Sosyal Hizmet Uygulamaları Dersi 2. Ünite Özet
Sosyal Çalışma Yöntemleri
- Özet
Kavramlar
Sosyal Çalışmanın Ayırt Edici Unsurları
Sosyal etkinlik, kişilerin bireysel olarak ya da grup halinde toplumsal yaşamın bir bölümüne ilişkin yaptıkları etkinliklerdir. Bu kapsamda yer alan sosyal çalışma ise dört temel özelliği ile diğer sosyal etkinliklerden farklıdır;
- Sürekli olması
- Kurumsal olması
- Hak temelli olması
- Meslek olması
Sosyal çalışma gerektiğinde uygun müdahalenin yapılması için süreklilik arz eder. Bunun yanında kurumsal bir yapının da en temel özelliklerinden bir tanesi sürekli oluşudur. Kurumsallığın en temel özelliği söz edilen kurumlar gibi standart ve kurallara bağlı olmasıdır. Sosyal çalışmaların yürütüldüğü kurumlara bakıldığında bunların kural ve standartlara sahip olan kamu ya da sivil toplum kuruluşları olduğu görülür. Sosyal çalışmanın diğer ayırt edici özelliği olan meslek olmasıdır, sosyal çalışmaları mesleki açıdan diğer sosyal faaliyetlerden ayıran üç temel unsur vardır;
- Mesleki etik dahilinde yapılması
- Mesleki bilgi ve beceri ile uygulanması
- Sosyal çalışmacının yaşamına yön vermesi
Sosyal Çalışma Yöntemleri
Sosyal çalışmacı ve sosyal çalışmaya ihtiyaç duyan ve başvuran kimse olan müracaatçı arasındaki olumlu sonuçlar doğuran ilişki sürecine sosyal çalışma müdahalesi denir. Yöntem bir işin nasıl yapıldığıdır ve işin başarıya ulaşmasında gerekli olan etkin çeşitli yolları içermektedir. Bu yollar 1980’lere kadar Amerikan ekolünün içerdiği Genel Sosyal Çalışma Yaklaşımı içerisinde bireyle çalışma, grupla çalışma ve toplulukla çalışma şeklindeydi. Bunların yanında Genel Sosyal Çalışma Yaklaşımı içinde ek üç yöntem daha vardır. Bunlar;
- Sosyal çalışma mesleğinin yaptığı çalışmalar kapsamında gerekli gördüğü zaman yaptığı bilimsel araştırmalar olan sosyal çalışma hizmet araştırmaları,
- Verilen sosyal hizmetlerin kamu düzeyinden kuruluş düzeyine kadar her boyutta yönetimi olan ve sosyal araştırmacının bu yönetsel sürecin etkin katılımcısı olduğu sosyal hizmet yönetimi,
- Yerel topluluğu örgütleyip sorunları üzerinde bilinçlendirerek yerel ya da ulusal düzeyde yönetimleri bu soruna duyarlı kılma amacı taşıyan ve mezzo ya da makro düzeyde müdahaleleri içine alan sosyal eylem dir.
Uzmanlaşma yaklaşımında sosyal çalışmacılar sosyal hizmet alan kişilerin özelliklerine göre uzmanlaşmış kişilerdir. Örneğin; madde bağımlıları için yürütülen sosyal çalışmalarda bu alanın uzmanı yer alırken, mülteciler konusunda bu konuda müracaatçı olan kişilerin sorunları konusunda uzman bir kişi yer almaktadır.
Genelleyici Sosyal Çalışma Yaklaşımı ise sosyal çalışmanın yöntemine ilişkin temel bir değişiklik getirmiştir. Bu yaklaşımda diğer iki yaklaşıma göre müdahale edilen birim yerine, sosyal sorun vardır. Kısacası hedefe konulan bir soruna karşı farklı düzeyde yapılan müdahaleler söz konusudur. Bu düzeyler ise mikro, mezzo ve makro olarak üçe ayrılmaktadır. Dikkat edilmesi gereken husus içe birey, grup ya da toplulukla çalışma yöntemlerinin mikro, mezzo ve makro yöntemler içerisinde uygulanabilmesidir.
Mikro Müdahale : Birey, aile, grup ile doğrudan yapılan sosyal çalışmadır.
Mezzo Müdahale: Kurum odaklı çalışmadır.
