Sınıf Yönetimi Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Sınıf Yönetiminin Ana Değişkenleri
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Eğitsel çevre nedir?
Eğitsel çevre, bireyi etkileyen, ondan etkilenen çevredir.
Yakın çevre nedir?
Çevre, insanı sık etkileyebiliyorsa, insan o çevre değişkeniyle sürekli karşı karşıyaysa, her gün içinde yaşıyorsa, yakın çevredir. Bu anlamda aile, sokak, okul ve bunlarla ilgili değişkenler, öğrencinin yakın çevresi içindedir
Uzak çevre nedir?Açıklayınız.
Uzak çevre, etkisi ve bu etkinin yoğunluğu söz konusu olmaksızın, onu sık sık değil, zaman zaman etkileyen ögeler taşır. Bir ülkedeki çevre ögeleri, kişiyi haber, bilgi veya içinde bulunma yollarıyla ara sıra etkiliyorsa, uzak çevre olarak görülür. Ama o ülkedeki olay ve oluşumlar, televizyon, bilgisayar gibi iletişim araçlarıyla sık sık bireyi etkiliyorsa, çevre yakınlaşmaya başlar.
Uzak çevrenin dönümcül değişkeni nelerdir?
Uzak çevrenin etkilerini yakına getirmesi, evimizin içine sokması açısından, basın-yayın araçları, uzak çevrenin dönümcül değişkeni olarak görülmüştür.
İnsan davranışını dolaylı olarak etkileyen uzak çevre değişkenleri nelerdir?
İnsan davranışını daha uzun zamanda ya da dolaylı olarak etkileyen uzak çevre değişkenleri de vardır. Yerel savaşlar, çevre kirliliği, ozon deliği oluşması, yağmur ormanlarının azalması, orman yangınları gibi.
Öğrencinin yakın çevresi olarak sınıf nasıl olmalıdır?
Öğrencinin yakın çevresi, öğrenme ortamı olarak, onun mekânsal anlamda sınıfını da oluşturur. Öğrenme çevresi, okulların derslikleri ile sınırlandırılmamalı; yakın çevre, sürekli bir “sınıf ” olmalıdır. Yakın çevresini öğrenme ortamı olarak kullanan öğretmen, bu “canlı, yaşayan” çevreyi, öğrenme amaçlarının aracı yapmalıdır. Çünkü insan davranışları, “sınıf ” denen laboratuvar için değil, öğrencinin doğal yaşam ortamı için gereklidir.
Çevrenin okula taşınması hangi açılardan nemli ve yararlıdır?
Çevrenin okula taşınması hem çevrenin olumlu yanlarından okulu yararlandırmak hem de okuldaki uygar yaşamı çevreye görgü ve yaşantı yoluyla sergilemek açılarından önemlidir. Bu da iki yönlü olarak uygulanabilir: Birinci yön, çevrenin birikiminden okulu yararlandırmaktır. Özellikle çevrenin gelişmişlik düzeyi yükseldikçe, çevrede, dersler ve ders dışı etkinlikler için katkı getirebilecek bilgi, uygulama, görgü ve diğer birikimlerini okulda sergileyecek kişi ve kurumlar çoğalır. Bunlardan kaynak kişi olarak yararlanmak yanında, çevrede bunlara ait olanaklardan okul ve öğrencilerin yararlandırılması da planlanmalıdır. İkinci yön, okulun birikimlerinden çevreyi yararlandırmaktır. Öğrenciler, çeşitli okul günleri ve sosyal etkinliklerini, çevrenin geniş katılımının sağlandığı düzenlemeler aracılığıyla çevrenin eğitimi amacıyla kullanabilirler. Bir müzik, şiir, sergi, tiyatro etkinliği için çevre halkı okula davet edilir, özellikle eğitilmesi düşünülen hedef kitlenin katılması sağlanır.
Öğretmen aileye ilişkin bilgi alırken nelere dikkat etmelidir?
Öğretmenin alacağı tanıma bilgileri, söylentilere değil, aile bireylerinden, birinci ağızdan alınan bilgilere, çocuk ve aileyle ilgili ilişkilerdeki dikkatli gözlem ve incelemelere dayalı olmalıdır. Okulla ailenin ilişkisi, okulun aileye, ailenin okula taşınması yoluyla ne kadar sıklaştırılırsa, bu bilgilerin çokluğu ve gerçekliği de o kadar artacaktır. Aileyle ilişkide, elektronik mektup ve telefonların da her durum için sık kullanılması, tanımaya hizmet edecektir
Öğretmen ailerle görüşmede nelere dikkat etmelidir?
