aofsoru.com

Spor Tesisi İşletmeciliği ve Saha Malzeme Bilgisi Dersi 7. Ünite Özet

Spor Tesis İşletmelerinde Risk Yönetimi

Giriş

İnsanların belirsizliklerden ve belirsizliğin yaratacağı olumsuz etkilerden kaçınma isteği risk yönetimi sürecinin yaşamın ayrılmaz bir parçası haline getirmiş ve risk yönetimi yüzyıllardır uygulanan bir olgu haline gelmiştir. Spor organizasyonları ve işletmeleri de yaşayan varlıklar olarak risk yönetimi ve risk yönetimi ile ilgili unsurları göz önünde bulundurmak ve yönetmek zorundadır.

Spor Tesis İşletmelerinde Risk Kavramı

Risk; İtalyanca “risco” kelimesinden gelmekte olup bir zarar veya kayba neden olabilecek bir olayın meydana gelme olasılığı, Fransızcada (Risque) “çekince” anlamına gelen bir kavramdır.

Risk, bir işletmenin hedeflerine ulaşmasını olumsuz etkileyebilen bir olay ya da olayların neden olduğu olası kayıplardır.

Genel anlamda risk, beklenmeyen sonuçlarla karşılaşma olasılığı olarak tanımlanmaktadır. Risk terimi tahmin edebilme performansını düşüren belirsiz çevresel değişkenler anlamına da gelmektedir.

Fıkırkoca’ya göre risk, belirli bir zaman aralığında, hedeflenen bir sonuca ulaşamama, kayba ya da zarar uğrama olasılığıdır. Risk belirsizlik ve fırsat kavramlarıyla yakından ilişkilidir.

Risk ve Belirsizlik: Belirsizlik, gelecekte ne olup ne olmayacağı bilgisinden yoksun şüphelerle dolu bir fikri durumdur. Belirsizlik, riskin oluşma olasılığının bir ölçüsünü verir. Belirsizliğin negatif bileşeni risk, pozitif bileşeni fırsat içerir. Risk ve belirsizlik kavramları sıklıkla birbirinin yerine kullanılır, ancak aynı şeyi ifade etmezler. Risk ve belirsizlik gelecekteki olayların nasıl gelişeceğini ifade etmektedir.

Risk ve Fırsat İlişkisi: Fırsat hedeflere ulaşmaya yardımcı olacak bir oluşumun gerçekleşme ihtimalidir. Fırsatlar değer yaratılmasına veya korunmasına yardımcı olur.

Risk ve Olasılık: Olasılık, risk değerlendirme tekniklerinin çoğunda kullanılan kritik bir niceleme ölçüsüdür. Olasılık, 0 ile 1 arasında değişir ve olasılık 1’e ne kadar yaklaşırsa olayın gerçekleşme ihtimali o oranda artar. İki farklı çıktının olabileceği bir durumda birinci sonucun olasılığı 0 ise risk sıfırdır.

Risk ve Tehlike: Tehlike, kayıp ve hasar doğuran irade ve istek dışında meydana gelmesi muhtemel, mümkün ve mutlak bir olayı ifade eder.

Risk Kaynağı: Riskin meydana gelmesinin temel nedenine işaret eder. Risk kaynağının bilinmesi halinde riskin oluşmasına neden olabilecek davranışlar engellenerek riskin ortaya çıkması engellenmiş olur. Bir riski tanımlayabilmek için öncelikle o riski oluşturacak kaynak, olay ve etkileri belirlemek gerekir. Spor tesis işletmelerinde;

  • Sahalar,
  • Araç-gereç ve malzemeler,
  • Program ve
  • Kişiler olmak üzere dört ana risk kaynağı bulunmaktadır.

Sahalar: Takımın çalıştığı ya da sahip olunan spor sahalarının yetersiz olması, sahalarda güvenli çevrenin oluşturulamaması, yetersiz aydınlatma, temizlik vb. takımın çalışmasını ve amaçlara ulaşmayı etkileyebilecek risk kaynaklarıdır.

