aofsoru.com

Spor Pazarlaması Dersi 1. Ünite Özet

Spor Endüstrisi Ve Pazarlama

Endüstri Kavramı

Endüstri; devamlı ya da belli zamanlarda, makine ve benzeri araçlar kullanarak bir madde ya da gücün niteliğini ya da biçimini değiştirerek toplu üretimde bulunan faaliyet dalıdır. İktisat literatüründe endüstri kavramı yerine sanayi kelimesi de kullanılmaktadır. Endüstri kavramı iki ölçüte bağlı olarak tanımlanabilir. Bu ölçütlerden biri, ürünlerin benzerliği ve bir diğeri de ekonomik faaliyetlerin benzerliğidir. Ürünlerin benzerliğine göre; endüstri kavramı, iyi tanımlanmış, benzer mal ve hizmetleri üreten bir işletme grubu olarak tanımlanır (Li ve ark., 2001).

Bazı durumlarda endüstri kavramı ekonomik faaliyetlerin gruplandırılması olarak da ele alınır. Ekonomik faaliyetlerin benzerliğine göre endüstri dallarının gruplandırılmasında üretilen ürünlerin benzerliği göz önüne alınmaz, üretim sürecinde benzer ekonomik faaliyetlerin yürütülmesi esas alınır. Bu ölçüte göre; belirli bir endüstri içerisinde üretim üniteleri temel bir üretim sürecini paylaşır ve üretim içerisinde benzer teknolojiler kullanılır. Kısacası; endüstri kavramı; iyi tanımlanmış, benzer mal ve hizmetlerin ya da benzer biçimde üretilen mal ve hizmetlerin bir işletme grubu tarafından üretilmesi olarak tanımlanabilir.

Spor malları endüstrisi birçok farklı fakat ilişkili üründen meydana gelen endüstri tipine bir örnektir. Spor malları endüstrisi spor, fitness ve rekreasyon etkinliklerinde kullanılan mal, araç gereç ve giysi olarak satılan tüm ürünleri kapsamaktadır. Bu anlamda, spor malları endüstrisi çeşitli ürün kalemlerine sahiptir. Ürün kalemlerinin çeşitliliği sonucu spor malları endüstrisinin farklı yollar ile çeşitli alt bölümlere ayrıldığını görmekteyiz. Spor endüstrisi içerisinde bu alt bölümleri anlamanın en iyi yolu spor mağazalarını incelemektir. Özellikle büyük spor mağazalarında su sporları, kampçılık aktiviteleri, adrenalin sporları gibi spor malları endüstrisinin farklı bölümlerini gözler önüne seren departmanlar bulunmaktadır.

Genel Yönleriyle Spor Endüstrisi ve Bölümlendirme

20. Yüzyılın son çeyreğinden itibaren spor pazarının ekonomik bir faaliyet alanı olarak devasa boyutlara ulaşması, spor tüketiminin toplumların hemen hemen her katmanına yayılması, sporun popüler bir kültür ögesi olarak tüketime sokulması ve birçok farklı endüstri dalı ile iç içe geçmesi gibi çeşitli nedenler sporu dünya ölçeğinde hızla endüstrileştirmiştir. Bu duruma bağlı olarak spor endüstrisi olarak tanımlanan bir faaliyet alanı endüstri dalları içerisinde değerlendirilmeye başlanmıştır.

Spor endüstrisi farklı yazarlar tarafından farklı biçimlerde tanımlanmaktadır. Yusof ve Shah (2008:112) spor endüstrisini; spor ürünleri üreten ve ana hedefi kâr elde etmek olan bir grup işletme organizasyonu olarak ifade etmektedirler. Bu tanımlama içerisindeki anahtar nokta spor ürünleri üretmek ve kâr elde etmek hedefidir. Spor ürünü kavramı spor endüstrisinin çekirdeğini oluşturmaktadır.

