Maliyet Analizleri Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
İşçilik Maliyetleri Ve Analizleri
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
İşçilik kavramını tanımlayınız?
İşçilik; bir ürünü veya hizmeti üretmek için kullanılan bedensel ve/veya düşünsel emektir.
İşçilik maliyeti kavramını açıklayınız?
İşçilik maliyeti; bir ürün veya hizmetin üretiminde kullanılması nedeni ile, emeğe ödenen bedeldir. Bir başka ifade ile, işçilik maliyeti; çalışanların emekleri karşılığında ödenen fiyattır.
İşçilikleri ve işçilik maliyetlerini, diğer maliyetlerden ayıran özellikler nelerdir?
İşçilikleri ve işçilik maliyetlerini, diğerlerinden ayıran bazı özellikler vardır. Bunları şöyle sıralamak
mümkündür:
i. İşçilik; stoklanabilir bir üretim unsuru değildir. Bir başka ifade ile, ilk madde ve malzemelerde
olduğu gibi, işçilikler ambarda korunamaz.
ii. İşçiler, bir iş sözleşmesine veya yasalara bağlı olarak emeklerini işletmeye sunmaktadırlar. Bu
sözleşmeye veya yasalara göre, işletmede bulunduğu süre içinde emekleri kullanılmış kabul
edilerek, kendilerine emeklerinin bedeli ödenecektir.
iii. İşçilik maliyetlerine, sözleşme gereği veya yasalardan doğan bazı nedenlerle, değişik ilaveler
yapılabilir. Bir başka ifade ile, işletme, sadece işçinin bedensel ve/veya düşünsel emeğinin
karşılığına değil, bu emeğin işletmede alıkonulabilmesi için, iş sözleşmeleri veya sosyal
güvenlik ve diğer bazı yasal düzenlemelerde yer alan hükümlere ilişkin maliyetlere de
katlanacaktır. Örneğin; işletme, bir işçinin çalıştırılması nedeniyle sağlık sigortası primi ödemek
zorundadır. İşçilik maliyetinin doğru olarak hesaplanabilmesi için, öncelikle, işçilik maliyetini
oluşturan unsurların bilinmesi gerekir. Bu unsurlar, geniş anlamıyla ücret ve sosyal güvenlik
primi işveren payıdır.
iv. İşçilik, işletmenin verimliliğini etkileyen önemli bir unsurdur. Bedensel ve/veya düşünsel
emeğini, yetenekleri doğrultusunda işletmeye doğru yansıtan bir işçiyle elde edilen ürün veya
hizmet miktarının olabildiğince çok olması istenir.
v. İşçilikler, işletme için bir maliyet oluşturmasına karşılık, emek sahibi olan işçiler için bir geliri
oluşturur. Bu nedenle, emek sahibi bu gelirinin belirli bir süre sonra elinde bulunmasını arzu
edecektir. İşletmeler ise, işçiliklerin toplam maliyetini etkileyen tüm faktörleri dikkate alarak
hesaplamak ve hak sahiplerine emeklerinin karşılığını belirli aralıklarla ödemek zorundadır.
Bunlarda işletmelere yönetsel ve finansal bazı sorumluluklar yükler. Ayrıca, bu işlemlerin de
muhasebeleştirilmesi gerekir.
İşçilik maliyetlerini oluşturan unsurlar nelerdir?
İşçilik maliyetinin doğru olarak hesaplanabilmesi için, öncelikle, işçilik maliyetini oluşturan unsurların bilinmesi gerekir. Bu unsurlar, geniş anlamıyla, ücret ve sosyal güvenlik primi işveren payıdır.
Ücret kavramını açıklayınız?
İş Kanunu’na gore, ücret; genel anlamda “bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar” olarak tanımlanır.
Ücretin özellikleri nelerdir?
İş Kanunu’na göre, ücret; genel anlamda “bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar” olarak tanımlanır. İşçilere ödenen ücret, işçilik maliyetinin temelini oluşturur. Bu tanımdan ücretin üç özelliğini saptamak mümkündür:
• İşçinin, bir işverene ve işyerine bağlı olarak çalışması,
• İşçiye yapılan ödemenin yine işçinin yaptığı işin karşılığı olması,
• Para ve para ile ifade edilebilen bir ödeme aracı ile ödeme yapılması.
“çıplak ücret” ve “giydirilmiş ücret” kavramlarını açıklayınız?
Ücret; dar ve geniş kapsamlı olarak belirlenebilir. Bu bakış açısıyla; “çıplak ücret” ve “giydirilmiş ücret” kavramları geliştirilmiştir.
“Esas ücret”, “temel ücret”, “asıl ücret” olarak da tanımlanabilen “çıplak ücret” ; işçilere esas işin karşılığında nakit veya benzeri yollarla ödenen tutarı ifade eder. Bu içeriğiyle ücret dar kapsamlı olarak tanımlanmaktadır.
Giydirilmiş ücret ise; çıplak ücrete ek olarak; süreklilik gösteren, iş karşılığında para veya aynı şekilde ödenen yemek, yakıt, giyecek, kira ve benzeri sosyal yardımlar ile prim, ikramiye, fazla mesai gibi ödemeleri içeren bir kavramdır. Başka bir ifade ile, giydirilmiş ücret kavramı, ücretin geniş kapsamlı tanımının karşılığında kullanılır. Bu ek ödemelerin ayrıca izlenmesi, işletmedeki planlama çabalarının yanı sıra, ürün maliyetlerinin doğru olarak belirlenmesi ve üretim maliyetlerinin kontrol edilmesi
faaliyetlerine yardımcı olacaktır.
İşçi ve işveren açısından değerlendirildiğinde ücret kavramı nasıl bir ayrıma tabii tutulur?
İşçi ve işveren açısından değerlendirildiğinde ise, ücret için, “brüt ücret” ve “net ücret” ayırımı yapılır.
Brüt ve net ücret kavramlarını tanımlayınız?
