Suç Sosyolojisi Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim
Küreselleşme, İnternet Ve Yeni Suçlar: Siber Dünya Ve Siber Suçlar
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
"Siber dünya" ile ilgili neler söylenebilir?
Bilgisayarlaştırılmış bir etkileşim ve değiş-tokuş alanı olan “siber dünya” (cyber-space), suç ve sapkın faaliyetler için yeni ve geniş bir “fırsatlar yelpazesi” de sunmaktadır. Popüler bilinç ve alanda ilk ortaya çıkışı ve yaygınlık kazanmasından bu yana geçen zaman aralığında internet, aynı zamanda onun “karanlık” ve suça yönelik boyutlarına dair korkuları da beslemektedir. Örneğin, işletmeler ekonomik performansa ve istikrara, vandalizmden “e-dolandırıcılığa” ve “korsanlığa” yönelik tehditlerle karşıya kalabilmektedir. Hükümetler, özellikle de 11 Eylül saldırılarından sonra, “siber savaş” ve “siber terör” saldırılarına maruz kalabilmektedir. Anne babalar, çocuklarını “sohbet odaları”nda ve farklı sanal ortamlarda kendilerine kurban arayışındaki sapkınlardan ve pedofillerden (sübyancı) uzak tutacak güvenli bir internete ihtiyaç duymaktadır.
"Büyük birader" kavramı neyi ifade etmektedir?
Büyük Birader ya da İngilizcedeki özgün adıyla Big Brother, George Orwell tarafından kaleme alınan Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı romanda yer alan kurgusal karakterlerden biridir. Romana göre büyük birader; totaliter bir rejimle yönetilen, iktidar partisinin kendi çıkarları uğruna halkı üzerinde büyük baskı kurduğu Okyanusya Ülkesinin gizemli diktatörüdür.
Siber dünya, siber suç, siber suçlar ve hackerlık hakkında fikir edinmek için izlenebilecek filmler nelerdir?
Siber dünya, siber suç, siber suçlar ve hackerlık hakkında fikir edinmek için Hackers ve The Net filmlerinin yanı sıra Mr. Robot, Black Mirror, Westworld, Who Am I, The IT Crowd, Person of Intererst, War Games, Sneakers, Takedown, The Fifth Estate, Blackhat, Revolution OS, Snowden, ve Citizenfour gibi film ve dizileri izlemek yararlı olabilir.
Siber suçları ortaya çıkaran sosyolojik dinamikleri anlayabilmek için sorulması gereken sorular nelerdir?
• Siber suç tam olarak nedir ve ne anlama gelmektedir?
• Bu tür suçların gerçek kapsamı ve ölçeği nedir? • İnternet aracılığıyla işlenen siber suçlar, daha iyi bilinen “gerçek dünyada” gerçekleşen suç ve suç türlerinden nasıl ayrışmaktadır? Aralarındaki fark ve benzerlikler nelerdir, iç içe geçişler söz konusu mudur? • “Siber suçlular” kimlerdir?
• Suç işlemelerinin ardındaki nedenler ve motivasyonlar nelerdir? • Siber suçların kurbanlarının deneyimleri nelerdir?
• Hukuksal ve adli yönden bu suçlara dair ayırt edici önlem veya yaptırımlar var mıdır, bunlar nelerdir?
• Siber suç konusunda siyasetçiler, yasama, polis, mahkemeler, ticari ve sivil toplum kuruluşları nasıl bir tutuma sahipler?
• Kamuoyu bilgisayar bağlantılı suç ve suçlular hakkında nasıl bir algıya sahiptir?
• Siber suçun ve internetin kendisinin gelecekte alacağı biçimlenişler neler olabilir?
Siber suç nedir?
Siber suç, bir bilişim sisteminin güvenliğini ve/veya buna bağlı verileri ve/veya kullanıcısını hedef alan ve bilişim sistemi kullanılarak işlenen suçlardır. Siber suçu diğer suçlardan ayıran özelliği bir bilişim sistemi olmadan işlenememesidir
İnternet nedir?
İnternet bilgisayarlar arası ağların özünü oluşturur veya başka bir ifadeyle “ağların ağı”dır (Castells, 2002). Bir ağ (network), bilgisayarları birbirlerine bağlayan şeydir; böylelikle bilgisayarlar birbirleriyle iletişim ve bilgi alış verişini mümkün kılabilmektedir. Finans piyasalarında, askerlikte, devlet kurumlarında, şirketlerde, üniversitelerde vb. birçok alanda, bilişim ve iletişim teknoloji ağları on yıllardır mevcuttur ve kullanılmaktadır. İşte internet, kişisel bilgisayarlar da dâhil, zaten mevcut olan birçok tekil ağı tek bir düğüm noktası etrafında bağlayan ve birbirleriyle iletişimini mümkün kılan bir sistem veya yapıdır. İnternetin kökenleri ve gelişimi 1960’larda ABD ordusu tarafından desteklenen bir ağa, ARPANET’e değin izlenebilmektedir.
