Çalışma Psikolojisi Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim
İş Çevresinin Psikolojik Sonuçları
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
"İş yerinin psikolojik çevresi" denildiğinde genel olarak ne ifade edilmektedir?
İş yerinin psikolojik çevresi, çalışanın fiziksel ve psikolojik sağlığına etki eden işyeri koşullarıdır. Kısaca işyerinin psikolojik çevresini, çalışanın fiziksel ve psikolojik sağlığına etki eden her tür işyeri koşulu olarak tanımlamak mümkündür.
İşyerinin fiziksel koşulları olarak odaklanılan konular nelerdir?
Fiziksel koşullar, işyerinin yerleşkesi, işyerine ait binanın özellikleri ve bina içinde çalışma alanlarının nasıl düzenlendiğinden başlayarak çalışma alanının ışıklandırılması, gürültü, nem vb. pek çok konuya odaklanır.
İşyerinin yerleşkesi ile kastedilen nedir?
İşyerinin yerleşkesi, işyeri binasının konumlandığı yerdir. İşyeri binasının şehir merkezinde ya da kırsalda olması, çalışanların çocukları için kreşin bulunması, otoparkının olması, otoparkın işyeri binasında, yakınında ya da uzağında olması gibi konular işyerinin yerleşkesi başlığı altında yer alan başlıca konulardır.
İşyerinin çalışanların kullanımına sunduğu bir otoparkının olması, çalışanların çocuklarını bırakabilecekleri kreş hizmetinin varlığı gibi konular, çalışan-işyeri anlamında özellikle hangi açıdan önemlidir?
İşyerinin çalışanların kullanımına sunduğu bir otoparkının olması, çalışanların çocuklarını bırakabilecekleri kreş hizmetinin varlığı gibi konular; bir işyerinde çalışanların kendilerine değer verildiğini hissettiren önemli uygulamalardır. Bu değer duygusu, çalışanın işe ve örgüte bağlılığı, motivasyonu ve üretkenliği üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Bununla birlikte çalışana ücreti dışında sağlanan bu tür faydalar, işletme yerleşkesi içinde olamadığında, dışarıdan spor salonları ve restoranlara ücretsiz ya da düşük maliyetli üyelik olanakları sağlama yoluna gidilmektedir. Bu gibi uygulamalarla çalışanların bağlılığını ve iş performansını artırmak amaçlanmaktadır.
İşyerlerinin fiziksel olarak büyük ya da küçük olmasının çalışanların iletişimleri üzerinden nasıl bir etkiye sahip olduğu söylenebilir?
İşyeri binasının küçük ya da büyük olması çalışanların birbirleriyle ilişkilerini etkilemektedir. Büyük binalar, geniş mekânlar, kalabalık işyerleri çalışanlar arasında iletişimi kısıtlar, birlik beraberlik duygusunun oluşmasına engel olur. Buna karşılık küçük binalar, küçük mekânlar ve az sayıda insanın bir arada çalıştığı işyerlerinde etkileşim oldukça yoğundur.
Açık ofis kavramı ne anlama gelmektedir?
Açık ofis, işyerinde ayrı odalar ve bölümlerin ortadan kaldırılarak tüm çalışanların tek bir alanda bir arada çalışmasına yönelik olarak yapılan fiziksel düzenlemedir.
Açık ofis uygulamasının dezavantajları nelerdir?
Açık ofis uygulamasının dezavantajları ise çalışana özel bir alan yaratamaması, çalışanın içinde çalıştığı bölmeyi kişiselleştirememesi, gürültü ve hareketliliğin işe odaklanmayı güçleştirmesi olarak sıralanabilir. Ancak bu olumsuzluklara rağmen, işverenler açık ofis uygulamasında ısrar etmektedirler. Bu ısrarın temel nedeni işyerinde çalışanlara özel ve ayrı ofis düzenlemesinin açık ofis düzenlemesine göre daha maliyetli olmasıdır.
Işığın çalışanın gözünün alışabileceğinden çok olması hangi kavram ile ifade edilmektedir?
İşyerinde ışıklandırma ile ilgili önemli bir başka konu ise ışığın parlaması, yani çalışanın gözünün alışabileceğinden çok daha şiddetli ışığa maruz bırakılıp bırakılmadığıdır. Parlama, ışık kaynağından ya da bilgisayar, pencere vb. ışığı yansıtan yüzeyden geliyor olabilir. Parlayan ışık, gece karanlığında aniden açılan ışık kaynağının yarattığı etkiye sahiptir.
Özetle, ışığın parlaması, ışığın çalışanın gözünün alışabileceğinden çok olmasıdır.
Gürültüyü ölçmek için kullanılan ölçü birimine ne ad verilir?
