Radyo ve Televizyonda Program Yapımı Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
Televizyonun Anlatı Yapısı Ve Yapım Unsurları
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Televizyon programlarının anlatı yapısı hayatın bir yansımasıdır denebilir mi?
Her ülkenin televizyon programlarının an- latı yapıları sosyal, kültürel, ekonomik ve politik yapılarıyla ve gündelik yaşamları ile doğrudan ilintilidir. Daha açık söylemek gerekirse televizyon programlarının anlatı yapıları hem içinde bulunduğu toplumun özelliklerini yansıtmakta, hem de izleyicilere yeni kültürel özellikler sunmaktadır.
Televizyon program yapımcısı hangi soruya cevap aramaktadır?
Televizyon programlarının ilgi çekici olabilmesi ve izlenebilmesi için izler kitle üzerinde etki yaratması beklenmekte ve bu nedenle televizyon yapımcıları; “belli bir türde, belli bir içerikte ve hedef izler kitlenin ilgisini çekecek bir televizyon programı nasıl oluşturulmalıdır?” sorusuna yanıt aramaktadır. Program yapımcısının ilk amacı; programının ilgi çekip izlenebilmesi için izler kitleye çekici bir program sunmaktır.
Televizyon gerek teknolojik özellikleri gerekse kültürel ve sosyal yönleriyle ken- disinden önce varolan gazete, sinema, tiyatro ve radyo gibi anlatım biçimlerinden yararlanmış ve onlardan çok da bağımsız olmayan ne çeşit bir anlatı formu geliştirmiştir?
Televizyonda “format” olarak adlandırılan bu anlatı yapısı, programın yapısını ve biçimini, yapım yaklaşımını anlatan bir kavramdır. Format, aracının enformasyon ve içerikleri sunma stratejileri olarak kabul edilmekte ve televizyonda herhangi bir programın sunum biçimi format olarak adlandırılmaktadır. Televizyonda izlenen bir programın örneksel bir yapısı olması gerektiğinden, televizyon programcılığında format oluşturmak için uzun ve yoğun bir araştırmaya gereksinim vardır.
İletişim alanında pek çok çalışması bulunan Denis McQuail ve arkadaşlarının izler kitle üzerinde yaptıkları bir araştırmada kitle iletişim araçlarının izler kitlenin gereksinimlerini nasıl açıklamışlardır?
-
Gündelik yaşamın sıkıntılarından, gerginliklerinden ve sorunlarından kaçmak ve duygusal rahatlama sağlamak,
-
Kişisel ilişkiler, dostluk ve arkadaşlık kurarak toplumsal yarar gereksinimini karşılamak,
-
Kişisel değerlerin pekişmesini, gerçekliğin araştırmasını ve kişiliğe ilişkin referans noktalarının bulunmasını sağlayarak, kişisel kimlik gereksinimini karşılamak,
-
Çevreyi gözetim altında tutarak, yaşanılan dünyaya ilişkin bilgi sahibi olmak.
McQuail, kitle iletişim araçlarının kullanımları ile ilgili genel nedenleri; bilgilenme, kişisel kimlik, bütünleşme ve sosyal etkileşim ve eğlence olarak açıklamaktadır.
Artur Asa Berger (1993), izleyicinin genel olarak televizyon programlarında hangi özellikleri aradığını belirtmektedir?
• Eğlendirme
• Otorite figürlerini yüceltilmiş ya da küçültülmüş görme
• Güzelin denenmesi
• Deneyimlerin başkaları ile paylaşılması
• Merakın tatmini ve bilgilendirme
• Tanrı ile özdeşleşmek
• Dalgınlık ve oyalanma
• Duygu katılımı deneyimi
• Aşk, nefret, korku ve üzüntü gibi uç duyguların kontrollü durumlardaki deneyimi
• Taklit edecek modeller bulma
• Özdeşlik kazanma
• Dünya hakkında bilgi edinme
• Adalet inancının pekişmesi
• Aşka inanma
• Sihire, fevkaladeliğe ve mucizelere inanmak.
