aofsoru.com

Turizm Sosyolojisi Dersi 4. Ünite Özet

Turizmin Gelişmesinin Sosyo-Kültürel Etkileri

Giriş

Turizmin kitleselleşmesi ile toplumsal refah arasında yakın bir ilişki vardır. Turizmin kitleselleşmesi açısından 1930'lu yıllar ilk ve II. Dünya Savaşı sonrası, ikinci kırılma noktasını oluşturur. Çünkü II. Dünya Savaşı sonrasında Batı toplumlarında toplumsal refah hızla artmış ve yaygınlaşmış ve bunun sonucunda toplumlar tatili bir ihtiyaç olarak hissetmeye başlamışlardır. Bu anlamda üçüncü kırılma noktasını l980'li yıllar ve 1990'lı yıllar oluşturur. Bu yıllarda da bir yandan Batı toplumlarında toplumsal refah daha da derinleşir ve yaygınlaşırken diğer yandan Batı dışı toplumlarda da toplumsal refah yaygınlaşmaya başlamıştır. Bunun sonucunda tatil sadece Batılı toplumlar için bir gereksinim olmakla kalmayarak Batı dışı toplumlarda da bir toplumsal talep olarak yaygınlaşmaya başlamıştır.

Tüm boyutları ile birlikte ele alındığında turizm devasa ve şaşkınlık verici boyutlara sahiptir. Turizm ve seyahat endüstrisi günümüzde, petrol ve otomobil endüstrisi ile birlikte dünyadaki en büyük üç ekonomik sektörü oluşturur. Ancak turizm faaliyetlerinin ekonomik boyutu kadar sosyal ve kültürel boyutu da özellikle önem taşımaktadır. Bu bağlamda tüm dünyadaki turizmin geliştiği bölgelerde olduğu gibi, Türkiye’de turizmin yoğunluklu olduğu Ege ve Akdeniz bölgelerindeki turizm etkinlikleri ve bu bağlamda ortaya çıkan sosyo-kültürel etkiler dikkat çekmektedir. 30 yıl önce küçük birer balıkçı kasabası ya da tarım alanı olan söz konusu alanlar bugün uluslararası turizm pazarında önemli yerlere sahip bir turizm kenti konumuna gelmişlerdir. Dolayısıyla ekonomisi büyük ölçüde turizme dayalı olan söz konusu turizm kentlerinin geleceği de büyük ölçüde turizme dayalı olacaktır.

Salt ekonomik değil aynı zamanda toplumsal ve çevresel boyutları da olan bir olgu olan turizm, tüm bu farklı boyutları ile ele alınması gereken bir olgudur. Sektörler sınıflamasında hizmet sektörü içinde yer alan turizm sektöründe, üretilen hizmetlerin üretilmesi ve tüketilmesi sürecinde birçok faktörün dikkate alınması gerekmektedir. Bu faktörlerin ayrı ayrı her biri ve toplam olarak hepsi birden üretilen hizmetin kalitesini ve verimliliğini belirlemekte, bu iki faktör de sonuç olarak turizm sektöründen üretilen ekonomik katma değeri belirlemektedir.

Bunun yanında turizm olgusu tüm dünyada büyük ölçüde biçim ve içerik değiştirmiş ve turistlerin talep ve beklentileri de değişmiştir. Bu bağlamda turizm açısından temel faktörler olan doğa, tarih, çevre, kültür ve sanat gibi faktörler vazgeçilmez birer nitelik kazanmışlardır. Doğal çevre, tarih ve kültürel değerler artık turizm açısından birer seçenek olmanın ötesinde vazgeçilmez nitelikte önem kazanmışlardır. Dolayısıyla doğal çevrenin korunması, turizmin doğal çevreye zarar vermeden hatta doğal çevre ile iç içe bir yapı ve içerik kazanması,turizmin sürdürülebilirliği bağlamında gündeme gelmiş olan olgulardır.

Turizmin toplumsal boyutu bağlamında, turizm faaliyeti sırasında ortaya çıkan insan ilişkileri, turist memnuniyeti, turizm faaliyeti sonucu ortaya çıkan toplumsal ve kültürel değişmeler ve bu değişmelerin yörenin toplumsal yapısı üzerinde yaptığı etkiler düşünülmelidir. Toplumsal bir olay ve olgu olarak turizm, bireysel düzeyde, birbirini daha önce hiç tanımayan iki insanın yüz yüze gelmesi ve etkileşime geçmesini ifade eder, Grup ve toplum düzeyinde ve özellikle dış turizm gündeme geldiğinde ise iki farklı grup insanın, toplumun, ulusun, hatta daha geniş boyutta ele alındığında iki farklı kültürün bir araya gelmesi, temasa geçmesi söz konusudur, Toplumsal bir olgu olarak dış turizm söz konusu olduğunda, farklı dil, din ve kültüre sahip insanların geçici bir süre de olsa bir toplumsal ilişki üretmeleri söz konusudur.

