Tıbbi Ve Psikiyatrik Sosyal Hizmet Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim
Sosyal Hizmet Sunumunda Değerler Ve Etik
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Sosyal hizmet nedir?
Sosyal hizmet, sosyal devlet olmanın bir sonucu olarak bireylerin ve toplumun refahını düzeltmeye ve değiştirmeye yönelik olarak ortaya konulan çabalar ve uygulamalar bütününü içine almaktadır. Sosyal hizmet, insan olmaktan kaynaklanan bir bakış açısıyla zor durumda olan, güçlük yaşayan, toplumsal açıdan desteğe ve yardıma gereksinim duyan bireylere sunulan hizmetlerdir.
Değer ne demektir?
Değer kavramı Latince kıymetli olmak, güçlü olmak anlamlarına gelen “valere” kökünden türemiştir. Değer, sözlük anlamıyla arzu edilen, ilgi duyulup peşinden koşulan, ayar ölçüsü olarak kullanılan şey anlamlarına gelmektedir.
İnsan davranışlarına yön veren; toplum içinde yaşamanın ve birlik duygusunun bir sonucu olarak ortaya çıkan yapıda olan değerlere ne denir?
Soyut birer varlık olarak değerler, insan davranışlarına yön veren; toplum içinde yaşamanın ve birlik duygusunun bir sonucu olarak ortaya çıkan yapıdadırlar.
Evrensel değerler ne demektir?
Evrensel Değerler; İnsanların davranışlarını yönlendirmek ve tüm insanlara özgü temel hakları korumak üzere tasarlananmış olan değerlerdir. Evrensel değerler, toplum, cinsiyet, kültür ve diğer bileşenler olmaksızın bireyin insan olmasına vurgu yapan değerlerdir.
Roekach değer kavramını kaç kategoriye ayırmıştır? Bunlar nelerdir?
Roekach değerlerin iki kategori altında ele alınması gerektiğini ileri sürmüştür:
a. Nihai değerler: Kişinin yaşamı içinde arzulanan nihai hedefini tanımlar; Mutluluk, iç uyum, bilgelik, kurtuluş, eşitlik, özgürlük, haz, gerçek dostluk, öz saygı, sosyal tanıma, aile güvenliği, ulusal güvenlik, uyum duygusu, güzel bir dünya, barış içinde dünya, rahat bir yaşam ve heyecan verici bir hayat
nihai değerlere örnektir.
b. Enstrümental (araç) değerler: Bireylerin nihai değerlere erişmelerini sağlayan aracı değerlerdir. Aşk, neşe, sadakat, dürüstlük, nezaket, sorumluluk, öz-denetim (irade), idrak, geniş görüşlülük, yetenek, bağımsızlık, hayal gücü, hırs, yardımseverlik ve temizlik enstrümental değerlerin örnekleridir. Enstrümental ya da araç değerler, yarar, ilgi, maddi değerler ve güç gibi değerleri içine almaktadır.
Soyut varlık nedir?
Soyut Varlık; Duyu organları ile algılanamayan; mevcudiyetleri ancak zihinsel olarak kabul edilmiş; his ve duygulara dayalı varlıklardır. Soyut yapıdaki varlıkların bu özelliği bireyden bireye farklı yorumlanmaya da neden olmaktadır.
Değerler kaç boyuta sahiptir? Bunlar nelerdir?
İnsanın davranış ve söylemlerine etkide bulunan değerlerin, üç boyuta sahip olduğu varsayılmaktadır Bunlar:
• Bilişsel boyut: Eylemlerin sonucunu oluşturan değerler boyutudur. Bir davranışın doğru-yanlış, iyi - kötü biçiminde nitelenişinde bilişsel boyut önemlidir. Bireylerin bu nitelikleri (iyi- kötü; doğru– yanlış) ayırt edebilmesinde etkili olan
mekanizmalar veya içsel kodlar, bilişsel değerleri ifade eder. Bilişsel değerler, bireylerin karar vermesinde etkili olduğu kadar sahip olunan yargıları da şekillendirirler. Bilme yoluyla değerlendirilebilen davranış kararlarında eylemlerin kabul edilebilirliğinin ve yönünün seçilmesine yardımcı olurlar. Birey, yaşadıklarından ya da eğitim yoluyla öğrendiklerinden yola çıkarak davranışının biçimine karar verebilmektedir. İşte bu boyut, değerlerin bilişsel boyutunu oluşturmaktadır. Dolayısıyla eğitim ve yaşanılan deneyimler, değerler üzerinde etkili olabilme potansiyeline sahiptir. Sosyal hizmet alanında eğitimin temel hedefi de bilişsel boyutta değerlerin ortaya çıkmasını sağlamak ve bilişsel farkındalık geliştirmek olmalıdır.
• Duyuşsal boyut: İnsani istek ve ihtiyaçlar ile ortaya çıkan değerler boyutudur. Davranışın belirli bir tipini oluşturan ihtiyaçlar veya varlığın son durumunu ortaya koyan değerler, duyuşsal boyuta ilişkin değerler olmaktadır. İnsanların ihtiyaç ve eğilimleri tarafından yönlendirilen istekleri ve arzu edilebilir sonuçları içine alan değerler, duyuşsal boyutu yansıtır. Duyuşsal boyut, insani özelliklerin hissedilmesine yöneliktir; içten gelen arzulara dayanır ve pek çok insan için ortak tepkiler ortaya koyma anlamına gelmektedir. En temel insani özellikler, duyuşsal ya da hissi boyuttaki değerlere örnek olarak verilebilir.
• Yöneltici boyut: Çatışmaların ya da açmazların çözümüne rehberlik eden ve böyle durumlarda bireyi yönlendiren yol gösteren değerlerdir. Toplumsal ihtiyaç ya da isteklerle baş etmek ve seçimlerin psikolojik açıdan savunmasını yapmak için değerlerin bu boyutu ortaya çıkmaktadır. Özellikle bireylerin içsel olarak kendilerini rahatsız eden bir olay ya da olguyla karşılaşmaları durumunda yöneldikleri değerler bu türden değerlerdir. Bireyin öz-benliğini korumaya yardımcı olabilirler.
Araçsal değerler kaç başlıkta sınıflandırılmaktadır?
