aofsoru.com

Özel Güvenlik Hizmetlerinde Güvenlik Önlemleri Dersi 1. Ünite Özet

Risk Analizi Ve Güvenlik Tedbirleri

Giriş

Geçmişte ve modern dünyada sürekli değişim gösteren toplumsal yapının bir gereği olarak, güvenlik tedbirleri de değişmektedir. Güvenliğin önemli bileşenlerinden biri olan tehdit algısının değişmesi, güvenlik yorumlarının ve uygulamalarının da değişmesini tetiklemektedir. Güvenlik analiz edilirken, güvensizlik ihtimalleri ile birlikte ele alınmaktadır. Güvende olma hâli de güvensizlik belirtileri olan tehdit, risk, endişe gibi değişkenler ve geleceğe yönelik beklentilerle açıklanmaktadır. Güvenliğin geleceğe yönelik olarak beklentiler içermesi öznel bir değerlendirmeyi de gerekli kılmaktadır. İnsanların kendilerini güvende hissetmelerinin bir sınırı yoktur ve güven hissi, içinde bulunulan zamana ve yaşanılan mekâna göre değişkenlik göstermektedir. Bu kapsamda güvende hissetmek için olası risklere karşı risk analizleri gerçekleştirmektedir.

Risk Analizi

Güvenlik tedbirlerinin hayata geçirilmesi, tehlike, risk ve tehdit analizleri ile ilişkilidir. Tehlike, eldeki değerlere yönelik zarar verme potansiyeli nedeniyle istenmeyen fakat her zaman gerçekleşme olasılığı bulunan durumları ifade etmek için kullanılmaktadır. Tehdit; önceden tahmin edilebilen, mücadele edilebilir ve korunan değerlere yönelik zarar verme potansiyeli olan tehlikelerdir. Risk kavramı ise tehdit kavramının aksine belirsizliği, bilinmezliği ve kontrol edilemezliği ifade etmektedir. Risk bir olasılıktır. Tehdit ve tehlikeler risk kavramını kendi içinde gizlemektedir. Tüm risk analizi çalışmalarının hedefi, en uygun güvenlik tedbirlerinin alınmasıdır. Risk faktörünün her zaman olacağı göz önünde bulundurulduğunda, önemli olan risklerin bilincinde olmak ve onları kontrol altında tutmaktır. Risk analizlerinin temel faktörleri, bir olayın olma olasılığı ve olay gerçekleştikten sonra olası etkisidir. Bu çerçevede risk değeri, tehdidin olma ihtimali ile olası etkisinin çarpımına eşittir.

Risk analizi üç aşamalı bir süreci kapsamaktadır. İlk aşama olası risklerin tespit edilmesi, ikinci aşama tespit edilen risklerin derecelendirilmesi ve üçüncü aşama da risklerin ortadan kaldırılması için gerekli güvenlik tedbirlerine karar verilmesidir. Risklerin tespit sürecinde, muhtemel ve kötü durumlara yönelik senaryolar geliştirilerek risklerin teşhisi ve tanımı yapılır. Olası zararların meydana gelme ihtimalleri değerlendirilerek risk değerleri tespit edilir. Risk tespiti aşamasında koruma altında olan yerlerin geçmiş hikâyelerinin bilinmesi (geçmiş tarihli saldırı, doğal afetler vb.) doğru risk tespiti için önemlidir. Ancak risklerin dinamik bir yapıya sahip olduğu, nitelik ve nicelik bakımından her zaman değişebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Risklerin derecelendirilmesi, hangi risklere öncelik verilmesi gerektiğinin tespitini sağlar. Derecelendirmeyi, çok yüksek riskler, yüksek riskler ve düşük riskler şeklinde yapmak mümkündür. Risklerin tespiti ve derecelendirilmesi sonrasında atılacak adım, gerekli güvenlik tedbirlerine kara verilmesidir. Risklerin kontrol altına alınması ve azaltılması için önleyici tedbirlerin planlaması yapılır. Yapılan planlama doğrultusunda insan kaynağı, fiziki önlemler veya teknolojik cihazlar kullanmak mümkündür.

