aofsoru.com

Şirketler Muhasebesi Dersi 1. Ünite Özet

Şirketler Ve Şirketler Muhasebesi

İşletme ve Şirket Kavramı

İnsanların gereksinim duyduğu mal ve/veya hizmetleri üretmek için kurulan ekonomik birimlere işletme denilmektedir. Ekonomik ve sosyal hayatın temel ve vazgeçilmez birimleri olan işletmeler değişik şekillerde kurulabilmektedir. Bu nedenle işletmelerin sınıflandırılması da farklı olabilmektedir. İşletmeleri şu şekilde sınıflamak olanaklıdır;

  • Büyüklüklerine göre işletmeler
    • Mikro işletmeler
    • Küçük işletmeler
    • Orta işletmeler
    • Büyük işletmeler
    • Uluslararası işletmeler
  • İş koluna göre işletmeler
    • Üretim İşletmeleri
    • Ticaret işletmeleri
    • Hizmet işletmeleri
  • Üretilen mal cinslerine göre işletmeler
    • Tüketim malı üreten işletmeler
    • Endüstri malı üreten işletmeler
  • Mülkiyetine göre işletmeler
    • Özel işletmeler
    • Kamu işletmeler
    • Karma işletmeler
    • Yabancı işletmeler
  • Hukuki yapılarına göre işletmeler
    • Tek kişi işletmeleri
    • Şirketler.

Şirketlerde bir işletmedir ve insanların gereksinim duyduğu mal ve/veya hizmetleri üreterek belirlenen amaçlara ulaşmak için faaliyette bulunurlar. Şirketlerin kuruluş amaçları şöyle sıralanabilir:

  • Faaliyetlerinde sermayeye gelecek riski dağıtmak,
  • Sermayenin güçlenmesi ve yaygınlaşmasını sağlamak,
  • Ülke ekonomisini ve işgücünü arttırmaktır.

Geniş anlamda şirket; bir girişimde, bir faaliyette, hukuki veya fiili bir durumda herhangi bir tarafta birden fazla kişinin bir araya gelmesidir. Dar anlamda şirket: kazanç sağlamayı hedef edinen kişi ve mal topluluğudur.

Şirket ortaklık anlamını da geldiğinden, en az iki ortağın olmasını gerektirmektedir. Bu ortaklar gerçek kişi ya da tüzel kişi olabilmektedir. Ancak günümüzde ekonomik gelişmelerinde de bir sonucu olarak tek kişili şirket kurmak yeni TTK’da yapılan düzenlemelerle mümkün olabilmektedir. Ancak bu tek kişilik şirketler sadece sermaye şirketi kuracaklar için olanaklıdır. Şahıs şirketi kuracaklar için yine en az iki ortak olması zorunludur.

Şirketlerin Unsurları

Anonim, limited ve kooperatif şirketler, işletme konusu gösterilmek unvanlarını serbestçe seçebilirler.

Ticaret unvanlarında, “anonim şirket”, “limited şirket” ve “kooperatif” kelimelerinin bulunması şarttır.

Bu şirketlerin ticaret unvanında, gerçek bir kişinin adı veya soyadı yer aldığı takdirde, şirket türünü gösteren ibareler, baş harflerle veya başka bir şekilde kısaltma yapılarak yazılamaz. Şirketlerde, şahıs unsuru, sözleşme unsuru, sermaye unsuru ve ortak amaç unsurunun olması gerekir.

Bunlar aşağıda sıralanmıştır:

  • Şirketi kuran sayısının bir ve birden çok olması gerekir. Örneğin bir limited şirketi kurmak için en az gerçek bir veya tüzel kişi gerekirken, Anonim şirketin kurulabilmesi için pay sahibi olan bir veya daha fazla kurucunun varlığı şarttır.
  • Ulaşılmak istenen ortak bir amaç olmalıdır. Şirketin kâr elde etmesi, büyümesi vb. gibi amaçlarının olması gerekir.
  • Ortak amaca ulaşmak için ortaklar arasında bir sözleşme yapılmalıdır. Şirket kuruluşunda ortak arasında bir sözleşme hazırlanarak Noter veya Ticaret Sicili huzurunda imzalanır.
  • Ortak amaca ulaşmak için ortakların şirkete para, mal veya emeği sermaye olarak koymaları gerekir.
  • Ortakların amaca ulaşabilmek için gayret, özen ve çaba harcama anlamına gelmektedir. Ortaklar şirketin menfaatlerini korumak için çaba sarf etmeleri gerekir.