İşçi ve işveren açısından değerlendirildiğinde ise, ücret için, “brüt ücret” ve “net ücret” ayırımı yapılır. Ödenen ücret işveren açısından bir maliyettir ve genellikle “brüt ücret” olarak ifade edilir. Aynı ücret işçi açısından ise, bir gelirdir. İşçinin elde ettiği bu gelir üzerinden ödemesi gereken vergiler ve yine işçinin sosyal güvenlikle ilgili olarak ilgili kamu kurumuna ödemesi gereken kesintilerin varlığı, konuya farklı bir yaklaşım getirmektedir. Brüt ücretten bu kesintiler çıkarıldığında, “net ücret” belirlenebilir.
işverenler her ay çalışanlara ödedikleri ücretler için “ücret bordrosu” tutmak zorunda mıdır?
Vergi Usul Kanunu’nun 238. Maddesine göre; işverenler her ay çalışanlara ödedikleri ücretler için “ücret bordrosu” tutmaya mecburdurlar.
Bir ücret bordrosunda bulunması gereken bilgiler nelerdir?
Vergi Usul Kanunu’nun 238. Maddesine göre; işverenler her ay çalışanlara ödedikleri ücretler için “ücret bordrosu” tutmaya mecburdurlar. Aynı kanun maddesinde bir ücret bordrosunda bulunması gereken ve aşağıda açıklanan bilgilere de yer verilmiştir:
• Hizmet erbabının soyadı, adı; ücretin alındığına dair imzası veya mührü (Ücretin ödenmesinde ayrıca makbuz alan iş verenlerin tutacakları ücret bordrosuna imza veya mühür konulması mecburi değildir.);
• Varsa vergi karnesinin tarih ve numarası,
• Birim ücreti (Aylık, haftalık, gündelik, saat veya parça başı ücreti),
• Çalışma süresi veya ücretin ilgili olduğu süre,
• Ücret üzerinden hesaplanan vergilerin tutarı.
İşverenler ücret bordrolarını ne şekilde tanzim ederler?
İş verenler ücret bordrolarını, genel esaslara uymak koşuluyla diledikleri şekilde tanzim edebilirler. Vergi Usul Kanunu’nun 239. Maddesine göre; “genel, katma, özel bütçeli daire ve müesseselerle belediyelerin ve 3659 sayılı Kanuna tabi müesseselerin ücret ödemelerinde kullandıkları vesikalar ücret bordrosu yerine geçer.”
Gelir Vergisi Kanununa göre hangi ücret ödemeleri için bordro tutulmasına gerek yoktur?
Gelir Vergisi Kanunu’na göre ise, vergiden muaf olan ücretlerle diğer ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro tutulmasına gerek olmadığı açıklanmaktadır.
Ücretlerin ve çalışanlara yapılacak prim, ikramiye ve benzeri nitelikteki ödemeler ne şekilde yapılır?
Yişçiliklerapılan yasal düzenlemelerle; on (10) veya daha fazla sayıda çalışanı olan işletmelerde ücretlerin ve çalışanlara yapılacak prim, ikramiye ve benzeri nitelikteki ödemelerin banka aracılığı ile ödenmesi 01.01.2009 tarihinden itibaren yürürlüğe konulmuştur. Ücretlerin ödenip ödenmediği konusunda herhangi bir sorun ortaya çıktığında işçi ücretlerinin ödendiğinin kanıtlanması konusundaki ispat yükümlülüğü işverene düşmektedir. Bu konudaki kanıt araçları ücret bordroları, hesap pusulası ve ibranamelerdir. Bankalardan ödeme uygulamasıyla birlikte, on (10) ve daha fazla çalışanı olan işletmeler açısından işçi ücretlerinin ödendiğinin kanıt araçlarının en önemlisi, banka kayıtları olmaktadır.
İşveren çalıştırdığı sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tâbi sigortalıların hangi bilgilerini, hangi zamanda sosyal güvenlik kurumuna bildirmek zorundadır?
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 86. Maddesinde ise; “işveren bir ay içinde…çalıştırdığı sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tâbi sigortalıların;
• Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını”,
• Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “80. maddesine göre hesaplanacak
prime esas kazançlarını,
• Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını, gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi kapsamındakiler için en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, on beş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
Brüt ücret ve net ücret arasındaki farklar nelerdir?
Brüt ücret, ücretin geniş kapsamlı tanımı çerçevesinde, işçinin işverene maliyetinin temel unsurudur. Çıplak (esas) ücrete sosyal yardım ve benzeri eklemelerin gerçekleşmesi ile ortaya çıkan ücret; giydirilmiş ücret olarak da ifade edilebilir. Bu ücreti elde eden işçinin ödemesi gereken vergi ve benzeri kesintiler ile sosyal güvenlik primi işçi payının brüt ücretten çıkarılmasıyla hesaplanan ücret ise, net ücrettir. Net ücret; brüt ücretten yapılan kesintilerden sonra işçinin eline geçen ücret tutarı olarak da ifade edilebilir.
Ücretin hesaplanmasında izlenecek yol nedir?
Ücretin hesaplanabilmesi için, öncelikle ücrete konu olan çalışmanın tanımlanması gerekir. Bu tanım yapıldıktan sonra, ücreti oluşturacak çıplak (esas) ücretin belirlenmesinde ücret sistemlerinden yararlanılır. Çıplak (esas) ücretin belirlenmesinde farklı sistemler kullanılmaktadır. Bir işletmede bunlardan hangisinin kullanılacağı, işletmenin çeşitli açılardan izlediği stratejilere, politikalara ve çalışma koşullarına bağlıdır.
Ücret sistemlerinin başlıcaları nelerdir?
Ücret sistemlerinin başlıcaları şunlardır:
• Zaman (süre) esasına dayalı ücret sistemleri,
• Parça başına ücret sistemleri, ve
• Primli ücret sistemleridir.
Zaman (Süre) Esasına Dayalı Ücret Sistemini açıklayabilir misiniz?
