aofsoru.com

Sağlık Bilimlerinde Ve Yönetiminde Etik Dersi 1. Ünite Özet

Etik Kavramı, Kuramları Ve Türleri

Etik ve Etikle İlişkili Kavramlar

Ahlak

Ahlak, Türkçe Sözlük’te; “(1) Bir toplum içinde kişilerin benimsedikleri, uymak zorunda bulundukları davranış biçim ve kuralları, aktöre, sağtöre ve (2) Huylar” olarak tanımlanmaktadır. Günlük dilde ahlakın, sıklıkla kişisel yaşamla, özellikle cinsel alışkanlıklar ve kurallarla ilişkilendirildiğine tanık oluruz. Örneğin; bir çalışan rüşvet karşılığı işini yaptığında, bazı kültürlerde bu kişi ahlaksız olarak nitelendirilmez. Hatta bazı toplumlarda işlerin yürümesi için rüşvetin yaygın bir davranış olarak benimsendiğini görürüz. Bu durumu daha çok hukuksal veya kültürel bir konu olarak algılar, yerel bir durum diye değerlendiririz. Oysa rüşvet alarak işini yapan aynı kişi, işi gereği hastaneye gelen bir hasta tarafından sadece kendisine dikkatli bir biçimde baktığı için onu ahlaksızlıkla suçlayabilir. Etraftaki birçok kişi de olayın doğru veya yanlış olduğunu sorgulamadan kişiyi ahlaksız ilan edebilir. Buna benzer örnekleri toplu taşıma araçlarında da sıklıkla görürüz. Bu nedenle ahlaksız olarak adlandırılan birçok eylemin bazı toplumlarda cinsellik konusuyla ilgili olduğu söylenebilir. Örneğin, bir hekimin rüşvet alması ahlaki açıdan dikkate alınmazken özel hayatındaki bazı durumlar daha çok konuşulabilir. Ancak bunun kültürel olduğunu da unutmamamız gerekir. Bazı toplumlarda rüşvet daha çok ahlaksız bir davranış olarak nitelenirken, kimin kimi aldattığı çok da önemli bir konu olarak görülmeyebilir. Bu nedenle neyin ahlaklı olup neyin olmadığı tamamıyla bağlama özgü ve yereldir diyebiliriz.

Ahlak: Bir kişinin, bir toplumsal sınıfın, bir ulusun, bir kültür çerçevesinin vb. belli bir tarihsel dönemde yaşamına giren ve eylemlerini yönlendiren inanç, değer, norm, buyruk, yasak ve tasarımlar topluluğu ve ağı.

Etik

Etik, “insanın başka varlıklarla belirli normlara göre gerçekleşen ilişkiler toplamını, insanın söz konusu ilişkileriyle bu varlıklara yönelen eylemlerini düzenleyip anlamlandıran ilke, kural ve değerler bütünü” veya “insanın kişisel ve toplumsal yaşamdaki ahlaki sorunlarını ele alıp konu olarak incelemek” biçiminde de tanımlanabilir. Bu tanımlar ışığında, etiği, insanın toplumsal ölçekte gerçekleştirdiği ve başkalarını etkileyen sonuçları olan davranışları/eylemleri/yapıp-etmeleri ve bunları biçimlendiren düşünme süreçleri ve davranışlarımıza yol gösteren ve ahlaki bir seçimde bize yardımcı olan standartlar topluluğu olarak ifade edebiliriz. Sağlık alanındaki eylemlerin çoğunluğu toplumun gözü önünde gerçekleşmekte ve eylemlerin sonuçları doğrudan bireyi dolaysıyla toplumu etkilemektedir. Bu nedenle sağlık adına yapılan kimi eylemlerin ahlaki açıdan sorgulanmasının doğal olduğunu söyleyebiliriz.

Etik: Ahlak olgusunu ele alan, ahlak görüşlerini, öğretilerini irdeleyip sınıflandıran, aralarındaki benzerlik ve farklılıkları ortaya koyan, bunları karşılaştırıp eleştiren felsefe dalı.