Araçsal değerler ise pek çok kaynakta üç başlıkta sınıflandırılmaktadır. Bunlar:
a. Ahlâki değerler: İnsana özgü bir varlık olarak ahlâk, insanın eylemlerinin doğru ya da yanlış olduğunu niteleyen kurallardan teşekkül etmiştir. Bir şeyin iyi ya da kötü olarak nitelenmesi ahlâki değerlerin sınırlarının belirleyicisidir. İnsanın neyi yapıp yapmayacağını saptayan bu değerler, eyleme ya da simgeye anlam yüklemekle ilişkilidir. Doğruluk, yardımseverlik, iyilik gibi değerlerin çoğu ahlâki nitelikli evrensel değerlerdir.
b. Toplumsal değerler: Toplumsal açıdan değerler bir grup ya da toplumun üzerinde uzlaştığı ve nesnelerin önemliliğine vurgu yapan ölçütlerdir. Değerler bireysel düzeyde ortaya konulacak davranışların toplumsal düzleme uyarlanmasına aracılık ederler. Toplumsal ilişkilerin biçimini ve niteliğini belirleyen değerler toplumsal değerlerdir. Toplumsal yapıyı oluşturan ögelerden olan değerler, toplumun üyelerinin büyük çoğunluğunca kabul edilmiş, ortak duygu, düşünüş ve kabullerini yansıtan kural ve inanışlardır.
c. Manevi değerler: Bir arada yaşayan toplumların geçmişten bugüne getirdikleri; bireylere ve toplumlara yol gösteren soyut varlıklardır. İnsanın ruhunda var olan evrensel ilkeler manevi nitelikli değerlerdir. Sağlıklı bir toplum yapısı için manevi değerler önemlidir. Diğer insanlarla ilişkilerinde değerler, dini dayanağa sahiptir. Din manevi değerlerin bir bileşkesi olarak kabul edilir.
Sağlıklı toplum yapısı oluşturmakta belirleyici özelliğe sahip olan değerlerin özellikleri nelerdir?
Sağlıklı toplum yapısı oluşturmakta belirleyici özelliğe sahip olan değerlerin bazı özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
• Değerler, fertlerin yapıp ettiklerini rasyonelleştirip içselleştirme imkânı veren olgulardır.
• Değerler, inanışları içeren olgulardır. Her değer, inanç ya da inanışları taşıma özelliğine sahiptir. Bir diğer deyişle değerin olduğu her yerde bir kabul, bir benimseme vardır.
• Değer, ilgi gösterilen ve arzu edilen şeydir.
• Değerler her alanla ilgilidirler. Yani ekonomik, dini, ailesel, siyasal ve benzeri her alanın değerleri vardır. Ahlâk konusunda olduğu gibi belki adalet, hakkaniyet gibi her alanı ilgilendiren üst ortak değerler vardır.
• Değerler, toplumsaldırlar. Bu nedenle çok sayıda kişi tarafından paylaşılırlar. Toplumun üyeleri tarafında ciddiye alınırlar; coşku ile birlikte bulunur ve kavramsal olarak diğer nesnelerden soyutlanabilirler
• Toplumsal bağlamda değerler, kişilerin kendi ürettikleri şeyler değildir. Zaten değerlerin bir yönü, toplum kökenlidir.
İnsanın bilinç yapısında etkili olan değerlerin işlevleri nelerdir?
İnsanın bilinç yapısında etkili olan değerlerin bazı işlevleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
a. Değerler, durum ya da davranışa ilişkin yargıların oluşmasında birer araçtırlar.
b. Toplum üyelerinin dikkatini istenen, yararlı ve önemli görülen kültürel ögeler üzerine yoğunlaştırırlar.
c. İdeal düşünme ve davranmanın sınırlarını belirlerler.
d. Toplumsal rollerin sergilenmesine kılavuzluk ederler.
e. Toplumsal denetim ve baskı işlevini yerine getirirler.
f. Toplumsal dayanışma olanağı sağlarlar.
Etik kavramını kısaca açıklayınız.
Etik, Latince “ethos” sözcüğünden köken almaktadır. Etik denildiğinde iki farklı anlama işaret edilmektedir. Bunlardan ilki, etik, felsefe ile ilişkilidir ve ahlâki sorunlar ve düşünme biçimi ile ilgilenir. İkincisi ise; insanlar arasındaki ilişkilerin temelinde yer alan değerleri, ahlaki bakımdan iyi ya da kötüyü, doğru ya da yanlışı ortaya koymaya dönük kurallardan oluşur.
Etik felsefe hangi düşünme biçimlerini içine alır?
Etik felsefe, üç farklı düşünme biçimini içine alır. Bunlar:
a. Meta – etik: Ahlâkın doğası hakkında eleştirel düşünmeyi ifade eder. Doğru – yanlış, iyi-kötü gibi ayrımlama bu tür etik kodlar için yapılabilirdir. Etik ilkelerin teorik düzeydeki kaynaklarını araştırır. Belirli eylemin neden doğru olduğunu, doğru olmasını etkileyen unsurları ayrıntılı olarak incelemeye dayanır.
b. Normatif etik: İkilemlerin çözülüp çözülemeyeceği ya da nasıl çözülmesi gerektiği gibi kodlara ya da kurallara bağlı olarak konulara yaklaşımı ifade eder. Normatif etik, değerlendirmelerin yapılmasını sağlayan ilkelerin belirlenmesi ile ilişkili etik dalıdır. İlkeler, normlar ve ahlaki kurallar etiğin normatif türünün uğraşı alanıdır.
c. Betimleyici etik: Bireylerin değerleri ile ilişkisini ve bu ilişkinin ahlaki sorunların üstesinden gelmekte işlevlerini ele alır. Betimleyici etiğin amacı kural koymak değildir. Sadece bireylerin eylemlerini gözlemlemek yoluyla eylemlerin sonuçlarını betimlemek amaçlanır.
Ahlak ne demektir?
Ahlâk, TDK sözlüğünde “bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kurallar” olarak tanımlanır. Ahlâk, her toplumun sahip olduğu gelenek ve görenekleri içerisinde oluşan değerlerdir.
Etik ile ahlak arasındaki farklılıklar nelerdir?
Etik ile ahlâk arasındaki farklılıklar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
• Etik, ahlaki kavramları analiz ederek bir eylemi iyi ya da yanlış yapan unsurların ne olduğu gibi konular üzerinde durmaktadır.
