Klasik Sosyoloji Tarihi Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Sosyolojide İlk Dönem Gelişmeler
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Üç Hal Yasası nedir?
Comte’un insan düşüncesinin, bilimlerin ve toplumların teolojik ve metafizik aşamalardan geçerek son olarak pozitif aşamaya ulaşacakları şeklindeki düşüncesidir.
Comte analiz edilen verilerden teorik ilkelere ulaşmak için ne gibi yöntemsel stratejiler izlemiştir?
Temel olarak üç yöntemsel stratejisi vardır. Bunlardan birincisi gözlemdir. Comte, toplumsal olguların ahlaki yargılardan uzak bir şekilde gözlemlenmesi gerektiğini belirtmiştir. İkinci stratejisi deneydir. Comte deneyle laboratuvarda yapılan deneylere benzer uygulamaları değil, doğal seyrinde devam eden toplumsal durumların dışarıdan bir müdahaleyle kesilmesi gibi durumları kastetmektedir. Üçüncü strateji karşılaştırmadır. Comte karşılaştırma stratejisi ile farklı toplumların yapılarının karşılaştırılabileceğini belirtmektedir. Aslında karşılaştırma ile sadece yapıların değil, dinamiklerin de karşılaştırılabileceğini, insan toplumunun önceki ve sonraki toplumsal biçimlerinin kıyaslanabileceğini düşünmektedir.
Toplumsal evrimci teorilere getirilen temel eleştiriler nelerdir?
Bu eleştiriler; evrimsel olayları tamamen toplumların içinde meydana gelen olaylar olarak görmekle, yayılma veya siyasal değişimler gibi çeşitli dış etkenlerin rolünü görememeleri, aldatıcı bir uyum kavramı kullanmaları ve toplumdaki çatışmaları görmezden gelmeleri, özneleri pasif konumda bırakarak insan etkinliklerinin gücünü görmezden gelmeleri ve tarihsel özgüllükleri dikkate almaksızın bütün toplumlar için aynı genel geçer kuralları ileri sürmeleri olarak özetlenebilir.
Teolojik aşamanın temel özellikleri nelerdir?
Teolojik aşamada insan bütün olguların doğaüstü güçlerin bir sonucu olduğunu düşünür, bütün olguların kökenlerini ve nihai nedenlerini arar, bu aşamada duygular ve hayal gücü baskındır. Teolojik aşamada insanlar her şeyin nedeninin Tanrı olduğunu, toplumsal ve fiziksel dünyanın Tanrı tarafından üretilmiş olduğunu düşünürler ve varoluşu kendi akıllarına dayanarak açıklamak yerine, kilisenin doktrinlerini kabul ederler.
Pozitivizm nedir?
Pozitivizm, insan bilgisine ulaşmanın tek geçerli yolunun ampirik bilim olduğu ve gözlenebilir olgular ve bu olgular arasındaki ilişkiler dışında hiçbir şeyin bilgisine sahip olamayacağımız şeklindeki felsefi görüştür.
Comte’un toplumsal olgulara ilişkin düşünceleri en genel anlamda nasıl ifade edilebilir?
Comte, Montesquieu’nun “Kanunların Ruhu” adlı çalışmasının temel düşüncesi olan gerekircilik ile Concordet’nin insan düşüncesinin kaçınılmaz bir sıraya göre ilerlemesinin zorunlu evreleri olduğu şeklindeki görüşlerini birleştirmiştir; Comte’a göre toplumsal olgular, toplumların kaçınılmaz evrimi altında ortaya çıkan katı bir gerekirciliğe bağlıdır ve evrimi de insan düşüncesinin gelişmesi yönetir. Comte, olgular ve teorilerin karşılıklı olarak birbirlerine bağlı olduğunu savunan ilk sosyologdur. Bu anlamda saf haliyle empirizmi reddetmiş, olguların teori sayesinde kurulduğunu, gerçek bilginin tek başına gözlemlenen olgulara değil, bütün toplumsal olguları benzerlik ve ardışıklık aracılığıyla birbirine bağlayan yasalara dayandığını savunmuştur.
