aofsoru.com

Halk Sağlığı Dersi 2. Ünite Özet

Üreme Sağlığı, Kadın/Anne Sağlığı Ve Çocuk Sağlığı

Üreme Sağlığı

Üreme sistemi işlevleri ve süreci ile ilgili sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, tüm bunlara ilişkin fiziksel, mental ve sosyal yönden tam bir iyilik hâlinin olmasıdır.

Üreme Sağlığının Amaçları

Üreme sağlığının amaçları şöyle sıralanabilir:

  • Kadın ve erkeklerin cinsel sağlık ve üreme haklarını sorumlu şekilde kullanmaları için gereksinim duyulan bilgilerin ve eğitimlerin verilmesi, bunlarla ilgili sağlık hizmetlerine ulaşabilmelerinin sağlanması,
  • Üreme sağlığı ve aile planlaması ile ilgili gereksinimlerin karşılanması ve bireylerin bunlara ulaşmalarının sağlanması,
  • İstenmeyen gebeliklerin ve sağlıksız düşüklerin önlenmesi,
  • Cinsiyetler arası eşitliğe dayanan cinselliğin gelişmesinin sağlanması,
  • Erken yaştaki evlilik ve erken yaştaki gebeliklerin önlenmesi,
  • Yüksek riskli gebeliklerin saptanması ve izlenmesi ile sağlıklı anne ve çocuk için gerekli tıbbi girişimlerin yapılması,
  • Cinsel yolla bulaşan hastalıkların önlenmesi, tedavilerinin sağlanması, komplikasyonlarının ortadan kaldırılması,
  • Erkeklerin katılımlarının sağlanması,
  • Anne sütünün ve emzirmenin teşvik edilmesi,
  • İnfertilitenin önlenmesi ve çiftlerin çocuk sahibi olmaları için gerekli sağlık hizmetlerine ulaşabilmelerinin sağlanması,
  • Gençlerin cinsel sağlık konularında eğitimlerinin yapılması, konu hakkında hizmet ve danışmanlık alabilmelerinin sağlanması,
  • Yaşam boyu cinsel yaşamın devamının her iki cins için de sağlanması.

Aile Planlaması

Aile planlaması, çiftlerin istedikleri sayıda, istedikleri zamanda, anne ve çocuk sağlığı için uygun aralıklarla çocuk sahibi olmalarının sağlanması demektir. Aile planlaması nüfusu azaltmaya, nüfus artış hızını düşürmeye çalışan bir yaklaşım değildir. Tam tersine başta anne olmak üzere, bebek/çocuğun ve toplumun sağlığını korumayı hedefleyen, sağlıklı üremeyi sağlayan, dolayısıyla aşırı doğurganlık, istenmeyen gebelikler, uygunsuz/sağlıksız düşükler, riskli gebelikleri önleyerek nüfusun/toplumun sağlıklı olmasını sağlayan bir anlayıştır.

Aile Planlamasının Yararları

Anne Sağlığı Üzerine Olumlu Etkileri

  • İki gebelik arasındaki sürenin anne sağlığı için risk oluşturmayacak şekilde düzenlenmesini sağlar. Bu süre en az 2 yıl, ideali de 3 yıl olmalıdır.
  • Aşırı doğurganlığı önler. Kadının 4 ve üzeri doğumlarında ölüm ve hastalık riski artar.
  • Riskli gebelikleri önleyerek kadının sağlığını ve yaşamını korur.
  • İstenmeyen gebelikleri ve sağlıksız düşükleri önler.
  • Erken veya geç yaştaki gebelikleri önler.
  • Anneyi aşırı doğurganlık, istenmeyen gebelik, riskli gebeliklerden koruduğu için annenin ruh sağlığına da olumlu katkısı söz konusudur.
  • Anne ölümlerini önler.
  • Toplumda sağlıklı anne, kadın ve çocuk sayısı artar.