Araç-Gereç ve Malzemeler: Kullanılan araç-gereçlerin bakımının düzenli yapılmaması ve kontrol edilmemesi risk kaynağı olabilir.

Program: Oluşturulan program ve planların hedeflere ulaştırılabilmesi için teknik, maliyet, çizelge ve zaman risklerinin belirlenmesi ve yönetilememesi riskleri beraberinde getirir.

Kişiler: Sporcular, antrenörler, gönüllüler, idareciler, paylaşımcılar ve taraftarları kapsar. Bu kişilerin davranışları önceden tahmin edilemez ve görevlerini yaparlarken hata yapabilirler ve sorun yaratabilirler. Bu bakımdan risk kaynağı olarak görülebilirler.

Spor Tesis İşletmelerinde Risklerin Sınıflandırılması

Spor tesis işletmelerinde riskler kaynağına bağlı olarak;

  • Teknik,
  • Çizelge ve
  • Maliyet olarak üç alanda gruplandırılır.

Teknik Risk: Hedeflenen performans değerine ulaşamamanın bir ölçüsüdür. Teknik riskler; teknolojik, performans, standartlar, yöntemler vb. konulardaki riskleri içerir.

Çizelge Riski: Çizelgelenen sürelerin aşılma olasılığının bir ölçüsüdür.

Maliyet Riski: Maliyet riski işletmenin faaliyet programı ile onun maliyet amaçlarına ulaşma yeteneği için birleştirilmiş risk olarak ifade edilmektedir. Miller’a göre spor tesis işletmelerinde tesise, araç gerece, bireylere, yapılan sözleşmelere ve dışsal öğelere bağlı riskler bulunmaktadır.

Spor Tesis İşletmelerinde Risk Yönetimi

Risk yönetimi, belirsizlikleri ve belirsizliğin yaratacağı olumsuz etkileri daha kabul edilebilir bir düzeye indirgemeyi sağlayan disiplindir. Risk yönetimi, riskleri değerlendirerek, etkisini en aza indirgeyecek süreçlerin tanımlanması ve bu süreçlerin etkililiğinin izlenmesi, sürekli iyileştirilmesi şeklinde yürütülür.

Günümüzde spor felsefesi ve idealizminin değişmesiyle spor sonucu meydana gelecek riskler de farklılaşmıştır. Spor alanında risk yönetiminin öneminin tam anlamıyla anlaşılabilmesi için spor alanındaki verilerin detaylı bir şekilde incelenmesi gerekir.

Risk yönetimi kişisel, yasal ve politik gereklilikler nedeniyle ortaya çıkmıştır. Spor tesislerinde uygulanan iyi risk yönetimi uygulamaları kamu politikalarına da hizmet eder. Etkili bir risk yönetimi gerçekleştirmek için tüm personelin sorumluluklarının belirlenmesi ve risk yönetimi faktörlerine karşı çözümler belirlenmesi ve etkili maliyet önerileri sunulması gerekir.

Risk sporun ayrılmaz bir parçasıdır. Spor riskli bir iştir. Bu yüksek risk grupları risk yönetimi için yeni uğraşlar sunmaktadır. Risk yönetimi iyi bir iş yönetimidir. Spor aktivitelerine katılım sağlıklı bir yaşam fırsatı sağlarken, spor aktivitelerine katılım sonucu yaralanma risklerinin ortaya çıkışı da kaçınılmaz bir gerçektir ve bu durum başarılı bir risk yönetimi sürecinin oluşturulmasını gerektirmektedir.

Sporda risk yönetimi ölüm ya da sakatlanma nedenlerini en aza indirmek, etkinliğin belirli tehlikelerini tanımlamak, etkisiz kılmak için stratejiler tasarlamak olarak ifade edilmektedir. Sporda risk yönetiminde; potansiyel tehlikelerin istatistiği, risk kaynağı, yaşanmış kazaların raporları, kazazedenin etkinlik deneyimi, katılımcıların risk durumlarını nasıl algıladıkları, var olan tehlikelerin ne oranda yaşandığı belirlenir.