Çeşitli ve farklı amaçlarla kurulan işletmeler ve şirketler Tablo 1.1’de gösterilmiştir.

Şirketlerin Sınıflandırılması

Ülkemizde farklı kanunlara göre şirketler kurulabilmektedir. Şirketleri tabi oldukları kanunlara göre sınıflandırılabilir. Buna göre;

  • Borçlar Kanununa göre şirketler,
  • Türk Ticaret Kanununa göre şirketler,
  • Kooperatifler Kanununa göre şirketler,
  • Özel Kanunla kurulan şirketler.

Ticaret Kanununa göre kurulan şirketler şahıs ve sermaye şirketi olarak sınıflandırılır. Kooperatifler Kanununa göre kooperatif şirketler ve Borçlar Kanununa göre adi şirketler sayılabilir. Özel kanunla kurulan şirketler ise devletin bazı amaçların gerçekleştirebilmesi ve hizmetlerin yapılabilmesi için kurulan şirketlerdir.

Bu ünitede adi şirket, ticaret şirketleri ve kooperatif şirketlerin özellikleri, holding şirketler ve ortak girişimler ile şirketler muhasebesi ele alınarak incelenmiştir.

Adi Şirketler : İki veya daha fazla kişinin emek ve/veya sermayelerini birleştirmek suretiyle, iktisadi bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulan ortaklığa adi şirket denir. Bu şirketlerin tüzel kişiliği yoktur. Adi şirketler Borçlar kanuna tabi şirketlerdir ve ortaklar arasındaki ilişkilerde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır. Adi şirket Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.

Ticaret Şirketleri : Ticaret şirketleri Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulan şirketlerdir. Ticaret şirketleri iki şekilde sınıflandırılır;

  • Şahıs Şirketleri
    • Kollektif Şirketler
    • Komandit Şirketler
  • Sermaye Şirketleri
    • Anonim Şirketler
    • Limited Şirketler
    • Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketler.

Ticaret şirketleri Türk Ticaret Kanunu hükümler tabidir.

Şahıs Şirketleri : Bu şirketler TTK’nu hükümlerine göre kurulurlar ve tüzel kişilikleri mevcuttur. Ancak şirket gücünü daha çok ortaklarının itibar ve mal varlığından alır. Şirketin sermayesinin yanında ortakların şahsi mal varlıkları ve itibarları şirkete güç katar ve üçüncü şahıslara güven telkin eder. Ayrıca şirketin üçüncü şahıslara olan borçlarında ortakların zincirleme ve bütün şahsi mal varlıklarıyla sorumlu olmaları şirketin itibarını daha da artırmaktadır. Dolayısıyla bu şirketlerin mal varlıklarının yanında ortakların kişisel mal varlıkları ve itibarları da çok önemlidir. Bu şirketler, kollektif ve komandit şirket şeklinde ikiye ayrılabilir.

Kollektif Şirketler : Kollektif şirket ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla, gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu şirket alacaklılarına karşı sınırlanmamış olan şirkete kollektif şirket denir. Komandit Şirketler: Ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla kurulan, şirket alacaklılarına karşı ortaklardan bir veya birkaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış ve diğer ortak veya ortakların sorumluluğu belirli bir sermaye ile sınırlandırılmış olan şirket komandit şirkettir (TTK304). Komandit şirketlerde iki tür ortak bulunmaktadır. Bunlardan şirketlerde sorumluluğu, koyduğu sermaye bağlı olmaksızın, sınırsız olan ortaklara komandite ortak denir. Sorumluluğu ise sadece koyduğu sermaye ile sınırlı olan ortaklara ise komanditer ortak denilmektedir. Komadit şirketlerde sınırsız sorumlu ortak komandite ve sınırlı sorumlu ortak komanditerdir.