• Etik, iyi ve doğru kavramlarının ne olduğunu araştırmaktadır. Ahlak ise kişinin sonradan benimsediği tutum ve davranışlara ilişkindir. Ahlâk, aynı zamanda bireylerin toplumsal benimsenişe uydukları değerler sistemini de ifade etmektedir.
• Etik daha çok kurallara dayalı davranışlar ile ilgiliyken ahlâk, duygusal belirlenime ilişkindir. Bu haliyle ahlâk, daha fazla din temelli iken etik, felsefeden köken alır.
• Etik, ahlakın normlarına dayanır. insanların bireysel ve toplumsal düzeydeki ilişkilerini değerler ve kurallar bağlamında değerlendiren ahlaki bir araçtır ve felsefenin bir bir alt disiplinidir.
• Ahlak; toplumsal anlamdaki inanç ve davranışları yönlendirirken etik soyut ve kuramsal boyut ile ilgilidir. Ahlâk, bireylerin günlük yaşamı içerisinde nasıl yaşamaları gerektiğini saptayan kurallardır. Etik ise daha teorik düzeydeki ilkelerden oluşur ve eyleme ilişkin bireye bilgiler sunar. Etik bir eylemin ahlâki olup olmadığını belirler.
• Etik, insanı eyleme zorlamaz; ancak eylem yapma kararına ahlaki açıdan katkı yapar. Gerçek yaşamda bireyler ahlaki eylem ve davranışları yapmaktan kaçınabilecekleri gibi ona aykırı tutum ve davranış da sergileyebilirler.
• Ahlak bireysel ve somut sorgulamalar yapar. Diğer taraftan etik, ahlak ilkesini ve ahlakiliği gösteren eylemleri ve davranışları sorgular.
Meslek ne demektir?
Meslek, belli bir eğitim sonrasında elde edilen bilgi ve becerilere dayanan;
insanlara yararlı mal ya da hizmet üretmek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirli iş olarak tanımlanmaktadır.
Mesleki etik kodlar nedir?
Mesleki etik kodlar, meslek ve çalışma alanlarında insan ilişkilerini ve davranışlarını düzenlemek amacıyla geliştirilmiş; bilinçli insan faaliyeti ve organizasyonu ile belirlenmiş nispeten sistematik bir bütünlük arz eden, soyut ve genel ahlaki ilkelerden ve standartlardan oluşmuş kurallardır.
Etik sistemler kaç çeşittir?Detaylı açıklayınız.
Genel olarak iki tip etik sistemde söz edilmektedir. Bunlar:
1. Deontolojik Etik (Kural Etiği): Deontolojik kurallar, kesinlik, mutlaklık ve zorunluluk üzerine kuruludur. Bir eylem önceden belirlenmiş kriterlere göre yapılmalıdır. Bu etik türü, görev temellidir ve belli bir davranışın sonucundan ziyade bireyi bu davranışa iten niyeti önemli kabul eden etik sistemidir. Davranışların doğru ve yanlış olmak üzere kesin çizgilerle ikiye ayrılması
felsefesine dayanır. Kural temelli etik anlayışının temsilcisi olarak Immanuel Kant, kabul edilmektedir. Kant, bireye saygı ve onun insan olması nedeniyle öncelenmesi gerektiğini savunmuştur. 18. Yüzyılın bu etik felsefesi, Kant’ın felsefesi, davranışta bulunmanın evrensel kabulüne dayanır. Bireylerin kendilerine davranılmasını istedikleri gibi değerlerine davranması deontolojik
etiğin temel çerçevesini belirler. Bir diğer deyişle “kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapmamak” esastır. Deontolojik etik, sonuçlara değil eylem problemi üzerine yoğunlaşır. Deontolojik bakışta bütün bireyler eşsizdirler ve insan oluşlarından dolayı değerlidirler. Herkese eşit ve saygılı davranılması evrensel bir gerekliliktir. Kant’a göre kural etiğine uyum, erdemli davranışın ilk koşuludur. Ahlâki kusursuzluk, doğruluk ve dürüstlük olarak tanımlanabilecek erdemli davranış, ilkelere uygun davranmak anlamına gelmektedir. Fırsatçı, çıkarcı bireyler erdemli değildirler. Bir bireyin erdemli sayılması için ahlâki ilkeleri içselleştirmesi ve bunları eylemlerinde kılavuz olarak alması gerekir.
2. Teleolojik Etik (Sonuççu Etik): On sekizinci yüzyılda John Stuart Mill’in faydacı yaklaşımına dayanan teleolojik etik, bir davranışın ahlâki doğruluğuna ancak sonuçlarına bakarak karar verilebileceğini öne süren etik sistemdir ve “eğer sonuçlar iyiyse, davranış doğrudur; sonuçlar kötü ise davranış yanlıştır” kabulünden hareket edilir. Faydacılık ya da yarar odaklılık sonuççu etiğin çerçevesidir. Yararcılık, insan davranışlarının olası sonuçlarını inceler ve içinden en fazla sayıda insana mutluluk ve fayda sağlayacak olanını etik davranış olarak seçer. Bu etik sistem, haz arama ve acıdan kaçınma üzerine kurulmuştur. Faydacı yaklaşımda bireyi davranışta bulunmaya yönelten güdüler, sonuçtan daha önemli değildir. Ne kadar iyi niyetle yapılmış olursa olsun eğer bir davranışın sonuçları mutluluk, haz ya da fayda sağlamıyorsa bu davranışın ahlâken iyi sayılması mümkün değildir.
Tıbbi sosyal hizmet nedir?
Tıbbi Sosyal Hizmet; Sosyal uygulamaların sağlık alanında uygulanmasını ifade etmektedir. Bir diğer deyişle, hasta ve yakınlarının psikolojik ve sosyal açıdan iyilik haline yönelik sunulan hizmetler, tıbbi sosyal hizmet olarak tanımlanmaktadır.
Sosyal hizmet sunumunda değerler hangi alanlardan etkilenmektedir?
Sosyal hizmet sunumunda değerler, aşağıdaki dört alandan belirgin şekilde etkilenmektedir. Bunlar:
• Sosyal hizmetin doğasından kaynaklanan durumlar: Bu kısma kadar da anlatıldığı üzere sosyal hizmet sunucusunun ve alıcısının insan olduğu bir alandır. İnsanın karşılıklı konumlandığı bir süreçte değerler de karşı karşıyadır. Hizmeti sunanın bir değer algısı varken hizmetten yararlanın da bir değer bakışı vardır. Dolayısıyla zaten toplumsal refahı önceleyen bir hizmet sunumu bu niteliği nedeniyle değerlerden etkilenmektedir.