Spor tesis işletmelerinde karşılaşılan risklerin üstesinden gelme ya da bu risklerle karşılaşma olasılığını azaltma ancak başarılı bir risk yönetimi ile mümkündür. Sporda risk yönetimi;

  • Riskleri tanımlamak,
  • Spor kulüplerini ve organizasyonlarını korumak ve
  • Oluşan hasarı önlemek için program geliştirme ve bu programı uygulama sürecidir.

Risk yönetimi, kazaların nerede ve nasıl ortaya çıktığını, hasarların nasıl kontrol edilebileceğini analiz eden toplam bir programdır. Spor organizasyonundaki bireyleri, spor organizasyonunun mülkünü, spor organizasyonunun gelirini ve spor organizasyonunun ününü korumak risk yönetiminin amacıdır.

Risk yönetiminin spor tesis işletmelerine sağladığı başlıca faydalar kısaca şu şekildedir;

  • Kaynakların etkili kullanımı,
  • Karşılaşılacak sürprizlere hazırlıklı olunması,
  • Risklere karşı alınacak önlem ve kararların sağlıklı bir şekilde alınması,
  • Fırsat ve tehditlerin iyi tespit edilmesi ve
  • Tesisin itibar ve güveninin korunmasıdır.

Sporda risk yönetimi;

  • Riskleri belirleme (tanımlama),
  • Riskleri sınıflandırma ve
  • Riskleri azaltma olmak üzere süreklilik arz eden üç temel süreçten oluşur.

Riskleri Belirleme (tanımlama): Risk belirleme süreci, risklerin ve kaynakların problem haline gelmeden belirlenmesidir. Riskler belirlenmeden ve tanımlanmadan değerlendirilemez ya da yönetilemez. Risk belirleme; işletme faaliyetlerine etkide bulunabilecek riskleri belirlemek ve bunların karakteristik özelliklerini raporlamaktır. Risk belirlemede öncelikli amaç; risk içeren olay ve durumların saptanması ve listelenmesidir. Spor tesis işletmesi yöneticileri bazı olaylardan sonra önemli kayıplara neden olan çeşitli riskleri keşfedebilmelidir.

Riskleri Sınıflandırma: Spor tesis işletmeleri bağlı oldukları yasa ve tüzüklere, bulundukları çevre ve koşullara bağlı kalarak ve özel ihtiyaçları göz önünde bulundurarak risk sınıflandırma kriterleri oluşturmalıdır. Risk yöneticisi riskleri;

  • Frekansına ve
  • Ciddiyetine göre değerlendirir.

Frekans riskin kaç kez kayba sebep olduğuna bağlıdır. Risk yöneticisi riskleri frekansına göre;

  • Sık,
  • Orta ve
  • Nadir olarak sınıflandırır.

Riskin ciddiyeti kaybın şiddeti ile tanımlanır ve

  • Yüksek,
  • Orta ve
  • Düşük olarak sınıflandırılır.

Riskleri Azaltma/Önleme: Miller’a göre riskleri azaltma ve önleme süreci dört başlık altında incelenebilir:

  • Riskten Kaçınmak: Riskten kaçınmak olasılık azaltmanın bir parçasıdır ve yüksek risk kaynaklarının kaldırılarak yerine daha az riskli olan çözümlerin getirilmesidir.
  • Riski Alıkoyma: Riski tutmak ya da korumak gibi risk azaltma için üç seçeneğiniz vardır.
  • Riski Transfer Etme/Paylaşma: Risk transferi risk kaynağının sahip olduğu kritikliği azaltmaz, yalnızca bunu bir başka tarafın üstlenmesini sağlar. Spor tesis işletmesi yöneticileri tahmin edilmiş fakat etkisi belli olmayan bazı riskleri transfer etmek durumundadırlar.
  • Riski Azaltma: “Riskin farkındayım ve riskin oluşumunu ve etkilerini hafifletmek için gerekli her şeyi yapacağım” durumuna karşılık gelir.