Çocuk Sağlığı Üzerine Olumlu Etkileri

  • İstenmeyen gebelikler nedeniyle istenmeyen bir çocuğun dünyaya gelmesine engel olur.
  • Erken ve geç yaşta gebe kalan kadınların çocuklarında sağlık sorunları daha sık ve kalıcı olabilir. Bunları önler.
  • Sağlıklı doğan bebek sayısı artar.
  • Aşırı doğurganlık, riskli gebelikler vb. sonucu bebek ölümlerinin olmasını engeller.
  • Bebekler çok kısa aralıklarla doğmayacağı için daha sağlıklı olurlar.
  • Ebeveynler çocuklarına daha fazla ilgi gösterebilirler, ekonomik gereksinimler ve eğitim olanakları sağlayabilirler. Bunlardan dolayı çocuğun ruh sağlığı korunabilir ve geliştirilebilir.
  • Çocuklar daha iyi beslenme, barınma ve bakım olanaklarına sahip olabilirler.

Toplum Üzerine Olumlu Etkileri

  • Kadınların ve çocukların sağlıklı olması sonucu sağlıklı bir toplum oluşur.
  • Etkili olarak aile planlaması uygulayan toplumlarda nüfus dengeli ve planlı bir şekilde artar.
  • Kadın ve çocuk sağlığı için harcanacak tedavi giderleri azalır.
  • Ekonomik kaynakların daha planlı ve verimli kullanılmasına yardımcı olur.

Gebelikten Korunma

Aile planlaması yöntemleri kullanılarak gebeliğin önlenmesine “kontrasepsiyon”, bu amaçla kullanılan yöntemlere de “kontraseptif yöntemler” denir. Kontraseptif yöntemler şunlardır:

  • Geleneksel Yöntemler;
    • Geri Çekme (Coitus İnterruptus),
    • Takvim Yöntemi,
    • Haznenin İçinin Yıkanması (Vaginal Duş),
    • Emzirme (Laktasyon Amenore).
  • Modern Yöntemler;
    • Doğum Kontrol Hapları (Oral Kontraseptifler),
    • Gebeliği Önleyici İğneler (Enjektabl Kontraseptifler),
    • Deri Altı Kapsülleri (İmplantlar),
    • Rahim İçi Araç,
    • Diyafram,
    • Kadın Kondomu (Kadın Prezervatifi),
    • Spermisidler (Spermleri Öldüren Tablet ve Fitiller),
    • Kadında Tüplerin Bağlanması (Tüp Ligasyonu),
    • Erkek Kondomu (Prezervatif),
    • Erkekte Sperm Kanallarının Bağlanması (Vazektomi).

Geleneksel Yöntemler

Geri Çekme (Coitus İnterruptus): Cinsel ilişki sırasında, erkeğin cinsel organının (penisin) boşalmadan (ejakulasyon) önce hazneden (vajina) çıkarılarak meninin dışarı boşaltılmasına dayanan bir yöntemdir.

Takvim Yöntemi: Yumurtlamadan (iki âdet döneminin ortalarına rastlayan günler) 3 gün öncesi ve 3 gün sonrası dönem gebe kalma olasılığının en yüksek olduğu dönem olduğu için, bu dönemde cinsel ilişkiye girilmemesi esasına dayanır.

Haznenin İçinin Yıkanması (Vajinal Dusş): Cinsel ilişkiden sonra kadının vajeninin su, hatta bazen sabun ile yıkamasıdır.

Emzirme (Laktasyon Amenore): Doğumdan sonra, ilk 6 ay boyunca anne, bebeğini sadece anne sütü ile beslerse su dâhil ek gıda vermezse, annede yumurtlama gerçekleşmeyebilir. Bu durumda cinsel ilişki olsa dahi gebelik oluşmaz.

Modern Aile Planlaması Yöntemleri

Doğum Kontrol Hapları (Oral Kontraseptifler: OKS): OKS’nin içeriğinde progesteron ve/veya östrojen adı verilen hormonlar vardır. OKS östrojen ve progestron birlikte varsa bunlara “kombine haplar/OKS”, sadece progesteron varsa “mini hap” adı verilir. Kombine OKS etkisini yumurtanın oluşumunu (ovulasyonu) engelleyerek, tüplerin hareketini arttırarak yumurtanın (ovum) hızla taşınmasını/atılmasını sağlayarak, rahim (uterus) içinde ödem oluşturarak yumurta ile spermin birleşmesinden oluşan zigotun rahime yerleşmesini engelleyerek ve rahim ağzındaki salgıları (servikal müküs) kalınlaştırarak spermin rahme geçişini engelleyerek gösterir.

