Tıbbi Ve Psikiyatrik Sosyal Hizmet Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
Sağlık Hizmetlerinin Sunumunda Sosyal Çalışma
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Sağlık nedir?
Bireyin fiziksel, zihinsel, ruhsal ve toplumsal açıdan tam iyilik halinde olması olarak tanımlanan sağlık, her yaşta ve toplumun her düzeyinde korunması gereken özelliktedir.
Sağlık hizmetlerinde sunulan sosyal çalışmanın öncelikli amacı nedir?
Sağlık hizmetlerinde sunulan sosyal çalışmanın öncelikli amacı, hastaların tedaviden etkin ve adil biçimde yararlanmalarını sağlamaya yöneliktir.
Tıbbi sosyal çalışma nedir?
Tıbbi sosyal çalışma; tedavi sürecindeki hastanın ailesi ve çevresi ile ilişkilerinin düzenlenmesi, bireyin sağlığı üzerinde etkili olan sosyal ve çevresel şartlara ilişkin sorunlara yönelik çözümler geliştirilmesi ve böylelikle bireyin yaşantısının tedavi sürecinden mümkün olan en az olumsuzluk derecesiyle etkilenmesi amacıyla yapılan müdahaleleri içermektedir.
Sağlık hizmetleri alanında görevli sosyal çalışmacı yapacağı çalışmalarda hangi hususlara dikkat eder?
Sağlık hizmetleri alanında görevli sosyal çalışmacı yapacağı çalışmalarda:
- Öncelikle sağlığın bozulması üzerinde etkili olan sosyal ve bireysel şartları değerlendirmeye tabi tutar.
- Müracaatçının sahip olduğu ve müdahale süresince başvurulabilecek destek kaynakları ortaya çıkarılmaya çalışılır.
- Sağlıkta eşitsizliğinin birey ve topluluklar üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak değerlendirme ve müdahalelerde
bulunur.
Biyopsikososyal değerlendirme adı verilen aşamada hangi bilgilere ulaşılır?
Biyopsikososyal değerlendirme” adı verilen aşamada birey hakkında bilgi edinilir. Bireyin tıbbi ihtiyaçları, ilaç kullanımı, yaşantısındaki stres kaynakları, sahip olduğu sosyal destek ağları (aile, arkadaşlar gibi), alkol ve madde kullanımı gibi konularda bilgi edinilmesi önemlidir. Bu değerlendirmeler sonucu ulaşılan bilgiler, sağlık çalışanlarının tedavi yöntemlerini ve önceliklerini etkileyecek sonuçlar doğurabilmektedir.
Sağlıkta eşitsizlik nedir?
Çeşitli sosyal sebeplerle (inanç, kültür, gelir düzeyi gibi) sağlık hizmetlerine ulaşmada bireyler ve topluluklar arasında ortaya çıkan farklılıklardır.
Sosyal çalışmacı için sosyal çalışmanın tarihini bilmek niçin önemlidir?
Sağlık alanı ile sosyal çalışma alanının işbirliğinin tarihi sebeplerini bilmek, bir sosyal çalışmacı için önemlidir. Zira sosyal çalışma içinde tıbbi sosyal çalışmanın ortaya çıkmasına yol açan sebepler, günümüzde hala insanlığı önemli ölçüde etkilemeye devam etmektedir. Bunun yanında sosyal çalışmanın tarihini bilmek, bugün de sosyal şartlarla mesleğin içeriğinin nasıl şekillendiğini anlamak açısından önemlidir.
Tıbbi alanda ilk kez bir sosyal çalışmacı hangi tarihte nerede çalışmaya başlamıştır?
Tıbbi alanda ilk kez bir sosyal çalışmacı 1895 yılında Londra’daki bir hastanede çalışmaya başlamıştır.
Günümüz şekliyle ik sosyal çalışma hangi ülkede ve niçin başlamıştır?