Risk hareket planı, değerlendirmenin ve tercih edilen hareket planlarının çıktılarını özetler. Amaç; riskleri kabul edilebilir seviyeye indirgemektir. Bu planlar bütçeleme, faaliyet yönetimi, araç-gereç yönetimi, sağlık ve güvenlik, insan kaynakları ve diğer aktiviteler için uygun şekilde var olan prosedürlerle bütünleştirilmelidir. Bir takım riskleri yönetmekle sorumlu olarak görevlendirilen bireyler, hem fikir olunan risk öncelik ölçeğinde aşırı, yüksek ya da orta olarak sınıflandırılan risklerin her biri için risk hareket plan özetleri oluşturmalıdırlar.

Spor Tesis İşletmelerinde Risk Yönetimi Programının Bileşenleri

Bir risk yönetim programı; program uygunluğu, riskin tanımlanması, risk işleyişi, risk uygulaması ve riskin değerlendirilmesini içerir. Risk yönetim programı, risk yönetimi komitesi tarafından yönetici ya da iş sahipleri, danışmanlar, çalışanlar, gönüllüler ve katılımcılara sunularak hazırlanmalıdır. Komite aynı zamanda, yasal ve sigorta konularında uzman danışmanlara sahip olmalıdır. Risk yönetimi süreci dört stratejiyi içerir:

  • Risklerin tanımlanması,
  • Risklerin ölçülmesi,
  • Risklere karşı davranışın belirlenmesi,
  • Bu risklere karşı uygulanacak standart yöntemlerin yazılı hale getirilmesi.

Risk yönetimi temel olarak iki konu üzerinde yoğunlaşır. Bunlar;

  • Risklerin tanımlanması ve
  • Sonrasında riskin ortadan kaldırılması ya da azaltılmasıdır.

Risk yönetimi programlarının içerisinde ön plana çıkan önemli unsurlar şunlardır:

  • Riskin Ölçülmesi,
  • Riskin Azaltılması / Hafifletilmesi,
  • Risk Algısı,
  • Risk İletişimi.

Riskin Ölçülmesi: Risk belirlemesinin ilk bölümü spor ile ilgili risk faktörlerinin tanımlanması ve bu risklerin paydaşlar üzerinde nasıl bir etkiye sahip olduğunun belirlenmesidir. Sporculara yönelik riskler,

  • Durumsal ve
  • Olay tabanlı riskler olmak üzere iki şekilde sınıflandırılabilir.

Durumsal riskler, tesis ya da ekipmanlar gibi konulardan doğan ve spor ortamında sürekli karşılaşılabilecek risklerdir. Olay tabanlı riskler ise, sadece özel durumlarda karşılaşılan riskleri içerir. Risk faktörleri, katılımcıların yaş, kassal dayanıklılık gibi bireysel özelliklerine göre ve oyunun kuralları, koruyucu ekipmanlar gibi dışarıdan kaynaklanan riskler şeklinde sınıflandırılmalıdır.

Riskin Azaltılması / Hafifletilmesi: Riskin azaltılması ile ilgili yaklaşımlardan biri de onun yönetim biriminden spora adapte edildiğidir. Bu yaklaşım, uygulanan spor alanının yapısında çok katı bir kontrole neden olurken tüm katılımcıların riskler karşısında kabul edilebilir standartlar ile kontrol edilebilmesini sağlar. Temel olarak risk azaltımı için iki kullanışlı opsiyon bulunmaktadır. Bunlar;

  • Riski kabul etme ve
  • Riski düşürme olarak adlandırılmaktadır.

Risk Algısı: Çoğu risk faktörünün ortaya çıkan sonuçları, tarafsız bir biçimde sayısal olarak incelenebilir. Bireylerin risk algılarının oluşmasında iki değişken rol oynar. Bunlar:

  • Fiziksel ve
  • Kavrama ile ilgili algıdır.

