Sosyal Hizmet Yönetimi Dersi 1. Ünite Özet
Sosyal Hizmet Yönetimine Giriş
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Örgüt Kavramı
İnsanın tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır. Bunu karşılamak için insanlar bir araya gelip gruplar oluşturmaktadırlar. Oluşturulan bu gruplar da; her geçen gün değişen ve çeşitlenen ihtiyaçların karşılanmasında yetersiz kalmakta ve söz konusu ihtiyaçları karşılayabilmek için bir örgüte üye olmaya veya bir örgüt kurmaya yönelmektedirler. Örgüt, “belirlenmiş amaçları ortak çaba harcayarak gerçekleştirmek üzere bir araya gelen, gerekli araç, gereç, malzeme, yer ve tesisle donatılmış olan ve her birinin görev, yetki ve sorumluluğu belirlenmiş kişiler ve gruplardan oluşan yapı” şeklinde tanımlanabilir. Örgütü gelişigüzel oluşan bir topluluktan ayıran üç önemli özellik bulunmaktadır. Bunlar;
- Topluluğun oluşum şekli ve nedenleri,
- Bir araya gelen insanlar arasındaki ilişkilerin yapısı,
- Bir araya gelen insanlar arasındaki amaç ve değer paylaşımıdır.
Örgütler, kendisini diğer insan topluluklarından ayıran özelliklerine göre sınıflandırılabilir.
- Örgütler oluşum şekline göre;
- Doğal örgütler
- Biçimsel örgütler
Doğal örgütlerde toplumsal ilişkilerin yapısı duygusal bir nitelik taşımaktadır ve karşılıklı beklentiler üzerinde şekillenmiştir. Buna karşın biçimsel örgütlerde ise toplumsal ilişkiler ussal bir nitelik taşımakta, anlaşmalara dayanmakta ve açıkça tanımlanmış yükümlülüklerle şekillenmektedir. Doğal örgütlerde inanç ve değer paylaşımı güçlü ve oldukça belirgin bir görünüm taşırken, biçimsel örgütlerde göreceli olarak zayıf ve belirgin değildir. Doğal örgütler sosyal ve psikolojik nedenlerle kendiliklerinden oluşurken, biçimsel örgütler, planlı ve amaçlı bir biçimde bilinçli olarak oluşturulmaktadırlar.
- Gereksinimlere göre;
- Mal örgütler
- Hizmet örgütler
- Güvenlik örgütler
- Meslek örgütler
- Aracı örgütler
- Yapılarına göre;
- Mekanik örgütler
- Organik örgütler şeklinde ayrılır.
Yukarıda değinilen örgüt sınıflandırmaları dışında örgütleri amaçlarına göre şu şekilde sınıflandırmak da mümkündür:
- Ekonomik Amaçlı Örgütler
- Siyasi Amaçlı Örgütler
- Sosyal ve Kültürel Amaçlı Örgütler
Yönetim Kavramı
Bütünsel bir yaklaşımla yeni bir tanım vermek gerekirse yönetim, “örgüt amaçlarının etkili ve verimli olarak gerçekleştirilmesi amacıyla planlama, örgütleme, yürütme, koordine etme, denetleme fonksiyonlarına ilişkin kavram, ilke, kuram, model ve tekniklerin sistematik ve bilinçli bir biçimde ustalıkla uygulanmasıyla ilgili faaliyetlerin tümü” olarak tanımlanabilir.
Literatür çalışmalara bakıldığında, yönetim konusunda çok çeşitli kuramların geliştirildiği görülmektedir. Tarihsel gelişim açısından incelendiğinde, bu kuramlar üçe ayrılır. Bunlar; klasik, neo-klasik ve modern yönetim kuramlarıdır.
Klasik yönetim kuramı insanı “rasyo-ekonomik” olarak ele alır ve üç ayrı yaklaşımı vardır. Bunlar; Bilimsel Yönetim Yaklaşımı, Yönetim Süreci Yaklaşımı ve Bürokrasi Yaklaşımıdır. Neo-klasik kuram “sosyal insan” kavramını iki ayrı yaklaşım altında inceler. Bu yaklaşımlar; İnsan İlişkileri Yaklaşımı ve Davranışsal Yaklaşımdır. Modern yönetim kuramı ise “karmaşık insan” kavramını ortaya koymuştur. Bu kuramın temelini iki ayrı yaklaşım oluşturur. Bunlar; Sistem Yaklaşımı ve Durumsallık Yaklaşımıdır. Ayrıca klasik yönetim kuramı ile neo-klasik yönetim kuramında örgütü kapalı sistem olarak inceleyen yaklaşımlar söz konusu iken, modern yönetim kuramında ise örgütü açık sistem olarak inceleyen yaklaşımlar söz konusudur.
