Klasik Mantık Dersi 5. Ünite Özet
Hatalı Akıl Yürütmeler: Safsatalar (Yanıltmacalar)
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Giriş
Bir düşünceyi ortaya koyarken ya da anlamaya çalışırken yapılan yanlış çıkarımlara safsata veya hatalı akıl yürütme denir. Safsata, akıl yürütmedeki yanlışlar yani, hatalı akıl yürütmelerdir. Safsatalar, ilk bakıldığında ikna edici gibi görünen ancak yakından bakılıp incelendiğinde kendilerini ele veren çıkarımlardır. Safsatalar veya hatalı akıl yürütmeler çeşitli sebeplerle yapılabilir. Bu sebeplere örnek olarak;
- Karşısındaki insanı şaşırtma,
- Dili iyi kullanamama,
- Duygu sömürüsü yapma,
- Acelecilik, • Özensizlik,
- Yanlış genelleme yapma, önyargılar,
- Batıl inançlar, • Yetersiz bilgi,
- Akıl yürütme kabiliyetinin yanlış yönde kullanılması verilebilir.
Safsatalar genellikle tümevarım ya da tümdengelim biçiminde olurlar. Safsatanın farkına varılması için mantık bilinmesine gerek yoktur. Safsatalar, çıkarımın anlamı ile uğraşır. Doğru bir akıl yürütme için, ifadenin açık, seçik ve anlaşılır olması gerekmektedir. Safsatalarda bulunan ifadeler herkes tarafından anlaşılır olmaz.
Safsata (Yanıltmacalar) Çeşitleri
Saldırı safsatası türündeki safsatalar ve açıklamaları şu şekildedir:
Adam Karalama (Ad Hominem)
Adam karalamada iddia yerine iddiayı ortaya atan kişiye saldırılması ve kötülenmesi temeline dayanarak iddianın yanlışlığı ileri sürülür. Yapılan iddia ile iddiayı ortaya atan kişinin karakteri ve hareketleri ilişkilendirilerek, iddianın yanlışlığı ileri sürülür. Bir kişinin iddiasına karşılık bir iddiada bulunarak değil, o kişinin karakter veya hareketlerini referans alınıp saldırılarak, iddianın yanlışlığı ispatlanmaya çalışılır. Örneğin;
- Ahmet: Bana göre kürtaj yanlıştır.
- Mehmet: Sen öyle söylersin çünkü yobazın tekisin.
- O halde, kürtaj yaptırmak yanlış değildir.
“Sen de” Safsatası (Ad Hominem tu Quoque)
Söylem ve eylem çelişkisi olarak düşünülebilen bir saldırı safsata türüdür. Bir kişinin ileri sürdüğü iddiayı, o kişinin iddiası veya hareketleriyle çeliştirerek iddianın yanlış olduğunu söylemektir. Bu safsata türünde, iddiayı ortaya koyan kişinin, iddiası ile eyleminin çelişmesi gerekir ve söyledikleri inandırıcı olmaz. Örneğin;
- Ahmet: Sigara içmek kötüdür, çeşitli hastalıklara yol açar, hiçbir zaman sigaraya başlamayın, içiyorsanız hemen bırakın.
- Ayşe: Evet ben de kanser olmak istemiyorum, sigara içmeyeceğim.
- Ahmet: Hadi bir ara verelim, dışarıya çıkıp bir sigara içelim.
- Ayşe: Ahmet sigara içtiğine göre sigara içmek kötü bir şey olmamalı.
Niteliksel Adam Karalama (Circumstantial Ad Hominem)
Bir kişinin iddiasının yanlış olduğunu kanıtlamak için, o kişinin etnik geçmişi, politik tutumu, dini görüşü gibi niteliklerine saldırarak iddiasının yanlışlığını ispatlamaya çalışan bir saldırı türü safsatadır. Örneğin;
- Ahmet: Yeni vergi yasası ekonomik büyümeyi arttıracak.
- Mehmet: Ahmet bunu söyler çünkü o bir hükümet yanlısı.
- O halde, Ahmet’in iddia ettiği yeni vergi yasasının ekonomik büyümeyi arttıracağı yanlıştır.
Ortak Tutuma Başvurmak (Appeal to Common Practice)
Bu safsata bir otoriteye başvurma türü safsatadır. Bir iddiayı, büyük bir çoğunluğun ortak bir davranışı olduğu gerekçesine dayandırarak doğrulanmasıdır. Örneğin;
- Sınavda kopya çektim çünkü bütün sınıf kopya çekti.
- O halde kopya çekmek doğru, kabul edilebilir ve ahlakidir.
