Türkiye´de Sosyoloji Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Meşrutiyet Dönemi Düşünce Akımları
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
II. Meşrutiyet Dönemi fikir akımları hangi nedenlerle ortaya çıkmıştır?
İkinci Meşrutiyet dönemi fikir akımları Osmanlının dağılmasını önleme kaygısından doğmuştur. Osmanlı toplumunu bir arada tutan en güçlü bağ keşfedilmeye
ve geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu çabalar, toplumsal hayattan elde edilen bilimsel
olgularla desteklenmek istenmiştir. Aralarındaki tartışma bu bakımdan son derece
önemlidir. Her fikir akımının dayandığı sosyolojik zemin vardır ama toplumu bir
arada tutmaya yeterli olup olmadığı konusu belirsizdir.
Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük fikir akımları hangi konularda çaba harcamışlardır?
Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük fikir akımları hem toplumu tanımlamaya hem de Devleti ayakta tutabilmek için çözüm önerisi geliştirmeye çalışmışlardır.
Osmanlı Devletinde yenileşme hareketlerinin temel hareket noktası hangi gelişmeler olmuştur?
Osmanlı Devleti Batılı devletler karşısında ilk olarak 1699 yılının başında yapılan
Karlofça Antlaşması ile resmen toprak kaybetmiştir. Kaybetme duygusu yenileşme
hareketlerinin temel hareket noktası olmuştur.
Osmanlı, yenileşme adına ilk adımlarını hangi alanlarda atmıştır?
Osmanlı, yenileşme adına ilk adımlarını kitap basımcılığı ve askerlik alanlarında atmıştır. Matbaanın bulunması Batı dünyasında büyük değişmelere sebep olmuş ve bu güçlü araç Osmanlının yenileşmesi için de son derece önemli görülmüştür.
Osmanlı Devletinde matbaanın kurulması ne tür gelişmeler sağlamıştır?
Bilginin ve düşüncenin topluma yayılması matbaa ile kolaylaşmaktadır. Özellikle dünyadaki yeni gelişmeleri takip etmek ve anlamak için seri baskı ile çok sayıda yazılı eser üretmek son derece önemli bir adımdır. Bu adım daha sonra Yeni Osmanlıların ve Meşrutiyet dönemi aydınlarının tartışma zeminini oluşturacaktır. Bu dönemde çok sayıda yayınlanan dergi ve gazete matbaanın kullanılmasına bağlıdır. İbrahim Müteferrika Türk dilinde matbaanın kurucusu olarak ve ilk Türkçe kitap bastıran kişi olarak sembolleşmiştir. İlk etapta dini kitapların basımına izin verilmemiş, daha çok kültürel nitelikli (tarih, coğrafya, dil, askerlik gibi) eserler basılmıştır.
Askeri alanda yenileşme açısından en önemli gelişme hangisidir?
Osmanlının yenileşme adımlarından birisi de askerlik alanında olmuştur. 1794 yılında Nizam-ı Cedid ordusunun kurulması önemli bir girişimdir. Askerî alanda atılan adımlar devletin ve toplumun geleneksel yapısında bazı değişiklikleri de beraberinde getirecektir
Osmanlı toplumunda devlet yapısının yeniden tanzimi konusunda en önemli adım nedir?
Osmanlı toplumunda devlet yapısının yeniden tanzimi konusunda en önemli adım 1839 yılında ilan edilecek Tanzimat Fermanı ülkenin geleceğini doğrudan etkileyecektir. Çağdaşlaşmanın en önemli sembollerinden birisi de Tanzimat olmuştur.
Osmanlı Devletinde yenileşmenin Batılılaşma biçiminde yürütülmesinin göstergesi hangi gelişmedir? Açıklayınız.
Devletin yeniden tanzim edilmesi anlamında Tanzimat Fermanının yayınlanması, Osmanlı Devletinde yenileşmenin Batılılaşma biçiminde yürütülmesinin göstergesidir. Tanzimat Fermanı, Osmanlı devlet ve toplumsal hayatında büyük bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Bu ferman ile padişah, yönetimde kendi iradesinin sınırlanmasını kabul etmektedir. Tebasının can, mal, namus korunurluğunu iradesinin dışında kanunların yargılarına bırakmaktadır. Hükümet yönetiminin, kendi iradesine göre değil, temel ilkeler olarak nitelendirilen ölçülerle yapılacak kanunlara göre olmasını kabul etmektedir. Batı dünyasında şekillenen çağdaş devlet ve toplum düzenlerine uyum sağlayabilecek yeni düzenlemelerin zeminini oluşturur. Meşrutiyete, hatta Cumhuriyete giden yol buradan geçer. Osmanlı topraklarında özgürlük ortamı doğar. Bu durum aynı zamanda çağdaş Türk düşüncesinin şekillenmesini sağlayan ortamı yaratmıştır.
