Siyaset Bilimi Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Siyaset Ve Siyaset Bilimi
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Siyaset kavramı nasıl ortaya çıkmıştır?
Günlük dilde farklı anlamlarda kullanılan siyaset kelimesi Arapça’dan Türkçe’ye geçen bir kelime olup bu dilde ‘siyasa’ şeklinde kullanılmaktadır. SWS veya sãsa kökünden gelen siyasa kelimesi yönetmek, eğitmek, yetiştirmek anlamına gelmekte ve etimolojik olarak İbranice Kitab-ı Mukaddesteki at anlamına gelen süs kelimesine bağlanmaktadır. Siyaset kelimesi daha sonra şehirlerin ve insanların yönetimi anlamında kullanılmış ve insanları yönetme sanatını ifade etmiştir. Bu durumda siyaset bir amaç veya prensip gereğince şehrin yönetilmesine ilişkin sanat anlamında kullanılmıştır.
Politika kavramı nasıl ortaya çıkmıştır?
Siyaset kelimesinin yerine kullanılan politika kelimesi, siyasetin Batı dillerindeki karşılığıdır. Politikanın kökü Eski Yunan’daki şehir devletlerini ifade eden ‘polis’; yurttaş için kullanılan ‘polites’; devlet yapısı, siyasal rejim ve anayasa anlamında kullanılan ‘politeia’; vatandaşlık hakkına ilişkin şeyler, devlet yapısını ve egemenlik hakkını ilgilendiren her şey anlamındaki ‘politica’ ile politika sanatı anlamındaki ‘politike’ kelimeleriyle aynı kökten gelmekte olup polis devleti’in yönetimine ilişkin işler, devkletle ilgili faaliyetler anlamını taşımaktadır.
Siyaset kavramı hangi anlamlara gelmektedir?
• Devlet yönetimine ilişkin faaliyetler bakımından siyaset, • İktidar mücadelesi anlamında siyaset, • Değerlerin otorite yoluyla dağıtılması anlamında siyaset.
Siyaset, devlet yönetimine ilişkin faaliyetler bakımından ne anlama gelmektedir?
Politika, XIII. Yüzyıldan itibaren Batı dillerinin sözlüklerine girmiş ve devlet yönetimi anlamında kullanılmıştır. Yüzyılda kaleme alınan bazı Siyaset Bilimi kitaplarında da politikanın Aristoteles gibi ‘iyi yaşamayı’ temine yönelik devlet yönetimi ile ilgili işler anlamında kullanıldığı gözlenmektedir.
Siyaset, iktidar mücadelesi bakımından ne anlama gelmektedir?
Siyaset Bilimi’nin henüz bağımsız bir disiplin olarak gelişmediği ve siyasi konuların daha çok kamu ve anayasa hukuku arasında yer aldığı dönemlerde siyaset veya politikanın devlet yönetimi, devlet yönetimine ilişkin faaliyetlerin tümü, devletin diğer devletlerle ilişkileri ve vatandaşlığa ilişkin işler anlamında kullanıldığını söyleyebiliriz
Siyaset, değerlerin otorite yoluyla dağıtılması bakımından ne anlama gelmektedir?
Siyaseti bir süreç olarak değerlendiren D. Easton, siyaseti ‘maddi ve manevi değerlerin otoriteye dayalı olarak dağıtılması süreci’ şeklinde tanımlamıştır. Yukarıda verilen Aristogil tanım ile siyaseti nihai karar verme yetki ve otoritesini elde etmek için verilen iktidar mücadelesi şeklindeki tanımlarda toplumun yaratmış olduğu ortak maddi ve manevi değerlerden kimlerin, nasıl ve ne kadar pay alacakları çözümsüz kalmaktadır. Toplumsal hayatta bir dizi ortak maddi ve manevi değer oluşmakta ve bunlar bir biçimde bölüşülmektedir. Aslında hayatın her düzeyinde devamlı yeni değerlerin yaratılması ve bunların belli şekillerde bölüşülmesi söz konusudur. Ailede, şirkette, okulda, şehirde, devlette sürekli yeni değerler yaratılıyor ve yaratılan bu değerler belli şekillerde bölüştürülüyor. Hem değerlerin nasıl yaratılacağını hem de yaratılan değerlerin nasıl bölüştürüleceği önemli bir sorundur.
Eski Yunan düşünürü Platon’un siyaset anlayışı nasıldır?