Etik kavramı yaşamımızda karşımıza üç farklı yolla çıkabilir. Bunlardan birincisi; felsefenin bir ana alanı olarak etik davranışlar bağlamında iyinin ne olduğu ve nelerin iyi olduğu konusunun ele alınmasıdır. Burada, insanın ideal davranışlarını formüle etmek amaçlanmaktadır. İkincisi; toplum yaşamında etiğin karşılığı, insanların birbirleriyle ilişkilerinde neleri yapmaları ve nelerden kaçınmaları gerektiğiyle ilgili bir kurallar kümesidir. Burada kısaca genel ahlak konusu ele alınmaktadır. Sonuncusu ise, belli bir alanda etkinlik gösteren kişilerin uymaları gereken kuralların belirlendiği ve o alana özgü uygulamalarda istendik davranışların irdelendiği meslek etikleridir. Mesleki etikler ilk ikiye göre daha yenidir ve bir bakıma onların bir sentezidir. Yapılan etik tanımlamalar incelendiğinde, etiğin insanların neden doğru ve neden yanlış davrandıkları, eğer doğru ve yanlış davranılırsa neler olabileceğini inceleyen bir felsefe alanı olduğu ortaya çıkar. Bu yönüyle etik evrensel kural, ilke ve değerlerin neler olması gerektiğini tartışır. Örneğin, tıbbi uygulamalarda neden evrensel ilkelere gerek vardır? İnsana neden sadece insan olduğu için sağlık hizmeti sunulmalıdır? Tıbbi uygulamalarda hastanın uygulamayı reddetme hakkı var mıdır? gibi sorular sağlık alanında cevaplanması gereken etik ile ilgili sorulardan birkaçıdır.

Hukuk

Hukuk kurallarını ahlak kurallarından ayıran en temel özellik hukuk kurallarına uyulmaması hâlinde kişilerin bir yaptırım ile karşı karşıya kalacak olmasıdır. Hukuk kuralının ihlali durumunda belli bir kamusal güç, kendisine tanınmış olan yaptırım gücünün devreye girmesini sağlar. Günümüzde bu zorlama gücüne sahip kamusal otorite, esas olarak devlettir. Tarihî süreçte, başlangıçta yazılı nitelik taşımayan hukuk kuralları, yazının icadından sonra toplumsal, ekonomik ve kültürel gelişmelerin sonucu olarak yazılı hâle gelmiştir. Oysa ahlak kuralları yazılı olmadığı için her zaman dikkate alınmaz. Çünkü ahlak kurallarına uyulmadığında yaptırım ile karşılanmayabilir. Bu nedenle günlük yaşamda toplumsal olarak benimsenen çoğu ahlaki kuralın göz ardı edildiğini görebiliriz.

Hukuk: Kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen, uyulması zorunlu kurallar bütünü.

İnsan davranışlarının etik ve yasallığı açısından dört alternatif durum söz konusudur:

  1. Etik ve yasal olan (Örn. vergilerin zamanında ödenmesi).
  2. Etik olan ancak yasal olmayan (Örn. bir kamu görevlisinin, parasını bir kapkaççıya kaptırdığı için ödemesini son ödeme tarihinden sonra yapmak isteyen bir emeklinin bu talebini kabul etmesi).
  3. Etik olmayan ancak yasal olan (Örn. bazı kamusal ya da özel mal ve hizmetlerin bedellerinin makul olarak adlandırılabilecek düzeyin çok üstünde belirlenmesi).
  4. Etik olmayan ve yasal olmayan (Örn. hırsızlık yapmak).