Osmanlı Devleti’nde çöküşten kurtulma çabalarından birisi olan Meşrutiyetin ilanı düşünce akımlarının gelişmesine katkıları neler olmuştur?
Osmanlı Devleti’nde çöküşten kurtulma çabalarından birisi de Meşrutiyetin ilanıdır.
1876 yılında Kanun-ı Esasi’nin kabul edilmesiyle başlayan I. Meşrutiyet, ülkede hak
ve hürriyetler konusunda önemli bir gelişme sağlamıştır. Bu özgürlük imkânı kısa sürse de ülkenin geleceği ile ilgili fikirlerin gelişmesine zemin hazırlamıştır. Jön Türklerin (Yeni Osmanlıların) öncülüğünde yeniden hürriyet ortamına kavuşmak için mücadeleler verilmiş ve 2. defa Meşrutiyet kabul edilmiştir. ikinci Meşrutiyet’in ilanı Osmanlı toplumunda önemli gelişmelerin habercisi ve tetikleyicisi olmuştur. Özellikle özgür düşünce ortamı ülkede fikir akımlarının beslenmesini sağlamıştır. Türkiye belki de tarih boyunca en yoğun fikir tartışmalarını bu dönemde yaşamıştır. Osmanlı aydınları Meşrutiyet ilan edildikten sonra fikirlerini çeşitli gazete ve dergilerde daha serbest bir şekilde yayınlamışlardır. Bu yayınların bir kısmı Avrupa devletlerinde, bir kısmı ancak Osmanlı sınırlarında yapılabilmiştir.
Tanzimat döneminde gelişen ve Jön Türkler tarafından savunulan Osmanlıcılık fikir akımını açıklayınız.
Meşrutiyetin dayandığı en güçlü düşünce İttihad-ı Osmanî adı verilen Osmanlı
halkları arasında birlik oluşturmaktır. Bu düşünce Tanzimat döneminde gelişen ve
Jön Türkler tarafından savunulan Osmanlıcılık fikir akımıdır. Birinci Meşrutiyet’in
ilanında kabul edilen Kanun-i Esasi ile yeniden Osmanlı tebasına yasal haklar verilerek yönetimde söz sahibi olmaları yolu açılmıştır. Özellikle Müslüman olmayan Osmanlı tebaasının Müslümanlarla eşit haklara sahip olarak yönetime katılması önemli bir gelişmedir. Osmanlıcılık hem siyasi partilerin hem de Meşrutiyet’in siyasal amacı ve ideolojisi olmuştur. Osmanlıcılık ile devlet içindeki bütün milliyetler tatmin edilerek bağlılıkları pekiştirilmek istenmiştir. Yeni bir millet ve vatandaşlık tanımlaması
yapılmıştır.
Osmanlıcılık düşüncesi hangi varsayıma dayanmaktadır?
Osmanlıcılık düşüncesi, yüzyıllardır birlikte yaşamakta olduğumuz Osmanlı
topraklarının hepimiz için kutsal bir vatan olduğu, bu kutsal vatanda yaşayan bütün halkların bir Osmanlı Milleti oluşturduğu varsayımına dayanmaktadır
Osmanlıcılık akımının Osmanlı Devletine katkıları neler olmuştur?
Osmanlıcılık hem siyasi partilerin hem de Meşrutiyet’in siyasal amacı ve ideolojisi olmuştur. Osmanlıcılık ile devlet içindeki bütün milliyetler tatmin edilerek bağlılıkları pekiştirilmek istenmiştir. Yeni bir millet ve vatandaşlık tanımlaması yapılmıştır.
Batıcılık (Garpçılık) nedir? Tanımlayınız.
Garpçılık (Batıcılık) Avrupa’da geliştirilen çağdaş medeniyete sahip olma kaygısını taşıyan düşünürlerin ortak paydasıdır. Özellikle Genç Osmanlılar ilerlemenin yönünü Batı’da görürler. Batı dünyasının elde ettiği başarılar ve geliştirdiği değerler ile ancak geri kalmışlıktan kurtulabileceğimize inanmışlardır. Tanzimat aydınları da denilen bu yenilikçi Genç Osmanlılar bütün aydınları etkilemişlerdir.
Batılılaşma hareketinde ilk göze çarpan aydınlar hangileridir?
