aofsoru.com

Genel Muhasebe 2 Dersi 1. Ünite Özet

Mali Duran Varlıklar

Giriş

Duran varlıklar; bir işletmede işletme faaliyetlerinde kullanmak veya yararlanmak amacı ile edinilen ve bir yıldan kısa sürede paraya çevrilmeleri, satılması veya tüketilmesi öngörülmeyen varlıklardır. Duran varlıklar genel olarak;

  • Mali duran varlıklar,
  • Maddi duran varlıklar ve
  • Maddi olmayan varlıklar olarak üçe ayrılır.

Mali Duran Varlıklar Kapsamındaki Finansal Varlıklar

Mali duran varlıklar kapsamında, menkul kıymet niteliğini taşıyan finansal varlıklar bulunur. Ülkemizde menkul kıymetler sermaye piyasası mevzuatı içinde düzenlenmiştir. Sermaye Piyasası Kurulu, 1981 yılında 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile kurulmuştur. Kurul, sermaye piyasasının güven ve açıklık içinde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin yani yatırımcıların hak ve yararlarının korunmasını sağlamak amacıyla düzenlemeler yapmaktadır. Bu düzenlemeler, Sermaye Piyasası Kurulu Tebliğleri olarak seriler hâlinde Resmî Gazete’de yayımlanırken menkul kıymetlere ilişkin ayrıntılı düzenlemeler ise Sermaye Piyasası Kurulu Tebliğleri içinde yer alır. Buna göre, “Menkul kıymetler, ortaklık ve alacaklılık sağlayan belli bir meblağı temsil eden yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren misli nitelikte, seri hâlinde çıkarılan ibareleri aynı olan ve şartları Kurul’ca belirlenen kıymetli evraklardır.”

Bu tanımda yer alan özellikleri taşıyan menkul kıymetler temel olarak hisse senedi ve tahvil olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Hisse senetleri sahibine ortaklık hakkı sağlayan, tahviller ise sahibine alacaklılık hakkı sağlayan temel menkul kıymetlerdir.

Hisse Senetleri

Hisse senetleri, sermayesi paylara bölünmüş ortaklıklar tarafından çıkarlan ve ortaklık sermayesine katılma payını temsil eden menkul kıymetlerdir. Ülkemizde anonim şirketler tarafından çıkarlan ve bir ortaklık belgesi olan hisse senedini elinde bulunduran kişi, hisse senedini çıkaran (ihraç eden) şirketin ortağıdır ve şirketin kârından pay alır.

Hisse senedinin piyasa fiyatı, o hisse senedine olan arz ve talep koşullarına göre belirlenen bir fiyattır. Tahvillerden farklı olarak hisse senetlerinde aşağıdaki gibi pek çok farklı değer (fiyat) ortaya çıkabilir.

Nominal değer (itibari değer veya kayıtlı değer); bir hisse senedinin üzerinde yazılı olan değerdir. Anonim şirketlerin sermaye tutarının hisse sayısına bölünmesiyle bulunan değeri ifade etmektedir.

Defter değeri; bir işletmenin öz kaynak toplamının hisse senedi sayısına bölünmesiyle bulunan değerdir. İhraç değeri; hisse senetlerinin şirket tarafından çıkarılışı (ihraç) aşamasında satışa sunulduğu fiyattır. Faaliyetlerine devam eden bir Anonim Şirket’in sermaye artırımı yaparak halka arz ettiği (halka satışla sunduğu) hisse senetlerinin ihraç değeri genellikle mevcut hisse senetlerinin defter değerine yakın bir değerdir.

Piyasa değeri; piyasadaki arz ve talep koşullarına göre belirlenen ve borsa mevcutsa genellikle borsa fiyatı ile eş anlamlı olarak kullanılan fiyattır.

Tasfiye değeri; işletmenin tasfiyesi yani işletmenin faaliyetlerinin sona ermesi durumunda, işletmenin tüm varlıklarının satılması ve tüm borçlarının ödenmesinden sonra kalan tutarın, hisse senedi sayısına bölünmesi sonucu bulunan değerdir.