Ayrıca alışveriş yerleri, restoranlar, oteller, fabrikalar ve barlar gibi işletmelerin faaliyet alanları da spor endüstrisi ile dolaylı ilişki hâlindedir (Hong, 1997). Spor endüstrisi içerisinde yer alan ögeler genel hatları ile aşağıdaki biçimde ele alınabilir (Pitts ve Stotlar, 2002):

  • Katılımcılar: Sporu uygulayan (aktif) ya da izleyen (pasif) olarak katılan bireyler,
  • Eğlence: Spor müsabakaları, şenlikler ve organizasyonlar, vb.,
  • Araç Gereç ve Giyim: Kaleci eldiveni, çivili ayakkabı, mayo, ter forması ya da voleybol topu gibi spor, fitness, sağlıklı yaşam ve rekreasyon ile ilişkili ürünlerin üretilmesindeki destekleyici ögeler,
  • Tutundurmaya Yönelik Ürünler: Oyuncaklar, anahtarlıklar ve çıkartmalar gibi spor, fitness, sağlıklı yaşam ve rekreasyon ile ilişkili unsurların tutundurulmasına hizmet eden ürünler,
  • Spor Tesisleri: Stadyum, salon, havuz, pist ve saha gibi spor, fitness, sağlıklı yaşam ve rekreasyon ile ilişkili etkinliklerin yapılabilmesine olanak tanıyan alanlar ve binalar,
  • Yönetim Hizmetleri: Spor pazarlaması, halkla ilişkiler ve olay yönetimi gibi spor ürünlerinin üretilmesinden pazarlanmasına kadar birçok farklı noktada destek sağlayan profesyonel hizmetler.

Tüm bunların ışığı altında spor endüstrisi kavramını; spor, fitness, sağlıklı yaşam ve rekreasyon ile ilişkili sportif etkinlikler üreten ve spor pazarına bunlarla ilgili mal, hizmet, insan, yer ve düşünceler sunan faaliyet dalı olarak tanımlayabiliriz. Bu tanımlamaya bağlı olarak spor endüstrisi içerisinde yer alan ögeleri aşağıdaki biçimde örneklendirebiliriz:

  • Beko Basketbol Ligi, Turkcell Süper Lig ya da Aroma Erkekler Voleybol Birinci Ligi gibi katılımsal ürünler,
  • Futbol, basketbol ya da hentbol müsabakalarını izleme gibi gerek üretildiği yerde gerekse de iletişim araçları vasıtasıyla takip edilen seyirsel ürünler,
  • Golf topu, yüzme tahtası ya da bisiklet gibi spor, fitness, sağlıklı yaşam ve rekreasyon ile ilişkili etkinlikler için gerekli olan ya da ihtiyaç duyulan araç-gereçler,
  • Yüzme kulübü havlusu, sporcu figürleri ve oyuncakları, logolu takım şapkası ve tişört gibi tutundurma ile ilişkili ticari mallar,
  • Stadyum, salon, arena, havuz, pist ve saha gibi spor, fitness, sağlıklı yaşam ve rekreasyon ile ilişkili etkinliklerin yapılabileceği tesisler,
  • Tenis raketi tamiri, çamaşır yıkama ya da tesis temizliği gibi spor, fitness, sağlıklı yaşam ve rekreasyon ile ilişkili etkinliklerin devamı için gerekli olan hizmetler,
  • Rafting, kampçılık, dağcılık, kır yürüyüşü, scuba dalma ya da yamaç paraşütü gibi rekreasyonel ürünler,
  • Avrasya Maratonu, Hava Sporları Şenliği ya da Avrupa Hentbol Şampiyonası gibi çeşitli büyüklükte ve nitelikteki spor organizasyonunun yönetimi ve pazarlanması,
  • Spor gazeteleri, spor dergileri, spor televizyon kanalları ve spor radyoları gibi yazılı ve görsel basın kuruluşları ve ürünleri,
  • Spor dünyası içerisindeki çeşitli ögelerin (kulüp, sporcu, dernek, vb.) finansal, hukuki ve tutundurmaya ilişkin işlerine yönelik halkla ilişkiler, reklam, hukuk, finans, menajerlik ve iletişim hizmetleri.

Pitts, Fielding ve Miller (1994); spor endüstrisini üçsektör modeli ile tanımlamaktadırlar. Bu modele göre spor endüstrisi; tüketicilerine spor, fitness, rekreasyon ya da boş zaman ile ilişkili etkinlik, mal, hizmet, insan, yer ya da düşünce sunan pazar olarak ele alınmaktadır. Modele göre spor endüstrisi üç temel bölüme ayrılır. Bu bölümler aşağıdaki biçimde ele alınabilir:

  • Sportif performans bölümü: Bu bölüm içerisinde yer alan işletmeler spor tüketicisine katılımsal ya da seyirsel bir ürün sunar.
  • Sportif üretim bölümü: Bu bölüm içerisinde yer alan işletmelerin ürünleri sportif performansın niteliğini etkileme ya da üretme arzusu ya da ihtiyacı içindedir.
  • Sportif tutundurma bölümü: Bu bölüm içerisinde yer alan işletmeler spor ürünlerinin tutundurulmasında kullanılan ürünleri spor pazarına sunar (Park ve ark, 1998).

