Temel İlk Yardım Bilgisi Dersi 6. Ünite Özet
Zehirlenmelerde İlkyardım
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Giriş
Bazı zehir türleri etkilerini çok kısa sürede gösterirken, bazıları ise daha uzun sürede gösterirler. Zehirlenmelerde ilkyardım çok önemli olup, bu konuda 114 Ulusal Zehir Danışma Merkezi ve 112 Acil Servis’e ulaşılabilir.
Zehirlenme vakaları intihar gibi kasıtlı girişimlerle olabileceği gibi; dikkatsizlik, terör ve savaş gibi durumlarda yaşanabilir. Özellikle dikkatsizlik sonucu zehirlenmelerin önüne geçebilmek için zehirli maddelerin uygun biçimde ve yerlerde saklanması önemlidir.
Zehir insan vücuduna deri, kan, sindirim veya solunum yollarıyla bulaşabilir ve ölümcül sonuçlar doğurabilir. Bu açıdan ilkyardım önemlidir ve ilkyardımı yapan kişinin, sağlık kuruluşuna alınan hastanın hangi zehir ile zehirlendiğini görevlilere aktarması da çok önemlidir.
Zehir ve Zehirlenme
Zehir kısaca insan vücuduna girdikten sonra bölgesel veya genel hasar oluşturan ve insan hayatını sona erdirmeye varabilecek etki yapan fiziksel, organik veya kimyasal maddelerdir.
Zehir çeşitleri şu şekilde özetlenebilir:
- Solunum yoluyla zehirlenmeye yol açan zehirler: Bu tür zehirlere zararlı gazlar, araba egzozu gazları, karbonmonoksit, yapıştırıcılar örnek verilebilir.
- Sindirim yoluyla zehirlenmeye yol açan zehirler: Bu tür zehirlere bozuk besinler, kimyasal maddeler, tarım ilaçları örnek verilebilir.
- Cilt yoluyla zehirlenmeye yol açan zehirler: Bu tür zehirlere tarım ilaçları, bazı deniz canlıları, böcek sokmaları, saç boyaları örnek verilebilir.
Zehirlenmenin belirtileri aşağıdaki hiyerarşik yapı ile özetlenebilir:
- Yerel Belirtiler (zehrin temas ettiği veya vücuda giriş yaptığı bölge ile ilgili belirtiler)
- Kızarıklık
- Şişlik ve ödem
- Gerginlik hissi
- Ağrı ve acı hissi
- Kaşıntı hissi
- Genel Belirtiler (zehrin kana karışmasından sonraki vücut sistemleri üzerindeki etkileri)
- Sindirim sistemi üzerindeki belirtiler
- Bulantı
- Kusma
- Karın ağrısı
- Gaz ve şişkinlik
- İshal
- Sinir sistemi üzerindeki belirtiler
- Bilinç kaybı
- Havale
- Rahatsızlık hissi
- Kas ağrısı ve kasılma
- Hareketlerde uyumsuzluk
- Şok belirtileri
- Solunum sistemi üzerindeki belirtiler
- Nefes darlığı ve solunum durması
- Baş ağrısı ve dönmesi
- Kulak çınlaması
- Ciltte kızarıklık ve morarma
- Dolaşım sistemi üzerindeki belirtiler
- Nabız bozukluğu
- Soğuk terleme
- Kalp durması
- Sindirim sistemi üzerindeki belirtiler
Zehirlenme vakalarında genel olarak uygulanması gereken aşamalar koruma, bildirme ve kurtarma şeklindedir.
Bu süreçler kapsamında sırsıyla yapılması gerekenler şu şekildedir:
- Zehirlenmeye neden olan maddenin uzaklaştırılması
- Hayati fonksiyonlarının devamının sağlanması
- Durumun sağlık kuruluşlarına bildirilmesi (112)
Solunum Yoluyla Meydana Gelen Zehirlenmeler
Tüp/doğal gaz, egzoz gazı, duman ve diğer zehirli gazların veya kimyasal maddelerin solunum yoluyla vücuda alınması sonucunda meydana gelen zehirlenmelerdir. Bu yolla oluşan zehirlenmelerin belirtileri şu şekildedir:
- Baş ağrısı ve baş dönmesi
- Kulak çınlaması
- Göğüs ağrısı
- Kas güçsüzlüğü ve halsizlik
- Morarma, yutkunma zorluğu ve boğulma hissi
- Bulantı ve kusma
- Bilinç düzeyinde azalma
- Bulanık ve çift görme gibi görme bozuklukları
- Deride renk değişimi
Hem ülkemizde hem de tüm dünyada karbonmonoksit zehirlenmeleri ev içi kaza ve ölümlerde önemli bir rol oynamaktadır. Bu gaz özelikle evlerde odun/kömürlü sobalardan sızma şeklinde karşımıza çıkmakta ve insan vücudunu oksijensiz bırakmaktadır. Karbonmonoksite maruz kalınması sonucunda başta beyin olmak üzere kalp, böbrek ve tüm beden olumsuz etkilenir; birkaç dakika içinde yaşam sonlanır.