Gerçek değer; işletmenin gelir yaratma potansiyeli ve yatırımcıların bu hisse senedinden bekledikleri kazanç oranına göre bir takım teknikler kullanılarak hesaplanan ve yatırımcıların o hisse senedi için ödemeye hazır oldukları değerdir.

Hisse Senedinin Sahibine Sağladığı Haklar

Hisse senetleri ana sözleşmede aksine bir hüküm yoksa sahiplerine eşit haklar sağlar. Bu tip hisse senetlerine adi hisse senetleri denir. Bir kısım hisse senetleri ise adi hisse senetlerine göre kâra katılmada, yönetim ve denetim kuruluna üye seçiminde, oy hakkında ve benzeri konularda ana sözleşmeye dayanarak sahiplerine imtiyazlı haklar tanıyabilir. Bir anonim ortaklıkta çeşitli imtiyazlara sahip hisse senetleri bulunuyorsa bu hisse senetlerine imtiyazlı hisse senetleri denir.

Hisse senedi sahibi şirketin ortağı olduğundan, hisse senetlerinin sahiplerine sağladıkları haklar şu şekilde sıralanabilir:

  • Yönetime katılma (oy) hakkı, şirket genel kurullarına katılıp, alınacak kararlar için oy kullanma hakkını ifade eder. Her hisse senedi sahibine bir oy hakkı sağlar. Hisse senetlerinin en önemli özellikleri sahibine sağladıkları oy haklarıdır.
  • Kâr payı (temettü geliri) alma hakkı, şirket kârından hissesi oranında pay elde etme hakkını ifade eder.
  • Rüçhan hakkı, şirketin gerçekleştireceği sermaye artırımı nedeniyle ihraç edeceği yeni hisse senetlerini öncelikli olarak alma hakkıdır.
  • Tasfiyeden pay alma hakkı, şirketin tasfiye olması (şirket faaliyetlerinin sona ermesi) durumunda tasfiye sonucuna payı oranında katılma hakkıdır.
  • Bilgi edinme hakkı, yönetim kurulunun düzenleyeceği faaliyet raporu, denetim kurulunun düzenleyeceği denetim kurulu raporu, bilanço, gelir tablosu ve kâr dağıtım tablosunu inceleme hakkı, genel kurulda soru sorma hakkı, denetçilere şikâyet etme hakkı ve benzeri hakları ifade eder. • Bedelsiz pay alma hakkı, şirketin iç kaynaklardan yapacağı sermaye artırımlarında çıkarılacak hisse senetlerinden, sahip olduğu pay oranındaki hisse senetlerini bedelsiz olarak alma hakkını ifade eder.

Tahviller

Tahviller devletin ya da özel sektör şirketlerinin, borçlanarak orta veya uzun vadeli fon sağlamak üzere çıkarttıkları borç senetleridir. Tahvil sahiplerinin herhangi bir ortaklık hakkı yoktur, sadece tahvili çıkaran (ihraç eden) devlete veya şirkete karşı alacaklılık hakkı sağlar. Tahviller, devlet ya da finansman ihtiyacında olan anonim şirketler için borçlanma aracı niteliğini taşır.

Hisse senetlerinden farklı olarak tahvillerde oy hakkı yoktur, vade vardır ve vade sonunda tahvil sahiplerine anaparanın geri ödenmesi gerekmektedir. Vade, anaparanın ve son faiz ödemesinin yapılacağı tarihtir. Tahvil ve bononun vadesinde yatırımcının eline geçecek olan para miktarı tahvilin nominal değeri yani üzerinde yazılı olan değer tutarındadır.

Diğer Menkul Kıymetler

Oy hakkına ve değişken bir getiriye sahip bir ortaklık belgesi olan hisse senedi ile belirli bir vade ve sabit faiz getirisine sahip bir borçlanma aracı olan tahviller arasındaki bu temel ayrım nedeniyle, diğer menkul kıymetler ya hisse senedinin türevidir (hisse senedine benzer haklar sağlar) ya da tahvil türevidir (sahibine tahvile benzer haklar sağlar).