Tıbbi sosyal çalışma bugün bildiğimiz şekliyle ilk olarak modern hastanelerin de kurulduğu ABD’de, 19.yüzyılda uygulanmaya başlanmıştır. Bu, ABD’nin pek çok farklı ülkeden yoğun şekilde göç alan bir ülke olmasıyla temelden ilişkili bir durumdur.
ABD tıbbi alanda uzmanlaşacak ilk sosyal çalışmacıyı hangi yıl işe almıştır?
ABD’de tıbbi alanda uzmanlaşacak ilk sosyal çalışmacı 1905 yılında işe almıştır.
Sağlık hizmetlerinin sunumu alanı ile sosyal çalışmanın birlikte hareket etmesini sağlayan etmenler nelerdir?
Sağlık hizmetlerinin sunumu ve sosyal çalışma alanı arasında bu birlikteliğin oluşmasında, bugün sağlık alanında genel kabul gören şu ilişkiler etkili olmuştur;
- Sağlığı etkileyen faktörler, yalnızca bireysel değildir. Sağlık, toplumsal şartlar, kültür, eğitim ve inançlardan ciddi şekilde etkilenir.
Dolayısıyla sağlığın kazanılması için sağlığı etkileyen bütün şartların doğru tespit edilmesi önemlidir. - Yoksullukla sağlık sorunları arasında doğrudan ve dolaylı ilişki vardır.
- Bilgi eksikliği sebebiyle gelişmeyen veya yanlış geliştirilen sağlık davranışları sonucunda sağlık bozulabilmektedir. Dolayısıyla
bireylerin sağlıkla ilgili davranışlar konusunda bilgilendirilmeleri gerekmektedir.
İlk sosyal çalışmacıyı işe alan Richard Cabot sosyal çalışmacıdan hangi beklentiler içine girmiştir?
1905 yılında ilk kez bir hastanede sosyal çalışmacıyı işe alan kişi olan Cabot, sosyal çalışmacıdan mesleki beklentilerini şu şekilde açıklamaktaydı:
• Tıbbın sosyalleşmesine yardımcı olmak,
• Doktorlar ile hastalar ve hasta yakınların birbirlerini anlamalarını sağlayacak bir “tercüman” olmak
• Sağlığı etkileyen sosyal ve zihinsel etkenler hakkında bilgi elde etmek ve çalışmalar yapmak.
Bunun yanında Cabot, sosyal çalışmacıların hastalara yapacağı bilgilendirmeler yoluyla ilaçların yanlış ya da eksik kullanımının ve sağlığı bozabilecek farklı davranışların da önlenebileceğini düşünmüştür. Böylelikle tedaviye yönelik masraflar azalacak, dolayısıyla devletin sağlık alanına yapacağı harcamalar azalacaktır.
George Engel ve John Romano isimli doktorlar tarafından geliştirilen “Biyo-psiko-sosyal” yaklaşımın temelleri nelerdir?
George Engel ve John Romano isimli doktorlar tarafından geliştirilen “Biyo-psiko-sosyal” yaklaşım ağırlık kazanmaya başlamıştır. Bu yaklaşımın temel noktaları şunlardır;
• Biyolojik, psikolojik ve sosyal süreçler, birbirleriyle süreğen bir ilişki, bir bütünlük içindedirler.
• Nasıl biyolojik etkenlerin değerlendirilmesi için doğa bilimleri bilgisine sahip olunması gerekiyorsa, psikolojik ve sosyal etkenlerin sistematik şekilde değerlendirilmesi için ilgili sosyal bilimlerin kullanılması gereklidir.
Yaşam süresinin uzaması sosyal çalışmacıları nasıl etkilemektedir?
Yaşam süresinin uzaması aynı zamanda demans (unutkanlık) gibi büyük oranda fiziksel yaşlanmayla ortaya hastalıklarla yaşamak durumunda kalan insan sayısını arttırmıştır. Bu durumun sonucu olarak sosyal çalışmacıların sağlık hizmetleri alanı içindeki rolü, önemli ölçüde, yaşlılıkta yaşam kalitesinin korunması alanına doğru şekillenmektedir. Müracaatçının, hastalığın oluşturduğu yeni fiziki, sosyal ve ruhsal şartlarla yaşamaya alışması, bu hedef kitleyle çalışan sosyal çalışmacının hedefidir.