Yönetimin Görevleri:
Yönetimin dört önemli temel görevi vardır. Bunlar;
- Örgütün önceden belirlediği hedeflere ulaşması
- Çalışanları yönetme
- Yönetim işlevleri
- Örgütün amaçları doğrultusunda verimliliği ve etkililiği
Yönetimin İşlevleri:
Yönetim, belli politikalarla uyumlu olarak, açıkça ve net bir şekilde tanımlanmış hedeflere ulaşmak üzere örgütsel faaliyetlerin planlanması, örgütlenmesi, yönlendirilmesi ve denetim süreci olarak tanımlanabilir.
Planlama, yöneticilerin örgütsel hedefler belirlediği, bu hedeflere ulaşmak üzere atılacak adımları tanımladığı, belirlenen faaliyetleri yerine getirmek üzere belli kişilere veya birimlere sorumluluk verdiği, hedeflerle elde edilen sonuçları kıyaslayarak örgütsel başarıyı ölçtüğü ve düzenli olarak işletme planlarını gözden geçirdiği biçimsel bir süreç olarak tanımlanabilir.
Örgütleme, örgütsel amaçlara ulaşmak üzere gerçekleştirilen faaliyetlerin sistematik bir şekilde düzenlenmesi olarak tanımlanabilir.
Yöneltme kavramı, örgütsel amaçlara ulaşmak üzere işletme içerisinde çalışan bireylerin güdülenmesi, etkilenmesi ve yönlendirilmesi süreci olarak tanımlanabilir.
Denetim, hedefler üzerinden işletme performansının izlenmesi olarak tanımlanabilir. Örgütsel anlamda denetim fonksiyonu örgütün amaçlarına ve örgütsel özelliklere uyumu temsil etmektedir. Bu hedeflerden sapma olduğunda, sapmalara müdahale edilmesi ve düzeltici adımların atılması denetim sürecinin parçasıdır.
Örgüt içerisindeki denetim süreci, belli aşamalardan oluşmaktadır. Denetim sürecine ait aşamalar:
- Standartların belirlenmesi,
- Performansın ölçülmesi,
- Performans ile standartların karşılaştırılması,
- Sonuçların değerlendirilmesi ve düzeltici adımların atılmasıdır.
Yönetici Kavramı
Yönetici, örgütsel amaçlara ulaşmak üzere beşer, finansal ve bilgi kaynaklarının işletme içerisindeki tahsisini planlayan, örgütleyen, yönlendiren ve denetleyen kişi olarak tanımlanabilir. Bütün yöneticilerin ortak olarak paylaştığı nokta, ortak amaca sahip olan bir grup insanın çabalarından sorumlu olmalarıdır. Yöneticileri yaptıkları işlerin niteliğine, yönetim kademelerine ve güç kullanım biçimlerine göre değişik şekillerde sınıflandırmak mümkündür.
Yaptıkları İşlerin Niteliğine Göre Yönetici Türleri:
Fonksiyonel Yöneticiler , muhasebe, insan kaynakları, satış, finans, pazarlama gibi belli alanlarda uzmanlığa sahip olan çalışanları yöneten yöneticilerdir.
Genel yöneticiler ise daha karmaşık birimlerin faaliyetlerinden sorumlu yöneticilerdir.
Yönetim Kademelerine Göre Yönetici Türleri:
Alt kademe yöneticiler , ürünlerin ve hizmetlerin üretiminden doğrudan sorumlu olan yöneticilerdir.
Orta kademe yöneticiler , üst yönetimden gelen kapsamlı stratejiler ve politikaları alırlar ve bunları alt kademe yöneticilerin uygulaması için ayrıntılı hedeflere ve planlara dönüştürürler.
Üst düzey yöneticiler, bütün örgütü ilgilendiren hedefler, politikaları ve stratejileri geliştirirler.
Güç Kullanım Biçimlerine Göre Yönetici Türleri:
Gücü ve karar verme yetkisini kendilerinde toplayan yöneticilere otokratik yöneticiler denir.
Yetkiyi dağıtan ve bölüşen yöneticilere katılımcı yöneticiler denir.
Grubun kendi amaçlarını belirlemesi ve sorunlarını çözmesi için büyük ölçüde gruba dayanan ve güçten kaçınan yöneticilere özgür bırakıcı yöneticiler denir.
Yönetsel beceriler ve yöneticilerin sahip olmaları gereken yeteneklere baktığımız zaman, yönetsel beceriler, teknik beceriler, beşeri beceriler, kavramsal beceriler başlıklarıyla karşılaşırız.
Yönetsel beceriler açısından bir durum analizi yapmak gerektiğinde;
- Üst düzey yöneticiler, alt kademe yöneticilere göre daha fazla kavramsal becerilere sahip olmak durumundadır.
- Alt kademe yöneticilerin teknik becerileri daha yüksek olmalıdır.
- Beşeri becerilerin önem ve ağırlığı bütün yönetim kademeleri için yaklaşık olarak eşit düzeydedir.