Platon ‘ideal devlet nasıl olmalıdır?’ sorusuyla ilgilenen ve olması gerekenle ilgili düşüncelerini dile getiren Platon, devletin bilge krallar tarafından yönetilmesini veya filozofların kral olmasını savunmuştur. Platon’a göre Devlet; iktidarı kullanan idareciler, savaşçılar ve üretimi gerçekleştiren çiftçiler ve halk sınıflarından oluşmaktadır. ‘Ahenkli’ bir Devletin olması için bu sınıfların kendilerine düşen görevleri yerine getirmeleri gerekir, halkın (demos) görevi idarecilerle savaşçıların ihtiyaç duyduğu üretimi gerçekleştirmektedir.
Eski Yunan düşünürü Aristoteles’in siyaset anlayışı nasıldır?
Aristoteles, devleti ve devlet yönetimiyle ilgili süreçleri bir inceleme ve gözlem konusu olarak ele alarak zamanın siyasal sistemlerini karşılaştırmalı bir biçimde ortaya koymakla çağdaş Siyaset Bilimi’nin temellerinin atan önemli bir düşünür olarak kabul edilebilir.
Modern Dönem siyasetine en çok etkisi olan kişi kimdir ve siyaset anlayışı nasıldır?
Ortaçağ boyunca dinin etkisi altında kalan siyaset düşüncesinde yüzyılın başında yaşayan Şoransalı devlet adamı ve tarihçi N. Machiavelli, İtalya’daki prenslikleri ele aldığı meşhur kitabı Prens ile yeni bir çığır açmıştır. Machiavelli yaşadığı dönemdeki olaylar ve olgulardan hareketle siyaset konusundaki idealist ve ahlakçı çizgiyi terk ederek siyaseti gerçekçi zemine oturtmuştur. Kitabında prenslerin iktidarı ele geçirmelerini, elde tutmalarını ve diğerleriyle ilişkilerini anlatırken gözlemlere ve tarihî tecrübelere yer verip siyasetin insanlara boyun eğdirme niteliğine dikkat çekmiştir. Çağdaş Siyaset Bilimi’nin öncülerinden kabul edilen Fransız düşünürü Montesquieu, güçler ayrılığı ilkesini savunmuş ve olaylar arasındaki zorunlu ilişkileri incelemiş, olması gerekenden çok olanlarla ilgilenmiştir. Meşhur L’Esprit des lois (Kanunların Ruhu) adlı kitabında bir ülkede uygulanan yasaların arka planını ortaya çıkarmaya ve niçin aynı yasaların farklı toplumlarda farklı sonuçlar verdiğini açıklamaya çalışmıştır. Ona göre iklimin ve coğrafi özelliklerin yasalar ve siyasal davranışlar üzerinde önemli bir etkisi bulunmaktadır. Kitabında hükümet biçimlerini, iklim ve arazinin insanların gelenekleri, kurumlar ile toplumsal nedenlerin yasalar üzerindeki etkisini incelemeye çalışmıştır.