Endüstri toplumunun kendisinden önceki toplumsal örgütlenme biçimlerinden ne gibi farkları vardır?
Bu yeni toplumun değerleri bilimle ve endüstriyle uyumlu olacak, yeni toplum tahmin edilebilirlik, faydacılık ve akılcılık temeline dayanacaktır. Endüstri toplumundan önceki toplumsal örgütlenme biçimlerinde geleneksel kurumlar ve geleneksel değerler, devletle sivil toplumu birbirine bağlıyordu. Ancak Endüstri toplumunda devlet ve sivil toplum birbirinden ayrılmıştır. Endüstri toplumu önceki toplumsal örgütlenme biçimlerindeki gibi merkezileşmiş iktidar yapısına değil, endüstrinin işleyişini sağlayan sivil toplum kurumlarına dayanır.
Comte’un liberal iktisatçıları eleştirdiği nokta nedir?
Toplumsal düzeni yapay kurumların düzenlemesinden bağımsız, serbest şekilde işleyen piyasa güçlerinin bir sonucu olarak görmeleri, politik ekonomiyi ve ekonomik olguları toplumsal bütünden ayırarak incelemeleri.
Sosyoloji açısından pozitivizm neyi ifade etmektedir?
Sosyoloji açısından pozitivizm; toplumsal dünyanın doğal dünyadan büyük ölçüde farksız olduğunu, toplumsal gerçekliklerin de doğal gerçeklikler gibi tamamen insan öznelliğinden bağımsız, nesnel, dış gerçeklikler olduğu ve bu gerçekliklerin de en iyi şekilde doğa bilimlerinde geliştirilen bilimsel yöntem aracılığıyla incelenebileceği varsayımlarını içerir. Pozitivizm böylece soyut felsefeyi ve doğaüstü güçlerin metafizik olarak çalışılmasını reddeder.
Toplumu organik bir bütün olarak gören Simon’a göre, bu bütünün sağlığı nelere bağlıdır?
Bu organik bütünün sağlığı, üretimle ve üretken sınıflarla ilişkilidir. Sağlıklı bir toplum, çeşitli parçaların bütünle işlevsel bir uyum içinde olduğu bir toplumdur. Saint Simon’a göre parçaların bütünle işlevsel bir uyum içinde olabilmesi için toplumun endüstrinin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi, bu amaçla bir reform gerçekleştirilmesi ve devlet anlayışının da bu doğrultuda değişmesi gerekir.
Comte’un aydınlanma düşüncesine ilişkin görüşleri nelerdir?
Comte, Bonald ve Maistre gibi devrim karşıtı düşünürlerden etkilenmiş, Aydınlanma düşüncesine karşı olumsuz bir tavır göstermiştir. Aydınlanma düşüncesindeki ilerleme düşüncesini kabul etmişse de endüstri öncesi toplumun, özellikle de Orta Çağ’ın uygarlığın karanlık çağı olduğu şeklindeki görüşü reddetmiş, geçmişin bu şekilde tek taraflı olarak değersizleştirilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür. Bununla birlikte, Orta Çağ’a dönülmesinin imkânsız olduğunu, bilim ve endüstride yaşanan gelişmelerin bunu olanaksız kıldığını da kabul etmiştir.
Simon’a göre toplumu oluşturan temel sınıflar hangileridir ve bu sınıfların özellikleri nelerdir?
O’na göre toplumda iki temel sınıf vardır, bunlardan biri hangi iş kolunda olursa ve ne şekilde çalışırsa çalışsın, çalışan ve üretime katkıda bulunanlardan oluşan endüstri sınıfıdır. Diğer sınıf ise, üretime katkıda bulunmayanlardan meydana gelmektedir. Simon çalışanları “bal arıları” olarak, çalışmayan sınıfı ise “eşek arıları” ya da “aylaklar” olarak adlandırmaktadır.
Simon’un Sosyal Fizik kavramını açıklayınız.