Aileyle görüşme sürecinde önceden randevu alınmalı, süre belirtilmeli, aile zorlanmamalı, ev, yaşantı, konuşma, giyim gibi farklılıklar nedeniyle ailenin sıkıntıya girmesine neden olunmamalıdır. Öğretmen, gerektiğinde yoksul aileleri ziyarete giderken son derece sade, sıradan bir giyimle, aileyle bu farkı azaltıp, onları rahatlatmaya çalışmalıdır. Öğretmenle ilişkide sıkıntı çeken aileler için, okulun çevreye, çevrenin okula taşınması sürecinde, aileye fark ettirilmeden ilgilenilmeli, ortak konular üzerinde özellikle aileyi dinleyerek yakınlık kurulmaya çalışılmalıdır
Ailedeki çocuk sayısı sınıfı nasıl etkiler? Ailedeki çocuk sayısının sınıfıe tkilemesine ilişkin öğretmen neler yapmalıdır?
Ailedeki çocuk sayısı, öğrenci davranışı yoluyla sınıfı etkiler. Kendisiyle az ya da gereğinden çok ilgilenilen çocukta beklenilen davranışları bulmak zordur. Bu olumsuzluklar için, öğretmen, sağlık ocağı ilgilileriyle de görüşerek, aile planlaması konusunda rol oynamalı, doğmuş çocuklar için aileye, beslenme, aile yaşamı, anne-baba ve çocuk-çocuk ilişkileri, ailenin yapması gerekenler konusunda yardımcı olmalıdır.
Ailenin gelir durumunun sınıfı etkilediği durumlarda öğretmen ne yapmalıdır?
Ailenin gelir durumu da sınıfı etkiler. Öğretmen, bu gelirden çocukların eğitimi için gerekli payın ayrılması konusunda aileyi inandırmalı, çalışmayan anneler için okul örgütleri, yerel yönetimler ve diğer ilgili kurumlarla gelir getirici bir uğraşa yönelmelerine yardımcı olmalıdır.
Ailenin eğitim durumu çocuğu ve sınıfı etkilediği durumlarda öğretmen neler yapabilir?
Ailelerin eğitim durumu, çocuğu ve sınıfı etkiler. Eğitsel yeterliği düşük ailelerin çevredeki eğitsel etkinliklerden yararlandırılmasına çalışılmalıdır. Eğitsel yeterliğini, zaman yokluğu, iş çokluğu ve benzeri nedenlerle çocuklarına yansıtamayan ailelere de çocukla ilgili sorumlulukları anımsatılarak, böyle davrandıklarında gelecekte nelerin olacağı gösterilerek yardımcı olunmalıdır. İlgisiz, sabırsız, mükemmeliyetçi, öz saygı ve güven veremeyen ailelerin çocuklar üzerindeki olumsuz etkisi, aileye anlatılmalıdır.
Okulla ilgili ne gibi unsurlar sınıfı etkiler?
Okul, sınıfın en yakın çevresi, yaşam alanının merkezi, üst sistemi olduğundan, okulla ilgili her şey sınıfı etkiler. Okulun dış görünüşü, bahçesi, boyası, ek binaları, donanımı, öğrencilere sunduğu olanakları, lavabo, tuvalet, sıra, koridorları, lavabolarındaki sabunları, toplantı alanları, kitaplık ve laboratuvarları, kapalı salonları, bunların kullanıma hazır olup olmaması, kullanılıp kullanılmaması, ne sayıda öğrencinin bu olanaklardan ne miktarda yararlanabildiği, sınıfı çoğu kez
doğrudan etkiler
İdeal bir okulda öğrenci sayısı kaç olmalıdır? Okulda ideal sayıda öğrenci olmasının ne gibi avantajları olabilir?Okulun kalabalık olması ne gibi sorunlar doğurabilir?