Karbonmonoksit zehirlenmeleri özellikle iki yaş altındaki çocuklar, hamileler, yaşlılar ile solunum ve kalp sorunu olanlar için daha büyük risk oluşturur.
Solunum Yoluyla Meydana Gelen Zehirlenmelerde İlkyardım
Bu tür zehirlenmelerde ilk olarak koruyucu tedbir alınmalı, zehirli gaz kaynağı kapatılıp ortam havalandırılmalıdır. Ortamın havalandırılma imkânı yoksa hasta derhal ortamdan uzaklaştırılmalı, başta acil servis olmak üzere gerekli hallerde itfaiye ve doğal arıza ekiplerine haber verilmelidir. Bu genel eylemlerin yanında aşağıdakilerin yapılması önemlidir.
- Zehirlenme kaynağı gaz ise elektrik düğmeleri açılmamalı, vana kapatılmalıdır.
- Mümkünse ortam havalandırılmalı, değilse hasta temiz havaya çıkarılmalıdır.
- İlkyardımı uygulayan kişi kendisi ve hasta için gerekli koruma önlemlerini almalıdır.
- Maske ve ıslak bez ile solunum korunmalıdır.
- Yoğun duman olması durumunda hasta ip ile çıkarılmalıdır.
- Hastanın bilinci kontrol edilerek solunumu değerlendirilmelidir.
- Hasta yarı oturur pozisyona alınmalıdır
- Bilinç kapalı ise koma pozisyonu verilmelidir
- Tıbbi yardım istenmelidir
- Yaşamsal belirtiler değerlendirilmeli, solunum olamaması halinde derhal temel yaşam desteği aşamasına geçilmelidir.
- Hasta yalnız bırakılmamalı ve yaşam bulguları sürekli izlenmelidir.
Gaz zehirlenmelerinden korunmak için şu önlemler alınabilir:
- Baca ve soba borusu temizlik ve bağlantıları uygun olarak yapılmalıdır.
- Şofbenli banyolarda kapı içten kilitlenmemeli, hava girişi sağlanmalı ve tüp ile 125 cm den fazla hortum kullanılmamalıdır.
- Araçlar kapalı garajda uzun süre çalıştırılmamalıdır.
- Karbonmonoksit sensörü kullanılmalıdır.
Sindirim Yoluyla Meydana Gelen Zehirlenmeler
Ağız yoluyla alınan bozuk besin, ilaç, alkol gibi maddelerin meydana getirdiği zehirlenmelerdir. Genel belirtileri; karında ağrı ve hassasiyet, bulantı, kusma ve ishaldir. Bu tür zehirlenmelere yol açan maddeler; bozuk ya da bayat besinler, yanlışlıkla veya kasıtlı alınan ilaçlar, konserveler, temizlik maddeleri, tarım ilaçları, kimyasal maddeler, yüksek oranlı gıda katkı maddeleri, mantarlar, bitkiler ve alkoldür.
Gıda Zehirlenmesi
Yediğimiz gıdaların ne tür tehlikeler içerdiğini bilmek, gıda zehirlenmelerindeki tedbirler açısından çok önemlidir. Gıda güvenliği ile ilgili gıda kaynaklı tehlikeler şu şekilde özetlenebilir:
- Fiziksel tehlikeler: Gıdalarda cam kırığı, toprak, metal, böcek ve radyoaktif madde gibi kalıntıların bulunması.
- Kimyasal tehlikeler: Gıdalara sonradan eklenen ve besin özelliği taşımayan katkı maddeleri.
- Biyolojik tehlikeler:
- Gıdada doğal olarak bulunan zehirli kimyasal madde: zehirli bal, mantar, solanin ve siyanik asit.
- Gıdalara sonradan bulaşan ya da uygun koşullarda üretilmeyen ve saklanmayan gıdalarda oluşan maddeler: Küf, bakteri, virüs, parazit ve mikrobiyal toksinler.