Saint Simon, yeni dinin ahlaki temelini oluşturacağı bu yeni toplumsal aşamanın ortaya çıkabilmesi için önce toplumsal bir kargaşa yaşanacağını ve yeni düzene geçişin kolay olmayacağını vurguluyordu. Ona göre bu geçiş dönemini hızlı ve kolay bir şekilde atlatmanın yolu, ‘sosyal fizik’ olarak adlandırdığı bilimden geçiyordu. Toplumun pozitif bilimi olan sosyal fizik sayesinde toplumsal yasalar ortaya konabilecek, toplumun ihtiyaç duyduğu reformlar bu yasalara göre yapılacak, toplum bu yasalara göre yönetilecekti.
Comte’a göre sosyolojinin görevi nedir?
Toplumsal sorunları bilimsel yollarla önceden tahmin etmek, böylece bu sorunlardan kaçınılmasını mümkün kılmak ve bu yolla toplumun yeniden örgütlenmesini sağlamak ve düzeni sağlamlaştırmaya çalışmaktır. Böylece bilim, toplumda politika tarafından çözülemeyen sorunları çözecek, bilimin çözemeyeceği sorunlar olursa da en azından doğa yasaları gereği bu sorunun çözülemeyeceğini kanıtlamış olacak; böylece insanların bu sorun karşısında duydukları huzursuzluk azalacaktır.
Saint Simon’un endüstri toplumu kavramına ilişkin düşünceleri nelerdir?
Saint Simon, endüstrileşme ile birlikte toplumda hızlı bir değişimin yaşandığını fark eden, bu noktaya dikkat çeken ve “endüstri (sanayi) toplumu” kavramını ilk kez kullanan düşünürdür. Geleceğin toplumunun endüstri toplumu olacağını düşünen Saint Simon, endüstrileşme sürecini kontrol altına almak için bilimsel politikalar geliştirmeye çalışmış ve endüstri toplumunun toplumsal örgütlenmesi hakkında çeşitli çalışmalar yapmıştır.
Comte’un kurmak istediği toplumsal bilimin konusu neyi kapsamaktadır?
Bu bilim bir anlamda insan türünün tarihidir. Toplumsal evrimin özelliklerini ve toplumsal bütünün işlevlerini anlamak için bu tarihi tek bir insanlık tarihi olarak kavramış ve bütün bilimlerin, grupların, bireylerin, toplumların ve insan düşüncesinin birbirinin yerini alan üç ardışık aşamadan geçtiklerini ileri sürmüştür. Comte’a göre toplumlar ancak üyeleri aynı inançlara ve düşünce biçimine sahip oldukları sürece var olurlar ve toplumların içinde bulundukları aşamaları belirleyen şey, insan düşüncesinin biçimidir.
Comte sosyoloji tarihindeki yerini hangi yaklaşımlarına borçludur?
Endüstri toplumunun kökenini ve gelişmesini açıklama çabalarına, zenginliği ve bireyciliği geliştirmede işbölümünün etkilerini analiz etmesine ve en önemlisi de toplumsal olguların incelenmesinde metafiziği reddederek pozitivist yöntemi savunmasına borçludur.
Saint Simon’un etkilendiği ve etkilediği düşünürler arasında hangi isimleri saymak mümkündür?
Saint Simon’un çalışmaları bir yandan pozitivizm ve evrimciliği, diğer yandan sosyalizmi içeren çalışmalardır. Saint Simon’un sosyolojisinde Aydınlanma düşünürlerinin, özellikle Montesquieu ve Concordet’nin etkisi görülür. Saint Simon’un çalışmaları da Comte’un, Durkheim’in ve Marx’ın düşüncelerinin şekillenmesinde etkili olmuştur.
Saint Simon’un, endüstri toplumundaki ahlaki boşluğu gidermek için önerdiği yeni dinin özellikleri nelerdir?
Bu yeni din yeni toplumun ahlaki temelini oluşturacak ve toplumsal birliği sağlayacaktı. İnsan düşüncesi artık ‘aydınlanmış’ olduğu için Ruhban sınıfı önceki çağlardaki gibi toplumu bir arada tutacak gücü gösteremeyecekti. Bu nedenle toplumun yeni dini liderlerinin bilim insanları olması gerekiyordu. Bu dinin öncüleri de önde gelen bilim ve sanat insanları ile sanayiciler, yani çıkarları kitlelerin çıkarlarından farklı olmayan insanlar olacaktı.
