Kültür Sosyolojisi Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim
Sanatın Üretimi
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Kadın duyarlılığını vurgulayan gruplar alt kültür açısından nasıl tanımlanabilir?
Kadınlar, genel olarak, geniş bir toplumsal kesimi ifade ediyor olsalar da standart sanat içinde, bir azınlığı oluşturmaktadırlar. Bu bakımdan, kadın duyarlılığını vurgulayan sanatçılardan oluşan grupların, erkek-egemen sanat dünyasına bir başkaldırı olarak ortaya koydukları sanatsal tepkiler de alt-kültürlerin sanatsal etkinlikleriyle aynı çerçevede değerlendirilebilir.
Bir alt-kültür ürünü olarak ortaya çıkan, ancak kapitalizmin ticarileştirici müdahalesinden etkilenmiş müzik türlerine neler örnek verilebilir?
Bir alt-kültür ürünü olarak ortaya çıkan; ancak kapitalizmin ticarileştirici müdahalesinden nasibini alan müzik türleri olarak rap ve punk buna örnek oluşturmaktadır.
Alt-kültür grupları için neler söylenebilir?
Alt-kültür grupları egemen anlayışlara karşı kendi sanatsal estetik anlayışlarını geliştirirler. Aynı zamanda bir alt-kültür grubuna ait sanatsal/müzikal bir tür müzik piyasası tarafından ticarileştirilebilir. Bununla birlikte, Müzik piyasası alt-kültür gruplarının ürettiği müzik türlerini kopyalayarak daha geniş kitlelere yayabilir. Diğer taraftan Alt-kültür grupları egemen değerlere karşı kendi davranış biçimlerini geliştirirler.
Alt-kültür kavramı nasıl açıklanabilir?
Alt-kültür, en genel anlamda, egemen kültür içinde, bazı genel kültürel normlara uyum göstermekle birlikte, kendilerine özgü davranış kalıpları geliştiren grupları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bunlar, etnik, dinsel, cinsel azınlıkların oluşturduğu topluluklar olabileceği gibi, ortak değerler çevresinde bir araya gelen gruplar da olabilirler. Örneğin; popüler müzik üzerine yapılan ilk çalışmalardan itibaren, gençlik, burjuva kültürünün değerlerine direnebilen ve kendi davranış kalıplarını üretebilen bir alt kültür olarak tanımlanmış; popüler müzik pazarıysa gençlerin kendilerini ifade edebilecekleri bir alan olarak değerlendirilmiştir.
Bir mücadele alanı olarak kültür” kavramsallaştırmasını açıklayan ifade nedir?
Bir razı olma ve direnç alanı olarak kültür, bir yandan, hegemonyanın ortaya çıktığı ve güvence altına alındığı ama diğer yandan, direnme olanağının da yeşerdiği ortamdır.
Popüler kültürü olumlayan çalışmaların temel görüşleri nelerdir?
Popüler kültür ürünlerini inceleme konusu yapan çalışmalar, özellikle alımlayıcının konumuna odaklanmaktadır: Buna göre, izleyici ve dinleyici yalnızca kendisine sunulanı almakla yetinmez, belirli tercihler yaparak söz konusu kültürel ortamda belirleyici rol oynar. Sanat üretimi açısındansa hem yüksek kültür, hem de popüler kültür alanında sanatçının, benzer kaygılarla ürün verdiği, amaçları, yöntemleri, rolleri açısından benzeştikleri görüşü ileri sürülür.
‘İnternet Sanatı’ nasıl açıklanabilir?
İnterneti temel araç olarak kullanan ve video sanatında olduğu gibi, konusunu da kullandığı mecradan alan; internet, internet kültürü, teknoloji-toplum ilişkileri gibi konuları irdeleyen kültürel üretim şeklidir. Pek çok örneği, internet kullanıcılarının müdahaleleriyle yapıtın nihai halinin değiştirilmesine açıktır. Görüntü, müzik, metin gibi çok sayıda öğeyi bir arada kullanma olanağı sağlayan bilgisayar teknolojileri, dijital sanat ve internet sanatı gibi, teknolojiyi araç, malzeme, hatta konu edinen yeni sanatsal uygulamaların doğmasına aracılık etmiştir.