• Sosyal hizmet sunucusunun hizmeti alanla, meslektaşlarıyla ve toplumun diğer üyeleriyle ilişkilerini içeren unsurlar: Sosyal hizmet, toplumun değerleri ile uyumlu, diğer çalışma alanlarıyla ve meslektaşlarla işbirliği içinde sunulan yapıdadır. Bu etkileşim, değerlerin etkilerinden bağımsız değildir.
• Sosyal hizmet uzmanının çalışmasına ya da iş yapma yöntemine ilişkin hususlar: Sosyal hizmet sunucuları aynı eğitimleri alıyor olsalar da her birinin işe bakışları, dünya görüşleri ve iş yapış yöntemleri birbirinden farklı olabilmektedir. Onların değerleri önceleme biçimleri, etik ilkelere bağlılıkları ve bilgi – beceri düzeyleri de değerler üzerinde etkili olmaktadır.
• Etik ikilemlerin çözümüne ilişkin becerileri: Sosyal hizmet sunumu zaman zaman açmazların, etik zorlukların ve ikilemlerin olduğu yapıdadır. Sosyal çalışmacıların karşılaştıkları bu ikilemleri çözme biçimleri de değerler üzerinde etkili olmaktadır.
Uluslararası Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği tarafından belirlenmiş kurallar kapsamında ortaya konulmuş mesleki değerler nelerdir?
Bu kurallar kapsamında ortaya konulmuş mesleki değerler, aşağıdaki gibi
sıralanmaktadır:
• Sosyal hizmet uzmanının öncelikli amacı, muhtaç insanlara yardım etmek ve sosyal sorunlarıyla ilgilenmektir.
• Sosyal adaletsizlik yaratan durumlarla mücadele etmek, sosyal hizmet uzmanlarının görevidir.
• Sosyal çalışmacı, bireyin onuru ve değerine saygı göstermelidir.
• Sosyal hizmet uzmanı, insan ilişkilerinin öneminin farkında olan kişidir.
• Sosyal hizmet uzmanları dürüst olmalı ve güvenilir biçimde davranmalıdırlar.
• Yetkin olduğu alanlarda hizmet sunmalı, mesleki olarak kendini geliştirmeye çalışmalıdır.
Reamer sosyal hizmet sunumunda kaç adet değer sıralamıştır?
Reamer (2006), sosyal hizmet sunumunda on dört değeri aşağıdaki gibi sıralamaktadır. Bu değerler:
• Kişilerin haysiyet ve değerlerine saygı,
• İnsana saygı,
• Bireylerin değişim kapasitesine önem verme,
• Hizmet alanların kararlarına saygı gösterme,
• Kişilerin potansiyellerini açığa çıkarma fırsatı sunma,
• Bireylerin temel gereksinimlerini karşılamalarına yardımcı olma,
• Temel gereksinimlerini karşılayabilmeleri için kişilere kaynak ve hizmet temininde yol gösterici olma,
• Hizmet alan birey/bireyleri güçlendirme,
• Fırsat eşitliği sunma,
• Ayrımcılık yapmama,
• Farklılıklara saygı gösterme,
• Toplumsal değişime ve sosyal adalete riayet
etme,
• Gizlilik ve mahremiyete duyarlı olma,
• Mesleki bilgi ve becerilerini diğerlerine de
aktarmada gönüllü davranma.
Özellikle tıbbi sosyal hizmet uzmanlarının karşı karşıya kaldıkları tipik etik çıkmazlar nelerdir?
Özellikle tıbbi sosyal hizmet uzmanlarının karşı karşıya kaldıkları
tipik etik çıkmazlar, sıkça sosyal çalışmacılar tarafından deneyimlenmektedir. Bu çıkmazlardan bazıları aşağıda sıralanmaktadır:
• Hizmet alanların gizlilik haklarının ihlali: Özellikle dijital teknolojilerin tıbbi uygulamaların merkezine giderek yerleşmesi, gizli kalması gereken bazı bilgilere yetkisiz kişilerin ulaşabilmesi sorununu ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca bazı durumlarda mahkeme kararlarına muhatap olmak da hizmeti alanın rızası dışında hizmet amacıyla edinilen bilginin ifşasını gerektirebilmektedir. Böyle bir durumda da sosyal çalışmacı ikilem içinde kalabilmektedir.
• Üçüncü kişilerin zarar görme olasılığı: Bazı tıbbi sorunlar, hizmeti alanın rızasını beklemeksizin edinilen bilginin yetkililere aktarımını gerektirebilir. Böyle durumlarda toplumsal sağlığın göz önünde bulundurulması gerekir. Durum toplumsal sağlık olsa da bu bildirimler, sosyal çalışmacıların ikileme düşmelerine neden olabilmektedir.
• Hizmeti alanın özerkliğine saygı: Bazı sosyal hizmet uygulamaları, hizmeti alanın kendi kararını vermesini engelleyecek boyutlarda olabilmektedir. Sosyal hizmet uzmanlarının, müracaatçıların kendi kaderlerini tayin etme hakkına saygı göstermeleri, böyle koşullar için imkan dahilinde olmayabilmektedir.
• Kendi kendine zarar verme davranışına giren müracaatçıları koruma yükümlülüğüne ilişkin çatışmalar.
Ahlaki karar verme modelinin aşamaları nelerdir?
Temel unsurların ardışık tanımlanmasını içeren yedi adımlı bir modeli, ahlaki karar verme modeli olarak formüle etmiştir. Bu aşamalar:
1. Sosyal hizmet değerleri ve sorumlulukları da dahil olmak üzere etik değerler,
2. Etik karardan etkilenmesi muhtemel kişiler,
3. Etik karar alma sürecinden kaynaklanan olası eylemler ve bu eylemlerin olumlu ve olumsuz etkileri,
4. Etik teori, kural ve ilkeler, kodlar, yasallıklar, uygulama ve kişisel değerler,
5. Görüşüne başvurulması gereken meslektaşlar ve uzmanlar,
6. Kararın ve karar alma sürecinin belgelendirilmesi,
7. Gerekli izlemler ve değerlendirme olarak sıralanmıştır.
Eğitimin odaklanması gereken noktalar nelerdir?