19. Yüzyıl siyaset anlayışı nasıl bir yapıya sahiptir ve bu yapının oluşumuna katkıda bulunan isimler kimlerdir?
Modern dünyaya ait bir girişim olarak ortaya çıkan toplumsal bilimler, yaşanan gerçeklik hakkında bir biçimde ampirik olarak doğrulanan sistemli, dünyevi bilgi üretme çabasına dayanmışlardır. Her zaman her yerde doğru olan doğanın evrensel yasalarını aramak şeklinde tanımlanan bilim anlayışı toplumsal dünyadaki nesneler için de söz konusu edilmeye başlanmıştır. Başlangıçta aralarında fazla bir farklılık bulunmayan bilim ve felsefe dünyevi gerçeği araştırıyorlardı. Ancak deneysel, ampirik çalışmalar bilimin vizyonunda merkezi yer edindikçe felsefe ile bilim arasındaki ayırım giderek derinleşmiştir. Bu gelişmede toplumsal bilimlerin değişik disiplinleri “gerçeklik” hakkındaki ampirik bulgulara dayalı “nesnel” bilgi elde edilmesini sağlamak için harcanan genel çabaların bir parçası olarak doğdular. 19. Yüzyılda İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde toplanmış olan araştırmacıların üniversitelerde yoğunlaşan toplumsal gerçeklikle ilgili çalışmalardan özellikle sosyoloji ve iktisat bilimleri öne geçtiğinden Aristoteles’ten beri Siyaset Bilimi’nin diğer toplumsal bilimlere üstünlüğü kanaati son bulmuştur. Sosyolojinin kurucusu kabul edilen A. Comte, bütün çabasını toplumsal gerçeklikle ilgilenmede yoğunlaştırmıştır. Onun düşüncesine göre insanlık üç temel evreden geçmektedir; metafizik dönem, teolojik dönem ve pozitif dönem. Comte’un sosyolojiyi öne geçiren ve Siyaset Bilimi’nin gündemden düşmesinde etkili olan düşüncesi pozitivist felsefeye dayanıyor ve metafizik düşünceden tümüyle arınmış bulunuyordu. 19. yüzyılın en önemli ismi hiç kuşku yok ki K. Marx’dır. Marx’ın liberal iktisat anlayışına getirdiği eleştiriler, toplumsal gerçekliği açıklamada tercih ettiği diyalektik metot ve değişimi üretim ilişkileri ile açıklama çabaları toplumbilim ve siyaset düşüncesinde uzun yıllar etkisi devam edecek bir devrim meydana getirmiştir. Fransız Dışişleri Bakanlığına kadar yükselmiş bir siyaset adamı olan A. de Tocqueville, Amerika Birleşik Devletleri demokrasisi ile ilgili gözlemlerini Amerika’da Demokrasi adlı meşhur kitabında anlatmıştır. Çağdaş Siyaset Bilimi’nin öncü isimlerinden M. Weber, asıl mesleği hukukçuluğun yanında Avrupa ve Amerika’ya inceleme gezilerinde bulunmuş, üniversitede ders vermiş, fiilen siyaset hayatına girmiş biridir. Özellikle zihniyet ile davranışlar ve toplumsal ilişkiler konusundaki çözümlemeleri büyük ilgi görmüş, metodolojik alanda getirdiği çözümleme çerçevesi sadece Siyaset Bilimi’ne değil tüm toplum bilimlerine büyük bir katkı sağlamıştır.
İslam dünyası ve bu dolayımda gelişen siyaset bilimi hakkında neler söylenebilir?
Siyaset Bilimi’nin gelişiminde İslam medeniyetinin önemli temsilcileri olan pek çok Müslüman düşünürün, filozofun ve bilginin katkısının olduğu belirtilmelidir. İslam düşünürlerinin siyaset olgusuna yaklaşımlarında temelde dinin evren ve toplum anlayışı belirleyici olmuş ve siyasetin de ahlaki eylemler alanı olarak değerlendirilmesi çabası öne çıkmıştır.
İslam düşünürleri için “siyasetnameler” ne anlama gelmektedir?
Siyasetnameler, hükümdarlar için kaleme alınmış eserler olup hükümdarlara yönetimde izleyecekleri politikalar ve ahlaki ilkeler konusunda tavsiyelerde bulunulur. Ahlak ilkelerine uymayan kötü yönetimin zararlı sonuçlarına dikkat çekilmeye çalışılır. Bu niteliklerle siyasetnameler hem bir siyaset hem de bir ahlak kitabı olarak kabul edilebilir.
İslam düşünürleri için “layihalar” ne anlama gelmektedir?
İslam dünyasında devlet yöneticilerine sunulan ve dönemin devlet yapısını, kamu yönetimine ilişkin sorunları ve bu sorunların çözümüne ilişkin çözümleri öneren eserlere layiha denir. Layihalar yazıldıkları dönemin siyasal durumunu, sorunları ve iktidar ilişkilerinin işleyişini ortaya koymaları bakımından önemlidir. Sorunlara önerilen çözümlerle önemli açılımlar ve tezler içermektedirler
Farabi’nin en önemli siyaset kitabı hangisidir ve içeriğinin temelini hangi konular oluşturmaktadır?
