe,
Edirne ve Keşan’a kadar olan Trakya bölgesine hakim
oldular.
Güney Besarabya neresidir?
Güney Besarabya: Besarabya, Prut ve Dinyester nehirleri arasında kalan günümüzdeki Moldova’nın adıdır. Ancak Güney Besarabya, Bizans kaynaklarında Onglos diye geçen, Türk literatüründe Bucak olarak bilinen ve ismi geçen iki ırmağın Karadeniz’le buluştuğu bölgenin adıdır.
II. Vasil'in tarihte Bulgarkıran manasında Bulgaroktonos lakabıyla anılmasının sebebi nedir?
1014 yılında 15000 askerden oluşan Bulgar ordusu, Bizans imparatoru II. Vasil (976-1025) tarafından büyük bir bozguna uğratılmıştır. Esir 15000 askerin her 100 kişiden 99’unun gözleri kör edilerek Bulgaristan’a gönderilmesi üzerine II. Vasil tarihte Bulgarkıran manasında Bulgaroktonos lakabıyla anılmıştır.
Klokotnitsa neresidir?
Klokotnitsa: Bulgaristan’ın güneyinde Haskova iline bağlı bir köy. Türkler tarafından Semihçe köyü olarak adlandırılmaktadır.
Deşt-i Kıpçak kavramı ne anlama gelmektedir?
Altay Dağlarından doğan İrtiş ırmağı ile Moldova üzerinden Karadeniz’e dökülen Dinyester ırmakları arasındaki bölgeye Deşt-i Kıpçak denilmiştir
Margus neresidir?
Margus: Günümüzde Sırbistan’da Castra Constantinia’nın karşısında Morava ve Tuna’nın birleştiği noktada bulunan kent.
Apurum kavramı neyi ifade etmektedir?
Göktürk yazıtlarında geçen Apurum kelimesinin Çinlilerin kullandığı Büyük Fulin tabiri ile aynı coğrafyaya işaret ettiği ve Bizans’ı ifade etmek için kullanıldığı bilinmektedir.
Sahte Avarlar kimlerdir?
557-805 yılları arasında Avrupa tarihinde önemli yeri olan Avarların menşei uzun süre tartışmalara neden olmuştur. Hala bir Türk kavmi olup olmadığı tartışılan bir konu olmasına rağmen son dönemde yapılan araştırmalar bunların Türk menşeli oldukları konusunu kuvvetlendirmektedir. Bizans tarihçisi Teofilaktos Simokates “Hakiki Avarlar” ve “Sahte Avarlar” diye iki Avar topluluğundan bahsetmektedir. “Sahte Avar” Türk kökenli olup Avrupa Avarları olarak adlandırılmaktadır. Bizans kaynaklarında “Hakiki Avar” olarak geçenler ise köken itibarıyla Moğol asıllı Juan-Juanlara dayanmakta ve Asya Avarları olarak bilinmektedir.
Avarların Bizans ile ilk temasları ne zaman
gerçekleşmiştir?
Bizans ile olan münasebetlerde Avrupa Avarları
önem taşımaktadır. Avarların Kuzey Kafkaslara gelişleri
ve Bizans’la ilk temasları 557-558 yıllarında olmuştur.
Orta Asya’da 552 yılında Göktürk Kağanlığı kurulurken
Akdeniz havzasında da imparator İustinianos (527-565)
zamanında yaşanan büyük savaşlar sona ermiştir.
İustinianos zamanında 534 yılında Bizanslılar, Kuzey
Afrika’daki Vandal Devletini zapt etmişler, 534-555
yılları arasında İtalya’daki Ostrogot Devletine son
vermişlerdir. Ancak Bizans, doğu komşusu Sasanilere
karşı herhangi bir başarı sağlayamamıştır.
I. Bulgar Devletinin çöküş süreci hakkında kısaca bilgi
veriniz.
Çar Simeon oğlu Petro (927-969) döneminde I.
Bulgar Devleti çöküş sürecine girmiştir. Yeni çar Bizans
ile 30 yıllık barış imzalamış ve Romanos Lakapinos’un
torunu olan Marina-İrina ile evlenmiştir. Bulgar
hükümdarı resmen çar unvanını almış, Bulgar kilisesinin
başına da patriklik statüsü verilmiştir. Anlaşma gereği
Bizans, Bulgaristan’a yıllık haraç ödemeyi kabul etmiştir.