Walters tarafından belirlenen televizyon programlarının yapım unsurlarını hangi başlıklar altında toplamaktadır?
- Gerilim
- Aksiyon
- Cinsellik
- Güldürü
- Enformasyon
- Önem
- Değer
- Kişisellik
- Merak
- Gerçeklik
- Yenilik
Televizyon programlarında tercih edilen bir yapım unsuru olan “enformasyon”, aynı zamanda televizyonun hangi işlevinin bir parçası olarak önemli görülmektedir?
Televizyonun bilgilendirme ve eğitme işlevinin bir parçası olarak önemli görülmektedir. Enformasyon unsuru, özellikle eğitim-kültür programları, belgeseller ve haber bültenleri ile haber programlarının temelini oluştursalar da, tartışma programları ya da dramalarda da enformasyon unsurundan yararlanılmaktadır.
İletişim araştırması Arthur Asa Berger kişileri güldürme tekniklerini kaç genel başlık altında toplamaktadır. Açıklayınız?
İletişim araştırması Arthur Asa Berger kişileri güldürme tekniklerini dört genel başlık altında toplamaktadır. Bunlar; dil gülmecesi, kimlik gülmecesi, mantık gülmecesi ve fiziksel gülmecedir.
-
Dil Gülmecesi: Konuşma ve söz tekniklerinin kullanımıyla yaratılan dil gül- mecesi; abartı, çocuksuluk, hiciv, yanlış anlama ve sözcük oyunlarıdır.
-
Kimlik, Kişilik Gülmecesi: Kişiliği dışa vuran tip ve davranış özelliklerinden kaynaklanır. Matrak tipler, basmakalıp kişiler, kaba saba karakterler, taklit ve parodi karakterleri, kimlik, kişilik gülmecesine örnek oluşturabilir.
-
Mantık Gülmecesi: Mantıksal ilişkilendirme süreçlerindeki tersliklere ve bağlantılandırmalara dayanır. Bu gülmece türünün içerisinde; saçmalık, tesadüf karşılaştırma, hatalar gibi teknikler bulunur.
-
Fiziksel, Görsel Gülmece: Bu tür kapsamında ise daha çok aksiyona dayalı kovalamaca ve hız teknikleri kullanılmaktadır.
Televizyon programlarında gerilim unsuru, televizyonun hangi anlatım özellikleriyle de izler kitlelere aktarılmaktadır?
Gerilim, müzik, ses efektleri kamera açıları gibi televizyonun anlatım diliyle izleyiciye yansıtılmakta ve televizyon anlatısının gerilim yaratması teknik desteklerle de sağlanmaktadır.
Roger Walters tarafından sınıflandırılan televizyon yapım unsurlarından hangi üçü birbirinden etkisi az ve birbirini destekleyen unsurlardır?
Televizyon programlarında kullanılan bir başka yapım unsuru “değer”dir. Değer; izleyicilerin bir programa ve o programın içeriğine yüklediği özellikle geleneksel ve düşünsel değerliliktir. Değer unsuru, enformasyon ve önem unsurlarıyla da bağlantılıdır.
Özel ya da kamu televizyonlarında yayınlanan hangi programlar izleyicilerin entelektüel meraklarını gidermeye yönelik olarak hazırlanmaktadır?
belgesel, bilimsel programlar ve çeşitli eğitim programları
Televizyonun gerçeklik unsuru nasıl anlaşılır?
Televizyon izleyicisi için tek gerçek ekranda gördüklerinden kaynaklanmak- tadır. Bu duyguyu özellikle drama programlarında yaratmanın yolu; karakterler, durum, mekânlar ve zaman bakımından belli bir uyumu gerçekleştirmektir. Böylelikle bilimkurgu dizilerinde bile gerçeklik duygusu yaratılabilmektedir. Özellikle çocuk izleyicilere Süpermen gibi gerçek dışı bir kahramanın var olduğuna inandırılması, televizyonun gerçeklik duygusu yarattığının önemli bir göstergesidir.
İzlerkitlenin televizyon izleme nedenlerindendir?
