Akdeniz Uygarlıkları Sanatı Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Akdeniz’İn İlk Uygarlıkları Ve Sanatın Doğuşu
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Dünyadaki en eski mağara sanatı örneği hangi mağaradadır?
1994 yılında bulunan ve dünyadaki en eski mağara sanatını veren Chauvet-Pont-d’Arc (Şove) mağarasıdır.
Franko-Kantabrik Sanat nedir?
Sanat eserleri içeren mağaraların tümünün sistemli olarak incelenmesi sonucunda bu alandaki sanatın bir sanat ekolü oluşturduğu görülmüştür. Bu ilk sanat ekolü ise Franko-Kantabrik Sanat olarak adlandırılmıştır. Bölgesel farklılıkların bulunmasına karşın bu sanatın etkileri; Avusturya, İsviçre, İtalya, Çekoslovakya’ya kadar uzanmaktadır. Kuzeye doğru bazı sanat izleri Belçika, Almanya ve İngiltere’de de kendini gösterir.
Paleolitik ne demektir?
İlk uygarlıklar, insanlık tarihinin besin üretimi öncesi evrelerini kapsayan Yontma Taş Çağı (Paleolitik) içinde yer almıştır. Bu çağ, insanlık tarihinin %99’undan fazla süren bir dönemini temsil etmektedir. Bu son derece uzun sürmüş olan çağ boyunca insanoğlu, avcı-toplayıcı bir ekonomik modelle konargöçer bir yaşam biçimini sürdürmüştür.
Uygarlık sürecini başlatan ilk insanlar kimlerdir?
Uygarlık tarihi, insan soyunun yaklaşık 2,5 milyon yıl önce, dünya ikliminin günümüzdekinden tamamen farklı olduğu bir dönemde, ilk yontma taş aletini üretmesiyle başlamıştır. Bu olgu, buzul takkesinin tamamen dışında kalmış olan Doğu Afrika’da gerçekleşmiştir. Uygarlık tarihi sürecini başlatan ilk insanlar, Homo Hablisler’dir. Afrika Kıtasının dışındaki diğer kıtalarda henüz insan yaşamı yoktur. Biyolojik evrimleşmenin sonucu olarak Homo Habilis’leri izleyen ve iki yüzeyli alet (el baltası) teknolojisinin yaratıcıları olan Homo erectus’ların bazı grupları, yaklaşık 1,5 milyon yıl önce, Afrika beşiğinden çıkarak Anadolu üzerinden Asya ve Avrupa’yı iskân etmişler ve bu kıtalarda biyolojik ve kültürel gelişmelerini devam ettirmişlerdir. Homo habilis’ler ve Homo erectus’lar alt Paleolitik insanlarıdır. Bunları, yaklaşık olarak 200 bin yıl önce ortaya çıkan ve Orta Paleolitik insanları olan Homo
neandertalensis’ler (Neandertal adamı) izler.
Sanatın doğuşunun sebebi nedir?
Sanatın doğuşuna ilişkin görüşler çerçevesinde çoğu zaman sanatın çeşitli duygulardan doğan insan içgüdüsünün bir ürünü mü olduğu, yoksa av hayvanını çoğaltma, kolay avlanmayı ve üremeyi sağlama, bereketi arttırma ya da vahşi hayvanlardan korunma gibi nesnel uygulamalardan mı çıktığı tartışma konusu olmuştur. Esasen bu iki görüş, ne birbirinin zıttıdır, ne de birbirleriyle çelişir. Nitekim sanatın ilk kez ortaya çıktığı Paleolitik Çağ’ın sanatı incelendiğinde bu iki sürecin birbirini izledikleri görülür. Şöyle ki; entelektüel ve psişik evrim sonucunda insanda hayret, hayal ve birtakım sentezler yapabilme yeteneği gelişince, kendiliğinden etrafındakileri inceleme, sezme ve bu inceleme ve sezgiler sonucunda da gördüklerini, kavradıklarını içgüdüsel bir dürtüyle somutlaştırma gereksinmesi duyulmuştur. Daha sonraki bir aşamada insanoğlu kendindeki yaratma gücünü fark edince, bu gücün kökenini de bilmediğinden, onu mucizevî bir kudret olarak yorumlamış, böylece sanatı büyü, büyücülük ve sihir yolunda kullanmaya başlamıştır. Sanat ve din-büyü ilişkisi içinde büyü, doğaüstü kuvvetler üzerinde kurulmuştur ve insanın yaşamını düzenler.