Etik İlke

Etik ilke, farklı çevrelere özgü temel yaklaşımlara ve davranışlara yön gösteren ve ölçüt oluşturan en genel, temel ve soyut kuralları ifade eder. Herhangi bir etik yargıya varmak için bireyin birtakım temel ilkelere gereksinimi vardır. Normatif bir çalışma alanı olan etikte, hukukta olduğu gibi genel kurallardan özel yargıya ulaşabilmek “tümdengelimsel” (dedüktif) bir mantık işlemi gerektirir. Dedüksiyon yapabilmek için çok genel önermeler kullanılmalıdır. Bunlar çağlar boyunca insan toplumlarının kendi oluşturduğu normlara ilişkin temel bilgiler olarak değerlendirilebilir. Sağlık bilimleri çalışanları etik sorunlarını çözme aşamasında, bu temel etik ilkelerini kullanmaktadırlar. Sağlık bilimleri alanındaki temel etik ilkeler; zarar vermemek, yararlılık, özerkliğe saygı, adalet, özel yaşamın gizliliğine ve mahremiyete saygı, bilimsel geçerlik, sosyal değerlere ve insan haklarına uygunluk, korumasız ve zarara açık insanların korunması olarak sayılabilir.

Etik Kural

İlkeler soyut ve belirsizdir. Bu nedenle ilkelerin davranışlara yansıyabilmesi için genellikle daha somut hedeflere bir başka ifadeyle kurallara ihtiyaç vardır. Bu kapsamda kurallar, ilkelere uygun eylem yolları olarak tanımlanabilir. Etik kurallar, etik ilkeler gibi davranışlara yön gösteren ve ölçüt oluşturan, etik ilkelere göre daha özel ve somut olan ve etik ilkelerden türetilen düzenlemelerdir. Örneğin, özel yaşamın gizliliğine ve mahremiyetine saygı ilkesinin hangi çerçevede uygulanacağının belirlenmesi etik kural kapsamında değerlendirilebilir. Bir hasta ölmüş olsa bile hekim hastasının özel bilgilerini paylaşamaz ve paylaşmamalıdır. Eğer hekim böyle bir şey yaparsa bir etik kuralı çiğnediği için etik ihlali yapmış olur.

Etik Değer

Değer, nesne ya da kavramlar arasında bazılarına önem verme ya da belli bir anlam yüklemedir. Etik değerler, zihinde davranışı belirleyen düşünme süreçleri için ölçüt, toplum ölçeğinde davranışı düzenleyen kurallar için bir kaynaktır. Etik değer, davranışlara yön gösteren ve onları gerekçelendiren bir öneri veya yönerge biçiminde açıklanabilir. Seçtiğimiz değerler, karşılaştığımız etik sorunları analiz ederken ve değerlendirirken doğru yaklaşımı bulmamız konusunda bizi yönlendirir. Yaklaşımımızı ve değerlerimizi uygulama biçimimiz, karşılaştığımız durumun içerdiği etik unsurları nasıl belirleyeceğimizi ve tanımlayacağımızı etkiler. Örneğin, bir araştırmacının hayvanları deneylerinde kullanırken hayvanların da bir canlı olduğunu unutmaması ve hayvan haklarına saygı göstermesi, araştırmacının doğa ve canlılara gösterdiği saygı önemli bir etik değer olarak kabul edilebilir.

Etik Kod

Herhangi bir yaşam alanında “iyi” olarak kabul edilen etik değerler kendilerini alışkanlık, kural, ilke ya da standartlar olarak gösterirler. Bir meslek ya da uygulama alanında bu etik ögeler bir araya gelerek etik kod adını taşıyan yazılı dizgeleri oluşturur. Bir meslek kodunda yer alan ögelere, her meslek üyesinin uyması gerekmektedir. Uymaması durumunda o meslek birliği kişiyi zorlar, yaptırım uygular ve belirlenmiş olan cezalara çarptırır. Farklı bir tanımla etik kodlar, belirli bir konudaki etik kurallar kümesini ifade eder. Belli bir grup ya da ülke içindeki insanların nasıl davranmaları gerektiğini gösteren yazılı kurallardır. Farklı meslek grupları kendi alanlarındaki uygulamalara özgü etik kodlar geliştirmektedir. Etik kodları bir mesleği icra edenlerin sorumluluklarına ilişkin yazılı yönergeler olarak düşünebiliriz.