Ülkemizde hangi yıllarda sosyal çalışma tıbbın içerisine girmeye başlamıştır?
Ülkemizde sosyal çalışma tıbbi alan içerisine girmeye 1950’li yıllarda başlamıştır.
Ülkemizde ilk Sosyal Hizmetler Akademisi ne zaman kurulmuştur?
Türkiye’de 1961 yılında sosyal hizmet eğitimi veren ilk eğitimi olan Sosyal Hizmetler Akademisi kurulmuş ve bu tarihten sonra sosyal çalışmanın diğer alanları gibi tıbbi sosyal çalışmanın da gelişmesi başlamıştır.
Tıbbi Sosyal Hizmet Uygulama Yönergesi”nin 12.maddesindesağlık kuruluşlarında görevli sosyal çalışmacıların görev ve sorumluluk alanları nasıl belirlenmiştir?
Tıbbi Sosyal Hizmet Uygulama Yönergesi”nin 12.maddesinde ise sağlık kuruluşlarında görevli sosyal çalışmacıların görev ve sorumluluk alanları şöyle belirtilmektedir;
- Hastaneye başvuran hastaların psiko-sosyal ve sosyo-ekonomik sorunlarını tespit eden, sorunlarıyla ilgili sosyal hizmet müdahalesini planlayan ve uygulayan, üniversitelerin dört yıllık sosyal hizmet bölümlerinden mezun sağlık personelidir.
- Sosyal çalışmacının görev ve sorumlulukları şunlardır:
- Mesleki çalışmalarını ilgili mevzuata uygun olarak yürütür.
- Hastaneden hizmet alan tıbbi sosyal hizmete ihtiyaç duyan hastalar için sosyal hizmet müdahalesini planlar ve uygular
- Hastalığa ve tedavi sürecine uyumda zorlanan hastaların uyumunu sağlamak için gerekli sosyal hizmet müdahalesinde
bulunur. - Hastanede yatarak tedavisi tamamlandığı halde ikametine gidemeyecek derecede düşkün ve kimsesi bulunmayan veya aileleri tarafından alınmayan hastaların ikametine nakillerini koordine eder. Bu kapsamda mahalli idarelerle koordinasyonu sağlar.
- Afetlerde, gerekli sosyal hizmet müdahalesini planlar ve uygular.
- Tıbbi sosyal hizmetle ilgili konularda hastane personeline, hasta ve hasta yakınlarına yönelik eğitimler yapar.
- Mesleği ile ilgili kongre, sempozyum, eğitim vb. toplantılara katılır, mesleki projeler planlar ve uygular.
- Rapor ve kayıtları gizlilik ilkesine uygun olarak tutar.
- Çalışmalarından birim sorumlusuna karşı sorumludur.
- Tek sosyal çalışmacı olması halinde birim sorumlusunun görevlerini yerine getirir.
- Birim sorumlusunca verilen diğer görevleri yerine getirir.
Türkiye'de hastanelerin sosyal hizmet birimine hangi konularda başvuru yapılmaktadır?
Türkiye’de tıbbi kuruluşlarda görevli sosyal çalışmacılarla yapılan bir çalışma, hastanelerde sosyal hizmet birimlerinin en çok şu konularda müracaat aldığı ortaya çıkmıştır:
- Hastane tedavi giderlerini karşılanamaması,
- Sosyal yardım gereksinimi,
- Tedavi süresince kalacak yer sorunu,
- Hastaneye kabulde tedavi giderlerinin ödenmesi ile ilgili sorunlar,
- Taburculukla ilgili planlama ve sorunlar,
- Aile içi psiko-sosyal sorunlar ve bunlara yönelik destek hizmetleri,
- Hastanede terk edilme,
- Tıbbi malzeme gereksinimi,
- Yeşil kartla ilgili sorunlar,
- Tedaviden daha etkin yararlanabilme isteği,
- Hastanın iş yeri ile ilgili sorunları,
- Tedaviyi kabul etmeme,
- Hastanın çocukları ile ilgili sorunlar,
- Diğer (istismar ve ihmal vakalarının tespit edilmesi).