- Genetiği değiştirilmiş canlılar (GDO)
Gıda zehirlenmelerine en fazla yol açan etken bakterilerdir. Öte yandan hava, su, toprak, gıda üretiminde çalışan personel gibi etmenler gıdalara bulaşan mikroorganizmaların kaynağıdır. Gıda zehirlenmelerinde belirtiler bu organizmaların türüne ve kuluçka süresine göre saatler veya günler içinde ortaya çıkar.
Gıda zehirlenmelerinde en yaygın görülen belirtiler şunlardır:
- Bulantı ve kusma
- İshal
- Kanlı dışkılama
- Susuzluk
- Ateş ve ateşe bağlı üşüme
- Kas ağrıları
- Halsizlik
- Havale ve bilinç kaybı
- Nefes darlığı ve morarma
- Nabız bozukluğu ve kalp durması
İlaç Zehirlenmesi
En fazla 5 yaş altı çocuklarda görülür ve tüm zehirlenme olgularının %40’ını oluşturur. Kasıtlı olarak veya bilinçsizce aşırı dozda ilaç alımı ile ortaya çıkar.
Kimyasal Madde Zehirlenmesi
Benzer şekilde en çok 5 yaş altı çocuklarda görülür. Evdeki kimyasallara temas ve içme, tarım ilaçları, hayvan zehirleri ve aşırı alkol türevi madde kullanımı sonucunda ortaya çıkar.
Sindirim Yoluyla Zehirlenmelerde İlkyardım
İlk olarak koruma ilkesi uygulanmalıdır. Sonrasında hastanın bilinci kontrol edilmeli (yetişkin ve çocuklarda omuz başlarından, bebeklerde ayak tabanından) bilincin kapalı olması halinde derhal 112 aranmalıdır.
Kişinin bilincinin kapalı olması halinde, hasta sert bir zemine sırt üstü yatırılmalı, baş geri çene ileri pozisyonu verilmeli, solunum kontrol edilmelidir. Solunum yoksa derhal temel yaşam desteği verilmelidir.
Kişinin bilincinin açık olması halinde ise olayla ilgili bulgular elde edilmeye çalışılmalıdır. Hastanın kusması var ise engellenmemeli; ancak zorla kusturulmamalıdır. Kimyasal toksik-yakıcı bir madde ile zehirlenme varsa hasta derhal sağlık kuruluşuna sevk edilmeli ve kusmaması gerektiği telkin edilmelidir. Kimyasal madde ile temas halinde ağız bol su ile gargara yapılmalıdır. Hasta yalnız bırakılmamalı, yaşam bulguları sürekli kontrol edilmeli ve olası ilaç kutuları gelen 112 sağlık ekibine verilmelidir.
Deri-Kan Yoluyla Meydana Gelen Zehirlenmeler
Bu tür zehirlenmelerde zehirli madde ya deri yoluyla ya da doğrudan kana enjekte edilmek suretiyle vücuda girer. Zehrin etkisi, her kişide aynı etkiyi göstermez, kişinin alerjik durumu, beslenme şekli vb. etkenlerle ilişkilidir. Bu tür zehirlenmelerde herhangi bir belirti olmasa bile kişi en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılmalıdır.
Bu tür zehirlenmelerin nedenleri şu şekilde özetlenebilir:
- Zehirli gazların deri ile vücuda girişi
- Tarım ve böcek ilaçlarının deriye teması
- Enjeksiyon ile aşırı dozdaki ilaç
- Enjeksiyon ile uyuşturucu madde
- Kaza sonucu ev/iş yerinde kimyasal madde ile temas
- Zehirli bitkilerle temas
- Hayvan ısırması veya böcek sokması
Zehirli maddelerin deri yoluyla alınması ile şu tür bulgular söz konusu olur:
- Zehrin girdiği bölgede kabarcık, ödem gibi izler
- Ağrı ve his kaybı
- Zehrin temas ettiği bölgede kızarıklık, kaşıntı ve döküntü
- Alerjik reaksiyonlar
- Kasılma ve titreme
- Düzensiz solunum ve solunum durması
- Dolaşım sistemi bozuklukları ve kanın pıhtılaşmaması
Cilt yolu ile gerçekleşen zehirlenmeler şu ilkyardım uygulamaları yapılmalıdır:
- Yaşam bulguları değerlendirilmelidir
- Ellerin zehirli madde ile teması engellenmelidir
- Zehir bulaşmış giysiler çıkarılmalıdır
- Deri 15-20 dakika boyunca bol su ile yıkanmalıdır
- 112 aranmalıdır
Deri-Kan Yoluyla Meydana Gelen Zehirlenmelerde Genel İlkyardım
İlk olarak koruma ilkesi uygulanmalı, hastanın bilinç durumu kontrol edilmelidir. Hasta konuşabiliyor ise ondan olay hakkında bilgi alınmalıdır.