Farabî’nin El-Medinetü’l-Fâzıla adlı klasik eseri, temelde bir siyaset kitabıdır. Farabî, belli bir amaç ile bir şehirde toplanmış kimselerin meydana getirdiği topluluk anlamında kullandığı “medine”nin “faziletli bir şehir” olarak kurulabilmesi için gerekli şartlara değinmekte ve kendisinden etkilendiği Platon gibi “ideal devlet”in yaratılabilmesi için gerekli olan hususlara dikkat çekmektedir. Farabî muhtelif insanların bir araya gelmelerinden topluluk oluştuğunu, bunların “kâmil” veya “eksik” topluluklar olduklarını, kâmil olanların büyük, orta ve küçük olmak üzere üç kısma ayrıldıklarını belirtmektedir. İnsan topluluklarını bu şekilde değerlendiren Farabî temel tezini “hayır, nasıl arzu ve iradeyle elde edilirse kötülük de arzu ve iradeyle elde edilir” ön kabulüne dayandırmakta ve şehirde yaşayanların aralarındaki dayanışmayı ve ilişkileri kötü amaçlara doğru yöneltmeleri mümkün olduğu gibi iyiye de yönelmeleri mümkündür. Buna göre şehir sakinlerinin saadete erişmek amacıyla yardımlaştıkları bir şehir, “fâzıl bir şehir olur.
Maverdi’nin en önemli eserleri hangileridir?
Tanınmış hukukçulardan Mâverdî, fıkıh kitaplarının muhtelif bölümlerinde yer alan anayasa, kamu hukuku ve siyasete ilişkin hükümleri bir araya toplayarak önemli bir çalışmaya imza atmıştır. El-Ahkâmu’sSultaniyye adlı kitabında devlet yönetimine ilişkin teorik görüşlere yer veren Mâverdî Nasihâtü’l-Mulük’unda hem devlet örgütünün genel yapısını kurumlarını ve bunların işleyişini ele alır hem de bu yapının sağlıklı işleyebilmesi için hükümdara çeşitli öğütler, nasihatler ve tavsiyelerde bulunur. Kendi türünün en iyi örneklerinden biri olan Nasihâtü’l-Mulük’unda pek çok konu ele alınmaktadır.
Nizamülmülk’ün en önemli eseri olan Siyasetname temel olarak hangi konulara değinmektedir?
Genellikle hükümdarların isteği üzerine yazılan ve kendilerine sunulan siyasetnamelerin en tanınmış olanlarından biri Nizamülmülk’ün eseridir. Nizamülmülk’ün Siyasetname’si Selçuklu Sultanı Melikşah’ın tavsiyesi üzerine kaleme alınmıştır. Eserde nasihatlerin yanında devrin olaylarına, Selçuklu Devleti’nin işleyişine, aksaklıklar ve alınması gereken tedbirlere, kurumlara işlerlik kazandırmak için yapılması gereken düzenlemelere de yer verilmiştir. Nizamülmülk’ün dinî değerler konusunda fazla titiz davranmadığı söylenebilir
İslam siyaset teorisinin El-Hisbe ve Es-Siyasetu’ş Şeriyye adlı eserleriyle ön plana çıkan kişi kimdir?
İbn Teymiye
İbn’i Haldun’un siyaset teorisi hakkındaki düşünceleri nelerdir?
Cemil Meriç’in “Orta Çağ’ın karanlık gecesinde muhteşem ve münzevi bir yıldız; ne öncüsü var, ne devamcısı” olarak takdim ettiği Haldun, XIV. yüzyılda Kuzey Afrika’da yaşamış ve çeşitli devletlerde görev almış bir devlet adamı, tarihçi, tarih felsefecisi, hukukçu, ilahiyatçı, düşünür, sosyal bilimci, kültür tarihçisi, siyaset teorisyeni, eğitimci gibi çok geniş bir yelpazede değerlendirilen önemli bir isimdir. Dünya tarihi niteliğindeki Kitabu’l-İber adlı yedi ciltlik kitabına yazdığı giriş mahiyetindeki Mukaddime’si ile tanınmıştır.
Siyaset Bilimi’nin konusunu neler oluşturur?
Klasik Siyaset Bilimi inceleme alanı olarak devleti kendisine konu alıyor ve devletle kendini sınırlandırıyordu. Bu yaklaşımda devletin kuruluşu, temel işlevleri, amaçları, kurumları, vatandaşla ilişkileri gibi konular inceleniyordu. Bu bakımdan Siyaset Bilimi bir bakıma bir devlet bilimi olarak anlaşılıyordu. Bu anlayışın kökleri Aristoteles’e kadar geriye gitmektedir. Siyaset Bilimi’nin temel inceleme konusunun devlet olduğunda ısrarlı olanlar hâlâ bulunmakla birlikte genel eğilim bu değildir. Devlet Siyaset Bilimi’nin konuları arasında yer almakta ancak onunla sınırlı bulunmamaktadır.
Siyaset Bilimi’nin kapsamını hangi temel konular oluşturur?