Oysaki spor etkinliklerinin üretiminde çoğu zaman birçok farklı işletme ve organizasyon destekleyici görevler yüklenmektedir. Bu bakış açısı ile spor endüstrisinin merkezinde spor etkinlikleri yer almalı ve bu merkezin etrafında birçok mal ve hizmet bulunmalıdır. Spor etkinliklerinin bu yapısı spor endüstrisini eğlence endüstrisinin diğer tamamlayıcı parçalarından farklılaştırmaktadır. Li, Hofacre ve Mahony (2001) bu anlayış ile spor endüstrisini üç temel alanın kümesi olarak ve iki-sektör modeli ile tanımlamışlardır. Bu modelde spor endüstrisi içerisinde yer alan alanlar aşağıdaki biçimde ifade edilir:

  • Spor etkinliklerini üreten işletmeler ve organizasyonlar,
  • Spor etkinliklerinin üretimini destekleyen mal ve hizmetleri üreten işletmeler ve organizasyonlar,
  • Spor etkinlikleri ile ilişkili ürünlerin ticaretini ve satışını yapan işletmeler ve organizasyonlar.

Model içerisindeki ikinci sektör destekleyici alt sektörler olarak tanımlamaktadır. Bu sektörler içerisinde bulunan işletmeler ve organizasyonlar ya spor etkinlikleri ile ilişkili ürünlerin ticareti ve satışı ya da spor etkinliklerinin üretimini destekleyen mal ve hizmetleri sağlama rolünü üstlenir. Model içerisinde altı tane destekleyici alt sektör bulunur:

  • İdari ve hukuki spor birlikleri (örn., FIFA, FILA IOC),
  • Sportif mal üreticileri, toptancıları ve perakendecileri,
  • Spor tesisleri ve binaları,
  • Spor medyası,
  • Spor yönetim şirketleri,
  • Yerel, bölgesel, ulusal spor konseyleri ve mercileri.

Spor Endüstrisinin Boyutları

Spor endüstrisi nispeten kısa bir dönem içerisinde devasa büyük bir gelişim ve büyüme göstermiştir. Her ne kadar toplum yaşamı içerisinde spor ve serbest zamana ilişkin etkinlikler, olgular ve işletmeler uzun zamandır var olsa da özellikle 1960’ların ikinci yarısından itibaren hem yatay hem de dikey düzlemde çok önemli değişimlerin meydana geldiğini görmekteyiz. Spor endüstrisi içerisinde yatay büyüme; spor pazarlaması şirketleri gibi yeni spor işletmelerinin yeni pazarlara girerek ve yeni ürünler üreterek endüstriye eklenmesiyle oluşmuştur. Dikey büyüme ise basketbol ve voleybol gibi geleneksel sporlara bayanların katılımı gibi faktörler ile pazarın ve ürün kalemlerinin artması sonucu meydana gelmiştir (Pitts ve Stotlar, 2002).

Spor endüstrisinin boyutlarını anlamanın en iyi yollarından biri spor endüstrisini devasa büyüklüğe ulaştıran faktörlerle ilişkili rakamsal verileri analiz etmektir. Örneğin; sporda sponsorluk faaliyetleri ve harcamaları yıllar itibariyle artmakta olup endüstrinin boyutlarının genişlemesine büyük katkılar sunmaktadır. Rakamsal olarak ele almak istersek; 2000 yılında sporda sponsorluk harcamalarının Pazar toplamı 26.1 milyar $ iken, 2005 yılında bu rakam yaklaşık 42 milyar $ çıkmıştır (Devecioğlu, 2005).