Zaman (süre) esasına dayalı ücret sisteminin temelini, belirli bir zaman dilimi için işçiye belli bir ücretin ödenmesi oluşturur. Bir başka ifade ile, zaman esasına dayalı ücret sistemi; işçinin, iş sözleşmesinde ve/veya yasalarda belirlenen zaman içerisinde işletmede çalışması karşılığında, işçiye yapılacak ödemelerin araştırıldığı bir bütündür. İşletmede çalışılan zaman (süre) ve süre başına ödenmesi gereken ücret birlikte ele alınarak, ücret hesaplanır.
Zaman (süre) esasına dayalı ücret sisteminde ücret nasıl hesaplanır?
zaman (süre) esasına dayalı ücret sisteminde ücret şöyle hesaplanır:
ÜCRET = ÇALIŞILAN ZAMAN (SÜRE) x ZAMAN BAŞINA ÜCRET
Zaman esasına dayalı ücret sisteminde esas alınan zaman (süre) dilimi nasıl belirlenebilir?
Bu sistemde esas alınan zaman (süre) dilimi; saat, gün, hafta, ay veya yıl olarak belirlenebilir. İşçinin iş yerinde bu zaman diliminde bulunması, ücretin ödenmesi için yeterlidir. Bu nedenle, ücret bazen bu zaman birimleriyle de isimlendirilebilmektedir. Ücret, örneğin; saatlik, günlük, haftalık, aylık olarak tanımlanmaktadır.
İşçi ile işveren arasındaki anlaşmaya göre işçiye ücret, güne dayalı olarak ödenecek ise ve işçi işletmede yirmi (20) gün çalışmışsa ve yine sözleşme gereği işçiye her gün çalışması karşılığı T45.-/gün ücret ödenecekse, bu durumda yirmi (20) gün sonunda işçinin ücreti nasıl hesaplanacaktır?
ÜCRET = ÇALIŞILAN ZAMAN (SÜRE) x ZAMAN BAŞINA ÜCRET
ÜCRET = 20 gün x 45.-TL/gün
ÜCRET = 900.-TL
Zaman (Süre) Esasına Dayalı Ücret Sisteminin sakıncaları nelerdir?
Zaman (süre) esasına dayalı ücretlendirme sisteminde işçinin işyerinde bulunması işçi açısından bir güvence oluştururken, işçinin iş yerindeki çalışması ve verimi ile ücret arasında bir ilişkinin kurulamaması, bu sistemin en önemli sakıncalarından birisidir. Bir taraftan işçinin ücret sistemini kötüye kullanarak verimsizliğe neden olabilmesi, diğer taraftan sistemin işçiyi motive edecek bir özellik içermemesi, bu eleştirinin temel gerekçesini oluşturur.
Zaman (Süre) Esasına Dayalı Ücret Sisteminin olumlu yönleri nelerdir?
Buna karşılık, zaman (süre) esasına dayalı ücretlendirme sistemi, kolay uygulanabilir ve anlaşılabilir olması nedeniyle, yaygın şekilde kullanılan bir sistemdir. Ayrıca, elde edeceği gelir tutarının garanti edilmiş olması nedeniyle çalışmanın işçi üzerinde bir zaman baskısı kurmaması, kaliteli ve özellikli ürünlerin üretilmesinde işçilerin rahat çalışmasına uygun bir ortam hazırlar.
Parça Başına Ücret Sistemini tanımlayınız?
Parça başına ücret sisteminde, ücret; tanımlanan ve yapılan iş miktarına göre belirlenir. “Akord ücret sistemi” olarak da tanımlanan bu sistemde yapılan iş miktarıyla ücret arasında doğrusal bir ilişki vardır. İşçi tanımlanan işi yapmazsa ücret alamaz. Ancak, yapılan iş miktarı çoğaldıkça daha çok ücret alır. Bir işletmede parça başına ücret sistemi belirlenmişse, bir başka ifade ile, üretilecek ürün başına bir ücret tanımı yapılmışsa, işçi ürün üretmediği durumda bir ücret elde edemez, sadece ürün üretimi
gerçekleştirilirse ücret elde edebilir.
Parça başına ücret sisteminde ücretin hesaplanması için hangi formül kullanılmaktadır?
Parça başına ücret sisteminde ücretin hesaplanması için aşağıdaki formül kullanılmaktadır:
ÜCRET = ÜRETİLEN PARÇA MİKTARI x PARÇA BAŞINA ÜCRET
İşveren ve işçi açısından parça başına ücret sisteminin olumlu ve olumsuz yanları neler olabilir?
Üretilen parça miktarı artarsa, parça sayısı başına ücret aynı kalsa da, toplam ücret artacaktır. Buna karşılık, üretilen parça miktarı azalırsa, parça sayısı başına ücret aynı kalsa da, toplam ücret azalacaktır. Bu durum işletme açısından bakıldığında; işçinin verimine ve verimliliğine uygun ödeme yapmak açısından olumludur. İşçi açısından bakıldığında ise; daha çok gelir elde etmek açısından teşvik edici olarak değerlendirilir. Bununla birlikte işçinin daha çok ücret alabilmek için kapasitesinin üzerinde iş
yapmaya çalışması, uzun dönemde işçi verimliliğinin düşmesine, iş kazalarının artmasına, üretim kalitesinin bozulmasına (düşmesine) ve üretim kayıplarına da yol açabilmektedir.
Parça başına ücret sisteminde esas alınan parçanın (akordun) belirlenmesinde kullanılan esaslar nelerdir?
Parça başına ücret sisteminde esas alınan parçanın (akordun) belirlenmesinde farklı esaslar kullanılır. İşletmelerin uyguladıkları teknoloji ve iş yöntemlerinin farklı olması nedeniyle; “para (parça) akordu”, “zaman akordu” ve “grup akordu” esas alınarak ücretlendirme yapılabilir.
Primli Ücret Sistemini açıklayabilir misiniz?
Primli ücret sisteminde işçiye zaman (süre) esasına göre belirli bir ücret garanti edilirken, bu ücret karşılığında işçiden bu sürede
normal başarısının (veriminin) üzerine çıkması ve daha fazla üretmesi istenmektedir. Buna bağlı olarak işçiye ek ödeme (prim ödemesi) yapılır.