Ülkemiz mevzuatı içinde hisse senedine benzeyen ve hisse senedi türevleri olarak ifade edilen, kâr-zarar ortaklığı belgesi, intifa senedi ve katılma intifa senedi gibi menkul kıymetler bulunmaktadır.

Tahvile benzeyen ve tahvil türevleri olarak isimlendirilen menkul kıymetler ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Hazine bonoları, devlet ve diğer tüzel kişilerin tahvil ve bonoları
  • Kâra iştirakli tahvil-hisse senetleriyle değiştirilebilir tahvil
  • İpotekli borç ve irat senetleri
  • Banka bonosu ve banka garantili bonolar
  • Finansman bonoları
  • Gelir ortaklığı senedi
  • Varlığa dayalı menkul kıymetler
  • Gayrimenkul sertifikaları
  • Türev finansal araçlar

Finansal varlıkların içinde son yıllarda kullanılmaya başlanan türev finansal araçlar, değeri başka bir finansal varlığın veya malın değerine dayalı hak ve yükümlülükleri sağlayan sözleşmelerdir.

Genellikle sözleşmeye konu olan varlığın el değiştirmesine gerek olmaksızın, bu varlıkla ilgili hak ve yükümlülüklerin yani sözleşmelerin alım satımı gerçekleşir. Temel amaç;

  • Faiz oranları,
  • Döviz kurları,
  • Hisse senetleri ve
  • Temel mal fiyatlarındaki değişmelerden doğabilecek risklerden korunmaktır.

Türev finansal araçlar önce mal piyasalarında daha sonra yaygın olarak finansal piyasalarda kullanılmaya başlanmıştır. Türev finansal araçlar, sözleşme konusu olan varlığın bugünden belirlenen bir fiyat ile gelecek bir tarihte alım-satımına ilişkin düzenlenir. Türev finansal araçlar içinde vadeli işlem (futures), opsiyon (options), forward ve swap sözleşmeleri yer almaktadır.

Finansal Varlıkların Sınıflandırılması ve Raporlandırılmasında Farklı Uygulamalar

Finansal varlıkların sınıflandırılması ve bilançoda raporlanması ile ilgili kurallar ticari kârın tespitine ilişkin düzenlemelerin yer aldığı Tekdüzen Muhasebe Sistemi ve Türkiye Muhasebe Standartları içinde bulunmaktadır.

Tekdüzen Muhasebe Sistemi

Ülkemizde 1992 yılında Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan “Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği” ile ulusal düzeyde bir hesap çerçevesi oluşturulmuş ve faaliyetleri özellik arz eden bazı işletmeler hariç bilanço esasına göre defter tutan bütün gerçek ve tüzel kişiler 1994 yılından itibaren zorunlu olarak “Tekdüzen Hesap Planı’nı ve buna göre hazırlanan finansal tablo formatlarından oluşan “Tekdüzen Muhasebe Sistemi’ni kullanmışlardır.

Türkiye Muhasebe Standartları

Uluslararası ticarette tarafların bilgi alışverişinde bulunabilmesi için uluslararası ortak bir muhasebe dili oluşturulması, ülkelerdeki muhasebe uygulamalarındaki farklılıkların en aza indirilmesi ihtiyacı uluslararası muhasebe standartlarının geliştirilmesine neden olmuştur. Bu ihtiyaç nedeniyle 1973 yılında başlayan çalışmalar neticesinde “Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu” (International Accounting Standart Board-IASB), “Uluslararası Muhasebe Standartları/Uluslararası Finansal Raporlama Standartları”nı (International Accounting Standarts/International Financial Reporting Standarts (IAS/ IFRS)’ yayımlamıştır.