Spor endüstrisinin ne denli büyük boyutlara ulaştığını anlamanın bir diğer yolu da futbol pazarı gibi büyük spor pazarlarının ekonomik hacimlerini incelemektedir. Örneğin, sadece Avrupa’da futbol pazarının hacminin 16 milyar doların üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Bu devasa büyüklükteki pazar içerisinde transfer harcamaları önemli bir payda olarak karşımıza çıkmaktadır. www.futebolfinance.com isimli Fransız İnternet sitesinin araştırmasına göre, ilk 20 sırayı alan futbol kulüplerinin 2009-2010 futbol sezonu için yaz döneminde yaptığı harcama 1.3 milyar avronun üzerindedir. Bu dönem içerisinde İspanya’nın ünlü Real Madrid Futbol Kulübü, 257.4 milyon † ile transfere en çok para harcayan kulüp olurken, onu 139.3 milyon $ ile İngiliz Manchester City

Futbol Kulübü izlemiştir. Bir diğer İspanyol kulübü Barcelona Futbol Kulübü ise 113.5 milyon $ ile üçüncü sırayı almıştır.

Türkiye’de ise spor endüstrisi, yukarıda saydığımız örneklerde olduğu gibi çok büyük gelişmeler göstermese de son yıllarda azımsanamayacak gelişmeler olmuş ve olmaya devam etmektedir (Argan ve Katırcı, 2008). Türkiye’de en popüler spor branşı olan futbol oyunu, diğer ülkelerde olduğu gibi önemli bir ekonomik faaliyetin konusu hâline gelmiştir. Türkiye’de futbolun ve özellikle Turkcell Süper Lig ve kulüplerinin spor endüstrisi içerisindeki parasal hacmi gün geçtikçe büyümektedir. Yaklaşık 480 milyon $ hacmi olan Turkcell Süper Ligin ekonomisinde dört büyükler olarak ifade edilen kulüpler (Beşiktaş JK, Fenerbahçe SK, Galatasaray SK ve Trabzonspor SK) baskın durumdadır. Bu kulüplerin yıllık toplam forma satışlarını incelediğimizde; Beşiktaş SK, 5,2 milyon $, Fenerbahçe SK 10,3 milyon $, Galatasaray SK 8.3 milyon $ ve Trabzonspor SK 2.1 milyon $ gelir elde etmektedir. Ayrıca, dört büyüklerin toplam bütçeleri 500 milyon lirayı geçmiştir (Referans, 08.08.2009).

Spor Endüstrisinin Gelişimini Etkileyen Faktörler

Toplum yaşamının temel parçalarından biri hâline gelen spor olgusu, her dönemde gözle görülür bir gelişme göstermiştir. Özellikle II. Dünya Savaşının ardından yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişme tüm alanlarda olduğu gibi spor alanında da etkilerini göstermiştir. 1960’lı yılların ardından artık spor, bir endüstri dalı olarak görülen ve kendi pazarını oluşturan bir sektör hâline gelmiştir (Argan ve Katırcı).

Sporun zaman içerisinde endüstriyel bir niteliğe evrilmesi sadece bir pazar alanı yaratmamıştır. Aynı zamanda, sektörel bir büyüme ve gelişim de endüstrileşme ile beraber ortaya çıkmıştır. Sporun endüstrileşmesini, büyümesini ve gelişmesini etkileyen temel faktörler sekiz ana başlık altında ele alınabilir (Pitts ve Stotlar, 2002):

  • İnsan
  • Spor Etkinlikleri ve Olayları
  • Spor Malları
  • Spor Tesisleri
  • Ticarileşme ve Pazarlama
  • Profesyonel Hizmet İşletmeleri
  • Spor Medyası
  • Eğitim

Spor Pazarlaması Kavramı

Spor pazarlaması kavramının farklılığı, bir ürün olarak sporun benzersiz özelliklere sahip olmasına dayanır. Önceleri standart ya da geleneksel pazarlama yöntemleri spor alanında uygulanmış ve çoğunlukla başarısız olmuştur. Spor ürününün ve tüketicisinin diğer alanlara göre farklı ve benzersiz oluşu, spor pazarlaması kavramını ortaya çıkarmıştır (Morgan ve Summers, 2005).