Sermaye Şirketleri : Sermaye şirketlerinde şirket gücünü ortakların mal varlıklarından ziyade şirket sermayesinden alır.

Şirketin gücü kendisinden ve yönetim ve işleyişinden kaynaklanır.

Sermaye şirketlerinde, ortakların sorumlulukları şirkete getirmeyi taahhüt ettikleri sermaye miktarıyla sınırlıdır. Bu tür şirketlerde ortaklardan birinin ayrılmasıyla ortaklığı bozmaz. Ortakların şirketteki ortaklık payları kişisel değildir. Bu paylar başkasına satılabilir veya devredilebilir. Sermaye şirketlerinin en önemli özelliklerinden biri de, sermayeye ortak olmak ile şirketin yönetimiyle ilgilenmenin birbirinden ayrılmış olmasıdır. Ortakların ikinci planda kalmaları ve asıl olanın şirkete getirilen sermaye olması nedeniyle bu tür ortaklıklara sermaye şirketleri denir.

Anonim Şirketler : Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir. Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur (TTK. 329). Yani bu şirket türünde sorumluluk sınırlıdır.

Limited Şirketler : Limited şirket, bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulur; esas sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur. Ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler.

Limited şirket, kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konu için kurulabilir (TTK 573).

Limited şirkette ortakların sayısı elliyi aşamaz. Ortak sayısı bire düşerse durum, bu sonucu doğuran işlem tarihinden itibaren yedi gün içinde müdürlere yazıyla bildirilir. Müdürler, bildirimin alınması tarihinden başlayarak yedinci günün sonuna kadar, şirketin tek ortaklı olduğunu, bu ortağın adını, yerleşim yerini ve vatandaşlığını tescil ve ilan ettirirler, aksi hâlde doğacak zarardan sorumlu olurlar.

Aynı yükümlülük, şirketin bir ortakla kurulduğu hâllerde de geçerlidir. Şirket, tek ortağının kendisinin olacağı bir şirkete dönüşeceği sonucunu doğuracak şekilde esas sermaye payını iktisap edemez (TTK574).

Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket : Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket, sermayesi paylara bölünen ve ortaklarından bir veya birkaçı şirket alacaklılarına karşı bir kollektif şirket ortağı, diğerleri bir anonim şirket pay sahibi gibi sorumlu olan şirkettir. Sermaye, paylara bölünmeksizin sermayesi sadece birden çok komanditerin sermayeye katılma oranlarını göstermek amacıyla kısımlara ayrılmış bulunuyorsa komandit şirket hükümleri uygulanır (TTK m.564).

Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket en az 5 ortak tarafından kurulur. Ortaklar komandite ve komanditer ortak olarak ayrılır. Ortaklardan birisinin komandite olması zorunluluğu vardır. Kurucu sıfatını haiz olan komanditerlerin sahip oldukları payların her birinin tutarının esas sözleşmeye yazılması gerekir.

Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket kuruluşunda anonim şirketlerin kuruluşuna ilişkin hükümler uygulanır. İş hayatında sermayesi paylara bölünmüş komadit şirkete pek rastlanmaz.

Şahıs ve sermaye şirketlerinin karşılaştırılması için Sayfa 13, Tablo: 1.2’ye bakınız.

Kooperatifler : Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve kamu tüzel kişileri ile özel idareler, belediyeler, köyler, cemiyetler ve dernekler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli işletmelere kooperatif denir.

Kooperatifler 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulurlar ve işletilirler. Kooperatifler Kanununda bulunmayan hükümlerde Türk Ticaret Kanunundaki hükümlere bakılır.

Kooperatiflerden şirketlerden farklı olarak ortakların menfaatlerini ve ihtiyaçlarını karşılamak için kurulurlar. Örneğin köylerde kurulan sulama kooperatifleri, ortakların arazilerinin sulanması için kurulurlar. Burada amaç ortakların hak ve menfaatlerini bir araya gelerek korumaktır.