Etik Sorun

Davranışı belirleyen zihinsel süreçte veya davranışı düzenleyen toplumsal ortamda etik sorunlar ortaya çıkabilir. Etik sorunlar, bir davranışın iyi olup olmamasıyla ilgili tereddütlerin veya itirazların ortaya çıktığı durumlar olarak tanımlanabilir. Etik sorunun yaşandığı bir durumda iki farklı olgu ile karşı karşıya kalınır. Bunlar, etik ikilem ve etik ihlalidir. Örneğin, bir hastalığın tedavisi için onlarca eş değer ilaç arasından hekim tarafından hastaya hangisinin yazılacağına karar vermek kimi zaman bir etik sorun olabilir. Buradaki ölçüt ne olmalıdır? Bu soruya verilecek cevap etik sorunun boyutlarını ortaya koyacaktır. Bir etik ikilem mi ya da bir etik ihlali mi olduğu davranışın sonucuna göre verilecektir.

Etik İkilem

Kurala bağlanmamış durumlarda karar vericinin yaşadığı seçim sorunudur. Etik ikilemlerde farklı ilkelerin ve kuralların yol gösterici olarak eş zamanlı ve birbirine yakın ağırlıkta devreye girmesi, her birinde farklı bir davranış seçeneğinin yeğlenmesi söz konusudur. Bu durumda bir ilkeye uygun davranmak bir diğerine aykırı olmayı, bir başka ifadeyle birini korurken ötekini harcamayı zorunlu kılmaktır. Bir hastane müdürünün aynı zamanda işletme alanında doktora yaptığını düşünelim. Hastane müdürü doktora çalışmaları kapsamında hastane satın alma süreçleriyle ilgili çalışanlarıyla ilgili bir araştırma yapmak istemektedir. Müdür kendi çalışanından araştırma izni alıp almama konusunda bir etik ikilem yaşayabilir. Çünkü müdür bir araştırmacı gibi mi davranmalıdır yoksa mesleki bağlamda bir müdür gibi mi davranmalıdır?

Etik İhlal

Etik ihlal, mesleki eylemi düzenleyen standart kuralların çiğnenmesi olarak tanımlanabilir. Bir başka ifadeyle etik ihlali, davranışın belli bir veya birkaç ilkeye veya kurala tereddüde yer bırakmayacak biçimde aykırı olmasını ifade eder. İnsan katılımcılarla yapılan araştırmalarda örneğin bilgilendirilmiş onam kuralına uyulmaması veya bir hekimin temel etik ilkeleri uygulamada dikkate almaması, bir hastane yöneticisinin hasta bilgilerinin gizliliğine dikkat etmemesi gibi konuları etik ihlaline örnek olarak verebiliriz.

Etik Türleri

Betimleyici Etik

Betimleyici etik, bilimsel ya da betimsel yaklaşımın ahlak alanına uygulanmasını ifade eder. Bu etik anlayış, norm bildirmek ya da kural koymak yerine, sadece insan eylemlerini gözlemleyerek eylemlerin sonuçlarını betimler. Buna göre, insanların ahlaki görüş ya da inançlarıyla ilgili olgusal önermelerden meydana gelen ifadelerde bulunur. Betimleyici etikte, etik seyirci, gözlemci durumunda ahlaki olgu ve olaylara dışarıdan bakmakta, olayları bilimsel bir yaklaşımla gözlemlemekte, betimlemekte ve açıklamaktadır. Hangi değerlerin benimsenmesi, hangi ideallerin peşine düşülmesi gerektiği konusuna hiçbir biçimde cevap vermemektedir. Örneğin; insanlar kişisel özelliklerinden dolayı kendi çıkarlarına göre davranabilirler.