Spor pazarlaması günümüze gelinceye kadar, uygulamaya ya da deneyimlere dayalı olarak farklı şekillerde tanımlanagelmiştir. Bu tanımlardan biri; spor pazarlamasını bir ünlü aracılığı ile sporun tanıtılması olarak ele almıştır. Örneğin, NBA yıldızlarından biri olan Hidayet Türkoğlu’nun bir spor tesisi ya da yaz okulu açılışı gibi etkinlikler için kullanılması bu kapsamda değerlendirilir. Ancak ünlü kullanımı ve tutundurması spor pazarlaması içerisinde yer almasına karşın, kavramın tamamını açıklamada yetersiz kalır. Benzer şekilde, spor pazarlamasını ürünlerin spor tüketicilerine ulaştırılması veya satışı olarak gören tanımlamalar da mevcuttur. Bu gibi tanımlamalar da spor pazarlamasını salt satış ya da dağıtım olarak ele almakta ve spor pazarlamasının yanlış ya da eksik bir biçimde tanımlanmasına neden olabilmektedir. Spor pazarlamasının doğru bir biçimde ele alınabilmesi için pazarlama fonksiyon ve elemanlarını kapsaması ve bir süreç içerisinde değerlendirilmesi gerekir.

Kavram olarak spor pazarlaması ilk kez 1978 yılında ABD’de Advertising Age isimli dergide kullanılmıştır (Argan ve Katırcı, 2008). Spor pazarlaması kavramı, hem kavram olarak hem de uygulama bakımından o tarihten sonra yerini almıştır. Kavramın ilk kullanım tarihine bakıldığında yeni ve gelişen bir alan olduğunu söylemek mümkündür. Sözü edilen tarihten sonra yapılan tanımların çoğu incelendiğinde, çağdaş pazarlama tanımlamalarından yararlanıldığı görülür. Bu bağlamda pazarlamanın tanımına bakmak yararlı bir perspektif sağlayacaktır.

Spor Pazarlamasının Ayırt Edici Özellikleri ve Pazarlama Karması

Bir alana özgü pazarlama uygulamalarının değerlendirilebilmesi için diğer alanlarla benzemeyen veya kendine özgü özelliklere ya da kurallara sahip olması gerekir. Spor alanında pazarlama uygulamaları da bu kapsamda değerlendirilebilmektedir. Pazarlama karma elemanlarına ilişkin temel ayırt edici özelliklerin yanı sıra sporun özgün doğasından kaynaklanan ayırt edici özellikler de bulunmaktadır. Spor pazarlamasının ayırt edici özellikleri aşağıda açıklanmaktadır (Argan ve Katırcı, 2008; Parkhouse, 1996):

Soyutluk ve Subjektiflik

Spor pazarlamasının ilk ayırt edici özelliği spor ürününün soyut ve subjektif olmasıdır. Spor ürünü dendiği zaman müsabaka, eğlence, festival, oyun ve her türlü rekreatif etkinlikleri içeren soyut ögeler akla gelir. Bu tür sportif ürünler soyut olduğu için önceden görülemez, test edilemez ve daha da önemlisi daha sonra satılmak üzere stoklanamaz. Bu bakımdan soyut nitelikli sportif ürünlerin önceden satılması gerekmektedir. Soyut özelliklere sahip ürünlere ilişkin pazarlama uygulamaları ve talep yönetimi; önceden ve kombine satma şeklindeki stratejileri ortaya koyar.

Tahmin ve Telafi Edilmezlik

Sporu geleneksel ürün veya hizmetlerden ayıran en önemli özellik, sonucunun tahmin edilemez oluşudur. Herhangi bir alanda oynanan bir müsabakanın sonucunun ne olacağı her zaman ilgi çekici olmuş ve olmaya devam etmektedir. Geleneksel ürün ve hizmetlerde tüketiciler sonuçlar hakkında aşağı yukarı bir yargıya sahiptir. Yani tüketici ürünü satın aldığı zaman kendisine nasıl bir sonuç yaratacağını yaklaşık olarak bilir. Ancak müsabaka, yarışma, oyun, şampiyona türü sportif ürünlerde sonuçlar hakkında bir şey söylemek zordur. Ortada bir belirsizlik durumu vardır. Bu belirsizlik de merak olgusunu ön plana çıkarır. Bir ürün olarak müsabakalarda elde edilen sonuçların haftadan haftaya değişiklik göstermesi, tahmin edilemezliği ve dolayısıyla telafi edilmezliği ortaya koyar. Spor tüketicilerini ya da taraftarlarını en çok cezbeden şey spordaki sonuçların bilinmezliği olgusudur.

