Sağlık Kurumları Mevzuatı Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Mevzuat Ve Sağlık Kurumları Mevzuatı İle İlgili Temel Kavramlar
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Sosyal kurallar nasıl ortaya çıkmıştır?
Tarihin ilk çağlarından beri topluluk halinde yaşayan insanoğlu, birbirleriyle ilişkilerinde bazı kurallara göre davranmak zorunda kalmıştır. Bu kurallar başlangıçta, ahlak ve görgü kuralları ile din kuralları olmuştur. Sosyal hayatın karmaşıklaşması, yapılacak işlerin ve görevlerin çeşitlilik kazanması ile yeni kurallara gerek duyulmuş ve “hukuk kuralları” ortaya çıkmıştır. Bu kuralların tümüne birden sosyal kurallar adı verilir.
Hukukun kaynakları arasında olan 'doktrin' ne anlama gelmektedir?
Doktrin, azılı olmayan örf ve adet hukuku ile mahkemelerin içtihatları ve bilimsel çalışmaların ürünüdür ve bilimsel içtihat olarak da bilinir.
Mevzuat olarak bilinen yazılı hukuk kuralları ne tür belgelerden oluşmaktadır?
Mevzuat, Anayasa’daki ilgili hükümlere aykırı olmamak kaydıyla çıkarılan kanunlar ile bu kanunlara aykırı olmamak üzere yürürlüğe konan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, yönetmelik, yönerge, genelge ve diğer yazılı metinlerden oluşur.
'Sağlık mevzuatı' nelerden oluşmaktadır?
Sağlık mevzuatı, kişinin ruhen ve bedenen iyilik halinde olması amacıyla çıkarılan yasal düzenlemeler ile çeşitli yasal düzenlemelerde yer alan ve sağlık ile ilgili olan hükümlerden oluşmaktadır. Başka bir deyişle sağlık mevzuatı, sağlık kurumları, sağlık hizmetleri ve sağlık personeli hakkında çok sayıda kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, uluslararası antlaşma, yönetmelik, tebliğ, yönerge, genelge vb. gibi hukuki belgelerden oluşur.
Hukukun maddi kaynağını oluşturan unsurlar nelerdir?
Hukukun maddi kaynağı, hukuk kurallarının kaynağını belirtmektedir. Hukuk kurallarının oluşmasına neden olan her türlü toplumsal ve fikri veri, hukukun maddi kaynağını oluşturmaktadır. Diğer bir ifade ile hukukun maddi kaynakları, hukuk kurallarının özünü veya varlık nedenini oluşturan, bu kuralları yaratan temel öğelerdir. Aslında hukukun maddi kaynağı sorunu, hukukun dışında kalır. Daha ziyade hukuk felsefesinin veya sosyolojisinin inceleme alanına girer.
Hukukun şekli kaynaklarını oluşturan unsurlar nelerdir?
Hukukun şekli kaynakları, hukuk kurallarının ortaya çıkış şekilleriyle ilgilidir. Hukuk kurallarının ortaya çıkarken aldıkları biçim hukukun şekli kaynağını oluşturmaktadır. Buna uygun olarak da, hukuk kurallarının ortaya çıkarken büründükleri bu şekillerin bütünü pozitif hukuku meydana getirmektedir.
Hukukun şekli kaynaklarından asli (bağlayıcı) kaynakları oluşturan unsurlar nelerdir?
Asli (bağlayıcı) kaynaklar, mevcut ve uygulanması zorunlu hukuk kurallarından oluşmaktadır.
Hukukun şekli kaynaklarından yardımcı kaynakları oluşturan unsurlar nelerdir?
Yardımcı kaynaklar ise, ilmi içtihatlar (bilimsel görüşler-doktrin), mahkeme içtihatları ve mukayeseli hukuk kurallarından oluşur. Medeni Kanun’un 1. maddesinin 3. fıkrasına göre, “hâkim karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır”. Bu hükümle, hâkimin karar verirken faydalanacağı yardımcı kaynaklara işaret edilmiştir. Hâkimin yararlanacağı bu kaynaklar doğrudan kaynak olmadığından bağlayıcı değildirler.
"Normlar hiyerarşisi" veya "hukuk düzeni piramidi" neye denir?
Anayasa, kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, yönetmelik gibi normlar bir hukuk düzeninde yan yana veya rastlantısal bir şekilde bulunmazlar. Bunlar arasında hiyerarşik bir sıralama vardır. Üstünlük sırasıyla anayasa, kanun / OHAL döneminde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, olağan dönemde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, yönetmelik şeklinde sıralanırlar. Bu normların arasında astlık-üstlük ilişkisi vardır. Buna “normlar hiyerarşisi” veya “hukuk düzeni piramidi” denir. Bu hiyerarşide alt basamakta yer alan norm geçerliliğini üst basamakta yer alan normdan alır ve dolayısıyla ona uygun olmak zorundadır. Örneğin, bir kanun geçerliliğini anayasadan alır ve anayasaya aykırı olamaz.