Gebeliği Önleyici İğneler (Enjektabl Kontraseptifler): Her ay ve üç ayda bir yapılan iki türü vardır. Üç aylık enjeksiyonlarda progesteron varken aylık enjeksiyonlarda progesterona ek olarak östrojen de bulunur. Üç aylık iğnelerin etkisi mini haplara, aylık iğnelerin etkisi kombine OKS’lere benzer. Gebeliği önlemede başarısı %99 gibi yüksek bir değerdedir.

Deri Altı Kapsülleri (İmplantlar): Kibrit çöpü gibi silikon yapılı ürünlerdir. Kolun iç kısmına, cilt altına yerleştirilir. Bu nedenle eğitimli sağlık personelince uygulanması gerekir. Gebelik şüphesi olmayan herhangi bir günde, tercihen âdetin ilk 7 günü içinde uygulanır.

Rahim İçi Araç (Spiral): Rahim içi araç (RİA), polietilen esnek materyalden yapılmış, rahim içine sığacak büyüklükte tasarlanmış T şeklinde bir alettir. Plastik gövdenin etrafına bakır tel sarılıdır. Bazı RİA’larda bakır yerine progesteron hormonu eklenmiştir.

Diyafram: Servikse (rahim ağzı) yerleştirilen, ince plastikten yapılmış bir çeşit kapaktır. Spermlerin rahme geçişini engelleyerek gebelikten korur.

Kadın Kondomu (Kadın Prezervatifi): Kadının kullandığı ince poliüretandan yapılmış esnek ince bir kılıftır. Cinsel ilişkiden önce hazneye (vajinaya) yerleştirilir. İlişki sırasında meni ve içindeki spermlerin vajenle temas etmesini ve rahme (uterusa) geçişini engeller.

Spermisidler (Spermleri Öldüren Tablet ve Fitiller): Adı spermisid olmakla birlikte kadının kullandığı bir yöntemdir. Tablet veya fitiller cinsel ilişkiden 10 dakika önce kadın tarafından vajenin içine yerleştirilir. Spermlerin vajendeyken ölmesine neden olurlar ve böylece spermler rahme ulaşamaz.

Kadında Tüplerin Bağlanması (Tüp Ligasyonu): Yumurtalıklar (overler) kadında sağda ve solda olmak üzere iki tanedir. Her menstruel dönemin ortalarına yakın dönemde genelde ovumlardan (yumurtalardan) birinin patlaması söz konusudur. Salınan over hücresi sağda ve solda yine iki tane olan tüpler yardımıyla uterusa (rahme) ulaşır ve burada sperm hücreleri varsa döllenme gerçekleşirse gebelik başlayabilir. İşte ovumun yani yumurtanın taşındığı bu tüplerin küçük cerrahi bir operasyonla bağlanması sonucu ovum hücresinin spermle karşılaşması engellenmiş olur.

Erkek Kondomu (Prezervatif): Cinsel ilişkiden önce sertleşmiş (ereksiyon olmuş) penisin (erkek üreme organı) üzerine takılan kauçuk veya lateksten yapılan ve erkeklerin kullandığı yöntemlerden biridir. Cinsel ilişki sırasında erkeğin boşalması (ejakulasyon) esnasında ortaya çıkan meni ve spermlerin önünde bariyer oluşturarak vajene ve oradan da serviksten uterusa geçişini engelleyerek koruma sağlar.

Erkekte Sperm Kanallarının Bağlanması (Vazektomi): Testislerden (spermlerin yapıldığı organ) spermin meni içerisinde yer alması önlenir. Meni salgısının çoğu erkekteki prostattan salgılanır. Ancak spermler testislerden gelir. Bu geliş yolları bağlanırsa sperm geçişi olmaz.