Sanatın üretiminde etkili olan öğeler nelerdir?
Ekonomik ve siyasi güç ilişkileri, tarih boyunca, sanatçının yaşamını sürdürebilmesi, ürün verebilmesinde belirleyici rol oynamıştır. Bununla birlikte, siyasi güç ilişkileri, sanatçının kullanacağı teknolojinin gelişimi ve de ideolojik güç ilişkilerinin sanatın üretiminde etkili olduğu söylenebilir.
Fransız toplumbilimci Pierre Bourdieu’nun ileri sürmüş olduğu ‘sanatçının, dev servetlere sahip, ancak kültür birikiminden yoksun sanayici ve tacirlere, önceki dönemlerden farklı bir biçimde bağımlı olduğu’ görüşüne göre bu bağımlılık nasıl gerçekleşmektedir?
Pierre Bourdieu’a göre sanatçının bu bağımlılığı iki araçla gerçekleşir: • Birincisi, sanatçı üzerinde dolaylı olarak etkili olan piyasa ilişkileridir (örneğin yazarlar için satış rakamları ve sanatçıya sağlanması olası gazetecilik, yayıncılık gibi yeni iş olanaklarına ulaşma olanağı). • Diğeri özellikle burjuva ev sahiplerinin düzenlediği salon toplantıları aracılığıyla sanatçılar ve yüksek sosyetenin kimi kesimleri arasında kurulan kalıcı ilişkilerdir.
Tarih boyunca sanatın ve sanatçının destekleyicileri neler olmuştur?
Günümüzde sanatın başlıca maddi destekçileri büyük şirketler ve devlettir. Daha önceki dönemlerde ise; • Saray’ın, • Aristokratların ve de • Burjuvazinin sanatın önemli destekçileri olduğu söylenebilir.
Yirminci yüzyılda sanatın gelişimi kısaca nasıl değerlendirilebilir?
Yirminci yüzyılda, sanat kitlesel olarak üretilen, standartlaşmış beğenilere hitap eden bir etkinliğe dönüşerek kültür endüstrisi tarafından kurgulanır olmuştur.
Frankfurt Okulu’nun kültür endüstrisi yaklaşımı nasıl açıklanabilir?
Frankfurt Okulu’nun kültür endüstrisi yaklaşımı, sanatın üretiminden çok, kitleler üzerinde yarattığı etkiyle ilgilidir. Bu bağlamda endüstri sözcüğü de üretim sürecinin endüstriyelleşmesini değil, kültürel bir ürünün standartlaşmasını, dağıtım tekniklerinin rasyonelleştirilmesini anlatmak amacıyla kullanılmıştır.
Frankfurt Okulu’nun kültür endüstrisi ve kitle kültürü ile ilgili neler söylenebilir?
Kitle kültürü sanat ürününün standartlaşmasını getirir. Kitle kültürü kapitalizmin kendisini sürdürebilmesinin araçlarından biridir. Kitle kültürü ürünleri bayağı ve yozdur. Bununla birlikte, Kültür endüstrisi ürünleri sanatın umut veren, olumlu yanını içermez.
Adorno’nun 1941 yılında yayımlanan “Popüler Müzik Üzerine” adlı makalesinde popüler kültür üzerine hangi tespitlerde bulunmuştur?
