Kriminoloji Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
Suçluluğu Açıklayan Teoriler-I
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Teori nedir?
Nazariye ve kuram olarak da dilimizde ifade edilen teori, bir olgu veya farklı olgular arasındaki bağlantıları kurarak, bu ilişkileri izah eden düşünce biçimidir
Bir teorisyen, teorisini hangi aşamalardan geçerek inşa eder?
1. Hayatımızın ve dünyamızın karmaşık bir bölümünü ele alır; mesele veya meseleleri tespit eder;
2. Birçok gözlem veya birebir görüşmeler yoluyla bilgi toplar;
3. Ele aldığı faaliyeti anlamamıza yardımcı olan önemli sonuçlara ulaşır;
4. Bu şekilde, bir olgu veya vakanın ne zaman tekrar edebileceğini tahmin edebilmemize imkân tanır;
5. Eğer tekrarlanabilecek olan şey menfi bir şeyse onun nasıl önlenebileceği konusuna ışık tutar. (Case et al, 2017, s. 316)
Kriminologların teorilerini inşa ederken sordukları sorular nelerdir?
• Bazı fiiller suçken, neden diğerleri değildir? Buna kim karar vermektedir?
• Kuralları ne zaman, niçin ve nasıl uygulanmaktadır? Bu uygulamalar meşru mudur?
• Bazı durumlarda bazı kimseler sosyal kuralları ihlal ederken neden bazıları kurallara uygun davranmaktadır? Bu sorunun devamında neden bazı tip insanların suç işlediğini de sorar.
Bilim dünyasına önemli etkiler yapmış kriminoloji teorileri hangileridir?
1. Biyolojik teoriler
• Genetik araştırmalar • Beyin üzerinde yapılan araştırmalar • Kimyasal ve biyokimyasal araştırmalar
2. Psikolojik Teoriler
• Psikanalitik teoriler • Suçu psikopatiye dayandıran teoriler
3. Sosyolojik Teoriler
• İşlevselci teoriler • Gerilim teorileri • Alt kültür teorileri • Sosyal ekoloji teorileri • Sosyal öğrenme teorileri • Kontrol teorileri • Etiketleme teorileri • Çatışma teorisi • Marksist teoriler
4. Feminist teoriler
5. Yeni-Klasik Teoriler (Bkz. İçli, 2013, s. 67 vd.)
Sheldon çalışmalarında vücut tipine göre yapılan sınıflandırma nedir?
1. Endomorfik tipler: şişman, yumuşak ve yuvarlak;
2. Mezomorfik tipler: adaleli, atletik ve güçlü;
3. Ektomorfik tipler: uzun boylu, zayıf, beyni iyi gelişmiş
Günümüzde biyolojik teoriler hangi alanda yoğunlaşmaktadır?
1. Genetik araştırmalar
2. Beyin üzerinde yapılan araştırmalar
3. Kimyasal ve biyokimyasal araştırmalar
Suçluluk ve kalıtsal unsurlar arasındaki araştırmalar hangi çalışmalara dayanmaktadır?
• İkizler üzerinde yapılan araştırmalar
• Evlat edinilenler üzerinde yapılan araştırmalar
• Kromozomlar üzerinde çalışmalar
• Aileler üzerinde yapılan araştırmalar
Yapılan araştırma sonuçları değerlendirildiğinde suçluluk üzerinde neler etkilidir?
• Biyolojik faktörlerin suçluluk üzerinde bir tesirinin olduğu neredeyse kesindir.
• Bu tesir genellikle çok küçüktür.
• Biyolojik faktörler ancak daha geniş sosyal ve çevresel faktörlerle beraber bir rol oynamaktadır. (Newburn, 2017, s. 155)
İd nedir?
İd (Alt Benlik): İd bu teoriye göre kişiliğin bilinç dışı boyutudur. İlkel ve içgüdüsel davranışları ihtiva eder ve kişiliğin temel unsurudur. Haz prensibine göre çalışır ve arzuların derhal tatmini temin etmeye çalışır.
Ego nedir?
Ego (Benlik): Kişiliğin bu unsuru ise idin sosyal olarak kabul edilebilir şekilde işlev görmesini sağlar. Egonun temel hareket ilkesi gerçeklik ilkesidir.
Süperego nedir?
Süperego (Üst Ben): Bu kişiliğin en gelişmiş unsurudur. Süperego, insan davranışını yönlendiren içselleştirilmiş tüm ahlaki ve sosyal standartları ihtiva eder.