Yukarıdaki kooperatif tanımına göre kooperatiflerle ilgili bazı özellikleri şöyle sıralayabiliriz;

  • Kooperatifler tüzel kişiliğe sahiptir.
  • En az 7 kişi ile kurulur.
  • Kooperatifler belirli ekonomik çıkarları karşılamak amacıyla kurulur.
  • İhtiyaçlar karşılık yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle karşılanır.
  • Ortak sayısı değişkendir.
  • Gerçek ve tüzel kişiler kurabilir.
  • Sermayesi değişkendir.
  • Sözleşme ile kurulur.
  • Her ortağın bir oy hakkı vardır.
  • Ortaklık payı en az 1’dir.
  • Bir ortak en az 1 pay en fazla 5.000 pay sahibi olabilir.
  • Ortağın ölümü ile ortaklık sıfatı sona erer. Ancak ana sözleşmede gösterilen şartlarla mirasçıların ortak olarak kalması sağlanabilir.
  • Her ortak kooperatiften ayrılabilir.

Kooperatiflerde ortak sayısı ve sermaye değişkendir. Kooperatifler diğer işletmelerden farklı bazı ilkeleri bulunmaktadır. Bu ilkeleri şöyle sıralanabilir; Gönüllü ve Açık Üyelik, Demokratik Yönetim, Üyelerin Ekonomik Katılımı, Özerklik ve Tarafsızlık, Eğitimin Geliştirilmesi, Kooperatif İçinde İşbirliği, Topluma Karşı Sorumluluk.

Holding Şirketler

Holding şirket kendisi iktisadi faaliyette bulunmayan, kontrol etmek amacıyla başka şirketlerin hisse senetlerine sahip olan hukuken bağımsız şirketlerdir. Holding başka şirketlerin hisse senetlerini elde ederek onların yönetim ve denetiminde söz sahibi olur. Holdinglerin amaçlarının esas itibariyle başka şirketlere iştirak etmektir. Holding şirket, bir üst şirket ve ona bağlı yavru şirketlerden oluşan bir yapı gösterir.

Holdingler, başka işletmelerin yönetim ve denetimini ele geçirmek amacıyla o şirketlerin oy hakkına sahip pay senetlerini ellerinde bulunduran anonim şirketlere holding adı verilir. Holdingler anonim Şirket şeklinde kurulan şirketlerdir. TTK. 519. maddesinde, holdingin başlıca amacı başka işletmelere katılmaktan ibaret olduğu belirtilmiştir.

Bir holdinge bağlı şirketler ana şirket ve yavru şirketler olarak iki çeşide ayrılır: Ana şirket çok sayıda şirketin oy hakkına sahip pay senetlerinin büyük bir bölümüne sahip olarak, bu şirketlerin yönetim ve denetimlerini ele geçiren şirkettir. Yavru şirket ise; ana şirketin denetimi altında bulunan ve hukuksal bağımsızlığını koruyan şirkettir

İşlevleri yönünden holdingler saf holding ve karma holding olarak ikiye ayrılır: Saf Holding başka şirketlere katılma amacı ile kurulan holdinglerdir. İşlevleri katıldıkları şirketlerin yönetim ve denetimine katkıda bulunmak ya da egemen olmaktır. Karma holding ise çeşitli şirketlere katılmalarının yanı sıra doğrudan doğruya mal ya da hizmet üretme işlevini de üstlenen holdinglerdir Denetledikleri şirketler yönünden holdingler tek aşamalı holding, çok aşamalı holding olarak ikiye ayrılırlar.

Ortak Girişimler

İşletmeler amaçlarına ulaşabilmek için değişik şekillerde bir araya gelmektedirler. Bir işin ya da hizmetin ortaklaşa yapılmasını sağlamak yanında bazen büyük sermaye gerektiren işlerde güç birliği yapmak, birleşme yoluyla sinerji yaratmak, küreselleşme olgusuna bağlı olarak uluslararası pazarlarda faaliyet göstermek gibi nedenlerle çeşitli şekillerde ortak girişim yoluna giderler. Ortak girişim şekilleri olarak şunlar sayılabilir;

  • Konsorsiyum,
  • Ortak Girişim.

