Radyo ve Televizyon Haberciliği Dersi 5. Ünite Özet
Radyo Ve Televizyon Haberciliğinde Yapım Ve Yayın Süreçleri
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Giriş
Radyo ve televizyon, teknoloji sayesinde iletilerini alıcılarına anında ulaştıran iletişim araçlarıdır. Televizyonun olmadığı dönemlerde radyo haberciliği çok ön plandaydı ancak televizyonun görüntüye dayalı ekran yapısı televizyonun diğer iletişim araçlarından daha önce olmasını sağlamıştır.
Radyo Haberciliğinin Özelikleri ve Yapım Süreci
Radyo istasyonlarının ortaya çıkması ile birlikte 1920’li yıllarda radyo haberciliği de başlamıştır. Radyo ilk çıktığı zamanlardan itibaren yaygınlaşmış ve haber verme işlevi de önem kazanmıştır. İnsanların haberlere ulaşabileceği en hızlı kaynak olmuştur. Radyonun sadece kulağa hitap etmesi ve yayınlarının sürekli olması herhangi bir zamanda herhangi bir iş ile uğraşırken dahi dinlenmesini kolaylaştırmıştır. Radyo yayıncılığının yalnızca ‘ses’ üzerine kurulu yapısal özellikleri ona özgün yeni bir haber anlayışının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Radyo haberleri televizyonda olduğu gibi bültenler halinde ve günlük olarak planlanmış saatlerde verilir. Ayrıca, yazılı haber araçlarının aksine önemli ve olağanüstü durumlarda kendi yayın akışını keserek gelişmeleri canlı yayın yoluyla dinleyicilerine ulaştırabilmektedir. Basılı yayında haberler seçilip tekrar okunabilirken radyoda dinleyicinin haberi anlama ve algılama süresi sınırlıdır, bu yüzden haberler kısa ve açık olmalıdır. Radyo yayıncılığında verilecek haberlerin en önemli özelliği güncel olmalarıdır. Radyo yayıncılığı içerisinde bültenler dışında bir haberin detaylı olarak incelendiği, röportajlar, görüşler, değerlendirmeler yapılan programlarda vardır. Radyo günümüzde müzik ve eğlence ağırlıklı bir görünüme sahip olsa da, haberi anında vermesi, işitsel oluşu, görme ve okuma zorunluluğu olmayışı gibi nedenlerle habercilik konusunda çok önemli bir kitle iletişim aracıdır. Radyodan çalışırken, araç kullanırken, toplu taşıma araçlarında, kamusal mekânlarda vb. haber almak diğer kitle iletişim araçlarından çok daha kolaydır.
Radyonun her mekanda ve kolaylıkla dinlenebilir olması onu yazılı basımdan bir adım öteye geçirmiştir. Radyo haber bültenlerinde yayınlanan haberler, modern haber tekniğiyle sözü edilen (5N+1K) kuralına göre yazılır. 5N+1K: Haberin alt yapısını oluşturan “Ne? Ne zaman? Nerede? Nasıl? Neden? Kim?” gibi soruları içeren terimdir. Radyo kendi yapısal özellikleri nedeniyle haberleri derinlikli olarak değil, kısa ve anlaşılır şekilde ana hatlarıyla verir. Haberleri daha derinlemesine incelemek, ele almak amacıyla haber programları, açık oturum, söyleşi gibi program türlerini kullanır. Radyo yayıncılığında haber saatleri; günlük ara ve ana haber bültenleri, radyonun yayın politikasına ve hedef kitle profiline göre farklılıklar göstermektedir.
Radyo haberleri dinleyicinin aklındaki resimlerle şekillendiğinden, olayların son derece açık yalın ve genel anlatım biçimleriyle sunulması gerekir. Haberde anlatılmak istenilenler dinleyicinin algılama sürecinde hedeflenen anlama ulaşmak için mümkün olduğunca düzgün bir gramer (dil bilgisi) ve basit, anlamları bilinen kelimeler kullanılmalıdır. Radyo haber metinleri yazılırken dilbilgisi kurallarına uyulur.