İzlerkitlenin televizyon aracını neden kullandığına ilişkin diğer bir beklenti; insanların gündelik yaşamlarının sıkıntı ve gerginliklerinden kaçış sağlama ve boş vakitlerini değerlendirme gereksiniminden kaynaklanmaktadır. İzlenen bir müzik programı, komedi ya da eğlence programları ile izleyici gündelik yaşamın sıkıntılarından uzaklaşarak, yarışma veya spor programlarının heyecanıyla gün- delik yaşamdaki tek düzelikten kaçış sağlanmaktadır.
Kullanımlar ve Doyumlar konusundaki ilk çalışmalar ne zaman başlamıştır?
Kullanımlar ve Doyumlar konusundaki ilk çalışmalar, 1950’li yıllarda Elihu Katz ile başlamıştır. Katz yaptığı çalışmalarda, izleyicilerin iletişim araçlarını kullanma nedenlerini ortaya koymaya çalışarak, her kullanımın bir gereksinimi giderme amacı taşıdığını savunmuştur. 1960’lı yıllara gelindiğinde, Kullanım ve Doyumlar Yaklaşımına Paul Lazarfeld, Elihu Katz, Denis McQuil, Herbert Blumer ve Joseph Klapper gibi araştırmacılar da katkıda bulunmuşlardır. Kullanım ve Doyumlar Yaklaşımında izleyicilere kitle iletişim araçlarını kullanmalarını temel alarak ne düşündükleri, duyumsadıkları ve takdir ettikleri sorularak, kitle iletişim araçlarının ilgi çekmesinin nedenleri aranmıştır.
Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı hangi soruya yanıt aramaktadır?
Televizyon yaygın bir biçimde kullanılması, beraberinde bazı iletişim araştırma- larına konu olan soruları da getirmiştir. Bunların arasında yer alan “Kullanım ve Doyumlar Yaklaşımı” medyanın tüketicileri konumundaki gazete okuru, radyo dinleyicisi ya da televizyon seyircisinin neden o gazeteyi, o radyo kanalını ya da tv programını seçtiği sorusuna yanıt aramaktadır. Alıcı konumunda olan izleyici veya dinleyicilerin seçtikleri herhangi bir programı “neden” izledikleri (kullanım yaklaşımı), programın kendilerine katkıları, izlenen programdan alınan hazzın (doyumlar yaklaşımı) ne ölçüde olduğu, iletinin hedefle örtüşüp örtüşmediği gibi konular, iletişim araştırmacılarının dikkatini çeken konular arasında yer almıştır.
McQuail, kitle iletişim araçlarının kullanımları ile ilgili genel nedenleri nasıl tanımlamıştır?
Bilgilenme, izler kitlenin yerel çevre, topluluk ve dünya hakkında bilgi edinmesi, pratik konu veya düşünce ve karar tercihleri hakkında tavsiye edinme, merak edilen şeyler ve genel ilgiler hakkında tatmin edilmesi, öğrenme; bireysel gelişim, bilgiler hakkında güvenilirlik sağlamasını içermektedir.
Kişisel Kimlik/Özdeşlik, izler kitlenin kişisel değerler için destek görmesi, davranış modelleri bulmasını, medyada diğer değerler ile ilgili özdeşlik sağlamasını, kişinin kendisini anlamasını sağlamaktadır.
Bütünleşme ve Sosyal Etkileşim, diğerlerinin durumlarını kavrama, sosyal empati, diğerlerini tanıma ve ait olma hissini sağlama, sosyal etkileşim ve iletişim için temel oluşturma, gerçek yaşam arkadaşlıkları için temsilci bulma, sosyal rolleri başarmada yardımcı olma, kişinin aile, arkadaşlar ve toplulukla iletişimini sağlamaktır.
Eğlence ise kişilerin problemlerden kaçma, dikkatini dağıtma, rahatlama, gerçek kültürel ve estetik eğlenceyi sağlama, zaman geçirme, duyguları serbest bırakma, cinselliği uyandırma gibi duygusal katılımlarını ifade etmektedir.
Televizyon kanalları daha fazla izleyiciye ulaşmak ve mevcut izleyicilerini koruyabilmek için yayın akışlarında hangi stratejiler uygulamaktadırlar?