Buna göre eğitimin odaklanması gereken noktalar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
• Değerler: Bireysel ve toplumsal düzeyde değerler ve onların çıkmazlar ile ilişkisi; karar vermede değerlerin rolleri.
• Toplumsal yapı: Yapının geçmiş, bugünü ve toplum içinde eşitsizlik ile yüzleşmiş, kişi grup ve toplulukların durumları.
• Kültürel yapı: Toplum içinde dezavantajlı gruplara; grupların niteliklerine bakış.
• Çağdaş uygulamalar.
• Sosyal adalet.
• Sosyal hizmet sunucusunun işlevleri.
• Etik ve sosyal hizmet sunumunda etik.
• Sosyal çalışma mevzuatı.
• Etkili iletişim ve işbirliği.
Sosyal Hizmet Eğitimi Konseyi, sosyal hizmet eğitiminde bulunması gereken etik ilkelerin öğreniminde nelere dikkat etmelidir?
Sosyal Hizmet
Eğitimi Konseyi (The Council of Social Work Education, 2008), sosyal hizmet eğitiminde bulunması
gereken etik ilkelerin öğreniminde:
• Etik ilkeleri uygulamaya rehberlik edecek ilkelerin nasıl uygulayacağı,
• Etik karar alma süreçlerinin neler olduğu,
• Uygulamalara rehberlik edecek mesleki değerlere olanak sağlayan kişisel değerleri tanımanın ve yönetmenin biçimi,
• Etik çatışmaların çözümünde belirsizliği ortadan kaldırmak için atılacak adımları göz
önünde bulundurmak zorunludur.
Sosyal çalışmacının sorumlulukları nelerdir?
Sosyal hizmetin temel etik çerçevesi, adalet, eşitlik dürüstlük ve mesleki
olarak sorumluluk çerçevesinde insanların refah seviyelerini artırmaya katkıda bulunmaktır. Bu katkıyı yaparken de sosyal çalışmacının çeşitli düzeylerde sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklar, dört başlık altında toplanmaktadır. Bunlar:
• Bireysel hak ve refaha ilişkin sorumluluklar:
Müracaatçılar, kendi kararlarını alma özgürlüklerine sahiptirler ve sosyal çalışmacılar da müracaatçıların refahını artırmakla mükelleftirler.
• Kamu refahına ilişkin sorumluluklar: Sosyal çalışmacılar, bireysel düzeyde hizmet veriyor olsalar da onların topluma karşı da sorumlulukları vardır.
• Eşitlik, farklılık ve baskıya ilişkin sorumluluklar: Sosyal çalışmacılar, farklılıkları göz önüne alarak eşitliği sağlamakla sorumludurlar. Toplumda ve devlette değişim için çalışma ve baskıya karşı mücadele etme yükümlülüğünü de taşırlar.
• Mesleki rollere ilişkin sorumluluklar: Sosyal çalışmacılar, belirli koşullarda o koşullara uygun rollere karar verme, politik yaşam, meslek ve bireyler arasındaki sınırlara ilişkin konuları göz önüne alma sorumlulukları vardır.
Bir sosyal hizmet uzmanının uyması gereken etik ilkeler nelerdir?
Bir sosyal hizmet uzmanının uyması gereken etik ilkeler aşağıdaki gibi
genellenebilir:
• Özerklik: Bireyin kendi kararını verebilme hakkını en üst düzeye çıkarma yükümlülüğüdür.
• Yararlılık: Görevini iyi bir biçimde yapmakla ilgili ilkedir.
• Gizlilik: Mahremiyete saygı yükümlülüğü; bilgiyi ve güveni koruma için sorumlu davranmaya ilişkindir.
• Dürüstlük: Birinin verdiği sözünü tutması veya vaat ettiğinin arkasında durması ile ilgilidir. Sosyal çalışma için oldukça önemli bir ilkedir.
• Kadirşinaslık: İyi olanı uygulama; hatayı telafi etme ile ilgili ilkedir.
• Adalet: Herkese adil davranmak, riskleri ve kazanımları eşit olarak dağıtma yükümlülüğüne ilişkindir.
• Zarar vermeme: Öncelikle hizmeti alana zarar vermeme yükümlülüğü, sosyal çalışmanın temel önceliğidir.
• Sıralama: Etik ilkeleri öncelik sırasına göre sıralamak ve etik konuların çözümlenmesinde bu sıralamayı takip etmek görevidir.
• Alenilik: Hizmeti alan herkes tarafından bilinmesi ve tanınması gereken etik standartlara dayalı eylemlerde bulunma vazifesidir.
• Telafi etme: Hatalı bir davranışı ya da hizmet sırasında yaşanan kusuru kabul etme ve mümkün olan en iyi seçeneklerle telafi etme sorumluluğudur.
• Kişilere saygı: Diğerlerinin onurlarına, haklarına ve sorumluluklarına saygı duymak en başta insanlık görevidir ve sosyal çalışmanın temek düsturudur.
• Evrensellik: Zaman, mekan ya da kişi farkı gözetilmeksizin herkes için aynı tutumu benimseme ve eylemleri hayata geçirme görevini ifade etmektedir.
• Yararlılık: İnsanlara en büyük yararı sağlama ya da çok sayıda insan için en az zararlı olanı benimseme yükümlülüğü, sosyal çalışmacıların seçimlerinin çerçevesini oluşturmalıdır.
• Gerçekçilik: Gerçeği söyleme mükellefiyeti, sosyal hizmet sunumu için zorunluluktur.
Yaygın olarak kullanılan bir modele göre sosyal hizmet alanına ilişkin bir
karar almada önce neler yapılmalıdır?
Yaygın olarak kullanılan bir modele göre sosyal hizmet alanına ilişkin bir
karar almada önce;
1. Karardan etkilenmesi muhtemel kişileri, grupları ve örgütleri belirlemek ilk adım olarak önerilir.
2. Olası tüm eylem yolları ve her bir eyleme dahil olan katılımcılar belirlenir.
3. Her bir katılımcı ya da etkilenmesi muhtemel olanlar için olası yararlar ve riskler tanımlanır.
4. İlgili etik teori ve ilkeler; etik kurallar, hukuk ilkeleri, sosyal hizmet uygulamaları teori ve ilkeleri ile kişisel değerler göz önüne alınır.