Psikanalitik teoriye göre suçluluğun kaynağı nedir?
kişilik katmanları veya unsurları teorisine göre suçluluk, süperegonun yeterince gelişmemesi veya işlev görmemesiyle izah edilmektedir. Bu çalışmalar kapsamında suçun üç kaynağı olarak: katı, sapıcı veya zayıf süperego gösterilmektedir. Katı bir süperegonun varlığı, aşırı suçluluk duygusuna sebebiyet verebilir ve bilinçdışında cezalandırmayı çağıran davranışın dışa vurmasına neden olabilir. Bu tür davranışlar nevrozlara benzer ve bir teoriye göre de bu nevi suçluluk çocukluktaki arzular nedeniyle duyulan bilinçsiz suçluluğun bir ürünüdür. Bir başka görüşe göre de bu tip davranışlar güvenlik arzusuna veya başka türlü karşılanamayan statü ihtiyaçlarına ikame teşkil edebilir. Zayıf süperego ise benmerkezci ve dürtülerin etkisinde kalma temayülünde olduğundan psikopatlığa yatkındır. Bu nevi kişilik yapısına sahip kişiler egosantriktir ve suçluluk duygusu taşımazlar. Burada, idin ilkel ve içgüdüsel ihtiyaçları süperego tarafından yeterince kontrol edilemez. Psikanalitik teoriye göre suçluluğun üçüncü kaynağı sapkın süperegodur. Bu yapıda süperego standartları normal seyrinde gelişmektedir; ancak bu standartlar sapıcı niteliktedir. Burada aslında yanlış davranış normları süperego tarafından içselleştirilmektedir
Kriminolojide öğrenme teorileri nerden temel almaktadır?
Kriminolojide öğrenme teorileri Gabriel Tardes ve Ivan Pavlov’un çalışmalarına kadar geriye götürülebilse de günümüzdeki şekliyle öğrenme teorilerinin temellerini Şikago Okulu atmıştır.
Sutherland’in teorisinin dayandığı dokuz tez nedir?
1. Suç davranışı öğrenilir
2. Suç davranışı, diğer insanlarla iletişim içindeyken meydana gelen etkileşim süreci içinde öğrenilir.
3. Suç davranışını öğrenme esasen küçük ve yakın ilişkilerin söz konusu olduğu gruplarda gerçekleşmektedir.
4. Suç davranışının öğrenilmesi şunları ihtiva eder: a. Suç işlenmesi için lüzumlu olan teknikler (bunlar çok basit teknikler de olabilir); b. Suç işlemek için lüzumlu olan saik, dürtü ve tutumların öğrenilmesi.
5. Suçu teşvik eden bu gerekçe ve tutumlar, kanun ihlalini pozitif olarak değerlendiren tanımlamalardan öğrenilir.
6. Bir kişi kanun ihlaline göz yuman veya teşvik eden kuralların, kanunların ihlalini menfi olarak gören tanımlara galebe çaldığı hallerde suç işler.
7. Ayırıcı birliktelikler, görüşme sıklığı, birliktelik süresi, öncelik ve önem açısından farklılık gösterebilir.
8. Suç davranışının öğrenilmesi süreci, diğer öğrenme süreçlerindeki tüm mekanizmaları ihtiva eder.
9. Her ne kadar suç davranışı, kişinin genel ihtiyaçlarının ve değerlerinin bir ifadesi ise de suç davranışı bununla açıklanmaz. Zira suç teşkil etmeyen davranışlar da aynı değer ve ihtiyaçlardan kaynaklanabilir (örneğin, cinsel güdüler). (Case et al, 2017, s. 384-385)
Erken dönem sosyolojik teorilerin dayandığı temel tezler nelerdir?
• Suç tüm toplumlarda “normal” bir olgudur. Suç belli işlevleri yerine getirmektedir. Hatta suç toplumsal düzenin muhafazasına katkıda bulunabilir. Bu nedenle kolayca ortadan kaldırılamaz. Suç, bu olgunun işlevlerinin ortaya konulması suretiyle faydalı olabilecek bir şekilde anlaşılabilir. • Suç olgusu çatışma olgusuna bağlıdır. Çatışma genellikle sınıf çatışması şeklinde tezahür eder. Bu nedenle suç sosyal iş bölümü ve bilhassa ekonomik menfaatler çerçevesinde faydalı olabilecek bir şekilde anlaşılabilir. • Suç, toplumsal gerilimlere bağlıdır. Genellikle toplumun sorunsuz şekilde işlemesi büyük ölçüde zarar görmüştür. Bu olguyu izah etmek için daha çok anomi (veya kuralsızlık) kavramı kullanılmaktadır. • Suç güçlü bir şekilde kent hayatına bağlı bir olgudur. Modern kentlerle birlikte yeni yeni kültürel bölgeler ortaya çıkmakta ve bu bölgeler kendi değerler sistemini oluşturmaktadır. Suç, bu “suç bölgelerinin” tespiti suretiyle anlaşılabilir. • Suç günlük hayat içinde öğrenilmektedir. Bir kültürel aktarım süreci söz konusudur ve bu nedenle suç, kişilerin günlük hayatlarındaki tutumlarını ve değerlerini nasıl öğrendiklerini araştırarak anlaşılabilir. • Suç, hukuka uygun davranışı değerli gören gruplarla ilişkinin olmaması nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bu kontrol ve düzenlemeleri ortadan kaldırmaktadır.(Carrabine et al, 2009, 68-69)
Anomi nedir?