Konsorsiyum, belirli bir iş birlikte yapmak için işletmelerin bir araya gelmeleridir. Şirketler işin tamamından değil sadece kendilerinin taahhüt altına girdikleri kısımdan sorumludurlar. Konsorsiyum şeklinde birleşmeleri finans alanında sıkça görmek olanaklıdır. Konsorsiyumda şirketler işin tamamından değil sadece kendilerinin taahhüt altına girdikleri kısımdan sorumludurlar. Ortak girişimde şirketler işin tamamından sorumludurlar.

Şirketler Muhasebesi

Ticari işletme ile şirketlerin kuruluş aşamaları ve işlemleri arasında farklılıklar olurken ticaret sırasında işlemlerde benzerlikler vardır. Dönem içi ve dönem sonu muhasebe işlemleri tek kişilik işletmelerde ve şirketlerde aynı olmaktadır. Ancak şirketlerde kuruluş, sermaye değişimi (artırımı/azaltımı), faaliyet sonuçlarının dağıtımı (kâr/zarar dağıtımı), tasfiye, hukuki yapının değişmesi, birleşme, bölünme gibi işlemler farklılık göstermektedir. Şirketlere özgü bu işlemlerin izlenmesi ve kayda alınması şirketler muhasebesinin konusunu oluşturmaktadır. Buna göre şirketlerde hem genel muhasebe (dönem içi ve dönem sonu işlemleri) hem de şirketler muhasebesi birlikte yürütülmektedir.

Defter Tutma Yükümlülüğü : Her şirket yasaların öngördüğü defterleri tutmakla mükellef olup, aynı zamanda işinin gereği defterleri de tutarlar. Şirketler belli şartlarda envanter yapmak zorundadır.

Defterlerin Tutulması : Şirketler defter tutmak zorundadırlar. TTK 65. maddesine göre defterler ve gerekli diğer kayıtlar Türkçe tutulur. Kısaltmalar, rakamlar, harfler ve semboller kullanıldığı takdirde bunların anlamları açıkça belirtilmelidir.

Envanter: Şirketler belli şartlarda envanter yapmak zorundadır.

Envanteri Kolaylaştırıcı Yöntemler : TTK 67. maddesine göre envanter çıkarılırken, malvarlığı mevcudu, sondaj yöntemine göre ve genel kabul gören matematikselistatistiksel yöntemler yardımı ile çeşit, miktar ve değer olarak belirlenir. Kullanılan yöntem, Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olmalıdır. Bu şekilde düzenlenen envanterin vardığı sonuçlar, fiziksel sayım yapılmış olsaydı elde edilecek olan envanterin sonuçlarına eş düşmelidir.

Finansal Tablolar : Şirketler, ticari faaliyetinin başında ve her faaliyet döneminin sonunda, varlık ve borçlarının tutarlarının ilişkisini gösteren finansal tabloyu (sırasıyla açılış bilançosunu ve yıllık bilançoyu) çıkarmak zorundadır. Açılış bilançosunda, yılsonu finansal tablolarının, yılsonu bilançosuna ilişkin hükümleri uygulanır. Şirketler ayrıca, gelir tablosunu hazırlar. Bilanço ile gelir tablosu, yılsonu finansal tablolarını oluşturur (TTK.68).

Şirketlerde Birleşme ve Bölünme

Şirketler ekonomik yaşamın gereği olarak birleşerek daha güçlü bir yapıta kavuşma, rekabet avantajı sağlama, işletme faaliyet alanını genişletme gibi çeşitli nedenlerle birleşebilirler.

TTK. 136. Maddesine göre Şirketler; bir şirketin diğerini devralması, teknik terimle “devralma şeklinde birleşme” veya yeni bir şirket içinde bir araya gelmeleri, teknik terimle “yeni kuruluş şeklinde birleşme”, yoluyla birleşebilirler. Birleşmede, kabul eden şirket “devralan”, katılan şirket “devrolunan” diye adlandırılır.