5. Meslektaşların ve alan araştırmacılarının, etik uzmanlarının ve bazı durumlarda avukatların görüşüne başvurulabilir.
6. Karar verme ve karar verme sürecini belgelenir.
7. Karar izlenir, değerlendirilir ve sonuçları
yine belgelenir.
Sosyal hizmet mesleğinde etik ilkelere bağlı sosyal çalışmacıların sayısını artırmak için hangi temel konular da hizmet sunucularına rehberlik etmeye gerek vardır?
Sosyal hizmet mesleğinde etik ilkelere bağlı sosyal çalışmacıların sayısını artırmak için bazı temel konular da hizmet sunucularına rehberlik etmeye gerek vardır. Bu konular:
• Sosyal çalışmada insan değerlerinin ve etik ilkelerin rolüne ilişkin toplumsal farkındalık yaratmada sosyal hizmet eğitiminin gerekliliği,
• Mesleki davranışın kurallarını ortaya koymak için temel sosyal çalışmanın değerlerinin oluşturulmasının önemi,
• Uygulama sırasında karşılaşılan etik açmazları çözebilmek için bir araç olarak etik karar almanın öneminin anlaşılması,
• Kültürel ve kişisel bağlamlarda ortaya çıkan etik ikilemleri başarıyla çözme ve etik risk yönetimi sayesinde açıklama ve yönlendirme ihtiyacıdır.
Sosyal hizmetin etiğe ilişkin yönelimleri kaç döneme ayrılır? Detaylı açıklayınız.
Sosyal hizmetin etiğe ilişkin yönelimleri dört döneme ayrılarak incelenmektedir:
1. Ahlâki dönem: Sosyal çalışmanın bir meslek olarak ortaya çıktığı 20. yüzyılın sonları ahlâki dönem olarak adlandırılabilir. Bu dönemde sosyal çalışmada hizmeti alana yönelik olarak ilk etik yönelimler ortaya çıkmıştır. İlk çalışmalar ve etik çabalar öncelikle yoksulluk sorununa odaklanmışlardır. Yoksulların ahlâki açıdan güçlendirilmesine odaklanan paternalistik çabalar, ahlaki boyutta bireyi geliştirme amacına yöneliktir. Özellikle toplumsal hareketlerle şekillenen ahlâki etik dönemde alkol, yoksulluk, yetersiz konut, şiddet, sağlık bakımı ve zihinsel hastalık gibi konular üzerinde durulan konular olmuştur. İlerleyen yıllarda sosyal çalışmacılar, öğretme programları, müdahale teorileri ve eğitim modelleri geliştirmişler; psikoloji ve psikiyatri gibi alanlarla işbirliği içinde yeni bakış açılarını benimsemişlerdir.
2. Değerler dönemi: Mesleki etik kurallar oluşturmaya dönük çabalar, 1919 yılında ortaya konulmaya başlanmıştır. Amerikan Aile Refah Birliği, 1922 yılında sosyal hizmet sunumunda etik çalışmalarla ilgili bir komite oluşturmuştur. Bununla eşzamanlı olarak bazı okullarda etik konusunda derslerin verilmeye başlandığı göze çarpmaktadır. Özellikle 1940’ların sonu ve 1950’lerin başında ahlâki boyuttan yavaş yavaş sosyal çalışma mesleğinde değerler ve etik çabalara doğru bir kayma olduğu görülmektedir. Bu yıllarda hizmeti alanın ahlâkına odaklanmak yerine hizmeti sunanların davranış ve ahlâki değerlerine yönelişin başladığı söylenebilir. 1947 yılında ise Amerikan Sosyal Hizmet Uzmanları Birliği, sosyal hizmet etik ilkelerini ilan etmiştir. 1960’lar ve 1970’ler sosyal hizmet uzmanlarının sosyal adalet, sosyal reform ve sivil haklar konularına yöneldiği yıllardır. Bu yıllarda dünyadaki gelişme ve değişmelerin de sosyal hizmet etik anlayışının üzerinde etkili olmuştur. Sosyal hizmet, bu gelişmelerle birlikte insan haklarına, sosyal yardımlaşmaya, eşitlik, ayrımcılık ve baskıya ilişkin değerlere ve etik belirlenimlere yönelmiştir. Bu dönem, sosyal hizmet sunumunda değerlere odaklanılan bir dönem olmuştur. Değerler dönemi çalışmalarında genel olarak mesleğin vizyonu, temel değerleri, hizmeti alanların değişim kapasitesini değerlendirebilme ve kendi kararlarına katılabilme, sosyal adalet, toplumsal değişme gibi konulara yoğunlaşma başlamıştır. Sosyal çalışmacının kendi kişisel değerlerini inceleme ve açıklama, bu dönemde odaklanılan diğer konular olmuştur.
3. Etik teori ve karar verme dönemi: Mesleki etik çalışmalar alanında 1970’li yıllar önemli gelişmeleri ortaya çıkarmıştır. Bu yıllarda bilginin daha hızlı yayılımına yönelik gelişmeler, etik eksenli uygulamaların ortaya çıkmasını tetiklemiştir. Bu gelişmelerin etkisiyle sosyal hizmet alanında 1980’lerin başında yeni bir dönem başlamıştır. Özellikle tıp etiği ile ilgili gelişmeler, ahlak felsefesinin ilkeleri, kavramları ve uygulamaları ile birleştirilmiş; profesyonellere yol gösteren teorilere erişmeye dönük metaetik çalışmalarına girişilmiştir. Etik felsefesi alanında oldukça derinlemesine çalışmalar, etik alanının felsefi bir uzmanlık oluşu hakkında oldukça soyut tartışmalara meydan okumuştur. Bu teorik düzeydeki çalışmalar, uygulamadaki sorunlar için ilham kaynağı olmuştur. Hasta hakları, mahkum hakları, sosyal yardımlaşma ve insan hakları gibi konular, önemli uğraşı alanları halini almış; bu gelişmeler, uygulamalı etik konusundaki çalışmaları tetiklemiştir. Aynı dönemde gelişen tıbbi teknolojiler de (organ nakli, üreme teknolojileri, kürtaj, yaşamın sonlanması) etik arayışlar üzerinde etkide bulunmuştur. Diğer alanlarda da (tıp, gazetecilik, hukuk, mühendislik) ortaya çıkan gelişmelere paralel olarak 80’lerin başı etik teorilerin oluşturulduğu zamanlar olmuştur. Biyoetik konusunda (tıbbi ve sağlık etikleri) başlayan çabalar, sosyal çalışma alanında etiğe dönük geniş tabanlı uygulamaları ortaya çıkarmıştır. Gazetecilik etiğinde kaynağın gizliliğini koruma, ile ilgili ahlaki sorunlar, tıbbi uygulamalarda ya da biyoetikte bilgilendirilmiş onam, hasta mahremiyeti, yaşamın sonu bakımı ve sınırlı sağlık bakım kaynaklarının tahsis edilmesi gibi konular, tüm alanlardaki mesleki etik çalışmalarına yol göstermiştir. Tüm bu çabalar, sosyal hizmet alanında da yankı bulmuş; Ulusal Sosyal Çalışmacılar Birliğinin 1987 yılında “Sosyal Çalışma Ansiklopedisi” ni yayınlamıştır. Bu yayın, felsefi etikten köken alan uygulamalı etik alanına önemli
katkı sunmuştur.