İnanca Başvurma (Appeal to Belief)
Bu safsata bir otoriteye başvurma türü safsatadır. Bir iddianın doğruluğunun ispatının, insanların çoğunun ona inandığını savunarak kanıtlanmaya çalışılmasıdır. Örneğin;
- Tanrı vardır çünkü Amerikalıların %85’i Tanrı’nın varlığına inanıyor.
- O halde, Tanrı vardır.
Grup Baskısı (Bandwagon)
Bu safsata bir otoriteye başvurma türü safsatadır. Mahalle baskısı olarak düşünülebilir. Bir iddianın doğruluğunun ispatının, bir grubun veya içinde bulunduğu grubun baskısını öne sürerek yapılmasıdır. Örneğin;
- Ayşe, insanların refahları için çok çalışmaları gerektiğini söylüyor.
- Grup arkadaşları bunun faşist bir söylem olduğunu ve onu gruptan çıkaracaklarını söylüyorlar.
- Bu yüzden, Ayşe gruptan atılmamak için iddiasından vazgeçtiğini söylüyor.
Duygulara Başvurmak (Appeal to Emotion)
Duygularla ilgili safsata türüne örnektir. Bir iddianın doğruluğunun, insanların duygularını kullanarak ve duygularıyla oynayarak ispat edilmeye çalışılmasıdır. Örneğin;
- Bu arabayı aldığımızda dünyanın en güçlü ve kıskanılan erkeği siz olacaksınız.
- Ahmet güçlü ve kıskanılan bir erkek olmayı arzu etmektedir.
- O halde, bu arabayı aldığında güçlü olacaktır iddiası doğrudur.
Korkuya Başvurmak (Appeal to Fear)
Duygularla ilgili safsata türüne örnektir. İnsanların korkutularak, iddialarının doğruluğunun kabul ettirilmeye çalışılmasıdır. Örneğin;
- Tanrı’nın varlığına inanmalısın.
- Tanrı’nın varlığına inanmaz isen cehennemde yanarsın.
- O halde, Tanrı’nın varlığına inanmalıyız.
Yağcılığa Başvurmak (Appeal to Flattery)
Şaşırtma safsata türüne örnektir. Karşıdaki kişiye yağcılık yaparak, iddianın doğruluğunun kabul ettirilmeye çalışılmasıdır. Yağcılık iddiasını kanıtlamak için bir delil oluşturmasa da oluşturacağı kanısında olma hatasıdır. Örneğin;
- Ayşe: Hocam, şimdiye kadar aldığım en iyi felsefe dersi bu.
- Ayşe: Bu dersten A almam gerekiyor.
- Bu yüzden Ayşe A alması gerektiği iddiasının gerçekleşeceğini düşünüyor.
Yeniye Başvurmak (Appeal to New)
Duygulara başvurma safsata türüne örnektir. Yeni olan bir şeyin daha iyi olduğu hatasını içerir. Bir şeyin yeni olması, o şeyin daha iyi veya doğru olduğu izlenimini veren bir safsatadır. Bir şeyin yeni olması her zaman o şeyin eskisinden daha iyi olduğunu göstermez. Yeni fikirler de her zaman eskisinden daha doğru olmaz. Örneğin;
- Bu bilgisayar IBM’in en yeni modelidir.
- O halde bu bilgisayar iyidir.
Bir başka örnek;
- Pontax şampuanı yeni formülüyle çıktı, saçları koparak dökülmelere karşı kuvvetlendirir.
- O halde Pontax marka şampuan iyidir.
Acındırmak (Appeal to Pity)
Duygulara başvurma safsata türüne örnektir. Bir iddianın doğruluğunu ispatlamak için, karşıdakinde acıma duygusunun yaratılmaya çalışılmasıdır. Kişi, bu duyguyu yaratmak için, kendi iddiası ile gerçek iddiayı yer değiştirir. Acıma duygusu yaratmak, iddiasını doğrulatmak için bir delil teşkil etmeyeceği için bu bir safsatadır. Acındırarak, bir iddiada bulunmak, bu iddiayı doğru yapmaz. Örneğin;
- Bu dersten A almam gerekiyor.
- A alamazsam bursumu kaybederim.
- O halde bu dersten A almam gerekiyor.
Geleneğe Başvurmak (Appeal to Tradition)
Otoriteye başvurma safsata türüne bir örnektir. Bir iddia veya bir şey sadece eski, denenmiş, geleneksel olduğunu gerekçe olarak sunulup doğru olduğunun iddia edilmesidir. Eskiye başvurmak bazı durumlarda doğru olabilir. Örneğin şarap üretiminde eski şarabın daha iyi olduğu söylenebilir. Bazı durumlarda doğru olabilecek bu durumun genelleştirilmesi yanlıştır. Örneğin;
- Tanrı’nın varlığına inanıyorum.