Acil Kontrasepsiyon (Ertesi Gün Hapı): Korunmasız cinsel ilişkide bulunma, kadın/erkek kondomun yırtılması, OKS’nin alınmasının unutulması, tecavüze uğrama gibi durumlarda kullanılabilir. Cinsel ilişkiden sonraki ilk 72 saat içinde (mümkün olduğunca en erken zamanda) 12  saat arayla 2 kez olmak üzere ertesi gün hapı (OKS’lere göre hormon miktarı daha yüksek) içilir.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH)

CYBH, mikrobiyolojik bir etkenin cinsel temas sonucu hasta ya da taşıyıcı kişiden duyarlı kişiye bulaşması ile ortaya çıkan enfeksiyonlar ve bu enfeksiyonlar sonucu meydana gelen komplikasyonlar, diğer sağlık ve sosyal sorunlardır.

CYBH’lere Neden Olan Faktörler

  • Korunmasız cinsel temas veya ilişkide bulunmak,
  • Birden fazla cinsel eş,
  • Başka cinsel eşleri olan bir eşe sahip olmak,
  • CYBH’li olan kişi/kişiler ile cinsel ilişkiye girmek.

CYBH’lerde Risk Grupları

  • Ergen Yaştaki Kızlar: Vajen ve serviks (rahim ağzı) dokusunun zayıf olması nedeniyle enfeksiyonlara duyarlı olması, ilk cinsel deneyim yaşının düşmesi ve birden fazla cinsel eşin olması durumunda enfeksiyon etkenlerinin bulaşmasını kolaylaştırmaktadır.
  • Kadınlar: Cinsel organlarının anatomik ve fizyolojik yapısı nedeniyle erkeklere göre mikroorganizmaların daha rahat bulaşabildiği, üreyebildiği ve etkilenmesine neden oldukları bir durum oluşturmaktadır.
  • Sünnetsiz Erkekler: Sünnet derisi ile penis arasındaki boşluk, mikroorganizmalar için uygun ortam oluşturur.
  • Birden fazla cinsel eşi olanlar.
  • Birden fazla cinsel eşi olup korunmasız ilişkide bulunmuş/devamlı bulunan kişiler.
  • Uyuşturucu kullananlar ve uyuşturucu kullanan cinsel eşi olanlar.

CYBH’lerin Genel Belirtileri

  • Kadınlarda vajinadan normalden farklı renk, kıvam, kokuda akıntı,
  • Erkekte, normalde olmayan, penisten akıntı,
  • Cinsel birleşme sırasında veya hemen sonrasında cinsel organlarda ağrı, kanama,
  • Erkekte penis, testisler ve çevresinde; kadında vajina ve çevresinde ağrılı-ağrısız yaralar, siğiller, uçuklar,
  • Makat ve dış üreme organları ve çevrelerinde ele gelen şişlikler,
  • Kasıklarda ağrı ve şişlikler,
  • Karın alt bölgesinde ağrı ve hassasiyet,
  • Sık idrara çıkma, idrar yaparken ağrı, sancı, yanma, cinsel ilişki sonrası dönemde idrarda kan görülmesi,
  • Sarılık, yüksek ateş, hâlsizlik, yorgunluk, bulantı, ağızda yaralar, geçmeyen ishaller, iştahsızlık, ağırlık kaybı gibi genel hastalık belirtileri.

Bazı CYBH’ler ve Özellikleri

İnsan Papilloma Virüs (HPV) Enfeksiyonu: HPV enfeksiyonu sonucu dış üreme organlarında siğiller meydana gelir. Bunlar iyi huylu olup genital ve anal bölgede, tek ya da çok sayıda, yumuşak, karnabahar görünümünde ve ağrısız lezyonlardır.

Genital Herpe : Gelişmiş ülkelerde genital ülserlerin en sık nedeni genital herpestir. Genital herpes tekrarlayan ve tedavisi olmayan bir hastalıktır. Etken virüsün HSV-1 ve HSV-2 olmak üzere iki tipi vardır.

HIV/AIDS: “Kazanılmış bağışıklık eksikliği sendromu” anlamına gelmektedir. Hastalık, vücudun savunma sistemine saldıran ve vücudun artık kendisini enfeksiyonlara karşı koruyamamasına neden olan HIV adı verilen virüsten kaynaklanır.

CYBH’den Korunma

CYBH’den korunmanın temeli ergenliğe girenlerden başlayarak toplumun her kesimine, yaş grubuna ve her iki cinse yönelik cinsel sağlık konularında uygun koşullarda, uygun kişilerle, uygun ortamlarda ve uygun tekniklerle sürekli ve etkin eğitimlerin verilmesidir.