Anomi, sosyal standart ve kontrolün çok zayıflaması veya çökmesini ifade etmektedir.
İşlevselci bir düşünceye sahip olan Durkheim’a göre suç ve sapma toplumda hangi önemli işlevleri yerine getirmektedir?
• Kültür, iyi ve kötü hayat hakkındaki ahlaki tercihleri ihtiva etmektedir. İyinin ne olduğunun anlaşılması için kötü kavramına ihtiyaç vardır. Biri olmadan diğeri olmaz. Kötülük olmadan iyilik olmayacağı gibi suç olmadan da adalet olmaz. Sapma, ahlaki tutumların muhafaza edilmesi süreçleri bakımından vazgeçilmezdir. • Sapma aynı zamanda ahlaki sınırlarımızın net biçimde çizilmesini ihtiva etmektedir. Bir toplum neyin sapma olduğunu belirleyerek, toplum hayatı bakımından kabul edilebilir davranışın sınırlarını çizmektedir. • Durkheim ayrıca sapmaya karşı gösterilen tepkinin toplumsal birliği güçlendirdiğini ileri sürmüştür. İnsanlar ciddi sapıcı davranışlara kolektif olarak tepki gösterir. Bir ülkenin tümünü etkileyen ağır suçlara verilen tepki buna örnektir. İnsanlar veya belli gruplar kuralları ağır bir şekilde ihlal edip adeta tüm toplumu karşılarına aldıklarında, toplum onlara gösterdiği ağır tepkiyle aralarındaki ahlaki ve manevi bağları güçlendirir. Sapma bir bakıma insanları bir araya getirir. Ahlaki bir birlik oluşturur. İnsanların ağır suç işleyen kişilerin yargılanmaları ve eskiden idam cezalarının infazının izlemelerinde muhakkak böyle bir yön vardır. Günümüzde ise bu öfke gazeteler ve diğer medyalar aracılığıyla ifade edilmektedir. • Bunlara ilave olarak sapma sosyal değişmeyi de teşvik edebilir. Sapkınlar topluma kendi ahlaki sınırlarını gösterir. Bunun üzerine toplum belki mevcut düzendeki sorunları gidermek üzere alternatifler arar, varsa kendisindeki eksiklikleri gidermenin yollarını arar. (Carrabine et al, 2009, 69-70)
Durkheim’ın kriminoloji düşüncesine yaptığı katkılar nelerdir?
• Sapma (kısmen) zayıf ahlaki entegrasyonun ve zayıf sosyal düzenlemenin bir sonucudur. • Sapma belli bir model ve düzen içinde cereyan eden toplumsal bir gerçektir. Bu bağlamda belli bir miktarda suçu “normal” ve “kaçınılmaz” ve hatta toplum için “yararlı” görebiliriz. • Sapma teşkil eden davranışın tanımlanması ve bu davranışların ağırlığı konusundaki algı kültürden kültüre değişiklik gösterir. • Modernliğe geçiş gibi toplumsal dönüşümler, sıklıkla anomi haline yol açabilir ve bunun neticesinde suç oranları artar. • Hukuk bir toplumun kültürel değerlerini yansıtır. • Suç anlamlıdır. Duygusal tepkilere neden olur ve bir ahlak yasasının ihlali olarak görülür. • Cezalandırmanın bir ritüel ve anlatımsal (expressive) bir boyutu vardır. (Newburn, 2017, s. 186)
Anomi teorisi kim tarafından geliştirilmiştir?
ABD’li sosyolog Robert K. Merton (1910- 2003)
Merton’a göre bir toplumun anomik olup olmadığını tespit edebilmek için neyin dikkate alınması gerekir?
• Bir toplumun kültürel olarak tanımlanmış hedefleri. Bunlar bir toplumda yaşayanların tamamının veya çoğunun değer verdikleri şeyledir. Bunlar toplumun tüm üyeleri için önemli gördüğü, ulaşmalarını ve istifade etmelerini istediği unsurlardır. İyi bir eğitim, iyi bir iş, belli bir yaşam standardı, ev-araba ikisi vb. genellikle kapitalist bir toplumda, toplum üyelerinin kendilerine belirledikleri hedeflerin başında gelmektedir.
• Kültürün belirlediği bu hedeflere ulaşmayı sağlayan kurumsal araçlar. İyi bir eğitim imkanının herkese tanınması buna örnek olarak verilebilir.