Dayanıksızlık

Müsabaka, eğlence ve festival türü ürünlerin en temel özelliği dayanıksızlıktır. Dayanıksızlık; hizmet niteliğindeki ürünlerin stoklanamaması, saklanamaması, iade edilememesi ve yeniden satılamaması gibi konuları kapsar (Öztürk, 2007). Spor salonunda oynanan bir NBA basketbol müsabakasında satılamayan boş koltuklar, kayıp kapasite anlamına gelir ve belirli bir zamanda kullanılmayan bu kapasite daha sonra kullanılmak veya satılmak için tutulamaz (Parks vd. 1998).

Duygusal Bağlılık ve Özdeşleşme

Sporun ilgi ve bağlılık düzeyi yüksek insan gurubunu temsil etme gibi bir özelliği vardır. Bu da spor pazarlamacıları için garanti altına alınmış taraftar kitlesi anlamına gelir. Sportif ürünleri geleneksel ürünlerden ayırt eden en önemli özellik taraftarlıktır. Taraftarlık bir takım veya sporcuya yönelik duygusal bağlılıktır. Kişi kendisini bir takım, spor dalı ya da sporcu ile özdeşleştirir ve bu ürünlere karşı bağlılık duyar. Taraftarlık olgusu diğer geleneksel ürünlerin hiç birinde bu düzeyde gerçekleşmez.

Odak ve Kontrol Alanı

Spor pazarlamasını başka alanlardan ayıran diğer önemli bir özellik spor pazarlamacılarının odaklandığı ya da kontrol edebildiği alanlara ilişkindir. Geleneksel mal ve hizmetlerin çoğunda pazarlamacı ya da üretici ürünün kontrolünü elinde bulundurur. Bir buzdolabı üreticisi ürünün aynısını üretebilir. Benzer şey mallar kadar olmasa da hizmetler için de mümkün olabilir. Oysa müsabaka, yarış, şampiyona gibi sportif ürünlerde ürünün çekirdek bölümü üzerinde pazarlamacının kontrolü pek mümkün değildir.

Eş Zamanlı Üretim ve Tüketim

Yukarıda ifade edilen telafi edilmezlik özelliğine de bağlı olarak sportif ürünün hem üretimi hem de tüketimi aynı anda gerçekleşir. Yarışma, oyun, şampiyona türü olaylar gibi spor ürünleri aynı anda hem oynanır hem de tüketilir. Sporun bu özelliği dağıtım stratejisini belirler. Spor ürünü ya icra edildiği yerde tüketilir ya da medya aracılığı ile canlı yayınlanarak tüketicilerin bulundukları yerlere iletilir.

Spor Pazarlaması Karması

Spor pazarlamasının ayırt edici özelliklerini vurguladıktan sonra, pazarlama yönetim sürecinde ve strateji geliştirmede üzerinde en fazla durulan konulardan biri olan ve 4P olarak da ifade edilen pazarlama karmasından bahsetmek uygun olacaktır. Pazarlama karması; ürün (product) fiyat (price), dağıtım (place) ve tutundurma (promotion) olmak üzere dört elemandan oluşur. Pazarlama karması 4P olarak da bilinmektedir. Bunun nedeni ise; her bir elemanın İngilizce isimlerinin P harfi ile başlamasıdır. Hizmet özelliği taşıyan ürün veya endüstrilerde bu dört elemana insan (people), fiziksel kanıt (physical evidence) ve süreç (process) olarak yeni üç karma elemanı daha ilave edilmekte ve toplam 7P’den söz edilmektedir (Öztürk, 2007).

Spor Pazarlamasında Kariyer Fırsatları

Spor endüstrisinin dünya çapında ve özelde de ülkemizde gelişmeye başlaması; spor yönetimi ve pazarlaması alanında eğitimli insanlara olan gereksinimi ortaya çıkaracak gibi görünmektedir. Özellikle sporla ilgili ve spor dışı ürünlerin pazarlanmasında gerekli bilgi ve becerilere sahip kişilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bir golf turnuvasında daha fazla biletin nasıl satılacağı, özel bir golf kursuna insanların dahil edilmesi için nelerin yapılması gerektiği, özel bir golf topu veya sopasına ilişkin marka tercihinin nasıl yaratılabileceği ve golf sporunun diğer ürünlerin pazarlanmasında nasıl kullanılacağı gibi konulara yanıt verebilmek; spor pazarlamasını iyi bilmek ve onu özümsemek ile açıklanabilir. Golfe ilişkin verilen bu spesifik örnekler pek çok spor dalı için düşünülebilir.


Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email