Simon’a göre toplumlar, her biri farklı bilgi biçimlerine dayanan hangi aşamalardan geçerler?
• Teolojik • Metafizik • Pozitif
Comte’un işbölümüne ilişkin düşünceleri nelerdir?
Comte, işbölümünün toplumda insanları bir arada tutan ve toplumsal evrimi sağlayan bir olgu olduğunu düşünür. Gelişmiş toplumlarda işbölümünün uzmanlaşmasının, işçilerin sürekli sıradan işlerle ilgilendikleri için yeteneklerini geliştire- memelerine, bu nedenle insanların anlayışını kısıtlayıp ve işçi sınıfı arasında cehaleti artırdığını düşünür. Bununla birlikte işbölümünün temel bir işlevi vardır, bu işlev, insanların toplumun doğal yasalarını boyun eğmelerini, toplum içindeki yerlerini kabul etmelerini ve toplumun genel dengesine uyum göstermelerini sağlamaktır.
Teolojik aşama kendi içinde hangi dönemleri barındırır?
Teolojik aşama fetişizm, çoktanrıcılık ve tektanrıcılık şeklinde üç döneme bölünmüştür. Fetişizm, doğanın insan duyguları ekseninde tanımlanmasıdır. Çoktanrıcılık birden çok tanrının ve tinin olduğu dönem, tektanrıcılık ise tek bir tanrının varlığının söz konusu olduğu, insan aklının adım adım uyanmaya başladığı dönemdir.
Metafizik aşamaya ilişkin olarak neler söylenebilir?
1300-1800 yılları arasına hakim olan metafizik aşamada neden ya da öz gibi soyut düşünceler, ideal biçimler hakimdir. Olguların nedeninin kişiselleştirilmiş tanrılar değil, doğa gibi soyut güçler olduğuna inanılır. İnsanların saygı duyulması gereken temel hakları olduğu ve en önemli değerin bu haklar olduğu düşüncesinin yaygın olduğu bu aşamada özgür irade vurgulanmaktadır. Bu aşamada da açıklamaların ana kaynağı soyut güçler olmakla birlikte açıklamalar teolojik dönemdekilerden daha tutarlı ve sistematiktir.
Pozitif aşamanın belirleyici yönleri nelerdir?
İnsan düşüncesi kesin doğruyu ve mutlak nedenleri aramaktan vazgeçer, düşünce özleri terk edilir. Bunun yerine artık akıl ve gözlemin bir bileşimi sayesinde olguların birbirlerini takip etmelerine ve birbirlerine benzemelerine neden olan değişmez ilişkilerini, yani olguların kanunlarını keşfetmeye çalışır. Başka bir deyişle pozitif aşama bilimsel aşama olduğu için bu aşamada pozitivist ve bilimsel bakış açısı ve bilimsel yöntem hakimdir; bu aşamada artık doğru olan değil, gerçek olan aranır; düşünceler ve açıklamalar spekülasyonlara değil, bilime ve ampirik deneyimlere dayanır.
Comte bilimleri ne şekilde sınıflandırır?
Comte, bilimleri sınıflandırırken iki tür bilim olduğunu belirtir. Birinci tür, amacı olayları yöneten genel yasaları araştırmak olan soyut ve genel bilimlerdir. İkinci tür bilimler birinci tür bilimlerden çıkan somut ve özel bilimlerdir. Örneğin, biyoloji birinci tür, botanik ise ikinci tür bilimdir.
Comte’un kuramsal ve genel bilimleri sınıflandırmada kullandığı ilkeler nelerdir?