Siyaset Bilimi’nin kapsamı, UNESCO’nun 1948 yılında Paris’te düzenlediği bir toplantıda dört temel konu ile sınırlandırılmıştır: I. Siyaset Teorisi: A. Siyaset teorisi B. Siyasal düşünceler tarihi II. Siyasal Kurumlar: A. Anayasa B. Merkezi hükümet C. Bölgesel ve yerel yönetimler D. Kamu yönetimi/idare E. Devletin ekonomik ve toplumsal görevleri F. Karşılaştırmalı siyasal kurumlar III. Siyasal Güçler: Toplumsal Katmanlar A. Siyasal partiler B. Siyasal birlikler ve dernekler C. Vatandaşların devlet ve hükümet yönetimine katılması D. Kamuoyu IV. Uluslararası ilişkiler: A. Uluslararası siyaset B. Uluslararası örgütlenme ve kurumlar C. Uluslararası hukuk UNESCO’nun bu düzenlemesiyle kapsamı belirlenmiş olan Siyaset Bilimi hem bağımsız bir disiplin olarak gelişmiş hem de uluslararası kabul gören bir içeriğe kavuşmuştur.
Siyaset Bilimi’nde hangi yöntemler kullanılmaktadır?
• Tümevarım yöntemini • Tümdengelim yöntemini
Tümevarım yöntemini kısaca açıklayınız?
Tümevarım yöntemi, tikel yani tek tek olgulardan genel sonuçların çıkarıldığı bir süreci ifade etmektedir. Bu süreçte önce gözlemlemek suretiyle olgular toplanır, ardından toplanan ampirik bulgular çözümlenir, sınıflandırılır, bunu takiben de genellemelere gidilir. Son aşamada ise genellemeler sınanmak için yeniden gözlem dünyasına dönülür
Tümdengelim yöntemini kısaca açıklayınız?
Buna karşılık tümdengelim yönteminde ise bilimsel faaliyet, verili bir iddia yahut açıklayıcı genelleme çerçevesinde olguların çürütülmesi, doğrulanması yahut teyit edilmesi süreci şeklinde işlemektedir. Burada yöntemde genellemelerden olgulara ve bunların teyit edilmesi veya çürütülmesine gidilmektedir. Kısaca bilim adamı önce genel önermeler ileri sürer ve bu önermeleri adım adım teste tabi tutarak çürütür veya teyit eder.
Siyaset Bilimi’nde kullanılan teknikler nelerdir?
• Deney tekniği • Karşılaştırmalı analiz tekniği • Alan araştırması • Örnek olay tekniği
“Deney tekniği”nedir?
Deney tekniği, Doğa bilimlerinin sıklıkla kullandığı teknik laboratuvarda deney yapmadır.
“Karşılaştırmalı analiz tekniği” hakkında kısaca bilgi veriniz?
Karşılaştırmalı analiz tekniği, Bir siyasal olgunun değişik toplumlardaki görünümünün bir bütün içinde ele alınmasına imkân veren karşılaştırmalı analiz, Siyaset Bilimi’nde çokça kullanılan tekniklerden biridir
“Alan araştırması” ne zaman kullanılır?
Alan araştırması, Siyasal olguların belli bir toplumsal ortamda nasıl bir görünüm sergilediği alan araştırması tekniğiyle belirlenebilir. Bu teknik, olgunun gerçek hayat içinde incelenmesinde kullanılmaktadır. Bunun için araştırmacı bizzat alana girmekte ve olguyu doğrudan gözlemeye çalışmaktadır.
"Örnek olay tekniği” hakkında kısaca bilgi veriniz?
Örnek olay tekniği, siyasal bilimlerde kullanılan tekniklerden biridir. Özellikle inceleme nesnesinin büyüklüğü ve homojenliği dikkate alındığında olguyu temsil ettiğine inanılan herhangi bir örnek olay derinlemesine incelenerek ana kütle hakkında bazı sonuçlara varılabilir.
Geriye bıraktığı Politika eseriyle Siyaset Bilimine ciddi katkılar yapan ve insanı “siyasal bir hayvan” olarak tanımlayan düşünür kimdir?
Aristoteles
................., sistem teorisini Siyaset Bilimi’ne uyarlayarak yeni açılımlar getiren siyaset bilimciyi yazınız.
D. Easton
Siyasette olması gereken değil olan gerçekliğe dayalı analizleriyle Siyaset Bilimi’nde yeni bir çığır açan düşünür kimdir?