Televizyon Haberciliğinin Özellikleri
Televizyon, habercilik anlamında ilk gelişim göstermeye başladığı yıllarda radyodan etkilenmiş ve ilk haber programı sunucuları dönemin önemli radyo spikerlerinden seçilmiştir. Habercilik konusunda televizyonun getirdiği kolay ulaşılırlık, hız, eğlendiricilik gibi yenilikler ve pozitif özelliklerle radyo ve diğer basılı yayın medyalarının önüne geçerek onlara model oluşturmaya başlamıştır.
Televizyon haberciliğinin yapısal özelliklerini göz önüne alarak yayın ve yapım sürecinde dikkat edilmesi gereken bazı kuralları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Televizyon haberleri, izleyicinin hem gözüne hem kulağına hitap edecek şekilde hazırlanmalıdır.
- Televizyon haberciliğinde ilgili habere ait görüntü yoksa dahi yine görsel (grafik, animasyon vb.) unsurlarla desteklenerek hazırlanmalıdır.
- Televizyon haberciliğinde haberler mümkünse olaya tanıklık eden muhabir tarafından yazılmalı ya da ona bağlanılarak görüntü ve haber arasında güvenilir bir ilişki kurulmalıdır.
- Televizyon cihazını yeni açan izleyicilerin haberin başını kaçırmış olma ihtimaline karşın haberde kısa tekrarlara yer verilmelidir.
- Televizyon haberciliğinde eğer alınan görüntü sessiz ise dikkati arttırmak için ses unsurlarıyla desteklenmelidir.
- Televizyon haber yayıncılığında, stüdyodan ya da olay yerinden yapılan yayınlar farklı özellikler taşımaktadır.
Televizyon Haberciliğinde Yapım ve Yayın Süreçleri
Olay ve bilgilerin haber haline dönüştürülmesine haber yapma adı verilirken bu süreç, ‘araştırma’, ‘seçim’ ve ‘biçimlendirme’ olmak üzere toplam üç aşamada gerçekleşmektedir. Araştırma, genellikle muhabiri ilgilendiren bir görevdir. Muhabir hangi olay ve bilgilerin haber haline getirileceğini belirlemeden önce kendi sorumluluk alanındaki olayları değerlendirmeli ve bilgilere karşı duyarlı olmalıdır. Seçim, haberle ilgili en önemli karardır. Çünkü hangi olayın haber olup hangisinin olmayacağının seçilmesi gerekmektedir. Biçimlendirmede ise muhabir topladığı tüm bilgileri bir araya getirerek, bunları bir düzene koyar ve habere şeklini verir. Televizyon yayıncılığı içerisinde yer alan tüm haber programı türleri, benzer yapım ve yayın süreçlerinden geçerek izleyicilerine ulaşmaktadır. Bunlar haberin seçimi, toplanması, haber ve görüntü kaynaklarına erişim ve haber metninin yazılmasına eşlik eden, çeşitli görüntü öğelerinin bir araya getirilerek, kurgulanarak sunulmasıyla oluşur.
Televizyon yayıncılığında yayınlanan haber programları haberin işleyişi, ele alınışı ve sunuşu bakımından farklı formatlarda hazırlanır. Bunlar günlük haber bültenleri, derinlikli haber programları, yoruma dayalı haber programları gibi türlerden oluşur. Günlük haber bültenleri, günün belirli saatlerde/aralıklarında yayınlanan ara ve ana haber bültenlerinden oluşmaktadır. Haber bültenlerinin sürelerinin kısıtlı olması nedeniyle daha geniş bir sürede daha fazla haber ayrıntısının verildiği ve yorumcuların devreye girdiği derinlikli ve yoruma dayalı haber programları bulunmaktadır. Sözü edilen haber programı türlerinin dışında bir de yapısal olarak haberi niteleyen türler bulunmaktadır. Bunların ilki, televizyon stüdyolarından yapılan haber programları içerisinde yer alan DSF (Doğal Ses Fonda) ve sesli haberdir. DSF haberler, haber sunucusunun stüdyodan canlı yayın sırasında tümünü kendisinin seslendirdiği metinlerden oluşur.