Bilinç kapalı ise, hasta derhal sert zemine sırtüstü yatırılmalı, yaşamsal belirtiler değerlendirilmelidir. Solunum veya dolaşım olmaması halinde derhal temel yaşam desteğine geçilmelidir. Kıyafetlere zehir bulaşmış ise çıkarılmalı, zehir deri ile temas etmişse ilgili bölge yıkanmalıdır. Hasta yalnız bırakılmamalı ve 112 yardım aranmalıdır.
Krem, Tozlar ve Sıvılarla Temasla ve Enjeksiyon Zehirlenmelerinde İlkyardım
Krem ve toz halinde bölge 15-20 dk su ile yıkanmalı, olası yara steril gazlı bezle örtülmelidir. Yerel belirtilerin genelleşmesi halinde hasta derhal sağlık kuruluşuna götürülmeli, bu süreçte bilinç kapanırsa hastaya koma pozisyonu verilip yaşam belirtileri izlenmelidir.
Hayvan Isırıkları ve Böcek Sokmaları
Bu vakalarda hayvanın soktuğu veya ısırdığı bölgede şişme ve kanama gibi durumlar görülebilir. Ayrıca bu bölgeden vücuda zehirli maddelerin veya virüs gibi enfeksiyon yapıcı ajanların girişi sonucunda ölümcül hastalık, alerjik şok gibi durumlar söz konusu olabilir.
En yaygın görülen durum köpek ısırıklarıdır. Bu durumlarda ciddi yaralanmalar olabileceği gibi bu yaralardan kuduz veya tetanos gibi enfeksiyonlar bulaşabilir.
Köpek ısırıkları daha çok ezilme ve kesimle tazında iken, kedi ısırıkları ise delici tarzda olmaktadır.
Kedi ve köpek ısırmalarında öncelikle koruma ilkesi uygulanmalı, hastanın bilinci ve yaşamsal belirtileri kontrol edilip ısırık bölgeleri tespit edilmelidir. Yaralı bölge sabunlu su ile yıkanmalı, olası kanamanın durdurulması için yara bölgesi bastırılmalı ve yaralanma ciddi ise tıbbi yardım istenmelidir. Kırık oluşma durumu kontrol edilmeli, hasta kuduz ve tetanos riski bakımından bilgilendirilerek sağlık kuruluşuna yönlendirilmelidir. Kuduz riski olması halinde, yani hayvana ulaşılamıyorsa 48 saat içinde kuduz aşısı yapılmalıdır.
Arı sokmalarında da ilk olarak koruma ilkesine uyulmalıdır. Arı sokmalarındaki yerel belirtiler; sokma anında keskin ağrı, sokulan bölgede kızarıklık, ödem ve kaşıntı şeklindedir. Bunun yanında özellikle arı sokmasına karşı alerjisi olan kişilerde bulantı, kusma, baş dönmesi, bilinç kaybı gibi ciddi belirtiler görülür.
Arı sokmalarında sokulan bölgenin dil, boğaz gibi hayati bölgeler olması ve kişinin alerjisi olma durumunun çok önemli olduğu göz önünde bulundurularak şu ilkyardım aşamaları uygulanır:
- Hastanın tüm bedeni kontrol edilerek iğne tespit edilmelidir
- İğnenin cilt üzerinde görülmesi halinde, hassas biçimde kredi kartı gibi sert cisimler yardımıyla çıkarılmalıdır
- Sokulan bölge sabunlu su ile yıkanmalıdır
- Sokulan bölgeye soğuk uygulama yapılmalıdır
- Hastanın olası alerjik reaksiyonları değerlendirilmelidir
- Ağız içi veya dil sokmalarında hastaya buz emdirilmeli ve derhal sağlık kuruluşuna gönderilmelidir
- Acil alerjik reaksiyon hallerinde tıbbi yardım istenmelidir.
Yılan sokmalarında zehir yılanın dişlerinden kana bulaşır ve lenf dolaşımı ile vücuda yayılır. Yılan zehrinin gücü, yılanın türü, zehrin kimyasal yapısı ile bireyin yaşı, ısırılma yeri vb. birçok etkene göre değişir. Yılan sokmalarındaki yerel bulgular; sokma bölgesinde ağrı, ısı artışı ve ödem, yılan diş izi ve yaralanma, ekimoz ve renk değişikliği şeklindedir.