Güvenlik Tedbirlerinin Planlanma Süreci

Güvenlik tedbirlerinin planlanması, risk analiz sürecinin tamamlanma aşamasıdır. Mevcut risk durumunun tespiti yapılarak, korunan değer veya yerlere ilişkin alternatifler arasından en uygun güvenlik tedbirleri seçilmektedir. Korunacak yerlere ilişkin mevcut durum tespiti yapılırken geçmişte yaşanan olaylar, personel durumu, korunacak yerin konumu ve fiziki unsurları (duvar, nizamiye vb.) değerlendirilerek bir risk ve güvenlik haritası oluşturulmalıdır. Korunacak tesislere yönelik olası tehdit çeşitleri şunlardır:

  • Adi suçlar
  • Siber suçlar
  • Korunacak yerin kurumsal kimliğini zedeleyecek eylemler
  • Saldırılar (silah, patlayıcı madde vb. kullanılarak)
  • Doğal afetler

Güvenlik planlaması yapılırken; korunacak yerler için dışarıdan içeriye doğru hayali bir çember çizilerek üç kademeli bir güvenlik çemberi oluşturulmalıdır. Bu güvenlik çemberi, dış, orta ve iç güvenlik çemberi olarak düşünülmelidir. Hayalî güvenlik çemberlerinin amacı, dış çemberden geçen tehdidin orta çemberde önlenerek iç çembere ulaşmadan ortadan kaldırılmasıdır. Dış güvenlik çemberi, ilk kontrol noktası olarak değerlendirilmelidir. Orta güvenlik çemberi, yerleşkeye giriş yapanların kendilerini ilgilendiren bölümlere gitmek için ayrıldığı noktadır. İç güvenlik çemberi ise yerleşke için kritik öneme sahip yerlere giriş yapılan noktadır ve son kontrol alanıdır.

Risk analizleri sonucunda karar verilen güvenlik planlamalarının 4 önemli özelliği bulunmaktadır. Bunlar:

  • Dinamik olmalıdır: Riskler üzerinde her zaman değişiklik, azalış ya da artış olabileceği düşünüldüğünde; güvenlik tedbirleri için tercih edilen sistemlerin değiştirilebilir ve geliştirilebilir olması gerekmektedir.
  • Caydırıcı olmalıdır: Tercih edilen güvenlik tedbirleri, müdahale edici ve vazgeçirici nitelikte olmalıdır. Bir yerleşke için görünmeyen sayısız kamera sistemi yerine bazen görünür bir kamera daha etkili olabilmektedir.
  • Fayda/Maliyet analizi yapılmalıdır: Sınırsız ihtiyaçların sınırlı kaynaklarla temin edilmesi gerektiği düşüncesinden hareketle alternatif güvenlik tedbirleri arasından en etkili, verimli ve ekonomik olan uygulamalar seçilmelidir. Elektronik sistemlerin işlev ve maliyet araştırmaları yapılmalı, personel sayısı göz önünde bulundurulmalıdır. Aynı amaca yönelik birden fazla tedbir uygulamak yerine en etkili çözümlerden biri tercih edilmelidir.
  • Özgürlük ve güvenlik ilişkisi gözetilmelidir: Güvenlik başı başına bir amaç değil; özgürlük, eşitlik ve adalet gibi insani değerlere hizmet eden bir araçtır. Güvenlik ve özgürlük, birinin fazla olmasının mutlaka diğerinin azalması anlamına geleceği gerilimli bir ilişki içerisinde değerlendirilmemelidir. Güvenlik tedbirlerine amaç, özgürlüklerin ve temel hakların kullanılmasının önündeki engelleri kaldırmaktır. Bu durum güvenlik personelinin davranışlarının değerlendirilmesinde bizlere bir standart sunmaktadır.

Acil Eylem Planları ve Uygulanması

Günlük hayatımızda her an istenmeyen bir durumla karşılaşmak mümkündür. İnsan hayatını etkileyen bu durumların olumsuz etkilerini önceden alınabilecek tedbirlerle azaltmak mümkündür. Bu noktada güvenlik planlaması yapılırken olası bir tehlike anı için acil eylem planlarının oluşturulması önem kazanmaktadır. Toplumun veya toplumsal grupların hayat rutinlerini durduran veya kesintiye uğratan ve acil müdahale edilmesi gereken olayların oluşturduğu kriz hâli, acil durum olarak ifade edilmektedir. Acil eylem planları, olası tehlike anında hızlı bir şekilde karşılık vermek ve personelin koordine edilmesi için önem arz etmektedir. Bu kapsamda acil eylem planının amaçlarını şu şekilde ifade edebiliriz:

  • Krizlere karşı her zaman hazır bulunmak,
  • Krizlerin neden olabileceği zararları hızlı bir şekilde sınırlandırmak ve ortadan kaldırmak,
  • Kriz anlarını başarılı bir şekilde yönetmek,
  • Çalışanlar ve diğer insanlar üzerinde kriz durumlarının olumsuz etkilerini azaltmak ve önlemek.