Normatif Etik

“Normatif” kelimesi, norm kelimesinden gelmektedir. Norm, yargılama ve değerlendirmelerin kendisine göre yapıldığı ölçüt; uyulması gerekli olan kural olarak tarif edilebilir. Normatif etik ise, insanlara hayatları sırasında rehber olur ve böylelikle de onlara kullanacakları normları sağlar. Bunun için kural koyucu yaklaşımı benimseyen bir ahlak filozofu, insanlara ne yapmaları ya da neden kaçınmaları gerektiğini göstererek, yükümlülüklerini ve sorumluluklarını anımsatan nesnel ahlaki doğrular olduğunu savunur. Normatif etik, yaşamımızı nasıl ve hangi ilkelere göre yaşayacağımız üzerine odaklanır; belirli ilkelerden örneğin, “en çok sayıda insanın en fazla mutluluğu sağlanmalı”, “insanları her zaman amaç olarak görmek gerek” gibi ilkelerden hareketle “yalan söyleme”, “çalma” gibi pratik buyruklar üretir. Ne tür eylemler ahlaki açıdan doğru, ne tür eylemler ahlaki açıdan yanlıştır? Ahlaki bakımdan doğru ve yanlışın temel ilkeleri nelerdir? Hayatta en değerli olan şeyler nelerdir? Nasıl bir toplum adil bir toplumdur? Bir insanı iyi bir kişi yapan şey nedir? Temel insan hakları nedir? Bu tip sorular normatif etik konusunun içerisine girmektedir.

Meta-Etik

Meta-etik kuramlar, etiğin ve ahlaki yargıların doğası, gerekçelendirilmesi konularıyla ilgilenir. Başka bir deyişle meta-etik normatif etiğin koymuş olduğu ahlaki yargılar üzerine tartışmakta ve bu yargılarda geçen kavramları analiz etmektedir. Meta-etik genel olarak ahlaki kavramları anlamsal olarak ahlak ve din temelinde inceler. Yargıların öz itibarıyla anlamlarını ve buna bağlı olarak birbirlerine olan durumlarını araştırır. Kısaca etik ahlakı incelerken, meta-etik de etiği inceler. Meta etiğin tıbbi alanda ilgilendiği soruya örnek olarak “Özerkliğe saygının anlamı nedir? sorusu verilebilir.

Etik Kuramlar

Normatif Etik Kuramlar

Normatif etik; ahlakı, felsefenin normlar koyan bir alanı olarak kabul etmektedir. Normatif etik, insanların değerlendirmelerinin ve eylemlerinin çoğu zaman normlar tarafından belirlendiğine vurgu yapar. Dolayısıyla normatif etik, nasıl etik yaşanması gerektiğini anlatır. Normatif etik, neyin doğru, neyin yanlış; neyin iyi neyin kötü olduğunu bilmek istediğimizde ahlak alanındaki davranışlarımız için temel ölçüt olarak işlev görecek temel normların peşindedir. Böylece, normatif etiğin işlevi ahlaki doğru ve iyinin en üst ilkelerini sağlamaktır. Normatif etik kuramlarının en temelde amaçladığı, belli durumlardaki eylemlerle ilgili yargı ve karar vermede bize rehberlik etmektedir. Normatif etik kuramlar kendi içinde teleolojik-sonuççu kuramlar, deontolojik kuramlar ve erdem etiği başlıklarında ele alınabilir.

Teleolojik-Sonuççu Kuram

Teleolojik kurama göre, bir eylemi iyi ya da kötü olarak adlandırabilmek için eylemin sonucuna bakmak gerekir. Bu kuram iki temel yaklaşıma dayanır. Birincisi, insan varlığı için değerli olanın ne olduğu hakkındaki iddiadır. İkincisi ise, bir eylemin haklı olarak kabul edilebilir olup olmayacağı, sadece söz konusu eylemin değeri en üst düzeye çıkarıp çıkarmadığı ile ilgilidir. Eğer mutluluk bir değer olarak kabul edilirse, o zaman ahlaki olarak izin verilebilir eylem, mutluğu en üst düzeye çıkaran eylemdir.