Fiziksel algı, duyulardan alınan gerçek bilgiler ile ilişkili iken, kavrama ile ilgili algı, alınan bilgilere bireylerin nasıl reaksiyon gösterdiğini belirten mental süreçler ile ilişkilidir. Fiziksel algı, sporcuların sportif aktivite sırasında, değişen durumlara hızlı bir şekilde yanıt vermesine olanak tanır. Diğer taraftan kavrama algısı ise, bireylerin bilgi ve deneyimleri ile ilişkilidir. Risk algısı teorileri, bireylerin bilgileri, kişilikleri, ekonomik durumları ve kültürleri gibi bir dizi konunun üzerine yapılandırılmıştır.

Kabul Edilebilir Risk Seviyesi: Risklerle ilişkili mesleklerin çoğunda kabul edilebilir risk seviyesi ölçülebilirken, spor alanında, böyle bir tanımlama yoktur. Spor gibi bilinen aktivitelerde, insanlar olumsuz çıktıları minimize etmektedirler çünkü riskin kontrol altında olduğunu hissederler ve mental olarak aktivitede sıfır risk algılarlar.

Risk İletişimi: Risk iletişiminin amacı, birbiriyle ilişkili karşılıklı bilgileri ya da görüşleri değiştirmek ya da birleştirmektir. İletişimci risk bilgisi için üç genel yaklaşım adapte edilmiştir. Bunlar;

  • Teknik,
  • Halkla ilişkiler ve
  • Multidisiplinerdir.

Teknik yaklaşım, sadece konular hakkındaki gerçek bilgilendirmeler ile ilgilidir. Halkla ilişkiler yaklaşımı mesajın karşı tarafa iletilmesinden çok sunulan bilginin doğrulanmasına çalışır. Multidisipliner yaklaşım ise, teknik ve halkla ilişkiler yaklaşımlarının iyi taraflarını alma eğilimindedir.

Spor Tesis İşletmelerinde Güvenlik

Spor tesis işletmelerinde güvenlik en önemli unsurdur. Kimse terörist bir saldırı ya da sakatlanma riski olan bir spor tesisi ya da müsabakasına gitmek istemez. Güvenlik bir insanı, mekânı ya da bir öğeyi savunmak anlamını içerir. Tesis yönetimi bunların tamamını korumayı kapsar. Emniyete alınmaya ihtiyaç duyan öğeler, tesis araçları ve skorboardlar, diğer malzemeler ve hatta açık tribüne kadar değişebilir. Tesisin sağlıklı işlemesi bu öğelerin güvenliğine bağlıdır. İnsanlar emniyete alınmaya ihtiyaç duyar.

Güvenliği sağlamak için bazı araçlara ihtiyaç duyulur. Uygun güvenlik yönetiminde anahtar, önceden görebilmektir. Önceden yapılabilecek bir düzenleme ile olacaklar önlenebilir. Bir tesis yöneticisi güvenlik tedbirlerini değerlendirirken sorular sormalıdır.

Güvenlik yönetimi uygun bir planlama olmadan başarıyı yakalayamaz. Planlama genellikle meydana gelebilecek ve tesise önemli zarar verebilecek kazalar ve çeşitli risklerin tanımlanmasına odaklanır. Daha güvenli bir çevre sağlamak için planlama stratejileri izlenir. Spor tesis işletmelerinde güvenlik açıklarını tespit etmek amacıyla, spor tesis işletmeleri risk değerlendirmelerine tabi tutulmalıdır.

Hall ve arkadaşları spor tesis işletmelerinde güvenlik açıklarını tespit etmek ve risk değerlendirmesi yapabilmek için spor tesis işletmeleri için bir güvenlik değerlendirme modeli ortaya koymuşlardır (S:164, Şekil 7.4 ).

Bu model;

  1. Planlama,
  2. Uygulama,
  3. Kontrol etme ve
  4. İşlem olmak üzere dört ana gruptan oluşmaktadır.

Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email