- İnsanlar binlerce yıldır Tanrı’nın varlığına inanıyor yoksa niye bu inanç bugüne kadar sürsün ki?
- O halde Tanrı vardır.
Bütünleme (Birleştirme) Safsatası (Fallacy of Composition)
Kategori hataları türündeki safsatalara örnektir. Bütünün, kendisini oluşturan parçalarla aynı özelliklere sahip olduğunun düşünülmesidir. Bu yanlıştır. Örneğin;
- Atom renksizdir.
- Kediler atomlardan oluşur.
- O halde kediler de renksizdir.
Bir başka örnek;
- Sodyum ve klor, sağlık için zararlıdır.
- O halde sodyum ve klorun birleşimi olan tuz da sağlık için zararlıdır.
İndirgeme (Bölme) Safsatası (Fallacy of Division)
Kategori hataları türündeki safsatalara örnektir. Bir bütünün sahip olduğu özellikleri referans alarak, o bütünü oluşturan parçaların da bu özelliklere sahip olduğunu düşünerek yapılan hatadır. Örneğin;
- Elimdeki top mavidir.
- O halde bu topu oluşturan atomlar da mavidir.
Bir başka örnek;
- Ayşe büyük bir apartmanda oturmaktadır.
- O halde Ayşe’nin dairesi de büyük olmalı.
Yanlış İkilem (False Dilemma)
Şaşırtma türündeki safsatalara örnektir. Başka alternatifler olduğu halde, karşıdaki kişiyi iki sunulan iki seçenekten birini seçmeye zorlamak yoluyla yapılan hatadır. Örneğin;
- Ya komünistsin ya da faşist.
- Faşist değilsin.
- O halde komünistsin.
İspatlama Mecburiyeti Safsatası (Burden of Proof)
Şaşırtma türünden safsatalardandır. İspat yükü de denilebilir. Bir iddianın yanlışlığının ispatlanamamış olması, dolayısı ile doğru olduğunu ya da doğruluğunun ispatlanamamış olması, dolayısı ile yanlış olduğunu ileri sürmektir. Yani, bir şey “aksi ispatlanamadığı sürece doğrudur” varsayımına dayanır. Örneğin;
- Hayaletlerin olmadığını ispatlayamazsın.
- halde hayalet vardır.
Kumarbaz Safsatası (Gambler’s Fallacy)
İstatistiksel hata türündeki safsatalara örnektir. Bir olayın geçmişte nadir gerçekleşmiş olmasını referans alarak, gelecekte daha yüksek ihtimalle ortaya çıkabileceğini düşünme hatasıdır. Kumarbazların 15 kez yazı geldikten sonra 16. Kez tura geleceğinin iddia edilmesini, kumarbazlar Due Effect şeklinde adlandırır. Örneğin;
- Yakında spor lotodan altı tutturacağım.
- Her hafta spor loto oynuyorum, şimdiye kadar kazanamadım.
- O halde kazanma ihtimalim arttı, yakında kazanacağım.
Öncesinde Safsatası (Post Hoc)
Tartışmalı sebep türündeki safsatalara örnektir. Sözde sebep safsatası olarak da adlandırılır. Bir olayın olmasının, bir zaman sonra başka bir olaya neden olduğu sonucunu çıkarmaktan doğan bir hatadır. Batıl inançlarla alakalıdır. Örneğin;
- Ahmet: Ara sınavlardan kötü notlar aldım.
- Kız arkadaşım bu kazağı hediye etti ve bu kazakla girdiğim bütün sınavlardan iyi not aldım.
- O halde bu kazak uğurlu geldi ve notlarımın iyileşmesine neden oldu.
Acele Genelleme (Hasty Generalization)
İstatistiksel hata türündeki safsatalara örnektir. Çok az bulunan örneklere referansla, acele genellemeler yapma hatasıdır. Yetersiz örnek safsatası veya acele tümevarım olarak da adlandırılabilir. Örneğin;
- Bir feminist olan Ayşe erkeklerden hoşlanmaz.
- O halde bütün feministler erkeklerden hoşlanmaz.
Görecelilik Safsatası (Relativist Fallacy)
Otoriteye başvurma safsata türüne bir örnektir. Sübjektif safsata olarak da adlandırılabilir. Bir kişinin bir iddiayı sadece başkaları için doğru olabileceği ama kendisi için doğru olmadığını söyleyerek reddetmesidir. Örneğin;
- Ayşe, egzersiz yapmayan insanların sağlıksız olduğunu söylüyor.
- Ahmet bu senin için doğru olabilir ama benim için yanlış diyor.
- O halde, Ahmet egzersizi reddetmekte haklı olduğunu düşünüyor.