Adorno 1941 yılında yayımlanan “Popüler Müzik Üzerine” adlı makalesinde, üç tespitte bulunur: • İlki, popüler müziğin standartlaşmış olduğudur: Her ayrıntının bir bütünlük kurgusuna hizmet ettiği bir senfonik eserden farklı olarak, popüler müzik parçalarının mekanik yapısı, bir parçada kullanılan bir ayrıntının kolaylıkla bir diğerine uyarlanabilmesini sağlar. Bu standartlaştırma, dinleyiciyi tektipleştirmeye yönelik bir uygulamadır. Oysa dinleyici, bunun farkına varmaksızın, kendi bireysel tercihlerini yaptığına inanır. • Adorno’nun ikinci saptaması, sürekli tekrar öğesini kullanan popüler müziğin, dinleyiciyi pasif bir konuma iterek, yaratıcılıktan uzaklaştırması, farklı bir dünya tahayyülünü olanaksız kılmasıdır. • Adorno, üçüncü olarak da, popüler müziğin sosyopsikolojik işlevinin müziğin tüketicilerinin, yine müzikteki tekrar ve ritim unsurlarının etkisiyle gündelik yaşamın düzenine, fiziksel olarak uyum sağlamalarını kolaylaştırmak olduğunu ileri sürer.
‘Sanatın yeniden üretimi’ hakkında neler söylenebilir?
Sanat ürününün metâlaşması, kitle kültürüne özgü, yeni bir durum değildir. Ancak; sanat ürününün ticari bir amaçla üretilmesi, hatta teknoloji aracılığıyla yeniden üretilebilir hale gelmesi, bu noktada önemli bir dönemeci oluşturmaktadır. Sanat ürünü, teknolojik olanaklarla yeni den üretimi sonucunda, kendi tarihsel varoluşu nedeniyle taşıdığı biricikliği ve kutsallığını kaybeder.
‘Kültürel Çalışmalar’ nasıl açıklanabilir?
Kültürel çalışmalar, 1960’lı yıllarda, Britanya’da, özellikle Birmingham Çağdaş Kültürel Çalışmalar Merkezi çevresinde gelişmeye başlayan, kültürü disiplinlerarası bir bakış açısıyla inceleyen alandır. Kültürel çalışmalar, kitle kültürünün ele alındığında popüler olana değer atfetmesi açısından, Frankfurt Okuluyla karşıt bir konuma yerleşir. Bu alana giren çalışmalarda kültür, yalnızca ekonomik altyapı tarafından belirlenmez; aynı zamanda, kültürün alımlayıcıları tarafından şekillendirilen, dinamik bir yapı gösterir.
On sekizinci yüzyıl öncesi sanat ürünü ile neler söylenebilir?
Bu dönemde sanatın üretimi pek çok durumda kolektif olarak gerçekleşmektedir. Erken dönemlerde sanat büyü ve kutsal olanla ilişkili olarak görülmektedir. Aynı zamanda erken dönemlerde sanat dinle ilişkilidir. Bununla birlikte sanat işlevsel bir özellik göstermektedir.
İnternetin sanat üretimi açısından temel özellikleri nelerdir?
İnternet, diğer sanat biçimleri için de özgürleştirici bir üretim ve paylaşım alanı oluşturmaktadır. Örneğin; bilgisayar teknolojisi ve internet, isteyen herkese, hazır ses malzemelerini kullanarak beste yapma olanağı tanımakta; böylece, müzik yazma (besteleme) ve icrasını, özel bir yetenek ve “kimi durumlarda yalnızca ayrıcalıklı kişilerin ulaşabildiği” uzun bir eğitim süreci gerektiren faaliyetler olmaktan çıkartabilmektedir. Bununla birlikte, internet, sadece denetime direnen, geçici deneyimler sunan, ticarileşmeye karşı serbest paylaşıma olanak tanıyan bir alan değildir; aynı zamanda yeni bir ekonomik pazar oluşturur, küresel kültürel değerlerin ve kimliklerin, üretilerek paylaşıldığı kültürel bir mekândır.
İnternet ve sanat üretimi için neler söylenebilir?