Ancak Bizans’ın 967 yılında Bulgarlara karşı Rusların
Kiev knezi Svyatoslav’la ittifak kurması, Bulgar ordusunu
Tuna’nın güneyinde bozguna uğratılması ve Çar Petro’nun
iktidarı bırakıp öldüğü tarih olan 969 yılına kadar bir
manastırda hayatını sürdürmesine yol açmıştır
Hazarların Bizans ile ilişkileri hangi olay ile ne zaman
başlamıştır?
Hazar Kağanlığı, 630 yılından itibaren Doğu
Avrupa tarihinde önemli rol oynamıştır. Hazarların Bizans’la
uzun süreli münasebetleri 7. yüzyılın başlarından itibaren
başlamıştır. Bizans İmparatoru Heraklios, 626 yılında
Hazarlara elçi göndererek Sasanilere karşı onlardan yardım
istemiştir. Çünkü bu yılda Avarlar, Slavlar ve Sasanilerle
birlikte İstanbul’u kuşatmışlardır. Yardım kabul edilmiş ve
Hazar-Bizans birleşik ordusu 627’de Ninova Savaşında
Sasanileri yenilgiye uğratarak kesin zafer kazanmıştır.
Böylece Hazarlar, Sasani Pers Devletinin yıkılmasında
önemli rol oynamıştır. Sasani imparatoru Hüsrev, Hazarların
bu müdahalesi neticesinde devrilmiş ve halefi imparator II.
Kavad 628’de Bizans’la barış anlaşması imzalamak
durumunda kalmıştır. Bu tarihlerde Hazarların başında Ziebil
adında bir hükümdar bulunmaktaydı.
Bizans-Hazar ilişkileri hangi yıllarda olumsuz gelişmiştir?
861-969 yılları arasında Bizans-Hazar ilişkileri
özellikle Hazar ileri gelenlerinin Museviliği benimsemesi
sebebiyle olumsuz gelişmiştir. Bununla beraber Bizans
imparatorları VI. Leon (886-912) ve Konstantinos
Porfirogenitos (913-959) dönemlerinde bazı Hazar
savaşçıları, Bizans sarayında muhafız olarak görev aldılar
ve Bizans Hıristiyan törenleriyle geleneksel yemeklerine
iştirak ettiler.
Kıpçaklar hakkında kısaca bilgi veriniz.
Kıpçaklar, Batı Göktürk Devleti içerisinde yer
alan topluluklardan biri olarak kabul edilmektedir.
Kıpçakların bir kısmı Orta Asya’da kalırken önemli bir
kısmı batı yönünde göç ederek Tuna nehrine kadar
gelmişlerdir. Bizans’ın ilişkiler kurduğu Kıpçaklar, daha
çok Tuna Kıpçaklarıdır. 916 yılında Kıpçaklar batıya
yönelmişlerdir. 1048 yılında Kıpçaklar, önce Kuzey
Kafkaslara, sonra Kuban ve Aşağı Don boyuna ve
Dnyeper istikametinde yayılmışlardır.
Megas Dük ne anlama gelmektedir?
Megas Dük: Bizans Devletinin son dönemlerinde
bu unvan deniz kuvvetlerinden sorumlu komutanlar için
kullanılmıştır.
Bulgar sözcüğü nasıl ortaya çıkmıştır?
“Bulgar” sözcüğü, Atilla’nın oğlu İrnek ile birlikte Orta Avrupa’yı terk edip doğuya gelen Hunların Karadeniz sahillerinde karşılaştıkları diğer bir Türk boyu olan Ogurlarla karışmaları neticesinde ortaya çıkmıştır.
Patrikios kavramı ne anlama gelmektedir?
Patrikios: Bizans devlet geleneğinde imparator tarafından verilen en büyük yedinci unvandır. I. Konstantinos tarafından verilmeye başlanan bir şeref unvanıdır. Fildişi yazmalı bir tabletle beraber tevcih edilirdi. 8. yüzyıla kadar patrikios unvanı yüksek rütbeli memurlara, hadımlara ve yabancı devlet adamlarına verilmiştir.
Doğu Mözya neresidir?
Doğu Mözya: Bulgaristan ile Romanya arasında kalan Tuna nehrinin güneyinden Balkan Dağlarına kadar uzanan toprakların Roma dönemindeki adıdır. Türk literatüründe bu bölge için daha çok Deliorman-Dobruca tabiri kullanılır.