Büyük Selçuklu Tarihi Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim
Atabeylikler
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Atabeyliğin kurucusu kimdir?
Türkmen beyi Toğtekin Atabeyliğin kurucusudur.
Remle Savaşı nasıl sonuçlanmıştır?
Toğtegin Kudüs Krallığı ile komşu olması bakımından Haçlı tehlikesini çok yakından hissediyordu. Haçlılar’a karşı yapılan savaşlarda önceleri saf tutmayan Fatimîler, toprak
ve itibar kayıplarını telafi etmek için Türklerle işbirliği etmeye mecbur oldular. Dimaşk Atabeyi Fatımîler’in yardım çağrısına, Emir Sabar idaresinde bin üçyüz kişilik bir kuvvet göndererek karşılık verdi. İki tarafın da ağır kayıplar verdiği Remle savaşını Haçlılar kazandı (29 Ağustos 1105).
Toğtekin'in Al'al kalesini yıktırmasının sebebi nedir?
Baudouin’in krallığın güvenliğini sağlamak için inşa ettirdiği Al’al kalesi, Dımaşk’ın ziraât alanları bakımından ciddi bir tehdit oluşturuyordu. Toğtegin bu sebeple çıktığı seferde, kaleyi zapt edip tamamen yıktırdı.
Dımaşk Atabeyliği tahtına Toğtegin'den sonra kim oturmuştur?
Bir süredir hasta olan Toğtegin, yerine oğlu Tacülmülk Böri’nin geçmesini vasiyet etmiş, böylece Böri Dımaşk Atabeyliği tahtına oturmuştur.
Böri'nin yerine geçen oğlu Şemsülmülk İsmail’in ilk siyasi icraati ne olmuştur?
İsmail başa geçtiğinde, bazı kaleleri işgâl eden kardeşi Muhammed ile savaşmak zorunda kaldı. Onu yenilgiye uğrattıktan sonra affetti. İsmail’in ilk icraâtı Toğtegin’in Batınîler’e terkettiği Banyas kalesini geri almak oldu. Daha sonra da Zengi’nin Haçlılar’la meşgûliyetinden yararlanıp Hama’yı da kurtardı.
Dımaşk Atabeyliğinin öne çıkan siyaseti nedir?
Dımaşk Atabeyliği elli yıllık kısa siyasî hayatında, Haçlıların Suriye ve Filistin’de kurdukları hâkimiyetlere karşı bir kalkan görevi yaptı. Antakya’dan Kudüs’e kadar uzanan sahanın tamamiyle Haçlıların eline geçmesine engel oldu. Büyük Selçuklu Devletinin fetret dönemi olması dolayısıyla, bu hizmet İslâm dünyası için çok büyük önem arz ediyordu.
Musul Atabeyliği'nin kurucusu kimdir?
Zengiler, Musul ve Halep merkez olmak üzere, el-Cezire, Doğu Anadolu ve Suriye’de hüküm sürmüş bir atabeyliktir. Kurucusu Zengi’dir
Zengilerin Haçlılarla mücadelede izledikleri politika nasıldır?
Zengi, Haçlılar’la mücadelenin ancak el-Cezire, Suriye ve hattâ Mısır’da siyasî birlik sağlamakla mümkün olacağını düşünüyordu. Bu uğurda mücadeleye Mardin Artuklularına bağlı Haleb’i alarak başladı. Mardin beyi Timurtaş’ın müdahalesini önlemek için Nusaybin’i de ele geçirdi. Sonra Sincar, Habur ve Harran’ı (1128); 1130’da Dımaşk’a bağlı Hama’yı zabt etti. Artukluları yenerek Kuzey Suriye ve Güneydoğu Anadolu’da hâkimiyetini sağlamlaştırdı.
Zengilerin Haçlılarla mücadelesi nasıl sonuçlanmıştır?
Zengiler 1130’da Kudüs Kralının da olduğu Haçlı kuvvetlerini yenerek Esarib kalesini zapt etti. Bir süre Dımaşk Atabeyliğini sıkıştırdıktan sonra Haçlılar üzerine yürüdü (1137). Zengi’nin Ba’rin’i kuşatması üzerine şehrin yardımına gelen Kral Fulk, Atabeyin düzenlediği baskından güçlükle kurtuldu, Trablus kontu esir düştü. Emir Savar idaresindeki atabeylik kuvvetleri ise Kefertab ve Maarratünnuman’ı fethettiler. Zengi böylece Haçlılar karşısında Artuklu beyleri ve Dımaşk atabeylerinin yürüttüğü cihâdı sürdürebilecek güçlü bir namzet olduğunu ortaya koydu.
Zengi'nin Bitlis, Siirt, Çermük gibi yerleri ele geçirmesinin altında yatan asıl sebep nedir?
Zengi Van Gölü’nün güneybatısında Hizan, Maden, Bitlis, Ergani, Çermük, Siirt gibi yerleri ele geçirip kendisini bu istikamette güvene aldı. Oysa bu civardaki yoğun faaliyetleri dolayısıyla, Haçlılar’la ilgilenmediği izlenimini
veren Zengi’nin esas hedefi, Haleb’den Musul’a kadar uzanan ülkesini ikiye bölen Urfa Kontluğu idi. Zaten Sultan Mesud da Zengi’yi, Mardin’den Âmid’e, Harran’dan Rakka’ya kadar İslâm topraklarını tehdit etmekte olan Urfa kontluğuna karşı cihadla görevlendirmişti.
Zengi'nin ölümünden sonra tahta kimin çıkacağı sorunu nasıl çözülmüştür?