İnternet, sadece denetime direnen, geçici deneyimler sunan, ticarileşmeye karşı serbest paylaşıma olanak tanıyan bir alan değildir; aynı zamanda yeni bir ekonomik pazar oluşturur, küresel kültürel değerlerin ve kimliklerin, üretilerek paylaşıldığı kültürel bir mekândır. Bu bakımdan internetin, sanat üretimi ve paylaşımı açısından sunduğu özgürlük alanının, küresel sermayenin dikkatinden kaçmadığı, internetin tüketicinin eğilimlerini izlemek ve yönlendirmek açısından, bir araç olarak kullanıldığı da bir gerçektir.
Alt-kültürlerin tanımlanmasında nelerin belirleyici rol oynadığı söylenebilir?
Egemen değer yargılarına direniş ve yeni, özgün davranış kalıplarının oluşturulması, alt-kültürlerin tanımlanmasında belirleyici rol oynamaktadır. Bu açıdan, alt-kültür incelemelerinde, günlük eylemler politik bir çerçevede yorumlanmakta ve toplumsal faaliyetler, hâkim toplumsal düzene karşı direniş biçimleri olarak değerlendirilmektedir.
Tarihsel ve toplumsal bir ürün olarak sanat yapıtı ve sanatçı nasıl açıklanabilir?
Tarihsel ve toplumsal bir ürün olarak sanat yapıtı, içinde üretildiği topluma hâkim olan iktidar ilişkilerinden bağımsız düşünülemez. Koşullar tarih boyunca farklılık göstermekteyse de sanat, her dönemde gündelik yaşamla, ekonomik ilişkiler ağıyla ve egemen ideolojiyle etkileşim içinde olmuştur. Sanatçı, özgün bir yaratı alanı oluşturmayı hedeflediğinde de bu ilişkiler ağından tamamıyla bağımsız değildir.
Sanat kavramı kısaca nasıl açıklanabilir?
Sanat kavramı, günümüzde son derece geniş bir estetik üretim alanına işaret etmektedir: Çağdaş sanatların, gündelik nesneleri kullanan yerleştirme uygulamalarından, beden üzerinde yapılan estetik müdahalelerle gerçekleşen vücut sanatına (body art) kadar genişleyen bir alandır.
“Sanatın sonu” tartışmaları nasıl değerlendirilebilir?
Sanatın gündelik olana yaklaşması, sıradan bir nesnenin, sanat ürününe doğrudan konu ve malzeme oluşturur hale gelmesi, sanat üretiminde estetik arayışların yerini pazar kaygısının alması ve günümüzde, sanatçının özgün bir yapıt ortaya koyma şansının giderek ortadan kalktığı yönündeki görüşler, “sanatın sonu” tartışmalarını da beraberinde getirmiştir.
Yerleştirme (enstalasyon) nasıl açıklanabilir?
Belirli bir mekâna, çoğu kez gündelik yaşama dair nesnelerin özel olarak yerleştirilmesiyle oluşan, mekânın olanaklarını kullanan, izleyicinin katılımıyla anlam kazanan çağdaş bir sanat uygulamasıdır.
Larry Shiner, çağdaş sanatın gündelik olana yaklaşmasını nasıl değerlendirmektedir?
Larry Shiner, Sanat’ın İcadı adlı kitabında, çağdaş sanatın gündelik olana yaklaşmasını, sanat ve yaşam arasındaki eski bir ilişkinin bizzat sanat dünyası tarafından yeniden kurulması olarak değerlendirir.
Sanatın, bugün anladığımız anlamda bağımsız bir estetik olgu olarak ortaya çıkışı hangi döneme dayandırılır?
Sanatın, bugün anladığımız anlamda bağımsız bir estetik olgu olarak ortaya çıkışı, pek çok sanat tarihçisine göre Rönesans döneminde, Shiner’e göreyse on sekizinci yüzyılda gerçekleşir.
‘Toplumbilimci Howard S. Becker’ın sanat etkinliği ve sanat ürününü hakkındaki görüşleri nedir?