Bir acil eylem planının etkili bir şekilde uygulanması ve başarılı sonuçlar alınabilmesi için uyulması gereken genel esaslar şunlardır:

  • Alarm çağrısı alındığında herkes acil eylem planında belirlenen görev yerlerine intikal etmelidir.
  • İzin ve istirahat durumlarında gelen çağrılara cevap verilebilmesi için telefonlar açık tutulmalıdır.
  • 3K prensibine göre hareket edilmelidir. Konumlan (Görev yerine geç), Kapat (Giriş ve bariyerleri kapat), Koru (Saldırılara karşı mevzi al)
  • Görev yeri izinsiz hiçbir durumda terk edilmemelidir.
  • Teçhizat ve malzemeler hazır bulundurulmalıdır.
  • Telsiz anonsları dikkatle takip edilmelidir.
  • Kişi ve araçların tüm girişleri kayıt altına alınarak doğrulanmalıdır.
  • Şüpheli durumlar derhal üstlere bildirilmelidir.
  • Yakın çevre ve güzergâh, yetkisiz araç girişine kapatılmalıdır.

Güvenlik Planlamalarında Kişisel Güvenlik ve İnsan Kaynağı

Güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına yönelik hazırlanan stratejik planlar, olası risklere karşı bir savunma mekanizması sağlamaktadır. Kurumsal güvenlik stratejilerinin başarılı olabilmesi için kurum personelinin de bireysel olarak kişisel güvenlik tedbirleri ile kurumsal güvenlik planlarına katkı sağlamaları önem arz etmektedir. Ancak bu tedbirler, bireylerin sosyal hayatını tedirgin edecek boyutlarda olmamalıdır. Bu kapsamda güvenlik tedbirlerinin etkinlik ve verimliliğine katkı sağlamak için gerekli kişisel güvenlik ilkeleri şunlardır:

  • Gizlilik kurallarına uymak: Görev dışında kurumun işleyişi ve görevleri ile ilgili konuşmalardan kaçınılmalı ve eğer varsa tanınmayı kolaylaştıracak resmî kıyafet ve teçhizatlar görev dışında kullanılmamalıdır.
  • Rutin işlerden kaçınmak: Olası saldırı planlarının engellenmesi için işe gidiş geliş saatlerinin, güzergâhların, durakların vb. rutinlerin zaman ve mekânlarını değiştirmek veya alternatiflerini kullanmak yararlı olacaktır. Bu sayede hedef olma ihtimali ortadan kalkacaktır.
  • Şüpheci olmak: Çevremizde gelişen olaylara duyarlı olarak, herhangi bir kişi, nesne ya da olayın tehlike arz etmesi durumunda önceden tedbir alma konusunda zaman kazanmamız mümkün hâle gelecektir.
  • Sistemli olmak: Günlük hayatımızda her işlemin kuralına göre yapılması, ayrıntılara dikkat edilmesi ve düzen içerisinde faaliyetlerin sürdürülmesi kurumsal güvenlik stratejilerine katkı sağlayacaktır. Kurumsal yöneticilerin gündemi ve teknolojik gelişmeleri takip etmesi, koruma faaliyetlerinin de güncele uygun şekillendirilmesini sağlayacaktır.
  • Haberleşme: İstirahat, izin veya çalışma saatlerinde haberleşme cihazlarımızın açık ve ulaşılabilir olması, bize ihtiyaç duyulması hâlinde kurum yetkililerinin zor durumda kalmasını engelleyecektir.
  • Sağduyulu olmak: Çevremizle iyi ilişkiler kurmak, öğrenmeye açık olmak, kriz anlarında sakin kalabilmek sağduyulu hareket edebilmenin ön şartlarıdır. Bunun yanında özellikle koruma görevini yürüten bireylerin görevlerine ilişkin olarak telsiz, el feneri, kelepçe vb. mühimmat araç ve gereçlerini çalışır vaziyette bulundurmalıdır.