Gürültünün olumsuz etkilerinden korunmak için gürültünün düzeyinin ölçülmesine ihtiyaç vardır. Gürültüyü ölçmek için kullanılan ölçü birimine desibel denir. Desibel, sesin kişi tarafından öznel olarak veya algısal olarak hissedilen şiddetini ifade eder. 0 desibel, sesin duyulma eşiği, yani sesin duyulmaya başladığı başlangıç seviyesidir.
Daha çok hangi renklerin kullanımı bir mekanın olduğundan büyük veya küçük olarak hatırlanmasına neden olmaktadır?
Daha çok parlak renkler bulunulan mekânın olduğundan büyük hatırlanmasına neden olurken, koyu renkle boyanmış mekânlar olduğundan küçük algılanabilir.
Ülkemizde çalışma saatleri hangi yasal düzenleme ile düzenlenmiştir?
Ülkemizde çalışma süreleri Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 6 Nisan 2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 25425 sayılı “İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği”nde ifade edilmiştir
Ülkemizde “genel çalışma süresi haftada en çok kaç saat olarak belirlenmiştir?
Ülkemizde “genel çalışma süresi haftada en çok kırk beş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır.
"Gerçek çalışma saati" ne anlama gelmektedir?
Gerçek çalışma saati, işyerinde, çalışanın iş görevlerini yerine getirerek geçirdiği zamandır.
Nominal ve gerçek çalışma saatleri arasında nasıl bir ilişkinin olduğu ortaya konulmuştur?
Nominal çalışma saatleri, yani çalışanın işte geçirdiği kabul edilen süre ile gerçek çalışma saati, yani çalışanın iş görevlerini yerine getirmek için geçirdiği zaman arasında farklılıklar vardır.
Nominal ve gerçek çalışma saatleri arasındaki ilişki incelendiğince nominal süre, yani işte geçirilen süre arttıkça gerçek çalışma süresinin azaldığı, yani iş performansının düştüğü görülmektedir.
Yarı zamanlı çalışma nasıl tanımlanmaktadır?
Haftalık çalışma süresinin 35 saatin altında olması yarı zamanlı çalışma olarak tanımlanır.
Yarı zamanlı işlerde çalışanların yaşadıkları en önemli dezavantaj olarak nedir?
Avantajlarına rağmen, yarı zamanlı işlerde çalışanların işletmenin sağladığı birçok olanaktan yararlanamaması çalışanların en önemli dezavantajıdır. Ayrıca yarı zamanlı işlerde çalışanlar, yöneticilerin kendileriyle yeterince ilgilenmediğinden şikâyet edebilirler.
Vardiyalı/postalar halinde çalışma nedir?
Vardiyalı / postalar halinde çalışma, üretime ara vermeden üretimin devamlılığını sağlayabilmek için çalışma saatlerinin iki ya da daha fazla gruplar halinde düzenlenmesidir.
İş basitleştirme kavramı ilk kez kim tarafından ortaya atılmıştır?
İş basitleştirme kavramı ilk kez 1770’lerde Adam Smith’in, işin kısımlara ayrılması veya çalışanlar arasında iş bölümü yapılması halinde üretimin artacağını ifade etmesi ile kullanılmaya başlamıştır.
İş basitleştirme ile amaçlanan nedir?
İş basitleştirme, üretim sahasındaki işlerin parçalarına ayrılması ya da yapılması gereken işlerin sayısının azaltılması yoluyla görev etkinliğini artırmayı amaçlayan bir yaklaşımdır.
İş basitleştirmenin çalışan üzerindeki etkileri nelerdir?
İş basitleştirmenin çalışan üzerindeki etkilerini araştıran bir çalışmaya göre basitleştirilmiş işlerde çalışanların, yöneticileri tarafından performanslarının düşük olarak değerlendirildiği ve bu çalışanların iş doyumlarının düşük olduğu bulunmuştur. Buna karşılık, çalışanın iş üzerinde tüm kararları kendisinin verdiği durumlarda, işlerinde daha yüksek performans gösterdikleri ve daha yüksek iş doyumu yaşadıkları gözlenmiştir. Ayrıca çalışanların işleri üzerinde karar verme inisiyatiflerinin olması tükenmişlik duygusunu da azaltmaktadır.
İş basitleştirmenin yarattığı sorunlar hangi düzenlemeler ile giderilebilir?
İş basitleştirmenin yarattığı sorunlar, iş genişletme ve iş zenginleştirme adlarıyla bilinen düzenlemelerle giderilebilir. Bu iki yaklaşım, işi olduğundan daha karmaşık bir yapıya getirerek çalışanın işinden daha fazla doyum sağlamasına neden olur.
İş zenginleştirme nedir?
İş zenginleştirme, mevcut işlerin yeni deneyimler, genişletilmiş sorumluluklar, teşvik edici özellikler kazandırılarak yeniden tasarlanmasıdır. Bu kavram ilk kez F. Herzberg tarafından kullanılmıştır.