Kadın/Anne Sağlığı

“Kadın/anne sağlığı, sadece kadının doğurganlığı nedeniyle hasta ve sakatlığının olmayışı değil; bedenen, ruhen (aklen) ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir.''

Kadın ve Anne Sağlığını Etkileyen Faktörler

Kadın/anne sağlığını etkileyen ana faktörler şunlardır:

  1. Ailede ve Toplumda Kadının Yeri,
  2. Sağlık Hizmetlerine Ulaşabilme ve Bunları Kullanabilme,
  3. Biyolojik Faktörler,
  4. Bireysel Davranışlar, Psikososyal Faktörler.

Anne Ölümlerinin Nedenleri ve Önlenmesi

Anne Ölümü “Gebelikte, doğum sırasında ya da doğumdan sonraki 6 hafta içinde meydana gelen, gebelikle doğrudan ya da dolaylı ilişkili nedenlerden dolayı kadının ölümüdür”.

Anne Ölümü Nedenleri;

  1. Doğrudan Nedenler (Kanama %25, Enfeksiyon %15, Düşük %13, Toksemi %12, Engellenmiş Eylem %8 2),
  2. Dolaylı Nedenler %8 (Annede önceden var olan veya gebelikte ortaya çıkan sistemik hastalık varlığı).

Bebek ve Çocuk Sağlığı

Çocuklarda sadece sakatlığın ve hastalığın olmayışı değil bedensel, ruhsal (aklen) ve sosyal yönden sağlıklı büyümesi, gelişmesi ve yetişmesi için koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici sağlık hizmetlerine “Çocuk Sağlığı Hizmetleri” denir.

Yenidoğan Dönemi Özellikleri ve Sağlık Sorunları

Bu dönemde bebeğin yaşamını etkileyen sorunlar şunlardır:

  • Konjenital (doğumsal) anomaliler (bozukluklar),
  • Düşük doğum ağırlığı,
  • Enfeksiyonlar,
  • Doğum travmaları,
  • Beslenme sorunları yani anne sütü alamama.

Bu sorunlara ek olarak; Sarılık, Morarma, Havale geçirme, Kanama ve Hareketlerin azlığı gibi belirtiler de önemlidir.

Süt Çocukluğu Dönemi ve Sağlık Sorunları

Süt çocukluğu döneminde özellikle solunum sistemi enfeksiyonları (nezle, grip, orta kulak iltihabı, bronşit, pnömoni (zatürre), farenjit), ishalle seyreden sindirim sistemi enfeksiyonları, özellikle kız çocuklarda idrar yolunun kısa olması nedeniyle daha sık karşılaşılan idrar yolu enfeksiyonları görülebilir.

Anne Sütü ve Emzirme

Anne sütü birçok yönüyle mucize bir besindir. Anne sütü doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde verilmeye başlanmalı, çocuk her ağladığında emzirilmeli ve ilk 6 ay su dahi verilmeden anne sütü verilmelidir.

Anne Sütünün Yararları

Bebek İçin Yararları

  • Anne sütü bebeğin zihinsel, fiziksel ve ruhsal gelişimi için en uygun besindir.
  • Emzirme ile anne ve bebek arasında ruhsal bir bağ kurulur. Bu annede psikolojik olarak rahatlamayı, bebekte de ruhsal gelişimi sağlaması açısından çok değerlidir.
  • Anne sütü içerisindeki bazı maddeler bebeğin rahatlamasına ve daha kolay uyumasına yardımcı olur.
  • Özellikle doğumdan sonra ilk birkaç saat içerisinde gelen ve 5 gün kadar devam eden ilk ağız sütü (kolostrum), bebeğin dünyaya uyumunu sağlayan, bağışıklık sistemi için gerekli birçok maddeyi içerir.
  • Anne sütü dünyanın en hijyenik, en besleyici, en temiz besinidir. Diğer gıdaların hazırlanmasındaki hijyen sorunları, ısıtma gereksinimleri, atık sorunu yoktur.
  • Anne sütü alan bebeklerde ishal, kabızlık, karın ağrısı, zayıflama, önemli bazı enfeksiyonlar, diyabetes mellitus (şeker hastalığı), ağız diş sağlığı sorunları ve diş çürükleri vb. daha az görülür.