Batılılaşma hareketinde ilk göze çarpan aydınlar arasında, özellikle edebiyat sahasında şinasi, Ziya Paşa ve Namık Kemal sayılabilir. Bu aydınlar son derece vatansever bir Batıcılık düşüncesine sahiptirler. Dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek benzeri gelişmeleri Osmanlı ülkesinde yaratmayı amaçlarlar.
İslamcı görüşün ileri gelen ismi hangisidir?
Abdullah Cevdet’in aşırı Batıcılığına karşı koyan önemli kalemlerden birisi Said
Halim Paşa olmuştur. islamcı görüşün ileri gelen düşünürlerinden birisi olan Said
Halim Paşa’ya göre dinler hiçbir ilerlemeye engel değildir. Ne Hristiyanlık Avrupalıların ilerlemesine ne Budizm Japonların ilerlemesine engel olmuştur. Aynı şeki de islamiyet de hiçbir milletin ilerlemesine mani değildir. Üstelik akıl dini olan islamlık geçmişte en güçlü ve ileri uygarlıkların doğmasına sebep olmuştur.
İslamcılık akımının hedefi nedir?
Önce Osmanlı egemenliğindeki Müslümanlar olmak üzere bütün Müslümanları bir millet olarak birleştirmeyi hedefleyen İslamcılık akımı Osmanlı Devletinin bir müddet ümit kaynağı olmuştur.
İkinci Meflrutiyet döneminde ‹slamc›l›¤›n merkezi hangi dergidir ve bu derginin başlıca yazarları kimlerdir?
İkinci Meşrutiyet döneminde İslamcılığın merkezi Sebilürreşad Dergisi olmuştur. Hatta milli mücadele ve cumhuriyet dönemine kadar devam eden yayın faaliyeti ile İslamcılık düşüncesinin gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Sebilürreşad İslamcıların bir araya geldikleri ve düşüncelerini yazdıkları bir okul olmuştur. Önemli yazarları arasında Eşref Edip, Mehmet Akif, Aksekili Hamdi, İzmirli İsmail Hakkı, Ahmet Naim sayılabilir. İslamcılığın öncü düşünürleri arasında yer alan ve İstanbul’a dışarıdan gelen Cemalettin Afgani de bu dergi çevresinde yer almıştır.
Türkçülük/Turancılık akımı hangi ortamda ortaya çıkmıştır?
Türkçülük fikir akımı Tanzimattan sonra ortaya çıkan modernleşme ortamında yeşermeye başlamıştır. Yenileşme hareketleri çerçevesinde Batı’yı tanımaya başlayan
Genç Osmanlılar birçok yönden etkilenmişlerdir. Modern Batı toplumlarında ön
plana çıkan milliyetçiliğin etkisini burada görmek mümkündür. Çünkü edebî anlamdaki Türkçülük hareketi bu yazarlar arasında çıkmıştır.
Türkçülüğü savunan yazarlar ve eserlerini belirtiniz.
Şinasi, Tasfiri Efkâr ismiyle çıkardığı gazetesinde Türkçeyi kullanmak suretiyle ilk edebî Türkçüler arasında yer aldı. Ziya Paşa, fiinasi’den sonra açıkça Türkçülükle ilgili edebî görüşlerini kesin bir şekilde dile getirdi. Fakat ilmî tetkikleriyle Türkçülük fikrini daha ciddi bir çığır haline getiren Ahmet Vefik Paşa oldu. Şinasi, Ziya Paşa ve Ahmet Vefik
Paşa’dan başka, tarih araştırmalarıyla Mustafa Celalettin Paşa bu harekete önderlik etmiştir. Ali Suavi de eserlerinde sürekli Türkçülüğe temas eden aydınlar arasında yer almaktadır
İkinci Meşrutiyet döneminde Avrupa'da gelişen yeni bilim dalı olan sosyolojiyi takip eden yazarlar arasında öne çıkanlar kimlerdir?
İkinci Meşrutiyet döneminde Avrupa'da gelişen yeni bilim dalı olan sosyolojiyi takip eden yazarlar arasında öne çıkanlar Ziya Gökalp ve Prens Sabahattin'dir.
Türkçülüğün sosyolojideki karşılığı hangi akımdır?
Türkçülüğün sosyolojideki karşılığı milliyetçiliktir. Sosyoloji her milletin kendi kültürel özelliklerinden ve tarihi tecrübelerinden ortaya çıkan milli hareketlerini bilimsel bir tespitle “milliyetçilik” olarak adlandırır. Bir anlamda genellemede bulunur. Fakat bu genellemeyi yaparken, bir düşünce hareketi olarak milliyetçiliğin nasıl temellendirildiğini de göstermek ister.