Turizmin Toplumsal Boyutu

Turizm, değerlerin, yaşam deneyimlerinin, hatta öğrenme biçimlerinin değiş tokuşunu ifade eden bir sosyal ilişkiler ve etkileşim sistemidir.

Turizm, ekonomik etkilerinden başka yerel halkın sosyal ve kültürel değişimine de katkıda bulunur. Bu değişim, değer sistemleri, geleneksel yaşam tarzları, aile ilişkileri, bireysel davranışlar veya toplum yapısı üzerindeki değişikleri içerir. Turistler gittikleri yerde kaldıkları süre boyunca yerel halkla etkileşime girerler ve ilişkileri yerel bireysellikler, yerel toplumun yaşam nitelikleri, değer sistemleri, emek boyutları, aile ilişkileri, tutumları, davranış örüntüleri, ayinleri ve yaratıcı ifadeleri içinde değişir, Turistler ve yerel halk arasındaki kültürel ve ekonomik farklılıklar daha açık ve anlamlıdır.

Turist-yerel halk karşılaşması üç ana eksende gerçekleşir:

  • Hizmet satın alımı sırasında turist yerel halk arasında gerçekleşen karşılaşma. Otel, restoran gibi mekânlarda karşılıklı gelişen ilişkidir.
  • Aynı anda aynı mekânda fakat tesadüfen gerçekleşen turist yerel halk karşılaşması şeklinde meydana gelir. Yerli halkla turistin sokakta, plajda tesadüfen karşılaşıp etkileşimin gerçekleşmesidir.
  • İlk tanışmadan sonra yerli halk veya turistten birisinin bir kez daha görüşmek istemesi ve görüşülmesi, bu görüşmede bilgi ve düşünce paylaşımında bulunulmasıdır.

Bunların dışında turist yerel halk arasındaki ilişkiyi şekillendiren birtakım özellikler vardır. Bunlar kısaca:

  • Geçici, eşitsiz, dengesiz ve mekânsaldır.
  • Turistin gittiği bölgede kısa süreli kalmasından ötürü bu ilişkiler yüzeyseldir ve sosyal ilişkiye dönüşme olasılığı sınırlıdır.
  • Yerel halktan daha yüksek refah düzeyine sahip turist, halk ile ilişkisinde sömürücü davranabilir.
  • Geleneksel kendiliğinden misafirperverlik, ticari aktiviteye dönüşür. Turist ile yerli halk arasındaki ilişkide, geleneksel konukseverlik biçimleri ticari olarak anlamı olan bir ilişki biçimine dönüşür.
  • Turist davranışlarına özenen yerel halkın dilindeki değişim, alkolizm, kültürün olumsuz etkisi gibi bir takım olumsuz etkilere maruz kalması ortaya çıkabilir.
  • Turistin fiziksel varlığına ve yerel halkla karşılaşmalarına rağmen, turizm endüstrisinin gelişmesi yaşam kalitesinin, sosyal yapının ve yerel halkın sosyal kurumlarının değişmesine katkıda bulunur.

Turizmin Toplumsal Etkileri

Turizm yerel halkın sosyal ve kültürel değişimine katkıda bulunur. Burada turizmin değer sistemleri, geleneksel yaşam tarzları, bireysel davranışlar veya toplum yapısı üzerinde etkili olduğu değişimlerden söz edilebilir. Bir turizm yöresinde turizmin etkisi ile ortaya çıkabilecek olan toplumsal değişiklikleri aşağıdaki şekilde gruplandırmak mümkündür.

Demografik etkiler: Turizmin etkisiyle öncelikle dışarıdan yöreye doğru yoğun bir mevsimsel göç dalgası görülür. Önceleri sadece turizm mevsiminde görülen bu göç dalgası giderek kalıcılaşır. Bu bağlamda yörede kalıcı konutlar inşa edilmeye başlanır, yöreye turistik amaçlı gelenlerin bir kısmı, yöreye yerleşme eğilimi içine girerler.