İdeal bir okulun öğrenci sayısı, birkaç yüzü geçmemeli, öğrenciler birbirini tanıyabilmelidir. Tanıyamadığı kişiler öğrenci için yabancı, onların yer aldığı okulda “kendi okulu” değil, başka yabancıların okuludur. Bu, öğrencinin okulu sevip benimsemesini, okula isteyerek gitmesini engeller. Ulaşım kolaylığı açısından da birkaç bin kişilik okullar yapmak veya öğrenci sayısı beş yüzü bulan bir okulu genişletmek yerine, yakın çevreye yeni okullar yapmak iyidir. Bu uygulama, yönetsel etkililiği de artırır. Öğrenci sayısı az okul, güçsüz okul olmaz. Akıllı okullar, güçlerini birleştirerek artırırlar. Kalabalık okullar, düzen ve yönetim sorunları da yaratırlar. Okulun kalabalıklığı ile, okulu terketme, dersten kaçma, sınıf tekrarı, öğretmen merkezlilik, iletişim güçlüğü, tanıma ve tanınma sorunları, öğrenci etkinliklerinde düşüklük arasında ilişki bulunmuştur. Kalabalık okul, “özel bir çevre” olma niteliğini yitirir. Kalabalık okulların yarattığı sorunlar, yararlarından çok daha fazladır.
Okulun yönetim yapısı nasıl olmalıdır?
Okulun yönetim yapısı, yöneticilerin eğitim yönetimi alanında yetişmiş olup olmaması, yönetsel anlayış ve işleyişi, sınıfı etkiler. İyi eğitim, yönetsel desteğe bağlıdır. Okul yöneticileri, tüm yöneticiler gibi, yönettikleri kesime hizmet vermekle yükümlü olduklarını, hizmet sektöründe çalışan birer “kamu görevlisi” olduklarını unutmamalı, buna uygun davranmalıdırlar. Yöneticilik, yetkinin kişisel amaçlar için keyfî kullanılabildiği bir iş değildir. Etkili okullardaki eğitim yöneticilerinin, öğretim liderliği yanının güçlü olanlar olduğu görülmüştür. Bunlar, yönetimin eğitim için bir araç olduğunu bilen, yönetimi eğitimin hizmetinde kullanan, eğitimle çok yakından ilgilenen yöneticilerdir.
Okullarda demokratik yönetim ne gibi yarar sağlar?
Demokratik yönetim, kararların doğruluğunu, katılım yoluyla güdülenme ve kendine güveni, moral ve başarıyı olumlu etkiler. Katılım, herkesin yararını esas almalıdır. Geleceğin girişken, sorunlarıyla ilgili, çözümü başkalarından beklemeyen insan yapısının oluşumu, demokratik yönetimle olur. Okul sorunları projelendirilip öğretmen, veli ve öğrencilerden oluşan ekiplerce ele alındığında, yönetim iş yapmaya değil, örgütleyip denetleyen olarak, başka işlere daha çok zaman ve kaynak ayırabilir
Öğretenler hangi roldedirler ve kendilerinden beklenen nedir?
Öğretmenler, okulun en dönümcül ögesidir. Alan bilgi ve becerisi yanında, genel kültürünü ve mesleki bilgisini sürekli geliştiren, kendini işe adamış ve yönetimce desteklenen öğretmenler, okulun ideal kaynağıdırlar. Öğretmenden beklenen, okulla ilgili eğitsel ögelere egemen olmak, bunları kullanmak, gerektiğinde amaçlar yönünde değiştirmektir.
Farklı özellikteki öğrenciler için ne yapılmalıdır?
Farklı yetenek, yetişim ve özellikleri olan öğrenciler, farklı davranış, düzenleme ve ilgi isterler. Okul ve öğretmen bu farklılıkları gözetip düzenlemelidir. Bu da öğrencilerin çok iyi tanınmasına bağlıdır.
Okul yönetiminin kalitesi sınıf yönetiminin kalitesini hangi açılardan etkiler?
Sınıf yönetiminin kalitesi de büyük ölçüde okul yönetiminin kalitesine bağlıdır. Çünkü olanakların bilinmesi, kullanımı, dağıtımı, düzeni, büyük ölçüde okul yönetimine bağlıdır.
Problem davranış gösteren öğrenciler için okulda neler yapılabilir?
Okul, sorunlu öğrenciler için yapacağı özel düzenlemelerle, bunların sorun üretmesini engellemelidir. Bu konuda velilerden yararlanılabilir, öğrencilere iş ve uğraş verme yolu kullanılabilir. Enerjileri, ilgi alanlarına giren olumlu etkinliklere
yöneltilen öğrenciler, istenmeyen davranışlardan uzaklaşabileceklerdir.