Sistemik bulgular ise:
- Artan beden ısısı, ateş ve terleme
- Ağız çevresinde uyuşma
- Karın ağrısı, bulantı ve kusma
- Alerjik reaksiyon
- Tansiyon düşüklüğü
- Kanın damar içinde pıhtılaşması
- Kalp durması
- Solunum güçlüğü ve durması
- Şok, koma ve ölüm
- Psikolojik bozukluklar ve huzursuzluk
şeklindedir.
Yılan sokmalarında uygulanması gereken ilkyardım aşamaları şu şekildedir:
- Koruma ilkesi uygulanmalıdır
- Kişi sakinleştirilerek hareket etmemesi sağlanmalıdır
- Kişiden olay hakkında bilgi alınmalı; ancak bilinç kapalı ise ikinci değerlendirme ile sokma yer(ler)i tespit edilmelidir
- Sokulan bölge kalp seviyesinde hareketsiz tutulmalıdır
- Hastanın yüzük vb. takıları çıkarılmalıdır
- Sokulan yerin hemen üzerinden orta sıkılıkta elastik bandaj sarılmalıdır
- Kesinlikle kesi ile emme işlemi yapılmamalıdır
- Tıbbi yardım istenerek hasta en kısa sürede hastaneye ulaştırılmalıdır
Akrep zehirlerinin çoğu ölümcül olmasa da, kişinin sağlık özellikleri durumun ciddiyetini belirleyen önemli bir etmendir. Akrep sokmasındaki yerel belirtiler; ağrı, şişlik, kızarıklık, uyuşukluk ve karıncalanmadır. Sistemik belirtiler ise; bulantı, kusma, aşırı terleme, ağrılı kramp, kas kasılmaları, solunumsal dengesizlik, şok ve ölümdür.
Akrep sokmalarında yapılması gereken ilkyardım aşamaları şu şekildedir:
- Koruma ilkesi uygulanmalı, bilinç kontrol edilmeli ve yaşamsal belirtiler değerlendirilmelidir.
- Solunum ve dolaşım yoksa derhal temel yaşam desteği uygulanmalı; varsa sokma bölgesi tespit edilmelidir.
- Sokulan bölge hareketsiz tutulmalı, sabunlu su ile yıkanmalıdır
- Sokulan bölge üzerinden elastik bandaj uygulanmalıdır
- 10 yaşından küçük çocuklar ve 65 yaşından büyük kişiler için derhal tıbbi yardım istenmelidir.
Örümcek ısırıkları da zehirlenme etkisi yaratabilir ve karadul sokmaları en yaygın görülen vakalardır. Temel belirtiler; baş ağrısı, titreme, ateş, aşırı terleme, baş dönmesi, ayaklarda uyuşma, karıncalanma, bulantı, kusma, nefes darlığı ve morarmadır.
Örümcek sokmalarında genel ilkyardım ilkeleri uygulanmalı, sokma bölgesi tespit edilerek sabunlu su ile yıkanmalıdır. Mümkünse örümcek yakalanmalı ve acil vakalarda hasta en kısa zamanda hastaneye götürülmelidir.
En sık görülen deniz canlısına bağlı durumlar denizanası, denizkestanesi, ahtapot ve balıklardır. Özellikle denizanası teması ağrılı sonuçlar doğurup boğulmaya yol açabilir, şiddetli ağrıyla beraber halsizlik, ateş ve solunum güçlüğü görülebilir. Denizkestanesi batmasında ise ağrı, bulantı ve kusma görülür.
Deniz canlılarına bağlı durumlarda genel anlamda görülen yerel belirtiler; kızarıklık, şişlik, iltihaplanma, ağrı ve batma hissidir. Genel belirtiler ise sıkıntı hissi, psikolojik olumsuzluklar, baş ağrısı, alerjik şok ve nadiren havaledir.
Bu gibi durumlarda uygulanması gereken ilkyardım aşamaları şu şekildedir:
- Koruma ilkesine uyulmalı, bilinç kontrol edilmeli ve yaşamsal belirtiler değerlendirilmelidir.
- Yaralı bölge hareket ettirilmemelidir.
- Yaralı bölge ılık sabunlu su ile yıkanmalıdır
- Denizkestanesi batmasında dikenin halen deride olması halinde, ilgili bölge sıcak su ile yıkanarak diken çıkarılmalıdır.
- Zehirlenmelerde ise ilgili bölge 30-60 dakika boyunca dayanma eşiğine kadarki sıcaklıkta tutulmalıdır.
- Acil durumlarda tıbbi yardım istenmelidir.