1928 yılında hazırlanan rapora göre sosyal çalışmacının tıp alanında yaptığı ve yapacağı katkılar nelerdir?
1928 yılında yaşanan tecrübeler değerlendirilmiş ve bir rapor hazırlanmıştır. Bu raporda sosyal çalışmacıların sağlık alanında en fazla mesai harcadıkları konular ele alınmış ve sosyal çalışmanın tıp alanına yaptığı ve yapacağı katkılar aşağıdaki gibi değerlendirilmiştir:
• Hastanın genel sağlık sorunlarının doğru anlaşılabilmesi için bilgi güvenliği sağlamak,
• Sağlık sorunlarını hastanın anlayabileceği bir dilde kendisine, ailesine ve sosyal çevresine açıklanması,
• Hastanın ve yakınlarının rahatlaması ve huzuru için gerekli düzenlemelerin yapılması.
ABD’de bulunan Sosyal Çalışmacılar Ulusal Birliği (NASW), 2011 yılında yayınladığı çalışma kitabında,sağlık kuruluşlarındaki sosyal çalışmacıların belirlenen görevleri nelerdir?
- Hastaya konulan teşhisin bireyler ve ailelerde oluşturduğu duygular üzerinde çalışmalar yapmak,
- Tedavi sürecinde alınması gereken kararlara ilişkin hastaya ve yakınlarına danışmanlık yapmak,
- Hastaların hayatında etkili olan psiko-sosyal etkenlerin kapsamlı değerlendirmesini yapmak,
- Hastalık, olası tedavi seçenekleri ve bu seçeneklerin olası sonuçları konusunda hasta ve hasta yakınlarını bilgilendirmek,
- Hastaneye yatış sürecinde hastalara yardımcı olmak; hastalık ve tedaviyle ilgili hastada oluşan duygusal/sosyal değişimleri
gözlemlemek, - Sağlık ekibinde yer alan uzmanların görevleriyle ilgili hastalara bilgi vermek; hastayı ve ailesini doğru iletişim konusunda bilgilendirmek, hastaya ve aileye tıbbı bilgileri; bilgilerin anlamlarını açıklamak,
- Hastayı farklı sağlık hizmetleri konusunda bilgilendirmek (akut, subakut, kronik hastalıklar, evde bakım, yerel yönetimlerin verdiği evde bakım hizmetleri gibi),
- Hastalar ve onların psiko-sosyal özellikler hakkında hastane personeline eğitimler vermek,
- Sağlık hizmetinin sunumu sırasında; ilaç ve tedavi masrafları, tıbbi ekipman ve psikolojik destek gibi konularda hastaya, bilgi vermek; yardım alabileceği kaynaklara/kuruluşlara ilişkin açıklamalarda bulunmak; kaynaklara ulaşmasında hasta ve yakınlarına yardımcı olmak,
- Hastaların sahip olduğu tıbbi haklar konusunda hasta haklarının savunuculuğu yapmak
Günümüzde hastanelerde görev yapacak bir sosyal çalışmacının hangi konularda bilgisinin olması gerekmektedir?