Machiavelli
İktidar, egemenlik, otorite, meşruiyet gibi temel siyasal olgularla ilgelenen ve toplumsal eylemeleri analizinde ekonomik determinizme karşı çıkıp kültürün ve özellikle de dinin insan davranışlarının oluşumundaki rolüne dikkat çeken analizlerle ............................... Çağdaş Siyaset Bilimi’nin şekillenmesinde etkili olan isimlerden biridir.
Yukarıdaki boşluğu doldurunuz.
M. Weber
Toplumsal gelişmeyi deterministik yaklaşımla ve üretim güçleri arasındaki çatışmayla ele alan 19. yüzyılın büyük ismi .............. hem yeni bir yaklaşım getirmiş hem de çağını ve sonrasını en çok etkileyen isim olmuştur.
Yukarıdaki boşluğu doldurunuz.
K. Marx
XVIII. yüzyıl Aydınlanma Çağı' nın en ilgi çekici düşünürlerinden Kanunların Ruhu adlı meşhur eserin sahibi kimdir?
Montesquieu
İktidar, egemenlik, otorite, meşruiyet gibi temel siyasal olgularla ilgelenen ve toplumsal eylemeleri analizinde ekonomik determinizme karşı çıkıp kültürün ve özellikle de dinin insan davranışlarının oluşumundaki rolüne dikkat çeken analizlerle ..................... Çağdaş Siyaset Bilimi’nin şekillenmesinde etkili olan isimlerden biridir.
Yukarıdaki boşluğu doldurunuz.
M. Weber
İslam siyaset teorisinin en özgün isimlerinden olan ..............., siyaset ve devlet yönetimiyle ilgili el-Hisbe ile es-Siyasetu’ş-Şeriyye adlı eserleriyle öne çıkmıştır.
İbn Teymiye
Tanınmış hukukçulardan .................., fıkıh kitaplarının muhtelif bölümlerinde yer alan anayasa, kamu hukuku ve siyasete ilişkin hükümleri bir araya toplayarak önemli bir çalışmaya imza atmıştır. El-Ahkâmu’s-Sultaniyye adlı kitabında devlet yönetimine ilişkin teorik görüşlere yer veren ............ Nasihâtü’l-Mulük’unda hem devlet örgütünün genel yapısını kurumlarını ve bunların işleyişini ele alır.
Yukarıdaki boşluğu doldurunuz.
Mâverdî
.........................., tarihi nasıl farklı bir temele oturttu¤unu “Bâtın ve içyüzü itibariyle tarih; düşünmek, araştırmak ve olan şeylerin (vekâyin) sebeplerini bulup ortaya koymaktır. Olan şeylerin ilkeleri incedir, hadiselerin keyfiyeti ve sebepleri hakkındaki bilgi derindir” cümleleriyle ortaya koymaktadır.
İbn Haldun
Siyaset biliminde kullanılan yöntemleri açıklayınız.
Tümevarım Yöntemi
Tümevarım yöntemi, tikel yani tek tek olgulardan genel sonuçların çıkarıldığı bir süreci ifade etmektedir. Bu süreçte önce gözlemlemek suretiyle olgular toplanır, ardından toplanan ampirik bulgular çözümlenir, sınışandırılır, bunu takiben de genellemelere gidilir. Son aşamada ise genellemeler sınanmak için yeniden gözlem dünyasına dönülür. Bu tür bilimsel faaliyette tek tek olguların gözlenmesiyle varılan sonuçlardan genellemelere gidilmektedir. Tümevarımcılara göre bilim gözlemle başlar; gözlem bilimsel bilginin üzerinde inşa edileceği sağlam bir temel teşkil etmektedir ve bilimsel bilgi tümevarımla gözlem önermelerinden oluşmaktadır.
Tümdengelim Yöntemi
Buna karşılık tümdengelim yönteminde ise bilimsel faaliyet, verili bir iddia yahut açıklayıcı genelleme çerçevesinde olguların çürütülmesi, doğrulanması yahut teyit edilmesi süreci şeklinde işlemektedir. Burada yöntemde genellemelerden olgulara ve bunların teyit edilmesi veya çürütülmesine gidilmektedir. Kısaca bilim adamı önce genel önermeler ileri sürer ve bu önermeleri adım adım teste tabi tutarak çürütür veya teyit eder. Genel önermeden çıkarılan tikel önermeler ve olgular sınanmaya tabi tutulur, tikel önerme veya olgu doğrulanırsa genelleme pekişmiş, yanlışlanırsa genelleme çürütülmüş olur.