Makro Müdahale: Sosyal politika odaklı çalışmadır.
Yöntemsel olarak üç yaklaşım karşılaştırıldığında; Genel yaklaşım ve uzman yaklaşımlarının birey tabanlı bir sosyal çalışma, Genelci yaklaşımın ise sorun tabanlı bir sosyal çalışma odaklı olduğu görülecektir.
Genelci Yaklaşımda Sosyal Çalışmacının Bilgi, Değer ve Beceri Seti
Örgütsel Yapı İçinde Çalışma
Kurulsam bir yapıya sahip olan sosyal çalışma, örgütsel bir yapıya sahip olmalıdır. Örgütsel yapı içerisinde çalışmakta sosyal çalışmacının bir becerisi olmalı ve kurumsal kimliğe yönelik doğru bir algıya sahip olmak ile aidiyet mesleki açıdan önem teşkil etmektedir. Örgütsel yapı içinde çalışmak, sosyal çalışmacının bulunduğu kurumu, o kurumun ait olduğu sistemi iyice tanıması, kurumunun kapasitesini ve örgütsel kültürünü öğrenmesi denmektir.
Eklektik Bilgi ve Uygulamada Kullanılışı
Sosyal çalışma kuramsal bilginin, alanda uygulanmasını gerektirir. Bu da deneyim ile bilgi arasındaki bağın önemini ortaya koymaktadır. Deneyimlerinden elde ettiği yaşantılarla ile sahip olduğu geniş bilgiyi uygulamaya doğru aktaran bir sosyal çalışmacının, müracaatçı kişilere daha etkili bir hizmet sunması kaçınılmazdır.
Sosyal çalışma süreci boyunca, çalışmacı soyuttan somuta ve somuttan soyuta geçişler yaparak kolaylaştırıcı bir değişim sürecinden sorumludur. Soyutlamanın amacı müracaatçının hayatında oluşturulmak istenilen değişim süreci için bir yol haritası oluşturmaktır. Soyutlamaların yapılması için ise gerekli olan iyi kuramsal bilgiye sahip olmak ve bunu uygulamaya dönüştürecek şekilde yorumlayabilmektir.
Mesleki Değerler
Değerler doğrudan gözlenemeyen ancak kişinin tercihlerini etkileyen olgulardır. Kişisel değerler;
- Kişinin kültürel mirası,
- Kişinin ait olduğu ya da ait olduğunu düşündüğü bireylerin ya da grupların kültürü,
- Kişisel deneyim,
- Kişinin insanlar ve insanın doğası hakkındaki genel kanısı ile şekillenir ya da değişir.
Bu dört faktör incelendiğinde sosyal çalışma açısından iki sorunsalın ortaya çıktığı görülmektedir;
- Sosyal çalışmanın değerleri ile bir birey olan sosyal çalışmacının geldiği kültürdeki değerler sistemi arasında çatışma,
- Sosyal çalışmacının kültüründen gelen değerleriyle müracaatçının değerler sisteminin çatışması.
Değerlerle ilgili sorunlar üzerine düşünülmedikçe aşılamaz. Etik mesleki ilkeler sorunların çözümü için sosyal çalışmacıların göz önünde bulundurması gereken ve uygulamalarında unutmamaları gereken olgulardır. Bunlar;
- Hizmet,
- Sosyal adalet,
- İnsan onuru ve değeri,
- İnsan hakları,
- İnsan ilişkilerinin önemi,
- Erdem,
- Uzmanlık,
- Farklılıklara saygı,
- Karşısındakini olduğu gibi kabul etmek,
- Yargılamama, önyargılardan arında,
- Objektiflik,
- Kişinin kendi kaderini tayin hakkı–çocuğun en yüksek çıkarıdır.
Eleştirel Düşünme
Eleştirel düşünme akıl yürütme, analiz ve değerlendirme gibi zihinsel süreçleri kapsayan, bir olay, oldu ya da duruma yönelik olarak farklı açıları görebilme yeteneğidir. Sosyal çalışmacının da;
- Yaşadığı topluma,
- Kendi kültürel mirasına,
- Toplumundaki sosyal hizmet sistemine,
- Çalıştığı kuruma,
- Kendisine,
- İktidar ilişkilerine,
- Yaptığı işe,
- Edindiği bilgiye
eleştirel bakabilmesi gereklidir.