Avrupa Parlamentosu Avrupa Birliği listesindeki tüm şirketlerin en geç 2005 yılında tüm hesaplarını mevcut Uluslararası Muhasebe Standartları ile uyumlu olarak hazırlamalarını onaylamıştır. Aynı tarih itibariyle birçok ülke ile birlikte ülkemizde de IAS/IFRS ile uyumlu Türkiye Muhasebe Standartları/Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TMS/TFRS) Sermaye Piyasası Kanunu’na tabi borsada işlem yapan işletmeler tarafından zorunlu olarak uygulanmıştır. Ayrıca KOBİ’ler (küçük ve orta büyüklükteki işletmeler) de çeşitli nedenlerle ülkeler arası karşılaştırılabilir finansal tablolara ihtiyaç duymaktadırlar. KOBİ Finansal Raporlama Standartlarına göre KOBİ’ler; kamuya hesap verme yükümlülüğü bulunmayan ve dış kullanıcılar için genel amaçlı finansal tablo yayımlayan işletmelerdir. Bu nedenle Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu tarafından KOBİ Muhasebe Standartlarının orijinal metni, Temmuz 2009’da yayımlanmıştır, Türkçe çevirileri ise, 01 Kasım 2010 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanmıştır

Tekdüzen Muhasebe Sistemine Göre Finansal Varlıkların Raporlanması ve Muhasebeleştirilmesi

Tekdüzen Muhasebe Sistemi içindeki Tekdüzen Hesap Planında satın alınan finansal varlıkların sınıflandırılması ve muhasebeleştirilmesi, finansal varlıkların satın alma amacına göre farklılık gösterir. Eğer geçici yatırım amacıyla finansal varlık alınmışsa, dönen varlıklar grubu içinde “11. Menkul Kıymetler” hesap grubuna, eğer uzun vadeli yatırım amacıyla alınmışsa duran varlıklar grubu içindeki “24. Mali Duran Varlıklar” hesap grubuna kayıtlanması gerekir.

Mali Duran Varlıkların Sınıflandırılması

Mali duran varlıklar;

  • Bağlı menkul kıymetler,
  • İştirakler,
  • Bağlı ortaklıklar ve
  • Diğer mali duran varlıklar hesap kalemlerini kapsar.

Bağlı menkul kıymetler; iştirak niteliğini taşımayan ancak uzun vadede elde tutulması amaçlanan hisse senetleri ile hisse senetleri dışında kalan ve uzun vadeli amaçlarla veya yasal zorunluluklarla ya da paraya dönüşme niteliği kaybolduğu için elde tutulan menkul kıymetlerdir.

İştirakler; işletmenin, diğer şirketlerin yönetimine ve ortaklık politikalarının belirlenmesine katılmak üzere edindiği hisse senetleri ve ortaklık paylarını ifade etmektedir. İştirakler hesabı, bir ortaklıktaki en fazla %50 oranında olan sermaye payları veya oy haklarının izlenmesinde kullanılır. İştirak edilen ortaklıklarda, iştirak ilişkisinden söz edebilmek için sermaye payı dikkate alınmaksızın sahip olunan oy hakkı veya yönetime katılma hakkının en az %10 oranında bulunması gerekir.

Bağlı ortaklıklar; işletmenin %50 oranından fazla sermaye ya da oy hakkına veya en az bu oranda yönetim çoğunluğunu seçme hakkına sahip olduğu iştiraklerin sermaye paylarıdır.

Mali Duran Varlık İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi

Mali duran varlıkların satışı halinde hesaplara yine alış değeri ile alacak kaydı yapılır. Satışta ortaya çıkan kâr veya zarar, Tekdüzen Hesap Planına göre olağandışı gelir veya olağandışı gider olarak kayıtlanır.

İşletmenin menkul kıymet alış veya satış işlemleri için aracı kurumlara ödediği komisyonlar dönem gideri olarak kayıtlanır. Tekdüzen Hesap Plan’ındaki “653.Komisyon Giderleri” hesabı, işletmenin diğer olağan faaliyetleriyle ilgili olarak acente, temsilci ve benzeri işletmelere ödediği komisyon giderlerinin izlendiği hesaptır.

Tekdüzen Hesap Plan’ında “24. Mali Duran Varlıklar” hesap grubunda yer alan hesaplar aşağıdaki gibidir.