İşçi ve işveren açısından primli ücret sisteminin olumlu yanları neler olabilir?
Zaman esasına dayalı ücret sisteminde işçinin verimliliğinin tamamen göz ardı edilerek ücretin belirlenmesi ve parça başına ücret sisteminde de ücretin sadece verime bağlı olması nedenleriyle ortaya çıkan olumsuzluklar, primli ücret sistemleriyle ortadan kaldırılmaya çalışılır. Bu sistemde işçiye belirli bir ücret garanti edilirken, örneğin; üretim artışına, zaman tasarrufuna, madde/malzeme tasarrufuna, kalite artışına, makinelerin iyi kullanımına verilen primle, işçiye daha fazla gelir elde etme olanağı da sağlanır. İşveren açısından ise, sayılan bu iyileşmeler sonrasında işletmede verimlilik, performans, kâr artışı sözkonusu olabilmektedir.
Primli ücret sisteminin uygulama şekilleri nelerdir?
Değişik şekillerde uygulanabilen primli ücret sisteminin yaygın olarak bilinenleri “Halsey sistemi”, “Emerson sistemi”, “Rowan sistemi”, “Gantt sistemi”, “Taylor sistemi” ve “Bedaux sistemi”dir.
Sosyal güvenlik primi işveren payı nedir?
İşletmeler çalıştırdıkları işçiler için devlet tarafından yapılan sosyal güvenlik harcamalarına katkıda bulunmakla yükümlüdürler. İşçilerin çalışma dönemleri boyunca veya emekli olduktan sonra yararlandıkları sağlık hizmetleri, emeklilikleri boyunca aldıkları emekli aylıkları bu tür harcamalara örnek oluşturur. Her işletme çalıştırdığı işçiler için o gün geçerli olan yasal düzenlemeler gereği devlete prim ödemesi yapar. Bu primler işçilik maliyetinin bir parçasını oluşturur.
Zaman zaman değişiklikler göstermekle birlikte, işletme tüzel kişiliğinin yasal düzenlemeler gereği bir işçinin hak ettiği brüt ücret üzerinden, sosyal güvenlik primi işveren payı hesaplanır. Bu çerçevede katlanılan temel yükümlülük “sosyal güvenlik primi işveren payı” olarak tanımlanmaktadır. Bu primin oranı, işletmenin çalıştığı iş kolundaki tehlike sınıfına ve derecesine göre değişmektedir.
İşveren açısından işçilik maliyetlerini oluşturan unsurlar nelerdir?
Sosyal güvenlik primi işveren payı ve işsizlik sigortası işveren payı ilgili sosyal güvenlik mevzuatı çerçevesinde hesaplanır ve ücretle birlikte işçilik maliyetini oluşturur. İşveren; bir aylık süre içinde çalıştırdığı sigortalı işçilerin bu primlerine esas tutulacak kazançlar toplamını dikkate alarak, yasalardan hareketle hesaplanacak prim tutarlarını işçilerin ücretlerinden kesmeye ve kendisine (işverene) ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek, en geç ertesi ayın sonuna kadar, Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödemek zorundadır.
İşçilik Maliyeti ürünlerle nasıl ilişkilendirilir?
Üretim maliyetini oluşturan unsurların ürünlerle ilişkisi doğrudan veya dolaylı olarak kurulur. Buradan hareketle direkt ve endirekt maliyet kavramları ortaya çıkar. İşçilik maliyetlerinin de bir kısmı ürünlere doğrudan aktarılabilirken, bir kısmı ancak belirli ölçüler (anahtarlar) aracılığıyla ürünlerle ilişkilendirilir.
Direkt işçilik maliyeti nedir?
Direkt işçilik maliyeti; üretilen ürünlere doğrudan yüklenebilen ve mamulün temel yapısını oluşturan ilk madde ve malzemenin şeklini, yapısını ve niteliğini değiştiren, üretime yön veren, üretimin başlamasını ve devamını sağlayarak bu çabalarını bir ürün elde ederek sona erdiren emeğin maliyetidir. Başka bir ifade ile, üretime katılan işçiye yaptığı üretimin karşılığında ödenen ücret, direkt işçilik maliyetini oluşturur. Örneğin; bir dökümhanede döküm işini yapan işçi, direkt işçidir ve onun ücreti de direkt işçilik maliyetidir. Bu özelliği nedeniyle direkt işçilik maliyeti bölümlerle, ürünlerle, siparişlerle kolaylıkla ilişkilendirilebilir. Hangi ürün için ne kadarlık direkt işçilik maliyetine katlanıldığı rahatlıkla belirlenebilir. Üretimin yapılmadığı dönemlerde ve zamanlarda direkt işçilik maliyeti tahakkuk etmez.
Endirekt işçilik maliyetini tanımlayabilir misiniz?
Endirekt işçilik; üretim yerlerinde çalışmasına karşılık üretim işlemlerine doğrudan katılmayan veya her ürünün üretiminde katkısının ne kadar olduğu belirlenemeyen emektir ve bunun da maliyeti, “endirekt işçilik maliyeti” olarak tanımlanmaktadır. Endirekt işçilik maliyeti ürünlerle ilişkisi doğrudan kurulamayan işçiliklerin maliyetidir. Direkt işçilik dışında kalan ve üretimle ilgili olan tüm işçilik maliyeti unsurları, endirekt işçilik maliyetini oluşturur.
Endirekt işçiliğe örnek verebilir misiniz?
Üretim birimlerinde çalışan işçilere ödenen yıllık izin ve tatil ücretleri, makinelerin ayarlanması, temizlik, madde/malzemenin taşınması, işçinin çalışmaması nedeniyle ortaya çıkan normal boşa geçen zaman, fazla mesai primleri ve ikramiyeler gibi işçilik maliyeti unsurları, endirekt işçiliğe örnektir.
Yardımcı İşçilik ve Yönetici İşçilik kavramları ne ifade eder?
Üretime doğrudan katılmayan ancak üretimle ilgili olarak çalışan diğer işçilerle ilgili olarak
katlanılan maliyetler, endirekt işçilik maliyetidir. Bu kapsamdaki endirekt işçilikler ikiye ayrılır:
• Yardımcı işçilikler,
• Yönetici işçilikler.