Birleşme, devrolunan şirketin malvarlığı karşılığında, bir değişim oranına göre devralan şirketin paylarının, devrolunan şirketin ortaklarınca kendiliğinden iktisap edilmesiyle gerçekleşir. Birleşme sözleşmesinde ayrılma akçesini de öngörebilir.

Birleşmeyle, devralan şirket devrolunan şirketin malvarlığını bir bütün hâlinde devralır. Birleşmeyle devrolunan şirket sona erer ve ticaret sicilinden silinir.

TTK 137. Maddesine göre sermaye şirketleri; Sermaye şirketleriyle, Kooperatiflerle ve Devralan şirket olmaları şartıyla, kollektif ve komandit şirketlerle birleşebilirler.

Şahıs şirketleri ise; Şahıs şirketleriyle, Devrolunan şirket olmaları şartıyla, sermaye şirketleriyle, Devrolunan şirket olmaları şartıyla, kooperatiflerle birleşebilirler.

Kooperatifler de; Kooperatiflerle, Sermaye şirketleriyle ve Devralan şirket olmaları şartıyla, şahıs şirketleriyle birleşebilirler.

Bölünme bir şirketin sermaye artırarak veya azaltarak mal varlığının ayrılmasıdır. Bir şirket tam veya kısmi bölünebilir (TTK.159). Tam bölünmede, şirketin tüm malvarlığı bölümlere ayrılır ve diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler.

Tam bölünüp devrolunan şirket sona erer ve unvanı ticaret sicilinden silinir. Kısmi bölünmede, bir şirketin malvarlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler veya bölünen şirket, devredilen malvarlığı bölümlerinin karşılığında devralan şirketlerdeki payları ve hakları elde ederek yavru şirketini oluşturur. Sermaye şirketleri ve kooperatifler sermaye şirketlerine ve kooperatiflere bölünebilirler (TTK.160).

Tam ve kısmi bölünmede şirket payları ve hakları TTK. uyarınca korunur (TTK 160). Devreden şirketin ortaklarına; bölünmeye katılan tüm şirketlerde, mevcut payları oranında şirket payları tahsis edilir ve bu bölünmeye “oranların korunduğu” bölünme denir. Bölünmeye katılan bazı veya tüm şirketlerde, mevcut paylarının oranına göre değişik oranda şirket payları tahsis edilebilir ve bu bölünmeye “oranların korunmadığı bölünme” denir.

Şirketlerde Tasfiye

İşletmelerin amaçları kâr elde etmek, işletmenin yaşamını sürekli kılmak ve topluma hizmet etmek olarak sayılabilir. Bu amaçlara ulaşmak için sürekli bir çalışma içinde olan işletmelerin her zaman bu amaçlara ulaştıkları söylenemez. Çeşitli nedenler ve koşullardan dolayı işletmelerin amaçlarına ulaşamadıkları olur.

Diğer yandan bazen işletmeler belirli bir amaç için kurulurlar. Amaca ulaştıklarında işletmenin faaliyetlerine son verir. Tasfiye işletmelerin faaliyetlerine son vermesidir. Tasfiye, bir şirketin varlıklarını nakite çevirmesi, alacaklarını tahsil etmesi borçlarını ödemesi ve kalan tutar varsa ortaklara dağıtılması işlemidir.

Şirketlerin faaliyetlerini sona erdirmesi iki şekilde olur,

  • Dağılma (infisah)
  • Dağıtılma (fesih)

Dağılma , bir şirketin elde olmayan nedenlerle faaliyetlerine son verilmedir. Şirket sözleşmesinde ya da yasada öngörülen bir nedenin gerçekleşmesi sonucu şirket faaliyetlerinin kendiliğinden sona ermesidir.

Örneğin şirket belirli bir amaç için kurulmuşsa amacın gerçekleşmesi ile faaliyetler sona erdirilir.

Dağıtılma ise şirketin faaliyetlerinin sona erdirilmesidir. Buradaki faaliyetlerin sona ermesi kendiliğinden olmamaktadır. Ortakların, kamu otoritesinin ya da mahkemenin aldığı bir kararla faaliyetler sona erdirilir.


Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email