Monotonluk nasıl tanımlanmaktadır?
İşin bölümlere ayrılması ve basitleştirilmesinin sonucunda monotonluk ortaya çıkar. Monotonluk, bir işin sürekli tekrarlanan bir tempo içinde yapılmasının çalışanda yarattığı yorgunluk ve bıkkınlık hali olarak tanımlanabilir.
Yorgunluk türleri nelerdir?
Psikologlar iki tip yorgunluk tanımlar; birincisi sıkılma ile benzer psikolojik yorgunluk; ikincisi, kasların yoğun olarak kullanılmasından kaynaklanan fizyolojik yorgunluktur.
Psikolojik yorgunluk belirtileri nelerdir?
Psikolojik yorgunluk, fizyolojik yorgunluk gibi kolayca anlaşılabilen bir yorgunluk değildir. Ancak psikolojik yorgunluk, sonuçları itibarıyla çalışanı oldukça rahatsız edici bir durumdur. Psikolojik yorgunluk kendini aşırı gerginlik, alınganlık, sinirlilik, öfke, odaklanma güçlüğü, mantıklı düşünememe gibi belirtilerle gösterir.
İşyerinde şiddet ile ifade edilmek istenen nedir?
İşyerinde şiddet, işyerinde çalışanların saldırı, istismar, tehdit vb. şiddet davranışlarına maruz kalmaları şeklinde tanımlanabilir.
İşyerlerinde şiddet davranışına örnek olarak hangi tür davranışlar gösterilebilir?
İşyerlerinde şiddet davranışlarına pek çok örnek verilebilir. Bunlar; cinayet, tecavüz, hırsızlık, yaralama, dövme, tekmeleme, taciz, yumruk atma, tırnaklama, sıkma, sıkıştırma, tükürme, sinsice yaklaşma, rahatsız edici mesajlar bırakma, iş araç - gereç ve gereklilikleriyle ilgili engellemelerde bulunma gibi fiziksel saldırı içeren davranışlar; zorbalık, şantaj, dinsel, etnik ya da cinsiyet dâhil her türlü ayrımcılık; tehdit, gözdağı vermek, dışlama, isim takma, düşmanca davranmak, eziyet etmek, zulmetmek ve mağdur etmek, kaba, saldırganca tavır içine girmek, kinayeli konuşmak, kasıtlı sessizlik, kabul edilemez dolaylı imalar, sinir gösterileri, bağırma, küfür, hakaret ve benzeri kötü muamele şeklinde olabilir.
Genel olarak bakıldığında işyerinde şiddetin en çok gözlendiği sektör hangisidir?
Genel olarak bakıldığında işyerinde şiddetin en çok gözlendiği sektörün hizmet sektörü olduğu görülmektedir. Bu durumun temel nedeni talebi çok, insanlarla yoğun etkileşim isteyen işlerin bu sektörde yer almasıdır.
İşyerinde şiddete başvuranların genel özellikleri nelerdir?
İşyerinde şiddete başvuranlar, kadınlardan çok erkeklerdir; özellikle geçmişte de şiddete başvurmuş erkek çalışanlar, genç çalışanlar, alkol ve ilaç kullanan, psikolojik sağlığı bozuk çalışanlar şiddete daha çok başvururlar
İşyerinde şiddetin olumsuz sonuçları nelerdir?
İşyerinde şiddetin, hem şiddet mağduru kişiler hem de işyeri üzerinde bir takım olumsuz sonuçları vardır. İşyerinde şiddet öncelikle kişinin psikolojik ve fiziksel sağlığını bozabilir. Örneğin; şiddet mağduru çalışanların özgüveni ve kendilerine duydukları saygı düşebilir. Sinirlilik, depresyon, kaygı bozuklukları ortaya çıkabilir. Şiddet mağdurunun sigara, alkol ve ilacı kötüye kullanmaları mümkündür. Yoğun psikolojik sıkıntı, kötü alışkanlıklar işyerinde iş kazalarına, çok daha ileri bir sonuç olarak intiharlara kadar varan olumsuz sonuçlara götürebilir. İşyeri açısından psikolojik ve fiziksel sağlığı düşük çalışan; iş motivasyonunu kaybeder, isteksizlik nedeniyle yaratıcılığı kısıtlanır, iş kalitesinde ve iş performansında düşme görülür.
İşyerinde şiddet, çalışanlar arasında güvensizlik, saygı duygularında azalma, anlaşmazlık ve çatışma yaratırken örgüt kültürünü de olumsuz etkiler. Çalışanların hastalık izinleri artar, yetişmiş çalışanlar işten ayrılabilir, eleman arama ve yeni elemanın eğitim maliyeti, ayrılanlara ödenen tazminatlar, işsizlik maliyetleri, yasal işlem ve /veya mahkeme masrafları, erken emeklilik ödemeleri söz konusu olur