Dört oğlu bulunan Zengi’nin yerine kimin geçeceği konusu, anlaşmalı olarak hâlledildi. Buna göre büyük oğlu Seyfeddin Gâzi Musul merkez olmak üzere el- Cezire’ye, Nureddin Mahmud ise, merkezi Halep olan Kuzey Suriye’ye hâkim olacaklardı.
İldeniz Hanedanı nerede ve ne zaman kurulmuştur?
İldenizliler, Azerbaycan’ın Arran ve Cibâl bölgesinin kuzeyini kapsayan Kuzeybatı İran’da hüküm sürmüş bir atabeyliktir. Hanedanın kurucusu Şemseddin İldeniz
aslen Kıpçak Türklerindendir. 1146-1225 yılları arasında hüküm sürmüşlerdir.
Türklerde hanedan mensuplarının kanlarının dökülmesinin yasaklanmasının altında yatan sebep nedir?
Türk hükümdarına Tanrı tarafından yönetme yetkisi olarak bahşedilen kutun kan yoluyla geçtiğine inanıldığından, Türklerde hanedan mensuplarının kanlarının dökülmesi yasaktı.
İldeniz Atabeyliğinin en genel kapsamda izlediği politika nasıldır?
İldenizliler ilk üç atabey döneminde Irak Selçuklu sultanları üzerinde ağır bir baskı oluşturmuşlardı. Adlarına para bastıran ve hutbe okutan bu atabeyler, şeklen de olsa Selçuklular’a bağlı kalmışlardı. Buna karşılık Irak Selçuklu sultanları Halifelerin düşmanlığına rağmen, Irak, el-Cezire, Azerbaycan, Doğu Anadolu, Cibâl ve Kirman’da hüküm sürmelerini atabeylerin ısrarlı mücadelelerine borçludurlar.
İldenizliler kuruldukları bölge itibariyle, Gürcüler’e karşı Müslümanlar’ın savunmasını üstlenmiş bulunuyorlardı. Kuvvetli ve istikrarlı dönemlerde, Azerbaycan’ın iktisadî, sosyal ve medenî hayatında da önemli roller oynadılar.
Salgur Atabeyliği nerede ve kim tarafından kurulmuştur?
Salgurlular İran’ın Fars bölgesinde, Oğuzların Üçoklar kolunun Salgur veya Salur boyuna mensup olan Sungur’un kurduğu bir atabeyliktir. Sungur, Irak Selçuklu şehzâdelerinden Fars meliki Melikşah’ın atabeyi idi. Melikşah, devlet işlerinden uzak duruyor, halka karşı kötü davranıyordu. Melikşah bir bahane ile Atabey Sungur’un kardeşini öldürünce, büyük bir Türkmen gücüne dayanmakta olan Sungur Şiraz’dan ayrıldı. Melikşah’ın geri dönmesi yolunda yaptığı teklifleri reddedip isyan etti. Melikşah’ı yenilgiye uğratıp Fars’tan ayrılmak zorunda bıraktı (1148). Şiraz’ı ele geçiren Atabey Sungur böylece hanedanının temellerini attı.
Salgurluların başşehri neresidir?
Salgurluların başşehri Şiraz'dır. Şiraz Moğollardan kaçan birçok ilim adamı ve edibin sığınağı oldu. Salgurluların ilim ve sanat hâmiliği, Şiraz’ı bir kültür merkezi haline getirdi.
Salgur Atabey'i Zengi taht mücadelelerinde nasıl bir yol izlemiştir?
Zengi, Kirman Selçuklu meliki Tuğrulşah’ın ölümünden sonra meydana gelen taht mücadelelerine karıştı ve onun yardımıyla II. Turanşah tahtı ele geçirdi. Bu tarihten itibaren Salgurlular, Kirman siyaseti üzerinde ve meliklerin
tahta geçişlerinde etkili olacaklardır. Bu onların bir müddet sonra Kirman’da hâkimiyet kurmalarına zemin hazırlamıştır.
Atabey Sungur'un mezarı nerededir?
Sungur ölünce (1161) Şiraz’da kendi yaptırdığı Sunguriye medresesine defnedilmiştir.
Irak Selçuklu egemenliğinden nasıl çıkmıştır?
İldeniz'in oğlu Cihan Pehlivan, Büyük Selçuklu mirası üzerinde yükselmekte olan Harizmşah Tekiş ile yakın ilişkiler kurarak, kendisini Eyyûbîlerle olan mücadelelerde doğuda emniyete almak istiyordu. Pehlivan, Selahaddin’in Van Gölü çevresinde hüküm süren Ahlatşahlar ülkesini ele geçirmesine mani oldu. Ancak 1185’de ikinci defa kuşattığı Musul’da Selçuklular adına okunmakta olan hutbenin kaldırılmasını engelleyemedi. Böylece Irak, Selçuklu egemenliğinden çıkmış oldu.
İkinci Haçlı seferinde Haçlıların Dımaşk kuşatmasını kaldırmasının sebebi nedir?
Nureddin Halep’te hâkimiyetini kurmaya çalışırken, Urfa’nın düşmesi üzerine yola çıkan ikinci Haçlı ordusu da, Suriye sahillerine ulaştı. Haçlılar’ın nihaî hedefi Dımaşk’tan sonra Halep idi. Nureddin ve Seyfeddin Gazi, bunun bilinciyle kuşatma altında bulunan atabeyliğe yardım etmek üzere, ordularıyla Dımaşk önlerine geldiler. Gerçekten de bu büyük ordunun gelişi etkili oldu. Haçlı liderleri arasındaki anlaşmazlıkların da giderilememesi üzerine Dımaşk kuşatması kaldırıldı. Haçlılar Kudüs’e çekildiler.