Bloklamak: Yeni bir programı benzer tarzdaki bir dizi eski programın arasına yerleştirerek, bir program bloğu oluşturmaktır. Bu yayın akışı planlamasında bü- tün bir akşam bu şekilde doldurarak yayın gerçekleştirilmektedir.
Köprü Kurmak: Uzun bir programla akşamın ilk erişim saatlerinden başlaya- rak ara yayın kuşağı boyunca bu programı devam ettirmek ya da programın baş- layış ve bitiş saatlerini küsuratlı saatlere yerleştirerek diğer kanallardaki program- ların başlama ve bitiş saatlerine yayılarak diğer kanallarla rekabet etmek.
Çapraz Programlamak: Ana yayın kuşağının o günkü akışandan tamamen farklı ve yeni bir program sunmak.
Öncelemek: Güçlü bir diziyi, daha zayıf ya da yeni olan bir dizinin önüne yer- leştirerek izleyiciyi bu programdan diğerine sıçratmak.
Başı Çekmek: Bir yayın akışına, özellikle çok güçlü olan bir programla başlamak.
Parçalamak: Programları Pazartesi’nden Cuma’ya ve her günkü haber bülten- leri gibi, gündelik akışa göre parçalayarak planlamak.
Akrobatik Planlama: Özel programlar yayınlamak, bir seriyal içinde çok ünlü bir konuk oyuncuya yer vermek, farklı tanıtım stratejileri kullanmak, kısa bir diziden uzun bir diziye geçmek, son dakika düzenli yayın akışında bir değişiklik yapmak.
Program açılışının önemi nedir?
Televizyon programlarında tanıtım yani diğer bir deyişle açılış bölümü izleyicilerin dikkatini ve ilgisini o programa çekmek programa katılımını sağlamak, heyecan ve merak oluşturmak, karakterlerle tanıştırmak, programın tarzını ve niteliğini vermek ve programın tanıtımını yapmak amacıyla gerçekleştirilmektedir. Programın açılışı yani tanıtımının izleyicilerin ilgisini çekecek biçimde hazırlanması, izleyicilere o programın izlenmeye “değer” olacağını düşündüreceğinden, izleyiciler kendilerine hissettirilen bu “değer” karşısında başka kanallardaki programı izlemeyi tercih etmeyeceklerdir. Bu nedenle programın açılışında yapılan ilginç bir anons, programda yer alacak ünlü ya da ilginç kişiler, ilginç bir konu, programın yayınlanacağı kanalda yapılan tanıtım anonsları veya gazete ve radyo gibi diğer iletişim araçlarında yapılan tanıtıcı bilgiler ve yorumlar izleyicilerin o programı izlemeye karar vermesi sağlanabilecektir. Bu nedenle izleyicileri programa çekmenin en önemli yollarından biri programa güçlü bir giriş yani açılış yapmaktır.
Programın gövdesi hangi unsurlar ile oluşturulmalıdır?
İzleyicinin programa olan ilgisini ayakta tutmak amacıyla programların gövdesini oluşturan anlatı unsurlarında çeşitli sıklıkta değişiklikler yaparak izleyiciyi programdan koparmamak gerekmektedir. Bu nedenle program gövdesinde kullanılacak anlatı unsurları, hem izleyicilerin ilgisini devam ettirmeyi hem de izleyicilere mesajın etkin olarak aktarılmasını sağlayacaktır. Bu unsurlar; birlik, çeşitlilik, akıcılık ve doruk nokta’dan oluşmaktadır.
Yapım yaklaşımı nasıl tanımlanır?
Yapım yaklaşımı, bir yapımda orijinal bir fikrin bulunmasından yapımın olabil- diğince etkili bir biçimde bitirilmesine kadar olan yapım sürecinde yapımcıya yardımcı olan önemli bir unsurdur. Televizyon programlarının yapımında temel olarak iki yaklaşımdan söz etmek mümkündür. Bunlardan biri, İçerik Yaklaşımı, diğeri ise Etkiden-Nedene Yaklaşımı’dır.