Koruma görevinin yürütüldüğü yerleşkelerde, güvenliği tehlikeye düşürebilecek kişi ya da maddelerin tespit edilmesi ve tehlikeli maddelerin kişilerin üzerinden ya da araçlardan arındırılması için kontrol noktaları kurulmaktadır. Kontrol noktaları genel olarak fiziki ve elektronik güvenlik tedbirleri ile desteklenmektedir. Kontrol noktalarında dikkat edilecek hususlar şunlardır:

  • Kontrol noktaları yeterli seviyede aydınlatılmalıdır.
  • Hız sınırlandırıcı fiziki sistemler, kapalı devre kamera sistemleri, turnike geçiş sistemleri, x-ray cihazları ve metal detektörler kontrol noktalarında kullanılarak tehlike arz edecek maddelerin tespiti kolaylaştırılmalıdır.
  • Araç kontrolü için araç altı aynası ya da araç altı kontrolüne yönelik elektronik sistemler kullanılmalıdır.
  • Kontrol noktalarında giriş yapacak insanların yönlendirilmesi yapılmalıdır.
  • Kontrol noktalarında kart sistemi kullanılarak ya da görevli girişleri ayrılarak kontrollerde yoğunluk oluşması önlenmelidir.
  • Ziyaretçi giriş kayıtları tutulmalıdır.
  • Koruma görevlileri yerleşkede çalışan personeli yeterince tanımalıdır.

Güvenlik Planlamalarında Fiziki Güvenlik Tedbirleri

Güvende hissetme noktasında insanlar, ilk olarak kendi imkânları ile bu güdülerini karşılamaya çalışmış ve bu çerçevede fiziki engeller kullanılmaya başlamıştır. Güvenlik kavramının genişlemesi ile birlikte teknolojinin de sağladığı imkânlarla güvenlik sağlayıcı araçlar çeşitlenmiştir. Korunmak istenen bölgelere yönelik tehditlerin engellenmesi ve caydırılması amacıyla kullanılan maddi önlemler fiziki güvenlik tedbirleri olarak tanımlanmaktadır. Fiziki güvenlik sistemleri içerisinde değerlendirilen unsurlara aşağıda yer verilmektedir:

  • Duvar: Korunan bölgelere yönelik maddi bir engel oluşturmak amacıyla çevre ve istinat duvarı olmak üzere iki çeşit duvar kullanılmaktadır. Çevre duvarları genel olarak sınırların belirlenmesi amacıyla kullanılmaktadır. İstinat duvarları daha çok eğimli coğrafyalarda tercih edilmekle birlikte çevre duvarlarına göre daha uzun ve daha kalındırlar.
  • Tel Örgüler: Tel örgüler; panel, kafes, dikenli, jiletli ve elektrikli tel örgüler olmak üzere beş kategoride sınıflandırılmaktadır. Panel tel örgüler (çit), tellerin büküldüğü noktalar üç boyutlu olarak üretilmekte ve daha çok spor alanları, okul bahçeleri, depolar ve santrallerde kullanılmaktadır. Kafes teller tek boyutlu olarak üretilmekte yani teller birbiri ile tek yüzde birleşmektedir. Site çevrelerinde, sanayi tesislerinde ve askerî alanlarda kullanılmaktadır.

    Dikenli teller askerî alanlar ve devlet kurumları gibi daha hassas bölgelerde tercih edilmektedir. Dikenli tellerin üzerindeki tel uçları açık ve sivri bir şekilde bırakılmaktadır. Jiletli teller, hasar gücü yüksek jiletlerin tel örgülerin üzerine yerleştirilmesiyle elde edilmektedir. Yine girilmesi yasak hassas bölgelerin korunması amacıyla kullanılmaktadır. Elektrikli teller fiziki engel olarak kullanılan tel örgülerin psikolojik olarak da olası tehditleri caydırması amacıyla tercih edilmektedir.
  • Yol Kesici Bariyerler: Korunmak istenen bölgeler ait giriş ve çıkışların kontrol altına alınması için araçların hızlarını azaltmalarını sağlamak amacıyla kullanılmaktadırlar. Genel olarak elçilikler, polisiye ve askerî alanlarda tercih edilmektedirler. Uzaktan kumandalı plaka tanıma veya kartlı sistemlerle çalışmaktadırlar.
  • Nöbet Kabinleri (Nöbet Kulübeleri): Fiziki bir engel olmanın yanında insan kaynağı da nöbet kabinlerinde kullanılmaktadır. Zırh özellikli kabinler kullanılarak, personelin olası saldırılarda zarar görmesinin önüne geçilmektedir.
  • Yerleşke Camları: Yerleşke içerisinde binalarda tercih edilen ve patlayabilen camlar, önemli hasar ve yaralanmalara neden olabilmektedir. Sade ve buzlu camlar maruz kalınan basınçlarda kolay kırılıp dağılmaktadır. Dağılan keskin parçaların ağır yaralanmalara sebebiyet vermesi oldukça yüksek bir ihtimaldir. Bu sebeple binalarda mümkün olduğunca az cam kullanmak veya camlarda patlamayı önlemek üzere geliştirilen polyester veya ağ perdelerin kullanılması olası hasarlar ve yaralanmaları önlemek için tercih edilmelidir.
  • Çevre Düzenlemesi: Yerleşke çevresinde hem görsel düzeni sağlamak hem de çevre güvenliğini kolaylaştırmak için kullanılabilecek bir yöntemdir. Çiçek havuzları, ağır ve görsele hitap eden objeler, sokak mobilyaları, ağaçlar, süs havuzları, fiziki engel olarak kullanılabilecek uygulamalardır.