Maddi anlamda anayasa nasıl tanımlanabilir?
Maddi anlamda anayasa, devletin temel organlarının kuruluşunu ve işleyişini belirleyen hukuk kurallarının bütününe denir. Buna göre, bir kuralın anayasa kuralı olup olmadığı içeriğine ve düzenlediği konuya bakılarak belirlenir. Eğer, söz konusu kuralın içerik itibariyle devletin temel organlarının kuruluşuyla veya işleyişiyle ilgili olduğu sonucuna ulaşılırsa, bunun anayasal nitelikte olduğu söylenir.
Şekli anlamda anayasa nasıl tanımlanabilir?
Şekli anlamda anayasa ise, normlar hiyerarşisinde en üst sırayı işgal eden, kanunlardan farklı ve daha zor usulle konulup değiştirilebilen hukuk kurallarının bütünü olarak tanımlanmaktadır. Buna göre, bir kuralın anayasa kuralı olup olmadığına içeriğine bakılarak değil, o kuralın bulunduğu yere, yapılış ve değiştiriliş biçimine bakılarak karar verilir. Eğer bir kural, normlar hiyerarşisinde en üstte yer almaktaysa ve kanunlardan daha zor bir usulle değiştirilebiliyorsa, o kural içerik olarak neye ilişkin olursa olsun bir anayasa kuralıdır.
Şekli anlamda anayasa tanımının geçerli olması ve esas alınmasının nedeni nedir?
Şekli anlamda anayasa tanımının geçerli olması ve bu tanımın esas alınma. Bunun sebeplerinden birisi, maddi anlamda anayasa tanımının oldukça belirsiz ve yazarların kişisel tercihlerine bağlı bir tanım olmasıdır. İkinci sebep ise, maddi anayasa anlayışının hukuki değerden yoksun olmasıdır. Zira, hukukta anayasal kanunlar ile adi kanunları ayıran ölçüt sadece şekil bakımındandır. Sonuç olarak anayasa, şekli anlamda tanımlanabilir.
"Asli kurucu iktidar" tarafından yapılan anayasa ne anlama gelmektedir?
Anayasalar, yeni bir devletin kurulması ya da bir devletin kuruluşunu yenilemesi sırasında yapılırlar. Bu gibi zamanlarda egemen güç olarak ortaya çıkan kurucu iktidar, temsil ettiği sınıf ve zümrenin felsefe ve siyasi anlayışına uygun bir anayasa hazırlar. Buna anayasa literatüründe “asli kurucu iktidar” tarafından yapılan anayasa denilmektedir.
"Tali kurucu iktidar" tarafından yapılan anayasa ne anlama gelmektedir?
Mevcut bir anayasanın, bizzat bu anayasanın öngördüğü kurallar çerçevesinde değiştirilmesine ise, “tali kurucu iktidar” tarafından yapılan anayasa denilir. Burada yeni bir anayasa değil, bir anayasanın bütününün veya bazı kurallarının yine anayasanın öngördüğü şekilde değiştirilmesi söz konusudur.
"Yumuşak anaysalar" ne tür anayasalardır?
Yumuşak anayasalar, normal yasalar gibi yapılan ve kolayca değiştirilen anayasalardır. Bu türe örnek olarak İngiliz Anayasası gösterilebilir.
"Katı anaysalar" ne tür anayasalardır?
Katı anayasalar, sıradan yasaların yapılışındaki yöntemlerden daha farklı ve daha kanıtlayıcı yöntemlerle yapılan anayasalardır. Katı anayasaları genellikle kurucu meclisler yapar. Bu anayasaların değiştirilmesi de güçleştirilmiştir. Bu tip anayasa yapmanın nedeni, yasama organının anayasayı kolaylıkla değiştirmesini önlemek içindir.
Kanun kavramının maddi kriterde tanımı nedir?
Maddi kriterde, bir işlemin kanun olup olmadığı içeriğe bakılarak belirlenmektedir. Maddi kritere göre, bir işlemin genel, sürekli, objektif ve gayri şahsi kurallar içeriyor olması, onun kanun olarak nitelendirilmesi için yeterlidir.
Kanun kavramının şekli kriterde tanımı nedir?
Şekli kriterde, bir işlemin kanun olup olmadığı içeriğinden hareketle değil, hangi organ tarafından ve hangi usulle yapıldığına bakılarak belirlenmektedir. Şekli kriterde, bir işlemin içeriği onun kanun olarak nitelendirilmesini gerektirmez. Kanun, ancak yasama organı tarafından Anayasa’da öngörülen usullerle kanun adı altında yapılan işlemlere denir. Yasama organı tarafından kanun yapma usulüne göre kabul edilen her işlem bir kanundur.