Günümüzde hastanelerde görev yapacak bir sosyal çalışmacının aşağıda belirtilen konularda bilgisinin olması beklenmektedir:
- Temel tıbbi terminoloji (sık rastlanan hastalıkların isimleri, tedavi yaklaşımları ve ilaç bilgileri),
- Hastalıklar hakkında genel bilgi,
- Cinsel sağlık hakkında genel bilgi,
- Bağımlılık, obezite gibi sağlığı etkileyecek davranışlara ilişkin bilgi,
- Depresyon, yas, kayıp, anksiyete gibi sık rastlanan psikolojik sorunlara ilişkin bilgi,
- Yaşam süresi, davranış değişikliği ile ilgili temel kavram ve teoriler,
- Ücretli ve ücretsiz sağlık hizmetleri,
- Hasta hakları,
- Özellikle göçmenler, yoksulluk içinde yaşayan bireyler ve dezavantajlı grupların sık karşılaştıkları sağlık sorunları ve bu sorunları ortaya çıkaran çevresel koşullar,
- Müracaatçılara doğru bilgilendirme ve yönlendirme yapabilmek üzere yaşadığı çevrede yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları gibi farklı merkezlerin sağladığı imkânlara ilişkin bilgiler,
- Psiko-sosyal ve manevi değerlendirme yöntem ve aşamaları
- Çocuklara, yaşlılara, kadınlara yönelik istismarın gösterecek ipuçlarını fark edebilme becerileri,
- Travma, istismar mağduru olmak gibi kırılgan durumda olabilecek bireylerle sağlıklı iletişime geçebilme becerileri,
- Hastanede sağlık ekibi tarafından da gerekli görülen hastaların psiko-sosyal incelemelerinin yapılması.
Biyopsikososyal-Manevi Değerlendirme Yaklaşımı nedir?
Bireylerin sağlık durumlarını fiziksel, ruhsal, sosyal ve manevi yönlerden ele almayı amaçlayan yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre
sağlığın korunması ya da yeniden kazanılması sürecinde bireyin bu alanlardaki güçlü yönlerine başvurulması yararlı olacaktır.
Bir sosyal çalışmacı toplumdaki dezavantajlı gruplara yönelik savunuculuk çalışmalarını nasıl yapar?
Toplumda ekonomik ve sosyal şartlar dolayısıyla sağlık hizmetlerine erişimi kısıtlı olan ya da hizmet alma sürecindeki hakları konusunda bilgi sahibi olmayan kesimler bulunmaktadır. Sağlık hizmeti alma konusundaki hakları konusunda bu durumda olan bireyleri bilgilendirmek, gerekli destek ağlarının oluşumuna yardımcı olmak, sağlık personelleriyle iletişimi desteklemek gibi çalışmaların tümü “savunuculuk” rolü kapsamına girmektedir.
Sosyal çalışmacılar sağlık kuruluşlarında diğer sağlık personeliyle hangi yaklaşımlarla görev yapmaktadırlar?
Sosyal çalışmacılar sağlık kuruluşlarında diğer sağlık personeliyle çok-disiplinli, disiplinler arası ve disiplinler ötesi yaklaşımlarla görev yapmaktadırlar.
Cleora Roberts'ın doktorlar ve sosyal çalışmacıların sağlık ekibi içindeki rollerinin farklılıklarını hangi maddelerde listelemiştir?
Cleora Roberts(1989), doktorlar ve sosyal çalışmacıların sağlık ekibi içindeki rollerinin farklılıklarını gösteren 5 madde sıralamıştır. Bunlar;
- Doktorun hedefi hayat kurtarmak iken, sosyal çalışmacının odak noktası yaşamın süresinden ziyade kalitesi üzerindedir.
- Doktorlar test sonuçları gibi nesnel verilere göre karar alırken, sosyal çalışmacılar hastanın yaşadığı olaylara ilişkin geliştirdiği kişisel yorumlarını dikkate alır.
- Doktorlar sağlığı geliştirme ve mümkün olan en uzun yaşam süresine ulaşma hedefleriyle tedavi kararları alırken, sosyal çalışmacılar, kişinin kendi belirlediği tedavi amaçlarını teşvik etme amacındadır.
- Sosyal çalışmacılar genellikle, hastalarının ruhsal sorunlarıyla uğraşma konusunda kendilerini doktorlardan daha rahat hissederler.
- Sağlık ekibi içinde doktor idareyi elinde tutmaya; sosyal çalışmacı ise ekiple işbirliği yapmaya eğilimlidir
Sağlık alanında çalışan sosyal çalışmacılar için, müdahalelerinin hedef kitlesi ve hareket sahasını belirleyecek kaç temel nokta bulunmaktadır?