Güvenlik Planlamalarında Elektronik Güvenlik Sistemleri

Elektronik güvenlik sistemleri, ses, ışık, titreşim ve hareket bilgilerini algılayarak tehditlerin erken tespitinin yapılması ve suç unsurlarının engellenmesi için kullanılan elektromekanik cihazlardan oluşmaktadır. Elektronik güvenlik sistemlerinin genel özellikleri şunlardır:

  • İnsan kaynağına duyulan ihtiyacı azaltır.
  • İnsan kaynağı kullanımının riskli olduğu ortamlarda kullanılması mümkündür.
  • Güvenlik hizmetlerinde kolaylık ve çabukluk sağlar.
  • İnsanların duyu organlarının algılama sınırları dışında çalışma özelliğine sahiptir.
  • Gece-gündüz, yaz-kış şartlarına otomatik olarak ayarlanması mümkündür.

Elektronik güvenlik sistemleri içerisinde değerlendirilen cihazlar şunlardır:

  • X-Ray Cihazı: X-Ray cihazları, bagaj, çanta, paket vb. kapalı cisimlerin X ışını kullanılarak içinde ne olduğuna dair görüntü elde edilmesini sağlayan cihazlardır.
  • Metal Arama Dedektörü (Kapı tipi, el tipi): Metal arama dedektörleri kapı ve el tipi dedektörler olarak kullanılmaktadır. Kapı tipi metal arama dedektörleri, kendi içerisinde manyetik alan frekansı oluşturur ve içerisine manyetik bir cisim girdiği anda işitsel ve görsel aracılarla sinyal verir. Kapı tipi metal arama dedektörlerine geçiş esnasında temas edilmemesine dikkat edilmelidir. El tipi metal arama dedektörleri, kapı tipi metal arama dedektörleri ile aynı çalışma prensibine sahiptir. Elektromanyetik bir alan oluşturarak; metal yoğunluğuna göre sesli, ışıklı ya da titreşimli sinyal vermektedirler.
  • İnsan Tarama Sistemleri: İnsan tarama sistemleri, karşılıklı iki panel şeklinde bulunmakta ve insan üzerinde bulunan şüpheli cisimlerin elle arama yapmadan tespit edilmesini sağlamaktadır.
  • Geçiş Kontrol Sistemleri (Turnike, Biyometrik, Kart sistemli): Geçiş kontrol sistemleri, çalışanların ve ziyaretçilerin yerleşkelere girişçıkışlarını kontrol altına almak için kullanılmaktadır.
  • Kapalı Devre Görüntü ve Kayıt Sistemleri (CCTV): Kapalı devre görüntü ve kayıt sistemleri (CCTV), kameralar kullanılarak belirli bir bölgenin izlenmesi, ekranlar vasıtasıyla görüntülenmesi ve elde edilen görüntülerin kayıt altına alınmasını sağlamaktadır.
  • İz Dedektörü: İz dedektörleri, patlayıcı ve narkotik maddelerine ait kalıntıları tespit etmek için kullanılmaktadır. Hava ve deniz limanlarında, gümrük kapılarında tercih edilmektedir.
  • Sıvı Dedektörü: Sıvı dedektörleri, plastik, cam gibi metal olmayan kaplarda bulunan yanıcı, patlayıcı sıvıların tespiti için kullanılmaktadır.
  • EDS Sistemi: EDS (Patlayıcı düzenekleri algılama sistemleri) özellikle hava limanlarında kullanılmakta ve bagajlarda patlayıcı özelliği olan şüpheli bir madde tespit edildiğinde sinyal vermektedir.
  • Yangın Algılama Sistemleri: Yangın algılama sistemleri detektörlerden aldığı yangın sinyali sonucunda alarm ya da telefon hatlarını aktif hâle getirmektedir.
  • Soygun ve Sabotaj Sistemleri: Soygun ve sabotaj sistemleri, detektörlerden aldığı sinyal sonucunda alarm ya da telefon hatlarını aktif hâle getiren sistemlerdir. Günümüzde hırsızlık olaylarına karşı şirketlerde ve evlerde tercih edilmektedir.

Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email