Anne İçin Yararları

  • Emziren anneler doğum öncesi kilolarına daha kolay dönerler. Emziren anne huzurludur ve daha mutludur.
  • Emzirme annenin, göğüs, yumurtalık (over), uterus (rahim) ve meme kanserine yakalanma riskini azaltır.
  • Anneyi kemik erimesinden (osteoporozis) korur.
  • Emzirme anneyi aşırı kan kaybından ve anemiden korur.
  • Doğal aile planlaması yöntemi olarak belirli bir süre kullanılabilir.

Bağışıklama İlkeleri ve Çocukluk Çağı Aşıları

Vücuda giren mikropların vücudun bağışıklık sistemine yapay olarak daha önceden tanıtılarak, geliştirilen savunma mekanizmaları ile bertaraf edilmesini amaçlamak için yapılan işleme “bağışıklama” denir.

Hepatit B Aşısı: Cinsel yolla, kan ve enfekte vücut sıvıları ile bulaşabilen karaciğerde yetmezliğe, siroz ve kansere neden olan Hepatit B virüsüne karşı geliştirilen rekombinant DNA teknolojisi ile üretilen ölü (inaktif) bir aşıdır.

BCG (Verem-Tüberküloz) Aşısı: 2. ay bitiminde olmak üzere 0-3 ay arasında yapılabilir.

DaBT-İPA-Hib Aşısı: Difteri, aselüler (hücre içermeyen) boğmaca, tetanos, inaktif polio (çocuk felci), hemofilus influenza tip B’yi (menenjite neden olan bir virüs) içeren ve “Beşli Karma Aşı” olarak bilinen aşıdır.

Oral Polio Aşısı (OPV): Polio virüsü fekal-oral (yani dışkı ile kirlenmiş olan gıda, su vb. bir başkasına ağız yoluyla) bulaşır.

Konjuge Pnömokok Aşısı (KPA): Pnömokok, pnömoni (zatürre) ve menenjit (beyin zarı iltihabı) gibi ciddi sorunlara neden olan bir bakteri türüdür.

Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak (KKK): Çocukluk çağı hastalıklardan olup ölümlere bile neden olabilen üç hastalığa karşı yapılan bir aşıdır.

Suçiçeği Aşısı: Suçiçeği aşısı canlı aşıdır, deri altına (subcutan, SC) yapılması önerilir. Suçiçeği aşısı 12. ayda bir kez uygulanmaktadır.

Hepatit A Aşısı: Hepatit A virüsü fekal-oral yolla bulaşan özellikle erişkinlerde karaciğer yetmezliğine ve siroza neden olan bir virüstür.

Aşılama Hizmetleri: Aşılama hizmetleri ülkemizde özellikle Sağlık Bakanlığına bağlı birinci basamak sağlık kurumlarınca verilmektedir. Aşı mutlaka kayıt altına alınması gereken bir sağlık hizmetidir.

Anne ve Çocuk Sağlığı Sağlık Düzeyi Ölçütleri

Sağlık düzeyi ölçütleri, toplumdan elde edilen verilerin standart formüller yardımıyla değerlendirilmesidir.

Anne Sağlığı Ölçütleri

Anne Ölüm Hızı: Bir toplumda bir yıl içinde görülen “anne ölüm”lerinin sayısının; O toplumdaki aynı süredeki 15-49 yaş doğurgan çağdaki kadın sayısına bölümünün 100.000 ile çarpımından elde edilen sonuçtur.

Anne Ölüm Oranı: Bir toplumda bir yıl içinde görülen “anne ölüm”lerinin sayısının; O toplumdaki aynı süredeki canlı doğum sayısına bölümünün 100.000 ile çarpımından elde edilen sonuçtur.

Gebeliğe Bağlı Ölüm Hızı: Bir toplumda bir yıl içinde görülen “gebeliğe bağlı ölüm”lerin sayısının; O toplumda aynı süredeki 15-49 yaş doğurgan çağdaki kadın sayısına bölümünün 100.000 ile çarpımından elde edilen sonuçtur.