Toplumbilimci Howard S. Becker, sanatın kolektif doğasının yalnızca toplu halde icra edilen sanatsal ürünlerde değil, bireysel etkinlikler olarak değerlendirebileceğimiz, roman, resim vb. sanatlarda da bulunduğunu vurgular. Becker’a göre sanat etkinliği, sadece sanatçının değil, malzeme sağlayıcılardan maddi destekçilere, her türlü aracı kişi ve kurumdan alımlayıcıya dek uzanan geniş bir insan topluluğun ortak bir ürünüdür. Örneğin; bir roman, editör, yayınevi, matbaacı, dağıtıcı, okur, eleştirmen gibi kalabalık bir insan grubunun varlığına bağlı olarak üretilir ve alımlanır.
Yerleştirme(enstalasyon) ne anlama gelmektedir?
Belirli bir mekâna, çoğu kez gündelik yaşama dair nesnelerin özel olarak
yerleştirilmesiyle oluşan, mekânın olanaklarını kullanan, izleyicinin katılımıyla anlam kazanan çağdaş bir sanat uygulamasıdır.
Sanatın, içinde üretildiği toplumla olan ilişkisi nasıldır?
Tarihsel ve toplumsal bir ürün olarak sanat yapıtı, içinde üretildiği topluma hâkim
olan iktidar ilşkilerinden bağımsız düşünülemez. Koşullar tarih boyunca
farklılık göstermekteyse de sanat, her dönemde gündelik yaşamla, ekonomik
ilişkiler ağıyla ve egemen ideolojiyle etkileşim içinde olmuştur. Sanatçı, özgün
bir yaratı alanı oluşturmayı hedeflediğinde de bu ilişkiler ağından tamamıyla ba-
ğımsız değildir.
Sanatın, estetik bir olgu olarak değerlendirilmesinden, yani 18. yüzyıldan önce algılanışı nasıldı?
Sanatın, bugün anladığımız anlamda bağımsız bir estetik olgu olarak ortaya
çıkışı, pek çok sanat tarihçisine göre Rönesans döneminde, Shiner’e göreyse on
sekizinci yüzyılda gerçekleşir. Ondan önce yaklaşık iki bin yıllık bir dönemdeyse
sanat, zanaatle neredeyse ayrılmaz durumdadır. Bu iki bin yıllık dönemde sanatç›,
ayakkabı ustası, marangoz aras›nda kesin bir ayrım bulunmadığı gibi, sanat
ürünü de pek çok durumda işlevsel bir değer taşımaktadır.
Sanatın gündelik yaşamla ilişkisi nasıldır?
Sanatın gündelik yaşamla ilişkisini en açık biçimde görebilmek için, onun do-
ğuşuna kadar uzanmak gerekir. İnsanlıkla başlayan erken dönemde sanatın, sonraki dönemlerde taşıdığı türden estetik kaygılardan uzak olduğu varsayılmaktadır. Bu dönem sanatın toplumsal yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğu, sanatsal etkinliğin, özellikle dini etkinlikten ayrılamayacağı bir dönemdir.
Erken dönemde sanat etkinliğinin en önemli belirleyicisi nedir?
Erken dönemde sanat etkinliğinin önemli bir belirleyicisi sanatın (özellikle müzik
ve dansın), pek çok durumda, kolektif bir eylem olarak ortaya koyulmasıdır.
İnsanın toplu halde yaşadığı, ancak bu şekilde hayatta kalma şansına sahip oldu-
ğu avcı toplayıcı dönemde, bugün “sanat” olarak tarif ettiğimiz eylemler, bu kolektif yaşam biçiminin bir parçası olarak karşımıza çıkmaktadır.
Toplumbilimci Howard S. Becker'e göre, sanat etkinliğinin doğasını nasıl açıklar?
Becker’a göre sanat etkinliği, sadece sanatçının değil, malzeme sağlayıcılardan
maddi destekçilere, her türlü aracı kifli ve kurumdan alımlayıcıya dek uzanan
geniş bir insan topluluğunun ortak bir ürünüdür.