Televizyon haberciliğinde kanalın haber ve canlı yayın ekipleri, merkezden ya da ilgili bölgedeki haber ekiplerinden yararlanırlar. Bu merkezlere uzak olan diğer yerlerde ise temsilcilik ya da muhabirler aracılığıyla haberlere ulaşma yolu seçilir.
Televizyon haberciliğinde siyasi figürler ve kurumlar, kültürel kişi ya da etkinlikler, ekonomik verilere sahip ya da yorumlayabilecek kişiler kişisel olarak haber ve görüntü kaynağıdırlar. Muhabirler bu kişi ya da kurumlarla ilişki kurarak istenilen bilgiyi edinmeye çalışırlar. Başvurulan bir diğer yol ise ulusal ve uluslararası ajanslar tarafından yapılan her haber, görsel, işitsel ve yazılı veri olarak abonelik yoluyla kanallara gönderilmesidir.
Özel Haber: Muhabirin kişisel gayretleri sonucunda özel uzmanlık gerektirmeyen, sadece olaya tanıklık etmiş kişilerin olay ile ilgili bilgileri çerçevesinde alınan röportajlar yoluyla üretilen haber türüdür.
Televizyon haberciliğinde kurumsal, kamusal ve haber ajanslarının görüntü kaynaklarının dışında ilgili olayla ilgili cep telefonu ve güvenlik kamerası gibi cihazlar yoluyla elde edilen görüntüler de önemli görsel kaynaklardandır. Televizyonda haber yayın ve yapımı noktasında haberle ilgili olarak pek çok görüntü kaynağı bulunmaktadır.
Kadraj bilgisi ve televizyon ekranına yansıyan görüntü çeşitliliğinin yanı sıra iyi alınmış ses kaydının da önemi büyüktür.
Görüntü üzerine dayalı televizyon haberciliğinde, konu edilen olaya ilişkin herhangi bir kayıt olmaması ya da görsel anlatım yoluyla haberin desteklenmesi amacıyla çeşitli grafiksel ve fotoğrafik öğeler kullanılmaktadır.
Habere konu edilen olayla ilgili olarak görgü tanığı veya alanında uzman kişilerle profesyonellerle yapılacak görüşmelerin kayıt altına alınmasıyla görüntü elde edilebilmektedir. Dolgu çekim, canlandırma, sosyal ve çevrimiçi medya ve arşiv görüntüleri de görüntü kaynağı olarak kullanılabilir.
Televizyon yayıncılığında haber, görüntü ve ses unsurları göz önüne alınarak; yazılmaktadır. Bültenlerde habere giriş cümlesi spikerin sesli olarak birine anlatıyormuş gibi yazımına dayanan konuşma dili çerçevesinde hazırlanırken, haber yazım tekniği ise genellikle ters piramit ya da dörtgen şeklindedir.
Televizyon haberciliği içerisinde kullanılan haber otomasyon sistemleri haberin yayın ve yapım süreçlerini hızlandıran ve anında müdahalelere izin veren profesyonel haber yazılımlarıdır.
Prompter: Stüdyolarda genellikle haber sunucularının ya da program sırasında konuşmacıların kameraya bakarken programla ilgili metni okumasını sağlayan cihazdır.
Televizyon Haberinde Görüntü ve Ses Kullanımı
Televizyon haberciliğinin temelini görüntü oluşturmaktadır. Olaylar sırasında kaydedilen görüntülere dayalı yapısı nedeniyle, televizyon haberleri medya hiyerarşisi içerisinde başköşeye otururken, diğer yazılı/görsel iletişim araçlarına da kendi yapısal özelliklerini dayatmıştır.