Yardımcı işçilik; üretim faaliyetlerinin planlanan bir biçimde devamına yardımcı olan işçiliktir. Bu çerçevede yemekhane, temizlik, güvenlik, bakım-onarım faaliyetlerinin yürütülmesi için çalışan işçilere ilişkin işçilik maliyeti yardımcı işçiliğe örnek oluşturur.
Yönetici işçilik; üretim faaliyetlerinin yönetilmesinde görev alan ustabaşı, mühendis, şef ve bunlara benzer şekilde çalışanlara ilişkin işçilik maliyetleri ise, yönetici işçilik olarak adlandırılır. Bu kişilerin maliyetleri de yönetici işçilik maliyetlerini oluşturur.
Direkt İşçilik Maliyeti Ürün Maliyetine nasıl yüklenir?
Direkt işçilik maliyeti ise, esas üretim yerlerinde yapılan üretim karşılığında işçiye ödenen ücretten oluşur. Bu nedenle ürünlere doğrudan yüklenebilen bir maliyet unsurudur. Direkt işçilik açısından hangi ürün için ne kadar süreyle çalışıldığı izlenebildiği için, ürün maliyetine yüklenecek direkt işçilik maliyeti şu şekilde hesaplanır:
DİREKT İŞÇİLİK MALİYETİ=ÜRÜN ÜRETİMİ İÇİN ÇALIŞILAN SÜRE x İŞÇİLİK SAAT ÜCRETİ
İşçi zaman kartı ve işçi çalışma kartı ne işe yarar?
İşçilik miktarları işletmelerde kullanılan işçilik kartları aracılığıyla belirlenir. Genel olarak iki farklı işçilik kartı kullanılır:
• İşçinin iş yerinde geçirdiği toplam zamanı izlemek için kullanılan işçi zaman kartı,
• İşçinin iş yerinde zamanını nasıl geçirdiğini, boş zaman işçiliklerini, hangi mamuller için ne kadar süreyle çalıştığını izlemek için kullanılan işçi çalışma kartı.
İşçilik miktarının belirlenmesinde kullanılan belgelerin, maliyetlerin doğru hesaplanması açısından önemi nedir?
İşçi zaman kartı; işçinin işe gelip gelmediğini, geldiyse ne kadar süreyle işyerinde kaldığını izlemek için kullanılır. Özellikle zaman esaslı ücret sisteminde, işçilik maliyetinin belirlenmesi açısından önemlidir. İşçi çalışma kartı ise, işçinin işyerinde geçirdiği zamanı nasıl kullandığını izlemeye yarar. Özellikle işçilik maliyetinin direkt ve endirekt olarak ayrılması açısından önemli bir belgedir. Ürün maliyetlerinin doğru olarak hesaplanabilmesi için bu ayrımın yapılması bir zorunluluktur.
Uygulamada işçilikle ilgili ortaya çıkan özel durumlar nelerdir?
Boş Zaman İşçiliği
Fazla Mesai (Çalışma) Ödemeleri
Yıllık İzin ve Tatil Ödemeleri
İkramiye Ödemeleri
Kıdem Tazminatı
Harekete Geçirme Maliyetleri
Düzeltme ve Yenileme İşçiliği Maliyetleri
Boş Zaman İşçiliği nedir?
Boş zaman; işçinin çeşitli nedenlerde çalışmadığı zamanı, boş zaman işçiliği maliyeti ise, işçinin çalışmadığı bu zamanlar için işletmenin katlandığı maliyeti açıklamaktadır.
Boş zamanı ortaya çıkaran nedenler nelerdir?
Boş zamanı ortaya çıkaran nedenler aşağıdaki gibi örneklendirilebilir:
• Makinenin arızalanması nedeniyle işçinin çalışamaması,
• İlk madde ve malzemenin zamanında üretim birimine getirilememesi nedeniyle işçinin
çalışamaması,
• Yeterli üretim siparişi alınamadığı için üretim yapmama nedeniyle işçinin çalışamaması,
• Elektrik kesilmesi nedeniyle işçinin çalışamaması,
• Makinelerin üretim için ayarlanması ve üretime hazır duruma getirilmesi sırasında işçinin
çalışmaması,
• İşçinin hafta sonu /yıllık iznini kullanması nedeniyle çalışmaması,
• Doğal afetler nedeniyle işçinin çalışamaması.
Normal boş zaman işçiliği nedir?
Normal boş zaman işçiliği; üretim sürecinde ve üretim faaliyetlerinin sürdürülmesinde doğal bir şekilde ortaya çıkan, genellikle, işletme tarafından önlenebilir nitelikteki boş zaman işçiliği açıklamaktadır. Örneğin; üretimde çalışan işçinin yıllık iznini kullanması sırasında aldığı ücret bir normal boş zaman işçiliğidir. Üretimde kullanılan bir makinenin bir üründen başka bir ürüne geçiş için
ayarlanması sırasında üretim yapılamaması bir başka normal boş zaman işçiliği örneğidir. Normal boş zaman işçiliği, işin olağan akışı sırasında ortaya çıktığından, üretim maliyetinin bir parçası olarak kabul edilir ve üretim maliyetine yüklenir. Ancak, normal boş zaman işçiliğinin ürünlerle ilişkisi doğrudan kurulamadığı için genel üretim maliyeti olarak değerlendirilir.
Anormal boş zaman işçiliği nedir?
Anormal boş zaman işçiliği; genellikle, kontrol edilemeyen nedenlerle ortaya çıkan, normal iş akışında ortaya çıkması beklenmeyen boş zaman işçiliğidir. Bu özelliği nedeniyle, anormal boş zaman işçiliği, üretim maliyetiyle ilişkilendirilmek yerine, doğrudan zarar olarak kabul edilir ve sonuç hesaplarıyla ilişkilendirilir. Elektrik kesintisi, makine arızası, su baskını ve benzeri nedenlerle üretimin durması, katlanılan ve genellikle yönetimin kontrolü altında olmayan nedenlerden kaynaklanan boş zaman işçiliği, anormal boş zaman işçiliğine örnek oluşturur.