Mikro, Mezzo ve Makro Düzeylerde Uygulama Becerileri
Sosyal çalışmada beceri çeşitli durumlara uygun müdahaleleri seçebilmeyi ve seçilen tekniklerin en doğru biçimde uygulanmasını içerir. Sosyal çalışma uygulamasında beceriler dörde ayrılmıştır:
- Bilgi toplama ve değerlendirme
- Profesyonel benlik kullanımı
- Birey, grup ve topluluklarla uygulama
- Değerlendirme
Bu beceriler kapsamında değerlendirilebilecek farklı özellikler ise mikro, mezzo ve makro düzeyde farklılık göstermektedir.
Bireylerle ilgili ve kişilerarası ilişki kurma becerilerini kapsayan bu beceriler; dinleme, sözlü iletişim kurabilme, sözsüz iletişim kurabilme (vücut dili), empati, içtenlik ve doğallık, mahremiyete saygı, profesyonellik, bireysellik ve sessizliktir. Kurum ve örgütlerle ile ilgili hizmetleri kapsayan mezzo beceriler ise; verimli telefon görüşmesi yapabilme, bilgisayar okuryazarlığı ve bilgi teknolojileri uzmanlığı, işyerinde etkili zaman kullanımı ve resmi yazı yazabilmedir. Son olarak ise toplum ve organizasyonlar ile ilgili becerileri kapsayan makro beceriler; insanları harekete geçirebilme, planlayıcılara ve politika yapıcılarla iletişime geçme, fon oluşturma, savunuculuk ve sözcülük yapabilme, düzenleme yapabilme becerileridir.
Bu becerilerin bireylere kazandırılmasına yönelik olarak uluslararası standartları Sosyal Hizmet Uzmanları Konseyi 1992 yılında Yetişek Politikası Bildirisi ile tespit etmiştir. Bunlar;
- Profesyonel sosyal hizmet pratiği bağlamında eleştirel düşünebilme.
- Sosyal hizmet mesleğinin etiği ve değerleri doğrultusunda, farklılığın pozitif değerini sayarak uygulama yapabilme.
- Kendisinin profesyonel kullanımını gösterebilme.
- Baskı ve ayrımcılığın biçim ve mekanizmalarını ve değişim stratejilerini anlama.
- Sosyal hizmet mesleğinin tarihini ve çağdaş yapı ve konularını anlama.
- Genelci sosyal hizmet anlayışının bilgi ve becerilerini her tür büyüklükteki sistem içinde anlama.
- Bireyin gelişimini ve davranışlarını etkileyen biopsiko-sosyal değişkenlerin bilgilerini uygulayabilme ve bireylerarası ve birey ile sosyal sistemlerarası ilişki ve etkileşimi anlamada kuramsal bilgiyi kullanabilme.
- Sosyal politikaların müracaatçı sistemleri, sosyal çalışmacılar ve kurumlara olan etkilerini çözümleyebilme.
- Araştırmaları değerlendirebilme ve bu bilgileri uygulayabilme ve süpervizyon altında kendi müdahale çalışmalarını değerlendirebilme.
- Nüfusun değişik kesimleri, meslektaşlar ve toplumun diğer üyeleri arasında değişik iletişim tekniklerini kullanabilme.
- Süpervizyonu genelci sosyal hizmet anlayışına uygun biçimde kullanabilme.
- Kurumsal yapılar ve servis dağıtma sistemleri içinde çalışabilme ve süpervizyon altında gerekli kurumsal değişimi arayabilmedir.
Süpervizyon
Meslek uzmanları ve elemanları arasında oluşan iletişimle birbirlerine sağladıkları danışmanlıktır. Süpervizyon sağlayan kişi süpervizör olarak anılır ve iki temel role sahiptir. Bunlar; kurumdaki çalışanların izlenerek kurumun hizmet standartlarını sağlayıp sağlamadıklarını kontrol etmek olan yönetsel süpervizyon ve sosyal çalışmacıların mesleki gelişimlerinin izlenmesi olan destekleyici süpervizyondur.