ARPANET nedir neye hizmet eder?
Advanced Research Projects Agency Network (ARPANET) İleri Araştırma Projeleri Dairesi Ağı anlamına gelmektedir. Amaç, güvenli, esnek bir iletişim ve askerî faaliyetlerin koordinasyonunu mümkün kılabilecek bir araç sağlamaktı. Nükleer çatışmanın her zaman mevcut bir tehdit olduğu “Soğuk Savaş”ın siyasi ve stratejik bağlamında, böylesi bir ağ inşa etmek, özellikle bir nükleer saldırı hâlinde, bilgisayar altyapısı hasar görse bile iletişimin sürekli sağlanabilirliğinden emin olmak için kritik bir yol olarak görüldü. ARPANET’in teknolojisi, ileti paketleri (belge, bilgi, rapor vb.) hasara/kesintiye uğrasa bile iletilerin farklı yollardan gideceği yerlere ulaşarak yeniden orijinal biçimine kavuşabilmesine olanak sağlayabiliyordu. Amaç, iletilerin ağ içinde ara bazı noktalar kesintiye uğrasalar bile onların alternatif bir rota izleyerek hedeflenen alıcısına ulaşmasını güvenceye almaktı. Böylesi bir ağın yaratılması sadece uygun bilgisayar donanımının değil aynı zamanda kodlar ve kuralların, yani farklı bilgisayarların birbirlerini “anlayabileceği” “protokoller”in de geliştirilmesini gerekli kılmıştır. Bu gelişmeler 1960’ların sonuna değin sürmüş ve 1969 ile ARPANET başlangıçta yalnızca devlet kurumları ile üniversite araştırma toplulukları gibi yapıları birbirine bağlayan sınırlı bir kullanıma sahipti. 1970’lerin başlarında, bu tür iletişim olanaklarını genişletmek için elektronik posta uygulamaları gibi başka yenilikler ortaya çıktı
Çevrimiçi ortam ve çevrimiçi pratiklerin olanakları ve olumsuz tarafları nelerdir?
Sosyal yaşam içindeki etkinlikler gibi, çevrimiçi pratikler (ticaret, eğitim, sosyalleşme vb.) de, çoğu zaman meşru ve yasal sınırlar içinde gerçekleştirilmektedir. Fakat bilindiği üzere bu her zaman böyle olmamaktadır. Başka bir ifadeyle, meşru ve yasal etkinlik alanları, meşru olmayan ve zarar verici “fırsatlar” ve pratikler içinde kullanılabilmektedir. İnternet üzerinden deneyimlenen çevrimiçi pratikler de zarar verici ve yasal olmayan eylemlerin bir alanı hâline kolayca gelebilmektedir. Kriminologlar bunu, insanların çevrimiçi “rutin etkinlik”lerinden doğan “fırsat yapıları” olarak adlandırmaktadırlar (Grabosky, 2001; Newman ve Clarke, 2003, aktaran Yar, 2006). Nitekim, internet kullanımının en önemli alanlarından biri olan elektronik iş ya da “e-ticaret” uygulamaları da bu kapsamda ele alınabilir. İşletmeler artan ölçüde, üretim, dağıtım, pazarlama, satış, araştırma ve geliştirme gibi faaliyetlerinin rutin bir parçası olarak interneti kullanmaktadırlar. Bu durum, kriminal bir dizi “fırsat”a kapı aralamaktadır; ticari sırların ve hassas stratejik bilgilerin çalınması (Jackson, 2000), çevrimiçi satış sistemlerinin istismar edilmesi ve kredi kartlarının kötüye kullanılması bu tip siber suçların başında gelmektedir (Grabosky ve Smith 2001, aktaran Yar, 2006).
İnternetin siyasi amaçlarla nasıl bağlantıları olabilir?
İnternet giderek siyasi amaçlarla bir dizi aktörün harekete geçirilmesi için de kullanılmaktadır. Örneğin hükümetler vatandaşlarına hizmet sağlamak ve bilgilendirmek, siyasi partiler, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları kampanyalar düzenlemek ve fon desteği bulmak gibi amaçlarla internet kullanmaktadırlar. Ancak bir yandan da internette siyasetle ilintili olarak politik siber saldırılara, sabotajlara, rakip grupların web sitelerinin tahrifatına, “terörist” grupların iletişim kurmak ve taraftar temini için kullanımına, nefret söylemleri ile başka insanlara yönelik yasal olmayan veya zarar verici kampanyalar organize edilmesine de zemin sunmaktadır (Jordan ve Taylor, 2004; Jordan, 2002).