Ekonomik etkiler: Turizmin etkisiyle yörede ekonomik gelirin kısa sürede, çok yüksek oranda artış göstermesiyle birlikte tüketim ve üretim kalıplarında önemli değişmeler gözlenir. Tüketim kalıplarındaki değişmeler ele alındığında geleneksel, yöresel tüketim alışkanlıklarından vazgeçilerek ulusal ve uluslararası düzeyde var olan mal ve hizmetlerin tüketimine yönelik olarak aktif bir talep ortaya çıkar. Tüketim kalıplarında ortaya çıkan bu değişim, yeme içme alışkanlıklarından, giyim kuşama; kültürel tüketim kalıplarından, yaşam biçimi kalıplarına kadar çok farklı alanlarda görülebilir. Yerel giyim kuşam, eğlence, insan ilişkileri biçimleri değişir. Bunların yerini, uluslararası düzeyde bilinen anonim yaşam biçimleri alır.

Kültürel etkiler: Ziyaretçi kültürle etkileşim sonucunda toplumun kültür üretimi ve kültür tüketimi konusunda son derece önemli değişimler meydana gelir. Kültürel tüketim olarak gelenek ve görenekler çerçevesinde yaşanmakta olan düğün, dinsel törenler, yöresel sanat ve edebiyat konularında değişmeler görülür. Yerel kültür unsurları önemini yitirir; giderek ulusal ve uluslararası kültür unsurları tercih edilmeye başlanır.

Turizm boyutu ile ele alındığında, yerel halk ile turist karşı karşıya geldiğinde, turistin kültürü ekonomik ve teknolojik olarak yerli halkın kültüründen daha güçlüdür. Dolayısıyla arada kültürel anlamda bir eşitsizlik söz konusudur. Yerel halkın kültürü dirençsiz olacağı için turistin kültürü karşısında geri çekilme hatta kaybolma riskiyle karşı karşıyadır.

Çevresel etkiler: Çevrenin bileşenleri olarak sosyo kültürel çevre, doğal çevre ve kentsel çevreden söz edilebilir. Sosyo kültürel çevre ekolojik bir çevre içerisinde yer alır. Bu bağlamda doğal, tarihsel, kültürel ve coğrafi zenginlikler iç içedir. Gerekli tedbirler alınmaması durumunda bu çevresel değerlerde turizmin gelişmesiyle bozulmalar görülür.

Sosyo-Kültürel Çevre Üzerine Olan Etkiler

Turizm gelişiminin sosyo-kültürel çevre üzerinde, özellikle geleneksel kültürel değerler üzerinde oldukça yıkıcı etkilere sahip olduğu ifade edilebilir, Bu etkiler şu şekilde oluşur:

  • Sosyal yapının ve geleneksel ekonomik ilişkiler sisteminin değişmesine bağlı olarak yerel toplulukların kimlik ve geleneksel kültürlerinde birtakım sorunların yaşanması kaçınılmazdır.
  • Turizmin gelişmesiyle birlikte geleneksel zanaatların kaybolması da kaçınılmazdır. Turizmin gelişmesiyle birlikte ekonomi hızlı bir şekilde parasallaşır ve yoğun emek, buna karşın daha az katma değer üreten geleneksel el zanaatları giderek yok olma sürecine girer.
  • Turizmin egemen ekonomik özelliğine bağlı olarak profesyonel fırsatlarda sınırlanmalar ortaya çıkar. Geleneksel olarak var olan iş ve meslek alanlarına olan talepler giderek azaldığından bu alandaki iş ve meslek alanlarında da gerileme görülür.
  • Turizmden kolay kazanç elde etme düşüncesi profesyonel yaklaşımlar konusunda motivasyon düşüklüğüne yol açar. Turizmin geliştiği yörelerde turizmden hızlı ve kolay para kazanma düşüncesi, görece daha zor ve uzun bir zaman süreci, çaba ve sabır gerektiren belirli bir meslek elde ederek ekonomik kazanç elde etme yolunda bir isteksizliğe yol açar.
  • Turizmin gelişmesiyle birlikte turizm yöresinde, ulusal ve uluslararası büyük sermaye gruplarının yatırımları giderek artar.
  • Yerleşimciler ile turistler arasında ev satın alma veya ev kiralama konusunda rekabet oluşur. Turizmin gelişmesiyle birlikte gayrimenkul rantı hızla artar. Ev arazi ve iş yeri fiyatları yükselir ve bunun sonucunda özellikle ev ve iş yeri fiyatları yerli halkın satın alma gücünün üstüne çıkar.
  • Turizmin gelişmesiyle birlikte, turizm alanlarına doğru göçün arttığına daha önce değinilmişti. Bu bağlamda yasal yollardan göçün yanı sıra yasa dışı yollardan göçte de bir artış görülür.
  • Turizmin gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan bir diğer sosyal sorun, sosyal güvenlik sorunudur. Turizmin mevsimselliğinden dolayı, turizm sektöründe sosyal güvencesiz çalışma oldukça yaygındır.