Mesleki Roller
Her meslek uzmanının, üzerine düşen görevi etkili biçimde gerçekleşmesi için o mesleğe özgü rolleri üstlenmiş olması gereklidir. Sosyal çalışmacılarında sahip olması gereken roller daha önce araştırılmış ve ortaya konulmuştur, bunlar;
- Arabuluculuk
- Savunuculuk
- Eğitmenlik
- Klinik Uzmanlık ve Danışmanlık
- Vaka Yöneticiliği
- İşyükü Yönetimi
- Çalışanları Geliştirme Rolü
- Yöneticilik
- Değişim Ajanlığı
- Profesyonelliktir.
Planlı Değişme Süreci
Değişim hayatın değişmez öğesidir. Değişim bireyin dışında yaşam şartlarında olup bireyi etkileyebileceği gibi, bireyin kendisinde olup, hem bireyi hem de çevreyi etkileyebilir. Bireyler hem çevrede hem de kendi iç dünyalarındaki bu değişime adapte olamadıklarında ya da direnç gösterdiklerinde sosyal çalışmacıya müracaat edebilirler. Sosyal çalışmacının yardımı ile yürütülen değişim sürecine planlı değişim süreci denir. Çünkü bir plan dahilinde istendik yönde bir değişim süreci oluşturulur. Bu planlı değişim süreci dört ana öge den oluşmaktadır, bunlar;
- Değişim ajanı sistemi
- Miracaatçı sistem
- Hedef sistem
- Eylem sistemi
Planlı Değişim Sürecinin Aşamaları
1. Bilgi Toplama
Sosyal çalışmacının güven ortamını oluşturduktan sonra, müracaatçının sorunlarını paylaşmasıyla başlayan ve planlı değişim için gerekli bilgilerin sağlandığı süreci ifade eder. Bu aşamada amaç, müracaatıyla bir ilişkiye başlamak, onun sorunları hakkında bilgi sahibi olmak, ne tür bir sosyal hizmete gereksinimi olduğunu anlamaktır.
2. Bilgiyi Değerlendirme
Müracaatçıdan toplanan tüm bilgiler içerisinde, hangilerinin istendik yönde bir etki uyandırmak için gerekli olduğunun, hangilerinin sorunların kaynağı ile ilişkili olduğunun tespit edilmesi aşamasıdır.
3. Sorunu Tanımlama
Bu aşamada önemli olan bireyin sorunlarını kendisiyle beraber tanımlamaktır. Kendi sorumlarının farkında olmasını sağlamak ve çözüm sürecinde etkin bir unsur olması için bireyin sorunun farkına varması gereklidir. Sorun mikro, mezzo ve makro düzeylerde tanımlanmalıdır.
4. Müdahale Planı
Müracaatçının ihtiyacı olan değişimler somut bir şekilde ortaya konulduktan sonra, değişime nasıl ulaşılacağı için sosyal çalışmacı ve müracaatçının bir eylem planı oluşturmaları sürecidir. Bu süreçte sosyal çalışmacı yasal çerçeveler kapsamında müracaatçıya uygun seçenekleri sunar ve etik ilkeler dahilinde ona bilgi sağlar.
5. Müdahale İçin Açık Bir İletişim Geliştirme
Müracaatçı ve sosyal çalışmacının görüşme sıklığı ve kimin hangi görevleri yerine getireceğinin açıkça paydaşlar arasında kararlaştırılmasıdır.
6. Müdahale Planını Uygulama
Sosyal çalışmacının istenilen değişime ulaşmak için bu değişime ilişkin hedeflere ait ölçütleri belirlemesi ile başlar. Ölçütlere ulaşmak için her etkinlik yerine getirilir ve süreç takip edilir.
7. Sonuçları Değerlendirme
Gelişim düzeyine göre etkinlikler arası geçişlerin yapılmasına karar verilmesini içerir.
8. Süreci İzleme ve Sonlandırma
Sosyal çalışma müdahalesini sonlandırmakta bir hazırlık gerektirir. Bu hazırlık sürecin izlenmesi yoluyla planlanır. Eski alışkanlıkların, planlı değişimi gölgede bırakmaması için dikkatli planlanması gereken bir süreçtir. Bu aşamada başlangıçtan son noktaya kadar olan değişimler vurgulanmalıdır. Sosyal çalışmacı, müracaatçıya güven aşılamalı ve gerektiğinde tekrar sosyal çalışmacıya başvurabileceğini belirtmelidir.