Perakende Yönetimi Dersi 5. Ünite Özet
Perakendecilik Ve Çalışma İlişkileri
- Özet
İş İlişkisi Hakkında Genel Bilgiler
İş Hukuku Kavramı ve Kapsamına Giren Konular
Genel anlamda iş hukuku, işçi (çalışan) ve işverenler arasındaki ilişkiyi düzenleyen ve inceleyen bir hukuk dalıdır. İş ilişkisi;
- Bireysel iş ilişkisi ve
- Toplu iş ilişkisi şeklinde ikiye ayrılır.
İşçi ile işveren arasında kurulan iş ilişkisine bireysel iş ilişkisi; işçi ve işverenlerin sendikaları ile olan ilişkileri ile söz konusu sendikaların karşılıklı ilişkilerine ise toplu iş ilişkisi denir. İş hukukunun kapsamına hem bireysel iş ilişkileri, hem de toplu iş ilişkileri girmektedir. İş hukuku kapsamına giren konular bakımından;
- Bireysel iş hukuku ve
- Toplu iş hukuku şeklinde ikiye ayrılır.
İş Hukukunun İlkeleri
İş hukukuna yön veren temel ilkeleri;
- İşçinin korunması,
- İşçi yararına yorum ve
- İşçinin kişiliğinin tanınması şeklinde üç başlık altında incelenebilir.
İşçinin Korunması
İş hukuku çoğu zaman emeğinden başka geçim kaynağı olmayan ve bu bağlamda başkasının yanında çalışması zorunlu olan işçiyi korumayı ön planda tutan bir hukuk dalı olarak görülür.
İşçi Yararına Yorum
İş hukukuna ait düzenlemelerde bir boşluk ya da eksiklik bulunan durumlarda yorumun işçi yararına yapılması, iş hukukunun yapısı ve amacı gereğidir. İşçiyi koruyan, işçi lehine yorumu öngören bir hukuk dalının, öznesini korumaması düşünülemez.
İşçinin Kişiliğinin Tanınması
İşçinin kişilik hakları kapsamında bulunan maddi bedensel değerleri, manevi değerleri ve ekonomik değerleri iş hukuku düzenlemeleri ile korunmalı, iş hukuku bakımından düzenlemeler yapılırken işçinin kişiliğine ilişkin bu haklarının korunmasına özel bir önem verilmelidir.
İş Hukukunun Kaynakları
İş hukukunun kaynakları;
- Ulusal ve
- Uluslararası şeklinde iki grupta incelenebilir.
Ulusal Kaynaklar
Ulusal kaynaklar iki başlık altında incelenebilir:
- Genel Kaynaklar; devletin ilgili resmi organı tarafından çıkarılan, uyulması zorunlu, genel ve yaptırımı bulunan kurallardır.
- Özel Kaynaklar: İş hukukunun özel kaynakları; toplu iş sözleşmeleri, iş sözleşmeleri, işyeri içi yönetmelikleri, iş koşulu haline gelen işyeri uygulamaları ve işverenin yönetim hakkına dayanan talimatları şeklinde sıralanabilir.
Uluslararası Kaynaklar
İş hukukunun uluslararası kaynakları;
- İki taraflı anlaşmalar,
- Açık anlaşmalar ve
- Uluslararası çalışma sözleşmeleridir.
İş Hukukunun Temel Kavramları
İşçi
4857 sayılı İş Kanunu’na (İK) göre işçi, “bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye” denir.
İşveren
İş Kanununa göre, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara “işveren” denir.
İşveren Vekili
İş Kanununa göre, işveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere “işveren vekili” denir.
İşyeri
4857 sayılı İK’ya göre işyeri “işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime” denir.
İş Kanunu’nun Kapsamı
İlke olarak İK, bu Kanun anlamındaki bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ve işveren vekillerine ve işçilerine, faaliyet konularına (sanayi, ticaret, tarım, madencilik, eğlence, hayır, sağlık, eğitim gibi) bakılmaksızın uygulanır.
Bireysel İş İlişkisinin Kurulması
İK’nın 2. Maddesine göre, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye “iş ilişkisi” denir. İş ilişkisi iş sözleşmesinin yapılıp yürürlüğe girmesiyle başlar. İş Kanunu kapsamına giren tüm işlerde olduğu gibi, perakendecilik sektöründe yürütülen tüm işlerde de işçi ve işveren arasında kurulan iş ilişkisinin boyutlarını, bu ilişkinin hukuksal dayanağını oluşturan iş sözleşmesi belirlemektedir.