Bilgisayar-destekli suçlar neyi ifade eder?
Bilgisayar-destekli suçlar ki internet öncesinde de var olan fakat siber dünyada yeni bir yaşam alanı bulan dolandırıcılık, hırsızlık, kara para aklama, cinsel taciz, nefret söylemi, pornografi gibi suçlardır.
Bilgisayar-odaklı suçlar neyi ifade eder?
Bilgisayar-odaklı suçlar ise internetin kuruluşu veya mevcudiyeti ile birlikte ortaya çıkan ve ondan bağımsız olamayacak hackleme, virüs saldırıları ve web sitesi tahrifatı gibi suçlardır (McQuade, 2009; Newton, 2004).
Bilgisayar destekli suçlarla bilgisayar odaklı suçlar arasındaki temel farklılık nedir?
Bilgisayar destekli suçlarda, internet sadece koşullu bir gereklilikten ibarettir; başka bir deyişle internet olmaksızın diğer araçlar da kullanılarak yukarıda sayılan suçları gerçekleştirmek mümkün olabilir. Bilgisayar odaklı suçlarda ise mutlak bir koşul olarak internetin gerekliliği söz konusudur; yani internet olmaksızın suç da olamaz. Bu sınıflandırma, İngiltere’de Ulusal Yüksek Teknoloji Suç Birimi tarafından en özlü biçimiyle şu şekilde ifade edilmektedir: “Eski suçlar, yeni araçlar; yeni suçlar yeni araçlar”.
Siber suçlar ne şekilde sınıflandırılabilir?
• Siber ihlal-tecavüz: Hackleme, virus yollama vb. araçlarla insanların sınırlarını ihlal ederek onların mülkiyetlerine tecavüz etmek ve/veya zarar vermek.
• Siber aldatma ve hırsızlık: para çalma, kredi kartı dolandırıcılığı, “korsanlık” yoluyla fikrî mülkiyet hakkı ihlalleri.
• Siber-pornografi: mahremiyetin ve genel ahlakla ilgili yasaların ihlali.
• Siber-şiddet: Bireylerin korunmasına yönelik yasaları ihlal ederek insanlara psikolojik zarar vermek veya onları, nefret söylemi kullanarak başkalarınca fiziksel yönden zarar vermek üzere hedef hâline getirmek (McQuade, 2009).
Kriminoloji disiplininin suça ilişkin sorun addeddikleri nelerdir?
1. Suçun “yeri-mekânı” sorunu: Birçok kriminolojik perspektif suç konusunda, örtük veya açık olarak “çevresel” (ekolojik) varsayımlara dayanır. Başka bir ifadeyle suçu, önem taşıyan sosyal, kültürel ve maddi özelliklerle ilintili ve özgül mekânlar/yerler/çevreler içinde gelişen bir olgu veya durum olarak görürler. Bahsedilen bu yerel çevrelerin ayrıt edici özelliklerinin suçun nedenleri ile bağıntısının olması gerektiği öne sürülür. Son birkaç on yılda kriminoloji alanında, yaşanılan çevrenin yersel-mekânsal niteliklerine odaklanmış ve bu yanıyla yerin-mekânın suç örüntüleri ve bunların dağılımına etkilerini ele alan yaklaşımların geliştirildiği gözlenmektedir.
2. Suçu işleyenin “kim” olduğu sorunu: Kriminolojik teoriler bazı kişilerin neden yasaları ihlal eden davranışlarda bulunurken, bazılarının da neden bulunmadığını anlamaya çalışmışlardır. Resmî istatistikler söz konusu yönelimin sadece mekânsal değil, aynı zamanda toplumsal nedenlerden de kaynaklandığını göstermektedir; suçluların profiline bakıldığında belli ortak sosyal özelliklere sahip olanlarda kayda değer bir kümelenmenin olduğu görülmektedir. Suçlu olarak tanımlananların toplumsal, ekonomik, kültürel ve eğitimsel bakımdan göreli olarak daha marjinal bir arka plana sahip bireylerden oluştukları anlaşılmaktadır. Bu durumda ister “göreli” ister “mutlak” olsun, “bir şeyden mahrum olma” gerçeği ile suçlu davranışı arasında nedensel bir bağlantı söz konusudur (Lea ve Young, 1984; Hagan ve Peterson, 1994; Finer ve Nellis, 1998, aktaran Yar, 2006).
“Rutin etkinlik” yaklaşımı nedir?