Turizmin gelişiminin yukarıda sayılan olumsuz sosyokültürel etkilerinin yanında bazı olumlu etkileri de vardır. Bu olumlu etkiler şunlardır:

  • Yerleşimcilerin gelir seviyesinin yükselmesi,
  • Turizmin gelişimiyle bağlantılı olarak gereğinden fazla çalışma ve ticaret fırsatlarının ortaya çıkması,
  • Diğer kültürler ile temasın artması,
  • Kültürel ve eğitimsel standartların yükselmesidir.

Kentsel Çevre Üzerine Olan Etkiler

Turizmin gelişimiyle kentsel çevrede de hızlı bir dönüşüm görülür. Bu dönüşüm yoğun yapılaşma gibi kentsel dokunun telafisi mümkün olmayacak bir şekilde hızla değişmesine sebep olur. Turizmin gelişmesinin kentsel çevre üzerindeki olumsuz etkilerinden bazıları kısaca:

  • En önemli kentsel olumsuz etki aşırı kentleşmedir. Turizmin gelişmesinden önce kırsal olan bölgeler turizmle birlikte yoğun bir şehirleşme olgusuyla karşı karşıya kalırlar. Bunun sonucunda kırsal, ormanlık ve tarımsal alanlar yok edilir yapıları bozulur.
  • Turizm bölgelerinde yerel mimariler ortadan kalkarak mimari anlamda bir anonimleşme, tek tipleşme görülmeye başlanır.
  • Bölgenin kapasitesinin aşılması söz konusu olacaktır.
  • Trafik yoğunluğu ve park alanı sorunu ortaya çıkar.
  • Turizm bölgelerinden yüksek arazi rantından dolayı yasa dışı yapılaşma sorunu ortaya çıkar.
  • Kentsel çevre ile turizm alanlarının ayrışmasından dolayı, kentsel çevrede kalan bazı turizm yapıları kullanılmaz duruma gelir ve zamanla çürümeye terk edilir.
  • Ekonomik kaygılardan dolayı estetik değerler göz ardı edilir. Mimari açısından çirkin yapıların sayısı giderek artar.
  • Eğlenceye yönelik turizm faaliyetlerinden kaynaklı gürültü kirliliğinin ortaya çıkması olarak sıralanabilir.

Bunlara ek olarak turizmin gelişmesinin kentleşme üzerinde olumlu etkilerinde de söz edilmelidir. Bu olumlu etkilerin bazıları kısaca;

  • Turizmin geliştiği kentler daha kaliteli kamusal hizmet alma şansına sahiptir ve bundan sadece turistler değil kent sakinleri de faydalanır.
  • Kentsel görünüme ilgi artar.
  • Turizm unsurlarından biri olan yerel mimarinin korunmasına önem verilir.
  • Eski binaları yenileme işlemlerinin yapılması ve bu mimarilerin korunması şeklinde özetlenebilir.

Turizm Rekabetini Etkileyen Faktörler

Turizm için çevresel rekabet koşulları büyük önem arz eder. Doygunluk düzeyine erişimden sonra yaşanacak düşüş eğiliminden yeniden yükselişe geçilebilmesi için turizmin bu rekabet koşullarına ayak uydurabilmesi gerekmektedir.

Düşüş eğiliminden yeniden yükseliş eğilimine geçebilmek için;

  • Doğal güzelliklerin korunması, geliştirilmesi,
  • Ulaşım ağlarının geliştirilmesi,
  • Turistik limanların inşa edilmesi,
  • Pazar amaçlı hedeflenen yerleşim alanlarının varlığının ortaya çıkarılması,
  • Konukseverliğin ön plana çıkarılması,
  • Kentsel çevrelerin korunması,
  • Turistik limanların geliştirilmesi gerekmektedir.

Düşüş eğiliminden yeniden yükseliş eğilimine geçişte yaratılacak rekabetin önündeki engeller olarak;

  • Deniz kirliliği,
  • Suç,
  • Kalabalık,
  • Gürültü kirliliği,
  • Turistik alanlara yakın yerlerin ayrışması
  • Kırsal alanların ayrışması,
  • Kentsel mekanın kötü koşulları ve
  • Yoğun yapılaşma gibi olumsuzluklar sıralanabilir.

Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email