İş Sözleşmesinin Tanımı ve Unsurları
İş Kanununa göre iş sözleşmesi “bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir”.
İş (Hizmet) Unsuru
İş unsuru, işçinin iş sözleşmesi ile yerine getirmeyi taahhüt ettiği en önemli borçlarındandır. İş sözleşmesinde insan emeğinden kaynaklanan fikri veya bedeni faaliyete dayalı bir işin yapılması söz konusudur.
Bağımlılık Unsuru
Bir iş sözleşmesinde İK hükümlerinin uygulanabilmesi için, o iş sözleşmesine dayanarak aralarında iş ilişkisi kurulan işçi ve işveren arasında “bağımlılık ilişkisi” bulunmalıdır.
Ücret Unsuru
Ücret ödeme borcu, işverenin iş sözleşmesinden doğan en önemli borcudur. Ücret, bir iş sözleşmesinin geçerli olarak meydana gelebilmesi için esaslı noktalardan biridir. 4857 sayılı İK’ya göre ücret, “bir kimseye bir iş karşılığında verilen veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar” dır.
İş Sözleşmesinin Özellikleri
Özel Hukuk Sözleşmesi Olması
İş sözleşmesi, hukuki ehliyete ve eşit haklara sahip kılınan iki taraf iradelerinin birleşmesinden doğan bir özel hukuk sözleşmesidir.
Devamlı Bir Sözleşme Olması
İş sözleşmesi zamana bağlı devamlı bir sözleşmedir. İşçinin iş görme borcunu yerine getirmesi, buna karşın işverenin ücret ödeme borcunu yerine getirmesi iş sözleşmesinin türüne göre, kısa veya uzun devamlı bir süre içinde olmaktadır.
İki Tarafa Borç Yüklemesi
İş sözleşmesi ile birlikte işçi ücret alacağına karşılık iş görme borcu altına girmekte, işveren ise işin görülmesini isteme hakkına karşılık ücret ödeme borcu altına girmekte, taraflardan her biri diğerinin edimine karşılık borç yüklenmektedir.
İşçinin Şahsına Bağlı Olması
İş sözleşmesinde işçinin kişiliği önem taşır. Bu bakımdan emek yalnız başına para ile ölçülebilir bir değer değildir. Emek aynı zamanda kişiliğin bir parçası olarak istek, yetenek, deneyim ve bilgi ile bütünleşerek iş sözleşmesine yansır.
İş Sözleşmesi Türleri
İK hükümlerine göre iş sözleşmesi türleri altıya ayrılır:
- Süreksiz ve Sürekli İş Sözleşmeleri,
- Belirli ve Belirsiz İş Sözleşmeleri,
- Kısmi Süreli ve Tam Süreli İş Sözleşmeleri,
- Çağrı Üzerine Çalışmaya Dayalı Kısmi Süreli İş Sözleşmeleri,
- Deneme Süreli ve Deneme Süresiz İş Sözleşmeleri,
- Takım Sözleşmesi ile Oluşturulan İş Sözleşmeleri.
İş Sözleşmesinin Yapılması
İş Kanunu’nda iş sözleşmesinin yapılmasına ilişkin bazı hükümler olmakla birlikte, bu konuda Medeni Kanun ve Borçlar Kanunundaki hükümlere başvurulması gerekir.
İş Sözleşmesi Yapma Ehliyeti
Anayasaya göre, herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme yapma özgürlüğüne sahiptir. Ancak bu hakkın kullanılarak geçerli bir iş sözleşmesi yapılabilmesi için, tarafların MK’da öngörülen ehliyet şartlarına sahip olmaları gerekir.
İş Sözleşmesi Yapma Serbestisi ve Sınırları
İK’da iş sözleşmesi yapma hakkını sınırlayan bazı hükümler bulunmaktadır.
- İş sözleşmesi yapma yasakları,
- İş sözleşmesi yapma zorunluluğu,
- Toplu işçi çıkarma,
- Özürlü ve eski hükümlü çalıştırma,
- Maluliyeti sona eren işçileri çalıştırma,
- Sendika ve konfederasyon yöneticiliği nedeniyle işten ayrılan işçileri yeniden işe alma.