Meta-Etik Kuram

Meta-etik ya da üst etik ahlaki yargıların statüsü ve metodolojisi üzerine odaklanır. “Ödev”, “iyi”, “kötü”, “doğru”, “yanlış” gibi terimlerin anlamları, ahlaksal yükümlülüğün doğası, insanların kanaatlerinden bağımsız bir ahlaki gerçeklik ve doğruluk alanın olup olmadığı, ahlaki bakımdan doğru veya yanlış olanla ilgili inançların akılcı bir biçimde nasıl savunulabileceği gibi sorunları ele alır. Örneğin; “kürtaj cinayettir” diyen birisi ne demek istiyor? Kendisinin, kendi kültürünün, kendi dininin kürtajı tasvip etmediğini mi, yoksa kürtajın her zaman, her toplum ve herkes için yanlış olduğunu mu? Yoksa “kürtajı tasvip etmiyorum sen de yaptırma” mı demek istiyor? Kürtaj eyleminin kendisi mi yanlış yoksa insanlar mı onu yanlış görüyor? Ahlaki yükümlülüğün temeli nedir? Allah mı, insanının mutlu olma arzusu mu, insan aklı mı, toplumsal yaşam mı? gibi soruların cevaplarını verme çabası meta-etik olarak adlandırılır. Meta-etik kuramlar ise, doğalcılık ve görecelik alt başlıkları altında incelenebilir.

Doğalcılık

Doğalcılıkta “iyi”, “kötü”, “doğru”, “yanlış” gibi etik kavramları, etik olmayan, etik alanın dışından, doğada veya doğal düzende bulan olguları gösteren kavramlarla tanımlanabileceğine inanılır ve tanımlanır. Örneğin, “X iyidir”, “X arzulanan bir şeydir” biçiminde tanımlanabilir. “İyi” nesnelerin maddi, biyolojik, psikolojik özellikleri bakımından da anlaşılabilir. Örneğin, çocukları dövmek kötüdür demek, çocukları dövmek, çocuğun psikolojik işleyişinde ve çevresini algılamasında sağlıklı olmayan gelişmelere neden olur anlamına gelir. Bu anlayışa göre, ahlaki olgular doğal olgulardır, ahlaki terimler olguları gösterir ve ahlaki yargılar da açık ya da üstü örtük biçimde olgular hakkındaki yargılardır. Etik terimler ve yargılar böyle anlaşılınca, onların doğrulanması ya da yanlışlanması da tıpkı olgusal önermelerin doğrulanması yanlışlanması gibi, mümkün hâle gelir. Örneğin;“iyi”=”arzulanan bir şey” diye tanımlandığında, “X iyidir” gibi bir önerme, X arzulanan bir şeyse doğru, değilse yanlış demektir.

Uygulamalı Etik ve Türleri

İş Ahlakı

İş ahlakı, uygulamalı bir ahlak bilgisidir ve iş hayatında karşılaşılan tüm ahlaki sorunları inceler. Bu sorunlar, çalışanlar arasında, çalışanlarla yöneticiler arasında, işletme ve işletmeyle ilişkide bulunanlar ya da işletmeyle çevresel faktörler arasında olabilir. İş ahlakı, iş yerinde iyi ve nazik olmak ya da para ve servete karşı olmak gibi bir anlama sahip değildir. İş ahlakı konusunda reddedilmesi gereken ilk yargı, iş dünyasına ait özel bir ahlakın olduğu buna da iş ahlakı dendiği şeklindeki yanlış kanıdır. İş ahlakı ya da iş dünyasında karşılaşılan ahlaki sorunlar genel ahlaki sorunlardan ayrı bir yöntemle el alınmazlar. İş ahlakı, belirli bir zaman diliminde evrensel kabul görmüş ya da belirli bir toplumda geçerliliği olan ahlaki değerler ve normlar çerçevesinde, iş yaşamına ait işletme içi ve dışı çevresel faktörlerle etkileşime açık, her türlü faaliyet ve davranışa yön verecek ahlaki yargılar geliştirmesi ve iş yaşamında uygulanmasıdır. İş ahlakı kavramı kimi zaman, çalışma etiği ve işletme ahlakı anlamlarında da kullanılmaktadır.