“Rutin etkinlik” yaklaşımı, potansiyel suçluların potansiyel hedeflerle kurdukları ilişkide zaman ve mekânı nasıl kullandıklarına odaklanmaktadır. Suçu tanımlarken çevresel ve yerel faktörlerin etkileri üzerine odaklanmış bu tarz teorik yaklaşımlar, suçu önleme ve giderek ortadan kaldırmaya yönelik suç haritalandırması, ölçümü ve önleyici programların geliştirilmesi konularına da ilham kaynağı olmuştur. Fakat bu türden yaklaşımlar, siber suçlar söz konusu olduğunda çeşitli zorluklarla karşılaşmaktadır. Bu türden suçların gerçekleştiği çevre apaçık ve ayırt edici bir biçimde mekânsal bakımdan bir yere yerleştirilememektedir.
Sol gerçeklik yaklaşımı ile sağ yaklaşım arasındaki tartışma neden vardır?
“Sosyal dışlanma”nın suç konusundaki etkisini ekonomik yapılar ve süreçlerin sonucu olarak gören ve açıklayan “Sol Gerçekçi” yaklaşım (Wilson, 1996 aktaran Yar, 2006) ile sosyal dışlanmayı, bireylerin “becerisizlik” ve sorumsuzluklarına atfeden “Yeni Sağ” (Murray, 1984, aktaran Yar, 2006) arasındaki öfkeli tartışma devam etmektedir.
Hackerlık nedir?
Hackerlık: “bilgisayar sistemlerine yetkisiz erişim ve diğer insanların bilgisayarlarını onlardan gizlice ve onların yerine kullanmak” biçiminde tanımlanmaktadır. Hackerlık popüler medyada, siyasette ve ceza hukuku uzmanlarınca bir “bilgisayarı ele geçirme” olarak tanımlanması ve bunların faillerinin de “ele geçirme sanatçıları”, “davetsiz misafirler” ve/veya “gaspçılar” olarak adlandırılması yaygındır (Thomas, 2002).
Siber suçlarla mücadelede gözetleme ve mahremiyet arasındaki zorlu ilişki nedir?
Bu noktaya gelene değin internet ve suç olgusu arasındaki bağlantı ve ilişkiler hem yasalar ve yasal düzenlemeler hem de bunları uygulayanları kapsayan bazı tartışmalara işaret etmektedir. Örneğin, polisin veya güvenlik kurumlarının internet üzerinden gerçekleştirilen suçları önleme veya kontrol etme girişimleri bazı ikilemler yaşanmasına ve tehlikelere işaret etmektedir. Buradaki temel gerilim, bir yandan çevrimiçi (yasadışı) faaliyetlerin gözetlenmesi ve izlenmesinin zorunluluğu ile diğer yandan internet kullanıcılarının mahremiyeti ve gizliliğinin korunması gerekliliği arasındadır. İlgili kolluk kuvvetleri suçluları tespit etmek ve çevrimiçi suçların kanıtlarını toplamak zorundadırlar. Ancak suçlular da anonimliğe sığınıp onu istismar ederek faaliyetlerini gizlemek için sürekli kimlik ve kılık değiştirerek “meraklı gözlerden” uzak durmaya ve böylelikle de suç işlemeye devam etmeye çalışmaktadırlar (Wall, 2001). Sonuç olarak adalet ve güvenlik sisteminin aktörleri internetin potansiyel kötüye kullanımını en aza indirgemek zorundadırlar. Bu ise giderek artan ölçüde insanın faaliyetlerinin gözetlenmesi ve izlenmesini gerektirmekte ve kaçınılmaz olarak çevrimiçi iletişimin mahremiyet ve gizliliğinin ihlal edilmesine neden olmaktadırlar.
Çevrimiçi nefret söylemi nedir?
Çevrimiçi nefret söylemi sadece internet ortamına özgü bir olgu olmayıp gerçek dünyada da hem yazılı hem sözlü biçimde var olan bir söylem biçiminin uzantısıdır. İnternetin yaygınlaşması suça ilişkin başka konularda olduğu gibi nefret söyleminin de yaygınlaşmasına neden olmuştur. En göze çarpan çevrimiçi nefret söylemleri örgütlü siyasi gruplar tarafından kurulan web siteleri (ve ilişkili sohbet odaları ve panoları) aracılığıyla dile getirilmektedir. Bunlar tipik olarak aşırı sağcı, aşırı milliyetçi, ırkçı beyaz ve neo-Nazi eğilimlere sahiptirler. Buna ek olarak ABD’de köktendinci Hristiyan, kürtaj ve hükümet karşıtı militan gruplar arasında da bu tür söylemlerin oldukça yaygın görüldüğü söylenebilir.
Hactivizm nedir?
Hacktivizm günümüzde ağırlıklı olarak siber dünyada siyasal tutum ve eylemlilikle özdeşleştirilen bir kavram olarak kullanılmaktadır.