Sağlık alanında çalışan sosyal çalışmacılar için,müdahalelerinin hedef kitlesi ve hareket sahasını belirleyecek üç temel nokta bulunmaktadır. Bunlar; sağlık sorununu yaşayan bireyin kendisi, bireyin aile üyeleri ve bakım verenleridir.
Sağlık alanındaki müdahaleler kaç aşamada ele alınmaktadır?
Sağlık alanındaki müdahaleler, 3 aşamada ele alınmaktadır. Bunlar; önleme, tedavi ve hastalık etkilerinin azaltılması olarak
belirtilebilir.
Sağlık alanında 1. derece müdahaleler nedir?
Sağlık durumunda bozulmaya sebep olabilecek insan ve sosyal çevre temelli etkenlerin mümkünse tamamen ortadan kaldırılması, bu mümkün değilse olumsuz etkilerinin en alt düzeye çekilmesi amacıyla yapılır. Örneğin sigara, sağlık durumunda bozulmaya yol açtığı bilinen bir etkendir. Bireylerle, sigara bırakmasını sağlamak üzere çalışmalar yapmak, 1.derece müdahalelere bir örnektir.
Sağlık hizmetlerinde 2. derece müdahale nedir?
Bu aşamada sağlık durumuna ilişkin olarak ortaya çıkan bozulmanın, bireyin yaşamındaki olumsuz etkilerini azaltmak amaçlanır. Sağlık durumunda müdahaleyi gerektiren olumsuz durumun ilerlemesinin durdurulması da bir diğer amaçtır. Örneğin, sigara sebebiyle akciğerlerinde sorun oluşan ve bu sebeple hastanede yatmakta olan bir hastayla çalıştığınızı düşünelim. Sigara bağımlılığında, kanser teşhisi konulsa bile, hastaların 1/3’inin teşhisten sonra da sigara içmeye devam ettikleri bilinmektedir. Bu sebeple, hastanın doktor tavsiyesi üzerine derhal sigarayı bırakacağını düşünmek, her zaman geçerliliği olan bir beklenti değildir. Dolayısıyla bu aşamada sosyal çalışmacının yapacağı ilk çalışma, örneğin motivasyonel görüşme teknikleri konusunda eğitim almışsa sigara bırakma konusunda çalışma yapmak, hastanın çalışma ve sosyal yaşam şartlarının sigara alışkanlığı üzerinde ne şekilde etkili olduğunu anlayarak gerekirse bunlara ilişkin değişiklikler yapılması konusunda hasta ve ailesiyle çalışmalar yapmak olabilir.
Sağlık hizmetlerinde 3. derece müdahale nedir?
Hastalıkla yaşama konusunda beceriler geliştirmek, hastalığın birey üzerinde oluşturduğu sosyal ve ruhsal etkileri düzenlemek-
kontrol etmek gibi hedefleri olan çalışmalar söz konusudur. Bu aşamada bireyin ailesine de, hastalığın getireceği farklı ihtiyaçlarla nasıl başa çıkacakları, kendilerini ne tür bir sürecin beklediği gibi konularda da rehberlik edilmesi gerekebilecektir. 3.derece müdahaleler, genellikle etkileri yoğun olan, kronik ve kimi zaman da ölümcül olarak nitelendirilen hastalıklarda uygulanması gereken bir müdahaledir.
Sağlık alanında görevli sosyal çalışmacıların farkında olması gereken temel noktaların başında,niçin yoksulluk gelmektedir?
Sağlık alanında görevli sosyal çalışmacıların farkında olması gereken temel noktaların başında, yoksulluğun birey ve toplulukların sağlığı üzerindeki etkileri gelmektedir. Zira sosyal çalışmanın sağlık alanı içindeki etkinliği içinde yoksulluk ve yoksulluğun sonuçlarına ilişkin davranışlar, alışkanlıklar, yoksunlukların ortadan kaldırılmasına yönelik müdahaleler önemli yer tutmaktadır. Bir sağlık kuruluşunda karşılaşılabilecek ve sosyal çalışmacı müdahalesi gerektiren pek çok sorunun temelinde de yoksulluğa bağlı şartlar yer alacaktır.