  • 240. BAĞLI MENKUL KIYMETLER HESABI
  • 241. BAĞLI MENKUL KIYMETLER DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI HESABI (-)
  • 242. İŞTİRAKLER HESABI • 243. İŞTİRAKLERE SERMAYE TAAHHÜTLERİ HESABI (-)
  • 244. İŞTİRAKLER SERMAYE PAYLARI DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI HESABI (-)
  • 245. BAĞLI ORTAKLIKLAR HESABI
  • 246. BAĞLI ORTAKLIKLARA SERMAYE TAAHHÜTLER HESABI (-)
  • 247. BAĞLI ORTAKLIKLAR SERMAYE PAYLARI DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI HESABI (-)
  • 248. DİĞER MALİ DURAN VARLIKLAR HESABI
  • 249. DİĞER MALİ DURAN VARLIKLAR KARŞILIĞI HESABI (-)

Örneğin işletme yeni kurulan bir şirkete 400.000 TL tutarında hisse senedi alarak ortak olup, bedelin 100.000 TL’sini ödeyip, kalanı için taahhütte bulunduğunda yapılacak kayıt şu şekildedir:

242 İştirakler Hs.                            400.000

102 Bankalar Hs.                                           100.000

243 İştirak. Ser. Taahhütleri Hs.                      300.000

Bedelsiz Hisse Senedi Edinimi

Sermaye yedekleri; hisse senedi ihraç primleri, iptal edilen ortaklık payları, yeniden değerleme yapılması sonucu meydana gelen fonlardan oluşmaktadır. Kâr yedekleri ise; yasal, statü ve olağanüstü yedekler ile yedek niteliğindeki karşılıklar, özel fonlar gibi kalemlerden oluşur. Bu hesaplardaki tutarların sermayeye aktarılmasıyla sermaye artırımında bulunan bir anonim şirket, artırdığı sermaye karşılığında çıkarttığı hisse senetlerini mevcut ortaklarına payları oranında “bedel karşılığı olmaksızın” verir. Bu uygulama sonucu ortaklara dağıtılan hisse senetleri “bedelsiz hisse senetleri” olarak ifade edilmektedir.

Değer Azalışlarında Karşılık Hesaplarının Kullanılması

Değerleme, varlıkların bilançoda raporlanacak tutarlarının belirlenmesidir. Değerlemenin nasıl yapılacağı ve hangi değerin kullanılacağı, vergi mevzuatında vergi matrahının hesaplanması için, Türkiye Muhasebe Standartları/Türkiye Finansal Raporlama Standartları ve Türk Ticaret Kanunu’nda ise ticari kârın hesaplanması için belirlenen kurallara bağlanmıştır. Genellikle değerlemeye ilişkin bu kurallarda farklılıklar bulunmaktadır

Tekdüzen Hesap Planında muhasebede ihtiyatlılık ilkesi gereği gerçekleşmemiş gelirlerin kayda alınmasını engellemek için, değer artışlarının kaydında kullanılabilecek hesaplara yer verilmemiştir. Sadece değer azalışlarının kaydı için gerekli hesaplar bulunmaktadır

Tekdüzen Hesap Planında mali duran varlık değer azalışlarının kaydı için kullanılan hesaplar aşağıdaki gibidir:

  • 241. Bağlı Menkul Kıymetler Değer Düşüklüğü Karşılığı Hesabı (-)
  • 244. İştirakler Sermaye Payları Değer Düşüklüğü Karşılığı (-)
  • 247. Bağlı Ortaklıklar Sermaye Payları Değer Düşüklüğü Karşılığı (-)
  • 249. Diğer Mali Duran Varlıklar Karşılığı (-)

Türkiye Muhasebe Standartlarına Göre Finansal Varlıkların Raporlanması

Türkiye Muhasebe Standartlarına göre finansal tablolardaki sınıflandırma ve raporlama, finansal varlıkların ölçüm (değerleme) esasına göre yapılmaktadır. Ölçüm, finansal varlıkların bilançoda ve gelir tablosunda tahakkuk ettirilecekleri ve gösterilecekleri parasal tutarların belirlenmesi işlemini ifade eder.

Türkiye Muhasebe Standartlarında Finansal Varlıkların Ölçümü

Türkiye Muhasebe Standartlarında da finansal varlıklar satın alındığında alış değeri ile ilgili hesaplara borç kaydedilir. Dönem sonunda işletmeler elinde bulunan mevcut finansal varlıkların ölçümünde (değerlemesinde) aşağıdaki yöntemleri kullanır;

  • Gerçeğe uygun değer,
  • Maliyet değeri,
  • İtfa edilmiş maliyet değeri.