Kazıma resim nedir?
Kazıma resim; sıyırma, döğme ve özellikle de az çok derin çizgilerle oluşturulmuş olan tasvirdir. Taş, kemik, boynuz, rengeyiği boynuzu, fildişi, diş gibi taşınabilir nesneler üzerine yapıldığı gibi kaya sığınaklarının duvarlarına ve açık havadaki kaya blokları üzerine de yapılırlar.
Heykelcilik nedir ve kaç çeşidi vardır?
Heykelcilik, birden fazla boyutu olan eserlerin yapımcılığıdır. Tasvirler oyma ya da yontma yoluyla gerçekleştirilirler. Alçak kabartma, yüksek kabartma ve heykelcik olmak üzere üç grupta toplanır.
Paleolitik heykeller arasında en ünlü olanı hangisidir?
Paleolitik’te heykelcikler daha çok kadın tasvirleri şeklinde karşımıza çıkmaktadır. 1909 yılında Aşağı Avusturya’da Willendorf’ta bulunan ve Willendorf Venüsü olarak adlandırılmış olan kadın heykelciği bu kategorideki en ünlü eserdir. 11 cm. boyunda olup kalkerden yontulmuştur. Göğüsler, karın, kalça ve baldırlar son derece gelişkin olup, yağlı bir görünüm sergilemektedir. Cılız olan kollar, göğüs üzerine yaslanmıştır. Kolların üzerindeki bir dizi nokta, bileziği andırmaktadır. Hafifçe öne doğru eğik olan başta saç, böğürtleni anımsatmaktadır. Venüsün başındaki bu görünüm, kıvırcık bir saçı betimler görünmektedir. Bu çıplak venüsün yontulduğu süngerimsi kalkerde kırmızı aşı boyasının izleri son derece açık bir biçimde görülmektedir.
Boyalı resim nedir?
Derinliği olmayan tek boyutlu eserdir. Boyalı resimler, kaya sığınaklarının duvarlarına ve açık havadaki kaya blokları üzerine yapılmışlardır. Tek bir renk ile yapıldıklarında tek renkli, birden fazla renk kullanıldığı zaman ise çok renkli resimlerdir. Figürü yalnızca boyalı konturla belirtmek; içini tamamen boya ile doldurmak; renkle doldurulan yüzeylerde birden fazla renk kullanmak; içi daha önce renklendirilmiş figürü siyah gibi koyu bir renk ile çevrelemek ya da içini noktalarla bezemek paleolitik sanatta saptanabilen bazı boyama şekilleridir.
Paleolitik dönemde boya kaç değişik şekilde uygulanmıştır?
Yontma Taş Çağı sanatçısı, hangi rengi hangi amaçla kullanmış olursa olsun, üç şekilde uygulamıştır:
Pat(macun) halinde
Toz halinde
Sıvı halde
Paleolitik sanat, tasvirlerin üzerine yapıldıkları yüzeyler ve yerler açısından nasıl gruplandırılır?
Paleolitik sanat, tasvirlerin üzerine yapıldıkları yüzeyler ve yerler açısından duvar sanatı (pariyetal sanat); kaya sanatı (rupestr sanat) ve taşınabilir sanat (mobiliye sanat) olmak üzere üç grupta toplanmaktadır.
Duvar sanatını tanımlayınız.
Duvar sanatı, mağaraların iç ve dış duvarlarına, taban ve tavanlarına çeşitli tekniklerle işlenmiş eserlerin oluşturduğu sanat grubudur. Duvar sanatının dağılımı, kaya sanatı ya da taşınabilir sanat kadar dağınık değildir ... Bir başka deyişle, sanatsal etkinlikler için elverişli mağaraların bulunması gerekir.
Kaya sanatı nedir?
Gün ışığına açık kaya altı sığınaklarının duvarlarına ve açık havadaki kaya blokları üzerine yapılmış sanat eserlerinin oluşturduğu sanattır. Paleolitik’e bağlanabilecek kaya sanatı, Franko-Kantabrik bölgede yok denecek kadar azdır. Diğer bölgelerde bulunanlar ise duvar sanatı kadar gelişkin bir sanat görünümünde değillerdir. Bu sanat grubu, Paleolitik Çağ sonrasında Mezolitik’te yaygınlaşır.