4. Etik standartlar ve risk yönetimi dönemi: 1996 yılında Amerikan Ulusal Sosyal Çalışmacılar Birliğinin –National Association of Social Workers- (NASW) sosyal hizmet uygulamaları için etik rehberlik ve standartları yayınlaması, geniş bir alanı kapsayacak şekilde etik kuralları ortaya çıkarmıştır. Uzunca bir zamandır sürdürülen ve oldukça çeşitli başlık ve içeriklerde yayımlanan çeşitli kodlardan köken alan 1996 kuralları oldukça kapsamlı mesleki ilkeleri içermektedir. Daha önce karmaşık ve birbiri ile bağlantısız çok sayıda çalışma 1996 NASW kodu ile resmen onaylanmış mesleki ilkeler haline gelmiştir. Sosyal hizmetin uygulanmasında yoksulluk içinde yaşayan, savunmasız, ezilen, zayıf, ihtiyaç sahibi ve dezavantajlı grupların güçlenmelerine özellikle dikkat çekilmiştir. Böyle kişi ve grupların refah düzeyini arttırmaya ve tüm insanların temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik ilkeler vurgulanmıştır.
Sosyal hizmet sunumu, Sosyal Çalışmacılar Federasyonu’nca yayımlanan ve Türkiye Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği tarafından da 2004 yılında “Sosyal Çalışma Mesleğinin Etik İlkeleri ve Sorumlulukları” adı altında yayımlanan kitapçığında nasıl özetlenmiştir?
Sosyal hizmet sunumu, Uluslararası Sosyal Çalışmacılar Federasyonu’nca yayımlanan ve Türkiye Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği tarafından da 2004 yılında “Sosyal Çalışma Mesleğinin Etik İlkeleri ve Sorumlulukları” adı altında yayımlanan kitapçığında aşağıdaki gibi özetlenmiştir:
1. Her insanın kendine özgü bir değeri vardır ve bu değer, onun saygı görmesini gerektirir.
2. Her insanın başkasının hakkını ihlal etmemek koşuluyla kendisini geliştirme hakkı ve toplumun gelişimine katkı verme sorumluluğu vardır.
3. Yönetim biçimi ne olursa olsun her toplum, tüm üyelerinin en üst düzeyde yararı için işlev sunmalı; üyelerin kendilerini geliştirmeleri için gerekli koşul ve olanakları sağlamalıdır.
4. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde ve diğer uluslararası belgelerde ifade edilen temel insan haklarına saygı gösterilmelidir.
5. Sosyal çalışmacılar kendilerinin yardımına ve tavsiyesine gereksinim duyan herkese; cinsiyet, yaş, özürlülük, renk, ırk, toplumsal sınıf, dil, din, siyasal görüş veya cinsel tercih durumuna göre ayrım yapmaksızın, mümkün olan en iyi hizmeti sunarlar.
6. Sosyal çalışmacılar mesleki tutum, karar ve eylemlerinde sosyal adaletsizlikle mücadele ederler. Bu nedenle özellikle; incinebilir, baskı altındaki birey ve gruplarla birlikte ya da onlar adına toplumsal değişmeyi sağlamak için çaba gösterirler. Öncelikle yoksulluk, işsizlik, ayrımcılık gibi toplumsal sorunlarla yakından ilgilenirler. Toplumsal sorunlara ilişkin bilinç ve duyarlılık düzeyinin yükseltilmesini amaçlar ve karar sürecine etkin katılımı sağlamak için çalışır.
7. Sosyal çalışmacılar, nesnel olma, mesleki bilgi ve becerilerini geliştirme, uygulama yaptıkları alanlarda yetkin olma gibi sorumluluklara sahiptirler. 8. Sosyal hizmet uzmanları gizlilik, mahremiyet ve özel hayatın korunması yanında mesleki çalışmalarında elde ettikleri bilgiyi sorumlu bir biçimde kullanma ilkelerine uyarlar. Bu ilkelerle ülke mevzuatı arasında uyuşmazlık olduğu zaman bile gizlilik ilkesine sadık kalırlar.
9. Sosyal hizmet uzmanları başvuru sahipleriyle işbirliği içinde çalışır ve onları en üst düzeyde katılım için desteklerler. Hizmet sundukları kişilere; çalışmalarının yararlarına ve olası risklerine ilişkin bilgi verirler. Çalışmalarında öncelikle başvuranlarının yararını gözetirler ve bununla birlikte üçüncü kişileri de göz ardı etmezler.
10. Yasal zorlamanın gerekli olabileceği durumlarda, taraflardan birinin sorununun çözümü ile ilgili diğer kişilerin zararına bir durum ortaya çıkarsa sosyal çalışmacılar, tarafların beyanlarını dikkatli bir şekilde değerlendirmelidirler. Bu noktada sosyal çalışmacılardan yasal zorlamanın kullanılmasının en aza indirilmesine yönelik çabalar beklenmektedir.
11. Sosyal çalışmacılar; terörizm, işkence ya da benzer yollara başvuran kişi, grup, siyasal güç veya diğer güç odaklarına doğrudan ya da dolaylı bir bicimde destek veremez veya kayıtsız kalamazlar.