Fazla mesai (çalışma) ödemesi nedir?
İşletmeler çeşitli nedenlerle normal çalışma süreleri dışında da çalışabilirler. Bu çalışmalar doğal olarak işçilere fazladan ücret ödemesi yapılmasını gerektirir. Normal çalışma süreleri dışında da çalışmaları nedeniyle işçilere ödenen bu tutara, fazla mesai (çalışma) ödemesi denir.
Üretim yapan işçinin üretim yaptığı için direkt işçilik olarak hesaplamalara katılan ücreti, izin ve tatil dönemlerinde genel üretim maliyetine dönüşür. Bunun nedeni nedir?
İzin veya tatil dönemlerinde üretim yapılmadığından, bu dönemde tahakkuk ettirilen ücretin belirli bir ürünle ilişkisinin doğrudan kurulamamasıdır.
İkramiyeler, ürün maliyetlerine nasıl yüklenir?
İşletmelerde çalışanlara çeşitli nedenlerle yılın belirli dönemlerinde ikramiye ödemesi yapılabilir. Üretim işçileri ile ilgili olması durumunda bu ikramiye tutarı üretim maliyetinin bir parçasını oluşturur. Ürünlerle doğrudan ilişkisi kurulamadığı için ikramiyeler, genel üretim maliyeti olarak ürün maliyetlerine yüklenir.
Kıdem tazminatı nedir?
Kıdem tazminatı; işveren tarafından (yasalarla belirlenen koşulların bulunması durumunda) iş sözleşmesi sona eren işçiye veya yasal mirasçılarına, işçinin hizmet süresine ve brüt ücretine bağlı olarak değişen tutarda ödenmesi gereken paradır.
Harekete Geçirme Maliyetleri nelerdir?
İşletmelerin belli bir ürünün üretimine başlamadan önce yaptıkları ön hazırlık çalışmaları da işçilik maliyetlerine neden olur. Kullanılacak makineler ile diğer üretim faktörlerinin planlanması, ayarlanması, üretime hazır duruma getirilmesi ve benzeri işler için katlanılan işçilik maliyetleri, üretim maliyetinin bir parçasıdır. Bununla birlikte, bu maliyetin direkt mi endirekt mi olduğuna karar vermek önemlidir. Eğer yapılan çalışmalar sadece belli bir ürün için yapılıyorsa, ilgili maliyetin direkt işçilik maliyeti olarak
ilgili ürüne yüklenmesi gerekir. İlgili çalışmalar sonrasında birden farklı ürün üretilmesi sözkonusu ise, katlanılan işçilik maliyetinin belli bir ürün grubuyla ilişkisini doğrudan kurmak mümkün olamaz. Bu nedenle, harekete geçirme ile ilgili işçilik maliyeti, endirekt işçilik olarak genel üretim maliyeti içinde değerlendirilir ve ölçüler (anahtarlar) aracılığıyla ürünlere yüklenir. İşçilerin ön hazırlık çalışmaları kapsamında eğitime tabi tutulmaları durumunda ortaya çıkan maliyet de endirekt işçilik maliyetine bir örnek oluşturur.
Düzeltme ve Yenileme İşçiliği Maliyetleri nelerdir?
İşletmelerde üretim sürecinin sonunda veya belli bir aşamasında kusurlu ürünler ortaya çıkabilir. Yeniden işlem görerek ürün haline gelebilen bu birimler için katlanılan maliyetin bir kısmı işçilik maliyetinden oluşur. Kusurlu ürünlerin sağlam ürüne dönüştürülmesi için katlanılan işçilik maliyetinin ürünle ilişkisi rahatlıkla kurulabiliyorsa, bu işçilik maliyeti direkt işçilik maliyeti, bu ilişki doğrudan kurulamıyorsa endirekt işçilik olarak genel üretim maliyeti içinde ele alınmalıdır.
İşçilik maliyeti hangi unsurlardan oluşur?
İşçilik maliyetinin temel unsuru ücrettir. Ücret; işle doğrudan ilişkilendirilen esas ücret ile sosyal yardım niteliğindeki bazı ek ödemelerinden (giyecek, kira, yakacak yardımları vb.) oluşur. Bunların yanı sıra, çalıştırılan her işçi için devlete ödenmekle yükümlü olunan sosyal güvenlik primi işveren payı da işçilik maliyetinin bir diğer önemli unsurudur. O halde bir işçinin işverene maliyeti şu formülle açıklanabilir:
İşçilik Maliyeti = Ücret + Sosyal Güvenlik Primi İşveren Payı
İşçilik maliyetinin muhasebeleştirilmesi nasıl yapılır?
İşçilik maliyetinin muhasebeleştirilmesinde, Türkiye’de muhasebe uygulamasına yön veren Tekdüzen Muhasebe Sistemi’nin öngördüğü 7/A ve 7/B seçenekleri kullanılır.
7/A seçeneğinde işçilik maliyetleri hangi hesap gruplarında izlenir?
7/A seçeneğinde işçilik maliyetleri iki hesap grubunda muhasebeleştirilir:
• 72 Direkt İşçilik Giderleri
• 73 Genel Üretim Giderleri
Bu gruplarda yer alan hesaplar ise şunlardır:
• 720 Direkt İşçilik Giderleri
• 721 Direkt İşçilik Giderleri Yansıtma Hesabı
• 722 Direkt İşçilik Ücret Farkları
• 723 Direkt İşçilik Süre (Zaman) Farkları
• 730 Genel Üretim Giderleri
• 731 Genel Üretim Giderleri Yansıtma Hesabı
• 732 Genel Üretim Giderleri Bütçe Farkları
• 733 Genel Üretim Giderleri Verimlilik Farkları
• 734 Genel Üretim Giderleri Kapasite Farkları
7/B Seçeneğinde Maliyet Hesapları nasıl izlenir?