Gebeliğe Bağlı Ölüm Oranı: Bir toplumda bir yıl içinde görülen “gebeliğe bağlı ölüm”lerin sayısının; O toplumda aynı süredeki canlı doğum sayısına bölümünün 100.000 ile çarpımından elde edilen sonuçtur.

Geç Anne Ölümü: Annenin gebelik veya gebeliğin şiddetlendirdiği (doğrudan ya da dolaylı) nedenlerden dolayı doğumdan sonra 42. gün ile 1. yıl içerisinde ölmesidir.

Perinatal Ölüm Hızı: Bir toplumda bir yıl içinde 22. haftadan sonra olan ölü doğumlar ve canlı doğup bir hafta içinde ölen bebek sayısının; O toplumdaki aynı süredeki canlı ve ölü toplam doğum sayısına bölümünün 1.000 ile çarpımından elde edilen sonuçtur.

Genel Doğurganlık Hızı: Doğurganlık çağındaki yani 15- 49 yaş arasındaki kadınların bir yılda yaptığı canlı doğum sayısıdır. Katsayısı bindir.

Yaşa Özel Doğurganlık Hızı: O yaş grubundaki kadınlar tarafından o yıl yapılan canlı doğum sayısıdır. Genellikle beş yıllık yaş grupları halinde hesaplanır. Örneğin 25-29 yaş grubundaki kadınlarca yapılan canlı doğum sayısıdır.

Toplam Doğurganlık Hızı: 15-19 yaş grubundan başlayarak 45-49 yaş grubuna kadar yaşa özel doğum hızlarının toplanması ile elde edilir.

Tamamlanmış Doğurganlık Hızı: Doğurganlık çağının sonuna gelindiğinde yani 45-49 yaş grubu kadınların yapmış oldukları canlı doğum sayısıdır. Gerçekte doğurganlık çağının sonuna gelmiş kadınların yapmış oldukları canlı doğum sayısının ortalaması olarak hesaplanır.

Düşük Hızları

Toplam Düşük Hızı : Bir toplumda bir yılda isteyerek veya kendiliğinden meydana gelen düşüklerin aynı toplumda aynı süredeki toplam gebeliklere bölünmesi ile elde edilir. Yüzde olarak ifade edilir. İsteyerek Düşük Hızı : Bir toplumda bir yılda isteyerek yapılan düşüklerin aynı toplumda aynı süredeki toplam gebeliklere bölünmesi ile elde edilir. Yüzde olarak ifade edilir.

Aile Planlaması Yöntem Kullanma Sıklığı

  • Modern Yöntem Kullanma Sıklığı: 15-49 yaş evli kadınlardan modern yöntem kullanan kadın sayısının yüzdesidir.
  • Geleneksel Yöntem Kullanma Sıklığı: 15-49 yaş evli kadınlardan geleneksel yöntem kullanan kadın sayısının yüzdesidir.
  • Herhangi Bir Yöntem Kullanma Sıklığı: 15-49 yaş evli kadınlardan herhangi bir aile planlaması yöntemi kullanan kadın sayısının yüzdesidir.

Çocuk Sağlığı Ölçütleri

Bebek Ölüm Hızı: Bir toplumda bir yıl içinde görülen 0- 365 günlük ölen bebek sayısının; O toplumdaki bir yıl içindeki canlı doğum sayısına bölümünün 1.000 ile çarpımından elde edilen sonuçtur.

Neonatal (Yenidoğan) Ölüm Hızı: Bir toplumda bir yıl içinde meydana gelen 0-28 günlük ölen bebek sayısının o yılki canlı doğum sayısına bölünmesidir.

Beş Yaş Altı Ölüm Hızı: Bir toplumda bir yıl içinde meydana gelen 0-59 aylık ölen çocuk sayısının o yılki canlı doğum sayısına bölünmesidir.

Beş Yaş Altı Orantılı Ölüm Hızı: Bir toplumda bir yıl içinde meydana gelen 0-59 aylık ölen çocuk sayısının o yıl görülen toplam ölüm sayısına bölünmesidir. Gelişmiş ülkelerde beş yaş altı orantılı ölüm hızı %5’in altındadır.


Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email