12. Sosyal hizmet uzmanları, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği’nce hazırlanan Sosyal Hizmet Mesleğinin Etik İlkeleri ve Sorumluluklarını kabul eder ve etik temele dayalı olarak karar verirler.
Mesleki profesyonelizm bağlamında sosyal hizmet uzmanlarının yapması gereken görevler ve sorumluluklar nelerdir?
Mesleki profesyonelizm bağlamında sosyal hizmet uzmanlarının yapması gereken görevler ve sorumluluklar kısaca aşağıdaki gibi özetlenebilir:
a. Mesleki olarak yetkin olmak ve kendini geliştirmek
b. Danışanın ya da müracaatçının özerkliğine saygı
c. Danışanın ya da müracaatçının mahremiyetine saygılı davranmak
d. Müracaatçılarla ya da danışanlarla dürüst biçimde iletişim kurmak
e. Mesleğin onurunu korumaya sadakat gösterme
f. Hizmet kalitesini yükseltmeye dönük çabaları göstermek
g. Sosyal refahı artırmaya dönük çalışmaları önceleme
h . Bilimsel bilgiye önem verme
i. Mesleki kurallara bağlılık ve sürekli insana odaklanma
j. Sürekli denetleme ve hesap verilebilir olma
k. Meslektaşlara saygı ve onlarla açık iletişim
Sosyal hizmet uzmanının hizmeti sunumu sırasında dikkat etmesi gereken görevler ya da zorunluluklar nelerdir?
Sosyal hizmet uzmanının hizmeti sunumu sırasında dikkat etmesi gereken bu
görevler ya da zorunluluklar aşağıda özetlenmiştir:
• Hizmet: Bireylerin var olan potansiyellerini ortaya çıkarmak için onlara yardım, kaynak ve fayda sağlanması ve bu yönde hizmet sunulmasıdır. Hizmet, her zaman sosyal çalışmaların merkezi unsuru olmuştur. Sosyal çalışmacının öncelikli hedefi, yardıma gereksinimi olanlara hizmet sunmaktır.
• Sosyal adalet: Toplumdaki her bireyin sosyal yardımlara, haklara, olanaklara ve haklarının korunmasına eşit düzeyde erişmesidir. Sosyal adalet, sosyal çalışmanın ayrılmaz bir parçasıdır. Sosyal hizmet yoluyla baskı ve ayrımcılığı ortadan kaldırmaya ve kültürel çeşitliliği ve duyarlılığı arttırmaya özellikle
vurgu yapar.
• Kişinin onuru ve değeri: Kişinin kendi kararını vermesi yoluyla sorumluluk alması, kaderini tayin etmesi ve özerkliğini ortaya koyması bu değer ile ilişkilidir. Bireyi insan olduğu için değerli görme ve onu tüm unsurların üzerinde değerlendirme; bireysel farklılıklara saygı gösterme, sosyal hizmetin dayanağının başlıcasıdır.
• İnsan ilişkilerinin önemi: Sosyal hizmet uzmanı ve hizmeti alan arasındaki bilgi alışverişi, olumlu bir çalışma ilişkisi oluşturur ve tarafların bağlantılarını ve değişikliklerini değerlendirmelerine olanak sağlamaktadır. Sosyal hizmet uzmanı tarafından insan ilişkilerinin bir değer olarak önemsenmesi gerekir. Zira sosyal hizmet sunumunda ilişkisel farkındalık ya da insan ilişkilerine gereken önemi verme, tüm alt hizmet alanlarını ve değerlerini kapsar. İlişki ile ifade edilenin kapsamı geniş olarak düşünülmelidir. Bu meyanda yalnızca sosyal hizmet
uzmanı ile hizmeti alan, onun ailesi veya diğer bireylerle ilişkileri değil aynı zamanda sosyal hizmet uzmanının topluluklar, örgütler ve diğer uzmanlar ile ilişkileri ifade edilmektedir. Bu ilişki, bağ ve bağlantıların güçlendirmesi, toplumsal refaha katkı yönünde katma değer yaratacaktır.
• Dürüstlük: Sosyal hizmet uzmanının güvenilir olması ve etik ilkelere riayet etmesi ile ilişkili değerdir. Bir sosyal hizmet uzmanı, sunacağı hizmette, yapacağı açıklamalarda başvuru sahibine, onun ailesine ve kendi meslektaşlarına karşı; açık, açıklayıcı ve dürüst olmalıdır.
• Yeterlilik: Sosyal hizmet uzmanının hizmeti alanlarla etkili bir şekilde çalışma becerilerine ve yeteneklerine sahip olmasıdır. Yeterlilik değeri, sosyal hizmet uzmanlarının yalnızca gerekli bilgi ve becerilere sahip oldukları alanlarda uygulama yapmasını zorunlu kılan kısıtlayıcı bir çerçeve de sunar. Sosyal çalışmacılar, bilimsel olarak yeterli olduklarında, teknolojiyi ve mesleklerinin
gerektirdiği araçları doğru biçimde kullandıklarında hizmeti talep edenlere yardımcı olabilirler. Diğer taraftan sosyal hizmet uzmanları, kendilerinden hizmet talep edenlere ve hizmete gereksinimi olanlara daha fazla yardımcı olabilmek için bilgi ve yeteneklerini geliştirmelidirler.
Sosyal hizmet uzmanları için gerekli beceriler nelerdir?
Buna göre sosyal hizmet uzmanları için gerekli beceriler:
• İletişimi etkili kullanabilme,
• Görüşmeyi yönetebilme, görüşme sırasında rehberlik ve yöneltme becerilerini kullanabilme,
• Anlamlı ilişkiler kurabilme ve devam ettirebilme,
• Müracaatçıları kararlara ortak edebilme ve onu güçlü hissettirme
• Mesleki yeterlilik ve hesap verebilirlik,
• Toplumun farklı kesimlerinden gelen ve yardıma ihtiyacı olan yoksul ve yoksun bireylere toplumsal adaleti temin edecek; değerler bağlamında hizmet sunabilme.
Profesyonelizm ne demektir?
Profesyonelizm, bir işi en iyi biçimde yerine getirmek ve bu işi yerine getiriş sırasında başta duyguların baskısı olmak üzere çevresel ve diğer etmenlerden etkilenmemek anlamında kullanılabilir. Profesyonellik, işinin gereğini en iyi biçimde yapmak ile ilişkilidir.