Taşınabilir sanatı tanımlayınız.
Üst Paleolitik insanlarının yaşadıkları mağaraların dolgularının çeşitli tabakalarından küçük buluntularla birlikte ele geçen ve çoğu kez büyüklükleri 10 cm’yi geçmeyen taş, kemik boynuz ve diş gibi maddeler üzerine yapılmış olan tasvirlerin oluşturduğu bir sanat grubudur. Bu gruba giren eserler, duvar ve kaya resimlerinin aksine, kolaylıkla bir yerden diğer bir yere taşınabilirler.
Figürler, işlenmemiş yoz parçalar üzerine yapıldıkları gibi şekillendirilmiş olan delikli çubuklar, savurgalar, kargılar, yarı yuvarlak çubuklar, kumando bastonları gibi alet ve silahlar üzerine de işlenirler. Heykelcikler ve kesilmiş kemik daireler de bu grup içinde yer alırlar.
Süje kelimesi Prehistorik sanatta ne anlama gelir?
Süje sözcüğü, prehistorik sanatta dar anlamıyla konu karşılığı olarak kullanılmaktadır.
Lascaux (Lasko) mağarasının duvarlarından biri üzerinde yer alan kuyu sahnesinde ne tasvir edilmiştir?
İnsan ve hayvanlar aynı sahne içinde resmedilmişlerdir. Sahnede avcı tarafından kargı ile yaralanmış ve kaçmakta olan gergedanın bağırsaklarını deştiği bir bizon yerde yatan avcıya saldırmaktadır. Avcının cinsel organı belirtilmiştir, başı da kuşbaşı şeklinde işlenmiştir. Ayak ucunda ikinci bir kargı; yanında ise tüneğe konmuş bir kuş bulunmaktadır. Bu kompozisyonda günümüze bağlanabilecek bir inanç ögesi bulunmaktadır. Şöyle ki; ölmüş olan avcının başının kuşbaşı şeklinde tasvir edilmiş oluşu ve tünek üzerinde bir kuşun bulunuşu, avcının ölür ölmez kuş haline dönüştüğü anlayışını yansıtıyor görünmektedir. Günümüzde de, ölen insanlarla kuş arasında bağ kurulmaktadır. Bu bağlamda ölenin arkasından ruhu kuş gibi uçtu söylemi
sıklıkla kullanılmaktadır. Bu yorum çerçevesinde düşünülecek olursa, kuş ile ruhun ilişkilendirilmesinin kökeni Üst Paleolitik’e kadar indirilebilir.
Üst Paleolitik sanatta işlenen konular önem sırasına göre nasıl sıralanmaktadır?
Üst Paleolitik sanatta işlenen ender konuların yanı sıra yoğun olarak işlenen konular, önem sırasına göre hayvanlar; insanlar; simgesel işaretler ve bitkiler olarak sıralanabilirler.
Paleolitik sanatta yoğun olarak işlenen hayvan türleri nelerdir?
Paleolitik sanatta yoğun olarak işlenen hayvan türleri; bizon (Bos pricus), öküz (Bos primigenius), at (Equus prezewalski), mamut (Elephas primigenius), kıllı gergedan (Rhinocerus tichorhinus), ayı (Ursus spelaeus), mağara aslanı (Felis spelaeus), rengeyiği (Rangifer tarantus), alageyik (Cervus elaphus), antilop (Antilop saïga) şeklinde sıralanabilir.
Kişneyen at başı heykelciği nerede bulunmuştur?
Mas d’Azil mağarasında bulunmuş olan kişneyen at başı heykelciği, bu hayvanın en güzel ve seçkin tasvirlerinden biridir. Rengeyiği boynuzundan yapılmış olup, Mas d’Azil mağarasında bulunmuştur. Bu başta sanatçı, doğanın bütün canlılığını, öldürdüğü hayvana karşı duyduğu sempatiyi büyük bir içtenlikle belirtmiştir
Paleolitik sanatta en sık görülen işaretler nelerdir?
Paleolitik sanatta en sık görülen işaretler; oklar, çeşitli çizgiler, geometrik motifler, negatif ve pozitif el izleri, kadın ve erkek cinsel organlarıdır. Bu işaretlerin pek çok anlamı olup, yorumlanmaları güçtür.