Siyaset biliminde kullanılan yöntemler nelerdir?
Deney tekniği, karşılaştırılmalı analiz tekniği, alan araştırması, örnek olay
Syaset biliminde kullanılan karşılaştırılmalı analiz tekniğini açıklayınız.
Bir siyasal olgunun değişik toplumlardaki görünümünün bir bütün içinde ele alınmasına imkân veren karşılaştırmalı analiz, Siyaset Bilimi’nde çokça kullanılan tekniklerden biridir. Belli bir siyasal olgu, nesne veya olay, bütün toplumlarda aynı yapı ve nitelikler göstermediği gibi aynı işlevler de görmemektedir. Bu bakımdan bir siyasal olgunun anlaşılabilmesi ve açıklanabilmesi, benzer olgu ile karşılaştırılması ile mümkündür. Bu bakımdan karşılaştırma tekniği hem bir olgunun farklı toplumlardaki görünümüne hem de aynı toplumda iki ayrı zamandaki durumunun tespitine imkân vermektedir.
Siyaset biliminde kullanılan örnek olay yöntemini açıklayınız.
Örnek olay tekniği de siyasal bilimlerde kullanılan tekniklerden biridir. Özellikle inceleme nesnesinin büyüklüğü ve homojenliği dikkate alındığında olguyu temsil ettiğine inanılan herhangi bir örnek olay derinlemesine incelenerek ana kütle hakkında bazı sonuçlara varılabilir. Mesela az gelişmiş ülke siyasal sistemi incelenecekse tüm az gelişmiş ülkelerin siyasal sistemlerini tek tek incelemek yerine az gelişmiş ülke siyasal sistemini en iyi temsil ettiğine kanaat getirilen bir örneğin incelenmesiyle söz konusu ana kütle hakkında bir hükme varabilmek mümkündür.
Siyaset biliminde kullanılan deney tekniğini açıklayınız.
Doğa bilimlerinin sıklıkla kullandığı teknik laboratuarda deney yapmadır. Deney, inceleme nesnemizle ilgili değişkenlerin laboratuar ortamında yeniden üretilmesine, bu süreçte ilişkilerin kontrollü ve sistematik şekilde gözlenmesine, değişkenler arasındaki ilişkilerle ilgili bulguların kayıt altına alınmasına, ilişkilerin istediğimiz kadar tekrarlanmasına ve hipotezlerin sınanmasına imkân vermektedir. Siyasal olayları laboratuarda yeniden üretmemiz, tekrarlamamız ve toplumsal dünyadaki olayları olduğu gibi burada da canlandırmamız mümkün değildir. Bu bakımdan olaylar veya değişkenler arasındaki sebep-sonuç ilişkileri deneylerle doğrulanamayacağından kesin nedensellik bağlarını, siyasal ilişkilerde egemen olan “yasa”ları ortaya çıkarmak mümkün değildir. Bu durumda Siyaset Bilimi’nde deneysel açıklama imkânı çok sınırlı olup siyasal olayların deneyle test edilmeleri imkânsız gibidir.
Dünya tarihi niteliğindeki Kitabu’l-İber adlı yedi ciltlik kitabına yazdığı giriş mahiyetindeki Mukaddime’si ile tanınan düşünür kimdir?
İbn Haldun
“İdeal devlet nasıl olmalıdır?” sorusuyla ilgilenen ve olması gerekenle ilgili düşüncelerini dile getiren ............ devletin bilge krallar tarafından yönetilmesini veya filozofların kral olmasını savunmuştur.
Yukarıdaki boşluğu doldurunuz.
Platon
Toplumsal gelişmeyi deterministik yaklaşımla ve üretim güçleri arasındaki çatışmayla ele alan 19. yüzyılın büyük ismi ................................ hem yeni bir yaklaşım getirmiş hem de çağını ve sonrasını en çok etkileyen isim olmuştur.
Yukarıdaki boşluğu doldurunuz.
K. Marx
El-Medinetü’l Fazıla adlı kitabın yazarı kimdir?
Farabi
Siyasal güçler ve toplumsal katmanları yazınız.
A. Siyasal partiler
B. Siyasal birlikler ve dernekler
C. Vatandaşların devlet ve hükümet yönetimine katılması
D. Kamuoyu