İlk olarak, bilimler genelden özele ve basitten karmaşığa doğru sıralanırlar. Matematik en basit ve genel, sosyoloji ise en karmaşık ve özel bilimdir. İkincisi, bilimler mantıksal bağlılığa göre sıralanırlar. Bu, her bilimin kendinden önce gelen bilimlerden yararlandığı, ancak bu bilimlerin sahip olmadığı bir fazlalığa sahip olduğu anlamına gelir. Üçüncüsü, bilimlerin bu şekilde sınıflandırılması didaktik bir değere sahiptir. Son olarak ise, bilimler üç hal yasasına göre sıralanmıştır. Her bilim, diğer bilimlere oranla genelliği, basitliği ve bağımsızlığı ölçüsünde pozitif aşamaya ulaşır. Buna göre pozitif evreye giren ilk bilim matematik, son giren bilim ise sosyolojidir.
Comte’a göre sosyoloji hangi pozitif bilim üzerine temellenmektedir?
Comte’un toplumsal düzen teorisinde sürekli vurgulanan uyum, denge ve toplumsal patoloji kavramları biyolojiden alınarak uyarlanmış kavramlardır. Sosyolojinin kendinden önceki bilimler, özellikle de biyoloji üzerinde temellendiğini düşünen Comte’a göre biyoloji gibi sosyoloji de toplumu bir sistem olarak görmeli ve bir bütün olarak çalışmalıdır. Sosyoloji, toplumsal sistemin çeşitli parçaları arasındaki eylem ve tepkileri incelemelidir. Bireysel unsurlar bütünle olan ilişkileri çerçevesinde analiz edilmelidir. Biyolojik organizmalar gibi toplum da kendini oluşturan parçalara indirgenemeyecek karmaşık bir birimdir.
Comte’un sosyolojisinde statik ve dinamik kavramları neyi ifade etmektedir?
Bütün canlı varlıklar gibi toplum da statik ve dinamik ilişkilerle var olur. Statik, parçalarla bütün arasında normal durumda mevcut olan dengedir. Toplumsal statik de toplumsal düzenin, toplumsal sistemin farklı parçalarının hareket ve tepkilerinin yasalarını araştırır. Başka bir deyişle toplumsal statik, toplumsal uzlaşmanın incelenmesidir. Dinamik değişimle ilgilidir, toplumsal dinamik de farklı toplum tiplerinde değişen bu karşılıklı bağların empirik olarak incelenmesidir. Comte sosyolojinin hem toplumsal statik hem de toplumsal dinamikle ilgilenmesi gerektiğini ileri sürmüş ancak toplumsal dinamiğin toplumsal statikten daha önemli olduğunu düşünmüştür.
Mill’in ‘konsensüs’ terimiyle açıkladığı toplumsal durum nedir?
Mill bir toplumsal kurumda ya da bireyde meydana gelen değişmenin toplumun diğer kısımlarında da değişime neden olacağını ve sonuçta toplumun bütün kısımlarını değiştireceğini savunur. İnsanların davranışlarında meydana gelen bir değişim, bu insanların çalıştıkları ya da ait oldukları kurumlarda değişime neden olacak, kurumlarda meydana gelen bir değişim de bu kurumlara ait olan insanlarda ve diğer kurumlarda değişime neden olacaktır.
Mill’in ikiye ayırdığı toplumsal incelemelerin ilerleyişi ne şekildedir?
Birinci tip incelemelerde sorulan soru, genel toplumsal koşulların belirli bir durumunda verili bir nedenin sonuçlarının ne olacağı sorusudur, ikinci tip incelemelerde ise, genel toplumsal koşulları belirleyen yasaların neler olduğu, yani toplumun genel durumunu, büyük toplumsal olguları veya gerçekleri üreten nedenlerin neler olduğudur.
Mill’e göre sosyal bilimlerin asıl işlevi ne olmalıdır?
Sosyal bilimlerin asıl meselesi toplumun belirli bir durumunun nasıl olup da, kendisinden sonra meydana gelecek ve ardışık olarak kendi yerini alacak olan durumu ürettiğini gösteren yasaları bulmaktır. Bu yasalara nasıl ulaşılacağı sorusunun yanıtını arayan Mill, insan doğasına ilişkin çalışmaların da doğa bilimlerindeki aynı mantıksal yapıya sahip olması gerektiğini savunur.