Maliyetlerin çeşit esasına göre izlenmesini öngören 7/B seçeneğinde işçilik maliyetiyle ilgili olarak
kullanılan iki hesap vardır:
• 791 İŞÇİ ÜCRET VE GİDERLERİ
• 792 MEMUR ÜCRET VE GİDERLERİ
Tekdüzen Muhasebe Sistemi’ne göre, işçi ücret ve giderlerinin kapsamına giren giderler hangileridir?
Tekdüzen Muhasebe Sistemi’ne göre, işçi ücret ve giderleri; “işletme faaliyetlerini yürütmek, üretim ve hizmetleri gerçekleştirmek amacıyla çalıştırılan işçiler için tahakkuk ettirilen (esas işçilik, fazla mesai, üretim primleri, ikramiyeler, yıllık izin ücretleri, sosyal sigorta işveren primi, gece primi, hafta tatili ve genel tatil ücretleri, her türlü sosyal yardımlar ve işçilere ait diğer giderler gibi) her türlü tutarları kapsar.”
Tekdüzen Muhasebe Sistemi’ne göre, memur ücret ve giderlerinin kapsamına giren giderler hangileridir?
Memur ücret ve giderleri; “işletme faaliyetlerini yürütmek, üretim ve hizmetler gerçekleştirmek amacıyla çalıştırılan aylıklı yönetici, memur, büro personeli ve benzerleri için tahakkuk ettirilen her türlü tutarları kapsar”.
7/B Seçeneğinde İşçilik Maliyetinin Muhasebeleştirilmesi nasıl yapılır?
7/B seçeneğinde dönem içinde tahakkuk eden maliyet tutarları maliyet hesaplama dönemlerinde veya finansal raporlama tarihlerinde fonksiyon esasına dönüştürülür. Bu amaçla, 798- GİDER ÇEŞİTLERİ YANSITMA HESABI kullanılır ve ilgili tutarlar ilgili işletme fonksiyon hesaplarına aktarılır. 7/B seçeneği açısından üretim fonksiyonu için kullanılan hesap; 799-ÜRETİM MALİYETİ HESABI’dır. Üretimle ilgili olarak dönem içinde tahakkuk eden ilk madde ve malzeme, işçilik ve üretimle ilgili diğer tüm giderler bu hesaba aktarılır. Böylece toplam üretim maliyeti bu hesapta oluşur. Dönemde tamamlanan ürünlerin maliyeti bu hesaptan alınarak, 152-MAMULLER HESABI’na, tamamlanamayan yarı mamullerin maliyeti ise, bu hesaptan çıkarılarak 151- YARI MAMULLER- ÜRETİM HESABI’na aktarılır. Tahakkuk ettirilen işçilik maliyetinin ilgili hesaplara aktarılması için günlük defter kayıtları yapılır. Böylece tahakkuk eden işçilik maliyeti, yansıtma işlemi sonrasında, toplam üretim maliyetinin bir parçası durumuna dönüşür. Üretimle ilgili diğer maliyet unsurlarının eklenmesiyle birlikte ortaya çıkan toplam üretim maliyeti ikinci bir kayıtla, mamul ve yarı mamul hesaplarına aktarılır. 791-İŞÇİ ÜCRET VE GİDERLERİ HESABI ile 798- GİDER ÇEŞİTLERİ YANSITMA HESABI dönem sonunda karşılıklı olarak kapatılır.
İşçilik maliyetinin muhasebeleştirilmesinde 7/A ve 7/B seçenekleri arasındaki temel farklar nelerdir?
7/A seçeneğinde maliyet hesapları temel isletmecilik fonksiyonları esas alınarak oluşturulmuştur. 7/B seçeneğinde ise maliyetler çeşit esasına göre izlenir. 7/A seçeneğinde üretim maliyeti unsurlarının direkt ve endirekt olarak ayrılması esastır. 7/B seçeneğinde ise bu ayırım yapılmamıştır. 7/A ve 7/B seçeneklerinde kayıt akış surecinde de farklılıklar bulunmaktadır.
Boş Zaman İşçiliğinin Muhasebeleştirilmesinde izlenecek yol nedir?
Boş Zaman İşçiliğinin Muhasebeleştirilmesi Normal boş zaman işçilikleri, işin olağan akışı içerisinde ortaya çıktıklarından üretim maliyetinin bir parçası olarak kabul edilir ve üretim maliyetine yüklenir. Mamullerle doğrudan ilişkileri kurulamadığı için normal boş zaman işçilikleri genel üretim maliyeti olarak değerlendirilir. Anormal boş zaman işçilikleri genellikle kontrol edilemeyen nedenlerle ortaya çıkan, normal iş sürecinde ortaya çıkması beklenmeyen, boş zaman işçilikleridir. Bu özellikleri nedeniyle, üretim maliyetiyle ilişkilendirilmek yerine doğrudan zarar olarak kabul edilirler ve sonuç hesaplarıyla ilişkilendirilirler.
Fazla Mesai (Çalışma) Ödemesinin Muhasebeleştirilmesinde izlenecek yol nedir?
Fazla mesai ödemesinin normal ücret kısmı belli bir üretimin karşılığında yapıldığı için direkt işçilik maliyeti olarak kabul edilir. Zamlı kısım ise fazla mesainin yapılma nedenine bağlı olarak farklı şekilde değerlendirilir.
Fazla mesai belli bir siparişe özel olarak yapılmışsa; fazla mesai ödemesinin normal ücret kısmı direkt işçilik maliyeti olarak dikkate alınırken, zamlı kısım da doğrudan (direkt işçilik maliyeti olarak) ilgili siparişin maliyetine yüklenir. Fazla mesainin genel talebi karşılamak amacıyla üretim yapılması nedeniyle ortaya çıkması durumunda ise; fazla mesai ödemesinin normal ücret kısmı direkt işçilik maliyeti, zamlı kısım ise genel üretim maliyeti olarak değerlendirilir.
Yıllık İzin ve Tatil Ödemelerinin Muhasebeleştirilmesi nasıl yapılır?