Gerçeğe uygun değer, bir varlığın normal ticari koşullarda bilgili ve istekli bir satıcı ile bilgili ve istekli bir alıcı arasında el değiştirmesi sırasında saptanan değişim değeridir.

Eğer, bir finansal varlığın gerçeğe uygun değeri kolayca ve güvenilir şekilde ölçülemiyorsa, finansal varlıklar maliyet değeri ile ölçülür. Maliyet değeri ile izlenen finansal varlıkların, dönem sonlarında satış değeri, elde etme maliyetinin altına düşmüşse, değer düşüklüğü için karşılık kaydı yapılır.

Eğer, bir finansal varlık, sözleşmeye bağlı nakit akışlarının tahsili amacıyla elde tutuluyorsa ve sözleşme hükümlerine göre, belirli tarihlerde sadece anapara ve anapara bakiyesine ilişkin faiz ödemelerinin yapılmasına yönelik nakit akışları varsa, tahvil ve benzeri borçlanma araçları niteliğindeki bu finansal varlıklar itfa edilmiş maliyetle ölçülür. İtfa edilmiş maliyet, etkin faiz oranı yöntemi kullanılarak bulunan iskonto edilmiş tutarları ifade etmektedir.

Türkiye Muhasebe Standartlarında Finansal Varlıkların Sınıflandırılması

Türkiye Muhasebe Standartlarında finansal varlıklar ölçüm (değerleme) yöntemine göre aşağıdaki hesap grupları içinde sınıflandırılarak bilançoda raporlanır:

  • Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlıklar.
  • Gerçeğe uygun değer farkı öz kaynaklara yansıtılan finansal varlıklar.
  • Maliyetle Ölçülen Finansal Varlıklar.
  • İtfa Edilmiş Maliyetle Ölçülen Finansal Varlıklar

Gerçeğe uygun değerle değerlenen finansal varlıkların bilançoda sınıflandırma ve raporlaması yapılırken, gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan ve gerçeğe uygun değer farkı öz kaynaklara yansıtılan finansal varlıklar olmak üzere iki farklı hesap grubu ile raporlanması gerekir.

Gerçeğe Uygun Değer Farkı Kâr Zarara Yansıtılan Finansal Varlıklar

Genellikle kısa vadeli amaçlarla satın alınan, alım-satım amaçlı finansal varlıkların yer aldığı hesap grubudur. Bu gruptaki finansal varlıkların gerçeğe uygun değerindeki artış ve azalışlar bir yandan gelir-gider olarak gelir tablosunda raporlanır, bir yandan da ilgili aktif hesap artırılır veya azaltılır.

Gerçeğe Uygun Değer Farkı Özkaynaklara Yansıtılan Finansal Varlıklar

Genellikle uzun vadeli amaçlarla satın alınan, finansal varlıkların yer aldığı hesap grubudur. Bu grupta yer alan finansal varlıkların gerçeğe uygun değer değişiklikleri kâr veya zarara değil öz kaynak grubunda yer alan “Öz kaynağa Dayalı Finansal Araçlar Gerçeğe Uygun Değer Farkları” adıyla bir hesaba borç veya alacak kaydedilir.

Maliyetle Ölçülen Finansal Varlıklar

Türkiye Muhasebe Standartlarına göre, gerçeğe uygun değeri kolayca ve güvenilir şekilde ölçülemeyen finansal varlıklar maliyet bedeli ile ölçülür. Maliyet yönteminde, yatırımcı, yatırım yaptığı ortaklıktaki yatırımı elde etme maliyeti ile muhasebeleştirir.

İtfa Edilmiş Maliyetle Ölçülen Finansal Varlıklar

Bu grupta yer alan tahvil ve benzeri borçlanma araçlarının kayıtlı değerleri ile itfa edilmiş maliyet değeri arasında ortaya çıkan olumlu fark için bilanço aktifindeki varlık tutarı artırılır ve bu tutar aynı zamanda faiz geliri olarak kaydedilir.

Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email