Spencer’ın kurucusu olarak kabul edildiği Sosyal Darwinizm teorisinin temel savı nedir?
Doğal evrim sürecinde olduğu gibi toplumsal evrim sürecinde de çevresine uyum sağlayamayanların eleneceği düşüncesidir. Nasıl doğa zayıf olanlardan kurtulmaya çalışıyorsa, toplum da zayıfları elemeli, onlardan kurtulmalıdır. Zaten Spencer’a göre, eğer bu kişiler yaşamlarını sürdürebilecek kadar yeterli değillerse öleceklerdir ve en iyisi de ölmeleri olacaktır.
Comte’un işçi ve işveren ilişkisine yaklaşımı nedir?
Comte’a göre üretim herkesin yararınadır; çünkü endüstri toplumunun yasası zenginliğin artmasıdır. Üretimin herkesin yararına olduğunu düşündüğü için endüstriyel işçi sınıfı ile işverenler arasında bir çıkar çatışması olduğunu düşünmez. Comte, özel mülkiyet ve kamu mülkiyeti arasındaki çelişkiyle ilgilenmez, her toplumsal düzende gücün, toplumsal ve ekonomik otoriteye sahip olan zenginlerin elinde olması göre zorunlu ve kaçınılmazdır.
Spencer’a göre biyolojik organizmalar ile toplumların ne gibi ortak noktaları vardır?
• Hacmen büyürler. • Büyüdükçe evrimleşirler, yapıları karmaşıklaşır ve farklılaşır. • Yapıları farklılaştıkça daha uzmanlaşmış işlevler geliştirirler, örneğin biyolojik organizmalarda kontrol ve karar alma mekanizması olarak beyin gelişip uzmanlaşırken, toplumda da bu görevi yönetecek devlet gelişir. • Geçirdikleri evrimle her ikisi de çevreye uyum sağlamayı öğrenirler, • Bazı parçalar kaybedilse de bütünün kendisi varlığını sürdürür. Örneğin bir organın kaybı organizmanın ölmesini gerektirmez, toplumun da bazı parçalarının kaybedilmesi toplumu sonlandırmaz.
Spencer ve Comte sosyolojiye yaklaşımları bakımından hangi noktalarda uzlaşmaktadır?
Her ikisi de, bütün bilimlerin ortak felsefi köklere sahip olduklarına ve birleştirilebileceklerine, doğal dünyayı yöneten yasalar gibi toplumsal dünyayı yöneten yasalar olduğuna ve bu yasaların nasıl işlediği ortaya çıkarılırsa, toplumsal olguların tahmin edilebileceğine ve yönetilebileceğine inanmışlardır.
Comte’tan sonra sosyolojik pozitivizmin gelişmesinde etkili olan iki önemli görüş hangileridir?
Bunlardan ilki, toplumu, kendine özgü doğa yasalarının işleyişiyle evrim geçiren bir organizma şeklinde tanımlandığı için toplum biliminin yönteminin doğa bilimlerinin yönteminden farklı olmadığı, deney ve gözleme dayalı olması gerektiği görüşüdür. İkincisi ise, empirik yöntemin giderek daha çok benimsenmesi ve istatistiklere verilen değerin artmasıdır.
Spencer toplumsal kurumları ne şekilde sınıflandırmıştır?
Organizmacı anlayışı çerçevesinde Spencer toplumsal kurumları bir üst organizma olan toplumun uzmanlaşmış organları olarak görmüş ve bu kurumları; destekleyici kurumlar (aile ve akrabalık), dağıtıcı kurumlar (ekonomi) ve düzenleyici kurumlar (din ve siyasal sistemler) şeklinde sınıflandırmıştır.
Spencer’ın teorisi hangi yönlerden eleştirilmiştir?
Endüstrileşmeyi tarihsel ve sınıfsal boyutundan soyutlayarak ele alması, savunduğu liberal bireycilik ile toplumun evrimleşmek ve ilerlemek için duyduğu ihtiyaçlar arasındaki çelişkiyi çözmemesi ve doğal seçilimle ilgili düşüncelerinin mevcut düzeni ve eşitsizlikleri meşrulaştırması, haklı göstermesi ve anti hümanist politikaları desteklemeye elverişli olması açılarından eleştirilmiştir.