İş Sözleşmesinin Şekli
İş Kanununda genel kural olarak iş sözleşmesinde şekil serbestisi esası benimsenmiş ve buna göre iş sözleşmelerinin, kanunda aksi belirtilmedikçe özel bir şekle tabi olmadığı belirtilmiştir.
İş Sözleşmesinin Hükümsüzlüğü
Bütün sözleşmelerde olduğu gibi iş sözleşmesinin de hüküm ifade edebilmesi için Borçlar Kanunu’ndaki sözleşmelere ilişkin genel sınırlandırmalara uyulması gerekir. Aksi taktirde iş sözleşmesinin hükümsüzlüğü ile karşı karşıya kalınabilir. Hükümsüzlük yaptırımı iki şekilde ortaya çıkar:
- İş sözleşmesinin geçersizliği ve
- İş sözleşmesinin iptali
Bireysel İş İlişkisinden Doğan Borçlar
İş sözleşmesinden doğan borçlar;
- İşçinin İş Sözleşmesinden Doğan Borçları ve
- İşverenin İş Sözleşmesinden Doğan Borçları şeklinde işçi ve işveren açısından ayrı ayrı incelenir.
İşçinin İş Sözleşmesinden Doğan Borçları
İşçinin iş sözleşmesinden doğan borçları;
- İş görme borcu,
- Sadakat borcu ve
- İşverenin talimatlarına uyma borcu olmak üzere üç başlık altında incelenir.
İşverenin İş Sözleşmesinden Doğan Borçları
Hukuksal dayanağını iş sözleşmesinin oluşturduğu, işverenin işçiye karşı borçları beş grupta toplanabilir:
- Ücret ödeme borcu,
- İş sağlığı ve güvenliği önlemleri alma borcu,
- İşe uygun işçi çalıştırma borcu,
- Eşit işlem yapma borcu,
- İşçi özlük dosyası tutma borcu.
Bireysel İş İlişkisinin Zaman Bakımından Düzenlenmesi
Çalışma Süreleri
Çalışma sürelerinin düzenlenmesi ve korunmasına ilişkin İş Kanunu hükümlerinin çalışanlara;
- Normal çalışma süresi,
- Gece çalışmaları,
- Ara dinlenmesi,
- Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma,
- Hazırlama-Temizleme işleri ile
- Ücretli tatil ve izinlerle ilgili konularda köklü bir koruma sağladığı görülür.
İş Kanununa göre, çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır.
Bireysel İş İlişkisinin Kişiler Bakımından Düzenlenmesi
Bazı kişilerin özellikleri veya yaşadıkları toplumların yapısı ve koşulları nedeniyle çalışma yaşamının olağan koşullarına göre hazırlanmış iş kanunlarının genel hükümleri ile korunabilmesi mümkün değildir. Çalışma yaşamında özel olarak korunması amaçlanan çocuklar, kadınlar, özürlüler ve eski hükümlüler İş Kanunu’nun kapsamına girenlerin yararlandığı genel nitelikteki koruyucu hükümlerden yararlandıkları gibi, İş Kanunu’nda kendilerine yönelik olarak öngörülen özel nitelikteki düzenlemelerden de yararlanır.
Bireysel İş İlişkisinin Sona Ermesi ve Sonuçları
İş Sözleşmesinin Sona Ermesi
İş sözleşmelerinin sona ermesi üç başlık altında incelenebilir:
- İş sözleşmelerinin genel sebeplerle sona ermesi,
- Ölüm,
- Tarafların uzlaşması,
- Saptanan süreniz dolması.
- Bildirimsiz sona erdirme (Haklı nedenle sona erdirme, Derhal fesih),
- Bildirimli sona erdirme (Süreli fesih, Fesih ihbar).
İş Sözleşmesinin Sona Ermesinin Sonuçları
İş sözleşmelerinin sona ermesinin genel sonuçları iki başlık altında toplanabilir:
- Kıdem tazminatı ödeme zorunluluğu,
- İş kanununa tabi bir işyerinde çalışma,
- İş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona ermesi,
- İşverenin bir veya değişik işyerlerinde belirli bir sürece çalışmış olmak
- Çalışma belgesi verme zorunluluğu.