Kanunların ortak özellikleri nelerdir?
Kanunların üç ortak özelliği bulunmaktadır. Bunlar: yazılı olma, genel ve soyut olma ve sürekli olmadır.
Kanun yapma hangi süreçten geçer?
Kanun yapma yetkisi TBMM’ne aittir. Anayasaya göre kanun teklif etmeye milletvekilleri yetkilidir. Kanun tekliflerinin TBMM'nde görüşülme usul ve esasları iç tüzükle düzenlenmektedir.
Kanun teklifleri Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'te belirlenen usul ve esaslara göre hazırlandıktan sonra TBMM Başkanlığı'na sunulur. TBMM İçtüzüğü’ne göre, kanun teklifi Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeden önce, Meclis Komisyonlarında görüşülür. Komisyondan geçen ve Millet Meclisi Genel Kurulu’nun gündemine alınan teklifler öncelik sırasına ve Meclis İçtüzüğü’nde belirtilen usule göre görüşülür.
Kanun tekliflerinin görüşülmesi için üye tam sayısının en az üçte birinin genel kurula katılması gerekir. Buna “toplantı yeter sayısı” denir.
Görüşme aşamasından sonra kabul aşaması gelir. Bu aşamada oylama yapılır. Kanunun kabul edilmesi için TBMM Genel Kurulu’nda toplantıya katılanların salt çoğunluğu tarafından kabul edilmesi gerekir. Buna da “kabul yeter sayısı” denir. Ancak kabul yeter sayısı hiçbir şekilde üye tam sayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz.
Mecliste görüşülüp kabul edilen kanunlar, Meclis Başkanı tarafından Cumhurbaşkanı’na gönderilir. Cumhurbaşkanı, TBMM tarafından kabul edilen kanunları on beş gün içinde yayımlar.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yapılan düzenlemeler nelerdir?
Üst kademe kamu yöneticilerinin atanmalarına ilişkin usul ve esaslar; bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri, ve yetkileri; teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatının kurulması gibi konular Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir.
Yönetmeliklerin tanımı nedir?
Yönetmelikler, devlet örgütü içinde bulunan çeşitli kurum ve kuruluşların daha ziyade kendi iç bünyelerini ilgilendiren, çalışma usullerini düzenleyen kurallar bütünüdür.
Yönetmelikler kim tarafından ve neden çıkarılır?
Yönetmelikler, Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri tarafından, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere çıkarılırlar. Görüldüğü gibi, bakanlıklar dışında, kamu tüzel kişilerine de yönetmelik yapma yetkisi verilmiştir. Örneğin, belediyeler, üniversiteler, kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT’ler) kendi görev alanlarını ilgilendiren konularda böyle düzenlemeler yapabilirler.
Yönetmeliklerin konusu nedir?
Yönetmeliklerin konusu, Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamaktır. Dolayısıyla yönetmeliklerin sebep unsurunu, bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi oluşturur. Bir kanunla daha önceden hiçbir şekilde düzenlenmeyen bir alanda yönetmelik çıkarılması mümkün değildir. Yönetmelikler bu anlamda kanuna dayanmak zorundadır.
"Uluslararası antlaşmalar" ne tür yazılı hukuk kaynaklarıdır?
“Uluslararası antlaşmalar”, iki veya daha fazla devlet tarafından akdedilmiş olan ve Türkiye’de Cumhurbaşkanı’nın onayıyla Resmi Gazete’de yürürlüğe konulan bağlayıcı hukuk kurallarıdır. Türkiye’de usulüne uygun olarak onaylanmış ve yürürlüğe konulmuş uluslararası antlaşmalar kanun değerindedir. Yani bu antlaşmalar kanun gibi bağlayıcıdırlar. Usulüne uygun yürürlüğe konulmuş antlaşmaları mahkemeler ve idari makamlar aynı kanun gibi uygulamak zorundadırlar. O nedenle Türkiye’de onaylanmış ve yürürlüğe konulmuş antlaşmalar Türk hukukunun bir kaynağıdır.
"İçtihadı birleştirme kararı" ne tür yazılı hukuk kaynaklarıdır?
“İçtihadı birleştirme kararı” denilen kararlar, yasama organı veya İdare tarafından değil, yüksek yargı organlarınca oluşturulan ama uygulamada kanun gibi etki doğuran hukuk kaynaklarıdır. Bilindiği üzere içtihat, mahkemelerce verilen kararlardan çıkan hukuk kurallarına denilmektedir. Ancak hukuk sisteminde mahkeme kararlarının bağlayıcı olmadığı, sadece yol gösterici nitelikte yardımcı kaynak olduğu kabul edilmektedir. Bununla birlikte ortada mevzuatta öngörüldüğü şekliyle bir içtihadı birleştirme kararı var ise, bunlar bağlayıcılıkları nedeniyle bir nevi yazılı kaynak niteliği kazanmış olmaktadırlar.