Mill’in tümdengelim ve tümevarım mantıklarına ilişkin görüşleri nelerdir?
Mill düşüncelerimizin deneyimlerimizden kaynaklandığını, bildiğimizi düşündüğümüz bütün genel ilkelerin kaynağının tümevarım olduğunu, dolayısıyla tümdengelimin, tümevarım üzerine kurulu olduğunu savunur. Ona göre tümevarım ile tekil bir gerçekten yola çıkarak bütün doğa olaylarını yöneten genel önermelere ulaşabiliriz. Tümdengelim ise özel olayların açıklanmasında kullanılan, kendilerinden yasaların çıkarsandığı kurallardır. Mill tümevarım ve tümdengelim mantıklarının evrensel olarak uygulanabileceğini düşünür; çünkü ona göre bütün olaylar tek bir doğal dünyaya aittir ve aynı bilimsel yöntem hepsine uygulanabilir.
Saint-Simon kimdir?
Saint-Simon, endüstrileşme ile birlikte toplumda hızlı bir değişimin yaşandığını fark eden, bu noktaya dikkat çeken ve “endüstri (sanayi) toplumu” kavramını ilk kez kullanan düşünürdür.
Saint-Simon’a göre toplumlar hangi aşamalardan geçerler?
Saint-Simon’a göre toplumlar, her biri farklı bilgi biçimlerine dayanan üç aşama olan teolojik, metafizik ve pozitif aşamalardan geçerler.
"Endüstri toplumu” kavramını kullanan ilk düşünür kimdir?
Saint-Simon, “endüstri toplumu” kavramını kullanan ilk düşünürdür.
Saint-Simon, üreten ve üretmeyen sınıfları birbirinden ayırmıştır ve üretimde bulunmayan sınıfı ne olarak nitelemiştir?
Saint-Simon, üreten ve üretmeyen sınıfları birbirinden ayırmış, üretimde bulunmayan sınıfı “aylaklar” olarak nitelemiştir.
Özel mülkiyetin çoğunluğun faydasına olacak şekilde yeniden bölüştürülmesini ve yoksulların göz önüne alınarak toplumun yeniden düzenlenmesi gerektiğini savunan düşünür kimdir?
Saint-Simon, özel mülkiyetin çoğunluğun faydasına olacak şekilde yeniden bölüştürülmesini ve yoksulların göz önüne alınarak toplumun yeniden düzenlenmesi gerektiğini savunmuştur.
Saint-Simon’a göre yeni toplumu kimler yönetecektir?
Saint-Simon’a göre yeni toplumu ekonomik ve siyasi açıdan önde gelen sanayiciler, bankacılar, maliye uzmanları; inanç ve eğitim gibi açılardan da bilim ve sanat uzmanları yönetecektir.
Saint-Simon'un ‘sosyal fizik’ olarak adlandırdığı toplumsal bilimi açıklayınız?
Saint-Simon, pozitif bilimlerin ancak pozitif bir toplum biliminin yaratılması ile tamamlanacağına inanmış, bu yeni toplumsal bilimi ‘sosyal fizik’ olarak adlandırmıştır. Sosyal fiziğin toplumların yeniden düzenlenmesinde en önemli rehber olduğunu düşünen Saint-Simon’a göre bu bilimin amacı, üretenlerden oluşan ve en kalabalık olduğu halde ayn› zamanda en yoksul olan sınıfın emeğinin karşılığını tam olarak almasını ve kendi kendini yönetmesini sağlamaktır.
Saint-Simon’un çalışmalarının içeriği nelerdir?
Saint-Simon’un çalışmaları bir yandan pozitivizm ve evrimciliği, diğer yandan sosyalizmi içeren çalışmalardır.
Saint-Simon'a göre üretim ve düzen kavramlarının ortak yanı ver her türlü ilerlemenin kaynağı nedir?