Sanatın kolektif bir dizi eylem sonucu ortaya çıkması hangi görüşe karşıt bir yaklaşımdır?
Bu görüş, özellikle on dokuzuncu yüzyılda belirginleflen, sanatçıyı olağanüstü bir yeteneğe sahip, yalnız ve içinde bulunduğu koşullardan bağımsız bir birey olarak değerlendiren, sanatın kolektif doğasını görmezden gelen bakış açısına, tam bir karşı çıkıştır.
Ekonomik ve siyasi güç ilişkileri sanat üzerinde nasıl bir rol oynar?
Ekonomik ve siyasi güç ilişkileri, tarih boyunca, sanatçının yaşamını sürdürebilmesi, ürün verebilmesinde belirleyici rol oynamıştır. Modern devlet öncesinde sanatçı, ihtiyaç duyduğu maddi desteği aristokrasiden (soylu sınıf), kiliseden, burjuva (kentsoylu) sınıfından almak durumundayd›. Bu noktada, siyasi ve ekonomik iktidarın, yüzyıllar boyunca, sanata patronluk eden bu ayrıcalıklı kurum ve toplumsal sınıfların elinde bulunduğunu hatırlamak gerekir.
Rönesans İtalya'sında, sanat üretimi ve iktidar arasındaki ilişki nasıldı?
Rönesans İtalya’sında tüm sanat türleri, dönemin şehir devletlerinde siyasi, ekonomik ve kültürel yaflama hâkim olan büyük tacir ailelerin desteğiyle serpilebilmiştir. Floransa’nın yönetimini uzun süre elinde tutan banker ve tacir Medici ailesi buna örnek oluşturmaktadır. Bugün “yüksek sanat”ın en belirgin örneklerinden biri olarak görülen opera sanatının ilk örneği, bu ailenin bir üyesi olan Maria de Medici ile Fransız Kralı IV. Henri’nin düğün törenleri için eğlence müziği olarak bestelenmiştir.
Fransız toplumbilimci Pierre Bourdieu, 19. yüzyılda saantçının servet sahiplerine olan bağımlılığını nasıl açıklar?
Bu bağımlılık iki araçla gerçekleşir: Birincisi, sanatçı üzerinde dolaylı olarak
etkili olan piyasa ilişkileridir (örneğin yazarlar için satış rakamları ve sanatçıya
sağlanması olası gazetecilik, yayıncılık gibi yeni iş olanaklarına ulaşma olanağı).
Diğeri özellikle burjuva ev sahiplerinin düzenlediği salon toplantıları aracılığıyla
sanatçılar ve yüksek sosyetenin kimi kesimleri arasında kurulan kalıcı ilişkilerdir.
Bugünün sanat üretiminde rol oynayan etmenler nelerdir?
Bugünün sanat üretiminde, hem piyasa koşulları, hem maddi destekçiler
önemli rol oynamaktadır. Bir ressamın, ürününü menajerler, eleştirmenler, galeriler,
koleksiyoncular vb.’nin oluşturduğu bir sanat piyasasının dışında kalarak
sergileme olanağı varsa bile oldukça kısıtlıdır. Hatta sanat eleştirmeni, küratör,
galeri sahibi ve koleksiyonerler gibi aktörler, hangi türde sanat yapıtlarının sergileneceğine, hangilerinin makbul olduğuna karar vererek, daha üretim aşamasında, sanatçının yaratıcılığı üzerinde bir tür etki oluşturabilmektedirler.
Günümüzde sanatın başlıca maddi destekçileri kimlercir?
Günümüzde sanatın başlıca maddi destekçileri büyük şirketler ve devlettir. Modern devletin kuruluşu, sanatın desteklenmesinin devlet tarafından, kültür politikalarına bağlı olarak, kurumsal bir biçimde yürütülmesini beraberinde getirir.