Yöneticilerin mesleklerini etkin ve verimli bir şekilde yürütebilmeleri için sahip olmaları gereken yeterlikler şu şekilde sıralanabilir:
- Emrinde çalışanlarla iyi ilişkiler kurma
- Emrinde çalışanlara ilgili oldukları konularda bilgi verme
- Emrinde çalışanlardan ilgili oldukları konularda görüş alma
- Emrinde çalışanların kendi kendine çalışmasını sağlama
- Diğer temel görevleri ile uğraşacak zaman bulma
- Hiyerarşik kademede yükseldiği oranda daha az emir verme
- Emrinde çalışanların çalışmalarından haberdar olma
- Kuruluşu ile ilişkisini devam ettirme ve kuruluş çalışmalarından haberdar olma
- Daima emrinde çalışanların yanında olma
- Örgütü sık sık yerinde görme
- Emrinde çalışanların kendilerini kolaylıkla görebilmelerini kolaylaştırıcı önlemler alma
- Emrinde çalışanları anlama ve dinlemesini bilme
- Emrinde çalışanların görüşlerini alma ve bunları değerlendirme
- Emrinde çalışanları bilgilendirmek için özel bir çaba gösterme
- Geleceğe dönük programlarını daha önceden emrinde çalışanlara açıklama
- İşe aldığı personeli birbirine kaynaştırmak
- Örgüt içinde işbirliği duygusu yaratmak
İyi bir yönetici olabilmek için yöneticilerin yukarıda açıklaması yapılan tüm beceriler ile yeterliklere sahip olmaları zorunludur.
Yönetim ve Liderlik Arasındaki İlişki
Liderle yönetici arasındaki farklar kısaca şu şekilde gösterilebilir:
- Yönetici yönetir; Lider liderlik yapar.
- Yönetici sistemler ve yapı üzerine yoğunlaşır; Lider insanlar üzerine yoğunlaşır.
- Yönetici kontrole güvenir; Lider güven aşılar.
- Yönetici statükoyu kabullenir, Lider statükoya meydan okur.
- Yönetici otoriteye bağlıdır; Lider güçlü iradeye bağlıdır.
- Yönetici nasıl yapılacağını bilir; Lider öğretir.
- Yönetici kısa görüşlüdür; Liderin uzun bir perspektifi vardır.
- Yönetici “nasıl?” ve “ne zaman?” diye sorar; Lider “ne?” ve “niçin?” diye sorar.
- Yönetici işleri doğru yapmaya çalışır; Lider doğru işleri yapar.
- Yönetici taklit eder; Lider meydana getirir ve yeni şeyler bulur.
Liderliğin yönetimle ilişkisi oldukça yakındır ve birbirini tamamlar niteliktedir. Lider, başında bulunduğu grubun bütün çalışma yaşantısında, disiplin ve kurallar doğrultusunda grubu yönlendiren kişidir. Yönetim ise bir grubun ya da işletmenin belirlenen amaçlara ulaşmasında çaba harcama, ektin karar verme ve işbirliğinde bulunma sürecini uygulayanlardır.
Yönetici Olarak Sosyal Çalışmacı
Sosyal hizmet; bireylerin, ailelerin ve toplumların yaşadıkları çevre koşullarında, kontroller dışında gelişen sorunların önlenmesi ve çözümlenmesini sağlayan; maddi olan ve maddi olmayan ihtiyaçların karşılanmasını, sosyal refahın ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesini hedefleyen, mücadeleye dayalı dinamik bir meslektir. Bu meslek sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın bilimsel içerikli bir oryantasyonudur. Sosyal hizmet mesleğinin amacı; ülke ihtiyaçlarının yanı sıra evrensel ve ulusal değerleri benimseyerek ortak çalışma disiplini oluşturmaktır. Bu bağlamda bir yönetici olarak sosyal çalışmacıların da mesleklerin etkin ve verimli bir şekilde yürütebilmeleri için sosyal hizmetin kapsadığı bütün alanlar hakkında gerekli bilgiye sahip olmaları lazımdır. Sahip olunan bilginin mesleki beceriler dahilinde uygulama esnasında ortaya konulması gerekir. Sosyal çalışmacının her vaka için sosyal inceleme raporu hazırlayarak bu raporların dahil olduğu tüm olay örgüsünü mesleki donanımla çözebilmesi gerekir. Birey veya gruplar için terapi hizmetleri verebilme, mevzuata hakim olma, ekip çalışması yürütebilme sosyal çalışmacının uygulaması gereken bazı tutum, davranış ve mesleki yetkinliğidir. Bunların yanı sıra araştırma sonuçlarını takip etme, davranış bozukluklarını tanıma, liderlik yapabilme gibi becerilerinin olması gerekir. Kısaca söylemek gerekirse sosyal çalışmacının; mesleğinin gerektirdiği beceriler ile tutum, davranış ve meslek yetkinliklerine sahip olması, “insan, insan olduğu için, bir değere layıktır” felsefesini mesleki anlamda kavramış olması gerekir.