Yıllık izin ve tatil ödemeleri, üretim maliyetinin parçalarıdır. Bu ödemeler üretim maliyetine endirekt maliyet unsuru olarak katılırlar. Bu aşamada özellikli durum üretim yapan işçilerle ilgili olarak ortaya çıkar. Üretim yapan işçinin üretim yaptığı için direkt işçilik maliyeti olarak hesaplamalara katılan ücreti, yıllık iznin kullanıldığı veya tatil yapıldığı dönemlerde genel üretim maliyetine dönüşür. Çünki, bu dönemlerde üretim yapılmadığı için, tahakkuk ettirilen ücretin belirli bir ürünle ilişkisi doğrudan
kurulamaz.
Yardımcı işçilik niteliğinde hizmet gören işçilerin ücretleri açısından buna benzer özel bir durum ortaya çıkmamaktadır. Bu işçiler normal üretim dönemlerinde de üretim yapmadıkları için ister işlerini yapsınlar ister izin kullansınlar, aldıkları ücret endirekt işçilik niteliğindedir ve genel üretim maliyeti olarak ürünlere yüklenir.
7/A ve 7/B seçeneklerine uygun olarak endirekt işçilik maliyetinin muhasebeleştirilmesine ilişkin örnekler daha önce açıklandığından, yıllık izin ve tatil ödemeleri için burada tekrar örnek verilmeyecektir. Yıllık izin ve tatil ödemelerinin tahmini olarak üretim maliyetine katılması durumunda, aşağıda ikramiyelerle ilgili muhasebeleştirme örneğindeki gibi, kayıtlar yapılır.
İkramiye Ödemesinin Muhasebeleştirilmesi nasıl yapılır?
Üretimle ilgili olarak işçilere ödenen ikramiyeler üretim maliyetinin bir parçasını oluşturur. Ürünlerle doğrudan ilişkisi olmadığı için, ikramiyeler, genel üretim maliyeti olarak ürün maliyetlerine yüklenir. İkramiye ödemesinin, ödemenin yapıldığı dönemde üretim maliyetine katılması durumunda; ikramiye ilgili dönemin üretim maliyetinin diğer dönemlerdeki üretim maliyetinden daha yüksek gerçekleşmesine neden olur. Bu nedenle, ikramiyelerin ödenme dönemlerinde değil, yılın genelinde eşit (dengeli) bir
şekilde üretim maliyetine dağıtılması gerekir. Bunun yolu ise, ikramiye tutarlarının dönem başında tahmin edilmesi ve dönem içindeki alt dönemlere (genellikle aylık dönemlere) tahmini olarak dağıtılmasıdır. Bu tahmini yüklemeyi gerçek tutarına dönüştürebilmek için, dönem sonu geldiğinde ise, dönem içinde tahmini olarak maliyetlere yüklenen ikramiye tutarı ve gerçekleşen (fiili) ikramiye tutarı karşılaştırılır. Tahmini tutar ile geçekleşen (fiili) tutar arasındaki fark, raporlanan üretim maliyetini düzeltecek şekilde fark hesaplarına kaydedilir. Fark hesapları da daha sonra yapılan kayıtlarla maliyet
hesaplarına aktarılarak kapatılır ve böylece maliyetler gerçek (fiili) düzeyine dönüştürülmüş olur.
Kıdem Tazminatının Muhasebeleştirilmesi nasıl yapılır?
Kıdem tazminatı hesaplamaları dönem sonunda yapılır ve doğası gereği, kıdem tazminatları toplamı tahmin edilir. Dönem sonundaki hesaplamalarla tahmin edilen toplam kıdem tazminatı yükümlülüğü işverenin uzun vadeli bir borcu olarak bilançonun pasifinde raporlanır. İzleyen dönem içinde ödenmesi öngörülen tazminat tutarı ise kısa vadeli borç olarak gösterilir. Dönem sonundaki hesaplamalar yapılmadan önce uzun vadeli borç olarak görünen kıdem tazminatı tutarıyla dönem sonunda yapılan
hesaplamalarla ortaya çıkan yeni toplam borç arasındaki fark, döneme ilişkin kıdem tazminatı tutarı olarak üretim maliyetine katılır.
Harekete Geçirme Maliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi nasıl yapılır?
İşletmelerin belli bir ürünün üretimine başlamadan önce yaptıkları ön hazırlık çalışmaları (kullanılacak makinelerin planlanması, ayarlanması, üretime hazır duruma getirilmesi ve benzeri işler) için katlanılan işçilik maliyeti, üretim maliyetinin bir parçasıdır. Eğer çalışmalar sadece belli bir ürün için yapılıyorsa, ilgili maliyetin direkt işçilik maliyeti olarak ilgili ürüne yüklenmesi gerekir. Çalışmalar sonrasında birden farklı ürün üretilmesi sözkonusu ise, katlanılan işçilik maliyeti endirekt işçilik olarak genel üretim
maliyeti içinde değerlendirilir ve ürünlere dağıtılır. İşçilerin ön hazırlık çalışmaları kapsamında eğitime tabi tutulmaları durumunda ortaya çıkan maliyet de endirekt işçilik maliyetine bir örnek oluşturur.
Harekete geçirme maliyetleri kapsamında ortaya çıkan işçilik maliyeti; 7/A ve 7/B seçeneklerine göre işçilik maliyetlerinin muhasebeleştirilmesi sırasında açıklanan örneklerdeki gibi kayıtlara alınır.
Düzeltme ve Yenileme İşçiliğinin Muhasebeleştirilmesi nasıl yapılır?
Kusurlu ürünlerin sağlam ürüne dönüştürülmesi için katlanılan işçilik maliyetinin, ürünle ilişkisi rahatlıkla kurulabiliyorsa direkt işçilik maliyeti, bu ilişki doğrudan kurulamıyorsa endirekt işçilik maliyeti sözkonusudur. Düzeltme ve yenileme çalışmaları kapsamında ortaya çıkan işçilik maliyeti 7/A ve 7/B seçeneklerine göre işçilik maliyetlerinin muhasebeleştirilmesi sırasında açıklanan örneklerdeki gibi kayıtlara alınır.