1980'li yıllarda, sanat destekçiliğinin büyük şirketlere geçişi nasıl olmuştur?
1980’li y›llardan itibaren serbest piyasa ekonomisinin güçlenmesi, sosyal devletin küçülmesini ve özellefltirmelerin hız kazanmasını beraberinde getirir. Bu yıllardan itibaren sanat destekçiliğinin, büyük ölçüde şirketlerin hâkimiyetine geçmifl oldu¤u söylenebilir. Şirketlerin, müze, sergi, festival ya da senfoni orkestrası gibi kurum ve organizasyonlara verdiği destek, bir tür ticari girşim görünümündedir.
Şirketlerin sanatı desteklemesinin kendilerine ne gibi faydası vardır?
Şirketler, sanatsal ve kültürel etkinliklere destek verdiklerinde, belirli ölçüde
vergi muafiyetine hak kazanmaktad›rlar. Böylece bu kurumlar, devlete ödenecek
olan vergiden muaf tutularak, bizzat devlet tarafından sanat destekçiliğine
özendirilmekte, diğer bir deyişle devlet, sanat destekçiliği rolünü özel sektöre aktarmaktadır.
Kültür endüstrisi kuramı hangi düşünürlere aittir?
Frankfurt Okulu düşünürleri, Theodor Adorno (1903-1969) ve Max Horkheimer (1895-1973)'e aittir.
Kültür endüstrisi kuramı sanat üretimini nasıl açıklamaktadır?
Kültür ve sanat ürünleri, içerik ya da form bak›m›ndan standartlaştırılırken bu ürünlerin dağıtımı, pazarlanması, piyasa koşullarına uygun biçimde gerçekleşmektedir. Böylece ortaya çıkan kültürel ürün, içinden çıktığı kapitalist sistemin, hem ekonomik, hem de düşünsel düzeyde kendini yeniden üretebilmesinin aracı haline gelmektedir.
Adorno'ya göre, kültür esndüstrisi sanatı nasıl etkilemektedir?
Adorno’ya göre sanat, hem içinde bulunduğu toplumsal duruma ilişkin bir eleştiri
olanağını, hem bir başka dünya özlemini içinde barındırır. Oysa kültür endüstrisi,
sanatın bu olumlu işlevini siler. Ne yüksek sanatın yararlılığını, ne halk sanatı
nın içinde taşıdığı isyancı direnş olanağını barındıran ticari bir ürün ortaya koyar
Walter Benjamin'in, sanat ürününün kopyalanması konusundaki düşünceleri nelerdir?
Bir sanat ürününün, en yetkin yeniden üretimi (kopyası) bile aslının,
üretildiği zaman ve mekân içindeki özel konumundan, tarihsel tanıklıktan yoksundur. Diğer yandan, sanat ürününün biricikliği, erken dönem sanatının taşıdığı büyüsel ve törensel işleve dayanmaktadır. Sanat ürünü, teknolojik olanaklarla yeniden üretimi sonucunda, kendi tarihsel varoluşu nedeniyle taşıdığı biricikliği ve kutsallığını kaybeder.
İnternet sanatı nedir?
Internet’i temel araç olarak kullanan ve video sanatında olduğu gibi, konusunu da kullandığı mecradan alan; internet, internet kültürü, teknolojitoplum ilişkileri gibi konuları irdeleyen kültürel üretim şeklidir. Pek çok örneği, internet kullanıcılarının
müdahaleleriyle yapıtın nihai halinin değiştirilmesine açıktır.
Alt-kültür en anlama gelmektedir?
Alt-kültür, en genel anlamda, egemen kültür içinde, bazı genel kültürel normlara
uyum göstermekle birlikte, kendilerine özgü davranış kalıpları geliştiren grupları
tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bunlar, etnik, dinsel, cinsel azınlıkların oluşturduğu topluluklar olabileceği gibi, ortak değerler çevresinde bir araya
gelen gruplar da olabilirler.