Haber metinleri ile desteklenen hareketli görüntüler, haberin tarafsızlık ve gerçeklik gücünü artırdığı gibi olayların izleyicinin önünde gerçekleştiği hissini yaratır.
Televizyon haber yayıncılığı içerisinde bültene konu edilen haberle ilgili görüntü bulunmadığı durumlarda dijital teknoloji ve yazılımlar sayesinde çeşitli fotoğrafik ve grafiksel öğeler üretilmekte, haritalar ve şemalarla sanal görsel malzemeler oluşturulup görüntü olarak kullanılmaktadır. Televizyon haberlerinin yayın ve yapım süreçlerinin en önemli aşaması kurgu ve montaj sürecidir. Televizyon izleyicisinin olayla buluştuğu anın hazırlayıcısı olan kurgu operatörleri, tüm bu yayın sürecinde görev alan muhabir, kameraman ve diğer kamera arkası ekibin ortaya koyduğu ürünü ekranla buluşturur. Kurgu aşaması televizyon haber bülteni içerisinde yer alacak haberin son durağı olan, yayın öncesi tüm görsel işitsel biçimlendirmesinin ve düzenlenmesinin yapıldığı aşamadır.
Televizyonun kendine has yapısı ve özellikleri nedeniyle, görüntüyü destekleme ve anlam oluşturma noktasında müzik ve ses kullanımı her türlü yayın içeriğini oluştururken kullanılmaktadır. Birincil ses kullanımında, ana ses olarak tercih edilen sesler aşağıda belirtilmiştir.
Perfore: Haber metninin seslendirilmesidir.
Muhabir Anonsları: Alanda olay takibi yapan habercilerin “olay anında” izleyicilere hitaben yaptıkları açıklayıcı/bilgilendirici konuşmaları ifade eder.
Ses/Mikrofon Sesi: Kameranın 1. kanal sesini ifade eder; ana ses kaynağına yönlendirilmiş mikrofondan gelen seslerdir.
Sunucu/DSF: Daha önce de açıklanan DSF (doğal ses fonda), tipindeki haber seslendirmesinin sunucu tarafından canlı olarak yapılmasıdır.
Seslendirme: Dublaj olarak da ifade edilen bu seslendirme, genellikle yabancı dilde konuşan kişilerin konuşmalarının üzerine yapılan seslendirmeyi açıklar.
Doğal Ses 1. Kanal: Kameranın 2. kanalındaki doğal ses (efekt) mikrofonundan gelen dış seslerin birinci kanalda ana ses olarak kullanılmasını ifade eder. Seslendirmenin olmadığı bölümlerde olaya ait doğal seslerin yükseltilip izleyiciye aktarılmasıdır.
Müzik 1. Kanal: Haberde kullanılan müziğin ana ses olarak kullanılmasıdır. Ana ses kaynaklarının altında düşük seviyede tutulan iki tür ses kullanımını kapsamaktadır. Bunlar yukarıda açıklaması yapılan doğal ses ve müziktir.
Ana sesin altında belli bir seviyede tutularak (ana sesi bastırmayacak seviyede) dip ses biçiminde kullanılan seslerdir.
Televizyon haberciliği görüntüyü merkeze alsa da sözlü anlatım ve sunum ile birlikte kullanılmadan asıl etkisini göstermede başarı sağlayamaz. Haberde yer alan görüntüler sözlü anlatım ile bilgileri tam anlamıyla izleyicilere iletmektedirler. Televizyon haberciliğinde bir diğer önemli nokta, sunumu gerçekleştiren kişilerdir. Haber bültenlerinde açılışı onlar yapmakta ve haberler arası geçişlerde tekrar izleyicilerin karşısına çıkmaktadırlar. Televizyon ekranının görüntü ve ses özelliklerini destekleyen bir diğer önemli unsur da yazılı metinlerdir. Yazılı metinler televizyon ekranına yansıyan insan, yer ve mekân gibi her türlü görüntüyü tanımlamaya yardım etmekte ve izleyicilere ek bilgi sunmaktadırlar.