Ortalama yaşam süresi nedir?
Bir organizmanın hayatta kalması, beklenen ortalama süreyi ifade eder. İnsan için ortalama yaşam süresi hesaplanırken, cinsiyet,
yaş, yaşanılan bölge gibi değişkenler hesaba katılmaktadır. Fiziksel etkenler yanında, sosyo-ekonomik eşitsizlikler ve sağlık hizmetlerine ulaşım imkânları gibi değişkenler de insanların ortalama yaşam süresini etkilemektedir.
Bir ülkedeki ortalama yaşam süresi ile sağlık durumu arasında nasıl bir ilişki vardır?
Ortalama yaşam süresi, bir ülkedeki genel sağlık durumu hakkında da bilgi veren en temel değişkenlerden biridir. Dolayısıyla ortalama yaşam süresi, bütün dünyanın kabul ettiği ve bir ülkedeki sağlık şartları konusunda fikir veren en net göstergedir.
Yoksullukla ilişkili sosyal şartların sağlık üzerindeki etkileri nasıl olmaktadır?
Yoksullukla ilişkili sosyal şartların sağlık üzerindeki etkilerine örnek olarak;
• İşsizlik, yoksulluk gibi şartlara bağlı olarak ortaya çıkacak sosyal dışlanma,
• Sağlıklı şekilde sosyalleşme şansı sunan spor tesisleri, kültürel faaliyetler gibi imkanları kullanamama sebebiyle kültürel
açıdan gelişme ve kendini gerçekleştirme, manevi ve ruhsal yönden gelişme imkanlarına ulaşamama,
• Bireyin verimli ve geliştirici sosyal ortamlara ulaşamaması gibi sebeplerle sağlıklı bir benlik algısı oluşturma, değer görme, değerli hissetme, kendini doğru ifade etme, hak arama, sosyal anlamda işe yarar ve topluma faydalı bir birey gibi hissetme şansı düşük olacaktır. Bütün bunlara bağlı olarak da kaygı, sinir, depresyon, zararlı alışkanlıklara yönelme, yaşadığı topluma karşı olumsuz hisler, yaşamın getireceklerine karşı ümitsizlik gibi sorunların ortaya çıkma riski artacaktır.
Sosyal epidemiyoloji nedir?
Epidemiyolojinin bir alt dalıdır ve ırk, cinsiyet, cinsel yönelim, sosyo-ekonomik statü gibi sosyal değişkenlerin sağlık üzerindeki
etkileri üzerine çalışmaktadır. Sosyal epidemiyoloji pek çok farklı disiplinle çalışır. Tıp sosyolojisi, sosyal demografi, sosyoloji gibi
pek çok farklı alanla birlikte çalışır.
Sosyal çalışmacının sağlık konusunda yaptığı müdahalelerde öncelikle hangi durumun yarattığı olumsuzlukları gidermek olmalıdır ve hangi noktaları hedeflemelidir?
Sağlık konusunda bu müdahaleler de öncelikle yoksulluğun olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırmaya yönelik olmalı ve
şu noktaları hedeflemelidir:
- Birey, aile, grup, topluluk ve örgütsel bazda ‘güçler ve kaynaklar’ yaklaşımıyla çalışmalıdır.
- Çalıştığı bütün grupların sosyal eşitsizlik ile davranış temelli olan sağlık sorunlarına yol açması muhtemel davranışları, alışkanlıkları ve ihtiyaçlarıyla ilgili olarak süreğen bir değerlendirme yaklaşımı içinde olmalıdır.
- Ruhsal, çevresel, ekonomik ve toplumsal düzeyde sağlık temelli davranışları teşvik edecek çalışmalar yapmalıdır.