Mesleki Etik

Mesleki etik, belli bir meslek grubunun, mesleğe ilişkin olarak oluşturup koruduğu, meslek üyelerine emreden, onları belli bir biçimde davranmaya zorlayan, kişisel eğilimlerini sınırlayan; yetersiz ve ilkesiz üyeleri meslekten dışlayan, meslek içi rekabeti düzenleyen ve hizmet ideallerini korumayı amaçlayan mesleki ilkeler bütünü olarak tanımlanabilir. Kolowski, mesleki etiğinin ilk olarak tıp alanında ortaya çıktığını ve bunun nedenin de hekimliğin uzmanlık gerektiren, uygulamalı bir alan olmasından kaynaklandığını belirtmektedir. Tıp alanında başlayan mesleki etik daha sonra ekonomi etiğine ya da mühendislik etiğine ve teknik meslekler etiğine kadar uzanmıştır. Örneğin, Türkiye’de meslek etiğine aykırı davranan bir hekimi Tabipler Odası geçici ya da sürekli olarak meslekten men edebilmektedir. Yine kamu etiği ilkelerine aykırı davranan bir memur, akademik çalışmalarında intihal yaparak bilim etiği ilkelerine uymayan bir akademisyen meslekten çıkarılabilmektedir.

Yönetim Etiği

Yönetim etiği, etiğin yönetimle ilişkilendirildiği ve yönetim işlevlerinin etik boyutunun ele alındığı bir alandır. Yönetim etiği, genel olarak, yöneticilere işlerinde onlara yol gösterecek davranış biçimleri olarak tanımlanmaktadır. Yöneticilerin, örgütün kültürünü etik ilkeler doğrultusunda inşa etmesi de yönetim etiğinin bir konusudur. Dolayısıyla hem yönetimin etiği hem de etiğin yönetimi, yönetim ile etiği kesiştirmektedir.

Tıp Etiği

Tıp etiği, tıbbi ilişkiler çerçevesinde sağlık uzmanlarının iyi davranmak adına neleri yapmaları ve nelerden kaçınmaları gerektiği hakkındadır. Burada hem soyut düşünme, akıl yürütme hem de belirlenmiş kurallara uyma etkinlikleri söz konusudur. Tıp etiği tıbbi eylemi düzenleyen kurallar ve tıbba özgü değerler dünyası ile ilgilenir. Tıbbi eylemler çerçevesinde neyin “iyi” neyin “kötü” olduğu, mutlak “iyi”nin ve “kötü”nün olup olmayacağı tıp etiğinin temel sorularıdır. Tıp etiğinin gündelik yaşamda ortaya çıkışı sadece değer sorunlarıyla karşılaşma durumları ile sınırlı değildir.

Biyoetik

Biyoetik, bir değerlendirmeye göre, tıbbi eylemin yanı sıra insanın canlı doğayla ve çevreyle olan etkileşimlerindeki değer sorunlarının da konu edildiği disiplinler arası bir akademik alandır. Farklı bir yaklaşımla biyoetiği, tıbbi araştırmalarda dürüstlük, koruyucu hekimlik, sağlık politikaları, sağlık ekonomisi gibi genel ve toplumsal yanı ağır basan konular çerçevesinde beliren etik sorunlara yönelen bir alan biçimde betimlemek de olanaklıdır. Biyoetiğin en önemli özelliklerinden biri disiplinler arası bir niteliğinin olmasıdır. Genel anlamda tıp ve biyolojide ortaya çıkan değer sorunlarına felsefenin, hukukun, sosyal tıbbın, sosyolojinin ve antropolojinin ve diğer bilim dallarının farklı bakış açısıyla yaklaşması, bu sorunların çözümüne yönelik normların üretilmesini de olanaklı kılacaktır.

Biyomedikal Etik

Tıp etiğinden biyoetiğe geçişin bir ara kademesi olarak değerlendirilebilir. İnsan üzerinde gerçekleştirilen tıbbi eylemlerin yanı sıra hayvanlar üzerinde yürütülen tıp araştırmalarını da ilgi alanı içine alması, bir ölçüde insan merkezlilikten canlı merkezliliğe kaymış olması söz konusudur.


Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email