Saint-Simon, üretim ve düzen kavramlarının ortak yanının ver her türlü ilerlemenin kaynağının emek olduğunu, daha iyi bir dünyanın ancak emek sayesinde kurulabileceğini savunmuştur.
Saint-Simon neden pozitivist olarak algılanır?
Saint-Simon, toplumsal olguların, doğa bilimlerinde kullanılan bilimsel yöntemle çalışılması gerektiğine inandığı için pozitivisttir.
Pozitivizmin sosyolojik versiyonunu geliştiren ve sosyoloji terimini ilk kez kullanan düşünür kimdir?
Comte, pozitivizmin sosyolojik versiyonunu geliştiren ve sosyoloji terimini ilk kez kullanan düşünürdür.
Comte, sosyoloji tarihindeki ününü nelere borçludur?
Comte sosyoloji tarihindeki yerini (i) endüstri toplumunun kökeni ve gelişmesini açıklama çabalarına, (ii) zenginliği ve bireyciliği geliştirmede iş bölümünün etkilerini analiz etmesine ve en önemlisi de (iii) toplumsal olguların incelenmesinde metafiziği reddederek pozitivist yöntemi savunmasına borçludur.
Comte’un çalışmalarında kimlerden etkilendiği kabul edilir?
Comte’un çalışmaları Montesquieu, Turgot, Concordet gibi önemli bazı Aydınlanma düşünürlerinin ve bir dönem birlikte çalıştığı Saint-Simon’un çalışmalarının bir sentezi olarak kabul edilir.
Olgular ve teorilerin karşılıklı olarak birbirlerine bağlı olduğunu savunan ilk sosyolog kimdir?
Comte, olgular ve teorilerin karşılıklı olarak birbirlerine bağlı olduğunu savunan ilk sosyologdur.
Comte’un gözlemlerle ilgili düşünceleri nelerdir?
Comte’a göre bütün gözlemler başlangıçta bir teori tarafından yönlendirilir, sonunda da bu teori tarafından yorumlanır, bunun dışında hiçbir gerçek gözlem mümkün değildir. Comte, gözlemlenen olguların kendi adlarına konuşmadıklarını, teorilerle olguların birbirlerine bağlı olduğunu ifade ederek aydınlanmanın eleştirel düşüncesinin ötesine geçmiştir.
Pozitivizm nedir?
Pozitivizm, gerçek bilginin metafizik spekülasyonlara değil, duyular aracılığıyla elde edilen deneyimlere dayandığı, bilimsel incelemelerin konusunun ancak gözlemlenebilen olgular arasında mevcut olan ilişkiler olduğu, gözlemlenemeyen nedenlerin aranmaması gerektiği şeklindeki görüştür.
Natüralizm (doğalcılık) düşüncesi nasıl açıklanabilir?
Natüralizm (doğalcılık) düşüncesi, Aydınlanma düşüncesi tarafından ileri sürülen ve bilimsel yöntemi vurgulayan bir düşüncedir. Natüralizme göre doğal olgular gibi toplumsal olgular da doğal dünyada var olan neden sonuç dizileriyle açıklanabilir.
Sosyolojik konuları istatistiksel olarak inceleyen ilk bilim adamı kimdir?
Belçikalı sosyal istatistikçi Adolphe Quetelet (1796- 1874) sosyolojik konuları istatistiksel olarak inceleyen ilk kişidir, Quetelet endüstriyel işçi sınıfının
toplumsal ve ahlaki durumunun sayısal incelemelerini yapmış ve ‘ortalama insan’ (hommo moyen)’ kavramını literatüre kazandırmıştır.
Comte’un Üç Hal Yasası'nın aşamaları nelerdir?
Comte’un Üç Hal Yasası'nın aşamaları:
1. Teolojik aşama
2. Metafizik aşama
3. Pozitif aşama
Comte’un bilimler hiyerarşisini açıklayınız?
Comte’un bilimler hiyerarşisine göre bir bilim karmaşıklaştıkça ve bilgilerini kullandığı kendinden önceki bilim sayısı arttıkça hiyerarşik sıralamada yükselir ve
pozitif aşamaya daha geç ulaşır.