- Mesleki çalışmaları, sosyal çalışmacının toplumun değişen yapısını ve bireylerin farklılaşan ihtiyaçlarını erken dönemde
fark etmesini sağlayacaktır. - Sağlığı tehdit eden davranışları sergileme konusunda toplumun dezavantajlı kesimlerinin daha büyük risk altında olduğu açıktır. Bu yüzden toplumsal yapıyı etkileyecek göç gibi değişimler karşısında doğabilecek yeni sorunlar ve bunlara yönelik geliştirilen yaklaşımlar konusunda dünyadaki örneklerin incelenmesi yerinde olacaktır.
- Sağlığı tehdit edebilecek davranışlar, belli topluluklar arasında daha yoğun olarak görülebilmektedir. Bunlar, sosyal hizmet
güçler ve ‘mücadeleler’ yaklaşımıyla ele alınmalıdır. Gruplar kendi içlerinde güçleri ve zorlayabilecek yönleriyle değerlendirilmelidir. - Bireylerin yaşamlarını etkileyebilecek, sağlık davranışlarını etkileyebilecek ve sosyal hizmet müdahalesini gerektirebilecek farklılıklar şunlar olabilmektedir; yaş, kültür, engellilik, cinsiyet, göçmenlik durumu, siyasal ideoloji, cinsel kimlik, ırk, din. Sosyal çalışma alanı var oluşuyla doğrudan ilişkili olarak bu farklılıkları değerli görür, toplum için zenginlik ve bir güç kaynağı olarak algılar.
- Sosyal çalışmacı, sağlık alanında çalışırken de sağlıkta eşitsizlik şartlarına karşı bireyler ve toplulukların savunucu rolündedir. Bu yüzden süreçlerde aktif olarak ve doktor, hemşire, psikolog, çocuk gelişimci gibi sağlık alanında çalışan diğer profesyonellerin birlikte çalıştığı takımda yer alması gerekmektedir.
Kültürel liyakat nedir ve sosyal çalışmacı için önemi nedir?
Sosyal çalışma içinde kültürel farklılıklara uyum sağlayabilme becerisi ise son derece önemlidir. “Kültürel liyakat” olarak isimlendirilen bu beceriye ilişkin bir tanımlama da, Kohli ve Faul (2010) tarafından yapılmıştır; “Kültürel liyakat, kabiliyet
ve becerilerin, farklılıklara saygı gösterilmesini sağlayacak ve farklı geçmişlerden gelen bireylerle etkili bir şekilde iletişim kurulabilmesini sağlayacak şekilde geliştirilmesidir”. Bu tanımla anlatılmak istenen, uzmanların, bireyler arasındaki farklılıklara
karşı açık ve saygılı olması şeklinde özetlenebilir. Bu bağlamda kültürel liyakat, sosyal çalışmacının farklı kültürlerde insanlarla çalışırken sahip olması gereken bilgi ve sergilemesi gereken becerileri kapsayan şemsiye bir kavramdır.
Sağlık okuryazarlığı nedir?
Bir hastaya tıbbi bir bilgi vermek istendiğinde, bireyin bu bilgiyi anlayıp, yorumlaması ve buna uygun davranış göstermesi olarak tanımlanır.
Göçmenlerin sağlıkla ilgili yaklaşım ve tutumları nasıldır?
Göçmenler, kırsal kesimde yaşayan kapalı gruplara benzer şekilde, sağlıkla ilgili inanç ve yaklaşımlarında katı olma eğilimindedir. Bunun yanında yeni bir sağlık davranışı kabullenmeleri ve sağlık davranışı sergileme ihtimalleri de daha düşüktür. Ek olarak
muhtemel düşük eğitim düzeyiyle doğru orantılı olarak ‘sağlık okuryazarlığı’ düzeyleri de düşük olabilir. Dil engeli sebebiyle de sağlık çalışanlarına kendilerini yeterince ifade edememe, söylenenleri gerektiği gibi anlamama şeklinde sorunların ortaya
çıkma riski yüksektir.